Bölüm B
|
Dünya ve Ahiret Saadetinin Yolu TAKVA!
"Hayatta en büyük rütbe, en büyük şeref nedir?" diye sorsalar, "Allah'a iman ve O'na kul olmaktır" cevabını verebiliriz. Çünkü diğer bütün rütbeler, şerefler ne kadar büyük ve yüksek olsalar da kabir kapısına kadardırlar. Yüce Rabbimiz şöyle buyurmuştur: "Yoksa Biz, iman edip de iyi işler (salih ameller) yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya Allah'tan korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?" (38 Sad, 28)
Zehirle panzehir, iyiyle kötü bir tutulmadığı gibi, iman edip iyilik yapan insanlarla isyan eden, yakan, yıkan, geçimini göz yaşından, alınteri sömürmekle temin edenler bir tutulmaz. İyiler cennete konur, kötüler cehennemde cezalandırılır.
"Şu da muhakkak ki, takva sahipleri (müttakiler) için Rableri katında nimetleri bol cennetler vardır.
Öyle ya, (Allah) teslimiyet gösteren (müslüman) leri, o günahkarlar (mücrimler) gibi tutar mıyız hiç?" (68 Kalem, 34-35)
Müttakiler cennete alınırlar. Çünkü temiz insanlar, temiz yerlere layıktırlar. Müttakiler, seçkin insanlardır ve çok gayretlidirler. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Hayırlı işlerde cevvaliyet ümmetimin seçkinlerinde bulunan bir özelliktir." (1) Başka bir hadis-i şerif'te ise şu müjdeyi vermişlerdir:
"Üç şey gerçektir, asla şüphe götürmez:
1- Allah, İslam'dan nasibini alıp yararlı işler yapanı, İslam'dan nasibini almayan (onu yaşamayan) gafiller gibi kılmaz.
2- Allah, kendisine itaat ederek yaklaşan ve dost olan kulunu başkasına kul etmez.
3- Kişi Ahirette mutlaka sevdiği kimselerle haşrolunur." (2)
Takva sahiplerinin diğer bazı özellikleri ise hadis-i şerifler'de şöyle belirtilmiştir:
"Allah'ın yasaklarından sakınan kişi güçlü olarak yaşar ve memleketinde emin olarak yürür, emin olur." (3)
"Allah, kendisinden korkanların heybetini her şeyin kalbine koyar. Allah'tan korkmayanları ise her şeye karşı korkak yapar." (4)
Abdullah İbni Mesud (r.a.) anlatır: Rasülullah (s.a.v.): "Kime dört şey verilmişse, ona dört şey daha verilmiş demektir." buyurdular. Sonra da bu sözünü Allah'ın Kitabı'ndan ayetlerle açıkladı.
Şöyle buyurdu:
"Kime Allah'ı zikretme nasip edilmişse, Allah da onu anar. Çünkü Allah Kur'an'da: "Beni zikredin ki, Ben de sizi rahmetimle anayım." buyuruyor. (2 Bakara, 152)
"Kime dua yapmak nasip edilmişse, kendisine cevap verilecektir. Çünkü Allah Kur'an'da "Bana dua edin, size cevap vereyim." buyuruyor. (Mü'min, 60).
"Kime verilen nimetlere şükretme nasib edilmişse, fazlası verilecek demektir. Çünkü Allah Kur'an'da, "Şükrederseniz daha çok veririm." buyuruyor. (İbrahim, 7).
"Kime istiğfar etmek nasip edilmişse, o bağışlanacak demektir. Çünkü Allah Kur'an'da, "Rabbinizden af dileyin, çünkü O çok bağışlayıcıdır." buyuruyor. (Nuh, 10) (5).
Öyleyse kulluğumuzu güzelleştirelim, salih amellerimizi artıralım, imanımızı kuvvetlendirelim. Zira: "Allah'ın emrine karşı gelmekten sakınanları (takva sahipleri) Allah her şeyden korur." (6) Dünya ve ahiretin saadeti, ancak takva ile elde edilir.
İslamofobi; Nedenleri, Etkileri ve Çözümü
26 Eylül 2012 Çarşamba 23:35:00
Batı ülkelerinde son yıllarda İslam dinine, mensuplarına ve mukaddesatlarına karşı son derece haksız saldırılar, hakaretler ve iftiralar yapılmaktadır. Bu saldırı, hakaret ve iftiralar muhtelif şekillerde tezahür etmekte, sonrasında da adeta Müslümanların tepkisi/sabrı ölçülmektedir.
Son birkaç yılda İslami argümanlara ve İslam’ın mukaddesatlarına yapılan saldırıları kısaca hatırlayacak olursak:
Danimarka’da Jyllands Posten adlı bir gazetede 30 Eylül 2005 tarihinde Hz. Muhammed (s.a.v)’i terörist gösteren karikatürler yayınlanmaya başlandı. Karikatürlerde İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) saldırgan terörist olarak çizilmişti. Dünya Müslümanları bu karikatürlere büyük tepki göstererek sokaklara döküldü.
Hollanda’da aşırı sağcı “Özgürlük Partisi” başkanı Geert Wilders tarafından 27 Mart 2007 tarihinde, açıkça Peygambere ve Kur’an’a hakaret eden “Fitne” adında kısa bir film yapıldı. Film yapımcısı hakkında açılan dava, Amsterdam mahkemesi tarafından beraatla sonuçlandırıldı.
Bütün uluslararası organizasyonlara tarafsız (!) olduğu için ev sahipliği yapan İsviçre’de minare rahatsızlığı başladı ve 29 Kasım 2009 tarihinde yapılan “minare referandumu” sonucunda, halkın % 57.50’sinin oyuyla camiye minare yapmanın yasaklanması kararı çıktı.
Fransa’da tesettür aleyhinde uygulamalar görüldü. Havalimanlarındaki güvenlik cihazlarından geçen tesettürlü bayanların başörtülerini açmaları şartı, pek çok havalimanının güvenliğinden sorumlu SGA firması tarafından uygulanmaya başlandı.
Almanya’da Köln eyalet mahkemesi sünnet etmeyi, kesici bir aletle kasten yaralama suçu sayarak çocukları sünnet ettirmeyi yasakladığını açıkladı. Ancak tüm kesimlerden tepkiler gecikmedi; “Sünnet yasağının din hürriyeti ile bağdaşlaştırılamayacağı” ifade edildi.
Amerikalı rahip Terry Jones, “İslam’ın şeytanın dini olduğuna inanıyoruz” açıklamasını yaptıktan sonra, 11 Eylül 2010 gününü de “Kuran yakma günü” ilan etti. Ancak, her kesimden gelen sert tepkiler üzerine bu ucube eyleminden vazgeçmek zorunda kaldı.
Eylül 2012’nin ilk haftasında, Amerika’da yaşayan Kıpti bir Hıristiyan olan Nakoula tarafından İslam Peygamberine ve onun masum eşlerine hakaret eden iğrenç bir filmin fragmanı yayınlandı. Dünya Müslümanları bu filme büyük tepkiler gösterdi. Libya’daki protestolarda, ABD büyükelçisi Christopher Stevens ve 3 diplomat öldürüldü. (*)
Batılıların bile asıl sebebini bilmediği bu haksız saldırı ve ithamlar, “İslamofobi” adı altında yapılmaktadır.
NEDİR İSLAMOFOBİ?
İslamofobi kelime anlamı olarak “İslam korkusu” anlamına gelmektedir. Bu düşünce, Müslümanlardan korkma, çekinme, düşman görme içgüdüsünü ifade etmektedir.
İslamofobi denilen şey, esasen İslam dinine karşı duyulan düşmanlığı ifade etmektedir. Türkiye’de genellikle İslamofobiya kavramı Batılı devletlerin tutumları ile buralarda yaşayan düşünürlerin düşüncelerinden hareketle izah edilir. Bunun çok sayıda örneklerini sıralamak mümkündür. Elbette, Batılı devlet ve düşünürlerin İslam dinine karşı duydukları ötekileştirici ve mücadele edici tutum sergilemelerinden kaynaklanan sebeplerden dolayı, özellikle Batılı ülkelerde İslamofobinin yaygın bir şekilde mevcut olduğu söylenebilir. (1)
Tarihi kökleri İspanya`da Endülüs`ün İslam tarafından fethedilmesine kadar iner. Haçlı seferlerine asker devşirmek isteyen kilise mensuplarının yaptığı propagandalar ile fikir zemini Hıristiyanlığa karşı tehditler ve tehlikeler üzerinde oluşturulmuş olan “İslamofobi”, Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki ilişkilerin, tanışıklığın yaygınlık kazanması ile yüzyıllar içerisinde azalmış iken yaklaşık son 10 yıldır yeniden popülarite kazanmıştır. (2)
İslamofobi, aslında İslam karşıtlarının geçmişten süregelen planlı bir projesidir. Zira geçmişten günümüze İslam karşıtları/düşmanları, İslam’a ve Müslümanlara karşı daima teyakkuz halindedirler. Hiçbir zaman İslam’ın yükselişini ve Müslümanların sayılarının artmasını içlerine sindirememişlerdir. Müslümanların bir yerde çoğaldığını gördükleri anda, planlı desiselerini hayata geçirmeye çalışmışlardır.
İslamofobi, özellikle Batı ülkelerinde belirgin bir şekilde görülmekte ve Avrupa’da hayatını sürdüren Müslümanlar bu uygulamalardan etkilenmektedirler. Hatta bazı Müslümanlar hayatlarından büyük endişe duymaktadır. Tabi bunun en büyük sebebi, Avrupa’da yayın yapan gazete, dergi ve TV’lerin çoğunun İslam ve Müslümanlar hakkında olumsuz yayın yapmalarıdır. Bu yayınlara ek olarak bazı marjinal politikacıların İslam karşıtlığı söylemleri de, Avrupa’da yaşayan Müslümanların dışlanmalarına ve ayrımcılığa uğramalarına sebep olmaktadır.
İnsanlığın/toplumun ıslah ve ihyasını istemeyenler, sürekli İslamofobiyi gündeme getirmektedir. İslam’a ve Müslümanlara karşı tepki ve saldırıların artması için bu yolu kullanmaktadırlar. Bu yol ile insanların İslam’dan uzaklaşacağını, İslam ile aralarına mesafe koyacaklarını düşünmektedirler. Ancak yapılan/yapılmaya çalışılan her çalışmaları başarısız olmakta, saldırıları da daima akim kalmaktadır.
NEDENLERİ NELERDİR?
Kanaatimce İslamofobinin ortaya çıkmasının en büyük nedenlerinden biri, İslam’ın hayat bahşeden ilke ve prensiplerinden her insanın etkilenmesi gösterilebilir. Zira İslam’ın hayat bahşeden, yol gösteren ve yön veren ilkeleri anlaşıldıkça, İslam karşıtı oluşumların idame şansı kalmayacaktır. Son yıllarda İslam karşıtı oluşumların İslamofobiyi daha sık kullanmaları, gündeme getirmeleri bunun içindir.
İslamofobinin ortaya çıkması ve etkisini sürdürmesi, Avrupalı siyasetçilerin ırkçı politik söylemlerini defaatle tekrar etmelerinden kaynaklanmaktadır. Birkaç oy fazla alma adına nefret söylemleri kullanan Avrupalı siyasetçiler, politik dengeleri değiştirme adına insanları, Müslümanlara ve İslam’a karşı kışkırtmaktadırlar. İnsanların/toplumların arasına barış, sevgi, hoşgörü ve anlayış telkin etmek yerine, düşmanlığı aşılamaktadırlar.
Batı ülkelerinde İslam dininin resmi din olarak tanınmaması, İslamofobiyi biraz daha körüklemektedir. Batılıların İslam’a mesafeli yaklaşmasına, aşırıların ise saldırı ve hakaretler yapmasına sebep olmaktadır.
İslamofobiyanın etkisini sürdürmesinin bir diğer nedeni de, Batılı ülkelerin yöneticilerinin yapılanlar karşısında tepkisiz kalmaları ya da kimi zaman destek vermelerinden kaynaklanmaktadır. Zira ülke yöneticileri, İslamofobiya karşısında daima sessiz ve tepkisiz kalmaktadırlar. Gerekli yaptırım ve cezayı vermemektedirler. Böylece Avrupa’da yaşayan Müslümanların en temel haklarından mahrum kalmasını sağlamaktadırlar.
Oysa çok sesliliğe önem veren, özgürlükçü, eşitlikçi ve medeni (!) Avrupalı yöneticiler, tüm inançlara ve bütün ırklara eşit mesafede yaklaştıklarını ifade etmektedirler. Dolaysıyla, daima insan hak ve hukukundan, demokratik adalet ve eşitlikten, barış ve kardeşlikten, hoşgörü ve diyalogdan söz eden, aslında ilkel ama görünüşte medeni bu yöneticiler, İslamofobi sorununu bu düşüncelerden sapmadan halletmeye çalışmalıdırlar.
ETKİLERİ NASIL OLMUŞTUR?
Batı açık açık gelen tehlikeyi görmediği ve gerekli tedbiri almadığı için İslamofobinin etkileri halen sürmektedir. Bu tedbirsizlikle de, İslamofobi uzun süre devam edeceğe benzemektedir. Zira son zamanlarda İslamofobinin etkisi daha sık göze çarpmakta, İslam karşıtları istediklerini rahatça ve istedikleri şekilde yapabilmektedir. Bunun en son örneği de, Amerikalı bir Hıristiyan Kıpti tarafından çekilen ve aziz İslam Peygamberine ve muhterem eşlerine hakaretler içeren “Müslümanların Masumiyeti” filmidir.
Batı, İslamofobiye yasal bir engel çıkarmadıkça, İslam karşıtları faaliyetlerine devam edeceklerdir. Müslümanları derinden yaralayan, üzen ve büyük tepkiler vermesine/protestolar yapmasına sebep olan cürümlerini işlemeye devam edeceklerdir. O yüzden Batı, İslamofobinin etkisinin kırılması için gerekli çalışmaları acilen yapmalıdır. Çünkü İslamofobi sadece Müslümanlara zarar vermemekte; demokratikleşme (!) yolunda çabalar sarf eden Avrupa’ya da büyük zararlar vermektedir. Bunun etkileri de önümüzdeki yıllarda açıkça görülecektir.
İSLAMOFOBİ BUGÜNÜN SORUNU DEĞİLDİR
İslamofobi, her ne kadar 1991 yılında gündeme gelip 11 Eylül saldırılarından sonra tavan yapmışsa bile bu sorun, son 20 yılın sorunu değildir. Aziz Peygamber daha hayattayken İslam’a karşı saldırılar, İslam’ı insanların gözünden ve gönlünden düşürmek, karalamak, Müslümanları barbar ve ilkel göstermek gibi pek çok şekille İslam karşıtlığı yapılmıştı. Yine, aziz İslam Peygamberi daha hayattayken birçok iftira, hakaret ve ithamla karşılaşmıştı. Defalarca, İslam düşmanları tarafından öldürülmek istenmişti, çeşitli hile-i desiselerle o rahmet Peygamberinin nazenin bedenine kıymak istemişlerdi. Ancak her defasında Allah Tebareke ve Teâlâ, aziz İslam Peygamberini korumuş, İslam düşmanlarının suikastlarını akim bırakmıştı.
İslam karşıtları o günlerden bu güne hala aziz İslam’a ve Peygamberine karşı saldırı, hakaret, iftira ve ithamlar yapmaktadır. O zamanlar/Peygamberin hayatta olduğu zamanlar, İslam karşıtlarının hiçbir başarı yakalayamadığı “İslam Tarihi”nden bilinmektedir. Burada, “aziz Peygamber ve sahabeleri neler yapmışlar da İslam düşmanları hiçbir başarı elde edememiştir?” sorusu akıllara gelebilir. Evet, İslam Peygamberi ve sahabeleri, İslam karşıtlarının saldırı, sabote ve iftiralarına karşı Allah’ın kelamına sıkıca sarılıp, emirlerini eksiksiz yerine getirdiklerinden dolayı İslam düşmanları başarısız olmuştur. Dolaysıyla bugünün Müslümanları da, İslam karşıtlarının/düşmanlarının İslamofobi düşüncesine karşılık, Kur’an’a ve Allah’ın emirlerine sıkıca sarılmalıdırlar. Ki İslamofobi tutkunlarının atakları sonuçsuz kalsın.
NASIL ÇÖZÜLECEK?
İslamofobinin mutlak çözümü kavuşması için, öncelikle Batılı liderlerin söylediklerinin arkalarında durmaları gerekmektedir. Halkın ve medyanın önünde, İslamofobinin ortadan kalkması için verdikleri sözleri tutmalıdırlar. Ülkelerinde hayatını idame eden Müslümanların ayrımcılığa uğramamaları ve temel haklarının verilmesi adına yasal değişiklikler yapmalıdırlar. Özellikle de, İslamofobinin gelecek nesillere taşınmaması için gerekli çalışmaları şimdiden başlatmalıdırlar.
Avrupalılarca antisemitizm, yani yahudi karşıtlığı/düşmanlığı çok iyi bilinmektedir. Batı ülkelerinin demokratik (!) yasalarına göre yahudi düşmanlığı yapanlar, insanlık suçu işlemiş sayılmaktadır ve gerekli cezaya çarptırılmaktadır. Dolaysıyla, Batı ülkelerinde “antisemitizm”de olduğu gibi “İslamofobi”de bir insanlık suçu sayılmalıdır.
İslamofobinin mutlak çözümü konusunda Batı ülkelerinin medya organlarına da çeşitli görevler düşmektedir. Çünkü medya organları bu sorunun çözümü konusunda haber yapabilecekleri gibi ortamı geren, İslamofobiyi körükleyen haberler de yapabilecek imkâna sahiptirler. Ancak günümüz Batı medya organları, çözüm konusunda değil de, İslamofobiyi daha fazla yayma konusunda haber yapmaktadır. İslamofobinin çözümü için Batı medyasının bu yayın politikasını bırakması gerekmektedir.
İslamofobinin çözümünde izlenmesi gereken diğer bir yol da, aziz İslam dininin ilke ve prensiplerinin, kaide ve kurallarının iyice bilinmesi ve diğer tüm inançlara, ideolojilere ve aykırı düşüncelere nasıl insancıl yaklaştığı konusunun doğru anlaşılması için, Müslümanların İslam dinini Allah Teâlâ’nın emrettiği şekilde, “Kur’an” ve “Sünnet” çizgisinde yaşamaları gerekmektedir.
Muhammet şerif
Bu da AKP döneminin zalim bir cinayeti
6666 Ağaç kesildikten sonra- kesilen ağaçların tam 6666 olması Kur’an Ayetlerininde tam 6666 olması bu ağaçları kesenler sadece 6666 cana kıymadı aynı zamanda ALLAH(cc) ın kitabı Kur’anı katletti bunlar insanlığın katili Yahudi piçleridir bu işi yapanlar Müslüman geçinmesin cehenneme kadar yolları var.
Yırca Köyü'nde yaşanan zeytin ağacı katliamı Türkiye'yi ayağa kaldırmıştı. Zeytinliklerini korumak isteyen köylüler jandarma tarafından engellenmiş, Kolin Grubu'nun güvenlik görevlilerince de tekme tokat dövülerek ağaçları kesilmişti. Zeytin ağaçlarını korumak isteyen köylülere engel olan devlet, aynı köylülere bu kez kesilen ağaçları koruma görevi verdi.
Bu haber 2014-12-09 12:49:59 eklenmiş ve 37 kez görüntülenmiştir.
MANİSA’nın Soma İlçesi’ne bağlı Yırca Mahallesi’nde, termik santral yapılmak üzere sökülen zeytin ağaçlarıyla ilgili, İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından yapılan sayımda resmi rakam belirlendi. 6 bin 666 zeytinin kökünden söküldüğü saptandı. Cansız gövdeleri artık kurumaya yüz tutan zeytin ağaçlarının saklanması için verilen ilginç karara göre ise, onları yediemin olarak teslim alan başta muhtar Mustafa Akın ile köylüler, zarar görmemeleri için korumak zorunda kaldı. Karara tepki gösteren Muhtar Akın, "Evladımızı öldürdüler, ardından alın cenazesini saklayın diyorlar. Resmen dalga geçiliyor" dedi.Kolin Grubu, termik santralin yapılacağı Yırca Mahallesi’ndeki zeytinliklerin bulunduğu bölgeye, geçen 7 Kasım’da, ağaç kesimi yapmak üzere iki otobüs dolusu özel güvenlik görevlisi ve iş makinelerini gönderip, iş makineleriyle ağaç katliamı yaptı. Bölgede zeytinlerin kesilmemesi için nöbet tutan köylülerin direnişine rağmen, arazideki binlerce zeytin ağacı iş makinelerince üzerlerindeki ürünüyle birlikte söküldü. Bu sırada özel güvenlik görevlileri, biber gazı da kullandıkları arbede sırasında, mahalle sakinlerinden Mehmet Öksüz, Kamile Çiftçi, Kerem Özkılınç ile Yırca’da zeytinliği bulunan avukat Hasan Namak’ı kelepçeledi. Özel güvenlik görevlilerinin kullandığı ileri sürülen gaz fişeğinin kapsülünün isabet etmesi sonucu mahallelilerden Emin Özkılınç da, başından yaralandı.
Binlerce zeytin ağacının kesilmesinin ardından Danıştay 6’ncı Dairesi’nden, ’yürütmeyi durdurma’ kararı çıktı. Bunun üzerine de, araziye çevreleyen tel örgütler köylüler tarafından söküldü. Yeni zeytin fidanları dikildi. Danıştay’ın, kararının ardından 50’si özel güvenlik görevlik görevlisi, geri kalanı inşaat işçisi olmak üzere yaklaşık 100 kişinin işine şirket tarafından son verildi.
Bunun yanı sıra, şirket yetkilileri ve özel güvenlik görevlileri de, yaralanan, yerlerde sürüklenen köylülerin, kendilerini dövdükleri gerekçesiyle şikayetçi oldu. Şikayet üzerini harekete geçen jandarma ekipleri, yasal zorunluluk gereği, aralarında kadınların da bulunduğu köylülerin ’şüpheli’ olarak ifadesini aldı.
KORUMA GÖREVİ İÇİN İLGİNÇ KARAR
Yürütmeyi durdurma kararının verilmesinin ardından Danıştay’ın kesin kararının beklendiği şu günlerde, İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü de, köylülere ait 390 dönüm arazi üzerinde iş makinelerinin söktüğü zeytin ağaçları için sayım çalışması başlattı. Görevlilerin sayımı sonrasında, son gün, aralarında 80 yaşının üzerindeki ağaçların da bulunduğu 5 bin 700 zeytinin köklendiği tespit edildi. Daha önce de iki kez araziye giren firmanın elemanlarının, toplamda 6 bin 666 zeytin ağacını yerinden söktüğü belirlendi.
Bunun sonrasında bu ağaçların yargı süreci tamamlanana kadar korunması için ise, ilginç bir yöntem kullanıldı. Mal Müdürlüğü, şirkete para cezası verdiği için kamu bünyesine geçen bu ağaçları, korumaları için, onları yaşatmak adına direnen köylülere, yediemin olarak teslim etti. Artık katledildikten sonra arazide korumaya yüz tutmuş olan ağaçları başta Yırca Mahallesi Muhtarı Mustafa Akın olmak üzere köylüler, zarar görmemeleri için korumak zorunda kaldı.
EVLATLARIMIZIN CANSIZ BEDENLERİ BİZLERE VERİLDİ
Kararla şaşkına döndüklerini belirten Muhtar Mustafa Akın, zeytinleri toprakta dikiliyken koruyamadıklarını ama kendilerine bu şekilde cansız gövdelerini koruma görevi verildiğini söyledi. Muhtar Akın, "Hukuki süreç sonlanana kadar bizim korumamız altında kalacaklar. Ondan sonra ihaleyle mi satılır yoksa köylüye mi verilir bilmiyorum. Acı bir durum. Evladını öldürüyorlar, elinden koparıyorlar, sonra da ’al cenazesini sakla’ diyorlar. Resmen dalga geçiyorlar" dedi.
SAKARYA TÜRKÜSÜ
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..
Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.
Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!
İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..
Necip Fazıl KISAKÜREK
"Bir rivayette şöyle bilgi veriliyor. Kıyamet günü Yüce Allah tarafından en büyük azaba uğrayan şu 8 grup insandır:
1- Sekarrun olanlar. Dilleriyle halkı döven, söven ve birbirlerini lanetlemeye sebep olanlar. Bunlar yalancı olanlardır.
2- Hayyalun olanlar. Bunlar kibir sahipleridir. Kendilerini başkalarından üstün görürler.
3- Din kardeşlerine karşı yüreklerinde kin besleyenler. Halbuki bu insanlar kin besledikleri din kardeşlerini gördüklerinde onlara sempatik gelecek hareketler yaparlar. Yaltaklanır ve kendilerini onlara karşı iyi düşünüyor gösterirler.
4- Allah'a ve Resulüne çağrıldıklarında son derece geride kalıp ağır davrananlar.şeytana ve şeytanın emrine çağrıldıklarında (Yani fitne, kötülük, günah, şer, günah ortamı, kaos, karışıklık gibi) hemen süratle koşanlar.
5- Karşılaştıkları dünyevi bir menfaati veya malı kendilerine ait olmasa bile, yalan yeminle kendilerine aitmiş gibi gösterenler.
6- İnsanlar arasında dedikoduyu yayanlar. Olmayanı var gösterenler.
7- Seven kişileri birbirinden ayıranlar.
8- Din kardeşlerini tuzağa çekip ayaklarını kaydıranlar. Böylece zalim unvanı kazananlar. Bunlar Allah katında ahlakları kabul edilmeyenlerdir. "
AB GDO’lu Ürünleri bir bir Yasaklarken, Türkiye neden Yerinde Sayıyor?
Genetik Yapısı Değitirilmiş Ürünler İçin Türkiye Halâ Açık Pazar!
Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER GİMDES Başkanı
Avrupa ülkeleri GDO’lu ürünleri bir bir yasaklarken Türkiye’de henüz ciddi bir yaklaşım görülmemektedir. Bu ise toplumumuzun geleceğini tehdit etmektedir.
GDO’lu ürün ve tohumun küresel kontrolu, DuPont, Monsanto, Calgene Inc., Aventis CropScience, Florigene Pty Ltd, Asgrow-Seminis Inc.gibi çoğu uluslararası Yahudi şirketlerinin elinde bulunmaktadır. Bu şirketler dünyanın çeşitli yörelerindeki hizmetkârları vasıtası ile o yörenin doğal tohumlarını kullanımdan kaldırabilmek için büyük bir caba sarfetmektedirler.
