CİHAD RUHU

Bölüm A

 

Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye Nasihati

Ey Oğul!
Beysin! Bundan sonra, öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adâlet sana.. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..
Ey Oğul!
Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah-u Teâlâ, yardımcın olsun. Beyliğini mübârek kılsın. Hakk yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin. Sen ve arkadaşlarınız; kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve duâlarla bize vaat edilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz.
Oğul!
Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen, sabah rüzgârlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daimâ sabırlı, sebatkar ve irâdene sahip olasın!.. Sabır, çok önemlidir. Bir bey, sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut, yenmez; yense bile, bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir. Milletin, kendi irfânın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfândır.
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezânında ölürler. Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir. Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür. Hırsımız, bencilliğimiz... Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazîlet ve adâletinle gün ışığına çıkacaktır. Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir...
Şu üç kişiye; yâni câhiller arâsındaki âlime, zengin iken fâkîr düşene ve hatırlı iken, itibârını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.Haklı olduğun mücâdeleden korkma! Sevildiğin yere sıkça gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibarın kalmaz. Düşmanını çoğaltma, haklı olduğunda kavgadan korkma!  Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervâsız, kahraman, gözü pek) derler.

En büyük zafer, nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idâre edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke, sâdece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idâresi onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar.. (Bu nasihat, Osmanlı'yı 600 sene yaşatmıştır.) İnsan, bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi, kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca, laflamaya başlar. Laf, dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflâh etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!..

Kişinin gücü, günün birinde tükenir; ama bilgi, yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür, eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı... Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli. Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş, yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi, bir cinâyettir. Bey, memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!..

Yalnızlık, korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da! Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin. Sevgi, davanın esâsı olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!.. Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.

Oğul;

Dünya bir garip han, bir hoyrat mekan,
İnsan bir garip varlık kabına sığmayan…
Hayat bir yudum su, bir anlık rüya…
Ömür bir kısa yol tekrarı olmayan


Bu yolda nazarımızı sonsuzluğa dikip; büyük yürümek ve büyük ölmek gerek. Bu yolda hırs, diken; benlik ve kibir, engeldir oğul. Sakın ha kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın. Yalnızlık, sadece Allah'a mahsustur, tek başına karara durup hoyrat dünyanın dayanılmaz ağırlığını kaldırmayasın. İşlerini ehil kişilere danışarak tutasın, danışırsan yol alırsın, danışmasan yolda takılıp kalırsın oğul.

“Güçlüsün, akıllısın, söz sahibisin; ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah rüzgarında savrulup gidersin.”

Bir dem gelir bir tekmeyle dünyaları yıkacak olursun, bir dem gelir yerdeki karıncaya mağlup olursun. Güç hayvanda bile mevcut. Akıl sadece anahtar. Anahtara takılmasın. Aslolan anahtarın açacağı kapılardır. Kapıların ardında hazineler, kapıların ardında sırlar vardır. Sırlar ki, ebedi muştuları koynunda barındırır; sonsuza kavuşturur. Aklını kullanıp dünyadayken cennetin kapılarını aralayasın oğul.

İnsandaki Haya Duygusu

AİLE SAĞLIK / TARİH 06 NİSAN 2012 SAAT 10:45 /

“İnsanoğlu eğer edepten yoksun ise, o insan değildir. Zira insanoğlu ile hayvan arasındaki fark edeptir.” Hz. Mevlâna (k.s)

Utanma ve hayâ duygusunu hayatımıza nasıl tatbik ediyoruz? Yaşadığımız toplumda hayâ ve utanma duygusu ile nasıl hareket ediyoruz? Daha da önemlisi dinimiz hayâ ve utanma hakkında bize nasıl davranmamız gerektiğini emreder?

Öncelikle hayânın ne olduğunu tanımlayalım. Hayâ, kişinin başkalarından çekinmesi ve utanması, kişinin kendini muhafaza etmesi, toplum içinde saygılı ve edepli olması, nerede ne konuşacağını bilmesi ve nasıl davranılması gerektiğini bilmesi diye tarif edebiliriz. Utanmak, çekinmek ve sıkılmak manalarına da gelen hayâ, islam ahlakında çok önemli bir yer tutmaktadır. Kişi bazen toplum içinde hoşa gitmeyen bir davranış yaptığı zaman, sonradan yapılan davranışın farkına varıp yüzün kızarması, utanması ve çekinmesi gibi duyguları da hayâ kategorisine dâhil edebiliriz. Ve en önemlisi hayâ, öncelikle Allah’a ve sonra insanlara karşı kendi insanlık konumunu muhafaza etmektir. Hayâ, namusu muhafaza etmek ve haysiyetini korumak manasına da gelir. İslam Ansiklopedisinde ise hayâ şöyle tarif edilir; Ar, utanma duygusu. “Edeb, mahcubiyet, utanmak; ar ve namus; nefsin çirkin şeylerden sıkılması ve bunun için kötü şeylerdi terketmesi. Hoş ve güzel olmayan bir olayın ortaya çıkmasından kalbte meydana gelen bir incelik ve ızdırabtır. Haya herkese nasib olmayacak kadar değerlidir.

Peygamber Efendimiz (asm); İmanın çokça şubesi olduğunu ve “Hayâ da imandan bir şubedir.” (1) buyurarak insandaki hayâ duygusunu da imandan olduğunu vurgulamıştır. Güzel bir imanın neticesi olan hayâ, insan olabilmenin zirvesi ve inanan insanlarda mutlaka olması gereken bir vasıftır. Çünkü hayâ ile kişinin imanı dahada güzelleşir ve bu  güzellik tüm hayatına sirayet eder.

Hazır hayâ konusundan bahsetmişken Hz. Osman (ra)’dan bahsetmemek mümkün değildir. Çünkü o hayâ ve edep numunesidir.

“Hz. Âişe’nin rivayetine göre, bir gün Re­sû­lul­lah, üzerine bir örtü çekmiş olduğu hâlde istirahat ediyordu. O sırada Hz. Ebû Bekir kapıya geldi, içeri girmek için izin istedi. Re­sû­lul­lah tav­rında bir değişiklik yap­madan içeri girmesine izin verdi. Sonra soracağını sorup gitti. Daha sonra Hz. Ömer geldi, ona da aynı şekilde hâlini değiştirmeden izin verdi. Ondan sonra Hz. Osman, huzura girmek için izin istedi. Bu defa Re­sû­lul­lah hemen doğruldu, toparlandı.

Bunun üzerine Hz. Âişe:

“Ey Allah’ın Resûl’ü!” dedi, “Ebû Bekir ve Ömer için toparlanmadığınız hâlde, neden Osman gelince hâlinizi değiştirdiniz?”

Allah Resûlü şöyle cevap verdi:

“Çünkü Osman çok hayâlı birisidir. Kendisinden meleklerin bile hayâ ettiği bir kimseden ben hayâ etmeyeyim mi?” (2) Hayâ mertebesi Hz. Osman (ra)’da öyle bir mertebeye gelmiştir ki, melekler bile kendisinden hayâ etmiştir.

Evet, hayâ sahibi olmak çok önemlidir. Çünkü hayâ insanın manevi yönünü olgunlaştırır, kişinin iman derecesini yükseltir ve toplum içinde kişiye saygınlık kazandırır. Hayâ, adeta insanı kötülüklere karşı koruyan bir elbise gibidir. Kişi hayâ elbisesini çıkardığı vakit artık her kötülüğe ve kötü yollara kapı açmış olur, bu sebeple hayâlı olmayı elden bırakmamalıyız.

Utanmak ve hayâ her zaman hoş karşılanmıştır, hatta kişide utanma ve hayâ duygusunun bulunması o kişinin kötülük yapmasını bile engellemiştir. Mesela; Kişi bir kötülük işleyeceği zaman utandığı için o kötülüğü işlemekten vazgeçebiliyor, diğer yandan kişide utanma ve hayâ olmazsa her türlü ahlaksızlığı ve kötülüğü yaparak şeytana alet olur. Hayâ etmek o kadar önemlidir ki, Hz. Yusuf (a.s)’ın Allah’a karşı olan hayâsı onu zina gibi çirkin bir davranıştan korumuştur. Acı bir tablodur ki, günümüzde hayâ duygusu ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Bunun ilk sebeplerinden biriside televizyon ekranlarında gayr-i meşru ilişkilerin özendirilmesi, açık saçıklığın normalmiş gibi gösterilmesi, ahlakımıza ve inançlarımıza uygun olmayan programların yayınlanması, şiddet içerikli yayınların yapılması, çocukların ve gençlerin aile hayatını zedeleyecek yayınlara yer verilmesi gibi örnekler hep edep hayâ ve utanma duygularının körelmesine ve ahlakın bozulmasına sebep oluyor. Sözü fazla uzatmaya gerek kalmadan şunu diyebiliriz ki, kısaca utanma ve hayânın ortadan kalkması toplum düzenini bozar aile hayatını huzursuz yapar ve ahlaksızlığın çoğalmasına sebep olur.

Evet, edep ve hayânın ortadan kalkmasıyla açık saçıklık ta çoğalıyor, edepsizce davranışların sergilenmesi, Allah’tan utanılmaması, insanların arasında çekinmeden her türlü kötü fiillerin yapılması gibi hareketler edep ve hayâ duygusunun ortadan kalkmasıyla ortaya çıkıyor. Günümüzde görüyorsunuz müstehcenlik öyle bir hal almış ki, sokaklardan yürünemez hale gelmiş, göz bu tür haram görüntüleri göre göre özellikle yeni yetişen nesil müstehcenliği artık normalmiş gibi algılıyor. Bunun yanı sıra televizyon ekranlarında aile ahlakına uygun olmayan dizilere bakıldığında farkında olmadan ailede bulunan genç bireyler normal hayatta ekranlarda gördüklerinin etkisinde kalıyor ve uygulamaya başlıyor, buda zamanla aile düzenini bozup olumsuz sonuçlara sebep verebiliyor. Oysaki insanda edep, hayâ ve utanma duygularının olması öyle güzel neticeler verir ki, ilk etapta kişinin kalp dünyasında iman nurunun parıldamasına sebep olur. İman nuru kalpte parladıktan sonra kişi artık daha çok hayâ duygusunu öğrenir ve asıl kimden hayâ edinilmesi gerektiğini anlar.

Dinimiz, öncelikle Allah’tan utanılması gerektiğini vurgulamıştır. Evet, öncelikle Allah’tan utanmalıyız, bir iş yapacağımız vakit öncelikle Allah, yapacağım bu işe nasıl bakar. Rabbim bu işten hoşnut mu, hoşnut değil mi? Diye kişi ilk önce bunun muhasebesini yapmalıdır.

Ümmetin daima Allah’tan utanmasını arzu edilen Sevgili Peygamberimiz (asm) bir gün ashabına:

“Allah’tan gereği gibi utanınız” buyurmuştu.

Hadisi rivayet eden Abdullah b. Mesud diyor ki:

Ya Rasulallah! Biz hamdolsun, Allah’tan gerçek anlamıyla utanıyoruz, dedik. Efendimiz şöyle buyurdu:

-  “Hayır, hakikat sizin anladığınız gibi değildir. Allah’tan gereği gibi utanmak; başı ve başta bulunan her şeyi, karnı ve karında bulunan her şeyi Allah’ın razı olmadığı her şeyden korumak, ayrıca ölümü, öldükten sonra çürümeyi daima hatırda tutmaktır. Ahireti isteyen kimse dünyanın fani zinetine aldanmaz ve terkeder. Kim bunu yaparsa Allah Teâlâ’dan gereği gibi hayâ etmiş, utanmış olur. (3)

Utanmanın imandan olduğuna dair ise Abdullah b. Ömer (r.a.)’den rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulallah (sav):

“Rasül-i Ekrem (sav) utangaçlığının fazlalığı dolayısıyla kardeşini ikaz eden Ensar’dan bir adamın yanından geçti ve;

“Onu bırak; varsın utansın”, dedi. “Zira haya imandandır” buyurdu. (4)

Mademki hayâ imandandır, o halde dinimizin gerekliliği olarak hayâlı olmaya gayret sarf etmeliyiz. Hayâ  duygusu o kadar geniş kapsamlıdır ki, örneğin Peygamber efendimizin ismi anıldığı vakit hemen kendimize çeki düzen vermekte Peygamber Efendimize karşı edep ve hayâ göstergesinin ifadesi olur. Dini vecibeleri yerine getirmede asla utanmamalıyız. Bazı kişiler var ki bazen toplumda namaz kıldığını bile hal ve hareketlerine yansıtmayıp, namaz kılmaktan ve bazı insanların bunu bilmesinden utanmaktadır, bunun gibi daha birçok dini vecibeleri örneklendirebiliriz. Asıl Allah’ın emirlerini yerine getirirken kesinlikle utanmamalıyız.

Dilimizi kötü ve çirkin sözlerden korumakta hayâdandır. Yalandan kaçınmakta Allah’a karşı bir hayâ göstergesidir. Daha bunun gibi tüm güzel huyları hayâ kategorisinde sınıflandırabiliriz. Sonuç itibariyle diyebiliriz ki, asıl hayâ Allah’a karşı duyulan hayâdır. Hiçbir kimsenin olmadığı yerde bile Allah bizi bilir, görür ve işitir. O halde Allah’a karşı hayâlı olmalıyız.

Evet, haya ile ilgili yazımızı burada bitirip, Kur’an-ı Kerimden bir ayet ile yazımıza son verelim. Rabbimiz buyurur ki,

Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği (yüzkızartıcı suçları) ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah’ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. (5)

 

 HZ. MUHAMMED(asm)ın VEDA HUTBESİ 

Ey İnsanlar ! 
Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birlesemeyeceğim. 

Ashabım! 
Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir; her türlü tecavüzden korunmuştur. 

Ey Ashabım ! 
Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunupta işitenden daha iyi anlayarak, muhafaza etmiş olur. 

Ashabım ! 
Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Rebia'nın kan davasıdır. 

Ey Ashabım! 
Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyetini kurmak gücünü ebedi surette kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördügünüz işlerde ona uyarsanz, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız! 

Ey İnsanlar ! 
Kadınlarin haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız, onların aile yuvasını, sizin hoşlanmadığınız 
hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eger razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifce dövüp, sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları meşru bir şekilde, hertürlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir. 
Ey Mü'minler ! 
Size iki emanet bırakıyorum ki, onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah’ın kitabi Kur'an ve sünnetimdir.
Ey Mu'minler! 
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz. Müslüman müslümanın kardeşidir; böylece bütün 
müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki, gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olsun. 
Ey Ashabım ! 
Kendinize de zülmetmeyiniz. Kendinizin de üzerinizde hakkı vardır. 

Ey İnsanlar ! 
Cenab-ü Hak her hak sahibine, hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döseğinde doğmuşsa, ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasin. Cenab-ü Hak, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet ve sahadetlerini kabul eder. 
Ey Ashabım ! 
Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. 
Allah yanında en kıymetli olanınız, ona en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arab olmayana 
takva ölçüsünden baska bir üstünlüğü yoktur. 
Ey Ashabım! 
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? "Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine 
getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz!" 
(Bunun üzerine Resul-i Ekrem, mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak, sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek söyle buyurdu.) 

Şahit ol ya Rab! Şahit ol ya Rab! ŞahitŞol ya Rab!

Hz.Ömer Sözleri AIIah’a itaat eden büyük zatIarın sözIerine dikkat edin. Çünkü onIar tarafından gerçekIer teceIIi eder ve onu konuşurIar. Beni en çok şaşırtan şey, bir kimsenin, AIIah’ı biIip, O’na isyan etmesi; Şeytan’ı biIip ona itaat etmesi ve dünyayı biIip ona meyIetmesidir. DicIe kenarında bir kurt bir koyunu yese, AIIah adaIeti geIir onu Ömer’den benden sorar. İnandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanmaya başIarsınız. Tevbe’den maksad günahı biIip yapmamaktır. AmeI-i saIihte buIunmaktan maksad, kendini beğenmemektir. Şükürden maksad, aczini itiraf edip kuIIuğu biImektir. Gözü haramdan korumak, en güzeI şehvet perdesidir. Kişiye imandan sonra veriIen şeyIerin en hayırIısı saIiha kadındır. İnsanIığın şerefi akIıyIa, asaIeti diniyIe; şahsiyeti ahIakıyIadır. Arkadaş çokIuğu, zamanın feIaketIerine karşı bir destek ve yardımdır. Borcunu azaItırsan hür yaşarsın, GünahIarını azaItırsan rahat öIürsün. AmeIIerin efdaIi, farzIarı yapıp haramIardan kaçınmak ve katında sâdık niyetdir. HeIâIin onda dokuzunu harama düşmek korkusu iIe terk ederdik. Bir insanın şöhretine ve görünüşüne aIdanma namaz ve niyazına bakma akIına ve doğruIuğuna bak. İnsanIarın en cahiIi, ahiretini başkasının dünyası için satandır. Şiddet göstermeden güçIü, kuvvetIi; zayıfIık beIirtmeden yumuşak oI. İnsanIarı düzeItebiImemiz için önce kendimizi düzetmemiz gerekir. AdaIet oImadıkça; Yönetimin faydası oImaz. Edep oImadıkça; AsaIetin faydası oImaz. CömertIik oImadıkça; ZenginIiğin faydası oImaz. Güven www.neguzelsozler.com oImadıkça; Sevincin faydası oImaz. Kanaat oImadıkça; FakirIiğin faydası oImaz. AIçak gönüIIü oImadıkça; YükseImenin faydası oImaz. ALLAH’ın başarıya uIaştırması oImadıkça; ÇaIışmanın faydası oImaz. Şu ümmet için en çok korktuğum şey, diIi ve sözIeri iIe âIim; kaIbi iIe cahiI oIan kimseIerdir. Tevazunun başı, bir müsIüman iIe yoIda karşıIaşırsan iIk önce seIamı senin vermen, bir mecIiste en geride oturmaya razı oIman ve şöhretten uzak durmandır. ÖIümü, yattığın zaman yastığının aItında, kaIktığın zaman burnunun ucunda biI! Tevbe edenIerIe oturun, onIarın kaIbIeri yumuşak oIur. Hz. Ömer: HızIa camiye koşan çocuğun koIundan tutatarak, daha küçüksün bu aceIen ne dedi? http://www.neguzelsozler.com/dini-sozler/hz-omer-sozleri.html Çocuk: Dün benden daha ufak birisi öIdü. AIIahü teâIâ baskasına acımayana acımaz, affetmeyeni affetmez, özür kabuI etmeyenin özrünü kabuI etmez. Ben duanın kabuI ediImemesi kaygısı taşımam. İçimde dua etme isteğinin oImaması kaygısı taşırım. Namaz seni yoIun yarısına uIaştırır, oruç da hükümdarın kapısına uIaştırır. Sadaka ise, hükümdarın huzuruna çıkarır. Âhiret işIerinde zarar etmektense, dünyaya ait işIerde zarar ediniz. BöyIesi sizin için daha hayırIıdır. FazIa güImeyi terk edene heybet veriIir. FazIa konuşmayı terk edene hikmet veriIir. FazIa yemeği terk edene ibadetin Iezzeti veriIir. Mizahı terk edene zarafet veriIir. Dünya sevgisini terk edene ahiret sevgisi seriIir. Hakkımda hangisinin daha hayırIı oIduğunu biIemediğim için darIık ve boIIuk günIerimin hiçbirine aIdırış etmedim. Bana ayıpIarımı, kusurIarımı söyIeyen kimse AIIah-ü teâIânin merhametine kavuşsun. Namaz kıIan yaşIıyı severim ama namaz kıIan gence aşığım. Bir kimse her kimIe şakaIaşırsa, onun gözünde küçüIür ve heybetsiz oIur. Mescidde oturan kimse, AIIahü teâIâ’nin huzurunda buIunuyor demektir. OburIuktan sakınınız, zira oburIuk bu dünyada hamaIIık öIdükten sonra ise pis kokudur. Hesaba çekiImeden önce kendinizi hesaba çekin. AmeIIerinizi tartıImadan önce tartınız. 

HZ. OSMAN (R.A)'DAN TAVSİYELER
Hz. Osman  (r.a.)Diyor ki: -Ey insanlar, Allah'a muhalefetten sakınınız. 
Allah'a muhalefetten sakınmak bir ganimettir. 
-Çok konuşmak dili kaydırıp şaşırtır, dostları usandırır. 
-İki şey ebediyen devam eder; Musibetler ve ihtiyaçlar. 
-Ey insanlar! Kumar aletlerinden sakınınız. 
-Kimsenin görmediği, vakıf olamadığı işlerinizde Allah'a muhalefetten sakınınız. 
-Ya bela ve musibetlere sabredersin, yahut nedamet edersin!.. 
-En sonunda varacağınız Haktan korkun ki, fitne ve fesada koşmuş olmayasınız. 
-Cenab-ı Hak Kur'an’da dünyaya ne kadar değer verdiyse, siz de ona o kadar değer verin. 
-Mezar dünya istasyonlarının en sonu, Ahiret istasyonlarının en evveli. Orada azap görenin ilerisi  kötü, iyilik görenin ilerisi de iyiliktir. 
-Çok söyleyen değil, çok iş yapan amire muhtaçsınız. 
-Allah insanları hak üzere yarattı. Sen de haktan başka bir şey yapma. 
-İçkiden kaçının ki, her şerrin anahtarı odur. 
-Allah için ticaret yapın ve kazanın. 
-Doğru alın ve doğru verin. 
-İnsanların en hayırlısı günahsız olan ve Allah'ın kitabı ile amel edendir. 
-Sabredin, yoksa pişman olursunuz.
 -Allah’tan başka hakiki sığınak yoktur. 
-Ferahlandığın vakit, düşmanın sıkılması ne güzel intikamdır

 

 

 

Hz. Ebubekir (radıyallahu anh)’dan hikmetli sözler

“Allah ile mahlukatından hiçbiri arasında bir nesep bağı yoktur. Allah’a yakınlık ancak O’na itaat ve emirlerine tabi olmakla mümkündür.”

“Allah, kulunun amelsiz sözünden razı olmaz.”

“Çok söz, kişiyi unutkan yapar.”

“Ne söylediğini, ne zaman söylediğini ve kime söylediğini iyi düşün!”

“Hakk’ı tanıyan ariflerin kölesi ol!”

“Sana yol göstermek isteyenden hâlini gizleme! Aksi takdirde kendini aldatırsın.”

“Kendini ıslah et ki, insanlar da sana karşı iyi davransınlar.”

“Dört kimse Allah’ın salih kullarındandır:

1. Tövbe eden kişiyi gördüğü zaman sevinen.

2. Günahkârların affı için Rabb’ine yalvaran.

3. Din kardeşine gıyabında dua eden.

4. Kendinden muhtaç kişiye yardım ve hizmette bulunan.”

“Benim nezdimde sizin en kuvvetliniz, hakkını alıncaya kadar zayıf olan kimsedir. En zayıfınız da ondan başkasının hakkı alınıncaya kadar güçlü kimsedir.”

“İman sadece camilerde, mal cimrilerde, silah korkaklarda, yetki zayıflarda olursa işler bozulur.”

“Akıllı kimse takva sahibi olan, akılsız da zalim olandır.”

“Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de vereceğini vaat ettiği mükâfatı azap ile birlikte zikretti ki, bu vesileyle kul ibadete rağbet etsin ve azaptan korksun.”

“Bir hayrı kaçırırsan onu yakalamaya çalış. Elde edince de onu geçmeye bak. Daha güzelini yapmaya gayret et.”

“İnsanlara iyilik etmek, kişiyi afetlerden ve belalardan muhafaza eder.”

“Şöhretten kaç ki, şeref seni takip etsin. Ölüme karşı hazırlıklı ol ki, sana hayat verilsin.”

“Hiçbir bela yoktur ki, ondan daha kötüsü olmasın.”

“Sabırda zarar; hüzün ve telaşta fayda yoktur.”

“Sabır imanın yarısı, yakin ise tamamıdır.”

“Allah’tan afiyet isteyiniz. Hiç kimseye yakinden (kati bir imandan) sonra afiyetten daha faziletli bir şey verilmemiştir.”

“Bana göre afiyette olup şükretmem, imtihan edilip sabretmemden daha makbuldür.”

“Dünya müminlerin pazarı, gece ile gündüz sermayeleri, güzel ameller ticaret malları, cennet kazançları, cehennem de zararlarıdır.”

“Hazret-i Peygamber’e salâvat getirmek günahları, suyun ateşi söndürmesinden daha çabuk yok eder. Ona (muhabbet ve ihlasla) selam göndermek pek çok köle azat etmekten daha faziletlidir. Rasulullah sallâllâhu aleyhi ve sellemi sevmek ise riyazet ve mücahededen, Allah yolunda kılıç sallamaktan daha üstündür.” (Bağdadî, Târihu Bağdâd, VII, 161)

“Allah dostları (mizaçlarına göre) üç sınıftırlar. Her üç sınıf üçer alametle bilinir:

Birinci sınıf (Hak dostları), havf (korku) hâlinde olanlardır. Bunlar:

1. Daima mütevazıdırlar.

2. Hayır, hasenatları ne kadar çok olsa da onu az görürler.

3. En küçük hatalarını bile büyük görürler. (Zira kime karşı günah işlediklerinin farkındadırlar.)

İkinci sınıf (Hak dostları), recâ (ümit) sahibi kimselerdir. Bunlar da:

1. Her hâl ve hareketlerinde insanlara fazilet ve güzellikler sergileyerek örnek olurlar.

2. Mallarını Hak yolunda sarf ederek insanların en cömertlerinden olurlar.

3. Allah’ın kullarına karşı daima hüsn-ü zan içindedirler.

Üçüncü sınıf (Hak dostları) ise aşk ve muhabbet vecdiyle Rabbi’ne ibadet edenler (arifler)dir. Bunlar da:

1. Sevdikleri şeyleri (Allah için) infak ederler.

2. Her hâl ve hareketlerinde Allah rızasını hedeflerler. Bu yüzden cahillerin kınamalarına aldırmaz, onların kaba davranışlarından rahatsız olmazlar.

3. Nefislerine ağır gelen şeyleri nefislerinin muhalefetine rağmen ifaya çalışırlar. Bütün hâl ve hareketlerinde Allah’ın emir ve nehiylerine itaat ederler.” 

 

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE 
Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? 
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi 

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya 
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. 

Ne hayasızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! 
Nerde gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupa'lı" 

Dedirir, yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, 
Varsa gelmiş, açılıp mahpesi, yahut kafesi! 

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak 
Boşanır sırtlara vadilere sağnak sağnak. 

Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller, 
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller. 

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, 
Sürü halinde gezerken sayısız teyyare. 

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler, 
Kahraman orduyu seyret ki, bu tehdide güler! 
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; 
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman? 

Hangi kuvvet onu, haşa edecek kahrına ram? 
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam 

Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar taşlar... 
O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar, 

Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; 
Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor! 

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, 
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. 

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi, 
Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi. 

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? 
"Gömelim gel seni tarihe" desem sığmazsın. 

Hercümerc ettiğin edvara da yetmez o kitap 
Seni ancak ebediyetler eder istiab. 

"Bu taşındır" diyerek Kabe'yi diksem başına, 
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına, 

Sonra gök kubbeyi alsam da rida namiyle 
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle 

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan 
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan. 

Sen bu avizenin altında bürünmüş kanına 
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına. 

Türbedarın diye ta fecre kadar bekletsem, 
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem. 

Tüllenen magribi akşamları sarsam yarana, 
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana... 

Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, 
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber. 
                                                                         Mehmet Akif Ersoy

 

 

iSlamda Güzel Ahlak

İslâm Dini kadar güzel ahlaka önem veren bir başka din veya düşünce sistemi göstermek mümkün değildir. Öyleki iSlamda Güzel AhlakPeygamber Efendimiz "İslâm, güzel ahlâktır" buyurmuştur

21.03.2011 / 10:55


iSlamda Güzel Ahlak



İslâm Dini kadar güzel ahlaka önem veren bir başka din veya düşünce sistemi göstermek mümkün değildir. Öyleki Peygamber Efendimiz "İslâm, güzel ahlâktır" buyurmuştur. Hz. Peygamberin güzel ahlâka teşvik eden bir çok güzel sözü vardır.
"Mü’minlerin îmanca en kamil olanı, ahlâkı en güzel olanıdır" "İçinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde bana en yakın olanlarınız, ahlaki en güzel olanlarınızdır" hadisleri bunlardan sadece ikisidir. Kur’an-ı Kerim’de adalet, ahde vefa, affetme, alçak gönüllülük, ana-babaya itaat, sevgi, kardeşlik, barış, güvenirlilik, doğruluk, birlik, beraberlik, iyilik, ihsan, iffet, cömertlik, merhamet, müsamaha, tatlı dilli olma, güler yüzlülük, temiz kalplilik gibi güzel ahlâki hasletlere teşvik eden ve zulüm, haksizlik, riya, haset, gıybet, çirkin sözlülük, asık suratlılık, cimrilik, bencillik, kıskançlık, kibir, kin, kötü zan, israf, bozgunculuk... gibi kötü hasletlerden nehyeden pek çok âyetin yer alması, Kur’an’da ahlaka ne kadar önem verildiğinin bir göstergesidir. Kaynakwh webhatti.com: İslamda Güzel Ahlak
Peygamber Efendimizin güzel ahlaka teşvik eden ve kötü hasletlerden nehyeden hadisleri ise neredeyse bir kitap oluşturacak kadardır. O sadece bu sözleri söylemekle kalmamış, güzel ahlaki bizzat yasayarak insanlara örnek olmuş ve öğretmiştir.Bu yüzden O’nun ahlaki, İslâm ahlakinin en güzel tatbikatını oluşturmaktadır. İste bu sebeple burada peygamberimiz Hz. Muhammed’in güzel ahlakından az da olsa sözetmek istiyoruz. Çünkü O gerçekten en güzel örnektir:Peygamber Efendimiz güler yüzlü, nazik tabiatlı, ince ve hassas ruhlu idi. Kati yürekli, sert ve kırıcı değildi. Ağzından sert ve kaba hiçbir söz çıkmazdı. Başkalarını tenkit etmez, kimsenin ayıbını yüzüne vurmazdı. Yanlış ve hoşlanmadığı bir davranış görürse "içinizden bazı kimseler, söyle söyle yapıyorlar..." Şeklinde, bu davranışları yapanların kim olduklarını belli etmeden ve hiç kimseyi kırmadan yanlışı ve hataları düzeltirdi. Kimsenin sözünü kesmez, konuşması bitinceye kadar dinlerdi. Tartışmayı sevmez, sözügereğinden çok uzatmazdı. Kendini ilgilendirmeyen şeylerle meşgul olmaz, kimsenin gizli hallerini araştırmazdı. Allah’a hürmetsizlik olmadıkça, sahsına yapılan kötülükleri, ne kadar büyük olursa olsun, bağışlar, eline imkan geçince öç almayı düşünmezdi.
Son derece iffet ve haya sahibiydi. Bütün insanları eşit tutar, zengin fakir, efendi-köle, büyük-küçük ayrımı yapmazdı. Her bakımdan kendisine güvenilirdi. Verdiği sözü mutlaka zamanında yerine getirirdi. Dürüstlükten ayrıldığı, saka bile olsa yalan söylediği hiç görülmemiştir. Bu yüzden O’na henüz peygamberlik verilmeden önce "Muhammed’ül-Emin" denilmişti. Nitekim Peygamberliğini haber verdiği zaman, iman etmeyenler bile O’na "yalancı, yalan söylüyor" diyememiştir. En yakın akrabalarını safa tepesinde toplayıp onlari İslâm’a davet için, "Size su dağın arkasında düşman atlılarının bulunduğunu söylesem, bana inanırmısınız?" dediği zaman: "Hepimiz inanırız. Çünkü sen yalan söylemezsin" diye cevap vermişlerdi. Kendisi böyle olduğu gibi, herkesin dürüst olmasını isterdi. "Doğruluktan ayrılmayınız, çünkü doğruluk, iyilik ve hayra götürür. İyilik ve hayır da, kişiyi Cennete ulaştırır. Kişi doğru söyleyip doğruluğu aradıkça, Allah katında sıddıklar zümresine yazılır. Yalan sözden ve yalancılıktan sakınınız; Çünkü yalan insani kötülüğe sevkeder. Kötülük de kişiyi Cehennem’e götürür. İnsan yalan söylemeğe ve yalan aramağa devam ede ede, Allah katında nihayet yalancılardan yazılır" buyurmuştur.
Rasûlüllah (s.a.v.) insanların en cömerdi ve en kerimiydi. Eline gecen her şeyi muhtaçlara dağıtır, kimseyi eli boş çevirmezdi.
Peygamberimizin ahlakini özetleyen bu kısım. Kısmî tasarruflarla İrfan Yücel’in "Peygamberimizin Hayati" adli eserinden iktibas edilmiştir. Son derece mütevâzı ve alçak gönüllü idi. Bir topluluğa geldiğinde, kendisi için ayağa kalkılmasını istemez, nereyi bos bulursa, oraya otururdu. Arkadaşları arasında otururken ayaklarını uzatmazdı. Arkadaşları her işini yapmayı kendileri için şeref ve cana minnet saydıkları halde, bütün islerini kendi görür, ev islerinde hanımlarına yardim ederdi. Methedilmesini ve aşırı hürmet gösterilmesini istemezdi. Fakir kimselerle düşüp kalkmaktan, yoksulların, dulların, kimsesizlerin islerini görmekten zevk alırdı. Bulduğunu yer, bulduğunu giyer, hiç bir şeyi beğenmemezlik etmezdi. Yiyecek bir şey bulamayınca, aç yattığı da olurdu.Bütün islerini tam bir düzen ve nizam içinde yapardı. Namaz ve ibadet vakitleri, uyku ve istirahat için ayırdığı saatler, misafir ve ziyaretçilerini kabul edeceği hep belliydi. Vaktini boşa geçirmez, her ânini faydalı bir isle değerlendirirdi. "İnsanların çoğu, iki nimetin kıymetini takdirde aldanmışlardır: "Sıhhat ve boş vakit", buyurmuştur. İslamda Güzel Ahlak İnsanı en yakından tanıyan, onun iç yüzünü ve bütün gizli hallerini en iyi bilen, şüphe yok ki eşidir. Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) ilk vahiyden sonra gördüklerini anlattığı zaman eşi Hz. Hatice:"Allah’a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hak hiç bir vakit seni utandırmaz. Çünkü sen akrabanı gözetirsin, işini görmekten aciz kimselerin ağırlıklarını yüklenirsin, fakire verir, kimsenin kazandıramayacağını kazandırırsın. Müsafiri ağırlarsın, Hak yolunda herkese yardım edersin..." diyerek O’nun peygamberliğini hemen kabul etmiş, en küçük tereddüt göstermemiştir.
Çocukluğundan itibaren Medine’de 10 yıl hizmetinde bulunan Hz. Enes: "Rasûlüllah (s.a.v)’e 10 yıl hizmet ettim. Bir kere bile canı sıkılıp, öf, niçin böyle yaptın, neden şunu yapmadın, diye beni azarlamadı" demiştir.
Peygamber Efendimizin bizzat yaşayarak, uygulayarak çizdiği bu ahlaki tablo, hiç şüphesiz İslâm ahlâki hakkında bir fikir vermektedir.*Kendisi için istediğini başkası için de istemek, kendisi için arzulamadığını başkaları için de arzulamamak,
*Olduğu gibi görünmek ya da göründüğü gibi olmak, *Küçüklere sevgi büyüklere saygı,
*Affetmek, hoşgörülü davranmak, başkalarının kusurlarını araştırmamak,*Öfkeye hakim olmak,
*Sözünde durmak, ahde vefa göstermek,
*Doğruluk ve dürüstlükten zerrece taviz vermemek,
*Güvenilir olmak,
*Kibirden gururdan sakınmak mütevazî olmak,
*Cimrilikten, tamahtan uzak durmak,cömert olmak,
*Her hususta sabırlı olmak, *Asla adaletten ayrılmamak,
*Maddi ve manevi temizliğe riayet etmek,
*Allah’ın kendisine verdiği sağlığına ve sıhhatine çok dikkat etmek,*Boş vakitlerini hayırlı işlerde değerlendirmek,
ve benzeri yüzlerce muazzam ahlâkî prensibe özenle yer veren İslâm ahlakını her yönüyle tanımak için bu konuyu geniş olarak inceleyen eserlere müracaat etmek gerekmektedir.
İslam Dininde ahlakın büyük bir önemi vardır. İslâm'ın gayesi; insanları güzel ahlak sahibi yaparak olgunlaştırmaktır. İslam Peygamberi Hz. Muhammed (A.S.) şöyle buyurmuştur. "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim. Bir müslümanın değeri, ahlakının güzelliği ile ölçülür. Bu konuda, Hz. Peygamber, kendisine en sevimli olanların, güzel ahlak sahipleri olduğunu bildirmiş. ''Allah katında en sevgili kullar kimlerdir?'' sorusuna da, ''Ahlakı en güzel olanlardır" cevabını vermiştir
Yüce Rabbimiz, insanlığı, inançsızlığın karanlığından çıkarıp iman ve güzel ahlakın aydınlığına kavuşturmak için Peygamberler ve Kitaplar göndermiştir. İnsanları, asla rehbersiz bırakmamış ve son olarak da, Kur’an-ı Kerîm’i ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’i göndermiştir. İslam dininin gayesi, “Tevhîd” inancını, bütün insanların gönüllerine nakşetmeleri ve onların güzel ahlak sahibi fertler olmalarıdır. Bakınız Kur‘an, bu hususta şöyle buyuruyor:”Ey Ehl-i Kitap! Size, kitabınızdan gizlediklerinizin birçoğunu ortaya koyup açıklayan, birçoğunu da bağışlayan Elçimiz geldi. Gerçekten size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap geldi. Allah bu Kitap’la, rızasını gözetenlere kurtuluş yollarını gösterir, Kendi izni ile onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve onları dosdoğru yola ulaştırır”. Hz. Peygamber (a.s)‘in gönderiliş amacını da kendileri, “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” şeklinde açıklamaktadır. Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamber’i şöyle tanıtmaktadır: “Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin” ve “Andolsun ki, Allah’ın Resulü sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” Kur’an-ı Kerim, itikat, ibadet ve ahlaka ait esasları, bir çok ayette birlikte zikreder. Bu da bize, iman ile ahlaki davranışlar arasında sıkı bir irtibatın bulunduğunu gösterir. Ahlak kavramı, bir insanın bütün davranışlarını kapsar. İbadetin bir hikmeti de insanı güzel ahlak sahibi olmaya yönlendirmektir.
Bunun için güzel ahlak, Müslümanların aynasıdır.Hz.Peygamber (s.a.v.): “İman bakımından müminlerin en olgunu, ailesine karşı şefkat, merhamet gösteren ve ahlakı güzel olandır” buyurmuşlardır. Kur’an-ı Kerim, olgun müminleri; zor günlerde yoksulu doyuran, birbirine doğruyu tavsiye eden, Allah’ın koyduğu sınırları aşmayan, kötülüğün gizlisine de açığına da yaklaşmayan, cana kıymayan, ölçü ve tartıda adaleti gözeten, ölçülü konuşan, verdiği sözde duran, insanlara karşı büyüklük taslamayan, verilen emaneti koruyan, sözü özü bir olan, ana babaya, akrabaya, komşuya, arkadaşa ve yönetimindekilere güzel davranan kişiler olarak nitelendirir. Güzel ahlakı korumak, Yüce Rabbimizin emridir. Aynı zamanda toplum hayatını sürdürmenin ve insanlık onurunu yüceltmenin bir gereğidir. Bir insanın yaptığı kötü bir davranışın, ailesinden başlayarak bütün topluma dokunan zararları vardır. Bunun için ahlaka aykırı tavırları görüp geçiştirmek, onun yayılmasına imkan hazırlamak demektir. Güzel ahlaka aykırı görülen davranışları, uygun bir lisan ile düzeltmeye çalışmak, iyi huylu olmayı teşvik etmek, toplum için önemli bir görevdir.
“Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir”

Kudüs’ün Kaybedilişinin Hazin Öyküsü

Yavuz Sultan Selim, 1516'da Mısır seferi için İstanbul'dan hareket ettiğinde hedefinde iki önemli şehir vardı: Kudüs ve Kahire...

Yavuz Komutasındaki Osmanlı Ordusu, Halep yakınlarındaki Mercidabık'ta Kölemen Ordusunu yendikten sonra Halep’i ardından Şam'ı teslim almış, üç ay sonrada Gazze önündeki cılız direnişi aşarak törenle Kudüs'e girmişti.

Kudüs, artık bir Osmanlı toprağı idi.

Osmanlılar 1516 yılında, şenlik alayı ile girdiği bu kutsal toprakları tam dört asır adaletle hükmetmiş ve sonunda 9 Aralık 1917'de geride yüzlerce eser ve kahramanlık öyküleri bırakarak terk etmişti.

1.Dünya savaşında Filistin’de de bir cephe açılmış, İngilizlerin önderliğindeki İtilaf Devletleri ile Osmanlılar kanlı bir şavaşa başlamışlardı.


1917 Ekim'inde General Allenby komutasındaki 130.000 kişilik işgalci İngiliz ordusuGazze'yi kuşattığında Kudüs’ün akıbeti de belli olmuştu. Alman subaylarının da yer aldığı Türk Ordusunun hali içler acısıydı. Siperdeki askerin üzerinde neredeyse üniforma bile yoktu. Cephaneleri tükenmişti, Kumanyaları yoktu ve cephede yarı aç yarı tok savaşmak zorundaydılar. Bu durumdaki kahraman Türk askerleri kuşatmaya ancak üç ay direnebildi ve sonunda İngiliz 20. Kolordusu karşısında çekilmek zorunda kaldı.

Türk Birlikleri geriye çekilirken amaçları Yarmuk Nehri'ni geçip orada direnmekti. Bunu sezen İngiliz Albay Lawrence,Arapçayı çok iyi konuşan biri idi,kendini Araplara İslam alimi diye tanıtmıştı  Türk en büyük düşmanındır her görüldüğü yerde öldürülmelidir diye bir sözü Hadisi şerif diye Araplara benimsetmiş ve kandırdığı  Şerif Hüseyin liderliğindeki hain Arap gruplarla işbirliği yaparak, demiryolu ve köprülere sabotajlar yaptılar, erzak depolarına saldırdılar. Türk Ordusu içerden Araplardan, dışarıdan İngilizlerden büyük bir kuşatma altındaydı; ancak buna rağmen teslim olmuyorlardı.

Genera Allenby anılarında bu tabloyu şöyle çiziyor:
"Türkler ürküten, delice bir mücadele gücüne sahip. Savaş kabiliyetlerini tamamen yitirdiler ama hala çarpışmaya devam ediyorlar. Bir avuç Türk'ün siperlerde mahpus olduklarını bile bile ateşi kesmemeleri ve mücadele etmeleri yüzünden zaman kaybediyoruz."

İngiliz birlikleri 16 Kasım'da Kudüs'ün liman şehri Yafa'ya çıktılar. Türk askerleri burada üç hafta boyunca göğüs göğüse savaşıyor ve kahramanca direniyordu.
Sadece Kudüs savunmasında 30.000 vatan evladı şehit düştü.
Osmanlı Ordusunun Zeytin Dağı eteklerinde haftalarca süren savunmasından sonra Kudüs düşmüştü.

9 Aralık 1917'de Osmanlı Askerleri Kudüs’ü ağlayarak terkediyordu.
Ve o günden bugüne Filistin hala ağlıyor.

11 Aralık günü Kudüs’e giren İngiliz General Allenby. . Artık burada Türkler olmayacak." diyordu.

İşte Kaybedilen Kudüs’ün hazin hikâyesi. Allah(CC) Kudüs şehrinin tekrar Müslümanların olmasını nasip eylesin Amin….

 

Dün Araplar menfi propagandanın etkisi altında Osmanlıyı arkadan vurdu İngiliz kafiriyle iş birliği yaparak Lawrens denen İngiliz  casusunun suyunda bugünde ihanete yatkın münafıklar cahil cühela İslam alemini kana kaosa mahküm etmiş bugünün Arabınada fazla  güvenmeyin bu memleketin güzide evlatlarını ateşe atmayın.

16

 

 

 

Arapları Osmanlı'dan Koparan meşhur İngiliz Casus: Lawrance

İngilizlerin Orta Doğu’daki meşhur câsus subaylarından. İngilterenin Galler bölgesinde 1888 yılında doğdu. Thomas Edward’ın âile adı Chopman olmasına rağmen, İskoçyalı bir râhibeyle evlenebilmek için Lawrence (Lavrens) soyadını aldı. Hıristiyanlığın koyu bir taassuba sâhip Cizvit Tarikatının okuluna girdi. Burada iyi bir eğitim ve öğretim gösterilerek, yetiştirildi.

İngilizlerin Orta Doğu’ya yayılma siyâseti istikametindeki faaliyetlerine katılıp, 1910 yılında Türkiye’ye geldi. Fırat Nehri kıyısında arkeolojik araştırmalar adı altında, petrol etüdü, siyâsî ve etnolojik bilgiler topladı. Mezopotamya, Suriye, Filistin ve Mısır’ı gezip, Arapça ve İslâm âdetlerini öğrendi. İngiltere’ye dönüp, 1911’de Oxford’da doktorasını verdi. Tekrar Orta Doğu’ya dönüp, Arap ülkelerinde çalışmaya başladı. 

Birinci Dünyâ Harbinde İngiliz ordusunda vazife aldı. İslâm âleminin en büyük devleti ve hilâfet makâmına sâhip Osmanlı Devleti de, İttihatçılar tarafından savaşa sokulunca, câsusluk vazifesiyle tekrar Orta Doğu’ya gönderildi. 

Birinci Dünyâ Harbinde yüzbaşı rütbesiyle, İngiliz İstihbârât Teşkilâtı olan İntelligence Service’te câsus olarak çalıştı. Vazifesi, İttifak Devletleri safında harbe sokulan Osmanlı Devleti hâkimiyetindeki Arap ülkelerinde isyan çıkartmaktı. Yüzyıllardır Osmanlı hâkimiyetinde sulh, sükûn ve huzur içinde yaşayan Araplara, kavmiyetçiliğin dînî bağlardan daha önemli olduğu propagandasını yaptı. Kendisini Arap Dâvâsına inanmış birisi olarak tanıtıyordu. Arap liderleriyle görüşüp, Osmanlı Devletinden kurtulma zamanının geldiği istikâmetinde faaliyetlerde bulunuyordu. Vehhabî Abdülaziz bin Sü’ûd ile münâsebet kurup, onun yakın adamı oldu. Abdülaziz bin Sü’ûd’a, İngiltere’den külliyetli miktarda para, silâh, cephâne, teçhizât ve levâzım malzemesi sağladı. İttihatçı subayların Arap ülkelerindeki zulüm ve ahlâksızlıklarını kendine malzeme yapıp, bölgeyi Osmanlı Devletine karşı isyân hâline getirmeyi başardı. Âsi Arapları da Yemen, Filistin, Irak cephelerinde İngilizlerin safında yer aldırttı. 