Dev tohum şirketlerinde hisse sahibi olan sadece bir avuç insanın çok kâr elde etmesi için, yeni bitkiler, yeni hayvanlar yarattığını(!) düşünen teknokratlar, doğaya ve bütün bir insanlığa ihanet etmektedirler. Bu yapılan işi bilim diye kutsamaya çalışmak ise bol bol atom bombasının üretilip kullanılmasını savunmaktan pek farklı değildir
. Doğrudan tüketilmese de genetiği değiştirilmiş mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta, glikoz şurubu, sakkaroz, fruktoz içeren gıdalar; bisküvi, kraker, kaplamalı çerezler, pudingler, bitkisel yağlar, mamalar, şekerlemeler, çikolata ve gofretler, hazır çorbalar, mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvansal gıdalar ile pamuk gibi günlük yaşamımızda yer alan çok çeşitli ürün yelpazesinde büyük bir risk oluşturmaktadır.
Bir başka olumsuz etki ise sadece Türkiye’de yetişen binlerce doğal bitki türünün azalma, hatta yok edilme ihtimalidir.
İnsanlığın geleceğini tehdit eden bu gelişmeler karşısında, keşke günlük hayatımızın tamamını tehdit altında tutan genetik yapıları ile oynanmış ve hormonlu ürün, tohum ve katkı maddelerinin kullanım ve ithalatına karşı neler yapabileceğimiz üzerinde yoğunlaşmış olabilseydik.
İnsanımızın sağlığı ve genetik güvenliği bakımından çok hayati önemi haiz olduğuna inandığımız bu konuda gıdaraporu.com sitesinde 2004 yılından beri kamu oyunu uyarma ve bilgilendirme çalışmalarını sürdürmeye çalıştık. Daha çok üreticinin menfaatini gözeterek geliştirilen gen transferi çalışmalarının sonuçları itibari ile geniş kitlelerin sağlık ve nesil güvenliğini tehdit edecek boyutlar arzettiğini çeşitli kaynaklardan aktarmalar yaparak duyurmaya gayret ettik.
03.06.2004 tarihinde yayınlanan, “genetik yapısı değiştirilmiş gıdalarımız” yazımızda özetle
“Son günlerde haber kaynaklarımız ithal edilen Genetik Gıdaları gündemimize taşıdılar.Olay,yıllardır anlatmaya çalıştığımız, ülkemizde istediği gibi at oynatabilen “Gıda Terörü”nün bir parçasından ibarettir.Yine aynı haber kaynakları günlerce,beyazlatma katkı maddeli unlarda ve bu unlardan yapılan ekmeklerden bahsettiler.Bu katkı maddelerinin kansorejen oldukları belirtildi.
Sorumlu Bakanlığın yetkili Genel Müdürü açıklamalar yaptı.Bu katkı maddelerinin ve genetik Gıdaların ithalinin ve kullanımının yasak olduğunu,fakat buna rağmen ithalatının kontrol edilemediğinin,un ve ekmek üreticilerinin bu katkı maddelerini kullandıklarını.Genetik ürünleri kontrol edebilecek laboratuar alt yapısına sahip olmadıklarını ifade etti.
Türkiye, sağlıksız gıda üretiminin, kaçak domuz çiftliklerinin, istenilen katkı maddelerinin, gıda maddelerinin, ilaçların ve kozmetik ürünlerin kılıfına uydurularak kolayca ithal edilebildiği, katkı maddelerinin bilinçsizce kullanılabildiği, bütün bu olumsuzluklara karşı, ha ha ha hi hi hi gününü gün eden Müslümanların yaşadığı bir garip memlekettir.” dedikten sonra genetik yapı değişikliklerinin riskleri üzerinde şu açıklamaya yer verilmişti;
“İNSAN SAĞLIĞINA YÖNELİK POTANSİYEL RİSKLER VAR MIDIR ?
GM gıdalarının güvenirliliği üzerinde yoğun araştırmalar sürdürülmektedir.
a. doğrudan sağlık üzerindeki etkiler,
b. alerjik reaksiyonları provake eğilimleri,antibiyotiklere karşı direnç oluşturması
c. zarar vericilik veya beslenme değeri üzerindeki özel etkenler,
d. eklenen genin kararlılığı,
e. genetik değişiklikle ilgili olarak beslenme değerlerine etkiler,
f. gen girişinden dolayı oluşan istenmeyen etkiler.
İNSAN SAĞLIĞI İÇİN BAŞLICA ENDİŞE VERİCİ SORUNLAR NELERDİR ?
Üç konuda insan sağlığının tehdit edildiği tartışılmaktadır.
1.Alerjik reaksiyonları tetiklemesi,
2.Genlerin insan vücuduna transfer olması ve insan genlerinde istenmeyen bozulmalara sebep olabilmesi,
3.GM’ li fidanlardan,doğal ortamda geleneksel ürünlere gen hareketi ( OUTCROSS)”
Daha sonra 10.08.2005 tarihinde yine gidaraporu.com’da “genetik yapısı değiştirilmiş ürünler” yazımız yayına girmiş. Bu yazımızda da özetle,
“03 Haziran 2004 tarihinde sitemizde yayınladığımız “Genetik Yapısı Değiştirilmiş Gıdalar” yazımızdan yaklaşık 14 ay geçmiş olmasına rağmen, ithal yolu ile ülkemize giren genetik yapısı değiştirilmiş ürün, tohum ve katkı maddelerindeki kaos halen devam etmektedir. Kamu oyunda, bir çok STK larda konu tartışılmakta, ancak henüz bir çözüm ortaya konamamıştır. Bazı internet siteleri ise GDO’lu ürünlere BOYKOT çağrıları yapmakta. Neyi?Nasıl? ve Kiminle?kontrol edeceğimizin alt yapısı, henüz ülkemizde kurulmamışken bu BOYKOT çağrıları ne işe yarayacaktır? Bugün tohumlara, gıda ürünlerine ve katkı maddelerine GDO var veya yok testi bile yapılamayan TÜRKİYE’de gerekli teknik ve bilimsel altyapı sağlanamadıkca, bütün herkes HAYIR! diye bağırsa ne yazar?” diyerek ülkemizdeki vurdumduymazlığa vurgu yapmaya çalıştık. Önümüzde buzdağı gibi duran ve suyun içinde kalan kısmı ile çokbüyük risk ve tehlikeler arz eden katkı maddelerindeki genitik ürünler için şu uyarıyı yapmaya çalıştık;
“Gıda Katkı Maddelerinde Durum Nedir?
Gıda Katkı maddelerinden: E101Riboflavin, E150Karamel, E153Carbon black, E160Lycopene, E161Cryptoaxanthin, E306Tocopherol, E307Alpha-tocopherol, E308Gamma-tocopherol, E309Delta-tocopherol, E322Lecithin, E415Xanthan gum, E471Mono ve diglyceridler, E472Mono ve diglyceridlerin asetik asid esterleri, E473Yağ asitlerinin sucrose esterleri, E475Yağ asitlerinin polyglycerol esterleri, E476Polyglycerol polyricinoleate, E479, E491Sorbitan monostearate, E620Glutamic asit, E621Monosodyum glutamat, E622Monopotasyum glutamat, E623Calcium diglutamat, E624Mono amonyum glutamat ve E625Magnezyum diglutamat’ın çoğunluk GDO ‘lu olarak üretildiğini ithalatçılarımızdan, gıda üreticilerimizden ve denetimle yükümlü insanlarımızdan kaç kişi bilmekte ve dikkat etmektedir? İthal edilen GDO’lu mikrobiyel peynir mayaları, yoğurt enzimleri ne derece kontrol edilebilmektedir?
Konu üzerinde araştırmalarını sürdüren Bilim Kurulları, GDO’lu ürünlerin insanların bağışıklık sisteminde, santral sinir yapısında tahribatlar yapabileceği, mikroplu hastalıklara karşı kullanılcak antibiyotiklerin etkinliğini azaltabileceği, kanser ve allerjik reaksiyonlara neden olabileceği üzerinde ısrarla durmaktadırlar. Bir ilacın bile insanlar üzerinde yaygın kullanılabilmasi için 20-25 yıllık çalışmalar gerektirdiği halde, henüz 1996 ‘larda ortaya çıkan ve beraberlerinde pek çok rizki taşıyan GDO’lu ürünleri insanlara ,bilgilerinin dışında kullandırmak için gösterilen bu aceleci tavır bütün tüketicileri, sağlık ve denetim birimlerini düşündürmelidir.
GDO’lu bitkiler, doğada yetişen diğer bitkilerden farklı olarak, genomlarında kendi türlerine ait olmayan genleri taşıdıklarından, bu bitkilerin yetiştirildiği ülkelerde, başta sağlık olmak üzere, çevre ve sosyo-ekonomik yapı üzerinde önemli riskler söz konusu olmaktadır.”
28.12.2006 tarihinde yayına sunduğumuz”Genetik Yapımızı nasıl bozuyorlar?”yazımızda ise çok önemli bir konuya DNA yapımızı değiştirmeye çalışan düşman çevrelerin oyunlarına dikkat çekmeye çalıştık;
“İnsanlığın gelişimi için yürütülen tüm çabalar egemen güçlerin ellerinde tutulduğu için bu gelişimi egemenler yani kapitalist’ler kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışmaktadırlar.
Bedenlerimizde bulunun DNA ve RNA’ları nasıl kontrol altına alıyorlar da bizlerin kendi istedikleri gibi bir toplum olmamızı sağlıyorlar. Yani tepkisiz vurdumduymaz ve sadece kendisi için yaşayan çevresine bakmayı bile unutan bir toplum haline nasıl getiriliyoruz?
Tabiî ki genlerimizle oynayarak bizleri yaşama sağırlaştırdılar. Şimdi soracaksınız genlerimizle yani DNA’larınızla nasıl oynuyorlar? Ülkemizin insanlarından alınan kan örneklerindeki hücreleri inceleyerek DNA’larımızı yanıltacak virüsler üretiyorlar ve bunları bize paramızla satıyorlar, nasıl mı? Sokaklarımızın en ücra köşelerine kadar giren İngiliz Firmasının ürettiği Cipsleriyle, Fransız Yahudi Firmasının patentli yoğurtları ile, Alman patentli yumuşak şekerlemeleri ile ve Süper marketlerden mahalle bakkalına kadar ücretsiz Stantlar kurarak ve Stantları bir kereye mahsus ücretsiz ürünleriyle doldurarak, daha sonra damağa bıraktıkları tatla kendini arattıran pekçok ürünleri ile, rahatlıkla bedenlerimizi kontrol altında tutabilirler.
Sadece cipslerle mi, yoğurtlarla mı, şekerlemelerle mi bu işi yapıyorlar? Hayır! mesela Kola, enerji içecekleri gibi bir çok sıvı içeceklerle de DNA’larımızı yanıltarak asıl üretici olan RNA’ya yanlış bir hücre göndermesi sağlanabilir ve RNA, DNA’dan onay alan hücrelerin yararını zararını düşünmeden sürekli yanlış hücreyi üretmeye başlar.”
14.04.2007 tarihinde, yine gidaraporu.com’da yayınlanan yazımızda da özetle;
“GDOlu tarıma ve gıdalara gosterilen tepkilerin giderek arttığı, diğer yandan ekolojik üretim süreclerinin kalkınmada öncelikli faaliyet alanları olarak dile getirildiği bu günlerde, konuya bilimsel ve teknik açıdan yaklaşmak zorundayız.
Yapılan araştırmalar dünya piyasalarındaki ilgili gıda ürünlerinin %70’ nin GDO veya GDO’dan elde edilmiş yan ürünlerle bulaşık olduğunu işaret etmektedir.Daha endişe verici olan, daha önce de bahsettiğimiz gibi tam segregasyon sağlama zorluğundan doğan “istenmeyen bulaşmadır”. İngiltere’de sağlık ürünleri satan mağazalardan alınan numulerle yapılan bir incelemede, ‘GDO içermez’ veya ‘Organik’ etiketi taşıyan ürünlerin %40’ ında GDO kalıntısı tespit edilmiştir.Uzmanlar, AB’nin ürünlerde eşik değer olarak belirlediği %0.9 luk oranın mevcut üretim yöntemlerinde bir iyileştirme yapılmaz ise tutturulamaz olduğuna dikkat çekmektedirler. Diğer yandan tohumlar için belirlenen eşik değerler daha da düşük ve öyle görülüyor ki biyogüvenlik tedbirleri sadece ülkeler değil bölgeler ve hatta dünya ölçeğinde yürürlüğe sokulmaz ise bu oranlar da tutturulamayacaktır.
Bu ne demektir ? Gerekli tedbirler alınmaz ise siz isteseniz de istemeseniz de, izin verseniz de vermeseniz de GDO’lar konvansiyonel ve organik üretim kanallarınıza bulaşacak demektir! Avrupa’da bu tartışmalar yaşanırken, ülkemizde konu tamamen sahipsiz ve alabildiğine karanlık bir uygulama içerisinde gözükmektedir. Dünyada üretilen soyanın %80”i GDO’lu, mısır, kolza, kanola, yem, pamuk ve pek çok gıda katkı maddelerini ithal ettiğimiz ülkeler dünyanın en büyük GDO üreticileri olduğu bilindiği halde bu ürünleri kontrol edebilecek alt yapıdan yoksun bir TÜRKİYE var karşımızda.
Türkiye’de tüm ürünlerin dışalımı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan kontrol belgesi alınması koşuluyla serbesttir. Türkiye ABD ve Arjantin’den gıda ve yem amaçlı kullanılmak üzere önemli miktarda mısır ve soya fasulyesi dışalımı yapmaktadır. 2003-2004 sezonunda sadece ABD’den alınan mısır bir milyon yüzbin tonu geçmiştir. Toplam ithalat ise bir milyon beşyüz bin tona yakındır. Soya dışalımı ise 800.000 tona yakındır. 2003 yılı rakamlarına göre dışalım değerleri mısırda 277 milyon USD, soyanın ise tamamı 227 milyon USD olarak belirlenmiştir.
Türkiye’de bu iki bitkiye ilişkin alım değerlerinin son yıllarda önemli düzeyde arttığı görülmektedir. Öte yandan, dış ticaret verilerinde, başta mısır ve soya olmak üzere, GDO’lu ürünlerin dış alımına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bu ürünlerin alındığı ülkelerde GDU’lu bitki üretiminin çok yaygın olması, dışalımı yapılan bu ürünlerin de GDO’lu olabileceğini akla getirmektedir. Ülkemizde GDO’lu ürün analizi yapabilecek laboratuarların bulunmaması ve dışalımın satan ülkenin bildirimine göre yapılması, dışalımı yapılan, özellikle mısır ve soya başta olmak üzere bazı ürünler hakkında kuşkulu bir ortam oluşturmaktadır.”
Son olarak, 12.04.2008 tarihinde yayına soktuğumuz “KANOLA YAĞI” ile ilgiliyazımızla da kolza tohumunun genetik yapısı değiştirilerek elde edilen kanola tohumları etrafındaki tehlikeleri dile getirmeye çalıştık.
Kapitalist sermaye çevrelerinin dayatmaları ile uluslararası büyük bir felaket olarak gelişen hormonlu ve GDO’lu ürünleri tüketmeye devam eden insanlarda baş gösteren cinsel sapmalar dikkat çekmeye başlamıştır. Bu gıdaların erkeklerde kadınlık, kadınlarda da erkeklik hormanlarını artırarak, toplumda kadınsı erkeklerin ve erkeksi kadınların sayılarında ve bunlara bağlı olarak eşcinsel ilişkilerde gittikçe artış meydana getirdiği ifade edilmektedir.
GDO’lu tohumlar şirketlerin elinde kâr makinesine dönüşmüştür. Yapılan araştırmalar, GDO lu tohumların kullanılmasının İlaç kullanımını azalttığı, verimi arttırdığı iddialarının birer masaldan ibaret kaldığını göstermektedir.
GDO’lu tohumlardan yarar sağlayacak olanlar büyük tohum ve ilaç şirketleridir. Çiftçiler bu tohumları bir daha kullanamayacaklarından ve bir süre sonra yayıldığı bölgede başka bir çeşidi yetiştirmeleri bulaşmalarla zorlaşacağı için bu şirketlerin köleleri haline geleceklerdir.
GDO’lu tohum ve ürün pazarında İsrailin ve dünyanın çeşitli yörelerinde faaliyet gösteren yahudi lobi ve sermayesinin en ön saflarda gözükmesinin de dikkatle izlenmesi gerektiğine inanıyoruz.Dünya, daha çok kazanma hırsı ile gözü dönmüş uluslar arası çetelerin doğayı zorlayan, ekolojik dengeyi altüst eden bu genomik macerasının kurbanı olmaya daha ne kadar devam edecektir?
Dua
|
Mehmet Akif Ersoy'la alem-i şiirde bir söyleşi
Akif'le Söyleşi
Mahmut Celal ÖZMEN
- Efendim, sizin de gönülden bağlandığınız islam'ı yaşamaya çalışan şuurlu Müslümanlara "mürteci", "yobaz" diyen sözde aydınlar var. Müslüman aydınlar, zulme karşı çıktıkları için "fitne ve bölücülük" ile suçlanmakta. Sizin duygularınızı öğrenebilir miyiz?
Mehmet Akif ERSOY
- "Yumuşak başlı isem/ kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim
Onu dindirmek için kamçı yerim çifte yerim.
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.
Zâlimin hasmıyım amma severim mazlûmu...
irticânın şu sizin lehçede mânası bu mu?
işte ben mürteciyim, gelsin işitsin dünya!
Hem de baş mürteciyim, patlasanız, çatlasanız!
Hadi kanûnunuz assın beni, yâhut yasanız!" (Asım/ s.400)
"şehadet dini, gayret dini, ancak Müslümanlıktır;
Hakikî Müslümanlık, en büyük bir kahramanlıktır.' (Safahat/ s. 323)
M.C.ÖZMEN- Üstâdım, Allah'ın emri olan kadının iffetini temsil eden, Sütçü imamların uğruna şehit düştüğü "tesettür" yüzünden üniversitelerimizde başörtülü kızların öğrenim hakları gaspedilmekte. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
M.A.ERSOY- "Kızımın iffeti batmakta rezîlin gözüne...
Acırım tükürüğe billâhi, tükürsem yüzüne.
Demiş olsaydı eğer: "Kızlara mektep lâzım...
şu kadar vermelisin "kahrolayım kaçmazdım,
Elverir sardığımız bunları halkın başına...
Ben mezârımda huzur istiyorum, anladın
Biraz însafa gelin, öyle ya artık ne demek?
Zengin olduk diye, lânet satın almak mı gerek?"
(Süleymaniye Kürsüsünde/ s.167)
M.C.ÖZMEN- Üstâdım, halkı birbirine düşman etme ve çalışan, toplum ahlâkını ifsat eden bir kısım medya hakkında ne düşünüyorsunuz?
M.A.ERSOY- "Dalkavuk devri değil eski kasâid yerine,
Üdebânız ana avrat sövüyor birbirine!
Türlü adlarla çıkan nâ-mütenâhi gazete,
Ayrılık tohumunu bol bol atıyor memlekete.
Yürüyor dine beş on maskara, alkışlanıyor,
Nesl-i hâzır bunu hürriyet-i vicdan sanıyor!"
(Süleymaniye Kürsüsünde, s. 17
M.C.ÖZMEN- Efendim, haksızlıklar karşısında susan, diktatörlük heveslisi, halka yabancı aydınlar için ne söylemek istersiniz?
M.A.ERSOY- "Serseri: hiç birinin mesleği yok, meşrebi yok?
Feylesof hepsi, fakat pek çoğunun mektebi yok!
şimdi Allah'a söver... Sonra biraz bol para ver:
Hiç utanmaz, Protestanlara zangoçluk eder!"
(Süleymaniye Kürsüsünde/ s. 184)
"Mütefekkirleriniz anlaşılan pek korkak,
Yâhut ahmak... ikisinden bilemem hangisidir?
Sanıyorlar ki: "Bugün Avrupa tekmil kâfir.
Mütedeyyin görünürsek, diyecekler, barbar!
Libri pansör geçinirsek, değişir belki nazar."
(S.Kürsüsünde, s. 186)M.C.ÖZMEN
- Efendim, "medeniyet, özgürlük, çağdaşlık" adına insan fıtratına aykırı hareket eden, Batı'yı bilinçsizce taklit eden şahsiyetsizler için ne diyorsunuz?
M.A.ERSOY- "Bu züppeler acaba hangi cinsin efrâdı,
Kadın desen, geliyor arkasından erkek adı
Hayır, kadın değil erkek desen, nedir o kılık
Demet demetken o saçlar ne muhtasar o bıyık.
Sadâsı baykuşa benzer, hırâmı saksağana.
Hulâsa, züppe demiştim ya artık anlasana!
Bilirsiniz, hani, insanda bir damar varmış
Ki yüzsüz olmak için mutlaka o çatlarmış
Nasılsa "Rabbim utandırmasın!" duası alan,
Bu arsızın o damar zaten eksik alnından"
(Fatih Kürsüsünde s. 287)
M.C.ÖZMEN- Üstâdım, Müslümanlara, bazı mukaddesat düşmanları vatan haini diyorlar. Kendilerini de en büyük "vatansever" ilân ediyorlar. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?
M.A.ERSOY- "Vatan muhabbeti, millet yolunda bezl-i hayat;
Hülâsa, aile hissiyle cümle hissiyât,
Mukaddesâtı için çırpınan yürekte olur.
içinde leş taşıyan sineden ne hayır umulur!
Vatan felakete düşmüş Onun hamiyyetı cûş.
Eder mi zannediyorsun? Herif, vatan- ber- dûş!
Fakat sen öyle değilsin senin yanar ciğerin
"Vatan" deyip öleceksin semâda olsa yerin" (Fatih Kürsüsünde/ s 282)
M.C.ÖZMEN- Bazı güç odakları, bu memleket evladını sağcı-solcu "Türk-Kürt" "Alevî-Sünni" "ilerici-Gerici" gibi sıfatlarla birbirinden ayırmaya çalışmakta. Bazı gafiller de bu pis oyuna alet olmaktadır. Bu hususta neler söylemek istersiniz?
M.A.ERSOY- "Nedir bu tefrika, yahu! Utanmıyor musunuz?
Geçen fecâyia hâlâ inanmıyor musunuz?
Gömülmek istemeyenler boyunca hüsrâna;
Nifâkı gömmeli artık mezâr-ı nisyâna." (Fatih Kürsüsünde/ s 283)
"Ki dinlemezseniz elbette mahvolur millet
Sizin felâketiniz: tarumar olan vahdet
Eğer yürekleriniz aynı hisle çarparsa,
Eğer o his gibi tek bir de gayeniz varsa,
Düşer düşer yine kalkarsınız, emin olunuz,
Demek ki birliği te'min edince kurtuluruz,
O halde vahdete hail ne varsa çiğneyiniz!
Bu ayrılık da neden? Bir değil mi her şeyiniz?
Ne fırka herzesi, lâzım ne derd-i kavmiyyeti,
Bizim diyânete sığmaz sekiz, dokuz millet!"
(Fatih Kürsüsünde, s 284)
"Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
Müslüman, fırka belâsıyle zebun bir kavmi!
Medeni Avrupa üç lokma edip yutmaz mı?
Ey cemaat, yeter Allah için olsun, uyanın!
Sesi pek müthiş öter sonra kulaklarda çanın!
(Süleymaniye Kürsüsünde/ s 179)
M.C.ÖZMEN- Üstâdım, islam dünyasını paramparça eden şer güçler, şimdi de Anadolu toprağında "kavmiyetçilik fitnesi" çıkarmaya çalışmaktadırlar. Sizin bu hususta çok hassas olduğunuzu biliyoruz ama bazı kendini bilmezler "Mehmet Akif, Arap milliyetçisiydi" gibi sözlerle şahsınızı itham etmekteler. Ne söylersiniz "kavmîyyetçilik" hususunda?
M.A.ERSOY-"Fikr-i kavmiyyeti şeytan mı sokan zihninize?
Birbirinden müteferrik bu kadar akvâmı,
Aynı milliyetin altında tutan ıslâm'ı.
Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyyettir
Bunu bir lâhza unutmak ebedi heybettir..."
(Süleymaniye Kürsüsünde/ s 179)
"Arabın Türke, Lâzın Çerkese, yahut Kürde,
Acemin Çinliye ruçhânı mı var mı? Nerde?
Müslümanlıkta "anâsır" mı olurmuş? Ne gezer!
Fikr-i kavmiyyeti tel'in ediyor Peygamber
En büyük düşmanıdır ruh-i Nebi tefrikanın,
Adı batsın onu islam'a sokan kaltabanın!" (Hakkın Sesleri/ s 205)
M.C.ÖZMEN- Efendim, vatandan ayrılıp Mısır'da uzun yıllar yaşamanızı ihanet gibi algılayanlara ne diyorsunuz?
M.A.ERSOY-"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şuhedâ
Cânı, cânânı, bütün varımı alsında Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cudâ."
M.C.ÖZMEN- Efendim, "hürriyet" havariliğine soyunup bu milletin asıl sahiplerine ikinci sınıf insan muamelesi yapan, insan haklarını ihlal edenler için ne söylersiniz?
M.A.ERSOY- "Ağlasın milletin evlâdı da bangır bangır,
Durma hürriyeti aldık diye sen türkü çağır!" (Asım/ s 399)
M.C.ÖZMEN- Efendim, millet "fakr-u zaruret içinde harap ve bitap" iken, mazlumların gözyaşı akarken "boğaz" derdinde, zevk ü sefâ içinde yaşayanlar için ne diyorsunuz?
M.A.ERSOY- "Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz kaydındayız,
Bir bakın hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!
Saygısızlık elverir Bir parça olsun arlanın
Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!
Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mateme!
Davranın, zîra gülünç olduk bütün aleme" (Hâtıralar/ s 312)
"Olur cem'iyyet efrâdınca şahsı menfaat "ma'bûd"
Sorarsan kimse bilmez var mı "hak" namında bir mevcût" (Hâtıralar/ s 30
M.C.ÖZMEN
- Üstâdım, bu milletin en sağlam ve en önemli kurumlarından biri olan aileyi yıkmak için bazı sapık ilişkileri, zinâyı "çağdaşlık", "hürriyet" adına meşrû göstermek isteyenler hakkında neler düşünüyorsunuz?
M.A.ERSOY-"Biz ki her mevcûdu yıktık, gâyesiz bir fikr ile,
Yıkmadık bir şey bıraktık sâde bir şey aile"
"Bir kızarmış çehre bulmuşsun, ya, ey cânî, bürün;
Dünyayı ifsâd eyle, hem muslih görün!
Kendi ırzından cömert olmaksa mu'tâdın eğer,
Kendi mâlındır senin, hakkın tasarruf, kim ne der"
Milletin, lâkin henüz masum olan evlâdına
Verme bir mel'un temâyul mubtezel mu'tâdına!" (Hakkın Seslen, s 225)
M.C.ÖZMEN
- Üstâdım yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerim'i rafa kaldırıp, onu yalnızca ölülerin arkasından okunan bir kitap olarak gören, islâm'ı dünyadan tecrit etmek isteyen cahil ve gafiller için ne diyorsunuz?
M.A.ERSOY-"Hele inmemiştir Kur'an, bunu hakkıyla bilin
Ne mezarda okumak, ne fala bakmak için"
Ölüler diri değil, sen de bilirsin ki bu din,
Diri doğmuş duracak dipdiri, durdukça zemin" (Asım/s 41
M.C.ÖZMEN
- Efendim, son zamanlarda ıslâm'ın mukaddes değerlerine hakaret eden, "sözde aydın" bir zümre hakkında ne söylemek istersiniz?