Lawrens, gerilla harpleri yaptırarak Türk kuvvetlerine çok zarar verdirdi. Türk kuvvetlerinin Hicaz’a ulaşımını sağlayan Şam-Hicaz demiryolunu kısmen tahrib ettirdi. Demiryolu istasyonlarına gece baskını yaptırdı. Osmanlıya bağlı Hicaz ahâlisi dışında Vehhabîleri ve âsileri Türk düşmanlığı ile körükleyip, Mekke ve Medine’de de hiyânetlere sebeb oldu. 

Arap âlemini Osmanlılardan ayırıp, İngiltere’nin sömürgesi hâline soktu. Dünyâya Arap kahramanı olarak tanıtılıp, İstiklâl dâvâsı adı altında Müslümanlara, meşru devlete karşı isyân fikirleri ekti. 

Kitap yazıp, konferanslar vererek kendini şeyh, diye tanıttı. Kuvvetli hitâbeti, cin fikri ve İslâm düşmanlarından aldığı bol yardımlarla pekçok kimseyi etrâfında topladı. Müslümanların îmânını bozucu fikirlerini yaydı. Çölde İsyan, Darphâne, Hikmetin Yedi Direği adlı kitaplarını ve mektuplarını yayınladı. 

Lavrens, Birinci Dünyâ Harbinden sonra Osmanlı Devleti yıkılınca, vazifesini tamamlamış olarak İngiltere’ye döndü. Orta Doğu’ya empoze ettiği fikirleri Arap milliyetçiliği ötesinde yayıldı. Arap âleminde, aynı din, dil, ülke ve ırka mensûb olmalarına rağmen birbirine düşman pekçok devlet kuruldu. İsrâil Devletinin kurulmasına fırsat verdirip, Arap âlemini birbirine düşman hâline getirdi. Birkaç kere adını değiştirdi. John Hume Ross adıyla İngiliz Hava Kuvvetlerine girdi. Câsus olduğu anlaşılınca, uzaklaştırıldı. Thomas Edward Shaw adıyla önce tank birliklerinde, sonra da tekrar Hava Kuvvetlerinde vazife aldı. 1935’te İngiliz ordusundan emekli oldu. Aynı sene Dorsetshire’de motosiklet kazâsında öldü.

İnsanın Katili İnsanlığın Katilidir (Hutbe)
Okuduğum ayet-i kerimede Rabbimiz:“Kim, bir cana kıymamış ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir insanı öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir.” (Mâide, 5/32) buyuruyor. Bir başka ayette de Rabbimiz: “Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisâ, 4/93)buyuruyor.
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (sas): “Allah katında dünyanın yok olması, bir Müslümanın öldürülmesinden daha hafiftir.” (Tirmizî, Diyât, 7)buyuruyor.
Kardeşlerim,
Kur’an-ı Kerim’in ve Sevgili Peygamberimizin bu mesaj ve uyarılarına rağmen ne yazık ki öldürme ve katletme günahına bugün en çok İslâm coğrafyasında şahit olmaktayız. Bütün dinler öldürmeyi lanetlerken, cana kıymayı en büyük cürüm ilan ederken yine de bütün dinlerin mensupları kendilerine öldürmek için bahaneler bulmuşlardır. Ne yazık ki bu biz Müslümanlar için de böyle olmuştur. Bir çiçeğe, bir karıncaya, bir kediye bile şefkat ve merhametle emredilen Müslümanlar dahi öldürmek için bahaneler uydurdular. Bu sebeple bugünİslâm coğrafyasının hemen her tarafında kan ve gözyaşı akmaya devam ediyor. Gün geçmiyor ki bir kan ve gözyaşı haberi duymayalım.Saltanat ve hükümranlık ihtirası, güç ve iktidar tutkusu, baskı, zorbalık ve zulüm, şiddet, terör ve çatışma, ölüm, öldürme ve katliam hadiseleri her tarafta dehşet saçıyor. Yüreklerimiz kan ağlıyor. Yangınlarla kasıp kavruluyoruz.Dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Yere düşen her damla kan, mazlumun gözünden dökülen her damla gözyaşı, zihin ve gönül dünyamızı param parça ediyor. Duygularımız köreliyor. Hislerimiz ölüyor. Aklımız tutuluyor. İnsanlığımızdan utanıyoruz.                  
Aziz müminler,
Yeryüzünde ilk cinayeti, Âdem aleyhisselamın oğlu Kabil işledi. Hem de yanıbaşımızda Şam’da, Dımeşk’taKasyun tepesinde. Kabil’in, kardeşi Habil’i öldürdüğü günden bugüne Kabil’in yolunu takip edenler hiç azalmadı. Hep aynı suç işlendi. Hep aynı günahla kirlendi insanlık. Katiller ve zalimler hiçbir zaman kana doymadılar. Hep en temel insan hakkı olan hayat hakkına kastettiler. Sürekli cana kıydılar. Kadın, bebek, çocuk, yaşlı demeden mazlumları ve masumları katlettiler. Vahşetleriyle dünyayı kan gölüne çevirdiler.Sadece geçtiğimiz yüzyıl boyunca milyonlarca insan katledildi. İnsanlık, iki büyük dünya savaşı gördü. Nice işgaller, nice sürgünler, nice katliamlar yaşandı. İnsanlar, ne yazık ki kardeş olduklarını, Hz. Âdem ile Hz. Havva’nın çocukları olduklarını, canı verenin de alanın da Allah olduğunu unuttular. İnsan insanın kurdudur anlayışına yenik düştüler. Rabbimizin bahşettiği akıl nimetini, teknolojiyi, ilmi, fenni daha fazla can alabilmek ve toplu bir şekilde kitleleri imha edebilmek için fırsat bildiler. Biyolojik, kimyasal ve nükleer her türlü silahı ürettiler. Acımasızca bu silahları kullandılar. Silah tüccarları, silah satabilmek için nice çatışmalar çıkarttı. Nice düşmanlıklar üretti. Irkçılık uğruna nice hayatlar soldu.Sömürgecilik uğruna nice canlar yok oldu. İşgallerle nice hayatlar son buldu. Saltanat ve hükümranlık uğruna nice masum insanların üzerine kurşun yağdırıldı. Dizginlenemeyen ihtiraslar, kin ve nefret yüzünden nice katliamlar yaşandı. Terör sebebiyle nice anaların yürekleri dağlandı. Töreler uğruna nice ocaklar söndü. Kan davalarında nice aileler yok oldu. Mafyalar haksız yere nice canlara kıydı. Nice büyük insanlar faili meçhul cinayetlerle katledildi.Yeryüzünde hep can pazarı yaşandı.

Evet, kardeşlerim, bugün de dünyamızda bir can pazarı yaşanıyor. Bir yanda kana susamış Kabiller, diğer yanda masum Habiller…Ancak unutmayalım ki onların yanında “Öldürmeyeceksin!” diye emreden Musalar, cana kıymayı yasaklayan İsalar da var. Masum bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmeye eşdeğer olduğunu duyuran İslam Peygamberi var. Bir insanı yaşatmanın bütün bir insanlığa can vermek olduğunu müjdeleyen, insanları öldürmekle değil, yaşatmakla mükellef kılan dinimiz var. Yaşatmak, ağlayanın gözünün yaşını silmektir. Aç olanı doyurmak, susuzları suya kandırmak, olmayana vermektir. Düşene el uzatmaktır yaşatmak.  İnsanların haliyle hâllenmek, derdiyle dertlenmek, yaralarına merhem olmaktır. Mazlumların yanında yer almak, zalimin zulmüne karşı koymaktır. Şüphesiz insan, öldürerek değil, yaşattıkça insanlığının farkına varır.

Değerli müminler,
Hepimiz, can taşıyan her varlığa merhamet etmekle sorumluyuz. Bizler, Merhametlilerin en merhametlisinin kuluyuz. Bizler, hayvanlara dahi merhameti cennete girmeye vesile sayan bir peygamberin ümmetiyiz. Dinimiz insanın arkasından konuşmayı bile yasaklamışken, müslümanım diyen müslümanı/insanı arkasından nasıl vurabilir? Onun üzerine nasıl kurşun yağdırabilir? Canına nasıl kastedebilir? Ellerine en mukaddes varlığın kanını nasıl bulaştırabilir? Akan kanlara, yanan yüreklere, dünyanın dört bir yanından yükselen mazlumların âhına nasıl sessiz kalabilir? Bu ağır yükü taşımaya nasıl cesaret gösterebilir? Bu günaha nasıl ortak olabilir?

Değerli müminler,
Bizler, yapılan zerre kadar iyiliğin de kötülüğün de karşılıksız kalmayacağı ahiret gününe inanan müminleriz. İnanıyoruz ki, insanları öldürenler de muhakkak bir gün ölümü tadacaklardır. Habillerle birlikte Kabiller de huzura varıp hesap vereceklerdir. İşte o günün şiddetinden bu mübarek günde bu mübarek mekânda bizler Rabbimize sığınıyoruz. O’na el açıp diyoruz ki, “Rabbimiz bizleri İslâm’ı doğru anlayıp doğru yaşayanlardan eyle. Bizleri öldürenlerden değil, yaşatanlardan eyle, can alanlardan değil, cana can katanlardan eyle. Bizleri birbirimize can yoldaşı eyle. Bizleri insanlığını unutanlardan değil, insanca yaşayanlardan eyle, şu anda dünyanın çeşitli yerlerinde yaşama savaşı veren kardeşlerimize rahmetinle, nusretinlemuamele eyle. Şu mübarek vaktin hürmetine dualarımızı kabul eyle.”

 

"Hayatta en büyük rütbe, en büyük şeref nedir?" diye sorsalar, "Allah'a iman ve O'na kul olmaktır" cevabını verebiliriz. Çünkü diğer bütün rütbeler, şerefler ne kadar büyük ve yüksek olsalar da kabir kapısına kadardırlar. Yüce Rabbimiz şöyle buyurmuştur: "Yoksa Biz, iman edip de iyi işler (salih ameller) yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya Allah'tan korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?"(38 Sad, 28)
     Zehirle panzehir, iyiyle kötü bir tutulmadığı gibi, iman edip iyilik yapan insanlarla isyan eden, yakan, yıkan, geçimini göz yaşından, alınteri sömürmekle temin edenler bir tutulmaz. İyiler cennete konur, kötüler cehennemde cezalandırılır.
     "Şu da muhakkak ki, takva sahipleri (ınüttakiler) için Rableri katında nimetleri bol cennetler vardır.
     Öyle ya, (Allah) teslimiyet gösteren (müslüman) leri, o günahkarlar (mücrimler) gibi tutar mıyız hiç?" (68 Kalem, 34-35)
     Müttakiler cennete alınırlar. Çünkü temiz insanlar, temiz yerlere layıktırlar. Müttakiler, seçkin insanlardır ve çok gayretlidirler. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Hayırlı işferde cevvaliyet ümmetimin seçkinlerinde bulunan bir özelliktir." (1) Başka bir hadis-i şerif'te ise şu müjdeyi vermişlerdir:
     "Üç şey gerçektir, asla şüphe götürmez:
          1- Allah, İslam'dan nasibini alıp yararlı işler yapanı, İslam'dan nasibini almayan (onu yaşamayan) gafiller gibi kılmaz.
          2- Allah, kendisine itaat ederek yaklaşan ve dost olan kulunu başkasına kul etmez.
          3- Kişi ahirette mutlaka sevdiği kimselerle haşrolunur." (2)
     Takva sahiplerinin diğer bazı özellikleri ise hadis-i şerifler'de şöyle belirtilmiştir:
     "Allah'ın yasaklarından sakınan kişi güçlü olarak yaşar ve memleketinde emin olarak yürür, emin olur." (3)
     "Allah, kendisinden korkanların heybetini her şeyin kalbine koyar. Allah'tan korkmayanları ise her şeye karşı korkak yapar." (4)
     Abdullah İbni Mesud (r.a.) anlatır: Rasülullah (s.a.v.): "Kime dört şey verilmişse, ona dört şey daha verilmiş demektir." buyurdular. Sonra da bu sözünü Allah'ın Kitabı'ndan ayetlerle açıkladı.
     Şöyle buyurdu:
     "Kime Allah'ı zikretme nasip edilmişse, Allah da onu anar. Çünkü Allah Kur'an'da: "Beni zikredin ki, Ben de sizi rahmetimle anayım." buyuruyor. (2 Bakara, 152)
     "Kime dua yapmak nasip edilmişse, kendisine cevap verilecektir. Çünkü Allah Kur'an'da "Bana dua edin, size cevap vereyim." buyuruyor. (Mü'min, 60).
     "Kime verilen nimetlere şükretme nasib edilmişse, fazlası verilecek demektir. Çünkü Allah Kur'an'da, "Şükrederseniz daha çok veririm." buyuruyor. (İbrahim, 7).
     "Kime istiğfar etmek nasip edilmişse, o bağışlanacak demektir. Çünkü Allah Kur'an'da, "Rabbinizden af dileyin, çünkü O çok bağışlayıcıdır." buyuruyor. (Nuh, 10) (5).
     Öyleyse kulluğumuzu güzelleştirelim, salih amellerimizi artıralım, imanımızı kuvvetlendirelim. Zira: "Allah'ın emrine karşı gelmekten sakınanları (takva sahipleri) Allah her şeyden korur." (6) Dünya ve ahiretin saadeti, ancak takva ile elde edilir.

 

Günümüz Türkiyesinde hakikati görecek ferasetli sorumluk ve vicdan sahibi ,öz değerlerimiz uğruna sancılı liderlere ihtiyaç zarureti var. İsterdimki  muhalefette doğru işlere doğru desin yıpratmasın bugün iktidar partisi görünümünde olan ve şu demde bir derece uyandığına inandığım AKP  nin doğrularını görebilmek lazım diye düşünüyorum.Tuğrul Türkeş bence doğru yaptı .Alparslan Türkeş iki milletvekili ile milliyetçi cephe hükümetinde vazife almıştı.Hem diyorumki  köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceğiz diyen Recep Tayyip Erdoğan ilede yanlış işlerini kendisine münasip ortamlarda hatırlatılarak sabırla devletin şurası akıllı kadrolarla temsil edildiğinde medyadaki kargaşaya papuç bırakmadan halkıda fazla germeden üzerimizde oynanan senaryoları iyi tahlil edip sağlıklı istihbaratla memleket değerlerinde hassas her kesimi kucaklıyarak.İçimizdeki Siyonist emperyalist kuklası özellikle aşırı sol kesimi PKK yı ve uzantılarını iyi kontröl ederek büyük bir kaosa yangına inşallah fırsat verilmesin.PKK nın vurulması gerekliydi geç bile kalındı.Ancak AKP hala uykuda.

Adnan Kahveci kimdir?

Elektrik mühendisi profesör, 46, 47. ve 48. Hükümetlerde görev almış siyasetçi ve devlet adamı Adnan Kahveci kimdir?

 

Adnan Kahveci, 1949 yılında Trabzon'un Köprübaşı ilçesi Beşköy beldesi Yılmazlar köyünde doğdu. İlk ve orta okulu eğitimini köyünde okudu. TÜBİTAK bursuyla Liseye İstanbul Kabataş Lisesinde devam etti ve 1966 yılında dönem birincisi olarak mezun oldu. Üniversite sınavını da 180 sorunun tamamına doğru cevap vererek birincilikle kazandı ve İstanbul Fen Fakültesinde başlayan Üniversite hayatı, Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla eğitimine ABD'de Indiana'daki Purdue Üniversitesinde devam etti. Buradan 4 yıllık okulu 2,5 yılda bitirerek elektrik mühendisi olarak mezun oldu. ABD'de öğrencilik yıllarında, okul yemekhanesinde çalıştı, bulaşıkçılık hatta öğrenci yurdunda aşçılık yaptı. Missouri Üniversitesi'nde doktora yaptı. 1975 yılında Missouri Üniversitesi'nde bir süre asistan profesör olarak çalışmalarına devam etti.

1976'da askerlik için ve geçici olarak Türkiye'ye dönen Adnan Kahveci, Türkiye'de kalmaya karar verince İstanbul'a, Kartal'a yerleşiyor ve Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başlıyor.

Daha önce Amerika'da bir gezide tanıştığı dönemin TPAO Genel Müdürü Korkut Özal, 1977 yılında İkinci MC Hükümetinde İçişleri Bakanı olunca, Kahveci'yi, İçişleri Bakanlığı Teknik Danışmanlığında görevlendiriyor. Bakanlığın ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bilgisayara geçiş çalışmalarını başlatan Kahveci'nin hayat yolu bu şekilde Özal'larla birleşti. Danışmanlık göreviyle beraber siyasi hayata da adım atmış olur ve 12 Eylül’den sonra Turgut Özal'a Başbakan danışmanı olarak atandı. 1983 yılında Anavatan Partisi'nin 37 kurucusundan birisi ve ilk Genel Başkan Yardımcısı oldu. 1987 yılında İstanbul'dan milletvekili seçildi, 18. ve 19. Dönem İstanbul Milletvekilliği yaptı. Adnan Kahveci, genç yaşta yaptığı siyasi çalışmalar, dürüst kişiliği ve idealleri ile kısa zamanda adından söz ettirdi.

1987 yılında DPT ( Devlet Planlama Teşkilatı) ve Hazineden sorumlu Devlet Bakanı oldu. Dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından 1988 yılında Maliye Bakanlığı görevine getirildi. daha sonra yine dönemin başbakanı Yıldırım Akbulut tarafından 1990'da Maliye Bakanlığı görevine getirildi.

Ülkemizde şu ana kadar hazırlanan ve devletin kasasında bulunan 3 Kürt Sorunu Raporundan birisi de ona aittir. 1992 Mayıs’ında Hazırladığı Kürt Sorunu Raporu Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a verildi. Kahveci, KDV'yi hesaplayan akıllı mini yazar kasa geliştirmiş ve bunun patentini de almıştı.

Adnan Kahveci'nin yeni yapılan otoban yolda ters yola girerek kaza yapması, çeşitli şüphelerin ortaya atılmasına sebep oldu. Kazaya otoyolda gerekli işaretlemeyi yapmayarak neden oldugu gerekçesiyle yargılanan ve kusurlu bulunan muteahhit, daha sonra çıkan aftan yararlanarak kurtulmuştur.

5 Şubat 1993 yılında eşi ve iki çocuğu ile birlikte Bolu-Gerede yakınlarında trafik kazası geçiren Adnan Kahveci ve eşi Fusün Kahveci olay anında hayatlarını kaybederken, 17 yaşındaki çocukları Aslıhan Kahveci 10 gün sonra vefat etti. Kazadan yaralı kurtulan sadece 10 yaşındaki oğlu Cihan Kahveci idi. Adnan Kahveci ailesinden geriye Mehmet Kahveci ve kardeşi Cihan Kahveci kaldı.

Öldükten sonra ismi sokaklarda, caddelerde, parklarda,okullarda yaşadı.

Süper Vali "Recep Yazıcıoğlu "kimdir? 'Efsane Vali' Recep Yazıcıoğlu ölümünün 18. yılında anılıyor

Recep Yazıcıoğlu unutulmadı. Görev yaptığı dönemde "Süper Vali" ve "Efsane Vali" olarak tanımlanan merhum Recep Yazıcıoğlu ölüm yıl dönümünde anılıyor. Çalışkanlığı ve halka yakınlığıyla görev yaptığı her ilde iz bırakan Recep Yazıcıoğlu'nun ölümünün üzerinden 18 yıl geçti. Peki, Recep Yazıcıoğlu kimdir, ne zaman öldü? İşte Recep Yazıcıoğlu'nun biyografisi...

1/3

'Efsane Vali' Recep Yazıcıoğlu, ölümünün 18. yılında anılıyor. Çalışkanlığı ve halka yakınlığıyla görev yaptığı her ilde iz bırakan Recep Yazıcıoğlu, ölümünün üzerinden 18 yıl geçse de hatıraları, görev anlayışı, konuşmaları ve eserleriyle adından söz ettirmeye devam ediyor.

2/3

Ankara'da geçirdiği trafik kazası sonucu 8 Eylül 2003'te hayatını kaybeden Yazıcıoğlu, her sene Aydın'ın Söke ilçesinde, Asri Mezarlığındaki kabri başında anılıyor. Kuşadası ilçesinde yaşayan kardeşleri Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu ve emekli doktor Selma Özcan da ağabeylerini gurur ve özlemle anıyor.

3/3

Recep Yazıcıoğlu kimdir?

Recep Yazıcıoğlu, 2 Haziran 1948'de Trabzon'un Köprübaşı ilçesinde dünyaya geldi. Lise eğitiminin ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren Yazıcıoğlu'nun ilk görev yeri, 1968 yılında Aydın oldu. Burada bir dönem kaymakam vekilliği yapan Yazıcıoğlu, daha sonra ülkenin farklı ilçelerinde kaymakamlık görevlerinde bulundu.

Yazıcıoğlu, 1984 yılında Tokat'a vali atandı. O dönemde Türkiye'nin en genç valisi olan Yazıcıoğlu, yaklaşık 5 yıl burada görev yaptı. Eğitim ve sağlıkta yaptığı önemli işlerle "Yılın Bürokratı" seçilen Yazıcıoğlu, kaymakam vekili olarak görev yaptığı Aydın'a bu kez 1989 yılında vali atandı.

Şehrin tarımı ve ekonomisi üzerinde yoğun çaba harcayan Yazıcıoğlu, özellikle kent için önemli bir değer olan jeotermalin en iyi şekilde kullanılmasını arzu etti. Yazıcıoğlu, jeotermalle ilgili projesini hayata geçiremeden 1991 yılında Erzincan'a atandı. Erzincan'da da adından söz ettiren Yazıcıoğlu, 1992 depreminde vatandaşların yaralarının sarılmasında büyük emek harcadı. Vali Yazıcıoğlu, 30 yıldır yapılamayan köprünün yapılmasına ön ayak olmasıyla bölge halkının büyük sevgisini kazandı.

Vali Yazıcıoğlu, 9 yıl görev yaptığı Erzincan'ın ardından 1999 yılında merkez valiliğine, 2003 yılında ise Denizli Valiliğine getirildi. Recep Yazıcıoğlu, Ankara'da geçirdiği trafik kazası sonucu 8 Eylül 2003'te hayatını kaybetti. Aydın'ın Söke ilçesinde toprağa verilen Yazıcıoğlu'nun cenaze törenine on binlerce kişi katıldı.

Recep Yazıcıoğlu unutulmadı. Görev yaptığı dönemde "Süper Vali" ve "Efsane Vali" olarak tanımlanan merhum Recep Yazıcıoğlu ölüm yıl dönümünde anılıyor. Çalışkanlığı ve halka yakınlığıyla görev yaptığı her ilde iz bırakan Recep Yazıcıoğlu'nun ölümünün üzerinden 18 yıl geçti. Peki, Recep Yazıcıoğlu Kimdir, ne zaman öldü? İşte Recep Yazıcıoğlu'nun biyografisi...

Necmettin Erbakan Kimdir ?

29.10.1926 yılında Sinop'da eski milletvekili ve başbakan Hakim Mehmet Sabri ile Kamer Hanım'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Baba tarafı Adana'nın Kozan ilçesinin tanınmış ailelerinden.

İlk öğrenimine Kayseri'de başlamasına karşın babasının tayin olması dolayısıyla Trabzon'da tamamladı.

İstanbul Erkek Lisesini birincilikle bitirdi .

İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'nden 1954 yılında yüksek bir ortalamayla mezun oldu. Teknik üniversitedeki sınıf arkadaşlarından birisi de Süleyman Demirel'dir. Fakülte'ye 2. sınıftan başlamıştı. Üniversite yıllarında okula mescid açılmasına öncülük etti. Aynı yıl aynı yerde Motorlar Kürsüsünde Asistan oldu.

Üniversite tarafından 1951'de gönderildiği Almanya'da Reinisch Westfalische Technische Hochschule Aachen: RWTH Aachen (Aachen Teknik Üniversitesi)'da doktorasını yaptı. Alman Ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezi'nde Prof. Dr. Schmidt ile çalışmalar yaptı ve Alman Üniversiteleri’nde doktorasını verdi,

1953'de Doçentlik sınavını vermek üzere İstanbul'a döndü. 27 yaşında 1954'de İTÜ'de Doçent oldu. Araştırmalar yapmak üzere tekrar Federal Almanya'nın Deutz fabrikalarına gitti. Leopard tanklarını geliştirme çalışmasında araştırma başmühendisi olarak görev aldı (1951-54).

Mayıs 1954-55 arasında askerlik yaptı. Tekrar Üniversiteye döndü. 1956-1963 arasında 200 ortaklı ilk yerli motoru üretecek olan Gümüş Motor'u kurdu ve Motor üretimini gerçekleştirdi. 1965'te Profesör unvanlarını aldı. 1967'de TOBB Genel Sekreterliği'ne seçildi. Aynı yıl Nermin Erbakan'la (1943-2005) evlendi.

1969'da Adalet Partisi'nden milletvekili aday adaylığı Süleyman Demirel tarafından veto edildiği için,Konya'dan bağımsız aday oldu ve iki milletvekili seçtirecek oy alarak milletvekili seçildi.

1970'de Milli Nizam Partisi'ni kurdu, ancak parti kısa bir süre sonra Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. 11 Ekim 1973'de MNP kadrosuyla Milli Selamet Partisi'ni kurdu. 1974-1978 döneminde üç ayrı kaolisyon hükümetinde başbakan yardımcılığı yaptı.

1973 seçimlerinde Milli Selamet Partisi 48 milletvekili çıkardı.Bu dönemde, Kıbrıs Barış Harekatı'nın yapılmasını savundu ancak harekattan sonra adanın tamamının ele geçirilmesi ve harekatı o bölgedeki Türk vatandaşlarının haklarının savunmaktansa bir fetih harekatına dönüştürmeyi amaçlayan görüşleriyle hükümeti zor duruma soktu.Bu olay koalisyon hükümetin dağılmasına en büyük etkenlerden birisidir. 17 Kasım 1974'de hükümet dağıldı.Daha sonra 1977 seçimlerinde Milli Selamet Partisi yarı yarıya oy kaybederek 24 milletvekili çıkardı.

12 Eylül'de bir süre İzmir Uzunada'da gözaltında tutuldu. 15 Ekim 1980'de 21 MSP yöneticisiyle birlikte 'MSP'yi illegal bir cemiyete dönüştürmek ve laikliğe aykırı davranmak ' suçlamasıyla tutuklandı. 24 Temmuz 1981'de serbest bırakıldı ve beraat etti.

1982 Anayasası gereğince 10 yıl siyaset yapma yasağı aldı. 1987'de halk oylamasıyla tekrar siyasete döndü. 19 Temmuz 1983'te kurulan Refah Partisi'ne daha sonra genel başkan seçildi. 1991 seçimlerinde Konya'dan milletvekili oldu.

Refah Partisi 1995 seçimlerinde 158 milletvekili ile birinci parti oldu. DYP-ANAP koalisyonu başarısız olunca DYP ile kurduğu REFAHYOL hükümetinde 28 Haziran 1996'da başbakan olarak göreve başladı.

Bu dönemde, D-8 adlı bir organizasyonun liderliği gerçekleştirildi. Hazinenin, iç piyasaya borçlanma ihtiyacını ortadan kaldıran "Havuz Sistemi" uygulamasını başlattı. Memura her ay, enflasyon + büyüme oranında zammı otomatik olarak verme anlamına gelen mobil sistemini uygulamaya başladı. Memur, emekli ve işçiye % 110 ile % 200 oranlarında üst üste zamlar gerçekleştirildi. Esnafa yüklü miktarlarda kredi imkânı sağlandı.
28 Şubat 1997 tarihli MGK 'da alınan kararlar ve ardından yaşanan 28 Şubat süreci , 18 Haziran 1997 'de Necmettin Erbakan'ın Başbakanlık görevinden istifa etmesine yol açtı.

21 Mayıs 1997'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu ve RP kapatıldı. Kurucusu olduğu Milli Görüş Hareketi'nin 2001 yılında bölünmesinden sonra Erbakan'ın da desteklediği Milli Görüş'çü kanat Recai Kutan başkanlığındaki Saadet Partisi'ni, yenilikçi kanat ise 2002 seçimleri'nde iktidara gelen AK Parti'yi kurdu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, 19 Ocak 2011'de ayağında nükseden damar iltihabı rahatsızlığı sebebiyle hastanede yoğun bakım altına alınarak bir süre tedavi görerek taburcu edilmesinin ardından, kısa süre sonra solunum ve kalp yetmezliği rahatsızlığı sebebiyle kaldırıldığı Ankara'daki Güven Hastanesi'nde yoğun bakım altında uygulanan tüm tedavilere rağmen solunum yetmezliğine bağlı, kalp ve çoklu organ yetmezliği sebebiyle 27 Şubat 2011 sabahı saat 8:50'de doktorlarının muayenesi esnasında koroner arter rahatsızlığı sonucu şuurunu yitirerek komaya girmiş, saatler aynı sabahın 11:40'ını gösterirken doktorların tüm müdahaleleri ile yaşamsal işlevlerinin desteklenmesine rağmen yaşamını yitirmiştir.

Vasiyetine uygun olarak resmi devlet töreni tertip edilmemiş ve 1 Mart 2011 Salı günü önce Ankara'da Hacı Bayram Camii'nde sabah namazına müteakip cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazesi İstanbul'a getirilerek öğlen namazını müteakip Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrasında Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilmiştir. Mezarına, sevenleri tarafından Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden getirilen topraklarla birlikte Kudüs, KKTC ve Boşnak lider Aliya İzzetbegoviç'in mezarından getirilen topraklar serpilmiştir.

 

 



    Hasan Celal Güzel kimdir?

Ankara

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile olan yol arkadaşlığı ve renkli kişiliğiyle tanınan, Devlet, Milli Eğitim ile Gençlik ve Spor Bakanlıkları yapan Hasan Celal Güzel, siyasi hayatının yanı sıra 28 Şubat postmodern darbesine karşı verdiği sıkı mücadele ile tanınıyor.

Ağır akciğer enfeksiyonuna bağlı olarak gelişen solunum yetmezliği nedeniyle 19 Mart 2018'de hayatını kaybeden Hasan Celal Güzel, 1945 yılında Gaziantep'de doğdu.

İlk ve orta öğrenimini Malatya'da tamamlayan Güzel, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü'nden mezun oldu.

Makro ekonomi alanında "Türkiye'nin İktisadi Büyüme Modelleri" adlı tezini veren Güzel, Devlet Planlama Teşkilatında (DPT) çeşitli ekonomik ve sosyal sektörlerde uzman yardımcısı, uzman ve sektör sorumlusu olarak çalıştı.

38 yaşında müsteşar oldu

Güzel, Başbakanlık Müşavirliği, Başbakanlık Ekonomik ve Sosyal İşler Başkanlığı, İZDK Genel Müdür Yardımcılığı, İçişleri Bakanlığı Müşavirliği ve Müsteşar Yardımcılığı, DPT Genel Sekreterliği ve Müsteşar Vekilliği, Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı gibi görevlerde bulundu.

Turgut Özal hükümetinde, 24 Ocak 1980'de, ekonomik istikrar tedbirlerinin alınmasında önemli rol oynayan Güzel, 1983 yılında 38 yaşında Türkiye'nin en genç Başbakanlık Müsteşarı oldu.

Özal'ın ısrarı ile 1986 yılı ara seçimlerinde, ANAP'tan Gaziantep milletvekili adayı olan Güzel, o dönemi, "Milletvekili adayı olunca, evvela ne yapacağımı, nereden başlayacağımı şaşırdım. Sonra kendimi caddelerde, sokaklarda, kahvehanelerde buldum. Yakaladığıma sarılıyor, elini sıkıyor, öpüyordum." sözleriyle anlattı.

"Tank Hasan"

O seçimler sırasında Özal, kendi bildiğinden şaşmayan tavrı nedeniyle Güzel'e "Tank Hasan" lakabını taktı.

Güzel'in bu tavrı, 1999 yılında cezaevine girerken yaptığı, "Ömrümün sonuna kadar cezaevinde kalacağımı bilsem aynı görüşlerimi daha net bir şekilde ifade etmeye devam edeceğim, kimseden korkum yok." açıklamasına da yansıdı.

Hasan Celal Güzel, 28 Şubat 1997 postmodern darbesi sırasında, Meclis'te sandalyesi bulunmamasına karşın, 23 Kasım 1992'de kurduğu Yeniden Doğuş Partisi'nin Genel Başkanı olarak kararlı bir mücadele verdi.

Güzel, 28 Şubat'taki Milli Güvenlik Kurulu kararlarından 5 ay sonra 28 Temmuz 1997'de beş klasörle birlikte darbeciler hakkında suç duyurusunda bulundu.

28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetim amacıyla kurulan Batı Çalışma Grubuna karşı Demokrasi Çalışma Grubu'nu kuran Güzel, 3,5 yılda 500 bin kilometre yol yaptı, bin 276 konferans verdi, 10 binin üzerinde konuşma yaptı ve 28 Şubat darbesinin haksızlığını anlattı.

Hakkında 28 Şubat sürecinde, dönemin Ağır Ceza Mahkemesi ve Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde çok sayıda dava açılan Güzel, duruşmaları tek takip ederek savunmasını geniş kitlelerle yaptı.

"İktidara gelirsek, bunun hesabını soracağız sizden"

Kayseri'de yapılan insan hakları mitinginde, eski bir Milli Eğitim Bakanı olarak başörtülü kızların haklarını savunan Güzel, "Biz iktidara gelirsek, bunun hesabını soracağız sizden" dediği için "halkı isyana teşvik"ten Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesi gereğince 4 ay 26 gün hapse mahkum oldu. Güzel, daha sonra bir röportajında bu dönemi, "Hayatımın en şerefli işi." sözleriyle anlattı.

16 Aralık 1999'da cezasını çekmek üzere Ayaş Cezaevine giren Güzel, eski Başbakanlık Müsteşarı sıfatı dolayısıyla kendisine tahsis edilen makam aracını da bu süreçte iade etti.

Ayaş Cezaevi'nden 10 Mayıs 2000'de tahliye olan Güzel'in hakkında açılan birçok dava ve kesinleşen ceza, kamuoyunda "Rahşan affı" olarak bilinen 4616 Sayılı Kanun'un 22 Aralık 2000'de yürürlüğe girmesiyle düştü.

Denizli'de rahatsızlanması üzerine helikopter ambulansla Ankara'ya getirildi

1994'te "Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi"ni kuran Güzel, "Yeni Türkiye" isimli 2 aylık akademik dergiyi yayımlamaya başladı. Yeni Türkiye, kısa zamanda bir okul haline geldi. 2015 yılı sonuna kadar 7000'in üzerinde akademik makale ve 68 bin sayfalık dev bir külliyat ortaya çıkarıldı.

Fizik tedavi için gittiği Denizli'deki bir termal otelde 18 Mart 2018'de rahatsızlanan Hasan Celal Güzel, durumu ağırlaşınca ambulans helikopterle Ankara'ya sevk edildi. Ankara'daki Güven Hastanesi'nde tedavi altına alınan Güzel, 19 Mart 2018'de akciğer enfeksiyonuna bağlı olarak gelişen solunum yetmezliği nedeniyle 73 yaşında yaşamını yitirdi.

Hasan Celal Güzel için 20 Mart günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde devlet töreni düzenlendi.

Hacı Bayram Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Güzel'in naaşı, Gölbaşı Mezarlığı'na defnedildi.

 

Muhsin Yazıcıoğlu kimdir?

25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde meydana gelen helikopter kazasında yaşamını yitiren Muhsin Yazıcıoğlu, Mehmet Akif Ersoy müzesi olarak kullanılan dergahın bahçesinde toprağa verilmiştir. Törene 700.000'den fazla insan katılmıştır.

 

Çiftçi bir ailenin çocuğu olan Muhsin Yazıcıoğlu, 31 Aralık 1954 tarihinde Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Elmalı köyünde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden mezun oldu. Bu dönemde çeşitli siyasi çalışmalar içerisinde bulundu. 1968 yılında da Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katıldı. 1978’de de Ülkücü Gençlik Derneği’nin kurucu genel başkanı oldu. 1980 yılına kadar da Milliyetçi Hareket Partisi'nin genel başkan müşavirliği vazifesini yürüttü. 12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbenin ardından da tutuklanarak Mamak Cezaevi’ne gönderildi. Tahliye olduktan sonra da Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı’nın başkanlığını yaptı. 1987 yılında da arkadaşlarıyla birlikte Milliyetçi Çalışma Partisi'ne (MÇP) katılarak siyasete atıldı. 1991 senesinde yapılan genel seçimlerde de Sivas’tan milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi. 1992'de de MÇP'den ayrılarak Büyük Birlik Partisi'ni kurdu. ve genel başkanlığa seçildi. 1995 ile 2007'de yapılan seçimlerde de yeniden Sivas milletvekili oldu. Muhsin Yazıcıoğlu 25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde meydana gelen helikopter kazası sonucu yaşamını yitirdi. Cenazesi Mehmet Akif Ersoy müzesi olarak kullanılan dergahın bahçesinde toprağa verildi. Törene 700.000'den fazla insan katılmıştır.

Helikopter kazası

Muhsin Yazıcıoğlu'nun içinde bulunduğu helikopter Kahramanmaraş'tan Yozgat-Yerköy mitingine giderken bilinmeyen bir sebepten dolayı düşmüştür. Kaza'nın ardından İHA muhabiri İsmail Güneş 112 Acil Servisi aramıştır. Bu konuşmada bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ'ın yaşadığını, Yazıcıoğlu'nu göremediğini söylemiştir. Olayın ardından aracın enkazı 48 saat sonra bulunmuştur. 

Kaza ile ilgili iddialar

- 25 Mart 2009 tarihinde, meydana gelen kazadan sonra ortaya atılan suikast iddialarını araştırılması için 02 Şubat 2010 tarihinde pek çok siyasi ismin önergesiyle Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu.

- Olay halen daha Kahramanmaraş Özel Yetkili Savcılığı tarafından araştırılmaktadır. 

- 6 Ocak 2014 tarihinde Aksiyon dergisinin 996. sayısında Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşını taşıyan helikopterin düşme nedeninin karbonmonoksit olabileceğine ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

- Abdullah Gül'ün talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu olayı incelemeye almış ve 21 Ocak 2011 tarihinde de raporunu açıklamıştır.

- 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen askeri darbenin ardından yakalanan FETÖ subayı Aydın Özsıcak'ın helikopter kazasında yer alması bu iddiaları güçlendirmiştir. 

 

Muhsin Yazıcıoğlu sözleri

-                     Namlusunu millete çeviren tanka selam durmam.
- Benim adım Muhsin Yazıcıoğlu! Bana baskı sökmez! Bizim Allah’tan başka kimseden korkumuz yok.
- Erkek olmak alın yazısı olsa da her kula nasip olmaz.
- Zulüm Azrail olsa da hep Hakk’ı tutacağım. Mukaddes, davalarda ölüm bile güzeldir.
- Bu ülkede dürüst olmak başa beladır ama o bela başımızın tacıdır.
- İki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayatımız için fırıldak olmaya gerek yok.
- Haksız bir davada zirve olmaktansa, haklı bir davada zerre olmayı tercih ederim.
- Haksız bir dava uğruna sultanlık yapacağıma, gerekirse haklı davada tek başıma yürüyeceğimi söylüyorum.
- Bir elinde Bilgisayar, Bir elinde KUR’AN olsun.
- Ben Avrupa Birliği kapısında zorlanan, aşağılanan Türkiye istemiyorum. Ben kendi medeniyetimle olurum. Ben yeniden Tük-İslam medeniyetinin inşaatını istiyorum.
- Ölüm inançsız insanlar için korkunç bir sondur ama inananlar için ne kadar zevkli bir başlangıçtır!
- Ben Türk’üm, Türk esir olmaz. Ben Türk’üm, Türk devletsiz olmaz. Ben Türk’üm, Türk bayraksız olmaz. Ben Türk’üm, Türk ezansız olmaz. Ben Türk’üm, Türk hürriyetsiz olmaz,Ben Türküm Türk imansız olmaz.
- Bu adama haddi bildirilmelidir. Kedisini bile vermezmiş. Kürt, bizim kardeşimiz, soydaşımız, Candaş’ımız. Kürdün kedisi de, keçisi de, kendisi de Türk milleti için değerlidir. Barzani’den bizim isteğimiz, kedi değildir, PKK elebaşlarıdır.
- Güne güIümserken papatyaIar, DuaIar gibi yükseIir ümitIerim
- Haksız bir dava uğruna sultanlık yapacağıma, gerekirse haklı davada tek başıma yürüyeceğimi söylüyorum.
- Bizim çocukları kitap okumak sıkar. O yüzden fikri tartışmalarda biraz zayıf kalırlar. Ama kavga var dersen, Ayrancı'dan Kızılay'a koşa koşa gelirler!
- Evet adım Muhsin Yazıcıoğlu, bende ve arkadaşlarımda döneklik olmaz. Biz inandığımızı yaptık. İnandığımızı yapmaya devam ediyoruz. 

Mehmet Akif Ersoy Hayatı

Mehmet Akif Ersoy, 1873 yılının Aralık ayında, İstanbul'un Fatih ilçesinin Sarıgüzel semtinde doğmuş ve 27 Aralık 1936 Pazar günü, saat 19.45'te Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda vefat etmiştir. Mehmet Akif’in babası Mehmet Tahir Efendi (1826–1888) ve annesi Emine Şerife Hanım'dır (1836–1926). Mehmet Tahir Efendi çocuk yaşta Arnavutluk'tan İstanbul'a gelerek tahsil etmiş ve Fatih Medresesi müderrisliğine kadar yükselmiş âlim ve arif bir zattır. Annesi ise aslen Buharlı olan Tokatlı bir aileye mensuptur. Ailenin Akif'ten sonra Nuriye adında bir de kızları olmuştur.

 

Tahsil Hayatı

Mehmet Akif, dört yaşında iken Fatih'te Emir Buharı mahalle mektebine (yuva) gönderildi ve tahsil hayatına başladı. Burada iki sene ve sonra sırasıyla üç sene ibtidâî (ilkokul), üç sene rüştiye (ortaokul) ve üç sene mülkiye idadisine (lise), sonra da iki senesi (gündüzcü olarak) Ahırkapı'da ve iki senesi (yarılı olarak) Halkalı'da olmak üzere, dört sene de Baytar Mektebi'ne (Veterinerlik Fakültesi) devam etti. 1893'te mektebin ilk mezunu ve birincisi olarak diploma aldı. Mehmet Akif, resmi tahsilin dışında, çok bilgili ve şuurlu bir zat olan babası başta olmak üzere birçok âlimden devamlı olarak ders okumuş ve kendisini yetiştirmiştir. Lisana karşı bilhassa kabiliyeti bulunduğundan, devamlı çalı arak Arapça, Farsça ve Fransızcayı, edebiyatlarını takip edecek ve tercümeler yapacak kadar iyi öğrenmiştir. Çocukken başladığı hafızlık çalışmalarını, bir müddet ara verdikten sonra, yirmi yaşında iken kendi kendine tamamlamış ve Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiştir. Mısır'daki son seneleri de Kur'an meali ile meşgul olarak geçmiştir.

Sporculuğu

Tahsil hayatı boyunca daima derslerinde birinci olan Mehmet Akif, aynı zamanda çeşitli sporlarla meşgul oluyor, bunları da, derslerine mani olmadan, en iyi şekilde yapıyordu. On dört yaşında iken Osmanlı toplumunda asırlardır en sevilen ve yaygın spor olan yağlı güreşe başlamıştı. 16–18 yaşlarında, köy düğünlerindeki güreşlere katıldığı olmuştur. Uzun mesafeleri yorulmadan yürüyor; hafta sonları okula giderken, Fatih'ten Halkalı'ya ve bazen güreşmek için Halkalı'dan Çatalca'nın köylerine yürüyerek gittiği oluyordu. Ayrıca gülle atar, ata biner ve çok iyi yüzerdi. İstanbul Boğazı'nı da yüzerek geçmiştir. Ömrü boyunca daima manevî ve fikri bir mücadele içinde yaşayan Akif'in, günün birinde ve ihtiyaç halinde, bedenen cihâd etmek için de hazır bulunmayı bir ibadet saydığı ve bunun için gayret gösterdiği anlaşılmaktadır.

 

Bulunduğu Vazifeler

Tahsilini tamamladıktan sonra, Ziraat Vekâleti Baytarlık şubesinde vazifeye başlamıştı. İlk dört sene Rumeli, Anadolu ve Arap bölgelerinde dolaşarak baytarlık yaptı. Yirmi yıllık bir memuriyetten sonra bir başkasına yapılan haksızlık üzerine istifa ettiğinde, aynı şubenin müdür muavinliği vazifesinde bulunuyordu. Öğretmenlik hayatına 1906'da Halkalı Baytar Mektebi'ne "kitabet-i resmiye" (resmî yazışma usulü) dersi muallimliği ile başladı. 1908'den sonra ise Edebiyat Fakültesi ile Darülhilâfe Medresesi'nde "Osmanlı Edebiyatı" müderrisliğinde bulundu. Mütareke devrinde, "İslamiyet'i doğru olarak halka öğretmek, yanlış bilgileri gidermek ve İslam ahlakını korumak” için Şeyhülislamlık'a bağlı olarak kurulmuş bir "İslam Danışma, Tebliğ ve İrşad İlim Heyeti" olan "Darülhikmet-il İslamiyye"de üye ve başkâtip (genel sekreter) olarak çalıştı (Ağustos 1918 - Nisan 1920) ve bu kuruluşun yayın organı olan "Cerîde-î İlmiyye"yi idare etti. İstiklal Savaşı'nı yapan Birinci Millet Meclisi'nde milletvekili olarak vazife gördü. Mısır'da 1929 yılından 1936'ya kadar, Kahire Üniversitesi'nde Türkçe Hocalığı yaptı. Bütün ömrünü okuyarak ve okutarak geçirdi. Yirmi beş yaşında iken İsmet Hanım'la (1878¬1944) evlenen Mehmet Akif'in üç kızı ve iki oğlu olmuştur.

Sebîlürreşad Dergisi

Mehmet Akif, şiirlerinin büyük çoğunluğunu "başmuharrir”i bulunduğu dergide, ilk sayısından başlayarak yayınlamıştır. 1908'de “Sıratımüstakim" adıyla (Prof.) Ebululâ Mardin (1881–1957) ve Eşref Edib (Fer¬gan) (1883–1971) tarafından çıkarılan, 1912'den sonra ise " Sebîlürreşad " adını alarak yalnız Eşref Edib tarafından devam ettirilen bu dergi, 1925 yılı başına kadar çıkmaya devam etmiş ve 641 sayı yayınlanmıştı. Fikir hayatımızda ve yakın tarihimizde çok önemli bir yeri olan bu derginin, 362 sayı yayınlandığı ikinci bir dönemi (1948-1966) daha vardır.

 

Seyahatleri

Okulunu bitirdikten sonra baytarlık yaparken Arnavutluk'a (İpek) giderek, amcalarını ziyaret etmiş; Edirne merkez olarak Rumeli'yi, Adana merkez olarak Anadolu'yu, Şam ve civarını dolaşmış; 1914 yılı başın¬da, davetli olarak, iki ay devam eden "Beyrut - Kahire el'Uksur - Medine - Şam" seyahatine çıkmış; aynı yılın sonunda vatanı bir vazifeyle üç aylığına Berlin'de ve yine aynı şekilde 1915 Mayıs'ından sonra beş aylığına "Necid (Riyad) - Medine - Şam - Beyrut"ta bulunmuş; 1918 yılı Temmuz ayında bir ay davetli olarak Beyrut"a gitmiş; İstiklal Savaşı sırasında, halkı teşvik için Anadolu'yu ve cepheleri dolaşmış ve hayatının son yıllarını Kahire'de geçirmiştir.

Berlin Seyahatleri

Mehmet Akif, 1914 yılı sonunda, devlet tarafından vazifeli olarak Almanya'ya gönderilen bir hey' ete dâhil olarak Berlin'e gitti. Burada üç ay kadar kaldıktan sonra 1915 Mart ayının ilk yarısı içinde İstanbul'a döndü. Harpte müttefikimiz olan Almanlar, Fransız, Rus ve İngiliz ordularında bulunup da savaş sırasında kendilerine esir düşmüş olan Müslümanları, ayrı kamplarda toplamışlardı. Bu kamplardaki esirlere iyi muamele ediliyordu. Bunlar için camiler ve okullar in tl edilmişti. Almanlar, Müslümanların lideri olan Osmanlılara, Müslüman esirlere karşı güzel davranışlarını göstererek bir cemile yapmak; esirleri ise Halife'lerinin kendileriyle birlik olduğunu göstererek kazanmak istiyorlardı. Bu maksatla Almanlar tarafından davet edilen heyetlerin birine Mehmet Akif de katılmıştır. Bu gibi faaliyetler, askeri haber alma ve casusluk teşkilatı olarak çalışan Osmanlı "Teşkilat-ı Mahsusa"sı tarafından yürütülmekteydi.

Necid Seyahatleri

Mehmet Akif, 1915 yılının Mayıs ayı ortalarında yine resmen vazifeli olarak, ''Teşkilat-ı Mahsusa"nın başkanı Kuşçubaşı Eşref Bey'in idaresindeki bir heyete katıldı. Arabistan'ın Necid bölgesine yapılan ve dört buçuk ay süren bu seyahatin hedefi Riyad idi. Şerif Hüseyin'in İngilizlerle anlaştığının ve isyan hazırlığı içinde olduğunun anlaşılması üzerine devlete sadık kalmış olan Necid meliki İbnürreşid ile kendisinin hükümet merkezi olan Riyad'da görüşülecekti. Bu görüşme yapılarak Şeyh İbnürreşid'e gerekenler söylenmiş ve yakınlarına gönderilen hediyeler verilmiştir.Seyahat dönüşünde Şam'a ve Beyrut'a da uğrayan Akif Bey, 1915 Ekim ayı başında İstanbul'da idi. Akif'in Şam'da bulunduğu günlerde orada olan eski talebesi Baha Kahyaoğlu, Suriye gazetelerinde "Şair-i İslam"ın geleceğinin haber verildiğini ve Damaskus Oteli'nde toplanan yüz kadar âlim ve şairin Akif Bey'e hürmetlerini sunduklarını, mütevazı şairin bu halden çok sıkıldığını yazmaktadır. Bu seyahat sırasında Medine'yi ikinci defa ziyaret etme fırsatını elde eden Akif, kendisinin en yüksek e erlerinden sayılan "Necid Çöllerinden Medine’ye" şiirini bu ziyaretin ilhamı ile yazdı.

Şiir Hayatı

Lise yıllarında şiirle meşgul olmaya başlamıştı. Baytar Mektebi'nin son senelerinde bu kabiliyetini ileretti Türkçeye ve aruz veznine hâkim olmuştu. Arkadaşlarına uzun manzum mektuplar yazıyordu. Önceleri, Ziya Paşa, Muallim Naci ve Namık Kemal gibi eski üstatlar tarzında şiirler nazmederken, daha sonra kendi üslûbunu bularak onların tesirinden uzaklaşmıştır. Şairliğinin ilk devresinde yazdığı, yayınlanmamış binlerce mısralık eski şiirlerini yok etmiştir. Bunlardan elde sadece, bazı dostlarının defterlerinde bulunan veya çeşitli dergilerde daha önce çıkmış olan, iki bin mısra kadarı kalmıştır. Bu eski şiirlerini "Safahat" (Safhalar, Hayattan Manzaralar) adını verdiği şiir kitabına da almamıştır.

Yazı ve Kitapları

Şiirlerini, 1908'de çıkmaya başlayan ve kendisinin başyazarlığını yaptığı "Sırâtımüstakim" dergisinde yayınladı. Bunlar, o zamana kadar rastlanmamı derecede akıcı, sade, halkın hayatını anlatan ve duygularını dile getiren, milli şiirlerdi. Bir zaman sonra "Sebîlür¬reşad" adını alan dergide yayınlanan bu şiirler, tamamlandıkça, "Safahat" genel başlığı altında, küçük kitaplar halinde neşrediliyorlardı. 1911–1924 yılları arasında ilk altı kitap çıkmış, yedincisi ise 1933'te Kahire'de yayınlanmıştır. Mehmet Akif Bey, şiirlerinden başka, Sebîlür¬reşad'ın hemen her sayısına tefsir yazıları, makaleler ve tercümeler de vermekteydi. Bunların da bir kısmı kitap olarak yayınlanmıştır.

Destan Şairi

Balkan Harbi sırasında, "Müdafaa-i Milliye Hey'eti Neşriyat Şubesi"nde Abdülhak Hamid. Süleyman Nazif, Cenab Şehabeddin, Hüseyin Kazım ve daha birkaç yazar ile birlikte aza olarak bulundu. Hey'etin başkanı, zamanın edip ve şairleri tarafından büyük saygı gören ve "üstat" sıfatına layık bulunan "Ta'lîm-i Edebiyat" müellifi Recaizâde Mahmud Ekrem Bey idi. Bu toplantılar sırasında bir gün Recaizâde, Akif'e hitap ederek: "Milletin, milli bir destana ihtiyacı olduğunu ve bunu da ancak kendisinin yapabileceğini söylemiş ve yazmasını istemiş” tir.

Büyük Şair

Mehmet Akif, daha önce Muallim Naci ile başlamış olan, Türkçenin sade ve akıcı bir şekilde aruza tatbikinin ilk büyük temsilcisidir. Mizahi fıkralardan en heyecanlı şiirlere kadar, en güzel Türkçe ile milletine şaheserler vermiştir. Şiirleri, her bakımdan, edebiyat tarihimizde eşsiz güzellikte muhteşem parçalardır. Basit bir hayat sahnesini anlatan mısralarında bile, hem en keskin bir zekânın şimşekleri, hem de titreyen bir gönlün gözyaşları sezilir… Çağdaşı olan bütün büyük şair ve edibler, Mehmet Akit'in yüksekliğini kabul edip, bunu itiraf ve takdir eden beyanlarda bulunmuşlardır. Akif Bey, şiirlerinde ve makalelerinde, "sadelik, millilik, din ve ahlaka bağlılık" şeklinde özetlenebilecek olan edebiyat görüşünü açıklamıştır. Kendisi, en fazla önem verdiği iki değerin, "dil ve din" olduğunu söylemektedir. Şiirlerinden bazıları bestelenmiş ve önemli bir kısmı Arapçaya çevrilmiştir.

Arkadaşının Çocukları

Mehmet Akif, Baytar Mektebi'nde birlikte okudukları ve sevdiği arkadaşı İslimyeli Hasan Tahsin Bey ile karşılıklı andlaşmışlar ve hayatta kalanın, daha önce ölenin ailesine bakacağına dair söz vermişlerdi. Hasan Bey, Edirne Baytar Müfettişi bulunduğu sırada 1910 yılında vefat edince, Akif Bey daima olduğu gibi sözünde durarak, merhumun üç çocuğunun bakımını üzerine almıştı. Bu çocukların büyüğü olan Cevdet'i, Baytar Mektebi'nde okutuyordu. Mehmet Akif'in büyük oğlu Emin Ersoy, hatıralarında, bu çocuklardan biri olan Süheyla hakkında şunları söylemektedir:


" Süheyla Hanım isminde bir evlad-ı manevîsi de ablalarım ile birlikte (Ankara'ya) gelmişti. Bu kızcağızı küçüklüğümde öz hemşirem sanırdım. Hasan Tahsin Be)' namında babamın pek samimi arkadaşlarından bir zatın kızı olan Süheyla Hanım'ın pederi ölmüş, babam da bu çocuğu evimize almış, onun tahsil ve terbiyesi ile bizzat alakadar olmuş, netice Süheyla ablam Darülmuallimât'ı ikmal ettikten sonra Darülfünun'u dahi bitirmişti. Ben alfabeyi ve ilk tahsilimi ondan öğrendim."

Milletiyle Birlikte Ağlayan Şair

Balkan Harbi'nin - Rumeli Müslümanlarının çoluk çocuk katledildiği, nehirlerin cesetlerle dolduğu felaketli günlerinde, 1913 yılının Şubat ayı içinde, İstanbul'da Beyazıd Camii'nde bir ikindi sonrası, Fatih ve Süleymaniye camilerinde ise Cuma namazlarından sonra kalabalık cemaatlere vaaz kürsülerinden hitap ederek, halkı birliğe, cihada ve orduya yardıma çağırmıştır. Mehmet Akif, bu konuşmalarını, o sırada orduya destek vermek için kurulmuş olan "Milli Müdafaa Cemiyeti"nin İrşad Heyeti üyesi olarak yapmıştı. Bu konuşmaların ilanları günlük gazetelerde ve metni Sebîlürreşad'da yayınlanmıştır. Bu savaşta, vahşice öldürülen mazlumların, alnına bıçakla haç çizilen ve sarıklarından asılan din adamlarının, sürüklenip götürülen masum genç kızların acı ve ızdırapları, onun feryat eden şiirleriyle milli vicdana ve tarihe yazılmıştır. Kendisinin ve derginin bütün neşriyatı, daima din, vatan ve millet duyguları ile yapılmış ve bu yayınlar, birkaç sene sonra milletçe kalkışılacak olan Milli Mücadele'nin de tohumlarını atmıştır. Nitekim Mehmet Akif, 1920 Şubat ayında, ilk kurşunun atıldığı Balıkesir cephesine koşarak, Zağnos Paşa Camii kürsüsünden halkı cihada çağıracaktır.

 

Vatan Hizmeti

İttihat ve Terakki Hükümeti’nin düşünce ve idare şekline muhalif olan Mehmet Akif'in resmi vazife kabul ederek Berlin'e ve Necid'e gitmesi, onun, hükümet ile devleti birbirinden ayrı görebilen vatanseverliğinin bir gereği idi. Vatanın büyük tehlikeler karşısında bulunduğu bir sırada Akif'in fikir ayrılıklarım mesel e yapması düşünülemezdi. Esasen yerine getirdiği vazifenin İttihat ve Terakki Partisi veya siyaseti ile bir ilgisi olmadığı gibi, Teşkilat-ı Mahsusa da siyası değil, doğrudan orduya bağlı milli bir kuruluştu. Akif Bey 1925 sonrasında, on yıllık savaştan çıkmış, maddi manevi zayıf düşmüş ülkesine zarar vermemek için, yanlış bulduğu tutumlar karşısındaki büyük ızdırabına rağmen susmayı tercih etmiştir. Ne kadar doğru da olsa, o yıllarda kabul görmeyecek ve fitneye sebep olarak millete zarar verecek bir hareket tarzı. Merhumun yüksek şahsiyetinin ve vatanseverliğinin kabul edebileceği bir tavır değildir.

Darülhikme'de

Savaş sonrasında, halk arasında sarsılmış olan dini ve ahlaki değerleri canlandırıp korumak için İstanbul’da, Şeyhülislamlık'a bağlı olarak "Darü'I-Hikmeti'lİslamiye" adıyla bir müessese kurulmuştu. 12 Ağustos 1918'de açılan bu teşkilat, zamanın tanınmış İslam âlimlerini ve fikir adamlarını çatısı altında toplayan, yüksek seviyede, bir "İslami, danışma, tebliğ ve irşad hey'eti" idi. Mehmet Akif, Beyrut'ta bulunduğu sırada "Darü'l-Hikme"ye başkatip olarak tayin olunmuş ve dönüşünde vazifesine başlamış, 23 Ocak 1920 tarihinde başkatiplik üzerinde kalmak üzere azalığa da tayin olunmuştur. Darülhikme kurulunca, Meşıhat (Şeyhülislamlık) dairesinin resmi gazetesi olan, aylık "Cerîde-i İlmiyye" de Darülhikme'nin baş kitabetine bağlanmıştı. İlk sayısı 1914 Mayıs'ında yayınlanmış olan mecmua, bu bağlanışa kadar kırk dört sayı intişar etmişti. Elli üçüncü sayısından sonra on beş günlük olan derginin 45–58. sayıları Akif Bey'in idaresinde çıkarılmıştır. Mehmet Akif, Anadolu'ya geçerek "Kuvâ-yı Milliye"ye katıldığı anlaşıldıktan sonra "vazifesinden izin almadan ayrıldığı" gerekçesi ile 3 Mayıs 1920'de Darülhikme'deki vazifesinden azledilmiştir.

Milli Mücadele'ye Destek

1920 yılı başından itibaren, Sebilürreşad dergisi¬nin idarehanesi, Milli Mücadele'ye katılmak için Anadolu'ya geçmiş olanlarla İstanbul'daki yakınları arasındaki haberleşmenin ve gizli haberleşmelerin merkezi olmuştu. Gazeteler ve mektuplar dergi vasıtası ile Anadolu"ya gidiyor ve İstanbul’a geliyordu. Milli Mücadele'yi destekleyen, yabancı dilden eserler tercüme ettirilerek basılıyor ve Sebilürreşad paketlerinin içinde ve başka yollarla Anadolu'ya gönderiliyordu. Müslüman Hintli yazar Şeyh Müşir Kıdvay'ın, Ömer Rıza (Doğru!) tarafından İngilizceden tercüme edilen ve Necm-i İstikbal Matbaasında bastırılarak gönderilen, iki eseri de bunların arasındaydı.

Balıkesir Hitabesi

1919 yılında Anadolu'daki Milli Mücadele'nin ilk faaliyetleri görülmüş; bilhassa 15 Mayıs'ta, İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali üzerine, Anadolu'nun muhtelif yerlerinde ilk cepheler açılmaya başlamıştı. Düşman işgali altındaki İstanbul'da bunalan Mehmet Akif, 1920 yılının Ocak ayı sonunda Eşref Edib'le birlikte Balıkesir'e gitti. Burada. Zağnos Paşa Camii'nde Cuma namazından sonra vaaz kürsüsüne çıkarak halka hitap etti. "Ey Müslüman!" hitabıyla konuşmasına başlayan Akif, önce" Cihan altüst olurken seyre baktın öyle durdun da; Bugün bir serserisin, derbedersin kendi yurdunda!" diye başlayan şiirini okumuştu. Bundan sonra: Müslümanların neden geri kaldıklarını; insan gibi yaşamak isteyenlerin kuvvetli olmaya mecbur olduklarını; denizaltılar, uçaklar yapan Batılıların bunu tek tek değil, birleşerek yaptıklarını; bugün her şeyin cemaatler ve şirketler tarafından yapıldığını; bizim, bir araya gelip çalışmayı beceremediğimiz için aynı şeyleri yapamadığımızı; geçmişteki kırgınlıkları unutmak ve birleşmek lazım geldiğini; eğer bunu başaramazsak, bizi idarelerine alacak olanların, bize hayvan muamelesi edeceklerini anlatmıştı. Söylediklerini misallerle izah ve ispat eden ve ayetlerle destekleyen Akif, sözü Karesi'de (Balıkesir) başlamış olan Milli Mücadeleye getirmiş ve konuşmasını şöyle bitirmiştir:

"Osmanlı saltanatını i'lâ için Karesi'nin, bu kahraman İslam muhitinin vaktiyle ne büyük fedakârlıklar gösterdiği herkesin malumudur, Rumeli'yi baştanbaşa fetheden hep bu topraktan yetişen babayiğitlerdir. O kahraman ecdadın torunları olduğunuzu ispat etmelisiniz. Anadolu'yu müdafaa hususunda diğer vilayetlere ön ayak olmak şerefini siz ihraz ettiniz, Sa'yiniz meşkürdur. İnşallah bu şan ü şeref kıyamete kadar artar gider, inşallah vatanımızın haysiyeti, istiklali, saadeti, refahı, ümranı dünyalar durdukça masûn ve mahfûz kalır."

Takip ve Baskı Altında

Akif Bey, Balıkesir'e gidip bu konuşmasını yaptığı sırada Darülhikme'de çalışmakta, halkı direnmeye çağıran haftalık dergisini çıkarmakta ve bunları, düşman işgali altındaki İstanbul'da yapmakta idi. Üstelik Balıkesir konuşmasından sonra yine İstanbul'a döndüğü gibi, çok heyecanlı ve düşman aleyhtarı olan bu konuşmasının metnini dergisinde de yayınlamıştı. Bundan sonra Sebilürreşad, işgal kuvvetleri tarafından devamlı sansür edilmiş ve kendisi de takip altına alınmıştır. Mehmet Akif, İstanbul'daki faaliyetleri, temasları ve neşriyatı ile Milli Mücadele'ye büyük destek sağlamakta idi. Fakat buradaki baskı, Akif Bey'in Balıkesir vaazından sonra daha da artmış ve dergideki bazı yazıların, bazen tamamı "İşgal Kuvvetleri Sansür Heyeti" tarafından çıkarılır olmuştu. İstanbul caddelerinde devriye gezen düşman askerlerini görmemek için Akif Bey ara sokaklardan gidiyor, vapurların alt kamaralarında oturuyordu. İstanbul çalışılamaz hale gelmişti. Bu sebeple, Milli Mücadele'ye daha çok faydalı olabilmek için artık Anadolu'ya geçmek, cihadın ortasında bulunmak istiyordu.

 

Savaşın İçinde

Nihayet İstanbul'da hizmet imkanı kalmadığını gören Akif Bey, itibarlı ve yüksek maaşlı işini ve ailesini bırakarak, 10 Nisan 1920 tarihinde Mim Mücadele'ye katılmak üzere, gizlice Ankara'ya doğru yola çıkmış; Büyük Millet Meclisi'nin açılışının ertesi günü, 24 Nisan 1920'de Ankara'ya varmış, gider gitmez faaliyete geçerek, 28 Nisan tarihli "Hakimiyet-i Milliye" gazetesinde de haber verildiği gibi, 30 Nisan Cuma günü Hacı Bayram Camii'nde kürsüye çıkarak halka hitap etmeye başlamış ve 1stiklal Savaşı'na Burdur mebusu olarak katılmıştır. Mehmet Akif, o günler için çok büyük bir hizmet olarak, Ankara'da da Sebilürreşad'ı çıkarmaya devam etmiş; Eskişehir, Konya, Kastamonu, Burdur, Sandıklı, Dinar, Afyon, Antalya ve çevrelerini dolaşarak, büyük gayesi, yani dini, vatanı ve milleti uğrunda canla başla çalışmıştır. Savaş sırasında, defalarca cephelere giderek gazilerle konuşmuş, onları cihada teşvik ederek yüreklendirmiştir.

Ankara Yolculuğu Nasıl Yapıldı?

Mehmet Akif'in Ankara yolculuğunu, bu yolculukta onunla birlikte bulunan oğlu Emin'in anlattıklarına dayanarak şu şekilde tespit ve hülasa edebiliriz:

10 Nisan 1920 günü sabahı, namazdan sonra ailesiyle vedalaşan Akif, on iki yaşındaki oğlu Emin'i yanına alarak Çengelköyü'nde oturduğu evden hareket eni. Yürüyerek Üsküdar'da Karacaahmed Mezarlığı'na geldiler. Burada Akif'i, Ali Şükrü Bey (Trabzon'un maktul şehit mebusu, (1884–1923) bir fayton ile bekle¬mekteydi. Faytonla Kısıklı üzerinden Alemdağı'na gittiler. Burada Milli Mücadelecilerin toplandığı bir çiftlikte (Baltacı Çiftliği olmalı) atlara bindiler ve bir süvarinin refakatinde yola devam ettiler. Geceyi bir köyde geçirip, ertesi gün 1zmit ile Adapazarı arasında, Kuvayı Milliye'ye cephane götüren bir kafileye rastlayarak ona katıldılar. Geyve yakınlarında Kuşçubaşı Eşref ve Yenibahçeli Şükrü Beylere rastladılar. Daha ileride bu ikisi ile birlikte topluluktan ayrılarak beş kişilik bir kafile halinde, demiryolundan dekovil ile Ankara'ya gittiler.

Ankara'ya Varış: 24 Nisan 1920

Mehmet Akif ile Ali Şükrü Bey Ankara'ya Mec¬lis'in açıldığı günün ertesi Cumartesi günü öğle sıralarında vardılar. Babasıyla birlikte bulunan Emin, Ankara'ya geldikleri günü şöyle anlatıyor:

"Eskişehir'den Ankara'ya tren ile gittik… Atatürk Ankara'da idi. Millet Meclisi yeni teşekkül etmişti. Gazi ile babamın ilk görüşmelerini bugünkü gibi hatırlarım.
"Tren öğleye doğru Ankara 'ya vasıl oldu. Ali Şükrü Bey, peder ve ben yaylı bir arabadan Millet Meclisi'nin önünde indik. Babam bana, sen buralar¬da otur diyerek, Meclis'in bahçesini gösteriyordu. İşte o sırada Gazi başındaki siyah kalpağı ile gözüktü. Yanında Erzurum mebusu Gözübüyükzâde Ziya Hoca ve daha tanımadığım iki üç kişi var idi. Evvela Ali Şükrü Bey'in elini sıkarak hoş geldiniz diyen Atatürk oldu; bilahare şaire iltifat etti:
" - Sizi bekliyordum efendim, tam zamanında geldiniz, şimdi görüşmek kabil olmayacak, ben size gelirim" dedi.
"Onlar uzaklaşır iken biz de Ankara 'da, acıkan karnımızı doyuracak bir lokanta aradık."
Meclis'in 24 Nisan Cumartesi günü yapılan ikinci toplantısının, öğleden sonra üçte başlayan üçüncü celsesinde, Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey'in, müzakereler sırasında söylediği birkaç cümlenin zapta geç¬miş olduğu görülüyor.
Bu bilgilerin ışığında, "Akif Bey ve arkadaşının 24 Nisan günü öğle vakti Ankara 'ya geldiklerini ve Ali Şükrü Bey'in Meclis'in öğleden sonraki toplantısına, katıldığını" söyleyebiliriz. O sırada henüz mebus ol¬mayan Akif Bey ile oğlu da büyük ihtimalle dinleyiciler arasında bulunuyorlardı...
Akif, Ankara'ya gelir gelmez Hacı Bayram Ca¬mii'nden başlayarak halka hitap etmiş, ikna olunması gereken kimseleri e konuşmalar yapmış, Milli Mücadele'ye yardım edebilecek şehirleri dolaşarak, "Kuva-yı Milliye"nin bir "İttihatçı" hareket olmadığını, bu vatanı da kaybedersek gidecek yerimizin kalmadığını, bu savaşın dine ve Halife'ye hıyanet için yapılmadığını, bunun bir "cihad" ve katılmanın "farz" olduğunu halka anlatmış, şüpheleri giderip, isyanları yatıştırıp, gönülleri tutuşturmuş ve büyük bir "ihtiyaç"a cevap vermiştir.

Burdur ve Biga’dan Mebus Seçilmesi

Mehmet Akif'in Burdur'dan mebus seçilmesine, o sırada yeni seçilmiş olan bir mebusun istifa etmesi ve Mustafa Kemal Paşa'nın onun yerine Akif Bey'in yazılmasını istemesi, sebep olmuştur. Ankara'ya 24 Nisan'da gelmiş olan Akif Bey'in seçilmesi, Paşa'nın 29 Nisan 1920 tarihli bir telgrafı ile Burdur'un bağlı bulunduğu Konya vilayetinin vali vekili ve kolordu kumandanı olan Albay Fahreddin (Al¬tay) Bey'e bildirilmiştir. Burada yapılan seçim sonucunda en fazla oyu Akif Bey almıştır. Mehmet Akif Bey'in, Burdur'dan seçildiğinden haberi olmayan Bigalıların da, onu mebus intihab etmelerine neyin vesile olduğunu bilemiyoruz. Ancak birkaç ay önce Balıkesir'e giderek Milli Mücade!e'yi teşvik babında Zağnos Paşa Cami'inde konuşma yapmış olan Akif Bey'in, aydınlarca esasen bilinen şahsiyetine ilaveten halk tarafından da iyi tanındığı ve böyle bir meselede isminin ilk akla gelenler arasında bulunacağı tabiidir. Burdur'da olduğu gibi burada da en fazla oyu almış olması da bunu göstermektedir.

Milli Mücadele Konuşmaları

Mehmet Akif'in, İstiklal Savaşı yıllarındaki hizmetleri arasında, Kastamonu'da yaptığı faaliyetlerin ayrı bir yeri vardır. İstanbul'dan ve Batı Anadolu'dan Ankara'ya geçişlerin ve yapılan silah vesair hayatî yardımların yolu üzerindeki en önemli bir liman ve merkez olan Gelibolu ve Kastamonu ile civarında, Ekim-Aralık 1920 aylarında dola arak ve Nasrullah Camii'nde toplanan halka defalarca hitap ederek, harbin gerçek sebeplerini ve dünyanın o sırada bulunduğu siyası durumu açıklamış; bütün Müslümanları ve Osmanlı Devleti'ni tehdit eden tehlikelerin asıl kaynaklarını anlatmış; halkı ciddi olarak bilgilendirmiş, böylece onların şuurIanmasını ve mücadeleye katılmalarını sağlamıştır. Bu sırada Sebllürreşad'ın üç sayısı da Kastamonu'da yayınlanmış ve kendisinin çok önemli olan konuşmalarının bulunduğu bu dergi sayıları, binlerce nüsha bastırılarak Anadolu'ya ve cephelere dağıtılmış; camilerde, derneklerde ve askeri birliklerde okutulmuştur. Mehmet Akif'in bu konuşmaları, halen, İstiklal Savaşı'mızın ne için, nasıl ve hangi gayelerle yapıldığını, ilk defa ve içinde yaşayarak anlatan en önemli ve çok kıymetli, tarihi belgelerdir.

 

Manevi Önder

Halk tarafından çok iyi tanınan ve sevilen Mehmet Akif'in Ankara'ya giderek "Kuva-yı Milliye"ye katılmış olması, bütün millet üzerinde çok müspet bir tesir uyandırmıştır. Mehmet Akif’in, sağlam imanı, itidali ve akl-ı selimi ile o ağır şartlarda mümkün olan en meşru, makul ve doğru olan kararı vereceğine güvenildiği için, onun bu harekete katılarak onaylamış olması, Milli Mücadele'nin, Birinci Dünya Harbi'ne katılışımız gibi, "İttihatçıların, sonu kötü bitecek bir macerası" olacağından korkan veya "devlete karşı bir isyan" olduğunu düşünerek samimiyetinden şüphe eden birçok kimseyi tatmin etmiş ve onların da maddi manevi güçleriyle mücadeleye katılmalarını sağlamıştır.
Onun, sessiz, mütevazı, hiç kimsenin başına kalkmadan, övünmeden, makam ve maaş beklemeden ve insanların kendisinden böyle bir şey beklemediği bir sırada, her şeyini tehlikeye atarak yaptığı bu büyük fedakârlık, kahramanlık ve kısacası büyük vatanseverliğin değerini bilen tarih ve fikir adamları, hiç tereddüt etmeden Mehmet Akif'e, "İstiklal Savaşımızın Manevi Önderi"" sıfatını vermişlerdir. Mehmet Akif, bu şekilde, bütün mevcudiyeti ile katıldığı İstiklal Savaşı'nı, önce, bütün Müslümanların başı olan Türkiye'yi, sonra da İslam âlemini hatta bütün Doğu halklarını maddi manevi esaretten kurtaracak bir mücadelenin başlangıcı olarak görüyordu.

Akif'in Samimiyeti

Mehmet Akif’in Müslüman Anadolu halkı üzerinde büyük tesiri vardı. Onun gerçek bir dindar, katıksız bir vatansever ve halis bir mücahit olduğunu bilen Müslüman aydınlar ve halk, ona tam bir itimat besl-emekteydiler. Gerçekten de Akif bu itimada layıktı ve geçmişi olduğu gibi, yaşadığı hal de bunun şahidi idi. Kastamonu hitabesi sırasında Mehmet Akif Bey, kırk yedi yaşında bulunuyordu. O sabah, yanında taşıdığı kitabın ne olduğunu soran Kastamonulu Hafız Ömer Efendi'ye şu cevabı vermişti:

“Tefsir-i Celâleyn 'dir. Bunu daima yanımda ta¬r Kelam-ı Kadîm gibi okurum. Şimdiye kadar on sekiz defa hatmettim. Şimdi on dokuzuncu hatme de¬m ediyorum."

İstiklal Marşı

Yazdığı şiir, 12 Mart 1921'de, Meclis kararı ile “İstiklal Marşı" olarak kabul olunmuştu. İstiklal Marşımızın yazılma hadisesi de hem milletimize hem de merhuma tam olarak yakışan bir özellik ve güzellik göstermektedir:

Genel Kurmay'ın Milli Eğitim Bakanlığı’na müracaat ederek, "Bu savaşımızın manasını anlatacak, halka ve askere heyecan verecek ve diğer milletlerde bulunan milli marşlara denk olacak bir marş" istemesi üzerine, Milli Eğitim Bakanlığı bütün kuruluşlarına genelge ile bildirdiği gibi gazetelere de ilan vererek “Birinci seçilenin sözlerine 500 ve bestesine 500 lira olmak üzere mükâfat” koyarak, bir müsabaka açtı.
Müsabakaya 724 şiir geldi. Akif Bey, işin içinde para olduğu için, herkes kendisinden istemesine rağmen, bir şey yazmadı. Hâlbuki o sırada bir paltosu yoktu ve çok soğuklarda arkadaşının (Baytar Prof. Şefik Kolaylı) paltosunu ödünç alıyordu... Sonunda Akif Bey'i, kendisine "para vermeyeceklerini" söyleyerek razı ettiler ve işte bu ihlas ve samimiyet ile, muhteşem "İstiklal Marşı"mız kaleme alındı... Akif Bey, mükâfat olarak ayrılan parayı, Darülmesai (İşevi) adlı, Hilal-i Ahmer'e (Kızılay) bağlı bir derneğe verdirmiştir.

İstiklal Marşı'nın Manası

Bu marş - insanı heyecanlara gark eden müthiş bir duygu çağlayanı olduğu gibi aynı zamanda, aziz milletimizin, Müslüman olup öz ve has benliğini bulduktan sonra kazandığı bütün değerleri, yücelikleri ve güzellikleri de tespit edip dile getiren; hepimizin yaşama gayesini tespit ve ilan eden, muazzam bir bildiri ve bir milli yemindir… Bunun böyle olduğu, on kıt'alık İstiklal Marşı şi¬irinin, Büyük Millet Meclisi'nde ilk defa okunduğu 1 Mart ve resmen kabul olunup iki defa üst üste okutulduğu 12 Mart 1921 tarihli celselerinde, ayakta ve her kıt' ası uzun uzun alkışlanarak dinlenilmiş olmasından da bellidir. Hepsi, o günlerin, dini ve milli kültürü iyi bilen seçkin kimselerinden olan ve o sırada savaşın heyecanı içinde bulunan Birinci Meclis topluluğunun bu takdir ve alkışı çok önemlidir.

 

Mustafa Kemal Paşa'nın Sevdiği Mısralar

Meclis'in 1 Mart celsesine Mustafa Kemal Paşa, 12 Mart celsesine şair ve yazar Hamdullah Suphi Tanrı över başkanlık etmişlerdir. 12 Mart toplantısında ön sırada oturan Mustafa Kemal Paşa'nın büyük bir heye-can içinde ve ayakta alkışlayarak şiiri dinlediği tarihlerde kayıtlıdır. Sonraki günlerde beste çalışmaları yapıldığı sırada, Mustafa Kemal Paşa, "Marş'ın en beğendiği yerinin: 'Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal' mısraları olduğunu" söylemiştir. İstiklal Savaşı kazanıldıktan sonra İstanbul'a dö¬nen Mehmet Akif, 1923 ve 1924 yıllarının kış aylarını yakın dostu Abbas Halim Paşa'nın davetlisi olarak Kahire'de geçirdikten sonra, Türkiye'deki siyası gelişmeler yüzünden, 1925 yılı sonundan itibaren temelli olarak Mısır'a gitmeye mecbur olmuş ve ağır şekilde hastalanarak sevgili yurduna döneceği 17 Haziran 1936 tarihine kadar, on buçuk sene orada kalmıştı.

Akif'in Kur' an Meali

Mehmet Akif Bey'in gurbet hayatı boyunca üzerinde çalışıp bitirdiği "Kur'an-ı Kerim Meali"nin hikâyesi de, şairimizin dertlerle dolu hayatının, acıklı sonIa biten bir başka safhası olmuştur: İkinci devre Millet Meclisi'ndeki dindar mebusların, Diyanet İşleri Başkanlığı adına yapılması için karar çıkarttıkları, Kur'an'ın Türkçe meal ve tefsirinin hazırlanması işinde, mealin yapılması vazifesi, herkesin müşterek arzusu ile Akif Bey'e verilmişti. Tefsiri ise Elmalılı Hamdi Efendi yapacaktı. Akif Bey, çok mes'uliyetli bulduğu ve çekindiği bu işi, âlim arkadaşlarının ısrarları ile kabul edip tamamladı. Ancak 1930'lu yıllarda başlatılan "Dinde Reform" cereyanı, dinin esasını bozucu yayınlar, Ezan'ın aslının kanun zoruyla yasaklanması, okuyanların hapsedilmesi ve Kur'an'ın namazlarda da zorla tercümesinin okutulacağı haberleri, Akif Bey'i çok üzdü; bu kötülüğe alet edileceğinden korktu ve meali Türkiye'ye göndermedi.

Meal ne oldu?

Türkçe konuşan Müslümanlar için hem din, hem de lisan bakımından çok kıymetli olan ve zamanın en iyi Türkçe ve Arapça bilen, samimi bir Müslüman edibi tarafından yapılmış olan bu eser, ne yazık ki kendisine emanet edilen zatın yakınları tarafından 1961 yılında Akif Bey'in vasiyeti yerine getiriliyor zannı ile yakılıp yok edilmiştir. Cenab-ı Hak, sanki ona, "Cânı, cananı, bütün varımı alsın da Hudâ/ Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda." dedirtecek kadar çok sevdiği vatanından ayrı kalmasının ızdırabını hafifletmek için, bu vazifeyi takdir etmiş, onu yüce kitabı ile meşgul ve teselli kılmış ve sonunda her ikisini de dünyadan çekip almıştır.

Çok Sıkıntı Çekti

Mehmet Akif’in hayatı, dini, millî ve vatanî dertlere üzülmesinin yanında, maddi olarak da sıkıntı içinde geçmişti. Daha on beş yaşında iken, çok sevdiği babasının vefatı, arkasından iki kere evlerinin yanması ve az bir gelirle yoksul kalmaları, gençliğinin mahrumiyet içinde geçmesine sebep olmuştur. Sonraki yıllarda ise, hür düşünceli ve doğrucu bir fikir adamı olması ve hiçbir hizip veya partiye yaklaşmaması, onu daima büyük zorluklar içinde bırakmıştır. Dergisi, iktidardaki partiler tarafından defalarca, uzun sürelerle kapatılmıştır. Üniversitedeki hocalığından ayrılması da, dergisinde tenkit ettiği politikacıların baskısı ile olmuştur. Mehmet Akif, Kahire'deki on buçuk yıllık ikameti sırasında da, e inin hiç geçmeyen nefes darlığına ve asabı bir hastalığa tutulmuş olması, çocuklarının başıboş kalması ve maddi imkânsızlıklar yüzünden çok sıkıntı çekmiştir. Gerek milletvekilliği, gerek memuriyetleri ve gerekse Milli Marş şairi veya "Safahat" gibi bir milli destan ve kültürümüz için bir eser-i muazzamın sahibi oluşu sebebiyle defalarca hak ettiği emekli maaşının ¬ne yazık ki kendisinden esirgenmesi de buna sebep olmuştur. (Maaşı ölümünden üç ay önce dostlarının gayretiyle bağlanabilmiş, ancak yine de birikenlerden ve ikramiyesinden, kendisi de, yoksul ve kederli ailesi de mahrum ve mahzun bırakılmıştır.

 

Antakya'da

Kahire'de rahatsızlanan Akif, hava değişimi için 1935 yılı Temmuz ayında Cebel-i Lübnan'a gitti. Âli¬ye'nin yanında Sûku'I-Garb köyünde otele yerleştirildi. Ağustos başında ise, vefakâr eski dostlarının kendisini davet etmesi üzerine, Antakya'ya geldi. Antakya o sırada henüz Fransız idaresinde bulunuyordu. Asi Nehri kıyısında gençlerle dolaşırken "Antakya’yı nasıl buldunuz?" diye sorulunca, " ... Havada bir ağırlık var" diyerek şu kıtayı söylemişti:

Viranelerin yasçısı baykuşlara döndüm,
Gördüm de hazanında bu cennet gibi yurdu.
Gül devrini bilseydim onun, bülbül olurdum;
Ya Rab, beni evvel getireydin ne olurdu? ...

Hastalığı; Ölümü ve Mezarı

Akif Bey, son üç yılında Kahire Üniversitesi'nde Türkçe öğretmenliği yapmıştır. Ancak Mısır'da uzun müddet kalan yabancılara bilhassa musa1lat olan "siroz hastalığına tutulmuş ve durumu ağırlaşınca, 17 Haziran 1936'da İstanbul'a dönmüştür. İstanbul'da yine Abbas ve Said Halim Paşa ailelerinin yardımıyla tedavi olunmuşsa da şifa bulamaya 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etmiştir. Hastalığında da resmi bir alaka görmeyen İstiklal Şairi'nin cenazesi, birkaç kişi ve çıplak bir tabutla Beyazid Camii'ne getirilmiş; ancak vefatını duyan ve ağlayarak koşup gelen "üniversiteli gençler tarafından bayrağa ve Kâbe örtüsüne sarılarak, etrafında nöbete durulmuştur. Namazdan sonra mezarlığa kadar tabutu omuzlarda götürülen bu büyük insan ve büyük Müslüman’ın naaşı, kefenin üzerine bayrak sarılarak ve "İstiklal Marşı okunarak kabrine konulmuştur. Kabri bugün Edirnekapısı'ndaki "Şehidlik"te “Mehmet Akif Ersoy Meydanı"ndadır.

 

Sevilen Millet Büyügü

Merhumun doğduğu evin yerinde (Sarıgüzel!, Bâlî Paşa caddesi, no.63-3) bulunan Barcın Apartmanı'nın ve vefat ettiği yer olan Mısır Apartmanı'nın cephelerine, 1999 yılında, MÜ İlahiyat Fakültesi Vakfı "Mehmed Akif Araştırmaları Merkezi"nin teşebbüsü ve mahalli belediyelerin işbirliği ile, bu bilgileri taşıyan birer levha çakılmıştır. Safahat, bugün Türkiye'de en çok ve hiç kesilmeden basılan, yayılan ve okunan bir eser olduğu gibi, Akif merhum da her sene artan bir sevgi ve saygı ile milletçe benimsenmekte ve anılmaktadır. Hakkında birçok yazılar, kitaplar yazılmakta, araştırmalar yapılmakta, onun ve işaret ettiği İlahî "sıratımüstakim"in hayatımızdaki vazgeçilmez değeri, her gün daha kesin bir şekilde anlaşılmaktadır. Ne mutlu o millete ki içinden çıkan ve onun için kendisini feda eden, iman kahramanı büyük evlatlarının kıymetini bilir ve onlardan istifade eder.