M.A.ERSOY
-"Yıktı bin mel'un kalem nâmusu, bizler uymadık,
"Susmak evlâdır" deyip sustuk sanırsın duymadık!
Kustu, bin murdar ağız şer'in bütün ahkâmına,
Ah! Bir ses bari yükselseydi nefret nâmına!
Göster, Allah'ım, bu millet kurtulur, tek mu'cize
Bir "utanmak hissi" ver gâib hazinenden bize!" (Hakkın Sesleri, s 222)
M.C.ÖZMEN- Efendim, ıslam dünyası perişan durumda. Bu hususta neler hissediyorsunuz?
M.A.ERSOY-"Dedemin sürdüğü, can ektiği toprak gitti
öyle bir gitti ki, hem, bir daha gelmez ebedi
Ne olurdun bunu kalkıp da göreydin acaba?
"Meshed"in beynine haç saplanacak mıydı baba!
Basacak mıydı, fakat göğsüne Sırb'ın çarığı?
Serilip yerlere binlerce şehidin sarığı."
(Hakkin Sesleri/ s. 203/ 204)
"Balkan'ın üstünde sızan her pınar
Bir yaradır, durmadan içten kanar!
Hangi taşın kalbini deşsen: mezar!
Gör ne mübarek yer, uğurlar ola." (Cenk şarkısı/ s. 553)
M.C.ÖZMEN
- Efendim, memleketin genel ahlâkı hususunda ne düşünüyorsunuz?M.A.ERSOY
- "Bakın da haline ibret alın şu memleketin!
Nasıldın ey koca millet? Ne oldu âkıbetin?
Vakarı çoktan unuttun, hayâyı kaldırdın,
Mukaddesâtı ısırdın, Hudâya saldırdın!
Ne hâtırâtına hürmet, ne an'anâtını yâd;
Deden de böyle mi yapmıştı ey sefil evlâd?"
"Hurâfeler, üfürükler, düğüm düğüm bağlar,
Mezar mezar dolaşıp hasta baktıran sağlar..." (Fatih Kürsüsünde/ s. 265)
"Vefâ yok, ahde hürmet hiç, emânet lâfz-ı bî-medlûl,
Yalan râic, hıyanet mültezem her yerde, hak meçhûl.
Yürekler merhametsiz, duygular süflî, emeller hâr.
Nazarlardan taşan mânâ ibâdullahı istihkâr." (Gölgeler/ "Umar mıydın?"/ s. 456)
M.C.ÖZMEN- Üstadım, "Bu memleket düzelmez, diyerek geleceğimizi karanlık gören ümitsizler için neler söylersiniz? Hep ağlayıp şikâyet etmek doğru mu?
M.A.ERSOY-"Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak
Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak
Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin yoksa ümidin mi yüreksiz?
Ye's öyle bataktır ki, düşersen boğulursun
Ummîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!"
Hüsrâna rıza verme çalış Azmi bırakma,
Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!
Sâhipsiz olan memleketin batması haktır,
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır
Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar
Uğraş ki, telâfi edecek bunca zarar var (Hakkın Sesleri s 209, 210)
"Sizi kim kaldıracak, sûru mu ısrâfil'in?
Etmeyin! Memleketin hâli fenalaştı.. Gelin!
Gelin, Allah için olsun ki, zaman buhranlı." (Süleymaniye Kürsüsünde, s 180)
Bir parça kımıldan, diyorum, mahvolacaksın!
Dünya koşuyorken yolun üstünde yatılmaz" (Gölgeler, s 470)
"Cihan altüst olurken, seyre baktırın, öyle durdun da,
Bugün bir sersem bir derbedersin kendi yurdunda!" (Gölgeler, s 453)
Bırakın mâtemi yâhut Bırakın feryadı,
Ağlamak fâide verseydi, babam kalkardı!
Gözyaşından ne çıkarmış? Neye ter dökmediniz?
Bâri müstakbeli kurtarmaya bir azm ediniz!" (Süleymaniye Kürsüsünde, s 182)
M.C.ÖZMEN- Efendim, haksızlık karşısında susup mücadele etmediği hâlde "sabır" ve "tevekkül"den söz edenler için ne düşünüyorsunuz?
M.A.ERSOY- Nedir bu meskenetin, sen de bir kımıldasana!
Niçin kımıldamıyorsun? Niçin? Ne oldu sana?
"Çalış!" dedikçe şeriat, çalışmadın, durdun,
Onun hesâbına birçok hurâfe uydurdun!
Sonunda bir de "tevekkül" sokuşturup araya,
Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya!" (Fatih Kürsüsünde/ s 266/ 26
"Hissi yok, fikri bozuk, azmini dersen, meflûc...
Hani rûhunda o haksızlığa isyan, o hurûc?" (Asım s 409)
M.C.ÖZMEN- Üstâdım, millet için en büyük felâketler nelerdir?
M.A.ERSOY- Felâketin başı, hiç şüphe yok, cehâletimiz,
Bu derde çare bulunmaz -ne olsa- mektepsiz"
Ey derd i cehâlet sana düşmekle bu millet
Bir hâle getirdin ki, ne din kaldı, ne nâmûs!
Es sîne-i ıslâm'a çöken kapkara kâbus
Ey hasm-ı hakîkî, seni öldürmeli evvel
Sensin bize düşmanları üstün çıkaran el!"
"Öyleyse cehâlet denilen yüz karasından
Kurtulmaya azmetmeli baştan başa millet" (Hakkın Sesleri, s 217/21
M.C.ÖZMEN- Efendim, öyleyse memleketin kurtuluşu için ne yapmak gerekir?
M.A.ERSOY- "Çünkü milletlerin ikbâli için, evlâdım,
Ma'rifet, bir de fazilet... iki kudret lâzım
Marifet, ilkin, ahâliye saâdet verecek
Bütün esbâbı taşır, sonra fazîlet gelerek,
O birikmiş duran esbâbı alır, memleketin
Hayr-ı i'lâsına tahsîs ile sarf temek için" (Asım/ s 442)
M.C.ÖZMEN- Üstâdım, Batı medeniyetini emperyalist olmasından dolayı eleştirdiğiniz hâlde size "medeniyet, ilim düşmanı" iftirasıyla saldıranlar mevcut. Batı'nın ilmini almalı mıyız?
M.A.ERSOY- "Alınız ilmini Garb'ın, alınız sanatını
Veriniz hem de mesâinize son sür'atini"
(Süleymaniye Kürsüsünde/ s 1 87)
"Bu cihetten, hani hiç yılmasın, oğlum, gözünüz"
Sade Garbın, yalınız ilmine dönsün yüzünüz
O çocuklarla beraber, gece gündüz, didinin,
Giden üç yüz senelik ilmi sık elden edinin!"
(Asım/ s 443)
SANDIK ÖNCESİ ÖNEMLİ HATIRLATMA
Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, tarihi öneme sahip 7 Haziran 2015 milletvekili seçimleri öncesinde, seçmene sandığın önemini anlatan çarpıcı bir analiz kaleme aldı. İşte Tan'ın o analizi:
Son derece kritik bir seçime gidiyoruz. İçerde siyasi ve toplumsal kutuplaşmanın son derece gergin olduğu bir noktadayız. Yurt dışı merkezler, ülke içindekiler kadar yakından takip ediyorlar süreci ve seçim sürecine aşırı derecede müdahil oldular.
Sadece Türkiye vatandaşlarının tuttuğu partiler yok. Ülkelerin tuttukları partiler var. Ve bu ülkeler, Türkiye seçmenlerinin, kendi tuttukları partilere destek olmaya çağırdılar. Hatta tehdit ettiler.
Seçimin onlar açısından ne anlama geldiğini en açık ifade edenlerden biri ise İngiliz Guardian Gazetesi idi. Guardian Gazetesi, 7 Haziran seçimi makalesinde açık açık aynen şöyle dedi: “Tam Batılılaşmamış, yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilemez.” Tabi “Tam Batılılaşmış” Türkiye partilerine de destek istediler. Bu partilerin hangileri olduğunu herkes biliyor. Arife tarif gerekmez.
“Tam Batılılaşmak” için ne gerekiyor? Ya kimliğinizi gizleyerek yerli gibi görünüp “Yabancı” kişiliğinizi korumuş insanlar olmanız gerekiyor, ya da “Yerli kimliğinizi” kaybetmiş, “milletinize yabancılaşmış” olmanız.. Böyle olunca “Tam Batılılaşmış” oluyorsunuz. Batılılar ise sizi son derece elverişli olarak kullanabiliyor. Son kullanma tarihiniz bitince de kenara atılıyorsunuz bir paçavra gibi...
İnanan insanların bu gerçeklerin şuurunda olarak sandığa gitmeleri gerekiyor. Sandığa gitmemek, hiç istemediklerinizin güçlenmesi demektir.
Sandığa gitmemek, o partiyi cezalandırmak değil. Kendinizi ve inançlarınızı cezalandırmak, istemediğiniz partiyi de ödüllendirmektir.
Hz. Mevlana “Kusursuz dost arayan dostsuz kalır” diye öğütlüyor. Atalarımız “Öfkeyle kalkan zararla oturur” diyor.
Goethe diyor ki “Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim.”
Sahip olduğumuz nimetlerin kıymetini bilelim. Oscar Wilde “Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir” der.
Moliere ise umursamaz olanları şöyle uyarır. “Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.”
Denis Diderot doyumsuzluklarımız için şöyle diyor: “Azla mutluluk çokla didişmekten iyidir.”
Kendi aklı ile değil de okyanus ötesinden gelen telkinlerle hareket edenlere Doris Lessing şöyle öğüt veriyor. “İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.”
“Oyunu bize vermezsen..” diye tehdit edilenlere ise Goethe, çok açık bir telkinde bulunuyor. “Mal kaybeden, bir şey kaybetmiştir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir.”
Tehditler karşısında korkarak inanmadığı şeyleri yapmayı düşünenlere William Shakespeare daha açık mesaj veriyor. “Korkaklar ecelleri gelmeden birkaç kere ölürler. Cesurlar ölümü bir kere tadarlar.”
James B. Conont durumu, cesaret veren başka bir örnekle açıklıyor. “Kaplumbağaya dikkat et. Ancak kafasını çıkarıp risk aldığında ilerleyebiliyor.”
“Tamam.. Ama bak onlar da şu yanlışları yapmadılar mı?” diye kafası karışanlara Konfüçyüs tecrübesi şöyle diyor. “Gölgesiz mutluluk olmaz, bak güneşte bile leke var.”
Sahip olmadığı şeylere üzülmeyen, sahip olduklarına sevinen,şükreden ve doğru yolda harcayanlar doğru insan, akıllı bir insandır.
Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür.
Eğer soruyorsanız durum nasıl diye.. Victor Hugo cevap veriyor.. “Gecenin en karanlık anı şafak sökmeden az öncedir.”
Peki neden yazıyoruz durduk yerde bunları? Andre Tardieu’nun sözüyle cevap verelim.. “Herkes dünyanın düzene girmesini ister. Fakat çabayı komşusundan bekler.” Çabayı kendimiz gösterelim diye..
Son noktayı İmam Şafi koyuyor.
İmam-ı Şafi'ye sordular; “Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız?”
Dedi ki: "Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür."
İlk çağlarda düşmana taş atılırdı. Sonra ok ve mızrak atıldı. Daha sonra tüfek atıldı, bomba atıldı. Şimdi tivit atılıyor. Artık dışardaki düşmanın destekledikleri partilere karşı yerli partiye “Oy atma” vaktidir..
Ümmet için, millet için ve istikbal için... Erkenden sandığa gidip oy kullanmak ve çevremizdeki herkesi oy kullanmaya teşvik etmek en önemli görevdir.
Işid ve Din Anlayışı
Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD, Devletu’l-Irak ve’ş-Şam: DAİŞ) bazı uzmanlara göre uluslar arası bir proje, kendilerine göre –sözde- İslam Hilafet Devleti, fiilen ise bölgesel bir güç ve aktördür. Bu aktörü meydana getiren, hatta bir şekilde yönlendiren birçok dinamikten söz etmek gerekir. Bu dinamiklerin arkaplanında İslam dünyasının zayıflaması, bölgenin istikrarsızlığa mahkum olması, etnik ve mezhepsel çatışmalarla Müslümanların enerjilerinin tüketilmesi, bölgedeki ekonomik rantların belli mecralara akması, İsrail’in güvenliğinin sağlanması gibi stratejilerin bulunduğu muhakkaktır.
Son günlerde vukû bulan gelişmelerle bağlantılı olarak IŞİD artık, deyim yerindeyse “kapı bir komşumuz” olmuştur. Ama bir yandan bayrağında Allah Resulünün mührünün bulunduğu, bir yandan din adına her türlü cinayeti işleyebileceklerinin görüldüğü bir komşumuz. Kuşkusuz böyle bir güç ve aktöre karşı çok yönlü mücadele verilmesi gerekiyor. Bunların neler olduğu, elbette bizi aşar. Ancak IŞİD aynı zamanda kendine has bir din anlayışına sahiptir. Bu anlayış dünyanın birçok ülkesinde gençleri cezbeden, hatta giderek fiilen saflarına katılmaya sevk eden bir özelliğe barındırıyor bünyesinde.
Önce şunu belirtmek gerekir ki, IŞİD’in din anlayışı gerek yayımladıkları kitaplar, dergiler, makaleler, web sayfaları ile görsel materyallerde gerekse fiili uygulamalarda açıkça gözlendiği gibi dünyanın çeşitli ülkelerinde IŞİD’e yakın çevrelerin yayınları vesilesi ile de kolayca takip edilebilmektedir.
En kısa olarak ifade etmek gerekirse, IŞİD din anlayışı itibariyle, a) “Selefî, b) Vehhâbî, c) tekfirci, d) cihatçı bir niteliğe sahiptir.
Bunlardan “Selefî” tabiriyle dinin, inanç ve amelî alanında Hz. Peygamber, sahabe ve tabiiûn döneminde benimsendiği gibi anlaşılıp tatbik edilmesi kast edilmektedir. Aslında bu, hiçbir müslümanın karşı çıkmadığı, çıkamayacağı bir husustur. Ne var ki klasik anlamda Selefî anlayış İslam coğrafyasının genişlemesi, başka inanç ve kültürlerden insanların İslama girmesi ve bu vesile ile birçok soru ve problemi beraberlerinde getirmesi gibi sebeplerle yetmemiş, yeni yorum ve ekollere ihtiyaç duyulmuştur. Nitekim çok geçmeden (IV/X. yüzyıllarına başında) İslam inanç ve düşünce tarihinde Ehl-i sünnetin iki önemli kelâmî ekolü ortaya çıkmıştır: Matürüdilik ve Eşârîlik. IŞİD, bu iki ekolü tanımamakta ve bunları Ehl-i sünnet dışı görmektedir.
IŞİD’in din anlayışını ifade eden “Vehhabî” kelimesi de klasik Selefiliğe İbn Teymiyye’nin (748/1328) kazandırdığı dinamizme, 18. yüzyılda Muhammed b. Abdilvehhab tarafından eklenen oldukça katı, dışlamacı fikrî ve siyasi yapıyı nitelemektedir. Başka bir ifadeyle Vehhabilik, klasik Selefiliğin iki kat daha radikalleştiği bir anlayışı işaretlemektedir.
IŞİD’in din anlayışını ifade eden sıfatlardan birisi de “tekfircilik”tir. Bu vasıf, Vehhabilik’te tanımlanan dar tevhid anlayışını benimsemeyen bütün Müslüman kitlelerin “kafir” olarak nitelendirilmesini ifade eder. Buna göre inanç konularında ayet ve hadislerin zahiri lafızlarını tevil edenler küfre girdiği gibi –onlara göre- “amel imanın bir parçası” olduğundan ibadet hayatı eksik olan kimseler de kafir olarak görülmektedir.
“Cihatçı” kelimesi ise IŞİD’in kendileri gibi düşünmeyen ve otomatik olarak küfür damgası yiyen kimselere şiddet uygulanması, daha açık ifadeyle “ıslah-ı fikir” ve “ıslah-ı hal” etmemeleri halinde bu insanlarla savaşılıp öldürülmeleri gerektiğini işaretler.
IŞİD’in yayınlarına bakıldığında, bütün fikirlerini baştan sona kadar ayet ve hadislerle temellendirmeye çalıştıkları gerçeği ile karşılaşılır. İnsanları IŞİD’e yakın kılan hususlardan birisi tam da budur: “Lafızcılığın dayanılmaz hafifliği”. Bu tutum, tabii olarak, İslam’ın kendine has “rasyonalite”sini yok sayar. Nakil dinin önündedir; akıl nakle tabidir ve dinî hükümlerin temellendirilmesinde hiçbir işlevselliğe sahip değildir.
IŞİD Vehhabilik’ten devraldığı mirasa bağlı olarak dinin ruhuyla uyuşup uyuşmadığına bakmaksızın her yeni şeyi “bidat” sayar ve mesela, kandil gecelerini ihya etmeyi, Hz. Peygamber’in doğumu vesilesiyle programlar yapmayı, kabirlere türbe bina etmeyi vb. ağır biçimde eleştirir; bunların dalalete, dalaletin de ateşe götüreceği “bidat” kapsamında olduğunu ileri sürer.
IŞİD’deki yaman tasavvuf karşıtlığının kökeni çok eskilere kadar gitmekle birlikte, sufileri bazen şirk ile, bazen küfr ile itham etme tamamıyla Vehhabiliğin katı tasavvuf yorumundan kaynaklanmaktadır.
IŞİD’e göre bir kimse istediği kadar iman ettiğini söylesin, eğer namaz kılmıyorsa, mazeretsiz oruç tutmuyorsa müşriktir. Müşrikler ile savaşmak ise Kur’an’ın emridir. Çünkü iman sadece kalp ile tasdik değil aynı zamanda organlarla amel etmektir.
Diğer taraftan IŞİD mutedil-gâlî ayırımına gitmeksizin bütün Şiileri tekfir etmekte ve kanlarını helal görmektedir. Aynı şekilde başta Yezidiler olmak üzere gayr-ı Müslimlerin de imana davet edildikten sonra kabul etmemeleri halinde “boyunlarını vurma”nın helal olduğu görüşündedir.
Burada, IŞİD’in geldiği nokta ve ülkemiz açısından şu soruları sormak gerekir: Bizim dinî-ilmi kurumlarımız ve din görevlilerimiz IŞİD’in din anlayışını yeterince biliyor mu; fikir planında onlarla mücadele edecek bilgi, birikim ve donanıma sahip mi? Toplumumuz zaman zaman bu konularla ilgili olarak aydınlatılıyor mu?
Umulur ki Diyanet olarak, İlahiyat Fakülteleri olarak sahih İslam’ı daha iyi anlar, yaşar, anlatırız; böylece İslam adı altında İslama zarar veren, Müslüman kanı akıtan, İslam imajını mahveden anlayışların yok olmasına katkı yaparız.
Kuranda Allah`ın rızası
Güzel Kurani kerimimizde geçen Allah`ın rızası ile ilgili ayetler. Kuranda geçen Allah`ın rızası ile ilgili ayetler tarafmızca seçilip otomatik listelenmekte.
Kuranda Allah`ın rızası ile alakali tahmini 25 ayet geçiyor |
|
2:207 - |
Yine insanlardan kimi de vardır ki, Allah'ın rızasına ermek için kendini feda eder. Allah ise kullarına çok merhametlidir. |
|
|
2:265 - |
Allah'ın rızasını aramak, kendilerini veya kendilerinden bir kısmını Allah yolunda sabit kılmak için mallarını Allah yolunda harcayanların hâli ise, bir tepedeki güzel bir bahçenin hâline benzer ki, ona kuvvetli bir sağnak düşmüş de yemişlerini iki kat vermiştir. Böyle bir bahçeye yağmur düşmese bile mutlaka bir çisenti vardır. Allah, yaptıklarınızı görür. |
|
|
2:272 - |
Onları yola getirmek senin boynuna borç değildir, ancak Allah dilediğini yola getirir. Yaptığınız her iyilik sırf kendiniz içindir. Siz yalnızca Allah rızasını gözetmenin dışında infak etmezsiniz. İyilik cinsinden ne infak ederseniz o size aynen ödenir. Size hiçbir şekilde haksızlık yapılmaz. |
|
|
3:15 - |
De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah'dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür. |
|
|
3:162 - |
Allah'ın rızasına uyan kimse, Allah'ın hışmına uğrayan ve varacağı yer cehennem olan kimse gibi midir? Varış yeri olarak ne kötüdür orası! |
|
|
3:174 - |
Bunun üzerine kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan Allah'ın nimeti ve lütfuyla geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük lütuf sahibidir. |
|
|
4:114 - |
Bir sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayı veyahut da insanlar arasını düzeltmeyi emreden(ler)inki hariç, onların aralarındaki gizli gizli konuşmalarının çoğunda hiçbir hayır yoktur. Kim bunları sırf Allah'ın rızasını kazanmak için yaparsa, yakında ona büyük bir mükafat vereceğiz. |
|
|
5:2 - |
Ey iman edenler! Allah'ın alâmetlerine, haram aya, kurbanlık hediyelere, gerdanlıklarına ve Rablerinden lutuf ve rıza bekleyerek Kabe'ye yönelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram'dan çevirdiklerinden dolayı bir topluma karşı olan kininiz, sizi saldırıya sevk etmesin. İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir. |
|
|
5:16 - |
Allah o kitabla rızasına uygun hareket edenleri selamet yollarına iletir. Onları izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve onları dosdoğru yola sevk eder. |
|
|
9:72 - |
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur. |
|
|
9:100 - |
Muhacir ve Ensar'dan İslâm'a ilk önce girenlerin başta gelenleri ve iyi amellerle onların ardınca gidenler var ya, işte Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah'dan razı oldular ve onlara, altlarında ırmaklar akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar. İşte büyük ve muhteşem kurtuluş budur. |
|
|
9:109 - |
O halde binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kurmuş olan mı hayırlıdır, yoksa binasını yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı daha hayırlı? Allah, zalimler güruhunu hidayete erdirmez. |
|
|
13:22 - |
Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabrederler ve namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açıkça Allah yolunda harcarlar ve çirkinlikleri güzelliklerle yok ederler. İşte bunlar, bu hayatın akibeti kendilerinin olacak olanlardır. |
|
|
18:28 - |
Nefsince de, sabah akşam rızasını isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber candan sabret. Sen dünya hayatının süsünü isteyerek onlardan gözlerini ayırma. Kalbini, bizi anmaktan gafil kıldığımız, nefsinin kötü arzusuna uymuş ve işi hep aşırılık olan kimseye uyma. |
|
|
20:84 - |
Musa: "Onlar benim izimdeler (arkamdan beni takip edip geliyorlar). Ben sana acele ettim (geldim) ki, hoşnud olasın" dedi. |
|
|
20:109 - |
O gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez. |
|
|
21:28 - |
Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar, Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler. |
|
|
27:19 - |
(Süleyman) onun sözüne gülümseyerek dedi ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme getir. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat." |
|
|
39:7 - |
Eğer inkâr ederseniz, şüphe yok ki Allah'ın size ihtiyacı yoktur. Bununla beraber kulları hesabına küfre razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizin hesabınıza ona razı olur. Hiçbir günahkar da diğerinin günahını çekecek değildir. Sonra dönüşünüz, Rabbinizedir. O vakit, O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir. Çünkü O, bütün kalplerin özünü bilir. |
|
|
48:29 - |
Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir. |
|
|
57:20 - |
Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azab; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir. |
|
|
57:27 - |
Sonra bunların izinden ard arda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik ve ona uyanların yüreklerine bir şefkat ve merhamet koyduk. Uydurdukları ruhbanlığa gelince onu, biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükafatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır. |
|
|
60:1 - |
Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkar ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi (yurdunuzdan sürüp) çıkardıkları halde siz onlara sevgi ulaştırıyorsunuz. Eğer benim yolumda savaşmak ve benim rızamı kazanmak için çıktınızsa içinizde onlara sevgi mi gizliyorsunuz? Oysa ben sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur. |
|
|
89:28 - |
Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön. |
|
|
92:20 - |
O ancak yüce Rabbinin rızasını aramak için verir. |
Özürü kabahatinden,bahanesi yüreğinden ve cefasıda sevgisinden daha büyük insanlar var.Bir parça mutluluk için ,bin parçaya bölündüğünüz insanlarıda sevmeyin.Uğur G.
Hayber’in Fethi esnâsında, Yahûdî ileri gelenlerinden birinin koyunlarına çobanlık yaparak geçimini sağlayan Yesâr, bir sabah kale dışında koyun güderken, Peygamber Efendimiz’le karşılaşmıştı. Bir müddet sohbet ettikten sonra Yesâr İslâm’ı kabûl etti. Resûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- onun ismini “Eslem” yaptı. Daha sonra çoban, elindeki koyunları ne yapması gerektiğini Peygamber Efendimiz’e sordu. Allah Resûlüde
“–Onları geri çevir ve kovala! Hiç şüphen olmasın ki, hepsi de sâhiplerine döneceklerdir.” buyurdu. Eslem, bir avuç çakıl alarak koyunlara doğru attı ve:
“–Sâhibinize dönün! Vallâhi bundan sonra ebediyen sizinle beraber olmayacağım.” dedi. Koyunlar topluca gittiler, sanki onları sevk eden birisi varmış gibi kaleye girdiler. Müslüman olur olmaz hemen cihâda iştirâk eden Eslem -radıyallâhu anh-, bir müddet sonra şehît oldu. Böylece, bir vakit namaz kılma fırsatını bulamadan Cennete uçan Müslüman ünvanını aldı.