Soysuz değiliz biz belki soysuzların,hainlerin  vurgununu fazlasıyla yemişiz

 

Johann Wolfgang von Goethe Sözleri:  
Güzelliği görebilen ruhlar, bazen yalnız yürümek zorundadır. 
Cesaretle ilgili istediğinizi söyleyin, benim için en cesur insan aptalların laflarına sabırla katlanabilendir.
 Faaliyetlerimi artırmak ya da dinçleştirmeksizin beni yalnızca bilgilendiren her şeyden nefret ediyorum. 
Eylem halindeki cehaletten daha korkutucu bir şey yoktur Kelimeler güzeldir, fakat en güzeli kelimelerin açıklamaya yetmediğidir.
 Bugün başlanmayan hiçbir şey yarın bitmez. 
Kendine ait küçük bir ev ve karakterli bir eş; dünyanın tüm altın ve incilerine bedeldir.
 Çevrenize nazik davranmaya zaman ayırın. Mutluluğa giden yol budur. 
Birinin yüreği üzerinde sahip oldukları güçle o yürekte filizlenen en küçük sevinçleri bile baskı altına alanlara lanet olsun.
 Hanımlar benden başka kimsenin bu kadar zarif iltifat etmeyi (yalan söylemeyi de buna ekleyiniz, çünkü yalansız olmaz, anlıyor musunuz?) bilmediğini söylüyorlar Olur mu midesi boş olanın neşesi?
 Bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir? 
Senin yüzüne baktığım zaman, bütün iradem yok oluyor. Nedendir bilmem hiçbir şeyine 'hayır' diyemiyorum. 
Şimdiye kadar senin için öyle çok şeyler yaptım ki hemen, hemen kaybedecek bir şeyim kalmadı. 
Bir kütüphane karşısında insan kendini büyük bir sermayenin yanındaymış gibi hissediyor, sessiz sedasız hesapsız faiz getiren bir hazine.
 Kimse, denemeden kuvvetinin nereye kadar yeteceğini bilmez.
 Yazacak yerde, seni karşıma alıp anlatabilseydim keşke. 
Belki de sabaha kadar elimden kurtulamazdın; bunu da biliyorum Gün boyunca ay ışığını bekliyorum, Sonra da akşam, odamdan çıkamıyorum. Ne uğruna uyandığımı, Ne uğruna uykuya yattığımı bilmiyorum En sevdiğim yazar, yazdıklarında bana kendi dünyamı, çevremde olup biteni veren yazardır. İnsan yaşamı boyunca bir kişiyi sever. 
Önceki ve sonrakiler; birer arayış, kaçış yada aldanıştır İnsan yaşamı boyunca bir kişiyi sever.Önceki ve sonrakiler; birer arayış, kaçış ya da aldanıştır Her ne yapabiliyor ya da yapabileceğini hayal ediyorsan, yapmaya başla. Cürette deha, güç ve sihir vardır.
 Ah, birazcık kaygısızlık beni dünyanın en mutlu insanı yapabilirdi Biz birbirimizin hiçbir şeyi olmayacaktık, ama her şeyi olduk İnsanların ne kadar kötü olduklarını görmek beni hiç şaşırtmıyor fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce çok şaşırıyorum.
 Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirlerini yiyor Arkadaş el uzatıp seni yerden kaldırandır, dost ise onuda aşağı çekeceğini bildiği halde sen daha düşerken el uzatandır! İnsan kalbinde ne taşıyorsa, dünyaya bakınca da onu görür İnsan kalbinde ne taşıyorsa dünyayı öyle görür. İnsanlara neyi eksik diye değil, hala neyi kaybolmamış diye bak Yaşamaya. Zaman ayır, çünkü ömür bunun için yaratılmıştır. 
Sevilenin kusurlarını hoş görmeyen sevmiyor demektir. İnandığı şeyi yapan insanın enerjisi asla tükenmez.
 Hayat dardır, doğru ama umut da geniş İtaat etmeyi öğren ki, hür olmayı öğrenesin!
 Dünyanın en tehlikeli hali, cehaletin örgütlü eyleme geçme halidir. Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirlerini yiyor. Gece, hayatın öteki yarısıdır ve daha iyi olan yarısı.
Asıl mucize kendine inanmaktır; sonrası hep olağan şeyler Kalp ne ile doluysa, dudaklardan o dökülür gider .
Yıldızlar kadar arkadaşın olacağına, alaca karanlıkta parlayan ay gibi tek dostun olsun yeter. 
Az şey bilirsek bir şeyin doğruluğuna emin olabiliriz, bilgi artınca kuşku da artar .
Özgür olmadıkları halde, kendilerini özgür sananlar kadar hiç kimse tutsak olamaz. 
Dehanın ilk ve en büyük şartı gerçeği sevmektir Bilgiye susamışlık büyük bir insanın özelliğidir .
Arzularıyla yapabilecekleri arasındaki farkı bilen adam mutludur. Bir insana olduğu gibi davran, öyle kalacaktır. 
Bir insana olabileceği ve olması gerektiği gibi davran, öyle olacaktır. Aklın ışığı ruhu ısıtmıyor. 
En üzüldüğüm şey gençlerin en güzel vakitlerini aptalca dertlerle geçirmekten yaşamamaya fırsat bulamamalarıdır .
Nasıl davranırsan tıpkı ayna gibi sana öyle geri yansır. 
Bilim ve sanat bütün bir dünyaya aittir. Ve onların önünde milliyet bariyerleri yok olur. 
İnsan hayatta geçici bir yolcudur.
 Kendi varlığına en çok inandığı, dostlarının hatıralarında ve gönüllerinde en çok izler bıraktığını sandığı yerde bile kalplerden silinir ve izleri kaybolur. Hemde ne çabuk! 
Nasıl söz sözü açarsa, başarı da başarıyı doğurur Yalnızlık, en büyük servettir Dikkat, hiçi her şeye dönüştürür Azimli insanlar dağa benzerler. Onlara yaklaştıkça büyüdüklerini görürüz. Buna karşılık azimsiz insanlar seraba benzerler. Yaklaştıkça kaybolurlar. 
Yapabildiğiniz ya da düşünebildiğiniz her neyse, başlayın. 
Cesaretin dehası, kudreti ve büyüsü vardır İçimden, göğsümü parçalamak ve beynimi dağıtmak geliyor; insanların, birbirleri için ne kadar az bir anlamları var. 
Ah! Sevgi, sevinç, yakınlık ve coşku kendi içimden gelmiyorsa, bir başkası da bunları veremeyecektir bana; soğuk ve güçsüz bir halde karşımda duran birini, ben de mutlulukla dolup taşan yüreğimle mutlu edemem .
Aydınlıklarda bir şeyler bulmak, bir şey anlatmaz. Çünkü sırlar karanlığın bağrındadır.
Pusulanın sana doğru yol göstermesini mi istiyorsun? Öyleyse onu yanındaki mıknatıslardan koru .
Hür olmadığı halde kendisini hür sananlar kadar köle yoktur.
Kararlılık ve süreklilik, insanın en saygı değer tarafıdır. 
Bazen gezegenimiz acaba evrenin tımarhanesi mi diye düşünmeden edemiyorum.   En güzel etki, iki benzer ruhun birbirine yaptığı etkidir .
Akıllı adam, akılsız adamın son yaptığını ilk önce yapar. 
Eğlence aptalların mutluluğu, mutluluk akıllıların eğlencesidir.
Söylediklerinde inat eden insan, bizi sadece o görüşten vazgeçemeyeceğine ikna edebilir. 
Nankörlük daima bir nevi zaaftır. Asla maharetli insanların nankör olduğunu görmedim. 
Kadınların en iyisi, çocuklarına babalarını kaybettiklerinde babalık yapabilecek olandır İnsanlar gerekli olana yeterli olmadıklarından, gereksiz olana çabalarlar
Maymunlar sıkılmayı başarabilselerdi, insan olabilirlerdi.
Kendini pek bir şey sanmayan, sandığından daha fazlasıdır İnsanları bize geldiklerinde tanımayız, ne durumda olduklarını anlayabilmemiz için bizim onlara gitmemiz gerekir. 
Dünyada, insanları tanımak değil, karşımızdakinden o an için daha akıllıca görünmemiz önemlidir. Bütün panayırlar ve pazar çığırtkanları bunun kanıtıdır. Ahmaklar da akıllı insanlar da eşdeğer zararsızdır. Sadece yarı ahmaklar ile yarı akıllılar en tehlikelilerdir. 
Alan elin ne kadar güzel bir resim oluşturduğunu görecek göz olsaydı, çok sadaka verilirdi Bana kimlerle arkadaşlık ettiğini söyle, ben de sana kim olduğunu söyleyeyim. Neyle uğraştığını bilirsem, senden ne olabileceğini de bilirim. 
Yetmiş yaşına gelmek için verilen çabaya değmezdi, eğer dünyanın tüm bilgeliği Tanrı nazarında ahmaklık olsaydı. 
Hayatın sonunu başıyla bağdaştırabilen insan en mutlu insandır .
Nahoş yaşam şartları kimseye nasip olmasın. Ancak tesadüfen içine düşen için, karakteri ve insanı insan yapan en önemli özellikleri belirleyen mihenk taşıdır. Dünyayı istediğimiz kadar tanıyalım, her zaman bir karanlık bir de aydınlık tarafı olacaktır.
 Seçkin veya basit olmak fark etmez: her halükarda, insana dair olanla baş etmek durumundasınız .
Halk, kadınlar gibi muamele görmek ister, onlara duymak istediklerinden başka bir şey söylenemez. 
Batıl inanç hayatın şiiridir. Bu nedenle batıl inançlı olmak şaire zarar vermez belki öylesinin gerçek imandanda nasibi olmaz.
Dünya zaten yeterince bilmeceyle dolu değil mi, en basit olan şeyleri de bilmece haline getirmeye ne gerek var? 
İki şeyden yeterince korunamazsınız: alanınızla sınırlı kalırsanız dar kafalılıktan,  bencillikten.
Fazla beklentisi olan, kargaşadan keyif alan, sapmalardan sakınmaz .
Yöntemsiz içerik hayranlığa sürükler; içeriksiz yöntem ise boş uğraşıya; şekilsiz konu zorlu bilgiye, konusuz şekil kof bir zanna sürükler.
Ayrıntılı bakıldığında felsefenin tümü insan aklının karmaşık dildeki karşılığıdır Bilim tarihi halkların seslerinin yavaş yavaş açığa çıktığı büyük bir konserdir. Moda olarak adlandırılan anlık gelenektir. Bütün gelenekler de kendilerine uyulmasını beraberinde getirir. 
Yıllanmış olana ne düşüncede, ne de giyim şeklinde modaya uymak yakışmaz. Ancak insan kendisinin nerede durduğunun ve diğerlerinin nereye gitmek istediğinin farkında olmalıdır .
Güven tuhaf bir şeydir. Birini dinlerseniz; yanılıyor veya kendini kandırıyor olabilir; bir çok kişiyi dinlerseniz; aynısı onlar için de geçerlidir ve genelde gerçek böylece hiç ortaya çıkmaz .
Asla yanılmayan insanlar var. Çünkü onlar önlerine akıllı hiç bir şey koymaz Gerçek, bir meşaledir.Katılmıyorum herhalde cahiller her şeyi bilir demek istemiş. ama devasa bir meşaledir; bu nedenle her birimiz gözlerimizi kırpıştırarak hatta kendimizi yakmaktan korkarak yanından geçmeye çalışıyoruz. 
Bilge bir adam, yeni mistiğin kalbin diyalektiği olduğunu ve bu yüzden bu kadar şaşırtıcı ve cazip olduğunu söylemiştir, çünkü insanın sıradan akıl, izan ve dini yollardan ulaşamayacağı şeyleri dile getirir. Kendinde sersemliğe düşmeden onu araştırabilecek cesareti ve gücü gören, Trofonis'in mağarasına dalabilir elbet, ancak sorumluluk kendisine aittir Bu dini çekişmelerin dermansız hastalığı, bazılarının insanlığın en yüce fikriyatını masallara ve boş sözlere dayandırma isteğinden, diğerlerinin de, kimsenin kabul edemeyeceği kaynaklara dayandırmaya çalışıyor olmasından kaynaklanıyor.
 İman, sevgi, umut bir zamanlar sakin, hoşsohbet bir anlarında kendi doğalarının özünde elle tutulur bir güdü hissetmişler, birlikte çabalamışlar ve sevimli bir eser, daha üst manada bir Pandora yaratmışlar: sabır. 
Dindarlık bir amaç değildir. En berrak huzur hali ile en üstün kültüre erişmek için bir araçtır. Bu nedenle fark edilir ki, dindarlığı amaç ve hedef olarak görenler, çoğunlukla riyakardır. 
Sadece iki tane gerçek din vardır. Biri içimizde ve etrafımızda mevcut olan, görünmez ve tamamen şekilsiz kutsal tanrıyı tanır ve ona tapar, diğeri ise onun en güzel şekline tapar. Bunun arasında kalan her şey putperestliktir.
Tanrı, yukarıda durduğumuzda her şeydir, alçakta durduğumuzdaysa zavallılığımızın tamamlayıcısıdır.
 Mutlu olmanın formülü: 1. Keyifle çalışabilmek için sağlık. 2. Zorluklara karşı savaşabilmek için güç. 3. Hataları kabul etmek ve affetmek için kapasite. 4. Hedefe ulaşmak sabır. 5. Komşuyu da iyi görebilmek için yardımseverlik. 6. Başkalarına faydalı olabilmek için sevgi. 7. Kutsal olanla yaşamak için inanç. 8. Gelecekle ilgili korkuları aşabilmek için umut.
En güçlü silah, zamanı gelmiş fikirdir İnsan, kendi karakterini kendi etinden ve kemiğinden kendi elleriyle inşa eder. 
Tutkular itiraf edildiklerinde hem şiddetleri artar, hem de yatışırlar. Sevdiklerimize söylediklerimiz ve söylemediklerimiz arasında bulunacak bir orta yol, belki de başka hiçbir alanda bu kadar arzu edilir bir şey değildir. 
Bilimi ve sanatı olanların dini de vardır; ama bu ikisine de sahip olmayanların bırakın bari bir dinleri olsun .
Kusurlu bir dille yargılama, hileli tartılarla bir malı tartmaya benzer.
Zeki ve olgun bir insana, neyle uğraşması gerektiğini, hiç kimse söyleyemez Büyük tehlike, yarı aptallarla yarı akıllıların arasında yatar. İnsanın yalnızca gerçeğin ne olduğunu bilmesi yeterli değildir; doğruyu istemesi ve yapması da gereklidir. İnsanın ulaşabileceği en yüksek mertebe hayranlıktır.          Bence güvenilir insan olmasıdır.Hayranlık ise yalnız ALLAH(cc)a ve Harika sanatlarına olmalı,kula hayranlığın riski kula kulluktur belki aptallıktır,fitne olmaktır.
İnsanları memnun etmek zordur; onları şaşırtmaya bakın.Şasırtmak dürüstlük değil 
Bir dilin kuvveti, yabancı olanı itmesi değil onu yutmasıdır. 
Kendi yolunu izlemek her zaman en karlı iştir; çünkü bu yolun bizi yanılgılardan yeni benliğimize geri getirmek gibi bir uğuru vardır. 
Kimi iyi bir dost olduğumu söyler, kimi ise soğuk ve mesafelidir der. Aslında beni anlatırken herkes, hak ettiği resmi çizer. 
Uzun süre konuşup da dinleyicilerine yaltaklanmayan kişi, hoşnutsuzluk uyandırır Akıl, birbirinden farklı olan şeylerin benzeyen yanlarını ve birbirine benzeyen şeylerin farklı yanlarını bilmekten oluşur.
İnsanlara olmaları gerektiği gibi davranın, böylece yeteneklerinin elverdiği kişi haline gelmelerine yardımcı olmuş olursunuz .
Hiçbir şey bugünden daha değerli değildir. Gençliğinde ne düşünürsen yaşlılığında ona ulaşırsın Her an kendimizi değiştirmeli, yenilemeli ve gençleştirmeliyiz, yoksa katılaşırız.
 Geceler hayatın diğer yarısıdır. Daha iyi olan yarısı Tanrım sen insanlara bir ışık verdin, onlar bu ışığa akıl diyor ve o aklı hayvandan daha hayvan olmak için kullanıyorlar. 
Kişi kendini gerçekten adadığı anda kader de harekete geçer. Vicdanınız temizse özgürsünüz demektir. 
Bilmek yeterli değildir, uygulamalıyız. İstemek yeterli değildir, yapmalıyız. Mükemmellik, Tanrı'nın normudur, mükemmeli istemek insanın normu. İnsan hiç bir şeyi sevmeden anlayamaz. Sevmek anlamak demektir. Ve insanları insanlara rağmen sevmelisiniz. 
Mantıklı insan sık sık gülünecek bir şey olmadığı halde güler. Onu kışkırtan her ne olursa olsun, verdiği tepki kendi iç huzurunu ifade eder. 
İki ömrüm olsun isterdim; biri yaşamak, diğeri okumak için. 
Alçakgönüllük ve kibir, zekayla ilgili ahlak konularıdır ve vücutla ilgileri yoktur. Sınırlı ve zekaca geri kimselerde kibir vardır; zekası parlak ve yetenekli kimselerde ise asla .
Bazen bir an için kalkıp gitme, bağları koparma cesaretini buluyorum kendimde. Keşke nereye gideceğimi bilsem! Herhalde giderdim. 
Cesur olun, kudretli güçler yardımınıza gelecektir Ve hangileri seni daha çok mutlu ediyor zaten bunu gönderdiğin Peygamber asm bizlere önceden açıkladı. Koca bebekler ona inanır, ama dediklerini yapmazlar. Eskiden beri böyle bu Yeryüzünde en acı şey, bir sevginin öldüğüne tanık olmak. Yüz bulamamış bir sevgili, hiçbir zaman terk edilmiş bir sevgili kadar mutsuz olamaz Hiç kimse denemeden neye gücünün yettiğini bilemez İsteklerimiz, içimizde yatan yeteneklerin birer elçisidir. 
Kesin bilgi ancak çok az bildiğimiz zaman mümkündür. Bilgi miktarımız arttığında şüphemiz de artar.Bu ise doğru bilginin eksikliği ve nefsimizin zaafıdır. Kendimizden yoksunsak, elbette her şeyden yoksun kalıyoruz .
Başkasının senin içini ısıtacağını bilmek; benim içimi hep 'üşütecek'. Ne kadar acayip bir durum; insan neyi bilmezse ona ihtiyacı olur ve neyi bilirse onu kullanamaz Dünya, hassas kalpler için bir cehennemdir. 
Hayatımda öğrendim ki deliler akıllı insanlardan ancak daha deli olmak için ne gerekiyorsa o kadarının öğrenip kabul ediyorlar. İster kral, ister çoban olsun, en mutlu insan evinde huzurlu olandır. 
Düşünmek kolaydır. Davranmak zordur. Düşündüğün gibi davranmak ise en zorudur. 
Kendi benliğine söz geçiremeyen beceriksizlerin kibirli zihinleri zülme fitnelere  eğilimlidir başkalarının iradesini etkileme hevesine kapılan sadist ruhlardır.
 En mutlu insan, başkalarının mutluluğundan kendine pay çıkarandır.
 Erkekler yaşlanır, kadınlar İse değişir İnsan bir şeyi sevmedikçe, onu anlamayı öğrenemez. 
Hoşgörü, her türlü güçte ve yetenekte kendini gösteren barışın tek sağlayıcısıdır.
En güzel etki, iki benzer ruhun birbirine yaptığı etkidir.
Bize teşekkür borcu olan biriyle karşılaştığımızda hemen bunu düşünürüz. Teşekkür borçlu olduğumuz ve bunu hiç aklımıza getirmediğimiz kişilerle ise ne kadar sık karşılaşırız. 
Konuşmak ihtiyaç olabilir ama susmak bir sanattır Yaşamak, kendi kendini adam etmektir. 
Zeka ve bilgiyi kullanarak etinden kemiğinden kendi heykelini yapmaktır Düşünmek kolaydır, yapmak zordur. Dünyada en güç olan şey de düşünüleni yapmaktır. 
Aslında insan yalnız, az bilirse bir şey bilir. Bilgiyle birlikte şüphe de büyür.
Ana baba iyi terbiye almışlarsa, çocuklar da terbiyeli olur. 
Niye ki bu bitmek bilmez yaratılış, yok olacaksa bir gün her yaratılmış! 
Eğer bir insan kendi karakterine aykırı davranırsa ?fazla zamanı kalmadı' diye yorumlarız bunu. 
Yüz çeşit şeyi yarım bilmektense bir şeyi tam bilip uygulamak insanı daha iyi yetiştirir. 
Etkinliğimi artırmadan ya da doğrudan doğruya canlandırıp yaşamıma bir şey katmadan bana yalnızca bilgi veren her şeyden nefret ediyorum. 
Kardeşlerimi tanrı yarattı ama dostlarımı ben buldum.
Yaşamaya zaman ayırın, zira zaman bunun için vardır. düşünmeye zaman ayırın, başarının bedeli budur.
 Büyük tutkular umutsuz birer hastalıktır. Onları tedavi edebilecek olan şey, onları gerçekten tehlikeli hale de sokabilir.O  zaten aşırılıktır hastalığın kendisidir. 
Dünya güzeldir, ama bir şairin gözüyle daha da güzel olur .
Kendine hükmetmeyen uşak kalır. Pozitif fikirli bir benliğin yoksa zaten kölesin.
Erkeklerin aklı, ev kadını arar, ama kalbi ve hayal gücü başka özellikler peşindedir. 
Uşağım bile olsa, yanlışlarımı düzelten efendim olur. 
Biz birbirimizin hiçbir şeyi olmayacaktık, ama her şeyi olduk. 
Gerçek dost; düştüğünde sana yardım eden değil, seni düşürmemek için düşmeyi göze alan kişidir. 
Başkalarının mutluluğundan kendine pay çıkaran insan, en mutlu insandır Yalın güzeli, güzelden anlayan değerlendirir; süslü ise yığına seslenir. 
İsteklerimiz içimizde yatan yeteneklerimizin bir elçisidir. 
Baskı ve şiddet yalnızlıktan doğar, karakter dünyanın fırtınaları ve dalgaları arasında şekil alır.  
Hastalıklı bir topluma uyum sağlamak demek, sağlıklı olmak demek değildir. İnanç yaşamın gücüdür.
 En huzurlu toplumlar, üyeleri arasında karşılıklı güler yüz ve saygının eksik olmadığı toplumlardır.
 Sanat ne kadar uzun tanrım, hayat ne kadar kısa.
 Çiçekler bal doludur; ama tatlıyı bulup seçen yalnızca arıdır. 
Sanatçılar ve zanaatkarlar, bir insanın, tamamen kendine mahsus olan şeyleri bile kendine mal edemediğinin en açık kanıtını sunarlar. 
Sanatçının çıkardığı işler, doğduğu yuvayı terk eden kuşlar gibi elinden kaçıp giderler Her zaman güvensizlik göstermek, her zaman güvenmek kadar büyük bir yanlışlıktır. İnsanlara oldukları gibi muamele edersek, onları daha kötü kılarız. Eğer onları olmaları gerektiği gibi ele alırsak, olabilecekleri kadar iyi yaparız .
Başkalarına kendimizden söz etmek gayet doğaldır; başkalarının kendileri hakkında söylediği şeyleri, onların kast ettiği biçimde anlamaksa bir kültür meselesidir. 
Hatalarımızın yüzümüze vurulmasından , bunlardan ötürü cezalandırılmaktan rahatsız olmayız, sabırla bunların acısını çekeriz; ama kendimizi bu hatalardan arındırmamız gerektiğinde sabrımız ortadan kalkar.
Ahlaka aykırı unsurlar, hislerimizi rahatsız etmeyecek şekilde dile getirildikleri zaman, bunları gülünç buluruz. 
Anlamayacaklara anlatma sakin bilebileceğin en güzel şeyleri.
 En iyi yönetim kendi kendimizi yönetmeyi bize öğretebilecek yönetimdir 
Deli üfürür, bilgi konuşur .
Yaradılıştan sahip olupta, erdeme dönüşmeyecek hiçbir kusurumuz, kusura dönüşmeyecek hiçbir erdemimiz yoktur.
Faydasız bir hayat erken bir ölümdür. Aşkım için herşeyden vazgeçerim, fakat özgürlüğüm sağlığım ve iman selametim için aşkımdan da vazgeçerim. 
Erkekler yaşlanır, kadınlarsa değişir. 
Uzun süre konuşup da dinleyicilerine yaltaklanmayan kişi, hoşnutsuzluk uyandırır .
Günah; yasak olduğu için acı vermez, acı verici olduğu için yasaktır. 
Yeterli zamanımız hep vardır, yeter ki doğru kullanalım.
 Neyi bulmak istediğini bilmeden sürekli aramaya kalkma. Hiçbir şey bulamazsın. Ancak inanarak, bilerek ve kendini vererek aradığını bulabilirsin. 
Unutma! Bal arısı çiçeğe konan tek böcek değildir; fakat ondan bal çekmeyi bilen yalnız odur.
 Yetenek, sükunet içinde ortaya çıkar. Karakter ise dünyanın fırtınaları içinde Tutkularımız gerçek anka kuşlarıdır. 
Eskisinin küllerinden bir yenisi doğar Ölüm hiçbir vakit iyi karşılanan bir konuk değildir.
 Ne kadar yalıtılmış bir yaşam sürerseniz sürün, haberiniz bile olmadan ya borçlu ya da alacaklı olursunuz.
 Açlık, en akıllı balıkları bile oltaya getirir .
Arkadaş el uzatıp seni yerden kaldırandır , dost ise onuda aşağı çekeceğini bildiği halde sen daha düşerken el uzatandır. 
İster kral, ister köylü olsun, dünyada en mutlu insan evinde huzur olandır .
Hiç kimse, affettiği zaman olduğu kadar yükselemez.İnsanlık düşmanlarını ALLAH(cc) düşmanlarını affetmiyorum,benim yaram derin.
 Hangi kusurlarımızı muhafaza edip, kendi içimizde dizginleyebiliriz? Diğerlerine zarar vermektense, onların hoşuna gidenleri. 
Sevincin bir acı yani, acının da bir sevinçli yani olmalıdır. 
Yaşlı bir adam hala genç kadınlarla ilgilendiği için kınanınca şöyle demişti: bir insanın kendini gençleştirmesinin tek yolu budur ve bunu yapmayı herkes ister. Öğrencilerin bilmeleri gerektiğinden daha çok şey bilmeyen bir öğretmenden daha korkunç hiçbir şey olamaz. 
İnsanı mutlu eden şeyler aynı zamanda onun felaketinin de kaynağı olabiliyor.
 Tüm erdemlerin temel özelliği, yükselme yolunda sürekli bir çaba, bizzat kendinle cenkleşme, daha büyük ve derin bir saflığa, bilgeliğe, iyilik ve sevgiye yönelik doymak bilmez bir istek.
Sevgiye ve tutkuya açık bir kalp kadar dünyada değerli bir şey yoktur.
 Gerçeğin gücü ile yaşadığım sürece kainatı bile fethedebilirim herkes kendi işini görse, toplumun bütün işleri düzgün gider. 
Bir adamda azim olmazsa bilgisi ölüdür İnsan kendini yalnızca insanda tanır. Mükemmel insanların aksayan tarafları daha çok göze batar .
Bir tartışma sırasında, kızdığımız anda doğrular için uğraşmayı bırakır, kendimiz için uğraşmaya başlarız. 
Kalp ne ile doluysa, dudaklardan o dökülür gider. 
Herkes pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı, kimileri hep odun kaldı.
Sevilenin kusurlarını hoş görmeyen sevmiyor demektir. 
Üç bin yılın hesabını görmeyen karanlıkta yolunu bulamaz, körü körüne yaşar ancak! İnsan yaşamı boyunca bir kişiyi sever.o kişide ebedi saadetinin selameti uğruna her güzel nimeti veren ALLAH(cc) olmalı onun sevdiğini sevmeli. 
Önceki ve sonrakiler; birer arayış, kaçış yada aldanıştır. 
Mantıklı insan sık sık gülünecek bir şey olmadığı halde güler. Onu kışkırtan her ne olursa olsun, verdiği tepki kendi iç huzurunu ifade eder. 
Bilgi arttıkça huzursuzluk da artar. Ahlakın ana temeli iyi niyettir ki, o da tabiatı gergi yanlızca doğruya yönelik olabilir.       
Sağduyulu bir insan hemen hemen her şeyi gülünç bulur; bilge insansa hemen hemen hiçbir şeyi İnsan ancak anladığı şeyi duyar .
Gönlümüz bize aklımızdan daha yakındır. Çocuklarınızla oynamaya zaman ayırın, zevklerin en büyüğüdür. 
Terbiyeli olmaya zaman ayırın, insan olabilmenin sembolü budur .
Yalnızlık tek kelime,söylenişi ne kadar kolay.Halbuki yaşanması o kadar zordur ki.
Az ümit edip çok elde etmek hayatın hakiki bir sırrıdır. 
Bütün dikkatiniz kendinizdeyse mutluluğu garanti ettiniz demektir. 
İyi bir karın mı olmasını istiyorsun? Öyleyse tam bir koca ol! 
Pusulanın sana doğru yol göstermesini mi istiyorsun , öyleyse onu yanındaki mıknatıslardan koru. 
Çok soruyorsan, kötü bilgi almışsın demektir Kaybedecek bir şeyi olmayan insandan korkulur .
Yaşadığımız her an kendi hakkını ister. Eğer Tanrı başka türlü olmamı isteseydi, beni başka türlü yaratırdı.
Söylenen her söz karşıtını kışkırtır.hele hele doğru söze tahammülü olmayan cahili 
Kalabalık bir toplantıda olup da, bunca insanı bir araya getiren şansın kendi dostlarımızı da bir araya getirmesi gerektiğini düşünmeden edemeyiz. 
Bir olan ALLAH(cc)a iman, daima ruh yükseltici etki gösterir,zira bu inanç insana kendi iç aleminin vahdetini birliğini hatırlatır. 
İnsan her gün ya güzel bir ses işitmeli, ya gönül açıcı bir şey okumalı, yahut güzel bir şey dinlemelidir. İnsanın bilgisi arttıkça,nefsi azar huzursuzluğu da artar. 
3000 yıllık tarihinin hesabını yapamayan insan boş insandır .
Çözümde görev almayanlar problemin bir parçası olurlar.
Duyduğumuz şeyleri başkalarına anlatırken onları tahrif etmemizin nedeni zaten başta tam anlayamamış oluşumuzdur. 
Büyük yükleri kaldırabilmek için onların ortasını bulmak gerekir. 
Herkes pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı, kimileri hep odun kaldı. Sözleriniz yürekten gelmedikçe, hiçbir zaman iki kalbi birleştiremezsiniz. 
Daha ileriye ulaşman için bir kaç adım geri gitmeyi öğrenmelisin. Çünkü en ileri sıçrayışlar, iki adım geriden başlar.
En mükemmel kadın, çocuklarına babalarının yokluğunda baba olabilecek kadındır. 
Dostça gönül almalar, verenin kibriyle bizi küçülten, o göz alıcı armağanlardan bin kat daha değerlidir. 
Paranı yitirdin, hiçbir şey yitirmedin. Çalışır kazanırsın. Onurunu yitirdin, çok şey yitirdin. Ama onu da çalışıp kazanabilirsin. Fakat umudunu yitirirsen, hayattaki herşeyini yitirirsin. 
Hür olmadığı halde kendisini hür sananlar kadar köle yoktur. 
Akılsızlar hırsızların en zararlılarıdır. Zamanınızı ve neşenizi belki imanınızı Dünya ve Ahretinizi çalarlar .
Samimi olmayı vaadedebilirim, tarafsız olmayı asla.Akıllı iman cephesinde durur 
Bir insanın ulaşabileceği en yüksek düzey, kendi inanç ve düşüncelerinin bilincine varmak, kendi kendini tanımaktır. 
İnsanların ne kadar kötü olduğunu görmek beni hiç şaşırtmıyor, fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce hayretler içinde kalıyorum. 
Dünya o kadar büyük ve zengin ki, yaşam da öylesine çeşitli ki insan her zaman bunlardan şiir çıkarma fırsatını bulabilir. Ama her şiirin bir durumdan doğması gerekir, yani şiirin maddesi gerçek olmalıdır. Hiçbir şey üzerine dayanmayan bir şiirin iyi olacağını sanmıyorum .
Her su olan yerde kurbağa yoktur, ama kurbağa sesi olan yerde su vardır. Atalarından sana kalanı hak etmeye bak! Yoksa senin olmazlar .
Tutkularımız; ya birer kusur ya da birer erdemin daha şiddetli halleridir Tutkular itiraf edildiklerinde hem şiddetleri artar, hem de yatışırlar.
 Sevdiklerimize söylediklerimiz ve söylemediklerimiz arasında bulunacak bir orta yol, belki de başka hiçbir alanda bu kadar arzu edilir bir şey değildir. 
Gülün dikeni var diye üzüleceğine, dikenin gülü var diye sevin .
Elinde hava, ışık ve dost sevgisi kaldıysa üzüntü çekme .
Biz kadınları oldukları haliyle seviyoruz. Kadınlar ise olmayı vaat ettiğimiz halimizi seviyor. 
Adettir; babanın topladığını oğlu saçar. 
Yalnızlığa yenilmemek için, sık sık hayaller kurulur; ama aslında neyin hayalini kurarsan kur, yalnızlık her hayalin sonudur.
Gülmeye zaman ayırın, ruhunuzun müziği budur.Sevmeye zaman ayırın, güçlü olmanın kaynağı budur. 
Yardıma çağırdığım şey acılardır. çünkü onlar dosttur ve iyi öğütler verirler. Geleceğe bakmayı severiz çünkü önümüzde şekilsizce uçuşmakta olan olaylara dilediğimiz gibi şekil vermek isteriz. Ancak az şey bildiğimiz zaman bilgimizden emin olabiliriz. 
Kuşku, bilgi arttıkça artar,eğer temelde sağlıklı fikirler yoksa,sağlam inanç yoksa .
Hiç kimse, kollarında bir çocuk tutan anne kadar çekici ve bir kaç çocuk arasındaki bir anne kadar saygı değer değildir .
En iyi devlet nedir? Bize kendimizi yönetmemizi öğretendir. 
Şirkin Tanrıları bir şarkı için biz o şarkıya dönüşünceye kadar, bizden ne çok bedel alırlar! 
İnsan kendini hiçbir yerde, karıncalar gibi kaynaşan kalabalığı yarıp geçtiği zamanki kadar yalnız hissedemez .Karıncalar gibi mutlu birliktelikleri ezip geçmek bencilliğin zirvesidir.
Eskiden derdim ki; insanın başına gelebilecek en kötü şey, bir gün 'yapayalnız kalmasıdır' öğrendim ki; hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şey: yapayalnız hissetmesine neden olan insanlarla yaşamasıdır. 
Yanlışlıklar denizine gömüldüğü halde, umutla bekleyebilen insan ne talihlidir. Etrafınıza bakmaya zaman ayırın, günler bencilliğinize yetmeyecek kadar kısadır İnanç, yaşamın gücüdür İnsanları birleştiren duygular, ayıran ise fikirlerdir.
 Bazı kusurlar bir insanın var oluşu için gereklidir. 
Eski dostlarımızın bazı tuhaf özellikleri ortadan kalkmış olsa bu hoşumuza gitmezdi. 
İyilik,vefa Ahlaki Vicdani doğru olmak  insanları birbirine bağlayan altın zincirdir .
Riyakar ilişki ve dalkavukluk; ikisi de sohbetin değerini düşürür .
Malını kaybeden, bir şey kaybetmiştir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini ümidini kaybeden her şeyini kaybetmiştir.
Deliler ve akıllılar aynı derecede zararsızdırlar. Yalnız yarı delilerle yarı akıllılar çok tehlikelidir. 
Bir insanı tanımak için neyi gülünç bulduğundan daha iyi bir gösterge olamaz .Akıllı,şuurlu Aşk imkansız olan birçok şeyi mümkün kılar. 
Dünya bir hapishanedir.Özellikle İmanlı,Ahlaki doğru vicdani yaşam isteyen için. 
İnsan, babasına borçlu olduğu saygıyı ancak baba olduğu zaman duyar. Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirlerini yiyorlar! Dünyada şunu farketmek hiç de güç değil; insan başkalarının eksikliklerini gözünün önüne getiripte, bunları rahatça yermeye koyulunca, kendi suçlarıdan kendini kolayca arınmış hissediyor. 
Kirazların ve dutların tadını çocuklar ve serçelerden sor. 

Parayı,saltanatı gören helal haram hesap etmeyen ne oldum delisi olmuş
Katkılarımla daha anlaşılır hale getirdim inşallah.

 


GOETHE'NİN Hz. MUHAMMED'E YAZDIĞI ŞİİR

Sevinç sevinç berrak
Ve yıldız yıldız parlak
Bir dağ pınarı
Üstünde beyaz bulutların
Ve kuytusunda bir yeşil yamacın
Aziz ruhlar sallamış beşiğini
Veda edip çocuk tazeliğiyle bulutlara
Raks eder gibi iner mermer kayalara
Haykırır sevincini semalara
Dağ geçitlerinde
Önüne katar renk renk çakılları
Ve bağrına basar kardeş pınarları
Çiçeklenir ayak bastığı yerler
Ve nefesiyle yeşerir çimenler
Yoldaşı olur şimdi ırmaklar
Ovaları doldurur gümüş ışıklar
Bir ses yükselir pınarlardan

"Kardeş,
Ayırma bizi koynundan,
Bekliyor Yaratan.
Yoksa bizi çölün kumları yutacak
Güneş kanımızı kurutacak
Kardeş,
Dağın ırmaklarını, ovanın ırmaklarını
Hepimizi alıp koynuna
Eriştir bizi yüce Rabbına
Ezelî Deryâ'nın yanına."
Peki, der, dağ pınarı
Kendinde toplar bütün pınarları
Ve haşmetle kabarır göğsü, kolları
Ülkeler açılır uğradığı yerlerde
Yeni şehirler doğar ayaklarının altında...
Kulelerin alev zirvelerini
Ve haşmetli mermer saraylarını
Bırakıp arkasında
Yürür mukadder yolunda
Dalgalanır başının üstünde binlerce bayrak
İhtişamının şahitleri
Evlâtlarını Rabbine ulaştırarak
Karışır İlâhî ummana coşarak!

Johann Wolfgang von Goethe (1749-1832)

 

 

Hem zalim ve kafirleri,haramları seven,hemde ALLAH cc ve Resulü Hz.Muhammed asm ı masum mazlumu iyileri sevdiğini söyleyen kişi yalancıdır sahtekardır,zalimdir,fitnedir.Ahlaki,Vicdani ve Doğru duruş gösteremez.Doğru kişilikte sergileyemez çünkü Adaletlide olamaz.

Masum mazluma günahlarımı bela etme ya Rabbi,başımıza bela olanlarda terk etme.Tedirginlik ve endişe zeki insanlara özgüdür,bir aptalın endişelendiğini göremezsiniz.Goethe.Bencil insanların,put adamların hased bir yapısı vardır Kendinden iyisi en masumu,en mazlumu dahi olsa ezer geçerler.Asla Ahlaklı vicdanlı dürüst Adaletli helal namuslu Merhametli cömert,Sevgi dolu fedakar insanı kişiliklik mümince bir duruş gösteremezler.Her zaman egoları,nefisleri ,bencillikleri, insi cinni pislikler patrondur onların hayatında çünkü kalbe girmiş bir iman yoktur,Vicdanları bile ölüdür gerçek fitne kendileriyken günah keçisi ararlar.Sen haramlardan uzak ol, yerdeki ve Gökteki hazineler ALLAH cc ın dır şuuruyla,iyilerle paylaşmasını bil,masum mazluma duacı ol imkanın ölçüsünde dertlerini hafifletecek maddi manevi desteğin olsun,bencil bir fitne olma.Mitolojik çağlar ve getirisi şirk,küfür zülüm haramlar firavunlaşan kafalar içindir,öyleleri her iklimde fitnedir.Bir kimsenin imanı varmış veya yokmuş o ALLAH cc ile arasında,beni hiç ilgilendirmiyor.Ancak ALLAH cc her güzelliğe imanı,güzel Ahlakı,helal yaşamı ve neticesinde Cehennemden kurtuluşu,Cennetini,Cemalini nasip etsin,fitne olmasınlar,fitnelere kurban gitmesinler inşallah diye duacıyız Tarih boyu ALLAH cc için sevip,ALLAH cc için buğz etmenin ,Kurani şuurla yaşamanın hakkını veremedik.Ruhbanlık ,kula kulluk,nefse kulluk,tembellik, riyakarlık haramlara dalmak,münafıklık fitne olmak,Dünyevileşme ,mal sevdası bütün güzelliklerden önemli oldu.İman kalbe inmeyince Tevhid temel olmayınca,en yüksek muhabbet ALLAH cc ve Resülüne asm tevcih edilmeyince,onun bunun kulu ve ancak nefsimizin Müslümanı olduk.Hakiki mümin kullar olamadık.Efendi değil köle olduk.Uyan ey insanlık Cehenneme koşuyorsun.Kurani hakikatleri ders al yaşaki efendi sen ol.  Evlilik kölelik değil,hayatı paylaşmadır,henüz beni anlayack evleneceğim biri karşıma çıkmadı.

 

 

Beton kemallerden ,Kapitalist,Siyonist,satanist,emperyalist,faşist,komünist fitnelerden,din yobazlarından,insi cinni şeytanlardan,münafık ve kafirlerden her fitneden ,haramlardan şirk,küfür ve zülümden ALLAH(cc) korusun,inşallah .

 

 

Senin kahrını çekerse Anan çeker belki sağlam bir Ailen varsa ailen çeker ALLAH cc için samimi dostluk kurabilmişsen belki o dostlarından özveri görürsün.Ancak unutma bütün bu fedakarlıklar hayatta sergilediğin doğru karakterin meyvesi olarak Rahim olan ALLAH cc ın ve Resulünün asm şefkatini uzantısıdır.Kimse zannetmesinki doğruluk sergileyen kulunu hastalıkta,musibette ALLAHcc büsbütün terk etti .Belki arkadaş edindiğin dost zannettiğin coğrafyada sen iyi olduğunda çokları dosttur ancak zor günde sadece kimin gerçek fedakar dost olduğunu bizzat yaşarsın.Onun için hayatındaki olumsuzluklarıda nimet bil,hakiki dostlarını gördüğün için Rabbine şükret ve o Merhametli, vefalı insanlara layık olacak kadar sende vicdanlı,Ahlaki ve doğru insan olmanın gayretinde ol.Bugünün Dünyasında madem nice masum mazlum bedel ödüyor ,kimsenin rahatlık içinde doğru müslümanlığı ben yaşıyorum demeye hakkı yok.Hele her türlü haramın kanunlarla korunduğu bozuk düzende müslümanlığı yaşadığını iddia edenler,bir yandan ezanlar ALLAH cc büyüktür derken adeta biz daha büyüğüz dercesine haramlara haramzadelere münafıklara müşriklere şeytanlara şirke küfre zülme iğrençliğe karşı hiçbir tepki vermiyorsa neyin müslümanı.Cehenneme koşan bir toplum düzeninde yaşıyoruz.

 

 

Sular bulanmadan durulmazmış.Hiç pröblem yaşanmayan bir ailede,bir toplumda doğru ile yanlışı ayırt edemezsin.Hased pisliklerin hedefi masum mazlum güzelim insanlık ve onlara Rabbimizin layık gördüğü maddi manevi nimetler . ALLAH cc değer verdiği kullarını kurtarsın inşallah.Hakları olan ve kendilerini hür kılan nimetler uğruna,canları,namusları uğruna cesur ,cevher bir kişilik sergilesinler  faziletli,Ahlaki,Vicdani,Adaletli olana Helaline,Namusuna,Vatanına sahip çıkmak hususunda her zaman fedakar İmanlı,cesur karakter sergilesinler inşallah.Maddi manevi olgunlaşmak Dünya devi olmak ve Güzel Ahlaklı Vicdanlı Dürüst Adaletli Merhametli Cömert Helal Namuslu Pozitif değerler üreten Sevgi dolu,imanlı Saygılı bir toplumun tesisi için,Ebedi saadet için çalışsınlar inşallah. Atatürk içinde küfür tohumlarını ,ALLAH cc düşmanlığını  zaman zaman yaşattı aslında o da iki ruhlu biriydi ancak genel tablo o ki küfür şirk zülüm haramlar daha cazip geldi kendisine ve hayatının artılarına kendisi düşman oldu.Öyle bir cehennem ateşinden sakınınki yakacağı insanlar ve taşlardır ayetinin muhatabı oldu.Hala uğruna çoluk çocuğu güzelim insanları feda eden en büyük vicdansızdır.Aslında 19 yıllık AKP devri her ne kadar çok şeyler yapıldıysa Dünya adına. Ahlaki ve İslami açıdan maddi manevi kazanımlarımız açısından ekonomi ve eğitim açısından,medyatik tahribat açısından çok büyük kayıplar verdik bu Vatan maddi manevi fazlasıyla satıldı artı gibi görünenlerle göz boyanıyor,madalyonun arka yüzünü kimse gündeme getirdiği yok.Zaten idarecilerin en küçük haklı eleştiriye bile tahammülleri yok.

 

 

ALLAH cc ile kul arasında yegane vasıta zikir olmalı demiş Mahmut efendi.Bizde islamdan Kuran ve sünnetin ölçüleriyle aldığımız dersle diyoruzki Zikirden önce helal yaşamak,güzel Ahlaklı ,vicdanlı dürüst ,merhametli,namuslu,vefalı,fedakar Hak olanda cesur Akıllı,İmanlı,Adaletli,iyilere masum mazluma karşı sevgi dolu şirk küfür zülüm ve haramlara karşı dik durmalı böyle olmak esas olmalı diyoruz Yoksa işin adı şarlatanlıktır,münafıklıktır asla ALLAH cc a kulluk şuurunda yaşamak değildir haliyle yanlış örnek,fitne olup islamdan insanlığı soğutmaktır. Doğrular her çağla çağdaştırda,Her çağ doğrularla çağdaş değildir.M.S.Şimşek.

 

Resulullah (s.a.v)’a bir adam gelerek şöyle dedi: Ey Allah'in elçisi! Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür? Hz. Peygamber de şöyle buyurdu: Sağlığın yerinde olup malına düşkün olduğun, fakirlikten korkup zenginliğe tamah ettigin halde verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. (Bu işi) can boğaza gelip de falana şu kadar, filana bu kadar demeye bırakma. Zaten o mal vârislerden şunun veya bunun olmuştur.

 

Günümüz müslümanları fazlasıyla nefsanileşti fitne oldu Dünyevileşti haramlara daldı, hele İslami ilimlerle cihazlanmış maneviyatı zengin kulların bu cümleden olması fitneleri tetikleyen sebeplerdir.Din ile Dünyayı talep edene veyl olsun.H.Ş

 

Teravih namazının tadı tuzu yok jet versiyon nereye yetişiyor imam efendi huzur vermeyen namazlar zaten camiler boşalmış kalanında Aklında,Kalbinde kaç tilki var belli değil. Ancak sorarsan hepimiz müslümanız,namazdanda çaldıktan sonra,başka hırsızlıklar daha cazip.Kuş bile su içerken her yudumda başını kaldırıp Rabbine şükrediyor.Ancak maalesef insanoğlu bir türlü hakkıyle Rabbine kulluğu şükretmeyi öğrenemiyor.Ancak nefse ve ona buna kula kulluğuda sorgulamıyor.

 

 

Bismillahirahmanirahim

1- Biz onu Kadir gecesinde indirdik.

2- Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?

3- Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.

4- Melekler ve Ruh o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler.

5- O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettr

Ey talihsizlerin sığınağı,

Ey ,acizlerin güç kaynağı,

Ey dertlilerin tabibi,

Ey yolda kalmışların yol göstereni!,

Ey çaresizler çaresi!

ve Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtının Sultanı! İçinde bulunduğumuz bu Kadir Gecesi hürmetine bizleri affeyle Ya Rabbi!

GEÇİP GİTMEK,,,İstiyoruz..!!!Sesizce bir KENARDAN,Gel gör ki

İMTİHAN,dünyası. Gidemiyoruz SINANMADAN,Rabbim Sınandıklarımızı, bizlere Cennet'e vesile eyle Ya RÂBBİM.. yüreği güzel insanları yolumuzdan,SABRI ve ŞÜKRÜ dilimizden, sağlığı sıhhati bedenimizdenVe HAYIRLI olan ne varsa Bizden ve sevdiklerimizden eksik etme. Ya RAHMAN (CC)Kapına geldim Yorgun yüreğimle,Huzurundayım En daralmış halimle,

Ey güzel Mevlâm Çare Sende, derman Sende Aff Sende. Ya Allah, Ya Rab,

Ya Hayyü Ya Kayyüm,Ya Zel Celali Vel-İkram.İmkanların bittiği yerde

DUA vardır.Derdin ne kadar büyükOlursa olsun,Her derde derman

ALLAH vardır...Yarabbi Sana yakın gönüllere girmeyi nasip et.

Kalp ve gönül kırmaktan kul hakkından muhafaza et Sana uzak gönülleri bizden de

uzak eyle Gururdan kibirden riyadan gösterişten, insanların rızası için iş görmekten muhafaza eyle. İçin mi daralıyor? O bilirYa Fettah! de

Huzursuz mu oluyorsun? O görür Ya Selam! de Gönlün mü kırık? O’na dayanYa Cebbar! de Günahların mı var? O’na yönelYa Tevvab, Ya Gaffar Ya Afüvv! de

Kimse seni anlamıyor mu? O seni bekliyor Ya Semi, Ya Mücib! de Ya RAHMAN

KADİR GECESİ hürmetine bize hayır kapıları aç, sağlık iyilikler ver.

Selâmet kapıları aç şerlerden koru.Şifa kapıları aç sağlık afiyet ver.

Mağfiret kapıları aç günahlarımızı bağışla. Bu geceyi hakkıyla idrak edip senin rızanı KAZANANLARDAN eyle..Amin.Felekleri nura,

melekleri sürûra,Alemi Ramazan ile huzura kavuşturan Rabbim oruçlarımızı bizden kabul buyur. Her ne olursa olsun bizi yalnız bırakmayan ve af kapısını açık tutan Rabbimiz!Bizleri Kadir Gecesi hürmetine affeyle Bizlere merhamet eyle

Et-Tevvab ve Er-RahîmsinBizler âciz ve nâciz kullarız Sen tövbeleri kabul etmeyi seversin Bizlere Et-tevvâb isminle Rahmetinle, Şefkatinle muamele eyle .

 

Siyasilerin ve cemaatlerin Hepsi inandığı doğruların mücadelesini veriyor ne kadar yanlışların aktörü olsalarda.Ben ise aptallık bitsin diyorum kula kulluktan nefse kulluktan kurtulalım madem benim rızkını veren ve imtihan eden ALLAH cc tır ve madem ben bir damla suyu bir anlık havayı bir rızkımı yaratmaktan acizim sadece ALLAH cc a kulluk şuurunda haramdan uzak yaşamakla şirkin küfrün zülmün kirli ikliminden arınmalıyım.Hayatta ne kazık yediysem onun bunun peşinde koştuğum için yedim,aptallık bitsin zaten bu Vatan 300 yıldır satılıyor dini ve siyasi liderler oyunun parçası figüranlar kıyamet yakın.Ben mutluluğu kendi pozitif yönüyle barışık olmakta ve kendim olmakta ALLAH cc a kulluk şuurunda buldum,geç gerisini.Kimseye rey vermekte çare değil günümüz Dünyasında.

 

Bir köpeğin dostluğu,bir dostun köpekliğinden kat kat iyidir.Hayatımın artıları ALLAH cc ın ve sebep olan iyilerin hakkı öncelikle,hayatıma sokulan fitneler çöplüğün belki Cehennemin malı.ALLAH cc her şerden her şerliden bizide korusun.Hala tövbe ettinmi huzuruna kabul eden merhametim gadabımı geçmiştir diyen bir ALLAH cc var bu mübarek gün ve geceleri fırsat bil.Ahiretin için ümit edeceğin amellerin olsun.Yoksa ALLAH cc göstermesin imansız ölümü hak edecek kadar o Rahman ve Rahim olan Rabbimize sırtımızı çevirirsek halimiz ne olur.Bir saniyesine dayanılmıyacak bir Cehenneme ebedi mahküm olmakmı sadece ahmaklığın yersiz bir inadın cehaletin nefse ve şeytana kafire şirke fitneye iğrençliğe haramlara zülme rızanın neticesi değilmi.

 

 

Aişe anamıza ra Peygamberimiz asm ın kadir gecesinde yapması için öğrettiği dua:Allahümme inneke afüvvün kerimün tühibbün affü feğfüanni .Allahım affedicisin affı seversin benide affet.Ayriyeten innaenzelna kadr süresi Rabbena atina fiddünya hasetten vefil Ahireti hasetten vekına azabennar birahmetike ya Erhamürrahimin Rabbenağfirli veli valideyye velil müminiyne yevme yekumül hesap duası ve zikirler salavat yapabilirsek bir günlük kaza namazı,tesbih namazı Rahmete vesiledir.Yalnızca çocukların samimiyetine inanıyorum,yalansız,riyasız gönülden sevmek sadece onların işi .İhsan DurakTaş.Birde şaibesiz ehli imanın Peygamberlerin asm Güzel Ahlaklı vicdanlı dürüst merhametli fedakar ,namuslu helal, insanların işiki bugünün Dünyasında bunun eksikliği fazlasıyla hissediliyor Belki varda ancak öyleleri idam etmenin yarışıda var.Her türlü haramı kanunlarıyla koruyan sözde Müslüman ülkede,haram müesseselerin kirli vergilerinin karıştığı paralarla maaşlarını alan milletin çoğunluğu hep ibadet olsalar ne yazar belki hiçbir duamız yerini bulduğu yok bulanık suda balık avlıyoruz şansımıza .Ancak şirk küfür zülüm haramlar ruhumuzu sarmışken müslümanlığıda kimseye bırakmıyoruz Balık baştan kokmuş.Kirlilik son bulmadıkça,nefisler satın alınmadıkça,herkes kapısını temizlemedikçe,her türlü haramdan ve teşvik eden düzenden arınmadıkça ancak kafir dediğimiz unsurlar gibi bu Dünyada belki bir derece rahatlıkta görürüzde bu gidişatla Ahiret kurtulmaz.Bugünün Dünyasında mümince yaşamaya çalışanlar kayıp ,İyilerin,masum mazlumun bedel ödediği ve zalimlerin kafirlerin istibdadının hüküm sürdüğü Dünyada nice doğru insanın yanmaktan başka alternatifi yok.Ancak çoğumuz pişkin Müslümanlarız Mümin kullar olmadıkça maneviyat hep kirli kalacak,maddi sahadada bereket diye birşey olmayacak boşuna süper Devletler sınıfına girdik diye hayal görmesin kimse.Ahlakın,Adaletin Vicdanın,Doğruluğun ,Helal,Namuslu yaşamın,merhametin,Hak yolda iyilere masum mazluma sevginin,muhabbetin fedakarlığın,öldüğü bir Dünyada bütün erdemler ölmüştür. Bunun neticesi maddi sahadaki nimetler kudsi değerler doğru olan, Dünyamızda,Ahiretimizde,ruhumuzda,sağlığımızda fazlasıyle kirlenmiştir.

 

 

Sevgili dostlar kadir gecesi Kur'an ı Kerimin nazil olmaya başladığı bir gecedir ki,Kur'an inmeye başladığı bu geceye bin aydan daha hayırlı olmak diye ifade edilen bir değer katmıştır. Vahyin inmeye başladığı o gece sadece beş ayet inmişti. Bu beş ayet indiği geceyi 30 bin kat değerli yapıyorsa bütün Kur'an ne kadar değer katar hesaptan vareste. Soru şu. Kur'an bize indiğine ve muhatabı bizler olduğumuza göre bizim hayatımızda Kur'an ne kadar var. Kur'an bize ne kadar değer kattı. Allah (cc) yine Kur'anı Furkan olarak indirdiğini belirttiğine göre bizim hayatımızda Kur'an ne kadar belirleyici rol alıyor. Yani müslüman olarak bizler işlerimizi yaparken,hayatımızı yaşarken ne kadar Kur'an a müracaat ediyoruz .Kur'an ı hayatımızın kılavuzu yapmadan kuru bir kandil kutlamanın pek bir manası olmasa gerek. Ne zamanki kendimize başvuru kaynağı olarak Kur'an ı alırız işte o zaman kadir gecesini ihya etmiş oluruz. İnsanlar bu gece göğün açılmasını bekliyorlar. Halbuki göğün açılmasından önce gözlerimizin kalbinizin açılmasına,kalbimize ilahi nurun nakledilmesine ihtiyacımız var. Gözlerimizi açıp kendimize bakarak bu güne kadar yaptığımız hataları görerek, yanlışlarımızın farkına vararak geçmişe bir kalem çekip Kur'an i bir hayata dönmeye karar verdiğimiz zaman gökte kalpte  bizim içinde açılır inşallah. Bir taraftan beşeri ideolojilerin peşine takılıp, bu zamanda Kur'an a göre dinimizin yaşanamayacağını iddia edip diğer taraftanda müslümanlık iddiası ayakları yere basar bir iddia olmaz. Rabbimden dileğim bu gecede gözlerimizin kalbimizin açılmasını nasip ederek hakka teslimiyet üzere yolumuzu doğrultma gayretimizi artırsın. Bu anlayışla kandilimiz uyanışımıza vesile olsun inşallah.Allah a emanet olun selamlar.Aytekin Demiray.

 

 

 

 

Cahil insanlara ait özellikler.1-Aklı,kalbi ve şuuruyla ilmiyle değil,nefsi ve hevasıyle konuşurlar.2-Herşeyin en iyisini bilirler.3-Hiç araştırmadan bilgi sahibidirler.4-Kibar ,fedakar doğru insanları hakir  görürler.5-Kusursuz olduklarını düşünürler.6-Nefislerinin Dinini yaşarlar,haramlarda yüzerler,sorgulamazlar sorguladıkları yalnız nefislerine ağır gelen konulardır.7-Ahlak dersi vermeyi çok severler,afaki bilgilerle,kulak dolması sözlerdir bütün bildikleri,yararlı kitapları okumazlar.8-Empati yoksunu ,vicdanı sorunlu,anlayışsız olurlar.9-Başkalarının hayatına karışırlar.10-Her zaman kendilerini haklı görürler,düşünerek konuşmazlar

Hiçbir zaman öyle biri olmadım inşallah,ben ancak Kuran ve sünnetin talebesiyim cahilkende ahkam kesen biri hiç olmadım,işimde gücümde kendi Dünyamda,kimse ne yapar,araştıran biri olmadım yalan iftira nedir bilmem kimseyle uğraşmazdım.

 

 

Zihin neresi olmak isterse orasıdır kendi içinde Cenneti Cehenneme Cehennemi Cennete çevirebilir,onun için pozitif düşün,olumsuzlukları,fitneleri  unut.helal yaşa,Güzel Ahlak için çalış,doğruluktan şaşma,dengeli istikrarlı hayata talip ol.

 

İyilerin yanında iyi kötülerin yanında kötü olduğumu söyleyip beni zehirleyenler Kendileri ne derece iyilerden olduğunu zaman gösterdi.ALLAH cc herbirini bildiği gibi yapsın,ihanete soyunanlarda iman kahramanı bu ülkede. Sözde düzeltici ruhbanlığı,kula kulluğu belki nefse kulluğu çare diye satan ,insanlıkla ALLAH cc arasında barikat olan hizip dincilerin ikliminde ruhsal erozyonları çok yaşadık evimizin yolunu bulacak kadar Akıl ve şuuru bize çok gördüler trafolar asıl özellikleri din hırsızlığı,şarlatanlık.Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır dedikleri için,insanlığı şeytanlara boğdurmak yarışı içindeler.Kurani Akli bulmayan bu zihniyet cinlerin talimatıyla herbiri evliya geçiniyor.Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Ancak mağrur insan için mağrurlara karşı mağrur olunki mağrurluğundan vazgeçsin demiş H.Şerif İslamiyet insanı koruyan bir kale ve insanlığın var olmasının ölçüsüdür Rahmete vesile ilahi ölçülerdir,iki Cihanın saadetidir.Kurani ölçüler selametin adresi iman ehli için.Din şarlatanları ise felaketin adresi,kötü örnek oluyorlar ve Kurani hakikatlerden habersiz saf insanları islamdan doğru değerlerden soğutuyorlar .Gafiller kötü örneklere bakarak dini öylelerin hayatından  ibaret zannediyorlar çareyi ALLAH cc a koşmakta değilde ALLAH cc tan uzaklaşmakta buluyorlar  Ahlaki Şuurlu Vicdani Akıllı Doğru karar veremiyorlar.

 

 

İyilerin tembelliği fasıkların hakimiyetini arttırırmış.ALLAH için sevip ALLAH cc için buğz etmenin hakkını vermedikçe nefsini sorgulayan haramları terk eden kullar olmadıkça şirk küfür zülüm haramlar haramzadeler meydanı boş bulacak istedikleri tahribatı yapacak.Şirk küfür ve zülümden,haramlardan boş şeylerden haramzadelerden arındır bizi ya Rabbi.Rızana uygun Salih ameller nasip et ey Erhamürrahimin.Kimseden hayır bekleme kendin hayırlı ol.Güzel Ahlaklılarla dost ,haramlardan haramzadelerden uzak ol.Vicdanı kokuşmuş kafirlerin,şirk küfür ve zülüm ehli haramzadelerin ALLAH cc ı mı varmış.İhlassız her amel kafir ve zalimlere yarıyor ,delili şu hadisi şerif.İnsanlar helak olacak alimler hariç,alimlerde helak olacak ilmiyle amel edenler hariç,ilmiyle amel edenlerde helak olacak ihlaslı olanlar hariç,o ihlaslılarda büyük hatalarla iç içedir.İhlas yani ALLAH cc ın ve Resulünün asm rızası şart.Onun ölçüsüde Kuran ve sünnetin yaşanmasıdır.Birde şu Hadis çok düşündürüyor:Benim bildiklerimi bilseydiniz çok ağlar az gülerdiniz Maneviyatta iyileri kötü,kötüleride  iyi yazan insi cinni çok pislik var her birine haddini bildirecek en önemli amel ihlaslı ameller ve haramları büsbütün terktir.

 

 

 

Konfor alanından yüksek performans çıkmaz,Annelere,Babalara söyleyecek birtek  şey var;Çocuklarınızı sorumlulukla ödüllendirin.Niye,çünkü cevher,baskı altında mücevhere dönüşür.Aksi takdirde potansiyelinizin ne olduğunu tahmin edemez bilemezsiniz.Kolay hayat insana potansiyelini gerçekleştirmesi için imkan sağlamaz.Onun için zor koşullarda yetişen çocuklar,çalışarak okuyanlar sahip olduklarına sahip olmak için bedel ödeyenler,sahip oldukları kendilerine sunulanlara kıyasla hayatta çok büyük bir avantaj sahibidirler.Kişilikli,ayağının üstünde duracak ,kendi kendine yetecek potansiyele kavuşurlar.

 

Neden Dini ve Siyasi liderlerin günahlarını üstlenip bedava kahramanlar yaratılıyor neden insanları yargılarken artısınıda eksisinide zikretmekten rahatsızsınız.Bütün cinayetlerine rağmen sütten çıkmış ak kaşık muamelesi yaptığınız liderlerinize günah keçisi arıyorsunuz.Hem bir başarıları varsa o çerçevedeki her doğru insanın payı var.Liderleri ilahlaştırmak Ahlaki,Adaletli Vicdani ve doğru bir fiil değil .Artısına artı eksisine eksi diyebileceksin,yağ çekmeyeceksin.Kuran sadece yanık yanık okuyup ağlayasınız diye indirilmedi.Okunsun, anlaşılsın, uygulansın ve yaşansın diye indirildi.Yaptığın iş ya Dünyana yarıyacak yada Ahiretine .İkisinede yaramıyan boş işlerle ,hele Dünya ve Ahiretini zehirleyen,idam eden haram işlerle meşgul olmayacaksın.Ey kurban olduğum Rabbi Rahim ALLAH cc sana ibadet etmemek en büyük cimrilik ve zülüm.Ahlaki,Vicdani,Akıllı,Doğru kul peşin verilmiş onca nimete şükredenlerdir.Büyük günahlar büyük mahkemelerde ,küçük günahlar küçük mahkemelerde yargılanır.İman etmeyen imansızın veya tövbe etmeyen büyük günahkarın cezası Mahkemei Kübrada büyük mahkemede görülür.Bu Dünyadaki rahatı hiçbir inkarcıyı aldatmasın.Henüz iman etmemiş biri gelip Hz.Ömer ra a Ben namaz kılmıyorum ibadet yapmıyorum senin ALLAH cc ın beni cezalandırmıyor der.Hz.Ömerde cevaben:ALLAH cc seni huzuruna kabul etmiyor bundan büyük cezamı olur der.Sen kibirini kırıp tövbe edersen şükredip duaya o külli iradeye kulluğa yönelirsen seninde kıymetin olur.Madem herşeyi ALLAH cc yarattı ALLAH cc ı kim yarattı demişler.Müslüman ilim ehlide treni örnek göstermiş en arkadaki vagonu bir öndeki çekiyor bir öndekini ondan öndeki çekiyor,en öndekinide,bütün vagonlarıda lokomotif çekiyor lokomotif çekendir çekilen değil.ALLAH cc ta yaratıcıdır yaratılan değil demiş.Sen bana küfretsen bende silaha sarılıp seni öldürsem bu benim kaderim ALLAH cc böyle yazmış suçumuz ne diyebilirmiyim ,iradeyi imtihanın merkezi görmeyen adam,imtihanın sırrı cüzi iradede yatıyor,yüzde yüz ihtimalle öleceğin gibi 30 katlı binadan kendini aşağı atsan ve bu kaderimmiş desen ve bu kaderi bana ALLAH cc yazdı desen iradeni hiç saymış olmazmısın.Falan tarihte güneş ve ay tutulması olacak diye haber veren bilim geleceği doğru tesbit ettiği içinmi suçlu yoksa ilmiylemi suç işlemiş.Kaderde cüzi irade mühim bir an sabretmekle milyonlar dakika hapisten kurtulabilir veya bir anlık öfkeyle hapsi boylayabilirsin.

Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?Enbiya.10 Ayeti kerime.Her dinin kendine özgü bir Ahlakı vardır,İslamın Ahlakıda haya dır.Hadisi şerif.Bütün peygamberlerin sözü;Utanmazsan ne yaparsan yap.Her güzel nimeti ALLAH cc tan bil.Maddi manevi şükrünü ihmal etmeki nimet ziyadeleşsin.Nimeti kuldan bildiğin sürece kula kulluğun,nefse kulluğun ,insi cinni şeytanlara kulluğun boyutunda yaşarsın,azabıda tadar belki fitnelere kurban gidersin.ALLAH cc a isyan edersen kendinde fitne olur çıkarsın.Çünkü suç senin bol bol nimet içinde yüzerken Rabbine bir teşekkürü bile çok gördün.Denize veya okyanusa değil,sizi anlayan birine kıyınız olsun,yanında oturun,dinleyin,dinlenin.Zannı zarar aynı zararmış,adam işin felsefesini yapıyor alemse yangın yeri.Kim risalei nura Kuran tefsiri diyor,ilhami ilahi diyor Allah cc a iftira atıyor.Biz Demokrasiye samimi Müslümanla,Vatanına,Kudsi değeğerlerine sevdalı bu şehid kanıyle sulanmış Vatanın öz evlatlarına zarar gelmediği sürece itirazımız yok.Ancak sözde Demokrasi anlayışıyle Cumhuriyet tarihi boyunca bu Vatanın öz evlatlarına kudsi değerlerine Kurani Hukuğa çok zülmedildi.Her türlü harama,şirk,küfür ve  zülme  haramzade insi cinni şeytanlara tanınan imtiyaz iyilere müslümana çok görüldü.

 

 

ŞUUR DERSLERİ

II. CİLT

-63-

 

~~~

PEYGAMBERİMİZİN 

ÖRNEK İBADET HAYATI

(ÜSVE-İ HASENE)

~~~

PEYGAMBERİMİZİN ÖRNEK İBADET HAYATI (ÜSVE-İ HASENE)

Muhterem kardeşlerim, elhamdülillah bir şuur sohbetinde yine beraberiz. Birbirlerini seven, birbirlerine inanan ve güvenen bir kardeşler topluluğu olarak bir araya gelmeyi bizlere nasip eden Allah’ımıza sonsuz hamd ve senalar, Peygamberlik zincirinin en son halkası Hz. Muhammed Mustafa’ya sonsuz salât ve selamlar olsun. Bu dersimizde “Peygamberimizin Örnek

İbadet Hayatı (Üsve-i Hasene) konusunu işleyeceğiz.

 

Abd; arapça bir kelime olup kul anlamına gelir. Kelimenin kökünü teşkil eden ibadet ve ubudiyyet mefhumunda “kulluk” ve “itaat” anlamları vardır.

Kulluk ve itaat Allah’a yapılıyorsa abd kelimesi “hür insan”; kula itaat ediliyorsa “köle” manasına gelir. Kur’an’da bütün Müslümanlarca insanların en faziletlisi olarak kabul edilen Hz.Muhammed (sav) için ayrıca diğer peygamberler, cinler hatta melekler için abd kelimesi kullanılmıştır.

Sohbetimizin konusu olan, Peygember Efendimizin ibadet

(kulluk) hayatına gelince, Rasülullah ibadetlerde kulluk bilincinin diri tutulmasına önem verir, kişilerin ibadet etme gayretiyle ağır yükler altına girmesine razı olmazdı.

Hiç kuşkusuz Hz. Peygamber her hususta olduğu gibi ibadet hayatı konusunda da inananlar için en güzel bir örnektir.       Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde, Hz. Peygamber’e hamd, tesbih, secde, ibadet, kulluk, ibadette sabır gibi hususlarda bazı emir ve sorumluluklar yüklemiş, bazı ibadetlere işaretle Rasül-i Ekrem’den onları yerine getirmesini istemiştir.

Yapılması zorunlu olan ibadetlerin başında namaz gelir ve namaz en önemli ibadettir.

      Allah Teala diğer ibadetleri Peygamber Efendimize Cebrail aracılığı ile bildirmiş, fakat beş vakit namazı, O’nu huzuruna çağırarak Mi’rac’ta bizzat emretmiştir.

Namaz, İslam’ın beş temel esasından biridir. Müslüman namazını dosdoğru kılmalıdır. Dosdoğru kılınan namaz, insanı çirkin davranşılardan, kötülükten alıkoyma gücüne sahiptir. Peygamber Efendimiz namazı “gözümün nuru” diye nitelemiştir. Cenab-ı Hakk’ın “iman” diye adlandırdığı tek ibadet namazdır. Namaza iman denmesi, onun ne kadar önemli bir ibadet olduğunu gösterir.

Namaz, İslam’ın sembolüdür. Kur’an-ı Kerimde imanın  hemen ardından namaz zikredilir.

"(Onlar) gayba iman ederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiklerimizden hayra harcarlar” 

Peygamber Efendimiz zamanında Müslüman olmayanlar önce Müslüman olmaya davet edilir, bunu kabul ettikleri zaman kendilerinden beş vakit namaz kılmaları istenirdi.

Peygamber Efendimizin belirttiğine göre Müslümanı, Müslüman olmayandan ayıran ölçü namazdır. Diğer bir deyişle, İslam ile şirk ve küfür arasındaki tek engel namazdır.

Şimdi Efendimizi dinleyelim…

“Bir kul kıyamet gününde, ilk olarak namaz borcundan hesaba çekilecektir. Bu hesabı iyi verirse diğer hesapları kolay geçecektir. Namaz hesabını veremezse, diğer görevlerinin hesabını hiç veremeyip perişan olacaktır.” 

“Her işin başı İslam,İslam’ın esası namazdır.” 

“Namaz bir ışık gibi, mü’minin  yolunu aydınlatır.” 

           

NAMAZI  NASIL KILMALI?

Namaza duran müslüman, Rabbinin huzurunda olduğunu,

O’na yalvarıp yakardığını düşünmelidir. Mü’min, daha başlama tekbirini alırken Allah’ın huzurunda bulunduğunu bilmeli, bütün dikkatini toplamalıdır.

Namazla ilgili emirleri içeren bazı ayetler şöyledir:

"Kitaptan sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl.

Kuşkusuz namaz hayâsızlıktan ve kötülükten meneder. Allah’ı anmak her şeyden önemlidir. Allah yaptıklarınızı bilir." 

Ayette hitap Peygamber Efendimize olsa da mana olarak umuma yani genele şamildir ve bütün Müslümanları kapsar. Bu ayetle muhatap olan Allah’ın Resulü namazlarını ihlasla özenle kılmış, ümmetinden de her konuda olduğu gibi namaz konusunda da kendisini örnek almamızı tavsiye buyurmuştur.

Ayet-i Kerimede özenle (ihlasla), itina ile kılınan namazın, bizi hayasızlıktan (aklaksızlıktan) ve kötülükten koruyacağı ifade ediliyor. Eğer bir Müslüman namaz kıldığı halde kötülüklerine, hayasızlığa devam ediyorsa, o kişinin namazını özenle kılmadığı anlaşılıyor.

Namazını itina ile kılmayanlar, Kur’an-ı Kerim de çoğumuzun bildiği Maun suresi’nde şöyle eleştiriliyor:

• ﴾1﴿ Gördün mü dini yalan sayanı?

• ﴾2﴿ İşte odur yetimi itip kakan;

• ﴾3﴿ Ve yoksula yedirmeyi özendirmeyen!

• ﴾4﴿ Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki;

• ﴾5﴿ Onlar namazlarının özünden uzaktırlar.

• ﴾6﴿ Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar.

• ﴾7﴿ En ufak yardıma dahi engel olurlar.

  Kaf    suresinde     de      yüce Rabbimiz     Resülullah’a          ve

Müslümanlara hitaben şöyle buyuruyor:

"Resulüm! Sen onların söylediklerini sabırla karşıla; güneş doğmadan ve batmadan önce rabbini övgü ve tesbih ile an."  Bu ayet-i kerimede de Allahü Teala sabrı emrediyor. Onların söylediklerine derken, ayette kastedilen müşrikler ve İslam düşmanlarıdır. Cenab-ı Hakk onlara dahi sabretmenizi emrediyor ve Allah’ın Resulü de bu ilahi emre uygun olarak müşriklerin yaptıklarına sabretmiş ve sonunda Allah’ın yardımıyla zafere ulaşmıştır.

Hadis-i          Şerifte         “Kim sabrederse   zafere          ulaşır” buyrulmuştur.

Kur’an-ı Kerimde sabırla ilgili birçok ayet varken, Peygamberimiz de hayatının her anında bütün eza ve cefalara sabretmişken, bugünün Müslümanlarına ne oluyor ki, bırakın İslam düşmanlarını birbirlerine dahi sabredemiyorlar. En küçük olaylara bile çok büyük tepkiler gösterebiliyorlar. İşte bu sabırsızlıklarından dolayıdır ki, istedikleri sonuçları elde edemiyorlar. Allah’ın yardımı olmadan asla zafere ulaşmamız mümkün değildir. Allah ise sadece sabredenlerle beraberdir.

“Beş vakit namaz, Miraç Gecesinde farz kılınmıştır. Miracı takip eden günlerde, Cebrail gelip Hz. Peygamberle birlikte beş vakit namazı bir gün ilk vakitlerinde, ikinci gün ise son vakitlerinde kılmış ve namaz vakitlerinin başlangıç ve sonunu açıklamıştır.” 

 

Cenab-ı Hakk, Resulünden aşağıda verilen İsra suresindeki ayeti kerimede gece namazını kılmasını istemiştir:

 “Gecenin bir vaktinde kalkıp kendine mahsus nâfile bir ibadet olarak da namaz kıl ki, rabbin seni övülmüş bir makama yükseltsin." 

  Teheccüd    (gece)          namazı,       Ayet-i          Kerime        ile

Peygamberimize farz kılınmış, ümmetine bizlere ise nafile olmuştur. Yani teheccüd namazını kılan Müslümanlar, çok büyük sevaba nail olurlar. Kılamayanlar ise günaha girmezler. Yakınları, Hz. Peygamber’in hayatı boyunca gece namazına devam ettiğini rivayet ederler. Hatta gece namazına olan bu itinası dolayısıyla, bazı sahabelerin: “Allah senin gelmiş geçmiş ve gelecekteki günahlarını bağışladığı halde bu kadar zahmete niye katlanıyorsun?” diye sorduğu Peygamber

Efendimizin de: “Şükreden kul olmayım mı?” cevabını verdiği rivayet edilir.

Peygamberimiz gecenin başlangıcında yatsı namazını kılar yatardı. Üçte birlik süre içinde uyanır ve teheccüdü kılar, müteakiben vitir namazını kılar, sonra tekrar yatar ve sabah ezanında çabucak kalkar, abdest alır, sünnetini evinde kılar, farzı için camiye giderdi.

Hz. Peygamber teheccüde ilk başlayanlara, bıkkınlık göstermemeleri için iki rekatla başlamalarını tavsiye ederdi. Kendisi 8 veya 12 rekât kılardı.

Bir defasında Hz. Aişe (ra): “Şayet geceleyin uyanamayıp da vitri geçirirseniz durum ne olur?” deyince Hz. Peygamber ona: “Benim gözlerim uyusa da kalbim uyumaz. Zamanı gelince uyanır, önce teheccüdü sonra vitiri kılarım” cevabını vermişti.    

Hz. Peygamber teheccüdden sonra sabah yakın ise dinlenmek üzere, uzak ise uyumak üzere tekrar yatardı. Bunlardan da anlaşılıyor ki, Hz. Peygamberin teheccüd ve vitir için kalktığı saat, bazen gecenin ilk üçte birini geçtikten sonraki zamandı, bazen gecenin ortası, bazen de sonuna doğru idi.

Bugün biz Müslümanlarda maalesef teheccüd alışkanlığı çok çok zayıf. Nedeni ise, biz ne yatarken ne de kalkarken sünnete uygun bir yaşam süremiyoruz. Çok geç yatıyoruz. Bırakın teheccüde kalkmayı, farz olan sabah namazına dahi kalkmakta güçlük yaşıyoruz. Teknoloji her konuda olduğu gibi ibadetler konusunda da bize en büyük engeli teşkil ediyor. Telefon, tablet bilgisayar gibi aletleri yanlış kullanmamızdan dolayı hem ibadetlerimizi aksatıyor hem de sağlığımızdan oluyoruz.

      

 

Peygamberimizin buyurduğu gibi iki şeyin “sağlık ve zaman” kıymetini bilmiyor ve en büyük israfı da bu iki konuda yapıyoruz.

Hz. Peygamber tarafından ilk Cuma namazı, Hicret esnasında, Kuba’dan Medine’ye giderken Salim b. Avf oğulları yurdunda Ranuna Vadisinde hicretin ilk yılında kılındı. İlk Cuma hutbesi de burada okundu.

Hz. Peygamber ramazan ayında iki gece evinden camiye çıkıp cemaate imam olarak teravih kıldırmış, ama üçüncü gece halk beklese de teravihi cemaatle kılmak farz kılınır endişesiyle camiye çıkmamıştır. Ramazan gecelerinde 4+4+3 tarzında yatsıdan ayrı olarak on bir rek’at namaz kıldığı rivayet edilir.

Bunun son üç rek’atı vitir namazıdır.

                            CEMAATLE NAMAZ

Peygamber Efendimiz nafile namazların evde kılınmasının daha sevap olduğunu, ama farz namazların mutlaka camide, cemaatle kılınması gerektiğini söylerdi.

Peygamber Efendimiz, “Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan 27 kat daha sevaptır” buyurmuştur.

İki kişinin birlikte namaz kılması, tek başına kılmaktan; üç kişinin birlikte namaz kılması da iki kişiyle kılmaktan daha değerlidir. Cemaat ne kadar çok olursa, Allah Teala da o kadar memnun olur.

Bir başka Hadis-i Şerifte: ”Bir kimse güzelce abdest alır, sonra sırf namaz kılmak için camiye giderse, camiye girinceye kadar attığı her adım sebebiyle derecesi bir basamak yükseltilir ve bir günahı bağışlanır. Camiye girince de namaz kılmak için orada durduğu sürece, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap

kazanır.”

       Hadis-i Şerifler, Peygamber Efendimiz zamanında ileri derecede hasta olanlar dışında her Müslümanın camiye cemaate gitmek zorunda olduğunu göstermektedir.

     Ashaptan görgü şahitlerinin verdiği bilgiye göre, Hz. Peygamber, Kur’an okumayı ve Kur’an-ı Kerimi başkası okurken dinlemeyi çok severdi. O, Kur’an okurken, kelimeler gayet açık bir şekilde anlaşılıyordu. Bazen yüksek sesle, bazen de içinden sessizce okuyordu. Sesi, sedası gayet güzeldi. Sesli okurken sesini sadece etrafında ve odada bulunanların duyabileceği şekilde yükseltirdi. Hz. Peygamber Kur’an okurken, dinleyenleri bir vecd kaplar ve kendilerini sanki başka bir alemde hissederlerdi.

Hz. Peygamber ibadetlerinde devamlı idi. Terketmez ara vermez, sürekli yapardı. Ömrü boyunca hiçbir zaman ibadetlerini bırakmadı. Ashabına da,en hayırlı ibadetin devamlı yapılanı olduğunu söylerdi.

      Hz. Peygamber, ibadetin veya dini bir hükmün aslını koruma kaydıyla her konuda Müslümanlar için hep kolay olanı tercih etmiştir. Dolayısıyla zorlaştırmamak, müjdelemek, soğutmamak

O’nun uyguladığı ve önerdiği bir prensip idi. Her konuda olduğu gibi ibadette de itidali esas alır, aşırılıktan uzak durmayı tavsiye ederdi. Zira aşırılık helak sebebiydi. 

Ümit ile korku arasında olmak kulluk adabının gereğiydi. Bu nedenle Müslümanların, ümitsizliğe düşmesini de yaptıkları ibadetlerine aşırı güvenmelerini de uygun görmemiştir.

İbadetlerde, kulluk bilincinin diri tutulmasına önem verir, kişilerin ibadet etme gayretiyle ağır yük altına girmesine razı olmazdı. Bir defasında sahabeden birinin oruç adadığı ve oruç gününde Cuma hutbesinde ayakta durmayı, dışarda gölgelenmemeyi ve konuşmamayı da kastettiği söylenince Hz.

Peygamber  asm bunu doğru bulmadı. O kişinin hutbede oturmasının, gölgelenmesinin ve konuşmasının daha uygun olacağını, orucunu bu şekilde tamamlarsa makbul sayılacağını hatırlattı. Nitekim Allah Teala da:

 “Allah sizin için kolaylık istiyor güçlük çekmenizi istemiyor.”  buyuruyordu ve ümmetine çok düşkün olan iki cihan serveri Yüce Peygamber asm  ayette buyrulduğu gibi onların sıkıntıya düşmesini istemiyordu.

 

   

Andolsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur. 

İşte bu şefkat ve merhamet dolu Peygamber, kendinden ziyade hep ümmetini düşünüyordu.

Ashaptan Abdullah b. Amr, son derece zahit ve takva sahibi bir insandı. Her gün oruç tutuyor ve her gece hatmediyordu. Bu yüzden de yeni evli olduğu halde hanımından uzak kalıyordu. Durum, Hz. Peygamber’e intikal edince, Onu çağırarak meseleyi araştırdı. Bu sahabenin daha fazla sevap kazanma gayretiyle böyle davrandığını anlayınca da Ona böyle yapmasının yanlış olduğunu, vücudunun ve ailesinin de üzerinde haklarının bulunduğunu söyleyip, her ayda üç gün oruç tutmasını ve ayda birde Kur’an-ı hatmetmesini tavsiye etti. Bundan fazlasına gücünün yeteceğini söyleyip, daha fazla ibadet etmek için izin istediğinde de ona ayda on, gün aşırı oruç tutmasını, haftada bir de Kur’an hatmetmesini önerdi. 

Yüce Allah, kulun ibadetinden usanmaz ama kul hastalanır, yoğun işe maruz kalır, ihtiyarlayıp güçten düşer ve yüklendiği yoğun ibadetlerin ifasında zorlanabilirdi. Nitekim de öyle oldu.

Yaşlılık yıllarında Abdullah b. Amr’ın Hz. Peygamberin gösterdiği kolaylıklardan yararlanmamanın sıkıntısını çektiği söylenir. 

     Sonuç olarak, Hz. Peygamber en üstün kulluk şuuruyla ibadetlerini ifa etmiş, Allah’ın rızasını her zaman ön planda tutmuş, iman, ibadet ve davranış bütünlüğü ile ümmetine örnek olmuş, sosyal hayatta dini duyarlılığa dikkat etmiş, uygun ibadet anlayışını yaygınlaştırmış, ifrat ve tefritten aşırılıktan uzaklaştırmış çevresinde, Yüce Allah’a ibadeti en derin haz bilen duyarlı bir sahabe kitlesi oluşturmuştur.

      Bize düşen, bu manevi mirasın ilk uygulayıcılarını iyi öğrenmek, anlamak, anladıklarımızı uygulamak ve en uygun yorumlarla günümüze taşımak, Önderimiz Kur’an-ı Kerim’in “üsve-i hasene” (en güzel örnek) diye nitelendirdiği Resulüllah’ı hayatımıza rehber kılmaktır.

   

 Muhterem Kardeşlerim!

Sohbetimizi Yüce Rabbimize arz edeceğimiz şu dua ile bitirelim:

Allah’ım, bize faydalı olacak şeyleri öğret, öğrettiğin şeyleri bize faydalı kıl.

Allah’ım, bize iman, ilim ve tâati sevdir.

Allah’ım, bize dini ilimlerde anlayış ver, bol rızık ve vücut sağlığı ihsan eyle.

Allah’ım, bizi hakiki iman, ilim, takva ve salih amel sahibi eyle.

Allah’ım, yeryüzünde zulüm altında inleyen mümin kardeşlerimize sen yardım ve zafer ihsan eyle. Onları zulümden kurtarabilme sorumluluğunu hissetmeyi bizlere ikram eyle. Allah’ım, bize rehber kıldığın imanımız ile bizi yaşat. Huzuruna iman ve razı olduğun ameller ile gelebilmeyi nasip eyle. Kendisine iman nasip olmamış kullarına da hidayet nasip eyle. Bizleri ve tüm geçmişlerimizi affettiğin kulların arasına dâhil eyle. Amin.

 

 

Besmelenin hadimleri aşkına Ya Rabbi en güzelini değil en hayırlısını nasip et bizlere..Günün besmelesi olan sabahta huzuruna kabul et, Üzerine güneşin doğduğu şu en hayırlı gün olan Cuma sabahımda göğsümüze iman, sinemize sıhhat, rızkımıza bereket, akibetimize Hayırlar yaz.Ezanla dirilt bizi Ya Rabb'i.!

Namazla canlandır.Rükü ile çek kendine.Secde ile yücelt.Hamdinle kemale erdir.

Şükrünle mesut eyle Ey ALLAH'ım..!Ey Celal ve İkram Sahibi..!Bizlere,

Yardımını daim kıl,Sana gelen yolumuzu kolaylaştır..Yaşarken de, Ölürken de,

Kabirde, mahşerde, mizanda, sıratta da,Daim Rahmetinle muamele eyle,

Merhametini esirgeme üzerimizden Ya RABB'im.. Allah'ımEllerimize bulaşan,

eteklerimize yapışan,gözlerimizi esir alan dünya ve dünyalıkları gönlümüzden...

çıkar ALLAH’ım!Peygamberin Muhammed’in (s.a.s) senden istediği hayırlı şeyleri biz de senden istiyoruz.Peygamberin Muhammed’in (s.a.s) sana sığındığı kötü şeylerden biz de sana sığınıyoruz.Yardım sendendir ve varış sanadır. Güç ve kuvvet sadece senin yardımınladır. Yâ Samed Kalblerin tabîbi ve devâsı, bedenlerin âfiyeti ve şifâsı,gözlerin nûru ve ziyâsı olan Efendimiz Muhammed’e Ve onun bütün mübarek nesline,ehl-i beytine ve ashabına salât ve selam eyle.Amin

Kimseye kirli ayaklarıyle beyninizde gezme fırsatı vermeyin kirli haramzade şirke,küfre,zülme bulaşan tiplerin zerre muhabbetiyle kalbinizide kirlemeyin kötü Ahlaklı,merhamet ve iman yoksulu yanlışta haramlarda ısrar eden vicdansızlarlada arkadaşlık etmeyin.Çürük meyve önce en yakınındakini çürütür.Herkesin niyeti iyiyse bize kötülüğü kim yaptı ?-Elbette Nefis ve şeytan birde haram yaşantı,ilahi proğramdan,Kuran ve sünnetin nurlu hakikatlerinden kaçış veya ne kadar iyi olmaya çalışsakta kötü Ahlaklılarla arkadaşlığımız.En güzel dua haramların terkidir gör o zaman bereketi,sağlığı,iman selametini kula kulluktan,nefse kulluktan uzak yaşamı,hürriyeti,özgür kişiliği.Sana gelmeyene sen git,sana vermeyene sen ver,sana zülmedeni bağışla Resulüllah asm kılıncına yazmış. Vicdanın rahat olması için sende yaşa ancak kaldıramıyorsan bencil,haramzade ve zalimde olma.İnsanlardan ve cinlerden belki hayvanlardan bile korkmamızı öğretenlere lanet olsun.Ancak zararlılara karşı tedbirli ol.İnsanın içinde birtek korku olmalı temeli fazilet hissi olan ALLAH cc korkusu onun ise tarifi kişi yanlış işler yaparak sevdiğini kaybetmekten korkmalı.Kainatta birtek Anayasa ilahi kanun Kuran ve sünnettir yaşamasanda düşman olmayacaksın.Beşeri kanunlarla karşısına dikilmeyeceksin  zülmü ,küfrü şirki,haramları çare diye satmıyacaksın masum mazlum yanarken seyirci kalmayacaksın.Müslümanın helalinden ekmeğinin peşine koşması bile kudurtuyor uydurulan dinin mensuplarını.Halbuki Hadisi Şerifte ibadet on kısımdır dokuzu helal kazanmaktır der.Helalinden rızkını arıyanlara özellikle namusunun derdindeki bacılara sahip çık ya Rabbi.Kimsenin amelinin  hesabıda ALLAH cc tan başkasını ilgilendirmez.Çünkü kimseyi günahları yüzünden cezalandırmak bizim haddimize düşmez der Peygamberimiz asm.

 

 

Kuranda,Sünnette hakkını vermeye gayretli ihlaslı,helal,namuslu ,güzel Ahlaklı Vicdanlı doğru mümin kullarda çok harika haller varki günümüz müslümanları sadece felsefesini yapıyor.Her türlü haramın kanunlarla korunduğu düzende iyi ile kötü,güzel ile çirkin,doğru ile yanlış helal ile haram  birbirine bilerek karıştırılıyor kesenin dibi delik,bereket yok.Tertemiz islamın Kuran ve sünnetin havuzuna nice pislik haramlar,bozuk felsefeler,Dünyevi menfaatler,bencil tavırlar karışınca sular hep bulanık akıyor ehliyetsiz ihlassız din adamlarıyle yollar aşılmıyor dikenli yolda yürümek çok zor zaten münafıkane her tavır islamdan soğutuyor saf insanları   

 

 

ALLAH cc ım ya çektiğim sıkıntılara göre bana güç ver yada çekebileceğim kadar sıkıntı.Fuzuli. İt köpek; İnsanlıktan,Adaletli olmaktan güzel Ahlaktan,vicdanlı merhametli doğru kul olmaktan nasibi olmayan insan ve cinden daha ziyade adamdır.Sanal provalara rağbet etme Kurani Hakikatlerden sapma Komutan Hz.Muhammed asm ordusu şaibesiz müminlerdir bugüne dek çok çakma mehdilerle sahte evliyalarla işi sulandırdılar.Deccalizim son kozunu oynuyor insi cinni pislikler ve özellikle fuhşiyat ehli silahları,dinci yobazlarda öylelerin paratoneri,herbiri fitneye ivme kazandırıyor Devletin şekli düzene kavuşacaksa o işi ALLAH cc gerçekleştirecek müslümanın vazifesi kula kulluktan,haramlara ,nefse,insi cinni pisliklere,şeytanlara,fitnelere kulluktan kurtulmak ,gönlünde mal ve Dünya sevdasını öldürüp nefsanileşmekten kurtulup müminin vasıflarıyle yaşamak,her iman eden kul Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılıp nefsini satın almakla ,kendi kapısını temizlemekle mükelleftir .ALLAH cc ın rızasını hiziplerde değil Kurani hakikatlerde aramak.Hiziplerin sahte kahramanı çok ey müslüman karagöz hacıvartı oynama sen hakikat yolcusu mümin kul olmakla mükellefsin ifrata tefrite giripte fitne olma kendinide yakma .Bu Dini mübini islamın temeli Güzel Ahlaktır helal namuslu vicdanlı,merhametli,doğru mümin kul olmaktır Anayasa Kurani Hakikatlerdir sende koyun olmaktan kula kul olmaktan,nefsine haramlara zalimlere fitnelere kul olmaktan kurtulup kimsenin dolmuşuna gelmeden kendin olarak mümin kişiliğini kazanmakla mükellefsin Sanal senaryolarda figüranlık şeytani hesaplardır unutma dengeli istikrarlı güzel Ahlaklı helal namuslu yaşama talip ol.Birde unutma sizler layık olduğunuz kişilerle layık olduğunuz şekilde yönetilirsiniz der İslamiyet iyiliklere sevdalı olduğunu söyleyenler kendileri iyi olmanın gayretinde olacak bu bir iman Ahlak vicdan ve doğruluk meselesidir din samimiyettir inandığın gibi dosdoğru mümin kul olacaksın Helal,namuslu,güzel Ahlaklı ,vicdanlı,merhametli doğruluğundan şaşmayan kula kulluktan nefse haramlara fitnelere kulluktan uzak rızai ilahiyi arayan belki yaşamaya çalışan mümin kul.Akıllı insan ALLAH cc a iman eden ve mümin kul olmanın gayretiyle Dinini Kuran ve Sünnetten ders alıp yalnızca ALLAH cc a has kılan,nefse ,kula, haramlara,fitnelere kulluktan uzak mümin vasfı ile yaşamanın gayretinde,şirke,küfre,zülme,haramlara, fitnelere,nefse,insi cinni şeytanlara karşı Kurani şuurla mücadele eden ve Ebedi cehennemin kapısını kapayıp Ebedi Cennete Cemalullaha namzet olmanın gayretinde islama ki Kuran ve Sünnete sevdalı Vatanına kudsi değerlerine güzel Ahlaka,güzel Ahlaklılara sevdalı,rızai ilahiyi arayan mümin kuldur.Yönetilmek ve yönetmek günümüzde samimiyetsiz icraatler içinde doğruluktan nasibi kalmamış yollar.Haliyle arayış içindeki insanlık cahilde olsa egosundan başka kılavuz tanımıyor.Ey kendini felakete taşıyan insan zalim yöneticilere ve zalim bir egoya esir olmak istemiyorsan kendini tanı,pozitif ilimle cihazlan kuranın sünnetin yaradılış fıtratının yoluna gir kişilikli güzel Ahlaklı mümin kul olki gerçek huzuru yakala ebedi saadete kavuş.

 

Bu şehid kanıyle sulanmış Vatanda bütün olumsuzluklara rağmen hala imanıyle Kuranın Sünnetin Kudsi değerlerin ve bu güzide Vatanın muhabbetiyle yaşıyan güzel insan çok onlara vefa borcunuzu ödemek ve şehidlerimizin ruhunu huzura kavuşturmak istiyorsanız her türlü haramı kanunlarla korumaktan küfrün zülmün şirkin fitnelerin bekçiliğini yapmaktan kurtulunki Dünyanızda Ahiretinizde Cennete dönsün.Solda ne işim var,sağcı geçinen pisliklerin koynunda ne işim var şirki,küfrü,zülmü,haramları ,iğrençliği çare diye satan her pisliğe lanet olsun.O gibilere masum mazlumu bilerek feda edenlerinde canı cehenneme inşallah.Akp döneminde Türkiyenin ekonomisininde Ahlaki yapısınında en az 10 kat küçüldüğünü gördüm bir şeyler yapılıyor gibi gösteriliyor ama bir liralık işi nerdeyse 30 liraya mal ediyorlar süsledikleri tablolarla halkın gözünü boyuyorlar hakikatse içler acısı Ahlaken ,ekonomik olarak çökmüş bir ülkede lüks içinde yaşıyan hain çok buna rağmen burnundan kıl aldırmayan elit hırsızlar lüks ve haramla doymayanlarla gerçek hainlerle dolu piyasa hatta meclis bile.Sırf ALLAH cc ı zikretmekle evliya olunacağını iddia ediyorlar halbuki Kuranda müminlerin vasıfları ne çok güzellikler içeriyor.Sadece zikirle evliya olunacağını iddia eden bedavacı müslüman öyle bir islam yok.En azından düşün sana hiçbir faydası olmayan birileri devamlı senin adını zikretse seni sevindirmez belki bezdirir.Onun için ALLAH cc dinini korumayanı korumaz diyorum islamın temeli güzel Ahlak,helal namuslu vicdanlı merhametli Adaletli dürüst yaşamdır Belki helal çalışmalardır o nice zikirlerle herkese dua ettiğini söyleyenler  felsefelerle insi cinni şeytanlarla ünsiyet etmekle  insanlıktan çıkardı toplumu Adalette,Ahlakta ,vicdanlı ve dürüst olmakta sınıfta kaldı o sözde evliyalar  İslamiyet iyilerin hukukunu çiğnemek değil.Evet zikrullah güzelde herşey kararında olacak ruhbanlıkla,şarlatanlıkla,din,emek hırsızlığıyle evliya olunmaz,belki fitne olunur ancak.Bugün hırsız namussuzun çoğu adam,ancak doğru müslümanın hayatını karartanlar ne hikmetse evliya.