Savaş gibi erzak sıkıntısının had safhada olduğu bir zamanda bile Allah Resûlü, ayağına kadar gelen düşmanlarına ait koyunları sâhiplerine geri göndermiştir. Çoban da anlaşmalı bulunduğu sâhibinin malına ihânet etmemiştir. Zîrâ “el-Emîn” olan Peygamber’e ve O’nun “mü’min” olan ümmetine yakışan da budur.Kaynak: Osman Nuri Topbaş
Ey karanlıktan aydınlığa çıkaranım ,ey fitnelerden arındıran Rabbül Alemin ey Adili Mutlak günah selinden kurtaranım sonsuz Elhamdülillah ve hayra vesile her güzelim kul hepinizden ALLAH cc razı olsun.Bizleri insi cinni şeytanlardan şirk küfür zülüm ve haramlardan arındır,fitnelerin başımıza sardığı her pislikten arındır günahlarımızı affet Cehenneme düşürme ya Rabbi ya Erhamürrahimin Elhamdülillahi Rabbül Alemin bir masum mazlum yanmasın.Benim Kitabım sadece bir din kitabı değil din siyaset ve hayat okulu temalı bir eserdir uydurulan dinlerin cinayetlerini eleştiriyorsak ve ALLAH cc ın dininin sadece Kuran ve sünnet çerçevesinde hareket olduğunu,bunun müşahhas temsilcisinin,ismet günahsız sıfatına layık görülmüş sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed(asm) olduğunu ayete ters olanın hadisle ve islamla alakası olmadığını bozuk felsefelerinde islamın malı olmadığını din oyuncak olmadığını temeli güzel Ahlaklı vicdanlı dürüst Adaletli helal namuslu belki 360 Ahlaki ölçüden ve ilahi Hukuktan ve Kurani Hukuktan Dünyamızın ve Ahiretimizin inşasından ibaret olduğunu şirkin,küfrün,zülmün haramların insi cinni şeytanların dışlanması gerektiğini,nefislerin satın alınmasının zaruretini,her şeyden önemlisi doğru imanın canımızdan malımızdan çoluk çocuğumuzdan herkesten ve her şeyden ziyade ALLAH(cc) ve Resulünü(asm) sevmek olduğunu Dünyevileşmenin harama dalmanın her türlü haramın terkinin zaruretini Dinini yalnızca ALLAH(cc)a has kılmayı ,kula kulluktan,nefse kulluktan arınmayı ALLAH(cc) tan başkasının kanun koyma yetkisinin olmadığını ve daha nice İslami dersleri hayat tecrübemle Kuran ve sünnetten,doğru müminlerden aldığım derslerle zikretmek düşünen Akleden beyinlerede pozitif bir katkım olsun istemişim merak eden Google den İnternete girsin baksın.Halil Dudak- Cihad ruhu ve güzel Ahlak İslam dur yolcu din siyaset ve hayat okulu adlı eserimle tanışabilir.
Kayahan anlatıyor:ALLAH(cc) ın dediği olur demiştim bundan 15 sene evveli bana Doktorumun 6 ay ömrün kaldı dediğinde;Şu anda nefes alıyorum hamdolsun demekki yaşıyacak günüm varmış.Tabiiki doktorları asla küçümsemiyorum onlarda ellerinden gelen her şeyi yaptılarama gerçek benim yaşamıma 6 aylık bir ömür biçilmişti,buda yalnız bana mahsus bir şey değildir.Kimisi çıkar bu hastalığı yendim der,bence günah işliyorlar ,yani hiç kimse bir şeyi yenmez ,ALLAH(cc) yardım ederse olur.Kayahan Ahiret inancını şu cümlelerle ortaya koydu.Ölüm ceza değil,bana göre ölüm zaten bir mezuniyettir.Yani Cenabü ALLAH(cc)ın katına çıkacaksınız,orada hesap vereceksiniz buradaki Dünyanın yalan olduğunu eğer bir düşünürseniz zaten huzur kendiliğinden yerli yerine gelir.Ve sanatçının tavsiyesi:Cenabü ALLAH(cc)ın gönderdiği Kuranı Kerim kitabını okusanız o kitapta size ticaretin nasıl yapılacağı bile anlatılıyor.En kolayınıda söyleyeyim Helal ve Haram buyurun bunu bilen bir Dünyada hiçbir pröblem çıkmaz.
Şehid Seyit Kutup:Mısırdaki firavunlara söyle sesleniyor:Onlar Amerikancı islamı istiyorlar onlar abdesti bozan şeylere fetva veren ,ama Müslümanların siyasi iktisadi ve içtimai durumlarına fetva vermeyen islamı istiyorlar .Sonuç yahudiye ebedi kölelik belki ömür boyu ibadetin hiç hükmünde bir kafir düzen,imansız ölüm ALLAH(cc) muhafaza.Ey Müslüman esaret zincirini önce nefsinde kıracaksın ,her türlü haramdan,şirk küfür ve zülümden insi cinni şeytanlardan arınmış bir nefis ve ruhun olacak.Sonra Tevhid meşalesini yakacak iyilerin kardeşliğine layık gerçek mümin kul olacacaksın,Sonra Kuran ve sünnetin ölçlerinden şaşmadan Dünyevileşmeden, nefsanileşmeden harama dalmadan Ebedi hayatınıda Dünyanıda kazanacaksın.
Mesele yaşamak değilki,mesele kırmadan,incitmeden zülmetmeden yaşamak belki mesele iyi bir vicdana sahip doğruluktan şaşmayan hakiki imanı özümsemiş mümin kul olabilmek.Mesele iyileri masum mazlumu kucaklayıp,sevgi tohumları ekebilmek,kendimizide terbiye edip güzel Ahlak sahibi doğru insanlar olabilmek. Mesele ALLAH(cc)ın rızasını esas alarak Kurani bir Ahlakla yüzleri güldürebilmek. Mesele vicdan sahiplerinin gönlünde yer edinebilmek.Mesele sözde değil davranışta insan olabilmek ,yoksa haramlara dalıp bozuk davranışlar sergilemek,kişiliksiz bir fitne olmak değil.Yani mesele insan olabilmenin erdemine insanı kamil mümin kul olmaya layık olabilmek,kula kulluktan kurtulup yalnızca ALLAH(cc)a kul olmak.Ne Amerika,Ne Rusya,Ne Çin,Ne sinsi İngiliz,Ne bebek katili siyonist İsrail,Ne sömürgeci Fransız.Ne çakalların Yunan palikaryaları ve Rum bozmaları Ne vahşi Sırp, Ermeni ve Vicdansız her pislik . Herşey cümle masum mazlum güzelim insanlık için ki bugünün Dünyasında kimlerin günahının bedelini ödüyorlar.Ben baş olacak adam değilim diyorumda yazdıklarına yürek lazım diyorlar her ne kadar harap olsada o yürek bir derece var inşallah. Karınca yürüyüşüyle mutluluğu ararken çakallara kaptırma kendini kimin hakiki dost olacağına karar vermek için defalarca sınavdan geçir,ölçün Kuran,sünnet olsun
Rıza Tevfik Bölükbaşı Avusturyada eğitim görürken okul arkadaşı Hiristiyan biri Sizin Viyana kapılarında ne işiniz vardı demiş .Cevap ise adama söylenecek söz bırakmamış.Siz 14 kez Anadolu topraklarında ne işiniz vardıki Haçlı seferleriyle zülmettiniz ,biz sadece iadei ziyarete gelmişiz demiş.
İslam için,ilai kelimetullah uğruna insanlığın islama gelmesi ve ebedi cehennemden kurtulması için önce tebliğle Vatan ve namus için ve mütecaviz canımıza kast eden her pisliğe karşı yapılan savaş ALLAH(cc)için yapılan savaştır.Bunun haricinde hegemonya hesabıyle zülümle vicdansızca kafir ve zalimlerin yaptığı savaşlar her türlü terör barbarlıktır.İzzet ALLAH(cc)ın ,onun Resulünün(asm) ve müminlerindir.Sende cepheni tayin et hakiki mümini sev.Aslında Dünyanın en büyük hastalığı İmansızlık,Ahlaksızlık, Vicdansızlıktır.ALLAH (cc)tan Kurani hakikatlerden kaçıştır.Kula kulluk ve nefse kulluktur ve bu çerçevedeki anormal egolardır,haramlara dalmaktır.Ey komünist emperyalist, siyonist, kapitalist ,satanist,faşist,budist,hindu, yamyam deccal kafalar İslam tehlikeli ve yok edilmeli size göre öylemi tehlikeli olan içinde cehennem taşıyan sizlersiniz.Birde koyun gibi kullandığınız ve hakikaten tehlike arz eden hain sözde Müslüman her pisliğe yatkın terörist anarşist şempaze yandaşlarınız.Zerre kadar Aklınız olsa Kuranın semavi fermanına teslim olur imansız ölümün sonsuz Cehenneme yolculuk olduğunu sizde idrak eder her güzel nimeti yaratan Merhametli Adaletli Rabbimize teslim olurdunuz.Çünkü hiçbir insan veya cin veya hayvan ne bir damla suyu ne bir anlık havayı nede zerre rızkımızı yaratacak bir gücü yoktur kısacası ALLAH cc sız heryer Cehennem.
İşlerin yolunda gitmiyorsa SADAKA vaktin gelmiş demektir.Tıpta yeri yok ama SADAKA iyileştirir.Ekonomide yeri yok ama SADAKA malı bereketlendirir Güvenlik sistemlerinde yeri yok ama SADAKA korur.ALLAH(cc) bizi her şeyimizin SADAKA sını vermekten geri koymasın.İyilerle dostluğumuz ölmesin.
Ruh bedenin içinde göz ise penceresi,ruh su dur,ruh dua dır ruh şu veya bu diye kafanızdan bir sürü film çevireceğinize Kurana ilahi fermana teslim olun Ruhu ancak Rabbim bilir der.İnsi cinni şeytanlardan ve günahlarınızdan arınmak için gayretiniz olsun.ALLAH(cc) size sizi soracak Onun işine karışmayın Akıllı olun. İnsan olmak yaradılıştan,insan kalmak acılardan çilelerden nice vicdansıza zalime onursuza katlanmaktan,helaketten geçiyormuş,özellikle günümüz Dünyasında.
Cümle masum ,mazlumu ,güzellikleri kurtar ya Rabbi.Ayakkabı bağına varıncaya kadar her şeyi ALLAH(cc)tan isteyin diyen sahte hadisten çokça kıymetli bu Dua.
Rahmetli Necmettin Erbakanın mirasına sahip çıkan yeniden Refahla Saadetin bir araya gelmesi belki bayrağı Fatih Erbakana verilmesiyle milli görüş yol alsın.
İyiler karanlık gecedeki,yolumuzda kandillerdir,kötülerse helaket kapılarıdır. Sen sen ol iyilerden olmaya çalış Ahlakını güzelleştir,helal rızka talip ol,farz olan ibadetleri ihmal etme ,iyilerin kardeşliğine liyakatin olsun ,kötülere karışmak istemiyorsan ,haramlardan uzak ,dengeli istikrarlı bir hayata talip,iyilere dost ol.
ALLAH(cc)için Namaz kıl ve kurban kes diyen ilahi fermanı dinleki kurtulasın. İbadetlerine devam hususunda sabır,musibetlere karşı sabır,günahlardan haramlardan sakınmakta sabır gösterki hakiki müminlere kardeşliğin ölmesin.
Nurculuğun başı,kıçı belli değil,kemalizim,tarikatçılık yol değil boşver hepsine sen sen ol Kuran ve sünnetin nurlu hakikatlerini ders al,kendin olarak yaşa.
Zamanı Mekânı imkânı sağlığı Fırsatı olduğu halde , beş vakit NAMAZI vaktinde HUŞU içinde Takva ve Tevhid Ehli olarak kılmayan , Maalesef onda kalmamış sağlam TEVHİDİ iman...
Sevgili merhum Doğan Cüceloğlu Seni diğerlerinden farksız kılmak için gece gündüz bütün gücüyle çalışan bir Dünyada kendin olarak kalabilmek Dünyanın en zor savaşını vermek demektir,bu savaş bir başladımı bir daha bitmez demiştin.Bende kendimi o savaşın içinde buldum çoğu kez helak oldum ancak doğruluğumla kazanan ben olacağım inşallah.Belki sağlıklı iklimlerden fazla nasibimiz olmadı zayıf düştük işin aslı.İnşallah geleceğimiz hayrolsun zülümsüz.
La ilahe süpürgesiyle her fitneyi şirki,küfrü,zülmü,haramları reddedip illallah sarayına gireceksin ve Kurani hakikatlerle yaşıyacaksın.Bir kötülük gördüğünde önce elinle sonra dilinle,sonra kalbinle buğz edeceksin bu imanın en zayıf derecesi
Dilim,fiilim,Ahlaki yapım,yaşantım zehirliyse,şerrimdende ALLAH(cc)a sığınırım
Şucunun bucunun fitnelerine ve günahlarıma masum mazlumu terk etme ya Rab
Allah cc ım muhakak ben Peygamberin Muhammed asm ın zatı ecelli ala 'ndan istediği hayırlı şeylerin en hayırlısını isterim senin Peygamberin Muhammed s.a.v in senden istiaze ettiği şeylerin şerrinden de sana sığınırım.Allah cc ım yardım ancak zat ı ecelli alandan beklenir dünyada da Ahirette de istenilen şeye ulaştıracak ancak sensin kuvvet ve kudret ancak senin yardımınla gerçekleşir Allah cc ım.
Bizim bir üzüm yedirip bin tokat vuran bir ALLAH(cc)ımız yok,suçumuz var ve haddimizi aştığımız her zaman belasını çekiyoruz yanlışlar nefsimizin ürünü.
Çocuklarınıza helali,haramı,Dünyayı Ahireti,iyiyi ķötüyü,doğruyu,yanlışı, şükretmeyi dua etmeyi,güzel Ahlaklı vicdanlı dürüst kişilik sahibi cesur iyilere hayvanata doğaya sevgiyi iyi insanlar olmayı Vatanını kudsi değerlerini kuranı sünneti ezanı bayrağı,güzel Ahlaklı insanları sevmeyi,gençlere nefsin terbiyesini, haramlardan uzak kalmayı,Kul hakkı yememeyi,doğru imanı islamın Kuranın ve sünnetin ALLAH cc ın Resulünün asm ve bu Şehid kanıyla sulanmış Vatanın sevgisini ,helalinden rızkı için çalışmayı,güzel değerler üretmeyi,insanların hayırlısının insanlığa faideli olanlar olduğunu,haklı olduğu konuda cesur olmayı haksız olduğunda özür dilemeyi,hakkı olmadığı bir şeyi almamayı Kul hakkını maddi manevi gözetmeyi ders verin.La ilahe illallah zikri ile imanınızı tazeleyin. Hadisi Şerif. Duanız olmazsa Rabbim ne diye size kıymet versin.Ayeti Kerime Kafir ve zalimlerin esaretini kabul etmeyecek ve ölüme koşacaksın,ya istiklal ya ölüm.Şeyh Şamil ra.Toplum sevgi ile kaynaşır.Adaletle yaşar,dürüst çalışmakla ayakta kalır.Farabi.Normal ritminde gittiğin sürece haramlara dalmadığın sürece inşallah bir felaket yaşamazsın Kudsi değerlerinin,Vatanın, Namusun, Canının selameti uğruna yapılan savaşlar hariç ,savaş terör,Ahlaksızlık hiç hoş şeyler değil.
Bu soğukta Din,Ezan,Namus,Bayrak ve Vatan için Dağda,Taşta,Havada,Karada Cephede,Yağmurda,Çamurda,Sıcakta,Karda nöbet tutan Arslanların ALLAH(cc) yardımcısı olsun Amin.
Para ile satın alınmayacak şeyler:İman,Güzel Ahlak,Vicdan,Doğruluk,Aşk,zaman sağlık başarı,itibar,dostluk,mutluluk,sevgi,merhamet,iyilik,empati,fedakarlık,Güzel konuşmak,ince düşünmek,halden anlamak,düşeni kaldırmak,a
Kafirin zalimlerin iblislerin ruhunda bir güzelim kulunu bir güzel değeri bırakma ey iyiler için güzellikler yaratan Adili Mutlak Ey Erhamürrahimin Rahman,Rahim
Acının rengi ,ırkı,dini,dili yoktur.Savaşa teröre hayır.Ancak azgın,insanlık ve İslam düşmanlarına,Vatan hainlerine,küfrün,zülmün haramların şirk ehlinin tahribatına sessiz kalmak iyilere masum mazluma zülümdür.Ey mümin vasfı ile yaşamak isteyen kul haramdan uzak doğru iş üzere olki temsilcin ALLAH cc ın kendisi olsun.Ey maneviyatımızı zehirleyip musibetlere düçar eden zalim insi cinni pislikler size göre benimki küfür davası sizinki iman hizmeti mahşerin hesabından kurtulamıyacaksınız hayatımızı zindan edenler. Melekle,şeytanı masum mazlumla zalimleri,kafirleri hainleri bir kefeye koyanların ilahi Adaletle ilahi rızayla alakası yoktur herkesi aynı görmek en büyük zülümdür iyiler ALLAH cc a kulluk şuurunda insanlığın ebedi saadeti için çalışır.Kötüler insanlığı Cehenneme doldurmak için yırtınır şimdi bu iki sınıfıda kardeş görmek fikri Hümanizm insancıllık imtihanın sırrına ilahi Adalete ters birşey. İyiliğe çalışan iyiliği hak ederken,kötüler kendi ateşleriyle yanmasıdır Adalet. İslam iyilere sevgi,kötülere buğzdur ilahi Adalettir.Hevanızı terk etmedikçe Adaletli olamazsınız der islam gerçek İslamın ise Ölçüsüde Kuran ve sünnettir,şeyhin,üstadın,hocanın,siyasilerin ,elit haramzadelerin hayatı sahte İslam Alimleri değil,şarlatan din simsarları değil Asrın mirasyedi bedava müslümanları,oldunuz bedavacı şarlatanlar çoğunuz lüksü sevdiniz Dünyevileştiniz yetmedi haramlara daldınız .Hele Alim geçinenler dininizi para ile sattınız trilyonluk villalar aldınız ,trilyonluk araçlara bildiniz.Din ile Dünyayı talep edene veyl olsun diyen Sevgili Peygamberimiz asm ın lanetini yediniz ancak kimliğiniz cübbe,sarık,sakal millete kendinizi evliya diye sattınız.Oldunuz karga kılavuzlar.Özellikle gençlik sizin gibilerin yüzünden islamdan soğudu.Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.Fitneler,haramlar tavan yaptı siyasiler sizin ikliminizde şekillendi onlarda her havalarını cinayetlerini İslam diye sattılar Adalette,Ahlakta,Vicdani ve Doğru olmak hususunda sınıfta kaldılar .Bugünün Dünyasında Kurani Hukuk çiğneniyor ALLAH cc a ve Resülüne asm küfür bile moda olmuş idareciler egoları uğruna, canı yanmış sefilleri yaşıyan belki ebedi hayatı sönmüş halkı ile uğraşıyor.Ya uyanır nefislerini satın alan kula kulluktan nefse kulluktan haramlardan uzak güzel Ahlaklı vicdanlı Adaletli helal namuslu dürüst dengeli iyileri seven Merhametli kullar olursunuz yada bu yolculuğun sonu cehennemdir.Nefis ve şeytanın egoların,insi cinni şeytanların rahatça tahribatını vicdansızlığını, Ahlaksızlığını zülmünü sürdürdüğü ve her türlü haramın kanunlarla korunduğu bozuk toplum her ne kadar Müslüman kimliğini sahiplensede şirkin küfrün zülmün haramların hüküm sürdüğü kafir bir toplumdur.İçimizdeki masum mazluma ALLAH cc sahip çıksın inşallah.
Ey derin uykudaki gafil hizipler ;Sizin Kurani Hakikatlerden haberiniz yok.Yüz yıldır sahnedesiniz ,belki tarikatlar 1000 yıldır sahnede buna rağmen insanlığın başı belalardan kurtulduğu yok .Kıyametin ansızın başınıza gelmesi için kıçınızı yırtıyorsunuz,zülüm karakteriniz olmuş. nefsinizi satın almadıkça kutuluş yok.Ya Erhamürrahimin senin Dinini Kuran ve sünnetti anlatmak bu günahkaramı kaldı çoklarına göre her şey sütliman kapitalist yezidi Müslümanlık kula kulluk din hırsızlığı kul hakkı yemekle ilahi Hukuku ,kurani Hukuku çiğnemekle yol alanlar ne büyük işler çeviriyor Dünyaya kafa tutuyor ancak her türlü haramın kanunlarla korunduğu ve halkını Ahlaki değerlerinin öldüğü hiçbir gelecek vaad etmeyen sefilleri oynayan fitne bir ülke olduk elit tabakaya sorarsan her şey çok güzel.Şu veya buna değil her güzel nimeti yaratan ALLAH(cc)a kul olacaksın ,yanmışızda haberimiz yok bugün ninnilerin ve nefsimizin dinini yaşıyoruz ALLAH(cc) için ne yapıyoruz kafir kanunlarla Anayasası olan ve her türlü haramı kanunlarla koruyan ,meclisinde bile nice hainin barındığı bir düzene boğazımızdan bağlanmış,çıtımız çıktığı yok ,hakiki iman bile yok kalplerde. Her şeyin belki herkesin Hududunu ALLAH(cc) çizsin kimse haddini bilmiyor. Bu zalim Dünya düzeninde sadece masum,mazlum iyiler bedel ödüyor neyin bedeliyse Artık muhataplarıma üzümü ye bağını sorma diyorum.Bu bağ yanmış çünkü.Sait Nursinin kirli davasına hizmet etmeden önce insandım,belki şerefli bir insan.Ne zamanki o kirli davanın hamalı oldum Dünyamı Ahiretimi,kendimi kaybettim. Neden insanların ilahvari yaşamasını istiyorlar ,çünkü çoğu doyumsuzmuş.
Hayırlar ALLAH(cc)tan yanlışlar günahlar fitneler nefsin ürünüymüş günümüzde sadece nefisten değil,zamanın kirliliğini göz önünde bulundurmak insi cinni şeytanlarında tahribatını göz ardı etmemek lazım kaldıki nefis hususunda bir sürü bozuk felsefe üretip Dine insanlığa mal etmişler potansiyel suçlu arıyorlar ölçülü dengeli haramlardan uzak iyilerin muhabbetiyle,iyi olmanın gayretiyle güzel Ahlaktan doğruluktan taviz vermeden vicdanlı yaşamalı,Adaletli olmalı.Öyle odana kapanıp Alemi hortumlamak islamsa yaşıyan yaşasın.Ben o dinden değilim
Ne zaman bir haram meyli haramzadenin muhabbeti bilerek veya bilmeyerek girse hayatıma hayatım adata bütünüyle zehir oluyor bu kadar hassaslaşmışım.Bu durumda bana düşen ,ümitsizliğe kapılmadan Amentüyü okuyarak töbe istiğfarla ,sabırla ALLAH(cc)a koşmak,Kuran ve sünnetin Hakikatlerine sarılmaktır.
Ortada bir güzel eser varsa emeği geçen belki ihlaslı ibadetiyle Dua eden herkesin hissesi belki Külli hayırları tecelli ettiren en merhametlinin ALLAH(cc)ın hissesi olduğunu unutmayacaksın.Yerdeki ve gökteki Hazineler ALLAH(cc)ındır şuuruyla çokça şükredeceksin.Sanal kahramanlara ithaf edip putlara mal etmeyeceksin.
Beklide tek suçumuz vardı,elini vicdanına koymayan insanları kalbimize koyduk
İnsanlar tıpkı gümüş ve altın madenleri gibi,farklı farklı yaratılmışlardır.Nasılki şekilleri,renkleri,özellikleri farklı ise ,kalpleride farklıdır.Bazı kalpler Nübüvvet ,Velayet,Amel ve Marifetullah madenidir.Bazılarıde hayvani şehvet ve şeytani Ahlak madenidir.Pröf.Mehmet Görmez.İkincisinden ALLAH(cc) korusun.Cümle insi cinni şeytanlardan her değer verdiği kulunu ALLAH(cc) korusun inşallah.
Nefis öyle bir belaki,melun şeytanda büyük bela,zamanın ve Dünyanın kirliliği insi cinni pislikler bir başka bela.Bozuk felsefeler haramlar bela.Bütün bunlardan korunmak için güzel Ahlaklı vicdanlı dürüst Adaletli helal namuslu insanlardan olmanın gayretinde,hergün günahlarına çokça tövbe ederek,zikrullahla iyilerin dostluğuyla her fitneden,her şeytandan ALLAH cc a sığınarak zülmetmekten kul hakkı yemekten uzak durarak,şirk, küfür ve zülümden,haramlardan uzak,infakla dengeli bir hayatla korunmaya çalışacağız inşallah. Her güzel nimet ALLAH cc tandır sebep olandanda ALLAH cc razı olsun ,fitnelere şirk küfür zülüm ehline haramzadelere fırsat vermesin.Ey düşüncesiz Müslüman ne zaman günah işlesen kafayı yiyorsun haberin yok,dahası o günahların faturası Dünyada hastalık ve musibetler Ahirette cehenneme düşmektir,azaptır.Sen sen ol Aklını başına al,hiçbir günahı küçümseme ve uzak dur.Nurculukla,Tarikatçılıkla,ışıkçılıkla süleymancılıkla,kemalizimle,insi,cinni pisliklere karışmakla kendini tanıyamazsın,başına ne çoraplar örüldüğünü göremezsin.Belki nefsinin dinini,ninnilerin dinini yaşarsın.Kişiliğin oturmaz,kula kulluktan,haramlardan kurtulamazsın.Ancak ne zaman Kuran ve sünnetin ölçüleriyle şekillenip dostunu düşmanından ayıracak nefsini ve Rabbini tanıyacak,otokontrölünü ALLAH cc ile paylacak ,doğru imanı kalbinde bulacak en yüksek muhabbeti ALLAH cc a Resülüne asm iyilere ayıracak hakiki müminlerden olursun inşallah Cehenneme düşmekten kurtulursun .Aksine bugünün fitne Dünyasında boğulup kim olduğunu bilmeden yaşıyarak kişiliğini güzel değerlerle özdeşleştiren bir mümin kul olamazsın.Haliyle her rüzgara,her fitneye kapılırsın sonuç hüsran olabilir.
Ukraynada insanlık ölüyor deniyor.Doğru ama eksik.Çünkü o insanlık :Afrikada aç,susuz bırakılmış,Bosnada tecavüze uğramış,Doğu Türkistanda Çinli lağım farelerine terk edilmiş,Filistinde Siyonistlere masum mazlum demeden feda edimiş sadist Yahudilere kurban edilmiş körpe canlar için,Hocalıda 30 yıldır ermeni canavarlara terk edilmiş,Mynmarda yakılmış,ırakta suriyede libyada,Fransız zülmüyle Afrikada ve Dünya emperyalistlerinin Siyonistlerin doymak bilmeyen sadist hevesleriyle son 300 yıldır İslam coğrafyasında çoktan ölmüştü.
Bana bir Cennetin kenarında köşesinde yer versin Rabbim yeter 8 cenneti ne yapayım bu Dünyada o kadar kirlendikki Cennette sığıntıyız ancak haddimizi bilenlerden olmak isteriz ebediyen Rabbim şaşırtmasın Cennet onun mülkü. Biz umut ediyoruzki hayatımız boyu muhafaza etmeye çalıştığımız,doğruluğumuz yalansız hayatımız ve en bunalımlı dönemlerimizde bile Kuranın zerresine düşman olmadan taşıdığımız hayat ve hayatımın bütün artılarına rağmen haksız yere yediğimiz tüm mahkümiyetler dinci dinsiz nicesinin tağuti hesapları bu Dünyada bu fakiri kahredeceği kadar etti inşallah Ahirette gülenlerden oluruz ,kaldıramıyacağımız azaplardan kurtuluruz bizi hala zehirleyenlerde layık olduğunu bulur Dünyanın gerçek şeytanları kafirler zalimler kahrolur inşallah. Eğer fitne ve zülüm sözkonusu olmayacaksa Rabbim ne yaşatacaksa yaşatsın.