 

Çoğumuz ALLAH(cc)tan korkmadığımız kadar Cehennemden korkuyoruz,belki cehennemide çoklarımız umursamıyor kendi kendinden bile korkuyor yanlış  burada başlıyor temelde ALLAH(cc) korkusu olsa ;Yanlış işleri terk ederiz.Belki gafleti dalalete dönmüş tiplerde Cehennem tehdidine rağmen rahattırlar.Sanki hiç ölmeyecek ve sanki bu Dünya ebedi mekan ne Hukukullah ne kul hakkı umurunda

 

İnsan sağlığını korumak,insana zarar vermemek tıbbın temeliymiş,hipokrad yemini bunun üzerinde yapılıyor.Sen içine yönel,dışından seni habersiz sansınlar,ne güzel haldirki o sen Akıllı ol seni deli sansınlar.Selmani Farisi ra .Kar üzerinde ilk araştırmaları yapan Abd li ateist Wilson Bentley 50 yıl boyunca kar kristallerinin 6000 fotoğrafını çekmiş.Bu kar tanelerinin hiçbiri birbirine benzemez ve üstelik hepside simetriktir.Kitabının son bölümüne şu notu yazmıştır:Sanki bir sanatçı sanatını gösteriyor.Artık inanıyorum.Yoksulluk artıyorsa iş yoktur enflasyon artıyorsa üretim yoktur,suçlar artıyorsa Adalet yoktur.Doğruları yüksek sesle söylemeye cesaretin yoksa,kötülerin Dünyaya hakim olmasına şaşırmayacaksın.Menfaati bitene kadar değil,yürekleri yetene kadar sizi terk etmeyenler gerçek dosttur.Sevenlerine yük olmak,zarar vermek fitnedir.Fitneye düçar olan kendi iç Dünyasına dönsün,çokça tövbe istiğfar etsin,haramdan uzak,farzları yapan,Ahlakının güzelleşmesi için gayretli olsun dürüst olsun vicdanının öğrencisi olsun.Sağlam kafa sağlıklı imanlı,vicdanlı,güzel Ahlaklı,merhametli, sevgi dolu,cesaretle hakkı temsil eden,haramdan uzak helal,namuslu,doğru kişilikli dengeli ruhların kafasıdır.

 

Pir Sultân Âbdâl der ki, Demiri demirle dövdüler, biri sıcak biri soğuktu.

İnsanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu!İnsânoğlu nankörlüğü genellikle ziyadesiyle yapıyor ve yine de nankörlük gösterdiği mülk sahibinden nimetleniyor, suyunu, havasını kullanıyor, dilediğince istediği gibi hareket ediyor da her türlü imkânı sağlayan ve yaşantısını akâmete uğratmayana, hiçbir bedel ödemediği gibi, “Şükrü” de çok görüyor ve nânkörlük yapmaktan vazgeçmiyor.Rabbim bizleri şükreden ve şükrünün gereğini ifâ eden kullardan olmayı nasip etsin İnşâAllah!...

 

 

Tavşanla kaplumbağanın hikayesi :Kendini çok beğenen bir tavşan varmış. Ben çok hızlıyım benden hızlı kimse koşamaz diye kendisini sürekli övüyormuş. Diğer hayvanların yanında hoplayıp zıplayıp ben çok hızlıyım varmı beni geçicek diye hava atıyormuş.Diğer hayvanlar onu hiç sevmiyormuş ama yarışmaya da çekiniyorlarmış. Bir gün kaplumbağa bu tavşanın nekadar kendini beğenmiş biri olduğunu öğrenmiş ve onunla yarış yapmak için haber göndermiş. Tavşan nasıl olurda bana meydan okuyabilir ki o daha bir adam atmadan ben yarışı bitiririm demiş.Neyse ertesi gün tavşanla kaplumbağa yarış alanına gelmişler ve start verildikten sonra tavşan pırrr diye koşuvermiş ama kaplumbağa daha ilk adımını yeni atmış. Tavşan okadar çok fark açmış ki yorulmuş havada çok sıcakmış. Demiş ki şu ağacın gölgesinde biraz dinleneyim nasılsa kaplumbağa akşama kadar gelemez demiş. Tavşan rüyalarla dolu uykusuna dalmış ve kaplumbağada emin adımlarla bitişi doğru yürüyormuş. Tam yarışı bitirecekken tavşan uyanmış ve havanın karardığını görmüş.Neyse artık gideyimde şu yarışı bitireyim kaplumbağa ortalarda yok demiş. Kafasını bi kaldırmış ki kaplumbağayı görmüş. Koşarak onu geçmeye çalışmış ama kaplumbağa yarışı bitirmiş. Bu da tavşana güzel bir ders olmuş. Kimseyi küçük görmemeyi öğrenmişsindir artık demiş. Çünkü önemli olan hızlı olmak değil emin adımlarla gitmektir demiş.Demekki ifrata tefrite girmeden dengeli istikrarlı sabırla ve ümitle hedefini belirleyince nice hızlı yaşayanı bile geçebiliyorsun.Dengeli,istikrarlı,güzel Ahlaklı,vicdanlı ,merhametli,masum mazluma,iyilere,kudsi değerlere,Vatanına karşı sevgi dolu.Kötülere,şirke,küfre zülme,haramlara,fitnelere sed çeken bir kişiliğin tesisine çalışacaksın Kimsenin dolmuşuna gelip ifrata,tefrite düşmeyeceksin fitnelerin,haramzadelerin,haramların  

içinde yüzmeyeceksin.Ölçün Kuran ve sünnetin hakikatleri olacak mümin kul olmanın gayretiyle yaşıyacaksın,kendi içinde pozitif kişiliği tesis edeceksin,dinini yalnızca ALLAH cc a has kılarak,kula kulluktan nefse kulluktan,haramlardan uzak.Sendeki pozitif potansiyeli ALLAH cc ile arana giren şarlatanlara yedirmeyeceksin,ölçülü verende,ölçülü yaşamayı orta yolu tavsiye edende,kuluna kaldıramıyacağını yüklemem diyende ALLAH cc ın kendisidir.ALLAH cc indinde ibadetlerin azda olsa devamlı olanı makbüldür Hadisi Kudsi.İslamiyet Peygamberimiz Hz.Muhammed asm ın şahsında 23 yılda her gün ümmete nice dersler vererek geldi istikrarın sabırın meyvesi ALLAH cc dileseydi Kuranı kısa bir süredede indirirdi ama onun indinde doğru olanı tecelli ettirdi.Doğru insanları sevdiğini söylerken sen doğruluğun hakkını veremiyorsan, haramlara dalıyorsan fitnelerin içinde yüzüyorsan cahillikten kurtulamadığının resmidir.İç alemine dön önce pozitif dersi nefsine tatbik et.Bu dersler ölene kadar istikrarla sürmeliki Aklın başına gelsin ilminin faydasını gör,felsefelerle değil bizzat yaşıyarak muaffak olmak için hayatına artı katan insanlarla yaşa,haramlardan uzak ol.

 

Hakkı-Kuran ve Sünneti, Kudsi değerleri-tebliğ edip sizden hiçbir ücret talep etmeyen, pozitif kişilikli güzel Ahlaklı mümin kulları,masum mazlumu ezip geçerek piyasanın münafık ve kafirlerini,din hırsızı,haramzade Ahlakta,Adalette, Vicdani, Dürüst olmakta sınıfta kalmış kişilik bozukluğu sergileyen tipleri, Kurani Hukuğu iptal eden bozuk felsefeleri lokomotif yaptığınızda umumi felaketleri bekleyin.Başı öne eğmeyen tek şey dürüstlüktür.kızıldereli atasözü.Sonucu ölümde olsa doğruluğundan vazgeçme.Hz.Ömer ra.

Bugün Kuran ve sünnetin emrettiği islam yaşanmıyor.Kula kulluk, nefse kulluk ruhbanlık ,bencillik din hırsızlığı,Dünyaya dinin feda edilmesi kardeşliğin öldürülmesi verilen nimetlere şükürsüzlük birbirinin ayıbıyle uğraşmak,zülüm Ahlaksızlık, israf,vicdansızlık ,haramlar ,sahtekarlık daha nice pislik islamın kendisiymiş gibi sadece insan bozmalarının ve cinni şeytanların uydurduğu dini anlayış hakim.Evet Kuran ve sünneti doğru müslümanı idam etmenin yarışında öncelikle din yobazları,sonrada kayırdıkları insi cinni şeytanlar isyan bayrağı kaldırmış,azgın nefisler her güzel nimeti veren ALLAH cc ı suçluyor her türlü haramı kanunlarıyle koruyanlar çarpık yapı lüks ve israf zülüm kokan hiçbirşey sorgulanmıyor.Eğer rüyalarım Rahmaniyse Türkiye   1970 li yıllara belki 30 yıl evvelindeki Gürcistana dönecek ekonomi bugünde çökmüşte by pas yapılıyor Ahlak fesadı hat boyutta sefalet Türkiyenin yarısını çoktan sarmış sen canlanırsan savaşlar kapıda gavur böyle istiyor insanımız lükse bedava hayata mahküm bugün bile üretim tarım bitmiş üretilende çöpe dökülüyor sorgulayan kimse yok değirmenin suyu kesiliyor herhalde Haim naum doktrini 19 yılda hayata geçirildi 19 yılda 19 cehennem zebanisinin kapısına gelmiş bir Türkiye gerçeği varken iktidar hala sanal aleminde mutlu.İslamın ölçüsü islamiyet yaşanmazsa zalimler iş başına gelirse fakirlik artacak sefalet kaos Dünyanıza hakim olacak der bugün iktidarı,muhalefeti,medyası,isyani cemaatleri münafığı kafiri isyan içinde yetmiyor nefsini ve olumsuzlukları haramları fitneleri insi cinni şeytanları zalimleri sorgulamadığı kadar iyileri ve ALLAH cc ı islamı suçluyor hakiki mümin kullar olmadıkça her türlü musibeti bekleyin tarih fitnelerin nümüneleriyle dolu.İnsanlar uykudadır,ancak öldüklerinde uyanırlar.Hadisi Şerif.

 

 