Nefis öyle bir belaki,melun şeytanda büyük bela,zamanın ve Dünyanın kirliliği insi cinni pislikler bir başka bela.Bozuk felsefeler haramlar bela.Bütün bunlardan korunmak için güzel Ahlaklı vicdanlı dürüst Adaletli helal namuslu insanlardan olmanın gayretinde hergün günahlarına çokça tövbe ederek,zikrullahla iyilerin dostluğuyla her fitneden,her şeytandan ALLAH cc a sığınarak zülmetmekten kul hakkı yemekten uzak durarak,şirk, küfür ve zülümden,haramlardan uzak,infakla dengeli bir hayatla korunmaya çalışacağız inşallah. Her güzel nimet ALLAH cc tandır sebep olandanda ALLAH cc razı olsun ,fitnelere şirk küfür zülüm ehline haramzadelere fırsat vermesin.Ey düşüncesiz Müslüman ne zaman günah işlesen kafayı yiyorsun haberin yok,dahası o günahların faturası Dünyada hastalık ve musibetler Ahirette cehenneme düşmektir,azaptır.Sen sen ol Aklını başına al,hiçbir günahı küçümseme ve uzak dur nurculukla,Süleymancılıkla tarikatçılıkla ışıkçılıkla,kemalizimle,insi,cinni pisliklere karışmaya kendini tanıyamazsın başına ne çoraplar örüldüğünü göremezsin.Belki nefsinin dinini,ninnilerin dinini yaşarsın.Kişiliğin oturmaz,kula kulluktan kurtulamazsın.Ancak ne zaman Kuran ve sünnetin ölçüleriyle şekillenip dostunu düşmanından ayıracak nefsini ve Rabbini tanıyacak,otokontrölünü ALLAH cc ile paylacak ,doğru imanı kalbinde bulacak en yüksek muhabbeti ALLAH cc a Resülüne asm iyilere ayıracak hakiki müminlerden olursun inşallah Cehenneme düşmekten kurtulursun .Aksine bugünün fitne Dünyasında boğulup kim olduğunu bilmeden yaşıyarak kişiliğini güzel değerlerle özdeşleştiren bir mümin kul olamazsın.Haliyle her rüzgara kapılırsın sonuç hüsran olabilir. Dünyanın en soylu komutanı cengiz han diye bir video paylaşmışlar bende yorumumu yapıyorum.En büyük cellat zülüm şirk küfür haram imansızlık cengiz handa hepsi var o kendi asrının deccalı Türklüklede alakası yok vicdansız hegemonyasıyle çok masum mazlumun kanına girmiş namusunu kirletmişler belki önüne gelen nice zalimide haklamayı bilmiş ALLAH cc zalimi zalime kırdırmış bu yönüyle de ilahi Adalet şeref yoksulu imansız zalim bir fitne egosunun temsilcisi belki en soysuzlar listesinde fuhşiyatı ,zülmü had safhada vicdansız gerçek zalimlerden soysuz denecek bir kan içici. Tarihte Türklerin ve münafıklıktan uzak gerçek islamın temsilcisi Müslümanların savaştığı insanlar ise zalim milletler olmuş ve askerce çoluk çocuk katletmeden savaşmışlar zülüm ehli haramzade tiplerin ismi ister Türk ister Müslüman olsun gerçek fiyatları kafirdir Yezid kafalıda cengiz han kafalıda kafirdir.Cengizin yeğeni ve komutanlarından olan Hülagüda her ne kadar zalim bir Abbasi Halifesini cezalandırsada rivayetlere göre 400000 e yakın halkı çoluk çocuk demeden katletmiştir haliyle imandan nasibi olmayan zalim Hülagüde kafirdir.
En zaliminede,en kafirinede küfretmeyi bedduayı terk et,Hak olan Kuran ve sünnetin muhabbetiyle,helalinle,güzel Ahlakınla,iyilerin muhabbetiyle hayatının artılarıyle pozitif değerlerle barışık yaşa zalimler patır patır o zaman dökülürler layık oldukları fiatı bulurlar ,belki ebedi cehennemi boylarlar,bu tecrübemiz var.
Pakistanlı bir genç, 10 ay önce İsrail’in Filistin’i bombardımanını destekleyen Zelenski'ye ne demişti? Rus uçakları Kiev, Kharkiv ve Odessa'yı bombaladığında bunun ne kadar acı verdiğini o zaman anlarsın! israilin yanında filistinde binlerce kişi öldü sesi çıkmadı israilde bir bomba patladı savaş dursun dedi çünki yahudi yahudiyi destekler. Dünya sadece sarı saçlı, mavi gözlülerin acısını görür, duyar... Canı yanan Müslümansa eğer...Ben kalben ne Zelenskiyi nede Putini asla desteklemem ancak yanan masum mazluma yanarım.Birde Putinin daha birkaç ay evveli Hacıların Mekkede kestiği 15 milyon kurbanın Suudi yönetimince ABD askerlerine dağıtıldığından bahsetmesi ve burnunun dibindeki Yemende insanlık açlıktan ölümle burun buruna iken açlıktan kırılıyorken kurban etini ABD askerlerini beslemek için onlara verilmesini eleştirecek kadar hassas vicdani tavır içindeki Putini ,Dahası bir Cuma vakti Helikopterle gezerken Moskovadaki camide kış günü dışarıda bir metre kar var iken cemaatin 4/3 ünü karın üzerinde namaz kılarken görünce hemen belediye meclisini toplayıp arsa tahsis edilmesini ve geniş bir cami yapılmasını emreder Bugün Putini bu derece sadist vicdansız zorba bir hale getirenin ilki şeytan sonra yahudinin güdümündeki ABD nin Dünya siyaseti ve Zelinskinin ve önceki Ukrayna liderlerinin komşusuna duyarsızlığı Hatta diyebilirimki bugüne dek Ukrayna ile Rusyanın boğuşmasında her iki tarafında menfi tutumunun payı var .Adam burnunun ucunda ABD yi istemiyor en doğal hakkı her ne kadar Çeçenistanda suriyedede hocaalidede zülme imzası olsada .Kısacası kediyi kıskaca alırsanız sizi ısırır ,ama iyi geçinirseniz uslu arkadaşınız olur.İnsanlar büsbütün zalim değil onları hem artısı hemde eksisiyle tartmıyan Adaletten nasibi olmayan cahillerin kurbanıdır.Ancak bugünün Putinide Zelenskiside yahudi siyasetine kurban ABD nin şeytani hesaplarına hizmet ediyor.Yanan her zalim coğrafyada olduğu gibi masum mazlum insanlık Askerce bir mücadele yok,Vicdanlar ölmüş.Ancak Adaletli Ahlaki Vicdani Dosdoğru insani bir duruş Dünyayı kurtarır.Harama,şirke,küfre zülme bulaşmış hevasından ve egosundan başka kılavuzu olmayan ve Hak Din islamın Kitabı Kurani hakikatlerden ilahi Akıldan Vahyin ilminden yüz çevirmiş bir insanlık bu vicdana bu imana Dünya ve Ahiretin gerçek saadetine hiçbir zaman ulaşamıyacak.Dünyasınıda Ahiretinide cehenneme çevirecek .Bu Dünya nice acılarla iki büyük Dünya savaşı gördü hala masum mazlumu katletmeyi insanlık zanneden şeytanın kuklaları eksik değil.Yinede nasibi olanın hidayetini isterim. Ancak Tayip herkesten ziyade yahudinin kölesi ve siyaseti BOP uğruna
Dede nasihati:Bak evlat bir yiğidi bir göz ,birde söz öldürür.Onun için gözünü haramdan ,dilini yalandan sakınacaksın.Adamalık öyle parayla satın alınacak bir şey değil. Sen adamlığa giden yolu kendin bulacaksın,dosdoğru insan olacaksın vicdan sahibi,güzel Ahlaklı,merhametli,Adaletli .Bir kadın seni Vezirde eder rezilde .Ama unutmaki ne olmak istediğin senin elinde.Bir kadını güzelliği için alırsan gözün,malı için alırsan karnın doyar,ama Ahlakı için alırsan her iki cihandada ruhun doyar.Unutmaki ruhu doymayan ,harama dalan insan hep açtır belki zalimdir onun için adımlarını hesaplı atacaksın.Ömür dediğin üç sayfalık defter zaten evlat onuda boş şeylerle haramlarla idam etmeyeceksin.İyi olmanın gayretiyle iyilerle,ALLAH(cc)ın Kuranını rehber ederek Hakka talip olacaksın
Ne işim var gavur bir liderin ülkesinde,Türkiyedeki yarı gavurlarla idare ediyoruz Bana gelince ne liderlik yaparım,nede köleliğe razı olurum hain değilim ben.
Günümüz Dünyasında hırsızlık,zülüm, Vicdansızlık,yalan,iftira,şirk,küfür,sihir büyü haramlar,Ahlaksızlık merhametsizlik,kula kulluk,sahtekarlık,belki akla gelmeyecek çirkeflikler hakim kılınmaya çalışılıyor.İyileri karalama eksik olmadı kampanyaları ise melun şeytanların tezgahıyle harıl harıl çalışıyor.Ey bumilletin umudu Cumhurbaşkanı insanlarla uğraşacağına Ahlaksızlığı Haramları,Hırsızlığı Zülmü,Sosyal Adaletsizliği ,haliyle şeytani hakimiyeti önleyecek işlere imzanı atki şerefle tarihe geç.Nasıl huzurlu olalım nice masum mazlumun yandığı Dünyada Vicdan sahibiysek biraz empatide şart.Ahiretin selameti ne olacak Dünya muhabbeti bütün hataların başıdır der Peygamberimiz asm Dünyayı kazanmak fenni ilimlerledir Kuran ve sünnet hem Dünyayı hem Ahireti kazanmak için geldi.Helalinden rızkın için çalışmak ibadetin onda dokuzudur der Hadisi şerif Ancak esas gaye Ahiret olacak.Dünyanın selameti için demesende insanlığın selameti için deseydin sözüm olmazdı.Hangi İslamdan hangi Türk milliyetçiliğinden bahsediyorsunuz 300 yıldır kafirlerle sevişen,meclisini, yatak odasını bile onlarla paylaşan ve hayatı edepten Güzel Ahlaktan,Doğruluktan Vicdani olmaktan,Merhamet ve Empatiden uzak aynı evin içinde bile birbirini yiyen haramlara, nefsine, şirke,küfre,zülme teslim olmuş,hakiki imandan mahrum ve insi cinni şeytanların güdümündeki bu vicdansız tablo İslam öylemi ALLAH cc ın dinine iftira atmayın.Bir kulun kalbine iman gimemişse yazılmamışsa hayatı hep ibadet olsa faydası yoktur.Tağuti haramzade egoların,mutlak benliğin zerratı Cehenneme, itibar edersen şeytanlara oyuncak olursun.Ölümün bile çok acılı olur bu gibi azgın nefis sahiplerinden,insi cinni şeytanlardan ALLAH cc a sığınmalı.Helal Namuslu,Dürüst,Güzel Ahlaklı Vicdanlı ,İmanlı ,Adaletli bir kişilik için çalışmalı,en yüksek muhabbeti ALLAH cc a ve Resulüne asm tevcih eden ve iyilerin,masum mazlumun kardeşliğini seçen ,kendiside haramlara dalmayan Kuran ve sünnetin hakikatlerini rehber edinen hakiki müminlerden olmadıkça Dünyamızda,Ahiretimizde zindandır
Senin getirdiğin din deşifre edildiğinde en insaflı tabirle gerçek bir fitnesin sait nursi,Çünkü yazdığın herşeyi ilhami ilahi diye yutturup insanları kandırırken ALLAH cc a bile iftira atmışsın 100 yıllık icraatinlede İslamı ve müminleri tüketmiş bacıları kafirin kucağına Cehenneme kapatmışsın ve günah keçisi arıyorsun külli cinayetlerine .Ben kendim olarak kendi ruhum kendi nefsim ve kendi hür irademle seçtiğim hayatı,kendi amelimi yaşayamıyorsam Kainat dolusu ibadetim olsa ne yazar maalesef bozuk felsefelerle insanlığı piçleştirdiler,nice pisliğin bozuk yapısıyla iyileri zehirlediler,adınada iman hizmeti dediler ben asla hakkımı helal etmiyorum,bütün iyi niyetime rağmen hayatımda yaptığım nice güzel amelleri bana layık görmeyen felsefeci domuzlara .İnsanı Dünya ve Ahirette helal rızık,güzel Ahlak ve Kurana uygun pozitif çalışma ,haramdan uzak hayat,doğruluk Vicdanlı Adaletli hareket sadaka ,infak ve ihlaslı farz ibadetler korur.Harama dalmak nefsani Dünyevi olmak,şirk ,küfür ve zülüm,hased,yalan mahveder.Önce Güzel Ahlak ve sağlıklı iman,önce maneviyat,önce haramların terki,önce Edep ve Vicdani hareket,önce doğruluk bunlar olmadan Adaletli olamazsın.Senin Vatanını,Ezanını ,Bayrağını,Kuranını Kudsi değerlerini,Güzel Ahlaklı kulları hatta Kendini sevdiğinde yalan.Kurani Hakikatlere ALLAH cc a Resülüne asm yüz çevirmişsen,Harama batmışsan,maddi manevi hırsızlık yapıyorsan, hasedlik,yalancılık varsa,bozuk felsefelerle,bozuk itikadla yaşıyorsan şirke,küfre,zülme rıza gösteriyorsan içinde zalimlerin hainlerin Dünyanın muhabbeti varsa,günah işlemekten rahatsız olmuyorsan,utanmıyorsan büsbütün yalan.Haramlarda mutluluk arayana mutluluk sana haram olur.Hz.Ömer ra.Dava güçlü olmak değil Haklı Adaletli, Güzel Ahlaklı, Vicdanlı,Dürüst ,Merhametli olabilmektir. Bebekken uyusunda büyüsün ninni dediler,ilk okulda uyu uyu yat uyuyu öğrettiler büyüdük zannettik meğer kula kulluk,koyun olmak çareymiş. Az çok Hakikatin en birinci adresi Kainatın Hukuku Vahyin ilmi,İki Cihanın saadet rehberi Kurani Hakikatlerle tanıştık ,başta melun şeytanlar sonrada onların emriyle gezenler zehirledi durdu.Hakikat o ki din bugünün Dünyasında ALLAH cc ın tasarrufundan ziyade,hegemonyacı bir zihniyetin tekelinde,ya kendilerine kul olacaksın,yada büsbütün fitne .Günümüz Dünyasında hırsızlık,zülüm, Vicdansızlık,yalan,iftira şirk,küfür,sihir,büyü haramlar,Ahlaksızlık kula kulluk merhametsizlik,sahtekarlık,belki akla gelmeyecek çirkeflikler hakim kılınmaya çalışılıyor.İyileri karalama kampanyaları melun şeytanların tezgahıyle harıl harıl çalışıyor.Ey Cumhurbaşkanı insanlarla uğraşacağına Ahlaksızlığı,ALLAH cc sız lığı,Haramları,Hırsızlığı Zülmü,Sosyal Adaletsizliği ,haliyle şeytani hakimiyeti önleyecek işlere imzanı atki şerefle tarihe geç.Uyanmak Cehenneme kalmasın.
Bu fakir kaderiyle oynanmış Halil-Habip Dudağın her yaşadığını kanun yapma ya Rabbi Ey Adili Mutlak,ey Rahmeti gazabını geçmiş Erhamürrahimin iyilere Rahmeti sonsuz olan Rabbimiz bir masum mazluma yük etme ,küfür,zülüm,şirk ve haram içeren her fitneden iğrenç olan her senaryodan,bozuk felsefelerden Vicdansız,Ahlaksız,Adaletsiz olan dan değer verdiğin kullarınıda benide arındır Yanan her ışığı yangın zannedip söndüren ve bununda vicdansızca bayramını yapan zihniyet var olduğu sürece daha çok zülümler insanlığa mal edilecek. Cümle değer verdiğin kullarını hayatımıza sokulan her fitneden arındır ya Rabbi. İzzet ALLAH(cc)ın,Resulünün(asm)ve Müminlerindir.Ben Hakkıyle mümin kul olamadım ancak bilerek kudsi İslam davasına Kurana sünnetede düşman değilim. Hayatımıza sokulan zalimler sadece hayatımıza sokulan fitneleri çalıştırdı sadece Ey kurban olduğum ALLAH(cc) Beni hala mazlumlardan yazdığına inanıyorum
Beni Hala Huzuruna kabul eden ALLAH(cc)a sonsuz Elhamdülillah ya Rabbi Hakkı yenen bu ailenin fertleri hususan anam bacım olmak üzere değer verdiğin belki güzel yarattığın güzel seciyeli her kulunuda kurtar,sevdiklerinle haşret bizi.
Her ne kadar güzel şeyler yazsamda hased ruhlar insisi cinnisi yaktı beni kimin için ne uğruna yandığımı bilmiyorum ümidim inşallah ALLAH(cc) kurtarır.
Ey İslam davası güdenler,iman hizmetinden bahsedenler Vatanına sevdalı olduğunu söyleyenler;Tağutların şeytanların taşlaşmış demirleşmiş ruhlarını kahredecek kadar Hakiki iman ruhunuzda Volkan gibi kaynamalı her haramdan arınmalısınız,şirke,küfre,zülme iğrençliğe her harama nefsinize ,insi cinni şeytanlara karşı dik duruşunuz olsun Varsa,yoksa en etkili çözüm iman kardeşliği Hakiki imansa ancak yalnız Hak uğrunda ALLAH(cc) yolunda her pisliğe karşı ihlasla ,kelle koltukta cihad etmiş Hakiki ALLAH(cc) askerlerinin iman ve İslam kardeşliğidir.Ahirettende destek verirler.Ey islamiyetin ve Hakiki İmanın Cihad Ruhunun sevdalısı,vurulup düştüğün hiçbir demde ,ne ALLAH(cc) nede Hakiki Müminler sana düşman olmadı ne kadar yara aslanda,ne kadar kirlensende,kalk ,Amentüyü oku,tövbe istiğfara devam, Haddini aşmadan,iyileri masum mazlumu çiğnemeden yaptığın,yapmadığın her günahtan ALLAH(cc)a sığınarak ,hayra sarıl,ümidini büsbütün yitirme,sabır ve sebatla Hak davana sarıl,her günahından ALLAH(cc)ın,Resulünün Kurani Hukukun çiğnenmesinden sakınıp iyilere Dua ile kötülerden,kötülüklerden sakınarak.Hiçbir iyiliği küçük görmeki ALLAH(cc)ın Rahmeti onda gizli olabilir,Hiçbir kötülüğüde küçük görmeki ALLAH(cc)ın gazabı onda gizli olabilir.İmami Gazali.Düşersen ,Vurulursan isyana değil sabıra yapışki azaba düçar olma,iyilerden kopma kötülerle bir anılma iyi olmaya çalış,tövbe et.
Melik İskender :Her şeyin ihanet kokması:Tek pröblem bu zaten muhalefet de bunlari istiyor. Hepsi oyunun parçasI. Adam çıksa öldürürler Ama çok yorulduk be ağabicim çokkkk. Evet malesef. ingiliz ve yahudiler bizi köle yaptılar. Hitler büyük adam. Gerçi ona da yahudi diyolar. Fethullahıyle Uzun adam da,BOP madalyasıyle, Of be ağabicim offf.Geçen ay üniversitede bana bir şey imzalatmak istediler reddettim ve araştırdım dekanla birbirimize girdik rektorün haberi var dedi. Eski rektör şimdiki yök başkanı ve trilyon dolar götürüyolar. Bunu ben sadece üniversitede çıkarttım ortaya. Gerisini sen düşün..... Bu adamlar muhafazakar. Hicbir vakit namazını kaçırtmıyor. Evet ben namaz kılmıyorum ama zekat da veriyorum islamın birçok şartını yerine getiriyorum elimden geldiğince yani islamın şartını uyguluyorum onlar dostlar alişverişte görsün hesabındalar. Ama trilyon dolarları ögretmenlere bölüştürmeleri çalışanlara ödemeleri gerekirken kurdukları çeteye dağıtıyorlar.Bize de hocam öğrenci mağdur olmasın imzalayın diye duygu sömürüsü yapıyorlar. Sanki ben mağdur ediyorum.
Halil Dudak:Trilyon dolarları öğretmenlere çalışanlara vermeleri gerekirken kurdukları çeteye aktarıyorlar diyorsun ,kirli paralar herkes için kirli değilmi,bir haksızlık varsa öyle bir parayı ha onlar yemiş ha öğretmenler ve çalışanlar senin yaklaşımın doğru değil.Belki Hitler zülümde yahudiyi aratmamış ama bugün Yahudi ABD ve Siyonistleri tanıyınca Nazi zülmü belki bir Adalet olmuş.Bu Dünya iyilere masum mazluma cehennem olmuşsa bilerek insanlığı katleden her pisliğe cehennem farz olsun. Çünkü herbiri melun şeytanın talebeleri azgın nefis sahibi vicdansız tipler ister yahudi ister ırkçı nazi veya başka milletten küfür tek millettir yaşasın gerçek zalimler için cehennem farz olsun.
HALİL DUDAK: Melik dürüstlükle belki çok şeyler kazanıyorsunda ALLAH cc ile barışık ol bugün sahnedeki İslam anlayışı İslam değil herbiri şirkin içinde sen kurani gerçeklere düşman olma.100 belki 300 yıldır emperyalist,Siyonist bir hakimiyet var,haliyle insi cinni şeytanların hakimiyeti var ,haramda yüzüyoruz. .
Melik İskender : iyi şeylere asla pişman değilim ama bunlara kökten düşmanım
Bu canavarlar sana ne yaptılar biliyorum kardeşim nurdana ne yaptılar bizlere ne yaptılar biliyorum.
HALİL DUDAK:Kimin bize ne yaptığından önce biz Müslümanlar olarak ne derece biziz ne derece ALLAH(cc)a Resulüne (asm) saygılı ne derece islamın tek muhtevası Kuranı sünneti yaşıyoruz ve rızai ilahiyi murad etmişiz.Belki nefsani haram,şeytani şirkin,küfrün,zülmün hüküm sürdüğü kul hakkının ilahi Hukukun çiğnendiği bir Dünyanın esiriyiz.Bugün yezidi kapitalist bir İslam anlayışı sahnede bunların kalbinde imanın zerresi yok,içleri ruhları, nefisleri kafir ruhlarla iç içe.fesad dolu hainliği Vatana islama güzelim insanlara zarar vermeyi insanlık hatta Müslümanlık diye servis ediyorlar .Madem en doğru kendileri bu memlekette hala her türlü haram kanunlarla korunuyor.Ancak sorarsan İslami bir Hakimiyet var Ahlaki Vicdani,Adaletli,Dürüst her şey her saniye çiğneniyor,kul Hakkı yemek Kurani ölçüleri doğru müslümanı çiğnemek dinci dinsiz her birinin vazifesi.
Melik İskender: Benim tahammül edemedigim şey bunları görmeyip çanak tutatanlar Ah be ağabiciğim ahhh.
HALİL DUDAK: Sadece insan bozmaları ve din yobazları değil melun şeytanlar yönetiyor insanlığı ALLAH cc ayetinde yeryüzünde din tamamıyla ALLAH cc ın oluncaya kadar kafirlerle ve münafıklarla mücadele et diyor bugünün din ve dünyası kafirin münafığın ve şeytanların güdümünde haramların zülmün şirkin küfrün insi cinni şeytanların saltanatı. İyiler iman cephesinde kötüler küfürde ısrarlı nefsini sorgulayan yok ,herkesin içini bilen bir ALLAH cc var zalimler zülümleriyle abad olduklarını zannediyor sen dürüst olduğun sürece kazananlardan olacaksın İnsanlar Kuranın dersinden kaçınca kula kulluk şeyhe üstada siyasi lidere nefse haramların cazibesine kulluk din oldu.
Melik İskender: Abicim belki gözünün üstünde kaşın var diye sorun çıkartacaklar ama öyle huzurluyum ki artık başlarının belasıydım ve ne yaptıklarını biliyorum deşifre ettim çok huzurluyum. Vicdan her şeydir ve benim vicdanım huzurlu
Eminim kardeşim Nurdanı da bu yüzden ortadan kaldırdılar.Asla korkmuyorum.
HALİL DUDAK: Sen kendin ol huzuru içinde ara kurani ölçülerle ALLAH cc ile barışık ol bugün namaz kılamaman senin ruhen mahkumiyetinin neticesi ama Kurani değerlere büsbütün düşman olmadığın sürece sende müslümansın doğruluğundan şaşma ALLAH cc ile barışık ol ailenden gördüğün İslami yaşantı helal namuslu güzel Ahlaklı vicdanlı dürüst helaliyle çalışmak alın teri göz nurudur Vicdan sahibi Merhametli insan olabilmektir gerçek İslam.melun şeytan bizim baş düşmanımız ve piyasadaki gerek dinci gerek dinsiz vatanı dini güzel değerlerimizi ve insanlığı tüketenlerle çalışıyor,kişilik sahibi olmak ve aracısız ALLAH cc a kul olmaktır Kurani ölçüler yoksa bugün şirkin pislikleri din kisvesi altında insanlığı zehirliyor Cehenneme taşıyorlar.Ancak yazıdaki trilyon dolar ibaresi bir abartı ancak mühim bir rant olduğu kesin kapitalist yezidi İslam bundan ibaret.