ŞUUR DERSLERİ

-64-

~~~

CİHAD İBADETİ

VE İFASI ~~~

CİHAD İBADETİ VE İFASI

Muhterem kardeşlerim, elhamdülillah bir şuur sohbetinde yine beraberiz. Birbirlerini seven, birbirlerine inanan ve güvenen bir kardeşler topluluğu olarak bir araya gelmeyi bizlere nasip eden Allah’ımıza sonsuz hamd ve senalar, Peygamberlik zincirinin en son halkası Hz. Muhammed Mustafa’ya sonsuz salât ve selamlar olsun. Bu dersimizde “Cihad İbadeti ve İfası” konusunu işleyeceğiz.

İnsanın doğasında sevdiğiyle, beraber olduğuyla, aynı bilinci ve şuuru paylaştığı kişi ve toplumla ünsiyet kurmak olduğu gibi; rakip olarak bildiği karşıtıyla da mücadele etmek bulunmaktadır. İnsanın tarihi de melek ve şeytanın rekabetiyle başlamış, melekler ilk olarak insanın yaratılışına itiraz ederken daha sonra ilahî iradeye boyun eğmişlerdir. Ancak şeytan ve dostları hep insanı kendi rakibi, düşmanı bilmiş ve onu iğva etmek

(kandırmak) için çabalamıştır.

Sonuçta insan (Hz. Âdem) cennetten çıkarılmış, şeytan ve

dostlarıyla düşman bir şekilde yeryüzüne gönderilmiştir. İnsanın ikinci bir doğası da onun tabiatına iyilik ve kötülüğün potansiyel olarak yüklenmesidir. Yani insan doğruyu, güzeli yapabileceği gibi yanlışı, kötüyü ya da batılı tercih edebilecek özelliktedir.

İnsanın (Müslümanın) birinci doğası gereği karşıtıyla mücadele etmesi -yani cihad-ı asgar- onun mükellefiyeti iken, ikinci tabiatı gereğince kendi nefsiyle mücadele etmesi de -yani cihad-ı ekber- Müslümanın mükellefiyetidir. İmtihan zemini içerisindeki insanın her türlü ameli ya da tercihi bu mücadeleye taalluk etmektedir. İmtihan olan insan, hayatta iyi-kötü, güzel-

çirkin, doğru-yanlış, faydalı-zararlı ve adalet-zulüm ikilemlerinden birinden yana tavır koymak durumunda kalmış ve kalacaktır.

Peygamberler bu mücadelede, Allah’ın hidayet elçileri olarak insana rehberlik etmek üzere gönderilmişlerdir. İslâmî terminolojiyle, insanlık tarihi hak-batıl mücadelesinden ibarettir.

Bir tarafta Hâbil varken diğer yanda Kâbil ya da İbrahim ile

Nemrut, Mûsâ ile Firavun, Hz. Muhammed (s.a.s.) ile Ebû

Cehiller bulunmaktadır. Velhasıl tarihimiz, Allah’ın dostlarıyla şeytanın dostlarının çatışmasının tarihidir. İnsanlık, bugün de aynı çatışma içerisindedir, yarında bu mücadele içerisinde olacaktır.

Bir bağlamda İslâmî literatürde cihad, Müslüman bireyin ve

İslam toplumunun mücadele ağına karşılık gelmektedir.

Mücadelesiz bir hayat olmadığı gibi, mücadelesiz bir dinî anlayış da söz konusu değildir. İnsan hayata mücadele ile gözlerini açmaktadır. Hayatın tabiatı da insanı çatışmaya, mücadeleye sürüklemektedir. İnsan için adâlet-zulüm, doğru-yanlış, faydalızararlı gibi zıtlıklar ve bunlardan birinin tercihi sırasında zıddının mevcudiyeti hep söz konusudur. Bu tercih zinciri, hem birey hem de toplum için reel gerçeklik olup kaçınılmazdır.

Kur’an da imanı bir tavır meselesi olarak değerlendirip Allah’ın düşmanlarına karşı tavır almayı ön plana çıkarmaktadır. Bu tavrın ve mücadelenin adına da cihad deyip Müslümana cihadı bir farîza olarak takdim etmektedir. Kur’an’da cihad ile ilgili ayetler önemli bir yekûn tutmaktadır. Bazılarını sıralamak istiyorum:

 “Allah uğrunda hakkıyla cihat edin…”

اًYine,

“O halde sen, kâfirlere itaat etme ve onlara karşı Kur’an’la büyük bir cihatla mücadele et.”

Başka bir ayet-i kerime ise,

 “Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın…” meâlindeki ayettir.

Hz. Peygamber (s.a.s.)’in hadis-i şeriflerinde de cihad ve etrafındaki konulara dair önemli oranda varidat bulunmaktadır.

Bazıları:

 “Ben, Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed Allah’ın kulu ve elçisidir diye şahadet edilinceye kadar savaşmakla emrolundum.” ve

“Müşrikler ile mallarınız, canlarınız ve dilleriniz ile cihat ediniz.” cihadla ilgili hadîs-i şeriflerden bazılarıdır. Bu âyetler ve hâdis-i şerifler, hayatın ortasında olan İslâm dininin, aynı zamanda dünyevî bir din olduğunu da göstermektedir. Zira dünyayı Hakk’ın düsturlarıyla şekillendirme gayretinin Müslümanlığın önemli bir parçası olduğu Allah ve Resûlu (s.a.s.) tarafından vurgulu bir şekilde ifade edilmiştir. Ayrıca başta Hz.

Peygamber (s.a.s.)’in hayatı olmak üzere İslâm tarihi bu gerçekliğin şahididir. İslâm medeniyetinin kurucu unsurlarının başında ilim bulunurken diğer yanda da sanat, edebiyat, bireysel ve toplumsal ahlâk bulunmaktadır. Cihad ise inşa etme, var olanı koruma ve ötelere taşıma bilincidir. Bu doğrultuda cihad şöyle tanımlanmaktadır: “Kur’an nizamını kurmak ve yürütmek için bütün gücümüzle hep beraber ve teşkilatlı bir şekilde çalışma mecburiyetini üzerimize yükleyen farz”dır.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere cihad, bir mücadele bilincini ve toplumsal/grup motivasyonunu gerektirmektedir.

Yıkıcı bir şekilde gelen sele karşı bireysel duruş gayretleri değerli olsa bile etkili olamayacak, bir vakit sonra devamiyetini kaybedecektir. Hâlbuki mücadele/cihad uzun soluklu olup bir medeniyet meselesidir. Ve bayrak yarışı gibi önceki nesillerin sonrakilere aktardıkları bir hayat biçimidir. Bu bayrak “malıyla, canıyla cihad eden bir Müslüman olarak anılmak isterim.” diyen Erbakan Hocamız tarafından bizlere devredilmiştir. Hayatın anlamını Hakk’ın yolundaki gayrette gören mücadele bilinci, “hayat, iman ve cihad” ifadesiyle kendisini bulmuştur. Ve bu bilinç, bireysel ve ailevî hayatın kıbleleştirildiği hodbinlikten uzaktır.

CİHAD İBADETİNİN ÖZELLİKLERİ

• Kur’an-ı Kerim’de en fazla sayıda emredilen farzdır.

• Bütün farzlar bir zamana bağlıdır. Cihad ibadeti ise her zaman yapılır.

• Bütün farzlar bir miktarla sınırlıdır. Cihad takatin sonuna kadar yapılır.

• Cihad farzı, ilk eda edilecek olan ibadettir.

• Cihad farzı tek başına eda edilmez; topluluk halinde yapılır.

• Cihad en büyük ibadettir. Zira İslâmî hükümlerin edası ancak cihad ile mümkündür.

CİHAD İBADETİNİN AŞAMALARI

Cihad, insan ve insan toplumuyla doğrudan ilişkindir. Bu çerçevede stratejik davranmak ve tedrîcî bir yol tutturmak esastır. Katedilecek her bir aşamaya dikkat etmek ve ifrat veya tefrite düşmemek işin doğasının gereğidir.

Tebliğ: Cihad ibadetinin ilk aşamasıdır. İslâm’ın ve esaslarının insanlara sözlü ya da farklı şekillerde anlatılmasıdır. Her bir Müslüman kendi bilgi ve kültür seviyesine göre, kırıp dökmeden etrafındakilere tebliğ etmek durumundadır.

Tebliğle ilgili şu âyet-i kerîme hep hatırda tutulmalıdır:

 “Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O’nun mesajını iletmemiş olursun.”

Davet: İslâm dininin insanlara anlatılmasından sonra, anlatılan bu hakikatleri insanların kabul etmelerine çağrıda bulunmaktır. İslam davetinin geniş bir tatbikat alanı ve geniş bir muhatap kitlesi vardır. Davetle ilgili Nahl Süresi 125. âyet calib-i dikkattir:

 “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et; onlarla en güzel yöntemle tartış.”

Emir bi’l-ma‘rûf Nehiy ani’l-münker: Yüce Rabbimizin, yapılmasını emrettiği amellerin yapılmasını teşvik etmek/sağlamaktır. Yasakladığı şeylerden kaçınmak/men etmektir. İslâm’ın emirlerinin sistematik halde tatbik edilmesidir.

Bu kavram, âyet-i kerimede şöylece geçmektedir:

 “Yavrucuğum, namazını özenle kıl, iyi olanı emret, kötü olana karşı koy, başına gelene sabret. İşte bunlar, kararlılık gerektiren işlerdendir.” Ayrıca Âl-i İmrân Suresi 3/110. âyet-i kerimeyi de unutmamak gerekir: “Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emredersiniz, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a inanırsınız.” Birinci âyette Müslüman bireye; ikinci âyette ise İslâm toplumuna bu vazife yüklenmektedir.

Kıtal: Gerektiği takdirde İslâm toplumunu korumak için yapılacak olan savaştır. Hz. Peygamber (s.a.s.) Medineyi Münevvere’ye hicret edip devlet kurduktan sonra farz

kılınmıştır.

İ‘la-yi Kelimetullah: Yeryüzünün bütün coğrafyasında yüce rabbimizin isminin ve hükümlerinin hâkim kılınması mücadelesidir.

CİHAD FARZI NASIL EDA EDİLİR?

(CİHADIN EDASININ ŞARTLARI)

1. İman: İslâm/iman bütün ibadetlerin kabulü için temel şarttır. Müslüman birey, önce imanını bütün hücrelerinde hissetmeli ki imanının mücadelesini sonrasında verebilsin. Güçlü bir imana sahip olmak, onu ancak şu beş koruyucu ile muhafaza etmekle mümkündür. Bunlar: Sabır, sebat, sadakat, azim ve sâlih ameldir. “Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah’a ve Resulüne iman ederler, sonra da asla şüpheye düşmez, malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad ederler. İşte onlar özü sözü doğru olanların tâ kendileridir.”

2. İlim: Cihadı eda ederken gerekli bilgiye sahip olmaktır. Doğru bilgiye sahip olmalıyız ve onu çalışmalarımızda yerli yerinde kullanmalıyız. Bu bakımdan eğitim çalışmaları önemlidir. İlim, vakıayı anlamayı ve çözmeyi sağlar. Kulaktan dolma şeylerle hizmet yapılmaz. Doğru teşhis/tahlil olmadan, doğru tedavi mümkün değildir. “Yaratan rabbinin adıyla oku!” ; “De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu!” Doğrusu ancak akıl iz‘an sahipleri bunu anlar.”

3. İhlâs: İhlâs mana itibariyle yaptığımız işi yalnız ve yalnız Allah (c.c.) rızası için yapmaktır. Riyadan uzak, hiçbir şahsî çıkar gözetmeden Allah rızası için çalışmalı, mevki, makam, şan, şöhret ve dünyalık peşinde olmamalıyız. Niyet amelden öncedir. İhlas amelden sonradır. Ameli koruyacak olan ihlastır. İhlas bir sırdır, işitilsin, bilinsin, görülsün gibi dünyevî hesapları olanlara verilmez. Davanın canı, samimiyettedir. “De ki: Ben halis bir inançla Ona yönelerek Allah’a kulluk etmekle emrolundum.”

4. İttika: Allah’tan gereği gibi korkmak, dedikodu ile meşgul olmamak, emredilen vazifeyi mükemmel olarak yapmak, davaya en iyi hizmeti vermek, görevini özümseyerek yapanları savunmak ve kardeşlik hukukuna riayet etmek anlamlarına gelir.

“Ey iman edenler! Allah’tan korkarsanız, O size hak ile bâtılı ayırt edecek bir güç verir; günahlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü

Allah pek büyük lütuf sahibidir.”

5. İttifak: Tefrikadan uzak durup, usulünce alınan karara uymaktır. Cihad ibadeti eda edilirken, teşkilat mensupları

arasında hem kalbî hem de şeklî ittifak gerekir. İttifakı, farklı fikir sahipleri sağlayacaktır. Bunun zıttı tefrika olup tefrika ise haramdır. “Hepiniz birden Allah’ın ipine sımsıkı ve ayrılığa düşmeyin”

6. İyi Ahlak: Birlikte çalıştığı insanlarla ülfet etmek, iyi geçinmektir. Haset, kibir, bencillik, cimrilik, alaya alma, küçük görme gibi hatalı davranışlardan uzak olmaktır. Ahlakı bozan her şey cihad ibadetini de bozar. “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın!”

7. İhsan: İhsan, Allah’ı görür gibi ibadet etmektir. Mücahid, kendisine verilen görevleri en güzel şekilde titizlikle ve Allah Teâlâ’nın rızasını gözeterek yapandır. “İyi iş, güzel amel yapanlara («ihsân» mertebesine erenlere) daha güzel iyilik, bir de ziyâdesi vardır.”

8. İstişare: İlgililere danışarak karar vermektir. Fikir danışmak, karşılıklı görüş alışverişinde bulunmaktır. İstişare farzdır ve her çalışmanın temelidir. İlim ve tecrübeyle istişareye katkı sağlanır. İstişare, doğal olarak üzerinde risk ve şüphe olan konularda olur. Rutin işlerde ve hakkında nas olan işlerde istişare yapılmaz. “Onlar Rablerinin çağrısına uyarlar ve namazı dosdoğru kılarlar. Aralarındaki işleri ise istişare iledir.”

9. İtaat: Emir sahiplerine itaat etmektir. Alınan karalar sonucunda verilen görevi kabul edip layıkıyla yapmaktır. Aslında itaat, toplumsallığın bir şartıdır. Toplum ya da grup içerisinde düzenin sağlanması için gerekli olan şeydir. “Ey iman edenler!

Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’lemre (idarecilere) de.” Ayrıca biat, lidere itaate dair söz/ahit vermektir.

10. Sadakat: Allah’a, Peygamber’e ve İslam’a sadakat göstermektir. Sıddıkiyet, Peygamberlikten sonra en üstün bir mertebedir. Bu mertebeye ancak Allah’a, Resûlü’ne ve davasına samimiyetle bağlananlar ulaşabilirler. “Mü’minlerden, Allah’a verdiği söze sadık kalan adamlar da vardır. Onlardan kimi sözünü yerine getirmiş, kimi de sırasını beklemektedir. Onlar, verdikleri sözü hiçbir şekilde değiştirmemişlerdir.”

11. Nefis Terbiyesi: Nefsimizi hevâ, heves ve arzuların esiri olmaktan kurtarıp, İslâm’ın emrine vermektir. İslâm ahlakı, nefisin isteklerine gem vurmakla gerçekleşir. Ahlaklı birey ve ahlaklı toplumun olmadığı yerde cihattan bahsedilemez. Bu yüzden nefis terbiyesi, cihad ibadetinin temeli olmuştur. Nefis terbiyesi olmadan hiçbir görev hakkıyla yapılamaz. “Ve nefse ve onu düzenleyene, Kötülüğü de, iyiliği de ona ilham edene.

Nefsini arındıran olan şüphe yok ki, felâha ermiştir.”

12. İnfak: Cihada maddî katkıda bulunmaktır. Kur’an’da Allah Teâlâ müminlerden mallarıyla ve canlarıyla cihadı emretmiştir. Elbette mücadelenin bir tarafı da maddîdir. “Allah yolunda mallarınız ve canlarınızla cihad ediniz. Bir bilseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.”

Diğer ibadetleri bozan şeyler olduğu gibi cihad ibadetini bozan şeyler de vardır. Bunlar: Tefrika, nifak-fitne çıkarmak, ihanet ve Allah’tan başkasından zafer beklemektir. Bu gibi problemli hususlardan uzak durmak her cihad erinin, imtihanıdır.

Muhterem Kardeşlerim!

Sohbetimizi Yüce Rabbimize arz edeceğimiz şu dua ile bitirelim:

Allah’ım, bize faydalı olacak şeyleri öğret, öğrettiğin şeyleri bize faydalı kıl.

Allah’ım, bize iman, ilim ve tâati sevdir.

Allah’ım, bize dini ilimlerde anlayış ver, bol rızık ve vücut sağlığı ihsan eyle.

Allah’ım, bizi hakiki iman, ilim, takva ve salih amel sahibi eyle.

Allah’ım, yeryüzünde zulüm altında inleyen mümin kardeşlerimize sen yardım ve zafer ihsan eyle. Onları zulümden kurtarabilme sorumluluğunu hissetmeyi bizlere ikram eyle.

Allah’ım, bize rehber kıldığın imanımız ile bizi yaşat. Huzuruna iman ve razı olduğun ameller ile gelebilmeyi nasip eyle. Kendisine iman nasip olmamış kullarına da hidayet nasip eyle. Bizleri ve tüm geçmişlerimizi affettiğin kulların arasına dâhil eyle.

Âmin…

 

 

İman,Sağlık,Güzel Ahlak,Helal ve Namuslu olabilmek Vicdanlı Merhametli iyilere güzel değerlere masum mazlum güzelliklere,Vatanına Ezanına,Bayrağına Kurana,Sünnete güzel Ahlaklı kullara muhabbetle,sevgiyle yanaşmak doğru mümin kul olabilmek doğruluktan şaşmamak rızai ilahiyi aramak Tevhid bazlı yaşamak ne güzel nimetler,sonsuz Elhamdülillah. Zalimlerle,Kafirlerle ,Hainlerle sevişen şirki,küfrü,zülmü, haramları,insi ,cinni şeytanların tahribatlarını hoşgören ve kayıtsız kalanların Türk-İslam Dünyasına lokomotif olması en büyük fitnedir bu durumu hoş gören ve sorgulamayan halkta fitnedir.ALLAH cc ın indinde suç olan herşeye tövbe Kurani Hukukun çiğnendiği her fiilimize tövbe,iyiler mabeyninde,masum mazlum güzellikler mabeyninde suç olan herşeye tövbe.Benliğin,nefsin ,hevanın tahribatına tövbe.Rabbül Alemin ALLAH cc a has kılınmış Tevhid bazlı Kuran Sünnet çatısında haramlardan kul hakkı yemekten şirk,küfür ve zülümden,haramlardan,insi cinni şeytanlardan uzak güzel Ahlaklı fitnelerden uzak bir hayat nasip et ya Rabbi rızanı kazanıp iman ile islamı yaşayıp şükür ehli müminler olarak ölmemizi nasip et ey Erhamürrahimin.Bütün güzellikler güzel değerler ,güzel nimetler,güzel dostluklar ALLAH cc ındır bizede nasip ettiği için sonsuz Elhamdülillah.Kimsenin saçına ak olmayın,kimsenin gönlüne yük olmayın,kimsenin kalbine yara olmayın,kimsenin gözüne yaş olmayın,kimsenin diline ah olmayın,kimsenin baharına kış olmayın haramlara dalmayınki fitne olmayın.Güzel Ahlaklı olmak için gayretiniz olsun helal rızıkla yetinin namusunuzu koruyun doğruluktan şaşmayın Vatanınıza kudsi değerlerinize sevdalı iyilere dost olun Kurani ölçüleri hayatınızın temeli yapın zülme,küfre,şirke,haramlara,fitnelere rızanız olmasınki Dünya ve Ahiretiniz cennete dönsün.Kaynana hasta olunca kim bakar kızımı gelinimi demişler Vicdan ve merhamet kimde varsa o bakar demiş bir bacımız ne kadar doğru yaklaşım nice tek taraflı okumuşların ana babasını huzurevi işkencesine mahküm ettiği bu zalim Dünyada.ALLAH cc bilir işini vicdanlı doğru güzel Ahlaklı,iyi niyetli merhametli kuluna sahip çıkar hayatta ne kazık yersen ye o merhametli Rabbimizden ümidini kesme rızasını ara çokça tövbe et doğruluktan şaşma kurani ölçülere sahip çık.Biz paradan önce iman namus helal güzel Ahlaklı vicdanlı dürüst hayat istiyoruzki hür yaşadığımızı zannettiğimiz bir vatanda şirkin,küfrün,zülmün ,haramların,insi cinni şeytanların ve neticesinde cehennemin malı olmayalım.Serbest piyasa demişler hiçbir denetleme yok aynı ürün veya benzeri yüzde yüzün üstünde  farkla bile satılıyor alışveriş yaparken araştırın.Bugünkü islam Dünyasında islam diye satılan envai çeşit fitne hiziple ittihadı islam fikri umumi çöküştür belki en büyük fitnelerin hayata geçirilmesidir Eğer doğru mümin kul olmaya çalışıyorsan yalnız iyilerin kardeşliği için çalış.İnşallah Ebu Hüreyye ra masabesindeyiz.Fitneye dinamo reccal gibi değiliz deccallarla alakamız yok inşallah.Haram kazançtan zevk alan vicdansızların işi gücü darmadağın olsun iyi günde yiyemesinler inşallah.Helal rızkı şerefi bilenlerinde bereketi eksik olmasın iki cihanda güldürsün yüce ALLAH cc inşallah.Ey cinler topluluğu siz insanların çoğunu aldattınız ve kendinize bağladınız ,siz insanlara çok çektirdiniz .Enam.128 Ayeti kerime Evet Kurani ölçüleri çiğneyen hayat tarzı ve islamın malı olmadığı halde islam diye satılan bozuk felsefeler hep onların ürünü öncelikle sonra sapıtan her insan bozulan herşey öncelikle onların ve kullandıkları bozuk karakterli insanların ürünü haliyle Kurani gerçeklere rağmen fitne bir islam dünyası ve cehenneme koşan bir insanlık.

 

 

İstisnalar hariç kimse hakiki müminin tavrıyla hareket etmiyor yağ çekip put yetiştirmekle islamın hakkını vediğini zannediyor doğruya doğru yanlışa yanlış demeyi bileceksin ninni söyleyip tağuta hizmet etmeyeceksin,fitneleri hakim kılmayacaksın. ALLAH cc ım bizi yanlış işlerden ,fitnelerden ,haramlardan şirkten,tağuttan, küfürden,zülümden,insi cinni şeytanlardan,yanlış dua etmekten bile koru.Layık olduğumuzu değil razı olduğunu ver helak olmaktan kıyametin dehşetinden ,mahşerin hesabından ,cehennemin azabından koru ey Erhamürrahimin günahlarımızdan arındır razı olduğun gibi yaşat ve öldür,hiçbir değer verdiğin kuluna zarar vermeden her güzelliğide kurtar.İnsanların çoğu onu yapıyor diye yanlış,yanlış olmaktan çıkmaz.Lev Tolstoy.Bu memlekette ekmeği için intihar eden,namusundan olanlar var bütün pozitif kişiliğine pozitif birikimine,pozitif gayretine rağmen hala sürünen,belki ebedi hayatı yananlar var Vicdani,Ahlaki ve Adaletli herşeyi öldürmenin Vatanı ve güzelim insanlarımızı kahretmenin yarışı var Vatan yanıyor elit tabaka gayet mutlu sanal Dünyalarında kahraman herbiri.Aç millet aç,kafaları,nefisleri ,egoları,hevaları ,Dünyaları,sahte dostlukları,emelleri aç.Ancak asıl ihtiyaçları olan açlığın kalplerinde,Akıllarında şuurlarında,vicdanlarında,Ahlaki yapısında,helal namuslu,dürüst merhametli,güzel Ahlaklı bir yaşamın ,helal çalışmanın Kuran sünnet ilminin zaruretinde olduğunun farkında bile değil çokları Dünya ve Ahiretinin huzur kitabı,Kainatın Anayasası vahyin ilmi,insanlığın ebedi saadet rehberi Kuranı ömründe bir kez olsun okuyup hayat tarzı yapmayı tenezzül ettiği yok .Onun bunun senaryosunda figüran olmayı,kula kulluğu nefse kulluğu yol bellemiş,Dünyaya ,harama batmış.Helal dairede çalışan ve hayata tutunan inançlı insanlar var olduğu süreceki ibadet on kısımdır dokuzu helal kazanmaktır der H.Şerif Dünyada hayat pozitif meyveler verir bunun tersi kıyamettir.İnsi cinni şeytanların ,felsefeci dincilerinde desteğinde çaktığı nefis kavramı şeytani pisliktir beni ilgilendirmiyor.Masum,mazlumu zehirleyerek insi cinni şeytanların alemine ,şirke,küfre ,zülme,haramlara mahküm etmek fitne yapmak şeytanların işi sonrada şeytanın değirmenine su taşıyan bozuk karakterlerin ve bozuk nefislerin işi.Sen ALLAH cc a koşacak Kuranın sünnetin kalesine sığınacak,haramı terk edecek güzel Ahlaka helal namuslu yaşama talip olacak doğruluğundan şaşmayacak nefse,şeytana pirim vermeyeceksin herkes kapısını temizleyecekki toplum düzelsin fitneler hayat bulmasın.ALLAH cc ın Resulünün Kurani mananın hukukunu çiğnemekten cümle masum mazlumu,güzellikleri ALLAH cc korusun inşallah.Her kötülük nefis ve şeytanın ürünüdür harama dalmanın kotü Ahlakın bozuk karakterlerin ürünüdür ALLAH cc sadece takdir eder hesap Mahşerde başımıza gelen hastalık ve musibetler günahlarımızın ve yanlış ilişkilerimizin ürünüdür öncelikle biz cüzi irademizle doğru işlere koştuğumuzda hayatımız bereketlenir bu manada herşey ALLAH cc tandır ALLAH cc ın hazinesinde zülüm yoktur.Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.Hangi millettensin diye soruyorlar aynen bir kısım henüz olgunlaşmamış sahabilerin iran kökenli sahabi Selmani Farisiyi ra aşağılayıp kendi ırklarını övdüklerinde Selmani Farisi ra ın dediği gibi diyorum islam oğlu islamım benim kavmim müslümanlık milliyetçiliği Kuran hayat proğramım Kainatın Anayasası. Kavmiyetçilik davası güdenler henüz islamı anlamamış hakiki müminde olamamıştır.Vatan sevgisi imandandır ırkçılık fitnedir.Ne Arabın Aceme ne Acemin Araba bir üstünlüğü yoktur ALLAH cc ın indinde üstünlük ancak takva iledir haramdan uzak emri ilahiyi yaşıyan,rızai ilahiyi arıyandır hakiki mümin kul.

Çok çalışıyor diye çok çalanlarla beraber olamam ne Ahlaki,ne Adaletli,ne Vicdani,nede dürüst bir duruş olur öylelerle ünsiyet edersen yanlış adam senide zehirler kişiliksiz yaşarsın,belki fitne olur çıkarsın. Bazen SU olmak lazım sessiz ve sakin!Bazen SEL olmak lazım öfkeli ve hırçın.Bazen MUM alevi olmak lazım sabırla tükenmeyi bekleyen.Kimine SU,kimine SEL,kimine MUM olacaksın;

Ama ALLAH'tan başka kimseye KULolmayacaksın...

SELÂM DUÂ VE BÂKÎ MUHABBETLE...

 

 

Çevremde hayatımda kümelenen menfaat çevreleri ben güçlü iken sağlıklı iken sorarsan dosttular din kardeşiydiler.Ne zaman musibetler yaşadım çoğu selamı bile çok gördü bir kısmı ise sırf hasedinden yıllardır kuyumu kazdı sahte dostluklarla sözde müslümanlıkla kurdukları Dünyada o vicdansızlar bensiz daha mutlu ama masum mazluma nice güzelliklere ve özellikle bütün iyi niyetime ve pozitif fikirlerime rağmen şeytanlıklarını sürdürenler sizlere hakkımız asla helal olamaz.Bineğinizi güzelleştirin derken o zamanda binek hayvanlardı onlara eziyet etmeyin iyi bakın dedi bundan ders çıkarıp 50000 tl lik 15 yaşında bir araba işini görüyorsa onunla yetinip paran fazlaysa islam için insanlığın selameti için harcamamızı istemiş yoksa 50000 tl lik 100000 tl lik araba yeterken 500000 tl lik araba sahibi olmak için faize bat dememiş .Evlerinizi güzelleştirin demişse lüks saraylar apartmanlar dikip zevk içinde Dünya sarhoşu olarak yaşayın dememiş kendisi mütevazi fakir yaşarken kimseye lüksü tavsiye etmemiş evlerin güzelleştirilmesi içinde kurani ölçülerle haramdan uzak ibadetle hayırla sevgi saygı merhametle güzel Ahlaklı emri ilahiye uygun bir hayatla meleklerin imreneceği yuvanız olsun yaşantınız cennete dönsün demiş hadisleri tartarken belki hikmetini anlamadan kim nerede ne makamda kime ne sebeple ne manada söylediğini bilmezsen gerçek hadisleride iftiralarla hadis diye aktarılan iğrenç ölçülerle bir tutar hata yaparsın belki haklı olarak doğru sözleri çarpıtanlarla uğraşıyorsun ama yazındaki değerlendirmenle hadisleri iptal ediyorsun.Nasreddin hoca leyleği gördüğünde bu ne biçim kuş demiş almış makası gagasını ve ayaklarını kesmiş ALLAH cc bu kuşu böyle yaratmış dememiş yapıyorum diye yıkmayalım kuranı tanımadan Resulüllahı asm anlamadan hadisleri tartamazsın. Kaldıki Dünya muhabbeti bütün hataların başıdır diyen ve Her ümmetin bir fitnesi var benim ümmetimin fitneside maldır diyen bir Peygamberin ümmetiyiz bu dinin temeli Güzel Ahlaktır Kurani ölçülerdir Sevgili Peygamberimizin asm örnek hayatıdır yoksa dini çarpıtan şarlatan münafıkların haramzadelerin yaşantısı değildir.Bir insanı sevmeniz onun her yanlışını kabul edeceğiniz anlamına gelmez sevgi zorlukları aşmak içindir yanlışları örtmek için değil kaldıki ben kimsenin ayıplarını gören biri değildim hayatımı adam zannettiğim sözde evliyalar kendi pislikleriyle cinayetleriyle kararttılar demekki güven için dürüstlük şart olmalıymış bende ne derece zehirlendiysemde dürüstlüğümle kazandım inşallah.

 

 

Masum mazlumdan güzel Ahlaklı helal namuslu insanlardan çalıp zalimlere kafirlere Allahsız Ahlaksızlara yedirene, iyiyi kötü kötüyü iyi yazanlara tahammülüm yok.Ancak günümüz Dünyasında bu gibi cinayetler çoklarının karakteri ve hayat tarzı.Velev seni tahrik eden bir kadına velev zaruri ihtiyacın olmadığı halde hayatını kolaylaştıracağına inandığın bir mala velev hakkın olmayan maddi manevi bir makama veya haram olan bir mala teslim olup cazibesine esir oluyorsan zayıf imanın, zayıf iradenin, güçlü nefsin belki melun şeytanın ve ard niyetli kötülüğüne çalışan insi cinni pisliklerin oyuncağısın ve düzenin dalgaları içinde boğuluyorsun.Çokça tövbe et nefsini kendi iradenle yönet,nefsin ve şeytan zamanın cazibesi seni yönetmesin kendinle yarış Güzel Ahlakı baz alıp Kuranın ikliminde haramdan uzak iradeni güçlendir kişiliğini pozitif değerlerle tesis et.Kuranı sünneti güzel bir sözü helal emeği bir masum mazlum güzelliği Esmai ilahiyeyi kalkan yapıp benimle boğuşanla boğuşmak istemem velev zalimde olsa.Ben mazlumu temsil etmek isterim fitne olmak istemem.Ancak başta nefsimden,zehirli bir benlikten,hevamdan ,zalim ve kafirlerden iblis şeytan ve sadık köpeklerinden ALLAH cc a sığınırım cümle masum mazlumuda ALLAH cc korusun inşallah.Adın kötüye çıkacağına canın çıksın demişler yani yalanlarla hasedlerle gıybetlerle iftiralarla zülümlerle insi cinni şeytanlarla ,adamı her haramın şirkin küfrün zülmün iğrençliğin fitnelerin coğrafyasınada hapsedenler var yani her kötü görünen gerçekten kötü her iyi zannedilende gerçekten iyi demeye hakkımız yok sen Kurani manada Adaletli Ahlaklı Dürüst yaşa vicdanlı dengeli merhametli ol o zaman ferasetli imanı kavi mümin kul olursun zülmetmezsin.

Biz müminlerin nazarında en Adaletli,en Ahlaklı,en vicdanlı ,en dürüst,en merhametli ,en helal,en namuslu ,masum mazlum güzelliklere karşı sevgi dolu,şirke küfre zülme haramlara karşı kafir ve zalimlere karşı en doğru duruşu gösteren insanlık tarihinin kainatın en büyük devrimcisi Hazreti Muhammed asm a tabi olanlara ne mutlu.Onun kitabında milliyetçilikte menfi ırkçılık değildi kavmiyetçilik değildi belki her milletin masum mazlumunu her güzelliği kuşatan islam ve iman kardeşliğiydi.İlahi Adaletin tesisiydi.Şehitlerimize Rahmet olsun inşallahta bu şehid kanı ile sulanmış topraklarda her türlü melanet işleniyor bu ana kuzuları ne uğruna ölüyor hala sözde müslüman bu ülkede her türlü haram kanunlarla korunuyor nefse kulluk kula kulluk ruhbanlık putçuluk kölelik çare diye satılıyor.Pusulası Kuran olanın rotası hüsran olmaz.Peygamberimiz asm Muaz ra a ey muaz bu duayı her namazın sonunda yap .Allahümme einni ala zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetike.manası Ey Allahım bana yardım et seni zikretmem konusunda,sana şükretmem konusunda,sana karşı güzel ibadet etmem konusunda.

 

1923 ten sonraki Türkiye kendi öz değerlerine düşman olanların Türkiyesidir 100 yılda çanakkale ruhunu,cihad ruhunu idam ederek,her türlü haramı,şirki,küfrü, zülmü,nefse ve kula kulluğu meşrulaştırarak bu Dünyanın imtihan Dünyası olduğunu unutarak dalalete hıyanete millet olarak imzamızı atarak nefsimizin putlarına taparak,Dünyevileşerek Kurani hakikatlerden kaçarak geçirdik .Allahü Alem ALLAH cc bilir hakikatı ancak kıtlık ,sefalet ve savaşlar kapıda çünkü 100 yıldır ALLAH cc ile alay ediyoruz.Yinede günahlarımıza topyekün millet olarak tövbe edip kendi öz değerlerimizle barışıp Kuranı baştacı hayat tarzı yaparsak ve hayatımızı ALLAH cc ın rızasını ebedi saadeti kazanmak için şekillendirir maddi manevi tahribatlara son verir,haramları terk edersek samimi mümin kullar olur ve şehidlerimize azap vermekten vazgeçer helaliyle,namusuyla, güzel Ahlakla Doğruluktan şaşmayan birbirini ALLAH cc için seven ve Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılan ,kula kulluktan,nefse kulluktan uzak hakiki Müslüman mümin kullar olduğumuzda çanakkale ruhunu,cihad ruhunu Tevhid bazlı güzel Ahlak islamı baş tacı ettiğimizde hayat tarzı yaptığımızda kapıdaki bütün musibetler son bulacak inşallah.Ancak bugün Adaletsizlik,Ahlaksızlık,Vicdansızlık,Hainlik millet olarak damarlarımıza işlemiş Hak kuluna bela vermez kul azmadıkça,kul bela görmez Hak yazmadıkça,Hak kulundan intikamını kul ile alır,Dini bilgisi olmayan onu kul yaptı sanır.Günahlardan kurtulmanın en selametli yolu tövbe istiğfardır.Hz.Ali ra. 100 yıldır iman ve islamdan gelen şerefimizi güzel Ahlaklı helal,namuslu,dürüst  merhametli,Vicdanlı, Adaletli,bir sevgi,kardeşlik toplumu olmayı beceremedik emperyalist,siyonist,satanist,kapitalist, komünist,faşist izimler bizi biz olmaktan çıkardı hep onların güdümünde yaşadık biz 2. Dünya savaşına girmedik ancak 2.Dünya savaşına giren Japonya ve Almanya kendi öz değerlerine sahip çıkıp pozitif bir gayretle çalışırken biz onlar gibi kendi öz değerlerimize sahip çıkmadık onlar Dünya devi olurken biz zalimlerin çöplüğünü seçtik ya tövbe eder milletçe öz değerlerimize sahip çıkar,kardeşliği huzuru yeniden tesis eder haramları terk edip bereketi yakalarız yada kıtlık,sefalet ve savaşlar,musibetler kaderimiz gibi gözüküyor zaten hep yanlışlar doğru diye satıldı 100 yıldır hala satılıyor karga kılavuzlarla yol bitti son 19 yıldada 19 cehennem zebanisinin kapısına geldik sözde müslüman ancak kafir dediğimiz toplumlardan beter bir tablomuz var tek çare islahımız aksi ise ya bu Dünyanın cehennemi yada imansız ölümü çoklarımız tadarak Ahiretin cehennemi kaçınılmaz olacak.Milletimizi şehidlerimize ve şerefli ecdadımıza ve haliyle ALLAH cc ve Resülüne saygıya Kurani hakikatlerle Vatan aşkıyle barışmaya davet ediyorum evet uçurumun kenarındaki Türkiye bu sese kulak verki her iki Dünyanda cennete dönsün bu milletin tarihi düşmanları en zayıf anımızı bekliyorki gidişat oraya,leş kargaları gibi üşüşecekler sonuç hüsran olmadan uyanın bu yazıyı milletini Dinini Vatanını seven paylaşsın inşallah Nurculuk,Kemalizim 100 yıllık ninnidir tarikatçılık 1000 yıllık ninnidir herbiri şirki ruhbanlığı kula kulluğu barındıran ve neticesi Kurani manadaki islamı hakiki mümin kullar olmamızı engelliyen hizip yollardır 100 yıldır o çanakkale ruhunu medyanında tahribatıyle devletinde milli manevi değerlerimize karşı duyarsızlığıyle,her türlü haramın kanunlarla korunmasıyle eğitimdeki milli manevi değerlerimizden uzak dışa bağımlı kalitesizlikle milleti öz değerlerinden uzaklaştırdılar örf ve ananelerimizi iman ve namus anlayışımızı helal güzel Ahlaklı vatanına güzelim insanlarımıza sevgi bağlarımızı öldürdüler bizi tarihin şereflilerinden şerefli tablolarından koparıp haramlara nefse şeytani pisliklere köle ettiler haliyle zehirlenmekle fitne bir toplum olduk hala bugün bile ne baştakiler dertten anlar ne millete şekil verenler.

Ben en doğrusu değilim en doğrusu başta İslam,kuran,sünnet,Peygamberler(asm) ve şaibesiz ehli imandır ben ise asrın dalgaları içinde zehirlenmiş bir kulum.

 

 

ALLAH(cc)ım ürpermeyen kalpten,doymayan nefisten,kabul olunmayan Duadan,fayda  vermeyen ilimden,her türlü iftiradan,yalandan,şerden,fitneden,    haramdan ,musibetten,riyadan gösterişten,zülmetmekten,zülme uğramaktan,   çaresizlikten,acizlikten,tenbellikten,son nefeste imansız gitmekten,kıyametin dehşetinden,Mahşerin hesabından,cehennemin azabından,kabir azabından,kul Hakkı ile ölmekten,şirke,küfre,zülme,haramlara mahküm olmaktan,kişiliksiz       Ahlaksız,Vicdansız,yalancı, karaktersiz tiplerden ve öylelerden olmaktan koru.

 

 

Tohum toprağa düşünce ölüyormuki insan gömülünce ölsün,ölüm son değil yeni bir hayatın başlangıcıdır.Ruh ikliminizde insi cinni şeytanları barındırmayınki onların haram yaşantısı karakteri hayat tarzınız olmasın öylelerden her zaman ALLAH cc a sığının.Kendinizde helal dairede iyilerin dostluğuyla yaşayınki inandırıcı olsun iyi olmanın gayretinde biri olduğunuza hükmedilsin dualarınız amelleriniz makbul olsun.Karga çöplüğe bülbül gülistana götürür onun için güzel Ahlaklı hayatınıza artı katacak insanlarla arkadaş olunki kişilikli güzel insanlar olun.İslamdır elbette en yüce ülkü,neyleyim Allahüekber demeyen Türkü.Adnan Menderes.Bana milyonlar nimetlerle milyon sene yaşıyacaksın ancak neticede ebedi cehenneme gideceksin deseler beyinsiz şeytanlar gibi öyle bir teklifi kabul etmem değil ebedi cehennem bir dakikalık cehennem azabına değmez ancak insandaki nefis, şeytanlar gibi düşünüyor Dünyaya bir dahamı geleceğiz vur patlasın çal oynasın mantığı hakim.Sana maddi manevi bir nimet nasip olmuşsa onu iyi değerlendireceksin helal dairede kullanacaksınki şükrünü eda etmiş olasın şükür hem fiilinle hem dilinle olacak insan doğduğunda tertemizdir ancak hayatını haram yolda harcarsa şirkin küfrün zülmün haramların insi cinni şeytanların esiri olur temiz olanı kirli olana feda eder tövbe edip temizlenmezse şükürsüz haramzade tövbesiz kulun cehennem ihtimali yüksektir.Türkiyede hiçbir başarı cezasız kalmaz çünkü 1923 ten bu yana emperyalist siyonist kapitalist satanistlerin emrinde tepki gösterenlerde faşist ve komünist damgası yemiş ,müslüman kitleyi temsil edenlerde bir derece canlatsada ülkeyi içi hain dolu eline yüzüne bulaştırdılar ancak hala birilerinin kahramanıdırlar.Bardağın yarısı boşsa yarısı dolu demektir.Gerçekçiysek tüm bardağı,iyimsersek dolu tarafı,kötümsersek boş tarafı görürüz.Hala Dünya yaşanılacak Dünya bütün olumsuzluklara rağmen diyoruzda üçte birinden fazlası için hayat azap içinde açlığın,sefaletin, fitnelerin ,savaşların, ağır hastalıkların cenderesinde zindan hayatına dönmüş halbuki Adaletli paylaşım olsa maddi manevi hava gıda maddeleri bu derece zehirli olmasa bu rakam sıfırlanabilir en azından iyi olmaya çalışanlar için asrı saadet canlı misali.

 

İlahi hukuk çerçevesinde Kurani ölçüler huzurunda hak sahiplerinin Hukukunu çiğnemek özgürlük değildir.Belki şirki,küfrü,zülmü,haramları,fitneleri hayata geçirmektir ki sonuç cehennemdir.Pozitif çalışmalar,rızkı harekete geçirir.Şikayet ise rızkın alanını daraltır,çalış kulum vereyim der ALLAH cc.Dengeli istikrarlı yaşarsan ifrata tefrite sapmazsan gelen nimete şükredersen,haramdan uzak olursan,helalinle yetinirsen pozitif çalışmanın meyvesini görür, bereketle yaşarsın çünkü Rabbin rızası bu ölçülerde ,dengesiz haramzade ise kendi içinde toplum içinde yüktür,belki fitnedir.Sorunsuz bir yaşamınız olmasını istiyorsanız, sorunlu olanları hayatınızdan çıkartmanız yeterli olacaktır.Bunu yapacak kişi kendiside helal,namuslu,güzel Ahlaklı olmanın gayretinde vicdanlı dürüst bir insan olmalı çünķü şeytan vazife yapamadığında insi şeytanları vazifeye koyar .Hayat felsefen kaliteli az arkadaş olsun,hayatına artı katacak insanlarla beraber ol.Haramzade çürük insanları dost edinmeki sende çürürsün eskilerin sözü arkadaşını söyle kim olduğunu bileyim.Teşekkür etmeyi ve özür dilemeyi bilmeyen haramzade insanları hayatınızdan çıkarmaya ve haramdan uzak yaşamaya sağlıklı yaşam denir.

 

 

 

Müslüman olmak kolaydır getirirsin kelimei şehadeti olursun müslüman ancak insan olmak zor demiş ve komünisti bayraklaştırmış.Biz ne komünistler gördük değil insanlığı,vicdanı bile yoktu leninin stalinin maonun 100 milyonlarca insanı nasıl sudan sebeplerle katlettiğine bakarsan gerçek komünistlerin kim olduğunu görürsün.Kaldıki ALLAH cc ın istediği gerçek müslüman mümin kullarıdır mümin kul olmadığımız için Alemi islam yangın yeri ve fitne dolu,Kurani hakikatlerden kaçışın tokadını yiyoruz.

 

KURANDA MÜMİNLERİN ÖZELLİKLERİ

1. İnsanlar arasında adaletle hükmederler. (En’am-151)

2. Allah'a asla şirk koşmazlar. (Furkan-68)

3. Namuslarını (ırzlarını) korurlar. (Furkan-68)

4. Hakkı bile bile gizlemezler. (Bakara-44)

5. Namazlarını huşu içinde ve doğru olarak kılarlar. (Mü’minun 2,9)

6. Anne ve babalarına “öf” bile demezler. (İsra-23)

7. Boş şeylerden tümüyle yüz çevirirler. (Mü’minun -3)

8. Mallarıyla ve canlarıyla cehd ederler/çabalarlar. (Tevbe-5)

9. Asla zanda bulunmazlar. (Casiye -24)

10. Cahillerle asla tartışmazlar. (Furkan-63)

11. Kınayıcının kınamasından korkmazlar. (Maide-54)

12. Asla yalan söylemezler. (Mü’minun-8)

13. Emanetlerine ihanet etmezler. (Bakara-177)

14. Söz verdiklerinde sözünde dururlar. (Bakara-177)

15. Zekatlarını hakkıyla verirler. (Bakara-177)

16. Yetimin hakkını asla yemezler. (Nisa-2)

17. Yolda kalmışlara yardım ederler. (Bakara-17)

18. Kafirlere karşı sert, birbirlerine karşı merhametlidir. (Fetih-29)

19. İnsanların kusurlarını affederler. (Âl-i İmran-135

20. Yalnızca Allah’a dayanıp güvenirler. (Tevbe-20)

21. (Savaş gerektiği zaman) Kâfirler ile Allah yolunda savaşırlar. (Âl-i İmran -28)

22. Darlıkta da bollukta da infak ederler. (Âl-i İmran -133)

23. Kızdıkları zaman öfkelerini yenerler. (Âl-i İmran -133)

24. Başkalarının ilahlarına sövmezler. (En’am-108)

25. Haksız yere bir cana kıymazlar. (En’am-151)

26. Allah’ın ayetlerini az bir pahaya satmazlar. (Âl-i İmran -199)

27. Zinaya asla yaklaşmazlar. (Mü’minun -5)

28. İnananlara ‘sen mü’min değilsin’ demezler. (Nisa-94)

29. Rasullerden hiçbirini birinden ayırt etmezler. (Bakara-136)

30. Yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler. (Furkan-63)

31. Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yaparlar. (En’am-52)

32. Helal ve temiz olan şeylerden yerler. (Bakara-168)

33. Asla yalan şahitlik yapmazlar. (Furkan-72)

34. Dillerini eğip bükerek (geveleyerek) Allah adına yalan konuşmazlar. (Nisa-135)

35. Allah’ın adı anıldığında kalpleri ürperirler. (Enfal-2)

36. Yoksulluk yüzünden evlatlarını öldürmezler. (En’am-151)

37. Yeminlerini hiçbir zaman bozmazlar. (Nahl-91)

38. Adaklarını yerine getirirler. (İnsan-7)

39. Allah’ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar. (Ra’d-20)

40. Yakınlarına (akrabalarına) yardım ederler. (Bakara-177)

41. Yolda kalmışlara ve hastalara yardım ederler. (Bakara-177)

42. Yoksullara ve esir düşenlere yardım ederler. (Bakara-177)

43. Zorda, darda ve savaş anlarında sabrederler. (Bakara-177)

44. Verilen rızıktan yerli yerince harcarlar. (Enfal-3)

45. Kuranı ağır ağır düşünerek okurlar. (Müzzemmil-4)

46. Dinde zorlama ve baskı yapmazlar. (Bakara/ 256)

47. İnsanlara iyiyi emreder, kötülükten de alıkorlar. (Enfal-71)

48. Açıklanınca hoşlarına gitmeyecek şeyleri sormazlar. (Maide-101)

49. Yapacakları işlerde kendi aralarında danışırlar. (Şûra-38)

50. Gerçekten felaha kavuşanlardır. (Mü’minun-1)

51. Müminler ancak Allah'a kulluk eder, yalnız ondan yardım dilerler. (Fatiha-5)

52. Allah'tan korkup-sakınırlar, yasakladığı şeyleri yapmaktan çekinirler.

(Âl-i İmran-102)

53. Yalnızca Allah'a güvenirler. Ondan başka kimseden korkmazlar. (Bakara-249)

54. Allah'a şükrederler. Darlıkta ya da bollukta üzülmez ya da böbürlenmezler.

(Bakara-172)

55. Kesin bilgiyle iman etmişlerdir. Allah'ın rızasını kazanmaya çalışırlar. (Hucurat-15)

56. Kur'an'a kuvvetle bağlıdırlar. Tüm hareketlerini Kur'an'a göre düzenlerler. İnsanları Kur'an'a ile uyarırlar. (A'raf-170)

57. Allah'ın her şeyi gören ve işiten olduğunu bilir, sürekli Allah'ı hatırda tutarlar. (Âl-i İmran-191)

58. Allah karşısında acizliklerini bilirler. Mütevazidirler. (Bakara-286)

59. Her şeyin Allah'tan olduğunu bilirler. Telaşa kapılmaz, serinkanlı ve tevekküllü davranırlar. (Tevbe-51)

60. Asıl hedefleri ahireti kazanmaktır. Ancak dünya nimetlerinden de faydalanır, dünyayı yaşanabilir hale getirmek için çalışırlar. (Nisa-74)

61. Sadece Allah'ı ve müminleri dost ve sırdaş edinirler. (Mâide-55,56)

62. Akıl sahibidirler. Sürekli dikkatli ve uyanıktırlar. Devamlı olarak müminlerin ve dinin lehine akılcı hizmetler yaparlar.

(Mü’min-54)

63. İnkarcılara karşı büyük bir fikri mücadele verirler. Yılmadan, gevşemeden mücadelelerini sürdürürler. (Enfal-39)

64. Hakkı söylemekten çekinmezler. İnsanlardan çekindiklerinden dolayı gerçeği açıklamaktan geri kalmazlar. Kınayıcıların kınamasından korkmazlar.

(Mâide-54, 67)

65. Allah'ın dinini tebliğ ederler. Çeşitli biçimlerde insanları Allah'ın dinine davet ederler. (Nuh-5,6,7,8,9)

66. Baskıcı değillerdir. Merhametli ve yumuşak huyludurlar. (Nahl-125)

67. Öfkelerine kapılmazlar, hoşgörülü ve bağışlayıcıdırlar. (Âl-i İmran-134)

68. Güvenilir insanlardır. Son derece güçlü bir kişilik sergiler, etraflarına da güven telkin ederler. (Duhan-17,18)

69. Onlar güzel ahlak sahibidirler. (Kalem-4)

70. Eşleriyle iyi geçinirler. (Nisa-19)

71. Zulümden ve öldürülmekten korkmazlar. Zorluklara katlanırlar.

(Ankebut-2,3; Tevbe-111)

72. İnkarcıların saldırı ve tuzaklarıyla karşılaşır, alaya alınırlar. (Bakara-14, 212)

73. Hiçbir şeyi Allah'a denk ve benzer tutmazlar. (İhlâs-4)

74. İnkarcılara karşı tedbirlidirler. (Nisa-71, 102)

75. Şeytanı ve yandaşlarını düşman edinmişlerdir. (Fâtır-6)

76. Münafıklara karşı mücadele eder, münafık karakterlilerle birlikte olmazlar. (Tevbe-83, 95, 123)

77. İnkarcıların zorbalıklarına engel olurlar. (Ahzab-60, 61, 62)

78. İçki, kumar ve fallardan uzak dururlar. (Mâide -90)

79. İman etmeyenlerin gösterişli yaşantısına özenmezler. (Kehf-28)

80. Zenginlik ve mevkiden etkilenmezler. (Hac-41)

81. İbadetlere titizlik gösterir, namaz, oruç ve benzeri ibadetleri dikkatle yerine getirirler. (Bakara-238)

82. Çoğunluğa değil, Allah'ın verdiği kıstaslara uyarlar. (Enam-116)

83. Allah'a yakınlaşmak, iyi bir mümin olmak için gayret sarf ederler. (Mâide -35)

84. Kuranı aralarında hakem yaparlar. (Enam-114)

85. Atalarına körü körüne uymazlar. Kur'an'a göre hareket ederler. (İbrahim-10; Hud, 11, 62, 109)

86. İsraftan kaçınırlar. (Enam-141)

87. İffetli davranırlar ve Allah'ın istediği şekilde evlenirler. (Müminun-5, 6; Nur, 24, 3, 26, 30)

88. Dinde aşırılığa kaçmazlar. (Bakara-143; Nisa, 4, 171)

89. Fedakardırlar. (İnsan-8)

90. Temizliğe dikkat ederler. (Bakara-125, 168)

91. Müminlerin arkasından konuşmaz, kusurlarını araştırmazlar. (Hucurat-12)

92. Haset etmekten kaçınırlar. (Nisa-128)

93. Allah'tan bağışlanma dilerler. (Bakara-286)

94. Kuranı ağır ağır düşünerek okurlar. Onunla diri olanları uyarırlar. (Müzzemmil-4; Yasin-70)

95. Birbirlerini ötekileştirmez, aşağılamaz, karalamaz, kötü isimlerle çağırmazlar. (Hucurat-11)

96. Akıllarını kullanırlar. (Yunus-100)

97. Onlar birbirlerine selam verir, esenlik dilerler. (Nisa-86)

98. Onlar sözü dinler en güzel söze uyarlar. (Zümer-18)

99. Onlar yumuşak, kibar ve zarif konuşurlar. (Taha-44; İsra-23; Bakara-83

100. Sadece Rabbini yüceltirler... (Müddessir-3)

Evet, değerli kardeşlerim. 100 ayette Mü’min’den bahsediyor Yüce Rabbim. 100 maddeden hangisi bizde var. Kendinize puan verin ve Müslümanlığımızın % si ortaya çıksın. Var mısınız?

 

 

Pozitif fikirleri ve birikimi olan bir insanı iftira ve yalanlarla,hasedle yakıp özgüvenini öldürmek o insana atılmış en büyük kazıktır o işi yapansa melun şeytanlar ve şeytanların izinden giden insan bozmalarıdır düşeni kaldırmak yerine tekme atmayı tercih ederler yetmez attıkları iftira ve yalanlarına kendileride inanırlar hasedine zülmüne devam ederler.Her insan hata yapar,günaha düşer zülme uğrayabilir ey evliya geçinen şarlatanlar hakkında hiçbirşey bilmediğiniz insanı sadece düştüğü demde görmüşsün ve bu budur diye hükmetmiş ve kafirlerle zalimlerle yıllardır bir tutmuşsun belki yalancıları iftiracıları hased tipleri dinlemiş ve Adalet adı altında zülmetmişsin iyi bilki eski yol arkadaşlarımın hepsi Kurani Hukuğu çiğniyor farkında değil senin gibilerinde ALLAH cc ile aramda işi yok.insanlar sizi ancak aynı yerden canları yandığında anlar.Her türlü haramın kanunlarla korunduğu sözde müslüman bu ülkede bereket arama.Boğazından geçen ekmek bile kirli paralarla alınıyorsa ettiğin en süslü dualar bile hiç hükmündedir helal haram karışmış birbirine iyi insanlar it yerine konmazken hırsız namussuzu makbul bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete dincisinede dinsizinede hürriyeti sonuna kadar verenler,öz değerlerimizin sancılısı hakiki vatan evlatlarını gerçek müminleri ezip geçtiler iyiler fakirler ,zalimlerin sermayesi kardeşlik öldürüldü doğruluk helal emek suç oldu gerçek suçlular kahraman Ahlaki çöküş yüzde 794 leri aşmış.

Sormuş adam adama servetinimi seviyorsun yoksa günahınımı diye eee buda sorulurmu demiş günahımı niye seveyim servetimi severim tabii ki .Hayret demiş sevdiğini bırakıp gidiyorsun,günahını alıp götürüyorsun servetin kalıyor ,günahın seninle kabre gidiyor buna bir çare düşün.

Günahlarını azaltki rahat ölesin,borcunu azaltki rahat yaşıyasın.Hz.Ömer ra

 

Hala şerefsizlerin zülüm dolu kanunları konuşuyor –ALLAH(cc)a kul olmak suç illa dışkı çıkaran insi cinni şirkin temsilcilerine kul olacaksın olmadınmı şeyhi olmayanın şeyhi şeytan-risalei nurdan ayrılan küfrü mutlakın malı-ataputçuluk firavunlara deccallara kardeşlik-medyatik maymunlarla yaşamak cehennem yolculuğu zaten her haramı kanunlarıyle koruyanlar hayatı zehir etmeye yetiyor Aklını büsbütün yemediysen kendine dön mutluluğu içinde ara Vahyin ilmi Kainatın Anayasası Kuran ile tanış Peygamberinin(asm) ve seçkin sahabilerinin ra Ahlakı ile Ahlaklan ki iki Dünyanıda kurtarmak şansın olsun kula kullukla nefse kullukla zalimlere kullukla yıllardır belki 1000 yıldır köleyiz insan bile değiliz.

 

Yahudinin kankaları israile çocuk katillerinin ziyaretine Dişişleri bakanseviyesinde ziyaretini gerçekleştirdi Kudüsün esareti adeta katmerleştiriliyor  Ekonomi ise dibe vurdu borcumuzdan fazla  faiz ödeniyor enflasyon gerçekte çok mallarda  yıllık %de 300 leri bulmuş vatandaşa %de 37 zam yapıyor büyük müjde oluyor.

 

 

Kurani şuurdaki samimi mümin kullar 300 yıldır esaret hayatı yaşıyor belki 1000 yıldır kula kulluk daha pöpüler havada hayata geçirilmiş insi cinni pisliklere ruhbanlara secde edilmiş,hala ediliyor hakiki müminler kendilerini ifade edemiyor şirki,küfrü,zülmü haramları yaşatan insi cinni şeytanlara paratonerlik yapan din anlayışları hakim Kurani Hukuk her saniye her sahada çiğneniyor dinci münafıklar külli cinayetlere yağ çekiyor destek verip dua ediyor.Kul kendinden bildimi nimetleri orada firavunluk başlar.Sen haddini bilenlerden ol ne kadar başarılı güzel amelleri olan kul olsanda yerdeki ve gökteki hazineler ALLAH cc ındır şuurundan sapmayacaksın maddi manevi nimetleri iyilerle paylaşmasını bileceksin şükür ehli müminlerden olacaksın hizipte olmayacaksın herbir masum mazluma duacı olacaksın şirke,küfre,zülme haramlara karşı dik duracaksın.Nurcusu tarikatçısı ahmak müslümanlardır ancak onlarda farzları yapmaya çalışan haramdan kaçan vatanına sevdalı insanlar eksik değil öyleleri cemaatlerinin günah keçisi olmasın çünkü şahsi manevi kabul edilen cemaatleri çok pisliği barındırıyor yanlış çok.Sait nurside,Mustafa kemalde,Tayyip erdoğanda ruh iklimi fitnelerle dolu tehlikeli insanlar muhalefetteki çöplükler zaten adam değil öylelerin ikliminde yok olmayacaksın,artılarını alıp yoluna devam edeceksin.ALLAH cc iyi niyetlilerin yolunu açsın inşallah.Müslüman olmasına inşallah müslümanızda,hakiki müminlerden olamadık.Para parayı çeker demişler meğer büyük para küçük parayı çekermiş fakir sürünsün bu maddi manevi zengin olanların çoğu sihirbaz hırsız fakirse aptal yerine konuyor alemin zalimleride zalimlere çalışıyor,saf insanlar sermaye.Derdimiz yalnızlık değil ALLAH cc a uzaklıktır,harama dalmaktır,şirki küfrü,zülmü haramları,fitneleri,Ahlaki bozulmayı,vicdani yozlaşmayı,iman fesadını normal görmektir olumsuzluklara fitnelere karşı ses çıkarmamaktır.Bir kötülük gördüğünde elinle düzelt,ona gücün yetmiyorsa dilinle düzelt,onada gücün yetmiyorsa kalben buğzet bu sonuncusu imanın en düşük derecesidir onada gücün yetmiyorsa orayı terk et.Hadisi Şerif.Siyasi iradenin,iktidarın artılarını alın takdir edin,ancak yanlışlarınıda temiz bir üslüple uyarın yapıyorum diye yıkmayın yağcı  bir tutumla doğru değerleri çineyerek makamınızı kaybetmek korkusuyle Devlete,Dini mübini islama,insanımıza zararlı olmayın Hakikati söylemek sizin namus ve şeref borcunuzdur .Sonuçta ölümde olsa Doğruluktan ayrılmayın. Hz.Ömer ra. ancak iş çığırından çıktı bunlar yanlışlarını bal diye satıyor ve koskoca milletin geleceğini felakete taşıyor diyorsanız üslübünüzde sertleşebilir ,seçimde halk olarakta tokatlar haddini bildirirsiniz yoksa anarşi ve kaosla ancak fitnelere ivme kazandırırsınız.

Sultanın sofrasına oturan alimin fetvasına itibar edilmez." İmam- ı Azam Ebu Hanife ra.Bugünün Diyaneti her yanlışa sessiz burası Din Devleti değil diyor adeta    Milletin ve ülkenin zararına ,Ahlaki çöküşe,sosyal Adaletsizliğe,belki hainliğe zülme yok olmaya   milletin sefaletine,fitnelere  sessiz kalmakmı senin vazifen.

 

Biz milli ve manevi değerlerinde sancılı Vatanına kudsi değerlerine ,güzel Ahlaklı insanlarına sevdalı müminler inşallah doğru vatandaşlarız Türk-İslam değerlerinin sevdalısıyız Doğduk yandık Yaşadık yandık,zülme susmadık yandık inşallah Ahirette doğruluğumuzun şuurlu imanlı fiillerimizin  meyvesini yiyen ve huzuru  ilahide aklananlar olacağız.Er meydanındaki cihad erlerini  İslam düşmanı yazan şarlatan çok  kelle koltukta hakikatleri haykırmak ancak şeytanları kudurtur bari evliya geçinmeyin.Ey hayat boyu yaptığımız ibadet ve hayırları iyiliklerimizi insi cinni şeytanlara layık görenler özellikle cinni pislikler ve tağut yandaşları sizlere cehennem farz osun bile  bile insi cinni pislikleri kayırıp iyilerin felaketine çalışanlar ebedi kahrolun  hasedinden,iftirasından,yalanından geçilmeyen Din hırsızlarına lanet olsun inşallah.Kimki ALLAH(cc)ın lanetine uğramış kavim Yahudi pisliklerine çocuk     katillerine muhabbetle yanaşan münafık karakterli hainlere çok ibadet ediyor diye ALLAH(cc)dostu diye etiketlemiş ve ümmete bela etmiş lanet zerratına olsun.

 

Ey Nurettin Yıldız ey ehli sünnet alimi etiketli zat 3 yaşındaki çocuğu başını örtmeden misafirin yanına çıkartmayın diyen tip  madem misafirin 3 yaşındaki çocuktan ve  saçından tahrik oluyor o gibileri niçin Din kardeşi belleyip evine alıyorsun.Yetmiyor bu fiilini islama mal ediyorsun ve hizbini Din diye satıyorsun 6 yaşındaki kız çocuğunu evlendiriyorsun.Aişe ra anamızın bile Resulüllahla(asm)6 yaşında evlendiğini iddia edenlerin ekmeğine bal sürüyor ve islamı kirliyorsun.  Hem Hakkımda zerre bilgin yokken hangi yalana  inanmışsınki birde Namazmı kılıyor diye beni İslam dışı ilan ediyorsun medyatik olmakla haklımısın.

 

Hangi imtihandan bahsediyorsun bir sürü bozuk felsefe ve kafir kanunlarla şirke ,küfre,zülme,haramlara,insi cinni şeytanlara sihirbazlara büyücülere Din ve emek hırsızlarına boğdurduğunuz belki cehenneme kapattığınız güzel değerlerini inancını imanını sağlığını Dünyasını Ahiretini çalıp kirli şahsiyetinizin pislik nefsinizin şirkin içindeki din anlayışınızın,kula kulluğun kurbanı ettiğiniz Ahlakı,Adaleti,Vicdanı,Doğruluğu hatta Tevhide dayalı yalnız ALLAH(cc)a has kılınmış gerçek imanı gerçek islamı , bir özelliği olmayan ruhbanlığın ilahlık seviyesinde hüküm sürüp nice masum mazlumu 1000 yıldır belki insanlık tarihi boyunca kahrettiği ve her saniye ALLAH(cc)ın Resulünün(asm) Kurani Hukukun sınırlarını çiğneyen ve ALLAH(cc)a savaş açmış şarlatanlarla insanlığı cehenneme taşıyan her pisliğe paratonerlik yapan imtihan asla ALLAH (cc)ın kitabındaki Resulünün(asm)sünnetindeki imtihan değildir her birinizin külli cinayeti varken evliya geçiniyorsunuz düşün masum mazlumun yakasından Dünya deccalizme boğuluyorsa öncelikle cinni pisliklerin ve onların güdümündeki Kurani Hukuğu çiğneyen Din anlayışlarının eseridir insi cinni şeytanların paratoneri kafirlerin ruh ikizisiniz çoğunuz helal haram şirk,küfür,zülüm haramlarında paratonerisiniz anamı bacımı ailemi beni masum mazlumu güzellikleri doğru Müslüman mümin kulları yakıp kul hakkını ve zülmü imtihan diye hayata geçirenlerde öncelikle sizlersiniz evliya geçinen şarlatanlar cinni pisliklerin kuklası zalimlersiniz ALLAH(cc) layıkınızı versin ne zaman şirki küfrü zülmü yaşatan ve haramlara sessiz tasarruflarınızı terk edip Kuran ve sünnetin dinine döner yalnızca ALLAH(cc)ın tasarrufuna teslim olursunuz ve öyle nefsinizi şişirip şirkin dinini hakim kılmak savaşından vaz geçersiniz bir damla suyu bir anlık havayı bir kuru yaprağı yaratamıyacak aciz kullar olduğunuzu kabul eder ve Dini yalnız ALLAH(cc)a has kılmak için mümin vasfına kavuşmak için Kuranı hayat tarzı yaparsınız sizin gibi şarlatanlarla değilde yalnız ALLAH(cc )ın rızasıyle kurtuluşun gerçekleşeceğini mahşerde sizde görürsünüz Aksi takdirde kandırdığınız ve kendiniz için ibadet ettirdiğiniz gafil koyun sürüsününde amellerinin boş çıktığını görürsünüz.Belki cehennemide  boylarsınız.Artık Yahudi kuklası birileri yönetiyorki facebooktaki paylasımlarımızada engel çıkarıyorlar millet en mahrem hayatını paylaşırken ,amaçsız,şuursuz imansız rezil bir toplum olmamıza rızaları varken sorun yok ama insanlığa kurani hakikatleri anlatmak suç.Nurculuk Kurani islamı yok etme projesidir Kainatın en büyük ninnisidir temelinde hırsızlık yaşantısında şirk ve zülüm vardır fitne üretir destekçisi şuurlu müminlerden ziyade İngiliz,mason,pkk ve Yahudi kafalardır çok fitneyi barındırır.

 