İslamiyeti Kuran ve Sünnetin Hakikatlerini çokları hiç umursamazken müslümanlığıda kimseye bırakmadı.Yaşadığı herşeyi Müslümanlık zannetti.Piyasanın pisliklerine şirke,küfre zülme iğrençliğe haramlara hep sessiz kaldı nesil piçleşti,kula kul oldu,nefsine kul oldu Cehennemler tutuştu,Dünyada masum mazlum güzellikler yanıyor umurunda değil.Bencillik Dünyevileşme Nefsani yaşamayı İslam zannetti 300 yıldır köle hala hayatı sorgulamıyor Cehenneme koşuyoruz.En büyük ibadet Hakkı müdafaa etmektir Adaletli helal namuslu dürüst Ahlaki Vicdani olanı Kuvvetli bir imanla,Cihad ruhuyla Kurani bir şuurla,zalimlere kafirlere,münafıklara şirke,küfre zülme iğrençliğe haramlara insi cinni şeytanlara karşı mücadele ruhuyla cesaretle ucunda ölümde olsa doğru olanı haykırabilmek İslamı ve Vatanını,Namusunu,Canını kudsi değerlerini masum mazlumu ezdirmeden savunabilmektir.Üstümde huzurlu,şerefli bir hal var ise o şerefin o huzurun birinci adresi birinci sebebi her güzel nimeti yaratan Merhametli Adaletli Rabbimizdir sonsuz Elhamdülillah sonrada vesile olan ehli imana iyilere sonsuz teşekkürler her daim ALLAH cc razı olsun inşallah, sonrada o nimete kavuşacak pozitif gayreti güzel Ahlaklı vicdanlı dürüst kişiliği bana bahşeden ALLAH cc a tekrardan sonsuz Elhamdülillah Gafletle geçen ninnilerin ve nefsimizin dinini yaşadığımız kula kulluktan nefse kulluktan ibaret şuursuz hayattan ve sonrasındaki yıkımdan ve neticesi hayatımıza sokulan her fitneden,her şeytandan her pislikten değer verdiği kullarınıda bizide ALLAH cc korusun inşallah.Dışkı çıkaran azgın nefis sahiplerinden tağut şeytanı pisliklerden kurtulmak istiyorum başka derdim yok.İç Dünyamda kendim olmak iyi olabilmek. Artılarına ALLAH(cc) kuvvet versinde,Tayyibi sevmiyorum doğru adam değil. Her ne kadar Müslüman havasında olsada her telde oynadı.Yahudi kökenli bir anadan ve rum kökenli bir babadan gelme ve 19 yılda bu memleketi gözümüzü süsleyen bütün icraatlerinin arkasında fetodan daha zararlı işlerede imzasını attı içindeki gerçeğin ne olduğunu bu millet iş işten geçtikten sonra görecek herhalde
Ey ümmeti Muhammed asm Ey Türk milleti ALLAH cc Kuranda hevanızı terk etmedikçe Adaletli olamazsınız der. Belki çoğunuz islama ve bu Şehid kanıyla sulanmış Vatana sevdalısınızda.Kafir ve zalimlere ettiğiniz lanetler bugünkü haramzade yaşantıyla asla yerini bulduğu yok,belki başınıza yağıyor.Çünkü yaşantınızla çoğunuz kafir ve zalimlerin ruh ikizisiniz.Nefisler satın alınmadıkça Kuran ve sünnet yaşam tarzı olmadıkça,Ahlaken düzelmedikçe,helal ,namuslu dürüst yaşamadıkça köleliğe devam.İşin vahametini anlamak.görmek ders almak gibi bir şuur ve Akılda yok çoğunda bugünkü yaşamla Cehenneme koşuyoruz fitnelerle iç içe,haramlarla iç içe,küfür,zülüm,şirk,Vicdansızlık Ahlaksızlık sahtekarlık çoklarının karakteri,sözde müslümanlar Kurani hakikatlerden çok uzak kafir toplum olmuşuz 100 yıldır kafir anayasa ve her türlü haram serbest zülüm had safhada kula kulluk,nefse kulluk, kafire kulluk,kültür emperyalizmi siyonist siyasetler,satanist batakhanelerle dolu bu Şehid kanıyla sulanmış Vatanın toprağı müslümanların çoğu Dünyasını kurtarmanın derdinde.Evet Dünyada lazımda helalinden lazım ki Ahiretinide kurtarabilesinAhlaki değerlerin Vicdani ve Adaletli helal namuslu dürüst olanın katliamı var uyan ey gafil millet Cehenneme koşuyoruz. Cehenneme ALLAH cc atmıyor Kurani gerçeklerden kaçan nefsani haram yaşıyan ve kula kulluğu nefse kulluğu kafir kafalara kulluğu,haram yaşantıyı İslam zanneden ve yüzümüze gülen her pisliği insan zanneden bizler koşuyoruz. Ne zaman nefsimizi sorgulayıp kendimize dönersek,iç dünyamızı kapımızı temizleyen bireylerden oluşan güzel Ahlaklı vicdanlı Adaletli helal namuslu dürüst dengeli istikrarlı merhametli, Empati yapabilen,helaliyle yetinen kişilikli.Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılanlar oluruz işte o zaman inanıyorsanız üstünsünüz ayetinin muhatabı hakiki müminler oluruz.Ancak o zaman Dünyamızda Ahiretimizde inşallah cennete dönecek.Bugünün din anlayışı felsefelerle zehirlenmiş ,Kurani ölçülerden uzak bir hırsızlama kula kulluğu çare diye satan bir din anlayışıdır.Her Müslüman bu hakikatleri haykırmalı ve Kurani Hukuku, Kurani yaşamı hayat tarzı edinmeli Kısacası ALLAH cc tan kaçışın sonu insi cinni şeytanların kucağına,Cehenneme yolculuktur.Ahlaki,Kurani değerler sıkıştığında kendi malı,yoksa oyuncak çokları için yetmemiş nefsine ve egosuna,saltanatına uymayanın güncelleşmesi lazım.
Veda Hutbesi
Peygamber efendimizin Vedâ Haccında 124.000’den fazla Müslümana yaptıkları vâz ve nasîhatlar. Peygamberimizin Allahü teâlâ tarafından insanlara, doğru yolu göstermek için görevlendirilmelerinden sonra mübârek ağızlarından çıkan her söz, mânâ ve hakîkatler yönünden beşeriyete birer rehberdir. Bunlardan “Vedâ Hutbesi” olarak bilinen son haclarında buyurdukları hususların ise ayrı bir ehemmiyeti vardır. “Vedâ Hutbesi” değişmez prensip, kânun ve nizamlar olarak on dört asırdır, bütün insanlığa ulaşabildiği seviyenin çok üstünde bir insan hakları anlayışı getirmiştir. Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki:
“Hamd, Allahü teâlâya mahsûstur. O’na hamd eder, O’ndan yarlıganmak diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizi günahlarından Allahü teâlâya sığınırız. Allahü teâlânın doğru yola ilettiğini saptıracak, saptırdığını da doğru yola iletecek yoktur."
Veda Hutbesi
"Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.
"İnsanlar! bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınızda öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.
"Ashabım! Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. Oda sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız!Bu vasiyetimi burada bulunanlar bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki burada bulunan kimse, bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.
"Ashabım! "Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin.biliniz ki faizin her çeşidi kaldırılmıştır.Allah böyle hükmetmiştir.İlk kaldırdığım faizde Abdulmuttalibin oğlu (amcam)abbasın faizidir.lakin ana paranız size aittir.ne zulmediniz nede zulme uğrayınız.
"Ashabım! "Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır.cahiliye devrinde güdülen kan davalarda tamamen kaldırılmıştır.Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalibin torunu İlyas bin Rabia’nın kan davasıdır.
"Ey insanlar! "Muhakkak ki şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir.Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsınız bu da onu memnun edecektir.Dinimizi korumak için bunlardan da sakınınız.
"Ey insanlar! "Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allahtan korkmanızı tavsiye ederim.Siz kadınları Allahın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allahın emri ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınlarında sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evinize almamalarıdır.Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırsa Allah size onları yatakların yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir.kadınlarında sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.
"Ey müminler! "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allahın kitabı Kur an-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir.
"Müminler! "Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz. Müslüman müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman kardeşinin kanıda, malıda helal olmaz.Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.
"Ey insanlar! "Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir.Her insanın mirastan hissesi ayrılmıştır. mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur.Çocuk kimin döşeğinde doğmuş ise ona aittir.Zina eden kimse için mahrumiyet vardır.Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan köle Allahın meleklerinin ve bütün insanların lanetine uğrasın.Cenab-ı hakk bu gibi insanların ne tevbelerini nede adalet ve şehadetlerini kabul eder.
"Ey insanlar! "Rabbiniz birdir. Babanızda birdir. Hepiniz Ademin çocuklarısınız. Adem ise topraktandır.Arabın arab olmayana arab olmayanında arab üzerine üstünlüğü olmadığı gibi kırmızı tenlinin siyah üzerine siyahında kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur.Üstünlük ancak takvada, Allahtan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız Ondan en çok korkanınızdır. "Azası kesik siyahi bir köle başınıza amir olarak tayin edilse sizi Allahın kitabı ile idare ederse onu dinleyiniz ve itaat ediniz. "Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba oğlunun suçu üzerine oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz. "Dikkat ediniz!şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:Allaha hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.Allahın haram ve dokunulmaz kıldığı cani haksız yere öldürmeyeceksiniz.Hırsızlık yapmayacaksınız. İnsanlar "la ilahe illallah" deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emr olundum.Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allaha aittir.
"İnsanlar!" Yarın beni sizden soracaklar ne diyeceksiniz? Sahabe-i kiram hep birden şöyle dediler; "Allah’ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz,bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz,diye şehadet ederiz".Bunun üzerine Resul''i Ekrem Efendimiz şehadet parmağını kaldırdı, sonrada cemaatin üzerine çevirip indirdi ve şöyle buyurdu;
"Şahid ol Yarab! Şahid ol yarab! Şahid ol yarab!"
AĞLATAN DUA
Ya Rahman! Ya Vedud! Ya Rahim! Ya Latif!
Ey beni en en çok sevenim.. Ey beni en en çok kollayıp gözetenim..
Ey sesimi hep duyanım! Yaralarımı saranım..
Eyy hiç darılmayanım! Çağırınca koşarak gelenim!
Ey bana benden yakınım! Ey beni en çok bilenim!
Ey en çirkinimden sonra bile “gel” diyenim!
Eyy! Dünya terketse, hiç terketmeyenim!
Ey en en vefalım..Ey Sevgili, en sevgili! Meded!.. Ahh..
Ey kadrini hiç bilemediğim! Ahh..
Ey nefsimin ilk şahlanışında bir kenara ittiğim.. Ahh..
Ey “Sendeyim” deyip, ülfetlerde kaybettiğim! Ahh..
Ey “Yalnız Sana..” deyip, gayrısına kulluk ettiğim..
Ahh Sevgili! En en Sevgili.. Ahh ya Vedud! Ya Rahim! Ya Sabur... Ahh ya Tevvab! Ya Afüvv.. Ahh ya Rabbi! Ahh Allah’ım Af Allah’ım! Tut sana müştak yüreğimi, affet beni...
Hani Rabbim, bir anne nasıl korur-kollar evlatlarını, Onlar istemeden ulaştırır ihtiyaçlarını Bilir neye ihtiyaçları olduğunu Hep hazır ve nazırdır hani Hep verir, hiç düşünmez canını Hani Rabbim, yavrusunun canı acısa canı yanar annenin Hasta olsa yavrusu, kalkmaz eli-kolu, hüznünden kalbi acır hani?
Ey Annelerin kalbine, onları “anne yapan” merhameti, Sevgiyi koyan Rabbim! Onlar, okyanusundan bir zerre ile böyle iseler Sen nasılsın kimbilir? Bu duyguyla, gözyaşlarımla kapındayım Rabbim Geri çevirme sana müştak yüreğimi, kabul eyle dileğimi Ya Rahman! Ya Vedud! Ya Rahim! Ya Latif! Tut yüreğimi,bırakma beni ALLAH'ım.Aklımı başıma devşir,Haramdan arındır
Bugün bütün artılarımıza rağmen hala mahkümsek,geçmiş hayatımızda her ne kadar ALLAH(cc)sız,Ahlahlaksızları sevmesekte ,ALLAH(cc)için sevip ALLAH(cc)için buğz etmenin hakkını verememişiz hayatımızda ,insi cinni şeytanlar eksik olmamış,onların şerli yapılarının zararını görmüşüz.Uyku derin.
İnsan kötü haleti ruhiyeler yaşayabilir ama yaşadığı herşeyi İslam diye dininiz diye hele ilhami ilahi diye yutturması cinayettir büyük zülümdür fitnedir.Kurani ölçülerin hakkını vermeyen kul,Akıl ,kalp ruh,nefis ve sağlık olarak bozulur,eğer tedbir almaz tövbe istiğfarla,hayır ve ibadetle ALLAH cc a koşmazsa islamın dışına çıkabilir gafletinde ısrar ederse dalalete,haramlara dalarsa artık melun insi cinni şeytanlar devrede. O kişi sadece imana islama değil doğru kişiliklere artık çok uzaktır bütün bunları yaşarken aleni İslam düşmanlığına bozuk fikirlere soyunmuyorsa hala iyi niyetli olabiliyorsa en azından ruh hastasıdır,kalbi hasta,Aklı hastadır böyleleri kullanan çok olur.Ancak ölene kadar tövbe kapısı açıktır Tövbe edip hayırlı amellere sarılanlara altlarından ırmaklar akan cennetler vardır.Ayeti kerime.Bu durumdaki İnsan Amentüyü okuyup hergün iman tazeleyerek,farzları ihmal etmeden,haramlara dalmadan ,kötü Ahlaklı tiplerden uzak ve Hergün en az 100 tövbe istiğfar yüz selatü selam ve 33 veya 100 Ayetel kürsi,33 veya 100 felek,33 veya 100 nas okumalı, Her 40 günün sonunda 1000 kez selamün kavlen min Rabbim Rahim ayetini okumalı ,Aziz Mahmud Hüdai nin tavsiyesi.Ehli imana,masum mazluma Duacı olmalı Haramdan uzak kalmalı.Ruhen selamete çıkana kadar sürdürmeli ,belki ömür boyu.Kötü şeylerin düşüncesinden kötülükten,arınmalı,ümitsiz olmamalı,sabırla iyilerin dostluğuyla hayatının artılarıyle barışık yaşamalı.Kişi önce kendine lazım bunuda unutmayacak.Önce can,sonra Cihan der. Atasözümüz.Hilafet gelse ne değişecek eğer halife olacak kişi Kuran ve sünnetin ölçülerini yaşamayacaksa,yezit misali zalimlik yapacaksa.
Bana paylaştığım tavsiye ettiğim ve eserim Cihad ruhu ve güzel Ahlak İslam dur yolcu, din siyaset ve hayat okulu temalı eserimdeki İslami nerede buldun diyorlar.Doğruluğumda,Asil kanımda,hayatımın artılarında,İyilerin İmanına ,İslama Vatanına sevdalı kulların dostluğunda.Hakiki çare olan Kuranda,Sünnette ,devamlı nefsimi sorgulamakta,tövbe istğfarda,infakta,güzel Ahlaklı vicdanlı dürüst Adaletli helal namuslu Merhametli olmanın gayretinde,amellerim eksik olsada,günaha düştüğümde iman tazeleyerek ALLAH cc a koşmakta ve hepsinden acısı bu zamanın çöplüğünde insanlık Kuran ve sünnet çerçevesinde nefsini satın almadıkça gülmeyecek.Din yobazları bize İslami anlatmıyor hurafe ve felsefe anlatıyor.Abd basını 2023 seçimlerini engelleyemezsek Türkiye Dünyanın 4. Süper gücü olacak demiş.Türkiye bu kafayla sadece küçük ABD olacak .Sosyal Adaletsizliğin Ahlaksızlığın hainliğin zülmün kul hakkı yemenin,ilahi Hukuğu çiğnemenin,Vicdansızlığın,her türlü haramın çarşısı,dahası şirkin dinlerini İslam diye satıldığı ve koynunda yılanlar beslediği kula kulluğun nefse kulluğun Cehenneme rantın çarşısı Ey siyasiler Ey dini cemaatler Ey medyatik maymunlar Ey kitleleri zehirlemeyi insanlık belleyen canavarlar ne zaman nefsini vicdanını sorgulayan Ahlaki karakterler olursunuz.İman eder Kuran ve sünnet çerçevesinde nefsinizi satın alırsınız ve kamil mümin kul olursunuz işte o zaman inanıyorsanız üstünsünüz ayetinin muhatabı olur Ahlaki,Adaletli, Vicdanlı dürüst bir toplum olarak süper güç olursunuz .Aksine bugünün nefsinin ve egosunun bozuk felsefe ve fikirlerinin kılavuzluğundan başka kılavuzu olmayan haramlara Dünyaya saltanat sevdasına lükse israfa zülme bulaşmış şirkten küfürden nasibini almış insanları ve zülmeden her türlü haramı kanunlarıyla koruyan fitnelere kayıtsız,yarınını göremeyen idarecileriyle süper güç değil ancak Cehenneme rant var uyku derin ve fitnelerin sarhoşuyuz batmışız haramlara şirke küfre zülme,Dünyanın cazibesine iğrençliğe ,sefalete,sefahate haliyle Cehenneme
Ruhumuza sokulan ve bizi her pisliğe layık gören kafir ve zalimlerin,şeytanların yazdığı kadere değil ALLAH(cc)ın yazdığı kadere teslim olmak istiyorum.Kafir zalim,ve şeytani pisliklerin,hırsızın,namussuzun Vatan hainlerinin,insanlık ve İslam düşmanlarının değil değil kendi günahımın mesulüyüm ya Adl ya Hakem.
Ya ALLAH(cc) Ya Resulüllah(asm)Hasbünallahü venimel Vekil.
Evimizde üç şeye çeki düzen vereceğiz:
Televizyona,
İnternete,
Telefona...
Evimizde üç şeyi yasaklayacağız:
Gıybet,
Tartışma,
Küskünlük.
Evimizde üç şeye devam edeceğiz:
Cemaatle namaza,
Kur’an tilavetine,
Haftalık sohbete.
Evimizde üç şeyi çoğaltacağız:
Dua,
İstiğfar,
Zikir.
Evimizde üç şeyi azaltacağız:
Çok yemeyi,
Çok uyumayı,
Çok konuşmayı.
Evimizde üç huyu terk edeceğiz:
Eleştiriyi,
Kınamayı,
İğnelemeyi.
Evimizde üç huyu kazanacağız:
Yumuşak huyluluk,
Kolaylaştırıcılık,
Bağışlayıcılık.
Evimizde üç şeyi ihmal etmeyeceğiz:
Helalleşmeyi,
Özür dilemeyi,
Teşekkür etmeyi.
Evimizde üç bağlantıyı kesmeyeceğiz:
Akrabalarla,
Komşularla,
Gariplerle.
Evimize üç şeyi sokmayacağız:
Faizi,
Haksız kazancı,
Haram katkılı gıda maddelerini.
Evimize üç duanın girmesine gayret edeceğiz:
Ana-babalarımızın duası,
Gariplerin duası,
Salihlerin duası.
Evimizde üç şeyi teşvik edeceğiz:
Sabrı,
Şükrü,
Kanaati...
Rabbim cümlemize nasip eylesin!...
"Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir." (Maide, 5/44) ayetini açıklar mısınız?
Cevap:Değerli kardeşimiz,
İslam'ın sosyal hayata bakan yönlerini yanlış değerlendiren bazı kişiler, o yüce dinin bir kısım hüküm ve meselelerine sathi olarak baktıklarından hataya düşmekten kendilerini alamıyorlar. Açmış oldukları bu yanlış çığıra başkalarını da sürüklediklerinden hata genişliyor, neticede zihinlerin karışmasına sebep oluyorlar. İşte bu meselelerden birisi de
"Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir."mealindeki ayet-i kerimeden çıkarılan hükümdür. Bu ayetin mealinden hareket edenler, İlahi hükümleri tatbik etmeyen kişilerin "kâfir" olduklarını, dolayısıyla bunların Müslüman sayılmayacağını söylemektedirler.
Gariptir ki, bu ayet-i kerime İslam'ın ilk yıllarında da tartışmaya konu teşkil etmiş, Hariciye ve İbadiye gibi sapık mezhepler, günah işleyen Müslümanları küfürle itham etmişlerdir. Hatta Hariciler bu ayete dayanarak "Hakem Hadisesinden" dolayı Hz. Ali'yi tekfir etme cüretini bile göstermişlerdir. Halbuki ümmetin cumhuru, imam ve müçtehidleri, onların bu iddialarını çürütmüş ve bir Müslümanın günah işlemesiyle kâfir olmayacağını açıklamışlardır.
Bu ayetin tefsirinde "Camiu'l-Beyan" isimli 30 ciltlik tefsirin müellifi İmam Cerir et-Taberi, ayette geçen "küfr"ün İslam'dan çıkma manasında değil, Allah'ın nimetini inkâr, yani nankörlük manasında" olduğunu ve bid'at ehli olan İbadiye grubunun bu ayeti, yönetimi elinde bulunduranların küfrüne delil gösterdiklerini izah eder ve ibni Abbas'tan (r.a.) şöyle bir rivayette bulunur:Kasden inkâr ederek Allah'ın hükümleriyle hükmetmeyen kimseler kâfirlerdir. (Allah'ın hükümlerini) Kabul ettiği hâlde onunla hükmetmezse zalim veya fasık olur."
Nitekim, hemen bundan sonraki ayetlerde Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenlerin zalim ve fasıklar olduğuna dikkat çekilmektedir. Aynı rivayeti İbni Abbas'tan (r.a.) İmam Nesefi de nakletmektedir. İmam Fahrüddin Razi de 32 ciltlik "Tefsir-i Kebir" isimli eserinde bu ayetin tefsirini yapmakta, Haricilerin bu husustaki görüşlerinin yanlış olduğuna işaret ederek şöyle demektedir:
"Bir kimse Allah'ın hükümleriyle hükmetmezse dahi, kalbiyle o hükümlerin doğruluğuna inanırsa kâfir olmaz. Zira küfür, hak olan hükümleri kalbiyle inkâr ve lisanıyla reddetmektir . Fasık, kalbiyle tasdik ettiği için mü'mindir. İmanla beraber Allah'ın hükümlerinin aksi ile hüküm vermek diğer günahlar kabilindendir. En doğru olan görüş budur.
Kadı Beyzavi ise Allah'ın hükümlerini inkâr edip onlara hakaret edenlerin kâfir olacaklarını açıklamaktadır. İbni Kesir, bu ayetin Yahudiler hakkında nazil olduğunu ifade ederken, Osmanlı devletinin şeyhülislamlarından olan Ebu's-Suud Efendi, ayette geçen hükmetmemeyi inkâr manasında almakta ve "Allah'ın hükümlerini hakir ve basit görerek inkâr eden kimse, kim olursa olsun dinden çıkar." demektedir. Diğer çağdaş müfessirler de ayette geçen "hükmetmeyenler" ifadesinin,inkâr edenler,yani tasdik etmeyenler manasına geldiğini söylemektedir
Konyalı Vehbi Efendi: "Eğer ayetten maksat bu olmasa Kur'an'ın hilafında bir şey irtikap edenlerin (işleyenlerin) kâfir olmaları lazım gelirdi. Halbuki, hak olduğuna imanla beraber hilafını irtikap küfür değildir ve olamaz." der. "Çünkü, bilumum günahlar Kur'an'ın hilafıdır. Günahtan hali (hiç günahı olmayan) bir fert tasavvur olunamaz. Eğer her günahı irtikap eden kâfir olsa, alemde mü'min bulunmamak gerektir."
Vehbi Efendi, Ebu's-Suud Efendiye ve Fethul Beyan'a atıfta bulunarak, "Allah'ın inzal ettiği ahkamla [Allah'ın indirdiği hükümlerle] hükmetmemek" hususunda, "istihfaf veya istihlal veya inkâr tarıklariyle (bu hükümleri küçük görmek yahut helal saymak veya inkâr etmek suretiyle) hilafında hükmün (İlahi hükümlerin aksine hüküm vermenin) küfür olduğunu, ancak bu ahkamın (Allah'ın indirdiği hükümlerin) hak olduğunu tasdik ve ikrarla beraber hilafında hükmün küfür olmadığını" belirtir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, ayetteki "hükmetmeme"nin, "Onun hakimiyetini tanımamak" durumunda küfre gireceğine işaret eder. Ömer Nasuhi Bilmen de şu izahı getirir:Bir kimse hükm-ü İlahiyi kalben kabul etmez, onu bile bile lisanen inkâr ederse o takdirde kâfir olur. Fakat onu kalben tasdik ettiği hâlde terk eylerse kâfir olmaz, günahkâr olur.Bilmen, büyük İslam alimi İkrime'den de şu iktibası yapar:Her kim Allah Teala'nın hükmettiği ile, onu bilerek inkâr ettiği hâlde hükmetmezse kâfir olur. Fakat her kim onu ikrar ettiği hâlde onunla hükmetmezse, o fasıktır, zalimdir, yoksa kâfir değildir."
Görüldüğü gibi, bütün müfessirler ayetin tefsirinde görüş birliği içindedir. Hepsi, bir kimse Allah'ın hükümlerini inkâr etmediği, onlara hakarette bulunmadığı müddetçe kâfir olmayacağı görüşündedir. Nitekim, Bediüzzaman da Münazarat isimli eserinde, bazı kimselerin Kanun-u Esasiyi ve hürriyetin ilanından dolayı idarecileri tekfir ettiklerini belirtmekte ve onların "Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenler" ifadesinin "Allah'ın hükmünü tasdik etmeyenler" manasında olduğunu bilmediklerini beyan etmektedir.
O hâlde, mü'min olarak Ehl-i Sünnet ve Cemaat görüşüne sımsıkı sarılmamız, bid'at ehline iltifat etmememiz gerekir. Büyük imam ve müçtehidlerin tefsir ve izahlarına dikkat edip onlardan istifade etmemiz şarttır. Her hususta olduğu gibi, tekfir meselesinde de bu imamların görüşlerini esas almalıyız. İmam Suyuti'nin Tekfire yeltenmek, kendini beğenen cahil kişilerin işidir.ikazını da unutmamalı.
Cumhuriyet tarihi boyunca belki son üçyüz yıldır batmış Batının hayranı kölesi olmuş ve kültür Emperyalizmiyle,Siyonist,satanist dayatmalarla Türk milletini İslam ümmetini belki nice güzelim insanı Cehenneme sürükleyen sözde Müslüman,münafıklıktan kurtulmamış özellikle idarecilerin bu Ayetin ışığında fiatı nedir bunların çoğu ancak yezit misali Dünyevileşmiş ve sadece nefsinin Dinini yaşayan sözde Müslümanlık-Deccalizim,şirkin,küfrün,zülmün,iğreçliğin terörün haramların,insi cinni şeytanların rant edindiği Cehennem yolculuğu Uyanın ey insanlık Ebedi azap cehennem var.Nefsini satın alıp rızai ilahiye eremiyen kurtulamıyor belki imansız ölüp Ebedi cehenneme namzet oluyor .ALLAH(cc) melekleri yarattı ve Akıl verdi,Hayvanları yarattı ve nefis verdi,İnsanları yarattı hem Akıl hem nefis verdi .İnsanda Akıl nefse gelip gelirse meleklerden üstün,Nefis Akla galip gelirse hayvandan aşağı derekeye iner.
Ruhumuza sokulan ,her pisliğe layık gören kafir ve zalimlerin yazdığı kadere değil ALLAH(cc)ın yazdığı kadere teslim olmak istiyorum.Kafir,zalim ve şeytani pisliklerin hırsızın namussuzun Vatan hainlerinin, insanlık ve İslam düşmanlığını yaşatanların değil kendi günahımın mesülüyüm,Kul Hakkı yiyen ve Hukukullahı çiğneyen hiç kimse masum değildir.Bu cümleden olupta bu Dünyada kendine zerre fiske zerre eleştiriyi kaldıramıyanlar.İnsanlar zülmeder kaderi ilahi Adalet eder.Mahşerin hesabı çetindir bu Dünyadaki saltanatınıza rahatlığınıza Hakimiyetinize aldanmayın belki hesaba çekilmeden önce kendinizi sizde hesaba çekin acaba kul Hakkı yedimmi diye,içimde şirke,küfre ,zülme iğrençliğe haramlara,fitnelere ,vicdansızlığa bir zerre muhabbet varmı diye kendinize sorun.Kimi ne uğruna kimin koyduğu Hukuk anlayışıyle temsil ettiğinizin nefsi muhasebesinide yapın ve ilahi mahkemedeki hesabınızı düşünün karar verin.
İnşallah ALLAH(cc)ın dediği olur. Mevcüt Türkiye Cumhuriyeti Anayasasından daha önemlidir.Eğer helaliyle yetinen,güzel Ahlaklı,Vicdanlı biriyseniz Hakimler,Savcılar Çünkü bugünün TC Anayasası 100 yıldır dayatılan Deccalizmin ve Kafirin Anayasasıdır ve o Anayasadan kat kat önemlidir sizin Vicdani kararlarınız.Bu Memlekette 100 yıla yakın ALLAH(cc)ın Hukuku ayaklar altında ve Tağutların kanunları esas haliyle hem kul hakkı yeniyor,hem ilahi Hukuk çiğneniyor .Ne zaman nefsinizi Kuran ve sünnetin dersleriyle ALLAH(cc)tan satın alır ve Her güzel nimeti veren Merhametli,Sabırlı,Adili Mutlak bir Rabbinize tabi olursunuz nefsinizin firavunluğundan kurtulursunuz aciz birer kul olduğunuzu idrak eder,kula kulluktan,nefse kulluktan saltanatın öldürücü cazibesinden kurtulursunuz,Haramın zerresinde gözünüz olmaz o zaman inanıyorsanız üstünsünüz Ayetinin muhatabı şereflilerden olursunuz Aksine kafir kanunların ve Deccalizmin kölesi ,belki imandan nasibi olmayan şirke,küfre,zülme,haramlardan müteşekkil bir Dünya hayatına,azgın bir nefse helak olmuş bir ruha bu küçücük kısacık Dünya hayatında mahkümsünüz.Eğer Kurani Hakikatleri,ilahi Hukuku çiğnemeye devam ederseniz ve Kafir Anayasaya kul olmayı sorgulamaz teslim olursanız ve sizi yöneten vicdansız egoların esiri olursanız Ebedi hayatınızda hiç hükmündedir uyan ey Müslüman olduğunu iddia eden ve bir damla suyu bir anlık havayı yaratmaya gücü olmayan aciz kul.Rabbine dön vicdanının sesini dinle İslami Hukuğa hassasiyet gösterki her güzelliği yaratan Rabbinin indinde kıymetin olsun.Ve inşallah Ebedi cennetin varislerinden ol.
Bunaldım ve çok kötü şeyler yaşadım.Bugün Türkiyede 35000 in üstünde Vatandaş sayın Cumhurbaşkanına hakaretten yargılanıyor kimsenin derdini soran yok başımızdakiler en küçük eleştiriye tahammülleri yok.Ve bu Adam 13 şehirde kocaman Hapishaneler yaptırıyor .Milleti sefalete,Ahlaksızlığı,haramlara boğduranda bu Hukuksuz düzen ve bu idare sosyal Adaletsizlik ve kendi öz değerlerimize düşman yapılanma.Sorgulanması gereken milletin parasını hortumlayan ve yüzlerce trilyonluk vergi borçları affedilenler ve nice hain meclisi bile işgal etmişler elit tabaka zülümle saltanat sürüyor.Hukuk kimin için var.
Bir kimse aldığı samimi dualarla hidayeti tatmıyorsa kendinin bu hususta hiç gayreti yoksa ALLAH cc ne yapsın.Biz insanların kaderini kendi gayretine bıraktık der.Uyan ey gafil yolcu Amentüyü oku imanını tazele tövbe kapısı ölene dek açıktır kendine yazık etme.Cehennemin bir saniye azabına dayanılmazken eğer ALLAH cc muhafaza imansız ölürsen ebedi cehennem var Aklını başına al,nefis ve şeytana uyma ALLAH cc a koş tövbe istiğfara kurani hakikatlere sarılki inşallah sonuç Cennet olsun inşallah.Helalinden rızkının peşinde koşan için:İbadet on kısımdır dokuzu helal kazanmaktır der Hadisi Şerifte Sevgili Peygamberimiz asm Sen sadece bu cihetinle inşallah kazanacaksın inancınla doğru itikadınla imanına, İslama olan gönül bağınla gönlünü ferah tut,ümitsiz olma sen iyilerin dostluğuna layık güzel insansın ay gibi geceyi aydınlatırsın inşallah niçin görüntü kirliliği olsun.Kuranda Ey Rahmanın kulları ALLAH(cc)a asker olun der.İyilikle islah Et ALLAH(cc)ım biz bilerek islamdan kopacak insanlar değiliz inşallah.Tövbe edip hayırlı amel işleyenlere altlarından ırmaklar akan cennetler vardır.Ayeti Kerime.Ümitsiz olma,nefse şeytana uyma seninde pozitif gayretin olsunki Rabbin Huızuruna eli boş çıkma mümin kul olmaya bak
DEĞERLİ FATİH ERBAKAN ve TEMEL KARAMOLLAOĞLU
Küfür sinsice en büyük tahribatları koskoca Müslüman ümmetti Hiptonize edip sürdürürken Rahmetli Erbakan Hocamıza daha ne kadar eziyet edeceksiniz Madem Her ikinizde Milli görüşten bahsediyor ve Yahudi domuzlarını,Ahlaksızlığı küfür ehlini ,zülmü,küfrü,şirki,haramları,iğrençliği reddediyorsunuz daha ne kadar birbirinizi yiyeceksiniz ve şeytanları ve yandaşlarını sevindireceksiniz Duruşunuz Tevhidde Kuran sünnet çatısı altında olmalı nefsani kırgınlıkları unutup Hakta ittifak etmek niçin bu kadar ağır geliyor size,aslında hastalık yalnız sizin değil başı secdede çoklarının hastalığı evet hoş olmayan çok şeyler oldu belki her şeyden ziyade ALLAH(cc) ve Resülünü(asm) gücendirdik Belki Kuran ve sünnetin ilahi Hukuğun sınırlarını çiğnedik belki bilmeden münafıklıkta yaptık .Ancak küfrünü bu derece netleştiren Tayyip egosuna,sultasına karşı kırgınlıkları nefsimizi şeytani dürtüleri ezip milli görüşün ve islamın samimi yareni olmanın zamanı geldide geçti. Millet olarak hala uykudayız. Allah'a ve Elçisine itaat edin; birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da gücünüz gider.Sabredin (direnç gösterin)! Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.Enfal-46 Ne hikmetse hiç Aklımıza gelmiyor ve bu memlekette her türlü haramın kanunlarla korunması Deccalizmin gerek Türkiyede gerek Dünyada Hükümran olması 19 yıllık zülümlerle dolu Dini Dünyaya saltanata Haramlara ihanete mahküm edip Müslüman ümmeti Cehenneme kapatan Ahlaksızlığın sefahetin,sefaletin şirkin,küfrün ,zülmün,iğrençliğin kul hakkı yemenin tavan yaptığı kula kulluğun nefse kulluğun hizipçiliğin İslam diye satılması belki sözde Müslüman nice Din kisvesindeki gafilin nefsini ve gidişatı sorgulamadan bu köleliği kafir ve zalimlere secde etmeyi kabullenişi ve AKP nin hegemonya mücadelesinden başka hiçbir özelliği olmayan yezidi Müslümanlığı ve neticesi Yahudi domuzlarını ihtişamlı törenlerle bu şehid kanıyle sulanmış vatana taşımaları hiç düşündürmüyor nice başı secdede gafil müslümanı 19 yılda 19 cehennem zebanisinin kapısına düştük .Ya bu şeytani ve nefsani ninnilerden kutulup kırgınlıkları unutacağız yada ALLAH(cc) muhafaza topyekün cehennemi tadacağız.Tayyip AKP yi kurduğu gün sattı bizi buna rağmen hep temkinli yanaştım ve olayların iyi yönüyle avundum ancak ne maneviyat nede bugünün ihanetleri asla müslümanın tablosu değil,uyku derindi Vallahi fetondan kat kat büyük fitne onu hala doğru görenin ölçüsü nefisleri yoksa asla Kurani ölçülerle çoklarının tarttığı yok,süslü yalanlarıyle ve 19 yıldır millete sunduğu Dünya cazibesiyle lüksle haramlarla kahrolduk.Halbuki Dünya muhabbeti bütün hataların başı,Her ümmetin bir fitnesi var benim ümmetimiz fitneside maldır Kamu malından bir hırka çalan savaşta ölsede şehadeti kabul edilmez diyordu İslam 19 yıldır iyi hiptonize etti ve 19 cehennem zebanisinin kapısına geldik.
Ey hala geçmiş kökeninin dahası ALLAH(cc) ve insanlık Düşmanlarının,çocuk katili Yahudi Domuzlarının muhabbetini içinde yaşatan ve onlarla ünsiyet eden.Ve kirli siyasetle bu şehid kanı ile sulanmış Vatanı Yahudi Domuzlarının tarlası yapan Tayip Erdoğan Mahşerin hesabından kurtulamıyacak belki bu beyinsiz ve zalim kafanla cehennemide tadacaksın nereye koştuğun belli değil. Eğer hala Müslüman olduğunu iddia ediyorsan imamhatip çıkışlısın ve Kuranın tamamına muhatapsın kafir ve zalimleri sevdiğin sürece onlardan birisin.
Biz bugünün samimi Müslümanları;Karşımızda 1000 yıldır Belki Dünya tarihi boyunca öncelikle cinni şeytanların sonrada onların telkiniyle insanlığı katleden insi şeytanların sonrada onların değirmenine bilerek su taşıyan ve bozuk felsefeleri kula kulluğu ruhbanlığı şirki,küfrü,zülmü ,iğrençliği İslam diye satanların.Sahnede Din kisvesi altında cinayet işleyen gizli açık şirkin Dinleri var belki Habil ile kabilin savaşı külli boyutlarda bize düşen Habilin safında Hak Peygamberlerin asm safında kula kulluktan uzak,Dinimizi yalnızca ALLAH(cc)a has kılarak sadece o Adili Mutlaka kulluk şuuruyla Kuran ve sünneti baş tacı ve Rehber yaparak bir İbrahim(asm)ı yakmak için koca ateşler yakan nemrudun ateşini söndürmek için gagasıyla su taşıyan kuş gibi,ağzıyla su taşıyan karınca gibi sadece cephemizi tayin etmekle mükellefiz.Bunun içinde Kuranın dersiyle Hevanızı terk etmedikçe Adaletli olamazsınız dersini dinleyerek,haramlardan arınarak doğru duruş göstermeli sonrası Külli irade ALLAH(cc) a kalmış.Dünyaya yön veren ve insanlığı cehenneme taşıyan azgın kafir egolara değil her milletin içindeki masum mazluma güzelliklere ,güzel değerlere sahip çıkmalı .Ancak bugün Din sahnesinde bile öyle zalimler varki kafir Yahudi piçlerine ;ALLAH(cc) yar ve yardımcınız olsun diye Rahmet okuyor ve cürümlerinin ortağı oluyorlar hatta hala kendini Müslüman zanneden o gibiler imandanda islamdanda çıkıyor Adalet yalnız Kurandır sünnettir Hak Din sadece bu manadaki islamdır, dışkı çıkaranlara kulluk değildir
Mümin kul ALLAH(cc)a koştukça ilahileşir ilahlaşmaz,hangi coğrafyada olursa olsun ne yaşarsa yaşasın ALLAH(cc)a koşmalı .Tağutlarsa ALLAH(cc)ile alakaları olmadığı için egolarının ve nefislerinin hatta şeytanların kafirlerin kulu azgın mitolojik pisliklerdir şirkin ilahlığına soyunur Dinleri küfür,zülüm,vicdansızlık şirk, iğrençlik ve haramlardır.Herbiri insi cinni şeytanlardır.Tarih boyu insanlık koyun olmuş ve nice zalimlere kafirlere azgın nefis ve egolara mahküm olmuşlar. İstemiyorum sait nursiyle,beton kemalle siyasi yılanlarla yaşamak Dünyanın kafir ve zalimleriyle,münafıklığını İslam belleyenlerle hırsızlarla yaşamak.Masum, mazlum güzellikleri ALLAH(cc) kurtarsın.Gerçek zalimleri kahretsin inşallah.
Ey insanlığı,kendi çirkef çıkarları uğruna Hiptonize edip koyun yapanlar,kalbinde binbir şeytanı besleyen ancak zahiri hayatında iyilerden görünen ancak esas maksadı kafire şeytana cehenneme rant olanlar Dünyada binlerce yıl yaşıyacakmış gibi saraylar kuranlar harıl harıl Dünyayı imar etmek uğruna bütün güzellikleri ve güzel değerleri yakanlar imanın zerresinden nasibi yokken iman kahramanı kesilenler.İnsanlığı ALLAH(cc)tan koparıp kendine hatta kafir ve zalimlere belki şeytanlara kul yapanlar belki cehenneme taşıyanlar ruhunuzdaki zerre fazilet ve
güzellik,güzel değer size ait değildir çalıntıdır çünkü hırsızlık karakteriniz
Her ne kadar insanların uyanması için bir eser versemde ben kanun ve lokomotif olmak istemiyorum belki kanun ALLAH cc ın Resulünün asm kurani mananın hakimiyeti ve rızai ilahi olsun inşallah. Günahkar,şaibeli belki kaderiyle oynanmış biri olmam hasebiyle haddini bilenlerden olmak isterim. Bu halimle hiçbir konuda ileri gitmek benim karakterim olamaz.Belki şerefli olan şaibesiz,islama Kuaran ve sünnete,Vatanına güzel Ahlaklı insanlara masum mazluma vicdani olana ehli imanın lokomotiflik yapmasıdır doğru olan. AKP 19 yılda memleketi Haim Naum doktrine esir hale getirdi şimdide yahudi domuzunu ağırlıyor.Sözde Müslüman anası gürcü yahudi babası Rum Tayyibin hala içindeki gerçeğin Müslümanlık olduğunu zanneden gafiller herhalde cehennemde gözünüzü açarsınız.19 yıl boyunca din ile bu milleti uyutup her hainliği yaptı bu adam İnönü ve Atatürkten bir farkı yok.Osmanlının çöküşünde en önemli rolü oynayan Teodor Herzelin mezarına çiçek bırakan Tayyip 59 kilise ve havrayı Müslümanın parasıyla onaran Tayyip feto belasından lawrensten topal dervişten farkı yoktur.Yahu bu adamın lüks saltanatı ve her türlü haramı kanunlarıyla koruması,8 yıllık İstanbul sözleşmesiyle tahribatları,domuz çiftlikleri,içki fabrikaları sapık lgbt nin kanunlaşması fuhşiyattaki anormal artış,Ahlaksızlığın anormal faturası,gdo lu tohumlarla toprağımızı toprak olma özelliğini öldürmesi genlerimizle oynayacak kadar bozuk gıdalar,ilaçlar,hes projesiyle doğallığın öldürülmesi,yahudi sazanıyle göletlerimizdeki balıkları katletmesi ve 25 hektar olan yabancılara toprak satışını 600 hektara çıkarması ve çoğu verimli arazilerin yahudilere satılması,ve Ahlaksızlığa,sefalete,rezalete,sefahate,iğrençliğe,zülme haramlara küfre şirke insi cinni şeytanlara kuvvet veren 19 zülüm dolu yıl faturası masum mazluma saf Anadolu insanına süslü yalanlarla hiptonize edilmiş dincilerle sırf Dünyayı imar ederken Ebedi hayatımızı idam eden ve bu Dünyadada bizi insi cinni şeytanlara yahudiye kul eden kökü yahudi ve Rum olan Tayyip Erdoğan has büyüklerini ihtişamlı merasimlerle bu Şehid kanıyla ile sulanmış Vatanda şeref misafiri olarak ağırlıyor kim o binbir sürat adamın kalbinde zerre iman var diyorsa o kişide ne Türklükten ne müslümanlıktan henüz nasibini alamamıştır.Evet 19 yılda bu millet 19 cehennem zebanisinin kapısına geldi ancak .Bundan sonrası ebedi Cehenneme düşüp düşmeme davası. Hayatta maddi manevi yediğim her kazık içime oturuyor .Ben ise nefsimi sorguluyor ve Amentüyle imanımı tazeleyip tövbe istiğfarla hayır ve ibadetle yeniden yapılanmaya günahlarımdan arınmaya çalışıyorum .Masum ,mazlum günahlarımdan ve başıma bela pisliklerden zarar görmesin inşallah diye Dua ediyorum.Her milletin içindeki masum mazlumdan ,güzelliklerden,güzel değerlerden yanayım,ALLAH(cc) kurtarsın inşallah.Aslında Halkını yakan Zelinski. Putin ise her ne kadar zalimce savaşsada haklı sebepleri çok.Tayyibe sıra gelince o da Yahudi Domuzlarının güdümünde onlarla sevişip yol alıyor En azından hala BOP Başkanı olduğunu unutmayın 19 yıllık sinsi siyasetinide Müslümanları Din ile uyutup nice külli cinayetlere imzasınıda.Ve hala Yahudi ile ortak hareketinide bu binbir sürat münafığın içinde saklı yahudiliğide.
İlaç satan tedavi istemez derler günümüz Dünyasında emperyalist,kapitalist Siyonist,satanist kafalar öyle istiyormuş artık içtiğimiz onca ilaç ne derece tedavi maksatlı ne derece zehirleniyoruz veya zehirlendik ALLAH(cc) bilir
Bir kimseye ilim olarak ALLAH(cc)tan Hakkıyle korkması yeter.Cahillik olarak nefsinin arzularıyle yaşaması,haram yemesi ve yaşaması yeter Hadisi Şerif ALLAH(cc) aciz değil o kudsi hadisinde kimsenin günahı ALLAH(cc)a bir zarar vermez,kimsenin sevabıda bir şeyini artırmaz der.Ancak Ben insanları ve cinleri yalnız benim için ibadet etsinler diye yarattım demesine rağmen ve yeryüzünde Din tamamıyle ALLAH(cc)ın oluncaya kadar kafirlerle ve münafıklarla mücadeleye her mümini vazifeli kılmasına rağmen cemaat ve tarikatler ,siyasiler gizli,açık şirk ile kendileri için ibadet ettiriyor ve şirk,küfür zülüm haramlar fitneler son bulmuyor.Bozuk felsefeler ve şirke,nefse ibadet nice cinayetleri bağrında yaşatıyor.Ölmeden uyan ey Müslüman.İslamda Cihad ALLAH(cc) ile aramızdaki engellerden arınmaktır.Bu ise cümle haramlar,insi cinni şeytanlar nefsimiz,şirk,küfür,zülüm,iğrençlik içeren her şey
Caner Algün: Salavât-ı Şerîfe'nin Önemi
MEÂLİ:Şüphesiz ki Allah'ü Teâla ve melekleri O Peygamberi Zişan'a çok salat ve selâm ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât-u selâm edin, tam bir teslimiyetle teslim olun." (Ahzap suresi, 56)
Sehl bin Abdullah Tüsterî (K.S.) bu âyet-i kerimede ki mühim bir noktaya dikkat çekerek şöyle buyurmuştur.Peygamberimiz üzerine salavât-ı şerife getirmek ibâdetlerin efdalidir. (En faziletlisidir.) Çünkü Cenâbı Hak Âyeti Celîle'de önce kendisinin sonra meleklerin salavât getirdiklerini zikretmiş ve mü'minlere de salavật getirmelerini emretmiştir. Diğer ibâdetler böyle değil. Cenâb-ı Hak kullarına emrettiği diğer ibadetlerin kendi Zât-ı İlâhi'si tarafından işlendiğini bildirmemiştir." (Ruhul-beyan-7,224)
Sıddîk-ı Ekber (R.A.) Efendimiz: Rasûlullah (S.A.V.) üzerine salavât-ı şerife getirmek, soğuk suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları yok eder.buyurmuştur. (Ruhul beyan-7,224)
SALÂT: Allah'tan rahmet, meleklerden istiğfar, müminlerden duâ manasına gelir. Çok salavât-ı şerife okumak, okuyanın Peygamberi ile ünsiyet etmesine sebeptir. Kişinin Ümmeti Muhammet'ten olduğuna delâlet eder ve Efendimize (S.A.V.) yaklaşmaya vesiledir. O kimsede Peygamber sevgisi olduğunu gösterir. “Kişi sevdiğini çok anar." Hadis-i şerifi buna delildir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdular;* "Ey iman edenler! Kıyametin korku ve dehşetinden kurtulanlar bana en çok salât-u selâm getirenlerdir. Zîra Allah'u Teâlâ'nın rahmeti ve meleklerin salât-u selâm getirmesi bana kâfidir. Ancak Allah'u Teâla sevap vermek için müminlere salât-u selâmı emretmiştir."
*Selâm ve duâ ile Hayırlı Cumalar.
HUZURSUZ RUHLARIMIZA REÇETE‼
Psikologlar, sıkıntının başlıca çaresinin meşgale olduğunu söylüyorlar.
Kendinize severek yapacağınız işler bulursanız, rahatlarsınız.
Ayrıca manevi yönden, bazı dualar okumanız da icap eder.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
Her gün sabah akşam yedi kere,
Hasbiyallahü la ilahe illahü aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabb-ül arşil azim" okuyan, dünya ve ahiret sıkıntısından kurtulur.
[İbni Sünni]
Lâ havle ve lâ kuvvete illa billah" okumak, 99 derde devadır.
Bunların en hafifi sıkıntıdır.
[Hakim]
Rızka kavuşan çok Elhamdülillah desin.
Rızkı azalan çok istiğfar etsin.
Üzülüp sıkılan, lâ havle ve lâ kuvvete illa billah desin.
[Beyheki, Hatib]
Lâ ilahe illa ente, sübhaneke inni küntü minezzalimin" diyen, uğradığı beladan kurtulur. [İ. Sünni]
Hasan-ı Basri hazretlerine, kıtlıktan, fakirlikten, çocuğunun olmadığından şikayette bulunuldu.
Hepsine de istiğfar etmesini söyledi.
Sebebi sorulunca, şu mealdeki âyeti kerimeleri okudu:
Çok affedici olan Rabbinize istiğfar edin ki, gökten bol yağmur indirsin; size, mal ve oğullar ile yardım etsin, sizin için bahçeler, ırmaklar versin."[Nuh 10-12]
Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
İstiğfara devam edeni, Allahü teâlâ her sıkıntıdan, üzüntüden, dertten, geçim darlığından kurtarır, ferahlığa çıkarır ve ummadığı yerden rızıklandırır.[Nesai, Ebu Davud-Sadaka vermek ve 70 kere (Estagfirullah min külli mâ kerihallah) demek, sıkıntıları giderir.
Bu istiğfarın anlamı:Ya Rabbi, razı olmadığın şeylerden ne yapmışsam hepsini affet, yapmadıklarımı da yapmaktan koru.” demektir.Her insan bir imtihanmış.
Biz kiminizi kiminiz için imtihan vesilesi yaptık ki bakalım sabredecek misiniz! Rabbin her şeyi görüp gözetlemektedir.Furkân Suresi Ayet 20.
Dünya madem ki imtihan dünyasıdır o halde karşımıza çıkan her insan, her olay, her musibet de birer imtihandır.Kimisi doğru kimisi yanlış.
Tayyip Erdoğan dediğin Haram yiyormu ,yandaşlarına haramzade müteahitlerede yediriyormu şahide gerek yok Dünya şahid zülüm yapıyormu Vallahi görünenin 1000 katı maneviyatta cereyan ediyor hemde kralını 19 yılda memleketi ve İslam Dünyasını cehennemin kıyısına taşıdı ve artık gerçek kimliğine büründü hain Yahudiyle ortak hareket ediyor BOP başkanı yarını bugünden daha kötü olacak
Kim bu adamı sütten çıkmış ak kaşık görüyor cehennemde gözünü açar herhalde
Ey dinci dinsiz yobazlar cemaat reisleri cinni insi şeytanlar siyasi sahnedeki ve medyadaki hainler bu memleketin milli ve manevi dokusuna ne kadar ihanet ederseniz ve iyileri ne derece yakarsanız inşallah fazlasıyle sizlerde yanacaksınız
2.Abdülhamit belki iyi niyetiyle 33 yıl pansuman yaptı ancak onun meclisindede hain İslam düşmanı ermeni,rum,sırp,yahudi devşirme devlet erkanı eksik değildi.
ALLAH(cc) yanılmadı o sadece mümin kullarıyle ünsiyet ediyor ve cümle masum mazlumuda herkesten ziyade düşünüyor.Hain bir lidere,münafığa,kafire,şirke küfre,zülme,iğrençliğe,haramlara insi cinni şeytanlara razıysa Müslüman Kurani ölçüleri yaşamıyorsa onada belki sessiz kalıyor ancak intikamı mahşerde alacak.
Senin vicdanınmı var,imanınmı var Tayyip efendi git kuran kursu talebesi kız ve erkek çocuklarının yanında sözde masum pozlar verip fotoğraflar çektir ,sonra dön hafta geçmeden Teodor Herzelin mezarına çiçek bırak ve Yahudi domuzu ,çocuk katili İsrail cumhurbaşkanı Yitzak Herzog ile seviş ve sen Müslümansın öylemi. Sana dua eden seni Müslüman lider kabul edip insan yerine koyan nice güzelim kulu ezip geçen bir canavarsın sen bu Dünyada gülersin belkide Ahirette kul hakkına giren o cinayetlerinin hesabını vermekten kurtulamıyacaksın. Senin hakkındakı bugüne dek belki doğru kabul ettiğim işlerindeki hüsnü zannımı artık devamlı sorguluyorum sıkıştığın zaman ALLAH(cc)a değilde Yahudi vicdansız çocuk katili ve ALLAH(cc) düşmanı Siyonist domuzlarının kucağına koşuyorsun sizin gibi sahte Müslümanlar ALLAH(cc)için sevip ALLAH(cc)için buğz etmeyi nereden bilecek zaten saltanatın kul hakkı yemekle zülümle abad olmaya çalışanların saltanatı ,ancak hiptonize ettiğin gafil Müslümanlarla ayaktasın.
Sait Nursi hırsızı ,Aklı başında bir adam ne Dünya umurundan kazandığına mesrur nede kaybettiğine mahzun olmaz demiş.Biz helal rızka talip olanlar emeğimizin karşılığı gelen her nimete şükürle sevinçle karşılar kaçan emeğimize helaliyle çalışmamızın ürünü heder olan rızkımıza üzülürüz .Biz senin gibi hayatımızda birgün bile geçimi için çalışmadan sultan Reşattan Doğuda üniversite yaptıracağım diye 19000,Hüsrev Altınbaşağın rivayetine göre 40000 altın cukka edip şahsi işlerinde harcayan,ömrü boyu haram yiyenlerle yol alamayız.Senin gibilerin icad ettiği uydurulmuş Dindende değiliz.Kaldıki bir sürü iftirayı,hurafeyi,felsefeyi,uçuk fikirlerini İslam diye,iman hizmeti diye 100 yıldır aptal ve cahillere giydirmiş ve sorarsan sünnetin hakkını veren,yüz şehid sevabı kazanan Hırsızlıkla abad olan,her saniye tasarrufuyla kul hakkı yiyen,zülmeden ve nice cinayetlerde imzası olan bir cemaatin mensubu olmaktan ALLAH(cc)a sığınırız.Birkere cemaatin kendi içinde 16 parça olmuş ve bügüne dek nice pisliği bağrında beslerken,benim gibi dürüst doğruluğundan şaşmayan birini günah keçisi bellemişsin hakkımı helal etmiyorum
Hadisi şerifte :Ahirzamanda öyle günahlar varki birinin işlemesiyle milyonlar zarar görür.İşte tağut Herzogu Devlet töreniyle Bu şehid kanıyle sulanmış Anadoluya taşıyan Tayyip zalimi sen o külli cinayeti işledin.Gafil ve zalimsin cinayetinin boyutundanda haberin yok.Çünkü yağcı avukatın çok.Saflığı Aptallık seviyesinde olanlarda sana Dua ediyor sende vicdansızca harcıyorsun.Kafir ve zalimlerin muhabbetiyle yaşıyanlar onlardandır.Çünkü o zalimlerin cinayetlerine ortak oluyor.Yetmemiş Herzog tağutunun dersiyle Dünyaya ayar veriyorsun kim daha zalim Ahirette şamar gibi yüzüne çarpılacak.Bu memlekette senin gibi 19 yılda insanımızı 19 cehennem zebanisinin kapısına getiren her telden çalan her zalimin payı var.Hala benim gibi bir insanı günah keçisi belleyenler kahrolsun.
Hala nurculuğu,kemalizmi,Tayyipizmi hararetle savunanlar ve onların her külli cinayetini hoş görenler, medyatik maymunların külli cineyetlerini alkışlayanlar muhalefetteki onca haine fiske kondurmayanlar,Çocukları düzüp öldürenleri bile göz ardı edenler sırf şeytandan aldıkları dersle bir yandan Her türlü Haramı kanunlarıyle koruyan ve Hukuku kafire çalışan bir düzenin ve Deccalizmin,kirli Dünyanın avukatlığını yaparken külli cinayetlere imzasını atmalarına rağmen Dincisi Dinsizi hala belki Hakikatte hiçbir günahı olmayan ve sırf Kurani Hakikatleri savunan Hakiki müminleri,beni günah keçisi yapanlar Mahşerde hesaplaşacağız o günde kula kulluğu haramları şirki,küfrü,zülmü hayata geçirmek için kıçını yırtanlar,kul hakkı yemeyi,Hukukullahı çiğnemeyi Kurani Hakikatlere savaş açmayı çare diye satanlar cehennemi tadacak inşallah .Bizim Hakkımızdada muradı ilahi ne ise o tecelli etsin nefsimizede söz hakkı kalmasın
Hayatımız boyu bilerek her kazığı atanlar din hırsızları,yalancı,iftiracı,şirk,küfür zülüm ehli,haramzade,sihirbazlar Ahlak,Adalet,Vicdan ve Doğruluk yoksulu merhametsiz tipler zora kaldıklarında,günahlarıyle yüzleştiklerinde kapımıza gelip affet diyorlar Ben nasıl affedeyim Hukukullah çiğnenmiş nice kul Hakkı yenmiş Deccalizim ve şeytanlar kafirler münafıklar haramzadeler istediği gibi yaşarken kula kulluk çare diye satıldığı Din anlayışları nefsanileşmek ,masum mazlumun katliamı hayat tarzı olmuş Dünya cehenneme dönmüşse tek Hüküm ALLAH(cc)ındır.O gün hiçbir zalimin zerre söz hakkı yoktur.Ancak bu kargaşa içinde hak etmediği mahkümiyetlere maruz kalıp küfredenden bile ALLAH(cc) Dünyada zülme uğrayıp küfreden kulumdan hesap sormayacağım diyor.
Bana sahtekar,yalancı diyen benimle insani ilişkilere girsin gaybiyatla uğraşıp şeytanı sevindirmesin Ben hayatımda yalan nedir bilmem ,kimseyide hiçbir zaman aldatmadım şeytanları baz alıp beni zehirleyense çok oldu.Doğruluğum o derece netki beni dalalete layık görenler,iftira atanlar,yalancılar yanacak inşallah
Dünyada çok kimseler varki bencil oldukları halde haklıdır ancak fazlasıyle zalimdirler Putinde o cümledendir Tayyipte bir derece o cümledendir sait nursi o cümleden ,şeyhler öyle vicdanlar ölü.Ahlaki ve Adaletli olmasını bilmiyorlar hesap soruncada kötü oluyorsun,sormayıncada çünkü helal haram hesabı yok Kim zalimlik yapıpta kendini kudsuyorsa en büyük zalim o dur.Ben kendime zülmettim yaşadığım her fitneden,başıma bela her pislikten masum mazlumu ALLAH(cc) korusun inşallah.Ben kabede kahret beni diyen adamım kim söyletti bilemem. Her halde gafilleri öyle karşılıyorlar sonrası corona çok mazlumun hakkını yedi ordaki vehhabi sultası ve cinni tağut yandaşları ALLAH(cc) bir kulunu oraya taşımışsa değer verdiği içindir diye düşünüyorum.Çünkü hayatımın özü dürüstlüktür.Kimki insi cinni şeytanlarla din şarlatanlarıyle yoğurmuş durmuş layık olduğunu bulsun.
Allah'ın Zati Ve Subuti Sıfatları Nelerdir Ve Anlamları Nedir?
Dinimize göre Allah'ın sıfatları zati ve subuti olarak ikiye ayrılır. Sadece Allahu Teala'da bulunan sıfatlar zati olarak nitelendirilir. Subuti sıfatlar ise varlığı kesin ve mutlak olan sıfatlar anlamına gelir. Bu nedenle Allah'ın isimlerinden biri Vacibu'l Vücud, yani zorunlu varlıktır. Allah'ın Zati ve Subuti sıfatları nelerdir ve anlamları nedir? İşte, merak edilen tüm detaylar.
Yalnızca Allah'a mahsus olan zati sıfatlar toplam 6 tanedir. Subuti sıfatların sayısı ise 8'dir. Yüce Allah'ın sıfatları ilahi tecelli dairesinde yer alır. İlahi tecelli dairesi ise din alimleri tarafından üç bölüme ayrılmıştır: 1- Ma'allah: Allah ile 2- An'illah: Allah'tan 3- İla'llah: Allah'a
Allah'ın Zati ve Subuti Sıfatları Nelerdir ve Anlamları Nedir?
Allah'ın Zati Sıfatları 1- Vücud:Zati sıfatların ilki olan Vücud, Arapçada varlık anlamına gelir. Allah'ın varlık nedeni yine kendisidir. Onun yokluğu hiçbir şekilde düşünülmez. Her şeye gücü yeten yüce Allah'ın varlığının bir başlangıcı yoktur.
Kuran'ı Kerim'in birçok ayetinde Allah'ın varlığı hakkında bilgiler verilir. O doğmamış ve doğurmamıştır. Bir cismi yoktur. Hiçbir şey ve hiç kimse ona benzemez.Müslümanlar, Hz. Muhammed'e Allah'ın varlığı hakkında sorular sorduğunda peygamber efendimiz şöyle yanıtlamıştır: ''Allah'ın yarattıkları hakkında uzun uzun tefekkür edin. Ancak Allah'ın zatı hakkında düşünmeyin.''
2- Kıdem: Allah'ın bir başlangıcı yoktur. O ezelidir. Mümin kullar, onu dünyadaki zaman ölçütlerine göre düşünmemeli ve O'nun tüm zamanlardan münezzeh olduğunu bilmelidir.
3- Beka: Her şeyi yoktan var eden Allah'ın bir başlangıcı olmadığı gibi bir sonu da yoktur. Kasas Suresinin 88. ayetinde Allah'ın zatından başka her şeyin helak olacağı bildirilir.
4- Vahdaniyet:Tevhit inancı, dinimizin en temel itikatlarından biridir. Allah birdir ve tektir. Ondan başka ilah yoktur. O, bütündür. İslam düşünürleri vahdaniyet kavramını ''Tevhid, bakılan olduğu halde bakan olmamasıdır.'' şeklinde özetlemiştir.
5- Muhalefet - un Lil Havadis:Allah'u Teala, sonradan yaratılmış olan hiçbir varlığa benzemez. Onun tecellisi sıfatları ile birlikte tüm kainata dağılmıştır. Mümin kullar Allah'ı sadece bir varlık olarak düşünür ve O'nu hiçbir şeye benzetmez.
6- Kıyam-bi - nefsihi: Allah, Ezel-i Mutlak'tır. Hiçbir şey ona denk ve eşit değildir. Bu nedenle var olması için başka hiçbir varlığa ihtiyaç duymaz. Bilakis, diğer tüm yaratılmışlar onun varlığına muhtaçtır. Kıyam-bi-nefsihi, Esma-ül Hüsnadaki isimlerden biri olan Samed ile eş anlamlıdır. Es- Samed ismi de kimseye ihtiyaç duymayıp herkesin kendisine muhtaç olduğu varlık manasına gelir.
Allah'ın Subuti Sıfatları
1- İlim: Bakara Suresinin 31. ayetinde Allah'ın Hz. Adem'e tüm isimleri öğrettiği bildirilir. Çünkü onun ilmi her şeyi kuşatmıştır. Bu nedenle O İlm-i Ezelidir. Kainattaki her şey onun bilgisiyle ve izniyle geçekleşir.
2- Hayat: Hayat sıfatı ile Hay ismi aynı anlama gelir. Allah, tüm zaaflardan münezzehtir. O her zaman diridir. Onda hiçbir zaman uyku ve yorgunluk hasıl olmaz.
3- Semi:Allah, yeryüzünde olup biten her şeyi duyar. En gizli fısıldaşmaları ve kulunun içinden geçirdiği şeyleri de işitir.
4- Basar:O münkir ve münafıkların gizli gizli işlediği tüm günahları da görür. O aynı zamanda Rahman ve Rahimdir. Kulunu hem dünyada hem de Ahirette gözetir.
5- İrade: Allah bir şeyin gerçekleşmesini istediğinde Ol der ve Olur.
6- Kudret: Allah, muktedirdir. Onun kudreti karşısında her şey fani ve güçsüzdür.
7- Kelam: Harfleri ve kelimeleri yaratan Allah, kuluyla ve peygamberleriyle sözsüz, işaretsiz konuşabilir.
8- Tekvin:Allah, kainattaki her şeyi bir ölçüye göre ve birbirleriyle uyumlu bir şekilde yaratmıştır.
Ben Hak aradımmı en kötüsü ben oluyorum nurculukla başladı hayat vurulduk Dünyaya hapsedildik insi cinni pisliklere layık görüldük m.kemali haklı gördük onada düzüldük şeyhler eksik olmadı bir dönem süleymancılara katıldık,belki alakadar olduğumuz insanlar hasebiyle ışıkçıda olduk her ne kadar hiçbiri olmak istemiyorum desemde belki hepsiyim ancak Hakikatın farkına vardığımda Kuran ve sünneti ve Tevhid çatısındaki kula kulluktan ruhbanlıktan uzak hakiki müminleri tanıdığımda geçmişimi gaspeden hepsinden kaçtım mümin kul olmanın gayretine girdim ancak çoktan helak olmuştum artık insi cinni şeytanlar daha çok zarar veriyor yalnızlığı seçtiğim içinde ve geçmişimle pröblemli olduğum içinde kaldırılmıyacak anormal bir baskı altında çok zülme maruz kaldım.Artık ne kadar temizlensemde Necip Fazılın Sakarya şiirindeki binbir başlı kartal misali biriyim belki mahkümiyet yediğim her dem sürüngen bir timsahtan beter.Nasıl bir nefis kavramının mahkümüyüm nasıl bir ruhla temsil ediliyorumki hayatıma giren her tip mahkümiyet biçiyor insanlık bu değil Müslümanlığı ders almak isteyen Başta Kuran ve sünnetin Hakikatleriyle tanışsın ve hayat tarzı yapsın kula kul olmasın çünkü o yolların sonu cehenneme dayanıyor bense cehennemi bu Dünyada yaşıyanlardanım ALLAH(cc) kuluma kaldıramıyacağı yükü yüklemem diyor ancak yukarıda zikrettiklerimin hiç acıması yok alemi yüklüyor katlediyorlar ne verirken ölçülü ne alırken Adaletli ve vicdanlı. helaketler hayatımın adeta özü oldu.Ancak gördümki tek çare iç Dünyamın temizliği ve iyilerin dostluğundan kopmamak bol bol HASBÜNALLAHÜ VENİMEL VEKİL çekmem ilham edildiki ALLAH(cc)ın murad ettiği mana tecelli etsin inşallah zülümden arınmış bir ruh ve nefis için ilahi Adaletin tecellisi beni mahküm etsede itiraz etmemem lazım ancak tağuta şeytanada asla razı olmamam lazım o gibi telkinler nefsani ve şeytani kesinlikle ümitsizliğe kapılmadan tövbe istiğfara devam.Günahlardan kurtulmanın en selametli yolu.Kimin haksız menfaatine çomak sokmuşsam afiyet olsun.Aslında işin başından beri başta cinni şeytanlar olmak üzere hased her pisliğin kurbanı bugünün insanlarının çoğu belki tarih sahnesindeki zülüm gören her hak sahibi Çok dinci fesad insan bozması ve cinni şeytanlar kirletti bu memleketi özellikle günümüzde .İnsi cinni şeytanlar zaten pislikte,Din yobazlarındada iman,Ahlak Vicdan,Merhamet, Doğruluk,Empati diye bir şey yok sorarsan her şey kendileri için yaratılmış. O zalimler kafir dostlarını sevdikleri kadar doğru insana Mümin kula tahammülleri yok.Ancak her birinin Hiptonizma yeteneği Fitne kişiliği bencil karakteri ön plandadır.Hele birde onları deşifre ettinmi onların kitabında fitnesin Deccalsın,şeytansın.Çünkü ninnilerin dininden kurtulmaya çalıştın suçlusun.
Hiçbir konuda ileri gitme ifrata,tefrite girme islamı ve Vatanını korumada cesur ol. Nurculuktan,Kemalizimden,insi cinni şeytanlardan rahatsızım genel manada Eserim olan Cihad ruhu ve Güzel Ahlak İslam dur yolcu eserimle övünüyorum. Bugünkü Dünyada Müslüman topluluklar ya cemaat şuurunda olacakki korunacak yada temizlendiği her demde deccalizmin bekçilerine vurulacak kirli yaşayıp cesurca Filistinli ALLAH(cc) askerleriyle aynı sancıyı paylaşabilmek vicdani. Yoksa odasına kapanıp hizbine çalışıp din hırsızlığı yapmak değil.Ortak sancı. Kefere Yahudilere lanet,ümmetin yahudilerindende ALLAH(cc)arındırsın.Bazı tipler komünistler gibisin diyor nasılki Hakiki müminleri temsil eden milli görüşçü kardeşlerimizde geçmişte yeşil komünist dedikleri gibi .Ancak iyi bilsinler küfür tek millet bu vatanda komüniste, en az ,en hararetli vatansever ülkücü kadar bende karşıyım zerre muhabbetim söz konusu olamaz.Ancak iman edip ALLAH(cc)ın Dinine islama hidayete koşarlarsa o zaman gerçek vatansever Din kardeşim olur .Yoksa onlardaki vatan sevgisiyle Yahudi tağutu Leninlerin kral marx ların mao Stalin deccallarının sevgisi denktir imansız kardeşleri cehennem odunu her biri.
Aptal olursanız koyun misali güdülür onun bunun peşinde koşarsınız,ninnilerin Dinini yaşar ancak kukla Müslümanlar olursunuz .Doğru mümin kul olursanız ALLAH(cc)a koşar otokontrölünüzü onunla paylaşırsınız ve sadece kendiniz olur vicdanınızı,nefsinizi, Ahlakınızı her an sorgularsınız bu durumda insi cinni şeytanlar ve kula kulluğu çare diye satanlar hizipler ziyadesiyle rahatsız olurlar bu rahatsızlığı verdiğiniz gün hakiki imanın temsilcisi sizlersiniz.Ancak işin başı Edep işin başı helali haramı hesap edip her haramdan sakınmak kişilikli mümin olmak
Üç kavram önemli benlik kişilik ,kimlik.Helal güzel Ahlaklı namuslu Benlikte iman ,Pozitif kişilikte Ahlak vardır Benlik sahibi mümindir yaradılışın gayesini düşünür kişilik sahibi Ahlak sahibidir.Kimlik aidiyettir bu Müslümanlığımızdır İslami şuurumuzdur,Kurana ,sünnete bağlılığımızdır.Ancak benlik bencilliğe dönüşüp kişilik bozukluğuyla firavunane deccalvari bir hal alması ise küfre zülme şirke haramlara insi cinni şeytanların dostluğuna muhabbettirki asırların insanlık ve ALLAH(cc) düşmanları bu cümledendir zalim ve bozuk kişilikler tağuti fitne kimliklerdir cumhuriyet tarihi,haramlar ,laik düzen deccalizim öyleleri yetiştirdi
Sırf Tayyip Erdoğanın Çocuk katili,ALLAH(cc) Düşmanı,İslam Düşmanı Yahudi Domuzu Herzogu Devlet töreniyle karşılayıp bu şehid kanıyle sulamış Vatanı fitneleriyle doldurmasını dahası sırf yahudiye yağ çekmek için Osmanlıyı mahveden Yahudi Domuzu Teodor Herzelin mezarına çiçek bırakan Tayyibin Müslümanlara lider olamıyacağını söylediğim için eleştirdiğim için AKP li kafalardan aldığım tepkiler hele Ailemin fertleride o horona katılınca ilk tepki cehaletini ahmaklığını vicdani bulan ağabeyim ibrahimden Yuh Habip yuh artık,Devlet kalpten değil beyin ile yönetilir
Cevabım:Ahirette açarsınız gözünüzü Peygamberimiz asm hangi yahudiyle ortak hareket etti Müslüman Tevhid çatısında ehli imanın muhabbetiyle yaşıyacak
Beyni yahudiyle ortak çalışanın kalbinde imanmı kalırmış.Şak şak şak larda akıl seviyenizi gösteriyor-Tamam Habip tamam sen haklısın,Devam.
Ben Aile fertlerimi silip atamam ancak imanın tarifini yapan Peygamberimiz asm sizler canınızdan malınızdan çoluk çocuğunuzdan herşeyden ve herkesten ziyade ALLAH cc ve Resulünü asm sevmedikçe hakiki iman etmiş olamazsınız der hakiki iman bu ondan sonra ALLAH cc için mümin kulları sevmedikçe kurtuluş yok ancak sadece siz değil kuranın dersini doğru almayan nice ibadet ehlinin bile önceliği bu mana değil bugün.Sakın zalimlere yağcılıkla yanaşmayın sonra ateş size dokunur.Ayeti kerime kişi sevdiğiyle haşrolunacak.Hadisi Şerif gönlünde ALLAH cc düşmanı yahudiyi yaşatan biri benim liderim olamaz Deccalizmin bekçileriyle ancak Cehenneme gidilir AKP ile Ak parti aynı şey değilmi benim düşmanlığım küfre,şirke,zülme ,haramlara, insi cinni şeytanlara bugün 19 yıldır bu memleketi bu islamın dışladığı pislik fitne coğrafyaya halkını mahküm eden ve deccalizmi tırmandıran sözde Müslüman Kurani Hukuku bilerek çiğneyen ve halkını Ahlaksızlığa sefalete mahküm eden münafık bir anlayışın kurbanı bu millet. Dünkü Atatürkü inönüyü fetoyu dışlayan kendileri islamın neresinde .
Bu zamanda nefsi ve ruhu doğru kişiliği öldüren bozan milyon tane sebep var Din adına uydurulan sahte hadisler,bozuk felsefeler ve insi cinni şeytanların iyilere güzelliklere nefis ve ruh yapılması gayreti ve nice pisliğin itibar görmesi Belki evimizin içini haliyle içimizi kirleten medyatik tahribat ,manevi tasarrufla ruhumuzu zehirleyen cinni insi şeytanlar,din şarlatanları ,internet ortamındaki bozuk,Ahlaksız siteler her karşılaştığımız Ahlaksız,ALLAH(cc)sız tipler.Vede her türlü haramı kanunlarıyle koruyan ,şirki,küfrü,zülmü,iğrençliği yaşatan fitne Devlet yapısı .Ey sancılı ,duyarlı,mümin kul okçular tepesi nereye gidersen git kalbin olsun,pozitif kişiliğin olsun,Aklını,şuurunu yitirme ,kendini unutma.Sen kendin olduğun sürece hele şerefli asil bir kan taşıyorsan şereflilere kardeşsin.
Kardeş:Küçükken kıskandığın,ergenlikte kızdığın,ilerliyen yaşlarda hiçbir şeye değişmeyeceğin insan.Seni anlayan ve olduğun gibi kabul eden,şartsız seven insan.Aynı kandan aynı candan olan insan.Birlikteyken birbirinizi yediğiniz ayrıyken birbirinizi özlediğiniz insandır.Bu insanlara karşı vefalı.özverli olacaksın,bencil olup nefsani olup ezip geçmeyeceksin.Şahsi çıkarından önce kardeşinin çıkarını düşüneceksin.Belki ancak bütün hayatın boyunca haramları imansızlığı,zülmü,küfrü,seçiyorsa zülmüyle firavunane davranıyorsa o kişinin kardeşlikle alakası yoktur.O demde kendinide yakamazsın Hukukullahın çiğnendiği yerde kardeşlik diye bir şey asabiyet ön plana çıkamaz yolunu ayırırsın.
Günümüzde kendileri bütün hatlarıyle fitne olmalarına rağmen haramzade fitneler oldukları halde ittihadı islamdan bahsediyorlar bir sürü farklı karakteri bir yerde toplayamazsın.Cennet bile 8 değişik özellikte yaratılmış orda bile farklılıklar var iken bir sürü cinayete imzasını atmış belki her biri cehennemi hak etmiş kullarla neyin İslam kardeşliği,riyakarlık ve zülüm kokan fitne bir tablo başka bir şey yok
Bu zamanda münafık,kafir,ateist olmaktan daha kolay bir şey yok öncelikle sebep melun şeytanlar olsada Din yobazları işin dinamosu maalesef kötü örnek oluyorlar
Anacığımdan ALLAH(cc)milyon kez razı olsun bacımdanda milyon kere razı olsun Anam 6 yıldır Alzheimer hastası sağlıklı iken Hayatta şanslı olacaksın derdi evet şansı olan iyi yaşıyor zalimde olsa masum mazlumda olsa iyide olsa kötüde olsa fark etmiyor çünkü bu Dünyadaki imtihanın ne vicdanı var ne Adaleti nede Ahlakı çünkü insanların ve cinlerin kirlettiği Dünyada Ahirzamanda fitne ve zülüm devamlı olacak der hadisi şerifte. Ancak esas sebep Dünyanın Adaletsiz yönetilmesi ve insanların çoğunun nefsani yaşaması Çünkü Hevanızı terk etmedikçe Adaletli olamazsınız der Kuran.Kim ne derece zülme uğramış kim ne derece zülmetmiş ALLAH(cc) bilir.Dünyanın üçte biri obez,üçte biri açlıkla boğuşuyor ,üçte biride normal besleniyor Dünyada 13 milyar insanı doyuracak gıda üretimi olmasına rağmen 7 milyar 924000 000 nüfüsa ulaşmış Dünyanın üçte biri yeterli gıdayı sağlık hizmetini eğitim hizmetini alamıyor Dünyada hakikaten şanssız masum mazlum 3 milyarın üstünde diye düşünüyorum bu insanların çoğu iyi insan denilebilecek insanlar diye düşünüyorum çünkü ya Hak uğruna mücadeleyi belki ölümü seçecektiler yada şimdiki halleriyle zalim ve kafirlerin kölesi.Kısacası cesaretleri ve Hürriyete inançları öldürülmüş öncelikle belki çoğunun zaten imanla islamla alakasıda yok adı Müslüman olsada.Hakikatte insanlık Kurandan kaçışın tokadını yiyor,uykuda.Ancak kafir ve zalimler doymuyor sanki Dünyada ebedi bir hayat yaşayacaklarmış gibi insanlığın nüfüsünü bir milyara düşürmek için trilyon dolar sermayesi olan Yahudi kafalar vicdansız projeler üretiyorlar imansız vicdansız şeytanlaşmış tipler başlarındaki pislikler Ahlaki değerlerden zerre nasipleri yok bencil nefsani haramzade,hırsız,namussuz
Ey Devlet Bahçeli Senide tüketti Tayyip egosuda hala uykudasın eski ruhun nerede hiçbir olumsuzluğu sorguladığın yok Tövbe et ALLAH(cc)a koş ne haldesin gör.Dünya saltanatına Dinde vatanda insanımızda,Ahlaki,kudsi değerlerimizde feda edildi.Ahirete iflas etmiş gidiyoruz yahudi uşaklığıda vatan severlikmi
Siyasi Dini liderler Adaletli,Ahlaklı,Vicdanlı,Dürüst,helal,namuslu kişilikler olsaydı Dünya bu derece pröblemli ve masum mazlumun yandığı bir Dünya olmazdı.Hele insanlığın kanını emen ve Ebediyeti yakanlar nefes alamazdı.
Ey Müslüman,Ey farzları ihmal etmeyen kul ,Ey Ahlaki değerleri olan helal kul namuslu Vicdanlı Adaletli ve doğru ol.Bir musibet yaşıyorsan,bir hastalık yakana yapışmışsa,bir kötü rüya bir kabus yaşıyorsan kalk Abdestini al Amentüyü oku ve çokça tövbe et ,imkanın varsa fakirlere infak et.Sadaka :Hastalık ve musibetleri savmanın en etkili ilacıdır.Sonra Erkek veya kadın bir mümin ALLAH(cc)a günahsız tertemiz kavuşuncaya kadar başından malından çoluğundan musibet eksik olmaz H.Şerifi ışığında bu derslerimi dinle.İslamiyet Huzurdur,şifadır.Sonra dengeli haramlardan uzak,iyilerin dostluğuyla yaşa iman et ve dosdoğru ol dinle. Ancak kula kulluğu sana çare diye satan şirk kokan kişilikten kurtulmaya bak Dinini yalnızca ALLAH(cc)a has kılan Hakiki müminlerden olmaya çalış Kuran ve sünnetin derslerine önem ver üstünde sihir büyü nazar gıybet iftira ve yalan konuşanların ve insi cinni şeytanların kiri varsa kiri varsa tövbe istiğfarın yanında
Ayetel kürsi,felek,nas,ihlas sürelerini oku ve masum mazluma,iyilerede duacı ol Bu dersleri dinledikten sonra eğer yanlış ilişkilerin varsa kötü Ahlaklı imansızdan arınmaya bak günahlarının şerrinden,insi cinni şeytanlardan ALLAH(cc)a sığın. Kim doğru yolu seçerse kendi iyiliği için seçmiştir, kim de saparsa kendi zararına sapmış olur. Hiç kimse başkasının günah yükünü üstüne almaz. Biz bir resul göndermedikçe azap da etmeyiz.isra-17