Kendini islamın temsilcisi gören şaibeli her pisliğin ALLAH cc hakkından gelsin iyileri günah keçisi seçenlerinde.Bütün günahlarımdan ve başıma bela insi cinni şeytanlardan din şarlatanlarından ALLAH cc a sığınmama rağmen eğer bir masum mazlum ,bir güzellik benden zarar görüyorsa kul hakkına girmişsem yanmışım zaten bir dakika cehennem azabına suçsuz biride bende düçar olacaksak yanmışım zaten.yüzde 300 lere varan enflasyon için hükümetin bakanı açıklama yapıyor yıl sonunda enflasyonu durduracağız diyor yıllardır üretimi tarımı öldürmekle lükse israfa ivme kazandırmakla zaten borçlu ülkeyi sefalete Ahlaksızlığa mahküm etmekle ne derece vicdan sahibi ne derece doğru insanlar ne derece Ahlaklı Adaletli idareciler olduklarını ispat edenler çocuk katilleri yahudilerle kanka oldular vatan hainleri yahudi sermayesine güvenerek enflasyonu düşüreceğiz diyebiliyorlar köklü bir çözüm yok her türlü haramın kanunlarla korunduğu ve insanının Ahlaksızlık,sefalet ve lükse,faize mahküm olduğu ve ALLAH cc a isyan bayrağı açtığı bu millete meleklerinde iyilerinde laneti yağıyor böyle giderse millet olarak tövbe etmez doğru değerlere sarılmazsak cehennemi bir hayat cehennemi bir son kaçınılmazdır lanetlenmiş kavim yahudilermi kurtaracak bu milleti hala bu memlekette ALLAH cc a ve doğru değerlere düşmanlık var bu ülkede insanımız kimliksiz kişiliksiz Ahlaksız pozitif bir güç olmaktan çıkmış iyilerin çabasıyle iyi bir şeyler olacaksa bu kötü günleride aşarız inşallah tersi ise cehennemi bir gelecek sefalet kaos anarşi belki gerçek cehennem.Kuranı ölçüleri kurani Hukuğu bilerek çiğneyenler her haramı şirki,küfrü,zülmü,fitneleri meşrulaştıranlar tarih boyu Ahlaki,Vicdani,Dosdoğru,Pozitif çalışmalarla Doğru fikirlerle Doğru değerler üretmek için Doğru insanlar olmanın gayreti yerine potansiyel suçlu iblis şeytan misali insan arıyorlarki kendileri aklansın öyle bolluk yok herkes hür iradesiyle işlediği günahın bedelini ödeyecek Kurani ilahi Hukuk aksine fetva vermez. Nazik durum çare öz değerlerimize pozitif   karakterli vatan ve islam sevdalısı insanlara kıymet vermek üretime tarıma Ahlaki yapılanmaya önem vermek.Değerli Devlet Bahçeli inancım o ki Tayyip Erdoğana ne kadar destek versende onun nabzını tutamazsın o senin yol arkadaşın değil zaman zaman pozitif görüntü versede bu güne dek her havaya giren tip sıkıştığında ihanete yatkın biri kaldıki tek adam förmülü çok tehlikeli Akıllı şuurlu pozitif insanlarımıza milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan bir şüra heyetiyle geleceğe yön vermek şart.Hitlerin Almanyası mahvolduğunda yıkıntılar içinde generali Bir daha gökten isa asm gelse bile bütün yetkileri tek adama vermek en büyük aptallıktır demiş

 

Hayatta çok hatalara bende düştüm insi cinni şeytanlarla aynı karede belki benimde resmim çekildi ancak bilerek ihanete büyük günahlara Vatan hainliğine ,İslama milli manevi yapımıza  düşmanlığa değil soyunmak düşünmek bile düşünmedim.

Nurculuğu kanun lokomotif yapmak Kurani Hukuğu çiğnemektir suçsuz bacıların mümin kulların katliamı iman ile küfrün nikahını kıymaktır zalime kafire haine paratonerlik yapan o yapılanmada insi cinni şeytanlara rant vardır İslam o değil.  Kemalizmi tarikatları çare diye satmakta milli ve manevi değerlerimize ihanettir çare sırf ALLAH(cc)ın rızasını arıyarak kul hakkı yemeden ilahi Hukuğu çiğnemeden Kuran ve sünnetin ikliminde yaşamaktır helal haram hassasiyetidir

Hz Ali ra gibi biri 1450 yıldır mazlumluğu seçmişse bende mazlum olarak yaşayıp ölmek istiyorum,şaibeli yaşantımla kendimi pozitif manada tam ifade edememişken liderliğe soyunmakla fitne olmak zülmetmek istemem hayatım boyu pozitif değerlere gönül verdim ama liderlik benim işim değil,yaralıyım .

 

 

2.Abdülhamitten sonraki ittihad terakki 9 yılda Osmanlı toprağının onda 9 unu kaybetmiş ne 2.Abdülhamid döneminde hiç kayıp olmadığı yalanının üstü örtülebilir ondan sonra gelen  ittihad ve terakkinin Enver,Talat ve Cemal paşaların Dirayetli bir Devlet idaresi söz konusu aslında son 300 yıl öz değerlerinden uzaklaşan   Özgüven yoksulu ,Kurandan kaçan bir neslin panoraması bu özellik Sait Nursidede Atatürktede İnönüdede ve şimdi kahraman diye sattıkları Tayyip Erdoğanda ön planda olan hepsi korkak döğüşçü ALLAH(cc) tan korkmadıkları kadar kafir ve zalimlerden korkmuş  ve onların ruh ikizi olmuşlar ve bunun neticesi Kurandan ve ALLAH(cc)a teslimiyetten kaçan,haramlara dalan  nesil son 300 yıldır ve özellikle son yüz yıldır kafir ve zalimlerin senaryosunda figüran olmuşlar sıkıştıklarında yine o zalimlerin kucağını seçiyorlar zaten millet olarakta kafir dediğimiz millet kadar kaliteli yaşam  yok doğru yanlış karışmış Bir kere çare diye satılan Din anlayışı kula kulluk yaşam ise nefse kulluk Ahlak fesadı had safhada öz değerlerimize şehidimize ecnebi bir milletiz. Millet olarak özgüven ve Ahlak yoksulu fitneyiz içimizdeki iyilerin  pis bir havuza atılan tertemiz kristalden ibaret buz gibi o havuzun rengini almak ve o bozuk yapı içinde yok olmak her güzel istidadın kaderi gibi birinici derdimiz her türlü haramı kanunlarıyla koruyan yapının değişmesidir sonrada öz değerlerimize sahip çıkıp pozitif çalışmalara önem vermektir yoksa çürüme bütün hızıyla herkesi tüketir.

 

 

Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılmaya çalışan Kuran Sünnet bazlı hayatı seçen hakiki müminleri boğuyorlar.Bu millet çok büyük acılarla kazanılmış bir Vatanda yaşarken öz değerlerini unuttu çokları çok azdı masum mazlum işlemediği günahların bedelini ödüyor hainlere zalimlere bu Vatan zindan olsun inşallah. Duaya ihtiyacım var diyen Hangi dert seni yoruyorsa, Rabbim o dertten seni kurtarsın. Hangi sıkıntı seni üzüyorsa, Rabbim o sıkıntıdan seni selamete çıkarsın. Hangi hastalık seni ağlatıyorsa, Rabbim o hastalığına şifa versin. Hangi Keder seni hayata küstüdürüyorsa, Rabbim o kederden seni huzura çıkarsın. Hangi korku seni ümitsizliğe itiyorsa, Rabbim o korkulardan seni Emin kılsın. Hangi günah seni karamsarlığa itiyorsa, Rabbim o günahlarını affetsin. Dünyada ve Ahirette af ve afiyet sana ve ümmeti Muhammed'e nasip olsun hayırlı cumalar.Sait nursi Atatürk kavgası Türkiyenin özeti her fitne ikisinin ve insi cinni şeytanların bağrında besleniyor.Halbuki nimete vesile masum mazlumu hakiki müminleri şaibesiz milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan kuranı baştacı yapan hakiki müminleri süper beyinleri pozitif istidadlı helal haram hassasiyeti olan güzel Ahlaklı vicdanlı imanlı dürürst Vatanına kudsi değerlerine sevdalı güzel insanları 100 yıldır hep boğdular.

Kuranı insanların ve cinlerin Dünya ve Ahiret saadeti için indiren ALLAH cc diyor ki, ibadeti bana has kılın, yeryüzündeki insanlık katliamı yapan şirkin ilahları ise hayır bize. Mücadele bu iki güç ve tarafları arasında geçiyor.Tarih boyunca bu hep böyle olmuştur kıyamete kadarda böyle olacaktır. bu mücadelenin adı Tevhid ile  şirkin  mücadelesidir. Farkında olanlara ne mutlu. Tevhidin yanında, şirkin karşısında duranlara selam olsun.Muvahhid müslümanlara selam olsun.Hakiki müminlerdir felaha erenler.Tağuta ve yandaşlarına melun şeytana ve avanelerine katmerli pisliklere ruhu kafir münafıklara gerçek kafirlere şirke,küfre,zülme ,haramlara,hiçbir fitneye ve öylelerin sebep olduğu günahlarımıza din yobazlarına,bozuk felsefelere bizimde sui ihtiyarımızdan sudur eden ve bu pisliklere söz hakkı veren her fiilimizden,emmare nefisten günahlarımızdan cümle masum mazlumu her güzelliği arındır  değer verdiklerini  koru ALLAH cc ım.Kul hakkı yedirme bizi mümin kul eyle rızana erdir.Tayyip Türkiyeyi filistine çevirmenin yolunda 19 yıldır Haim Naum doktrini hayata geçiriliyor herşeyi para bu adamın.Siyasi ve Dinci liderler öz eleştiri nedir bilmezler egoları nefisleri ve yağcıları koyun sürüsü sihirledikleri insanlar müsade etmez.Siyasetin canbazlığına vicdansızlığına hainliğini süsleyip satmasına aklımız ermiyor dürüst siyasetçi arıyoruz temiz Ahlaklı Adaletli Vicdanlı hak edene hakkını veren ,liyakat sahibi Vatanına sevdalılarla çalışan sevgi dolu,kişilikli sosyal Adaleti tesis eden ve zalimlere,hainlere sed çeken milli manevi değerlerine samimi sahip çıkan dosdoğru siyasetçiler arıyoruz,helal haram hassasiyeti olan Vatanını,islamı,insanımızı seven.

 

 

Halil Dudak belki ruh ikliminde net olamadı ama eserleriyle nettir milli ve manevi değerlerinin sevdalısı Kuran ve sünneti rehber edinen ve Dinini yalnızca her güzel nimetin tek adresi ALLAH(cc)a tevcih etmenin zaruretine inanan ve ömrü boyu ALLAH(cc)cc sız Ahlaksızı sevmeyen ,şirke,küfre,zülme,haramlara insi cinni şeytanlara din şarlatanlarına kula kulluğa nefse kulluluğa   karşı mücadelenin zaruretine inanan ve iyileri güzel Ahlaklıları güzel değerleri,güzellikleri helal  nimetleri  dost bilen Vatanına güzelim insanlarına islama sevdalı mümin kul olmayı şerefi bilen ve ulaştığı bu manadan kendini ömür boyu koparanlarla kavgalı ancak güzel Ahlakı şiar edinen kaliteli Tevhid çatısı altında hakiki müminleri kardeş bilen ve kendiside hakiki müminlerden olmanın gayretinde TC vatandaşı Müslüman kimliğini benimseyen ve innemel müminune ihvetün bütün müminler kardeştir cemaatinin bir halkası hükmünde yerdeki ve gökteki hazineler ALLAH(cc)ındır şuurunda mülkünde tasarrufun yalnızca her güzel nimeti veren Din gününün hesap gününün sahibi ALLAH(cc)a ait olduğuna iman eden  ve Resulüne(asm) getirdiği Kurana sünnetine  iman etmiş kul.

 

 

Bu dinci hizipler ve siyasiler cinni insi pisliklerinde melun şeytanlarında güdümünde kendileri gibi olmak istemiyen en doğru insanları bile çirkefçe harcıyorlar felsefelerle zehirleyip din hırsızlığıyle iftirayla yalanla hasedle,sihibazlıkla büyü ile şeytani pisliklerle Dünyasınıda, Ahiretinide Sağlığınıda belki imanınıda yakıyorlar Ahlakını bozuyorlar insi cinni şeytanlarla bir tutuyorlar sonrada fitne yapmak için kıçlarını yırtıyorlar bu Dünyada güç kendilerinde Mahşerde boynuzsuz koyun boynuzludan hakkını alacak ben sakinken ne kadar yanmış olsamda susmayı tercih ediyorum ama ileri gidenler doymuyor hasediyle zülmüyle cin küfür ediyorlar yakıyorlar bunlar kul hakkıdır umurlarında değil.Ey maneviyat adamlığına soyunan ve evliya geçinenler Hevanızı terk etmedikçe Adaletli olamazsınız Ayeti Kerime.size hiç hitap etmiyormu bozuk felsefelerle değil hevanızla nefsinizle egonuzla değil Kurani ölçülerle hükmettiğinizde susarım inşallah kaldıki mülkünde tasarruf ALLAH cc ın hakkı iyilerde ancak onun rızası için çalışan hakiki müminlerdir haddini bilen şereflilerdir insanları cin küfür etmek şeytani bir tasarrufun sonucudur mümin kulun vazifesi kuran ve sünneti ders almak yaşamak güzel örnek olmak ve hakikatleri anlatmak insanlığın kurtuluşu için iyiler için masum mazlum güzellikler için duadır din hırsızlığı şarlatanlıktır zülümdür fitnedir insanlığı cehenneme taşımaktır kendin olmakla nefsini satın almakla mükellefsin çalarak değil hakkına razı olarak haddini bilen dosdoğru güzel Ahlaklı Adaletli,Vicdanlı mümin kul olmak gayretiyle.Gün gelecek toplumdaki bozulma had safhaya çıkacak o demde az çok kurani manayı şahsında yaşatmaya çalışan mümin kullar kurtulacak inşallah kıyametse bozuk kafirleşmiş şeytanlaşmış insan ve cinlerin başına kopacak kaçınılmaz son o günde kurtulanlardan olmak istiyorsan,cehenneme düşmek istemiyorsan müminin vasıflarını öğren öyle yaşa.Çünkü sırat köprüsü yaşadığın hayattır ne derece helal,namuslu güzel Ahlaklı vicdanlı,merhametlı dürüst iyilerin dostluğunu arayan kul isen o derece selamettesin inşallah kötü gündede.Dalalete hıyanete insanlık düşmanlığına,islam düşmanlığına çalışanlarda cehennemi tadacak ilahi Adalet tecelli edecek.Çare sırf ALLAH(cc)ın rızasını arıyarak kul hakkı yemeden ilahi Hukuğu çiğnemeden Kuran ve sünnetin ikliminde yaşamaktır helal haram hassasiyetidir.Pozitif çalışmalardır,şirke,küfre,zülme,dalalete,hıyanete  haramlara ,insi cinni şeytanlara karşı dik duruştur.Her türlü haramın kanunlarla korunduğu bu ülkede bu bataklıktan kurtulmak ve öz değerlerimize sahip çıkmaktır

 

 

Ha yanlış adamların peşine takılmış yanlışları ısrarla çare diye satmışsın ha yanlış adam diye anılmışsın aynı kapıya çıkar yetmemiş en doğru bizim yolumuz iddiasındasın haddini bilmek istiyorsan ALLAH cc ın kitabı Kurani ölçülerle tart kendini kim haklıymış gör ondan sonra başkasını suçla .Yada geçmişine sünger çek Adaletli,Ahlaklı, Vicdanlı,Dürüst insan olmanın mümin kul olmanın gayretinde ol bugün peşine koştukların seni kirlemeye yetiyor ne kadar doğru iş üzere olsanda.Kendin olduğunda kendine saygın olduğunda adam sıfatına girersin.Bana gelince bugüne dek yediğim kazıkları baz alanlar suçluyor beni nasıl bir insanım çokları bilmiyor bile.Ben Vatanına ve İslama sevdalı Kuranın hükümlerini çiğnemeyen güzel Ahlaklı gerçek müminleri dost edindim. Gerisi fitne hizipler güvenemezsin belki ruhunu zehirler seni cehenneme sürükler senide fitne yaparlar.Ben günah işlediğimde tövbe edenlerdenim yoksa tövbe ettiğimde günaha koşanlardan değilim.Günah işlemem karakterim değil belki nefsani zaafımdır.Aklım başımdaykende günahta ısrar etmem.Gerçek müminlerin sindirildiği Türk-İslam Dünyasında Kurani değerlerde ayaklar altında Dünyevileşme,Nefsinin dinini,kula kulluğu,ruhbanlığı yaşamak,Şirk,Küfür, Zülüm,Haramlar, Fitneler hayatın parçası iyi ile kötü ,doğru ile yanlış,güzellikle çirkinlik,helal ile haram,Tevhid ile Şirk birbirine karışmış masum mazlum işlemedikleri günahların bedelini ödüyor iyilere kötü damgası vurulup güvenilmezken,kötüler hırsızı,namussuzu, kanıbozuk hainler kalbine iman girmemiş kökü bozuk tipler güvenilir kişi diye itibar görüyor.Bu bozuk yapının ilacı Kurana ALLAH cc a dönmek islamın çilesini sahabi ra gibi samimi müminler kadar çekmektir toplum olarak tövbe edip hayırlı amellere sarılmaktır bütün haramları terkle farzları bihakkın yerine getirmektir bu yapılmadığı taktirde kıyametin topyekün başımıza kopması nükleer bombalarla kahrolmamız muhtemel.Öyle bir musibetten sakınınki geldiği zaman zalimlerle birlikte masum mazlumda yanar.Ayeti Kerime madem toplum olarak Kurani hakikatlerden kaçış var madem din adına sahnede olanlar bile islamın malı olmayan bozuk felsefeleri ve vicdansız Ahlaksız ölçüleri dininiz bu deyip satıyor birde ilhami ilahi deyip ALLAH cc a iftira atıyor hepsinden kurtulup Kurani hakikatlere sarılmadıkça ve şeyhten üstaddan siyasi liderden medyatik maymunlardan kurtulmadıkça,her türlü haramı kanunlarıyle koruyan deccalizim düzeninde şeytanların ve yandaşlarının nefsimizin egomuzun hevamızın kuluyuz Dinimizi yalnızca ALLAH cc a has kılıp Kuran ve sünnetteki Tevhidin dinini yaşıyan hakiki müminler olmadıkça hiziplikten kurtulmadıkça innemel müminune ihvetün bütün müminler kardeştir şuuruyla ilahi bir zincirin halkasıyle iman islam kardeşliği şuuruna ulaşmadıkça kalbe inmiş bir iman yoktur ancak etiketi müslüman küfür toplumuyuz.Hakiki müminlerdir ALLAH cc ın gerçek kulları inanıyorsanız üstünsünüz ayetinin muhatapları iki cihan saadetinin efendileri imanı kamil kullar sadece her güzel nimeti yaratan yüce ALLAH cc ın kulları gerisi hevasını Rab edinmiş belki nefsine egosuna insi cinni şeytanlara tabi olmuş cehenneme koşuyor.Asıl hastalık ,her fitne içimizde .Nefisler ve olumsuzluklar sorgulanmadıkça,kula kulluk,nefse,paraya  Dünyaya, insi cinni şeytanlara haramlara kulluk hayatın kendisi oldukça bu millet düzelmez önce Ahlak ve Maneviyat diye yola çıkanlar hep hain çıktı ancak Dini Dünyaya feda ettikleri halde hepsi kahraman Ahlaki değerler Kurani hakikatler hiç bu kadar ayaklar altına alınmamıştı deccalizmin kökleştiği,kapitalist bir yezidi islam anlayışı hakim,hala her nimet insanlardan biliniyor,insi cinni şeytanlar için herşey feda ediliyor kulluk bile onlar için.

Mutlak doğru ALLAH(cc)ın rızası o ise Kuran ve sünnetin Hakkını vererek kazanılır her fitneyi her haramı bal gibi yutarak değil.Ben haddimi bilirim ruhumu zehirleyenler olmadığı sürece kula kulluğu çare diye satanlar hakim.Ey cehaletini çare diye satan zalim insi cinni pislikler çok Mehdiler çaktınız çok suçsuz insanı Deccal diye fişlediniz ,çok fitnelerinizi bal diye sattınız kula kulluk nefse hevaya egoya insi cinni şeytanlara şirke,küfre,zülme,haramlara kulluk hep sizin tavsiyeniz olan bozuk felsefelerin Kuran dışı ölçülerin hain dinci yobazların ürünü kısacası insanlığı tarih boyu yaktınız ALLAH(cc)tan ,Kurani ölçülerden kopardınız sizin ninnileriniz çakma ilahlarınız 1000 yıldır çare diye satıldı hemde adına ehli sünnet diyerek her saniye kul Hakkı yiyerek her fitneyi koynunuzda besliyerek.Bir insanı çare diye satacaksanız o kişi Hz.Muhammed(asm)dır, şaibeli kullar çare değil.

Bana lokomotif olanlar Kuran ve Sünnetin Hakkını verenler olsaydı ben bu derece mahküm olmaz fitnelerin içinde yüzmezdim 35 yıl geçti bir vefa örneği yok bugün yanıma gelmek isteyenleri Kurana çağır ya Rabbi bana taşıma, çok kirli sular aktı

 

Ana karnında öldürülen ve Yahudi Domuzunun bir taşla iki kuş vuruyorum deyip öldürdüğü hamile kadın ve karnındaki yavrusu,henüz körpe yaştaki tecavüze uğrayıp öldürülen Müslime ve Leyla yavrular,Yahudi Domuzunun şaşı çocuğu için gözü çıkarılan Filistinli Zehra yavru,Yahudi Domuzlarının her Ramazanda katlettiği 1000 lerce çocuk ,savaş ortamında korku krizleriyle yaşıyan veya kimyasal silahlarla yakılan masum yavrular belki bir fitneye kurban giden suçsuz helal,namuslu,güz el Ahlaklı insanlar ,doğal felaketlerle yanan masum mazlum sizden milyon kat masumdur sadece Edebiyatını yapıp kılını kıpırdatmıyanlar boşuna Müslüman geçinmeyin Ya Kuranı yaşayın yada ruh ikiziniz kafirlerle haşrolun bu Dünyada ALLAH(cc)ı Rab Resulünü Hak Peygamber ve İslamı Hak Din olarak kabul edip sancısını çekmeyen Müslüman etiketli kişiliksiz hainler.

 

Hakkımda hayırlı görünen bir şeyi yaşıyacaksam benden önce  Hak sahipleri yaşamalı onların önceliği olmalı ,kul Hakkı yiyeceğim gibi pozisyonum olmamalı.

 

 

"Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik. Hepsi de onu yüklenmekten kaçındı ve ondan korktu. İnsan ise onu yüklendi." Emaneti isteyerek mi yüklendik?Değerli Kardeşimiz;

Allah’ın emaneti bize teklif etmesi Allah’ın mülkündeki bir tasarrufudur. Bu sebeple insanın, “Allah neden böyle bir tasarrufta bulundu?” diye itiraza hakkı yoktur. Zira mülk Allah’ındır, dilediği gibi tasarruf eder.

"Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik. Hepsi de onu yüklenmekten kaçındı ve ondan korktu. İnsan ise onu yüklendi. Gerçekten insan çok zalim, çok cahildir.” (Ahzâb Suresi, 33/72)

Ayetteki emanet: Farzlar, mükellefiyetler, Allah’a itaat, akıl ve düşünme kabiliyeti,helal yaşam Kurani ölçülerle hayat tarzı her fitneye karşı dik duruş ,Güzel Ahlaklı,vicdanlı dosdoğru kul olabilmek olarak tefsir edilmiştir. İnsan bu emaneti yerine getirmek hususunda bir imtihana tabi tutulmuştur. Bunun sonucu ise ya ebedî bir saadet, yahut sonsuz bir azaptır.

Almamız gereken ders Emanet çok kımetli Akıllı,şuurlu,helal,namuslu,Güzel Ahlaklı,dürüst,merhametli,Vicdanlı,masum mazluma,iyilere karşı sevgi dolu,Adaletli kötülere karşı Kuranın Hükümleriyle sed çeken,şirke,küfre,zülme her türlü harama,fitnelere sed çeken ,nefsine ve şeytana karşı devamlı teyakkuzda ,Benliğine,hevasına,nefsine uymayan sadece ALLAH(cc)ın rızasını arayan bunun yoluda Kurani hakikatlerin hakkını vermek olduğuna inanan kula kulluktan uzak Dinini yalnızca ALLAH(cc) a has kılan hakiki mümin kul olmanın gayretinde  Kuranın ve ALLAH(cc)ın istediği manada mümin kul olmanı şart koşmuş Cenabü Hak eğer faziletli bir kul olamıyorsan hakikaten cehaletini çare diye satan biriysen bu ağır sorumluluk senin işin değil .Yoksa o yüksek fazileti sorumluluğu her an şahsında yaşatan başta Peygamberler olmak üzere,sahabinin büyükleri ve Kuranın sünnetin şuurundaki şaibesiz ehli iman o cahil denilen zümreden değil, müminler emanetin kıymetinin şuurunda haramlardan her fitneden arınıp Kuran ve sünnetin hakkını vermekle kendilerini mükellef görmüş.Haram çerçevede her pisliği mübah görenler faziletli ehli imandan çok uzaktır. Ayetteki zalimler cahil zümredir her pisliği çare diye satan islamın malı olmayanı islam diye satan din yobazlarıdır münafık ve kafirlerdir. Kolay değil cehennemden kurtulmak Cenneti,Cemalullahı kazanmak Rabbimizin rızasını tahsil edebilmek.Ya Rabbi haddini bilen zülümden uzak kullarından eyle.

 

Kötü bir iklimde Ahlaksız vicdansız bir toplumda iyi bir şeye Muaffak olmak mücizedir mücizeyi ancak Peygamberler(asm) hayata geçirebilir ve gerçek iyiler

 

Şeytanların ve yandaşlarının çaktığı ruh ve nefis kavramıda ,yaşattıkları her olumsuz fitne hadisede cehennemine onları benden bilip hayatımı zehir edenlerde cehennemine zerre hakkımı helal etmiyorum bilerek felaketimize çalışanlara.Hele masum mazlumu çirkef icraatlerine kalkan yapan belki kurani değerleri bilerek çiğneyen,şirke,küfre,zülme,harama mahküm eden ve fitnelere ivme kazandıran şeytanın soyunun canı cehenneme mahlükatın laneti üzerlerine olsun inşallah küfrünü,zülmünü,şirkini,haramları bilerek hür iradesiyle icra edenler dost olamaz  Ben güzel bir şey yapınca hayır yapınca şeytan misali kuduranda dost olamaz. Bana Hak görünüp Batıla yatırım yapan binbir surat iki yüzlü pislikte dost değil.     Evet doğru insan doğru kul olmanın gayretindeyken en basit diyeceğim hatama günahlarıma hatta günümü dolu dolu hayırla geçirdiğim güne bile pisliğini dolduran ve ruhumu nefsimi esaret altına almaya çalışan her pisliğe lanet olsun  Alakam olmayan zalimleri bozuk felsefelerle bana yükleyenede lanet olsun.   Kısacası ALLAH(cc) ile arama giren ,niyeti bozuk her ard niyetliye lanet olsun    İnsanlığa hiçbir pozitif katkısı olmayan bencil zalimlerede lanet olsun layık olduğu    Hele ALLAH(cc)a Resulüne(asm) İslama ehli imana ehli namusa hür iradesiyle düşmanlığa soyunan şeytanın piçlerine ve onlara masum mazlumu feda edenlerede lanetler.Ehli iman ehli namus güzel Ahlaklı helaliyle yetinen insanlara iftira atan haklarında yalan konuşan ve onlara hased edip felaketine çalışan her şeytana lanet

Kurt ile kuzu aynı pazarda,kuzu postunu giymiş kurtlarıda gör zalime güvenme. Ehli namusu güzel yarattığını zalimlerden koru iyilerle güzel Ahlaklılarla haşret Ey Erhamürrahimin Yeryüzünün nimetlerine mümin kulları varis kılan Rabbimiz

 

İslam ümmeti öncelikle ehliyetsiz Din adamlarının ve liyakatsiz siyasilerin kurbanı sonrada her haramın haramzadenin oyuncağı .Nefisperest ,tenbel ibadetsiz,gafil belki dalalete,hıyanete saplanmış insan müsfeddeleri ,Ahlaki seciyeleri öldüren kişilik imtihandayız.Kurani hakikatleri anlatınca imtihanı zorlaştırıyor diyorsun.Ey şeytanın dersini dinleyen cahil cehenneme koşuyorsun hiç olmazsa farzları yap haramı terk etki seninde müslüman olduğun anlaşılsın asmışsın imtihanı bir ateistin dediği gibi öldükten sonra yapacağımmı diyorsun.Ben ALLAHcc a savaş açmadım ALLAH cc a savaş açanların vurgununu yemişim hem Dini hem Dünyevi münafığın kafirin ve melun şeytanların vurgununu.Geçmiş 100 yıllık deccalizmin patronları bizi cehenneme layık görüyor yaşattıkları zülümlerde yanlarına kâr kalıyor şeytani anayasa melun Hukuk.Hırsızlar bizden çaldıklarıyle bize yardım ediyormuş ne güzel insanlar var hayatta emeğimi,sağlığımı, hayrımı,ibadetimi çalan evliya dolu alem yetmiyor insi cinni şeytanlara boğduruyorlar maddi manevi hayatın rengi bundan ibaret    

 

 

Merhametli Ahlaki Vicdani,Dürüst,Adaletli  olamıyorsan  tuttuğun orucun ne manası var  .Sofranda yoksula yerin yok ise bir ay aç kalmanın ne manası var Terazin çektiğini eğri çekerse,Dilin zehir gibi kalp incitirse,elin rüşvet alıp rüşvet verirse yaptığın hayrın ne manası var ,yediğin ,içtiğin,giydiğin hep faizleyse  kıldığın namazın ne manası var Yalandan yemin edip al ver edenler Eşinden habersiz yanlış iş çevirenler,Hakkı olmayanı gaspedenler o hacca gitmenin ne manası var.   Haram paralarla villa dikenler,yetimin hakkını bölüp yiyenler,iftira atıp suçsuzu bedbaht edenler ölünce Yasin okumanın ne manası var.Namazda oruçta gerçektir kardaş,vicdanlı olmak  ise çok zordur kardaş,asil insan olmak lazımdır kardaş  amelsiz Kuran okumanın ne manası var.Ne kadar güzel söylüyorki Kuran gerçeği ne kadar okusan,yazsan ,anlatsan eğer kendin yaşamıyorsan ne manası var.Kul Hakkı yemeyi normal görmüşsen,Hukukullahı  çiğner geçersen Ahlak kurallarını ezip geçmişsen bende imanlıyım bende doğru müslümanım deyipte kendini kandırmakla kurtulacağınımı zannediyorsun sen imtihanı unutmuş hayatın şirke küfre,zülme,haramlara gömülmüş uyan artık Cehennem var.   Tövbe edip hayırlı amel işleyenlere altlarından ırmaklar akan cennetler vardır.A. Kerime.

 

 

Değerli Vatan evlatlarına ;Ölüncemi uyanacağız,yoksa topyekün kahroluncamı?

İslamı savunduklarını söyleyipte kendileri yaşamıyanlar milletin gözünü boyayıp arslan kesilenler sıkıştığında kafir dostlarıyle kanka olanlar müslümanlığında samimi olmayanlar Ahlaki çöküş karşısında kılını kıpırdatmıyanlar sosyal Adaletsizlikle haramzadeleri daha zengin kılarken fakirin iflahını sökenler Ömer ra ın Adaletinin edebiyatını yapıp yezidlerle yarışanlar siz insanlığın ve islamın düşmanlarına karşıda korkak savaşçılarsınız israfa lükse bu milleti fazlasıyle alıştırdınız faize borca mahküm ettiniz .Kendiniz zaten tavanına vurdunuz borçlar ayyuka ulaştı üretimi tarımı hayvancılığı öldürdünüz memleketin her köşesi ihanet kokuyor vatan Türk-islam toprağı olmaktan çıkarılması için her icraati mübah gördünüz kul hakkını kamu malını hoyratça gaspettiniz zülmettiniz Hz.Ali Devletin Dini Adalettir demiş siz hangi Dindensiniz Ahlak,Adalet,Vicdan

Doğruluk Samimiyet yok nelerde samimi olduğunuzu 19 yılın menfi tablosuna bakanlar görür ancak sizlerin sihirli konuşmalarınızda hala toz penbe tablolar çizmenizi alkışlayan koyun sürüsü hiptonize edilmiş kalabalık hiçbirşey göremez kendi yalanlarına kendiniz inandığınız için sizde memleketi saran sefaleti Ahlaksızlığı vicdansızlığı isyanları Adaletsizliği göremezsiniz ancak yalanlarınızın beceriksizliğinizin zülmünüzün sorumsuzluğunuzun borç faiz ekonominizin anormal lüks ve israfınızın sonunun topyekün helaket olduğunun üstünü örtmek için kıçınızı yırtarsınız sizin aslında temsil ettiğiniz Türkiyenin %de 5 i bile değil onlarda haramzadeler uyanmaya milletin derdini dert etmeye bu şehid kanıyle sulanmış vatanı şerefine yakışır bir yere getirmeye liyakatli zaten olmadınız çünkü siz haramzade zalim vicdansız mirasyediler olmayı karakter edinmişsiniz son çare olarak ALLAH cc ın lanet ettiği kavim,vicdansız imansız sadist kafir, çocuk katillerinin kirli kanla beslenmiş paralarına ve o zalimlerin şeytani dostluklarına sırtınızı dayadınız sizlin kızılelma-turan davanız osmanlı rölünüz 2023-2053-2071 davanız şimdiden çok kirlendi şerefli şeylere talip oldunuz sorarsan ancak attığınız her adımda sizde yol arkadaşlarınızda şeref yoksulu iyilerde sizi adam zannedenlerde sizin safınızda kirleniyor muhalefet desen zaten hepten kokuşmuş bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete çok yazık cephede bu vatan uğruna ölenlere her türlü haramı pisliği haramzadeyi kanunlarınızla koruduğunuz sürece kafir Anayasayla hükmettiğiniz sürece bu vatan şirkin küfrün zülmün haramların insi cinni şeytanların deccalizmin vatanıdır bugün maddi manevi sahada iyiler şehidler masum mazlum azap içinde millet olarakta cehenneme sürükleniyoruz kıyamet ancak kafirleşen toplumun başına kopacak.Hulusi Akar ve Muhammedi ordusu bu zalim gidişata dur demenin zamanı gelmeyecekmi cehenneme koşuyoruz.

 

Bütün savaşlar anlamsız ancak insanlık düşmanları,ALLAH cc düşmanları kan içici canavarlar doymuyor .İyiler caydırıcı güç olmalı yılanların kafası ezilmeli.19 yıldır güzel şeylerde olduysa iyilerin gayretiyle,ALLAHcc ın yardımıyle oldu.İşin kaymağını şaibeli her havaya girebilen Tayyipten bilmek zülümdür.İyilik yapmak ,hayır yapmak,infak etmek istiyorsun ama imkanın yok.O zaman dua et tövbe istiğfarı çokça yap,güzel söz söyle,kuran oku,abdestli gez,namaz kıl,oruç tut,güzel Ahlaklı olmaya çalış merhametli,vicdanlı,dürüst olmak için çaba göster bunların hepsi ücretsiz.

Ahlaksızlığa teşvik eden diziler, olduğu müddetçe Kuran'a tekme atma cesaretini gösteren sözüm ona Z kuşağı denen ne olduğu belli olmayan bir nesil meydana geldi.Yazık ki ne yazık

O kitabı mukaddesin sahibi bunu yanına bırakmaz inşallah bu fitneleri bilerek

yaşatanlarıda .Z kuşağı potansiyel suçlu değil Düzenin bozukluğu ve Z kuşağını güzel değerlerden mahrum yetiştiren ana baba öğretmen hoca hepsinden ziyade zehirli medya daha ziyade suçlu.İş bozuk toplumun içinde her kötülüğe kötülere karşı izetti nefis mücadelesi veren kudsi değerleri sahiplenen ve güzel Ahlaka yatırım yapan doğru insan vicdanlı imanlı islamın ve masum mazlumun sancısını çeken mümin kul olabilmek ALLAH cc ın Resulünün asm Kurani Hukuğun çiğnenmesine seyirci kalmamak Kul hakkına riayet,helal haram hassasiyeti şirke,küfre,zülme,haramlara,insi cinni şeytanlara karşı dik duruş.Bencil adamın olumsuzlukları ve nefsini sorgulamıyanın fiatı topluma insanlığa kambur olmaktır.

Bu MİLLET ne çektiyse,TÜRKÜM diyen Yahudilerden,KÜRDÜM diyen Ermenilerden,MÜSLÜMANIM diyen münafıklardan çekti.

 

Kurana tekme vuran albayı Fevzi Çakmak öldürdüğünde Mustafa Kemal ölen albay için kaldırın bu leşi diyen ve Kurana saygısını yaşatan bir insandı mazisi şerefli bir insan ama o Mustafa Kemali başta iblis ve cinni insi şeytanlar sonrada onların değirmenine su taşıyan din yobazları zehirledi durdu dincilerin tutumuyla zamanla karakteri din düşmanlığına dönüştü 1923-1938 arası Yahudi,ermeni,rum mason,İngiliz laik dinsizlerle aynı meclisi paylaştı belki o derece bozulmasında nefsinin ve haram yaşantısınında payı büyük ama kaderini sadece kendisi yazmadı zülümle  ümmet için fitne haline getirildi bugün putlarla temsil edilen ikliminde her fitnenin yaşatıldığı zalim bir şahsı manevi .Aslında sadece o hadise değil geçmiş hayatını incelerseniz islamla özellikle Kurani ölçülerle barışık mücizevi bir kişilik ancak tereyağı kıymetindeki millete mal olmuş bir şahsı tereyağının çürüğünden beter ettiler bunu hala marifet bilenler kula kulluğun nefse kulluğun ruhbanlığa kulluğun cinni pisliklere kulluğun ve hep beraber deccalizmin mücitleri

Beton kemal cehennemi tadacak,uğruna masum mazlumu feda eden kahrolsun.  Ancak onu  fitne haline getirenlerde derece derece tadacak zülümlerinin bedelini   Atatürk denen millete malolmuş lider sende imanın islamın gerçek şuurunu idrak etmiş olsaydın hakkındaki yanlışlardan yanlış üretmez inkılaplara,içki şişelerine fuhşiyata zülümlere İslam düşmanlığına ezan düşmanlığına soyunacak kadar kirlenmez ALLAH(cc)a koşar hakkını arardın milletin gönlünde şerefin olurdu

 · 

KUR'AN'A TEKME ATAN ÖĞRENCİLER!

Mezuniyet töreninde dansöz oynatan idareciler, Kur'an-ı Kerim'e tekme atan öğrenciler,O tekme "nutuk" a atılsaydı memlekette kıyamet kopmuştu.

Eğer cennet vatanımızda kitabımızın namusunu müdafaa edemeyeceksek toprağın altı üstünden daha hayırlıdır bize. Yazıklar olsun sizin ana babanıza

Yazıklar olsun sizin öğretmenlerinize,Yazıklar olsun bize

Aramızdaki ahmaklar yüzünden bizi helak etme Allahım!

 

 

 

Dinci ve siyasi pislikler ve onları yöneten  akıl hocaları pislik cinni insi melun şeytanlar.Nice güzelliğide masum mazlumuda,ailemide özellikle benide iftira yalan ve hasedle sihir büyü ve din hırsızlığıyle çirkef hesaplarla zehirleyenler kimse 35 yıl deli numarası yapamazki tıpta şizofren teşhisi konmuş mazisinde hiçbir büyük günahı olmayan birine bozuk felsefelerle tağut tasarruflarla şirki temsil eden din anlayışlarıyle bütün hayatımı zehirleyenler bir derece deşifre ettim eserimde ben bir cinayetinizden bahsettiysem sizde bin tanesi var kesinlikle hainsiniz.

Ben ALLAH(cc)sız kalırsam hiçim yoksa dışkı çıkaranlar ha olmuş ha olmamış

 

Üç yıl önce 12 tl olan beyaz peynir 60 tl 18tl olan eski kaşar 105 tl ki bunlar idareli fiatlar bazı firmalarda daha pahalı bire beş artış maaşımız iki katına çıkmadı çoğu ürünlerde benzeri oranda artışlar fukara ne yapsın tek başıma yaşıyorum ve anormal bir şey yemiyorum çokta yiyen biri değilim 1500 tl  mutfak masrafıma yetmiyor milletvekilleri dışarıda 60 tl olan döneri 10 tl ye yiyebiliyor akşama kadar bu millete katkıları ne çoğu zaten meclise uğramadan gününü akşam ediyor gezip tozması devlet karşılıyor bedava lojman yüklü maaş israf had safhada onlarda  insan gün akşama kadar eşek gibi çalışan ve kafa patlatanlarda insan Adaletsiz bir sosyal yapılanma haramzade mütahidin yüzlerce trilyonluk borcunu silerken fakir vatandaşın ne derece derdine merhem oldunuz  millet ruh hastası millet isyanda.

 

 Müslüman olmak için ALLAH(cc)a inanmak yetiyorsa ;Şeytan müslümanmı desem.Ama o ALLAH(cc)a itaat etmedi diyeceksiniz! Cevabını verdiniz Demekki sadece inanmak değil ,itaat etmekte gerekir.Mümin kul olmak için çaba lazım.

 

Ey genç Adam ;İyiliği emretmek, kötülükleri men;Budur işte senin birinci vazifen! Önce ahlak ve maneviyat,Sonra teknik ve fen.Hüseyin Gazi Şener.

Dinci ne demek Dindar ne demek Mahşerde öğrenirsiniz bu Dünyada indirilen dinin Kitabı Kuranın hükümlerini hiç sayanlar .Uydurulan dinleriyle Dünyayı istila edenler Dinci yobazdır,münafıktır,din hırsızıdır Ahlaki,Vicdani Doğru değerlerden uzaktır Dindar ise Hakiki mümin kul olmanın gayretinde Güzel Ahlaka yatırım yapar nefsinin terbiyesiyle Kurani ölçülerle yaşamaya çalışır hakiki imanla islami şuurla cihad ruhuyla yaşar önceliği Ahlak ve maneviyattır Vicdanıyle imanla yaşar

 

Eşşeğin üstüne çıkmış ötüyor horoz vatandaş yorum yapmış üsttekinin horozluğu alttakinin eşşekliğindendir diye,bizde diyoruzki;Üsttekinin karakteri zaten horozluktur çöplüktede saraydada horozdur liyakatsiz horozlarsa eşekler sayesinde yüksek perdeden öterler ve yapıyorum diye yıkarlar bu tip insanlarsa fitnedir.

 

Bir toplumu yok etmek istiyorsan.Aile yapısını yok et.Eğitim sistemini yok et Toplumsal değerlerini yok et,Ahlaki yapısını çökert ,medyasını öz değerlerinden uzaklaştır Gerisi gelir zaten artık o ülke içeriden fethedilmiştir öz değerlerini çiğneyen kendi vatanına düşman hainlerle dolu bir topluluktur ehliyetsiz zalimler hainler iş başındadır Kaliteli vicdanlı insan arama,kardeşlik ve sevgi arama millet olarak birbirine ecnebidir anarşi kaos sefalet haramlar şirk,küfür,zülüm fitneler eksik olmaz .Antalya Serik ilçesindeki bir okulda insani seciyelerden uzaklaşmış ve Ahlaktan nasiplenememiş bir öğrenci müslümanların kutsal kitabına tekme atıp sefil bir halde küfrederek kahkaha attığı hallere üzülerek şahid olduk bu acınası zavallılara soruşturma başlatıldı,halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu işlediğinden 6 ay ile bir yıl arası hapis cezası verilmesi isteniyor fakat durum sanılandan çok daha vahim .Bu çirkef eylem okullarımızda verilen niteliksiz,kimliksiz ve şuursuz ,öz değerlerimizden uzak eğitimin sonucu .İnsan yetiştiremediyseniz köprünin yolun ekonomik büyümenin hiçbir anlamı yoktur.Değmesin mabedime namahrem eli,bu ezanlarki şehadetleri dinin temeli lizeleriyle vatan için Dini mübini islam için yüzbinlerce şehid vererek kazanılan bu topraklarda istiklal marşında yüzlerce savaşta Allah Allah diye çarpışan bir neslin çocuklarının Kurana tekme atacak kadar bozulmuş olmasını acıyarak ve ibretle izliyoruz .Bunlar malesef hata yapan çocuklar değil,islama,müslümanlara ve bu toprakların dini değerlerine şuurluca saldıran şeytanlaşmış islamı ve müslümanları aşağılamayı vazife olarak öğrenmiş bugün islamın kutsal kitabına tekme atarken,yarın doğrudan müslümanlara karşı her türlü düşmanlığı normalleştiren bir zihniyetin uzantısı yüksek potansiyelde bir tehdittir bunlar.Hatanın dahi bir haddi olmalı Burda asıl vazife Devlete düşer,özellikle müslümanlara ve islama aleni saldıran şeytani bir tezgah böyle fiilleri icra edenleri Türkiye Cumhuriyeti kadrolarına almıyacak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından ihraç edecek bu Devletten maaş alıp içimizde kümelenmelerine izin vermeyeceksin Bu tip insanlara hayatları boyunca hiçbir burs kredi imkanı tanımayacaksın .Bir yıl hapis cezası Adaleti sağlıyamaz bu çirkin olayı hafızalardan silemez Kuranı Kerime atılan tekme mazota gelen zam kadar konuşulmuyorsa herkes imanını,vicdanını sorgulasın Aklını başına devşirsin toplumun ne derece şeytanların tarlası olduğunu haramlara esir olduğunu sorgulasın kitle katliamı yapan ve öz değerlerimizi Ahlaki seciyelerimizi katleden medyayı,duyarsız idarecileri ,hiçbir güzellik kazandırmayan eğitim sistemini hukuksuz hukuğu sorgulasın her türlü haramı ahlaksız medyayı meşru görüp bu şehid kanıyle sulanmış vatanı şeytanların tarlası yapanları sorgulasın herşeyi ile yanlış örnek olan ve bu millete lokomotiflik yapan içimizdeki insanlık ve ALLAH cc düşmanlarını sorgulasın azgın nefislerini sorgulasın bütün pisliğine cinayetlerine rağmen sütten çıkmış ak kaşık muamelesi görenleri sorgulasın Devlet din Devleti değil deyip islamın kati emirlerini bilerek çiğneyen çiğneten yahudi haçlı zihniyetini sorgulasın gerçek hainler ayıklansın cephede bu vatanın tertemiz çocuklarını kırdırıp içimizde her türlü haramı şirki ,küfrü,zülmü iğrenç yayınları yaşatanları ve bunlara paratonerlik yapan kapitalist siyonit yezidi din anlayışını üçyüz yıldır bizi zehirleyen kültür emperyalizmini sorgulasın millete liyakatsiz liderler oldukları için bizi idare edenlerde kendilerini sorgulasın şehidimize azap vermeye kimsenin hakkı yok Hukukullahın çiğnendiği bir toplum iflah olmaz bu gidişat hayra alamet değil.Baklava çalan çocukları ve Atatürk heykelini tahrip edenleri cezalandıran sözde yargı iş Dine ve Kurana saldıranlar olunca kafasını kuma sokuyor.Deccalizim ve cehennem yolculuğu topyekün helakete koşmak.

 

Asrı saadetten sonra ne ALLAH(cc)a ALLAH(cc)lık yaptırdınız nede kula doğru bir kulluk ,uydurulan dinin kula kulluğun mümessilleri şirki şeytanı yaşatanlar Her saniye kul Hakkı yemek Hukukullahı çiğnemek,Kurani manaya karşı mücadele ve şeytani pislikleri içimizde yaşatmak hep uydurulan dinlerin cinlerin dersleri.

 

 İnsanlar yalnız oldukları için değil,yanlış kalpte misafir olduğu  için mutsuzdurlar     ALLAH(cc)ım bizi özü başka,sözü başka,yüzü başka,kalbi başka,fikri başka dönek haramzade,şirk,küfür,zülüm ehli sadist vicdansız ,Ahlaksız,doğruluktan nasipsiz namert insanlarla imtihan etme ,iyilerle karşılaştır,iyilerden olmamızı nasip et.

 

 

Kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulamaz .Cahilleri,münafıkları fasık tipleri ,haramzadeleri,itikadı fikri bozuk tipleri,insi cinni şeytanları ve emmare bir nefsi,hainleri kendine lokomotif yapmıyacaksın.Belki Güzel Ahlaklı,imanlı pozitif fikirleri ve helal namuslu yaşamı olan Doğruluktan şaşmayan Adaletli Vicdanlı Merhametli insanlarla yol gideceksinki huzurlu bir tabloyu yakalamak nasip olsun.Toplumun düzelmesi için önce haramların terki şart.İyi insan olmak için hayatını zehirleyen tiplerden arınıp,Hayatına artı katacak insanlarla arkadaş olacaksın ,Haramın terkiyle,Güzel Ahlaka,Vicdanlı,Dürüst insan olmak için çalış

İyi örnek olacaksın.Bir mum bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez Mevlana 

 

 

Kahrolsun şeriat demek Kahrolsun ALLAH(cc) demek,Kahrolsun Muhammed (asm) demek,Kahrolsun Kuran demek,Kahrolsun Müslümanlar demektir Çünkü  Şeraitin sahibi ALLAH(cc)Tebliğ edeni Peygamberimiz(asm),Yazılı nüshası Kuran,Yaşamak zorunda olanlarıda Müslümanlardır.

Kaldıki 100 yıldır şeriatın esamesi yok bu ülkede laik her türlü Ahlaksızlığı vicdansızlığı icra eden ve kafir bir Anayasayla yönetilen bir ülkede her türlü haramın kanunlarla korunduğu bir ülkede yaşıyoruz suçlu islam şeriatımı kapitalist Siyonist emperyalist uşağı  laik  dinsiz kafalar,Şeytanın çakalları.

 

İnsan iman ile güzel olur Kadında Erkekte İman ile güzelleşir,İslam ile kemale erer Bir insanı Aklından,İmanından,Temizliğinden,Güzel Ahlakından Vicdanlı,Doğru karakterinden dolayı çok seversin ,sende Doğru insan isen muhatabın artısını gör.

 

Güzel değerler, Kuran ve sünneti ders alarak Haramlardan uzak Tövbe köküyle istiğfar yaprağını karıştırıp selavatlarla kalp havanında tevhid tokmağıyle dövüp aşk fırınında pişirip insaf eleğinden geçirip ,göz yaşlarıyla sulayıp sabah akşam bolca yiyerek kazanılır .Lezzetli meyveler münbit zeminde iyi bir bakım ve hizmetle yetişir iklimde müsaitse bol verim alırsın.ALLAH cc de ötesini bırak diyenlerin,kula kulluğu cinlere kulluğu çare diye satanların,yezidi bir kapitalist laik islam anlayışının,hiziplerin koynunda her türlü haramın haramzadenin paratoneri sözde müslümanların her saniye kul hakkı yeyip Hukukullahı Kurani hukuku çiğneyenlerin kristal müslümanların cennet asa baharını yaşıyoruz sokaklar osmanlının hareminden beter her türlü fitne tam gaz dışkı çıkaran ilahlar mutlu deccalizmin baharı ancak bugünleri hazırlıyanlar hep kurtarıcı hep evliya 100 yılda içimizdeki ve dışımızdaki kafirler çanakkalede yapamadığı tahribatın 1000 mislini yaptı. Sen istediğin kadar süper devlet ol halkın Ahlaken bitmiş aç sefil isyanda ama görecek gözün yok devekuşu misali başını kuma sokmuşsun olup biten hıyanetleride susturmak derdin yok topyekün helakete koşuyoruz.Hala iftira atan,hased eden ve yalan söyleyip masum mazlumu yakanlar  efendi, hırsızı haramzadesi,namussuzu vicdansızı Ahlaksızı efendi.Benim kaderimi   her zaman ALLAH(cc) yazsaydı benimde şaibesiz mümince bir kişiliğim olurdu. Ancak buna rağmen doğru değerleri savunduğuma Kurana uyduğuma inanıyorum Zaman zaman  küçük bir günaha meyledince bayramı var hayatımda rantiyecinin

Şu maneviyat adamı geçinenlerin ruh iklimimdeki her şeyi  benden bilmesi iğrenç

Benim fiilim olan nice güzel amelimden koparmalarıda zalimliğin danışkası iğrenç

Cemaatleşme,Hükümet olma Doğru değerlere oturtulmadımı ,Ahlaklı,Adaletli Vicdanlı kudsi değerlerimize sahip çıkan Dürüst bir şüra heyetiyle devamlı denetlenmedimi kontrölsüz güç güç değil ölçüsünce fitneye dönüşüyor.

 

Çoğumuz doğru konuşmasını bile bilmiyoruz çünkü konuştuğumuz sözün henüz şuurunda değiliz Aslında Ahlaki seciyelerden Kudsi değerlerimizden,Kurani Hakikatlerden Vicdani hareketlerden doğru kişilikten mahrum bozuk bir toplumun kirli yükü var Ruh ve nefsimizde belki kişiliğimizde bize karakter olmuş bozukluk Ancak Doğru bilgilerle donanıp söylediğimiz sözün veya yaptığımız işin sonucunu görerek tesirini ve neticesini ölçerek hareket etsek iyi sonuçlara ulaşırız.Rabbimin  huzurunda kesif bir maddeye dönüşecek gibi kirlenmek istemiyorum belki saydam objektif bir mümince kişiliğin tesisi için hayatımın artıları öne çıksın istiyorum.

İnsanları cezalandırmak için Devlet reisi ,savcı,Hakim,Avukat,Polis,Asker,eğitimci  olunmaz Belki ALLAH(cc)ın rızasını gözeterek Ahlaki,Adil,Vicdani Dürüst bir kişilik sergileyerek en doğru icraati Aklen ,kalben,vicdanen rahatlatanı yapacaksın

 

Halife vekil temsilci demektir  ALLAH(cc) yeryüzünde iradesini temsil etmek üzere iyi insanları  mümin kullarını yaratmış ilahi Hükümranlığını gerçekleştirmek vazifesini  onlara vermiştir.Ancak ,İslam ümmetinin başına geçen münafıklar Halifelik yapmış olsalarda asla ALLAH(cc)ın iradesini temsil etmemiş ancak fitne olmuştur   bu gibi şerli tiplerin hata ve zülümlerini islama mal edenlerde gerçek zalimlerdir     ALLAH(cc) Kendi iradesini Hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları,mümin kulları kullanmıştır.Yeryüzündeki kötü insanlarsa kendi iradelerini hakim kılmak için ALLAH(cc)ı kullanmıştır ALLAH(cc)a inanmadığını söyleyen ateist ,komünist olsun Siyonist,emperyalist,kapitalist,satanist,Budist şirk,küfür,zülüm ehli haramzadeler ALLAH(cc)sız olduğunu  iddia edende ALLAH(cc)ın verdiği sağlık ve iradeyle insanlığın felaketine çalışmak süretiyle kendi iradeleri uğruna nefis ve egolarıyle ALLAH(cc)ı kullanmıştır.ALLAH(cc)ın yaratması olmadan,verdiği  nimetleri olmadan kimse kılını kıpırdatamaz.

Başına buyruk,pozitif ilimden mahrum kara cahiller ne fitne nesiller türetti bilsen.

 

SARI ÖKÜZ'Ü VERMEYECEKTİK HİKAYESİ VE EMPERYALİZM! Otlakların birinde, bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenemediği için bir çare düşünmüşler.     Topal aslan, yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış. Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış: "Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün, buraya sizden özür dilemek için geldik. Biliyorum, bugüne kadar sizlere zarar verdik ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o sarı öküzde. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de, barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizinle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, sizde kurtulun ve yine barış içinde yaşayalım".      Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküzü'ü aslanlara vermişler. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.       Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk'u istemişler: "Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizleri de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Sizlere saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa, sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim". Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk'u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.      Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sayıları azaldıkça sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar ise küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane dahi ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "verin bize şunu,yoksa karışmayız"demeye başlamışlar. Öküzler, birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, "Ne oldu bize,nerede kaybettik bu savaşı?Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük"diye sormuş.  Boz Öküz, Benekli Öküz'ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli "Biz"demiş,"Sarı Öküz'ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı. Sarı Öküz'ü vermeyecektik..."      Yukarıda okuduğunuz bu hikaye fabl türü hikayedir. Bu hikayeyi, insana, topluma hatta devlete uyarlamak suretiyle bir değerlendirme yapmak ve sonuca ulaşmak da pekâlâ mümkündür! Hayvanlar içgüdüsel davranış gösterir ve sürü psikolojisi ile hareket ederler. Aslında, toplumsal davranışların çoğunda da "sürü psikolojisi"bariz olarak ortaya çıkmaktadır! Bunun birçok sosyo - psikolojik nedeni vardır. Bir toplumsal birime aidiyet duygusu, genel çoğunluğa uyma ve kabul edilme düşüncesi, bilinç geriliğine bağlı olarak sorgulama yetisinin gelişmemiş olması gibi...     Hikayeyi analiz etmek ve uyarlamak açısından bir benzetme ile,Aslan sürüsünü "emperyalist devletler",Öküz sürüsünü ise "emperyalist devletlere bağımlı devletler"olarak ele alalım.     Hikayede, aslanlar, öküzlere: "Şu öküzü verin, bu öküzü verin, barış içinde yaşamaya devam edelim"diyorlar.Aslanların barış ile vurguladıları, tek-tek öküzleri parçalayıp yemeleri ve diğer Öküzlerin de bunu kabul etmesidir. Nasılki, aslanların doğasında saldırganlık, parçalayıp yemek, yok etmek varsa;emperyalist devletlerin doğasında da saldırganlık ve savaş vardır! Toprak kazanmak, ülke halklarını sömürmek ve ekonomik, askeri, siyasal çıkarlarını gerçekleştirmek için savaş, emperyalistlerin temel aracıdır!     Emperyalist devletler, bağımlı kılmak, sömürmek istediği ülkeler şayet boyun eğer ve her dediklerini yaparsa,açık işgal ve savaşa ihtiyaç duymayabilir de.Günümüzde, yeni sömürgecilik böyle işliyor!    Yine, hikâyeden anlaşıldığı üzere aslanlar, öküzleri ikna etmek suretiyle bir takım tavizler elde ederek ve artık isteklerinin sonu gelmeyerek küstahlaşıyorlar!     Hikayede, öküzler nasılki Benekli Öküz'ü dinlemeyerek, taviz üstüne taviz verdilerse ve bunun sonucu olarak teker teker aslanların pençesi altında can verdiler, sonlarını hazırladılarsa; toplumdaki aydınlık düşünceli insanların,belli toplumsal  kesimlerin uyarılarına aldırmayan basiretsiz, öngörüsüz hatta işbirlikçi hükümetlerde,emperyalist devletlerin sinsi politikaları ile ülkeyi sonu hüsranla bitecek olan maceralara sürükler yada taviz üstüne taviz ile ülke emperyalist tahakküm altına girerek,bağımsızlığını kaybederek açık işgale bile maruz kalabilir. Bunun dünya tarihinde bir çok örneği olduğu gibi, Ortadoğu örneği yeter de artar bile.Aslında, emperyalist devletler ve onların akıl danışmanları, bu ülkeleri ikna etmek suretiyle kendi ekonomik çıkarlarına uygun olarak, bağımlı kılarak, sömürnenin her türlü sinsi planlarını  ve yöntemlerini oluşturuyorlar!!!     Şimdi isterseniz bir dönem Dünya Bankası kredi işleyişinde görev almış bir kişi olan Amerikalı Ekonomist John Perkins'den bir alıntı yapalım:    John Perkins, Bir Ekonomik Tetikçinin Kitabı adlı kitabında ABD'nin geri kalmış ülkeleri kazanma, ele geçirme mekanizmasını şöyle anlatıyor:Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç para verip otobanlar, yollar yaptırırız. Sonra onlara arabalarımızı satarız. Sonra, bankakarını satın alırız. O bankalardan halka ucuz krediler verip, daha çok araba almalarını sağlarız.Böylece, verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hemde faiziyle. O ülkeye Dünya Bankası yada kardeş kurumlardan bir kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi asla o ülkenin hazinesine girmez. O ülkede "proje"yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev hava yolları yapılır. Aslında, insanların işine yaramayan bi yığın beton. Bizim şirketlerimiz kazanır, o ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum, bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki, ödenmesi imkansız. Plan böyle işler.  Sonunda ekonomik danışmanlar /tetikçiler olarak gider, onlara deriz ki:Bize büyük borcunuz var,ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın,doğal gazı bize verin, askeri üs'lerimize yer gösterin!Askerlerinizi, birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, BM'de bizim için oy verin!Elektrik,su, kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin!Onları Amerika şirketlerine yada diğer çok uluslu şirketlere satın!"     Bu uygulamaların,sizlere yabancı gelmediğini ve çok iyi tanıdığınız bir ülkeyi de hatırlattığını da biliyorum!Çünkü, hep beraber tanık olduğumuz şeyler!!!     John Perkins'in ifade ettiği bu sinsi emperyalist politikanın başarılı olması ve olan-bitenleri bilmemesi açısından ise halk, din ile afyonlanır; vatan millet edebiyatı ile uyutulur. Oysaki, halkı uyutanların sahte bir din anlayışı olup, vatan-millet kaygıları ise hiç yoktur! Onların tek kaygısı,emperyalistlere işbirlikçilik ile siyasi İkbal sağlamak, çıkarlarını korumaktır.

Ben şer cephesindede görünsem Hak için mücahede edenlerdenim 19 yıllık AKP zihniyetinin yanlışlarını hep uyardım John Perkinsin ABD de yasaklanmış kitabını 10 yıl kadar evveli Hükümete gönderdim ama onlar burnundan kıl aldırmayan anlayışla memleketi bu günlere taşıdı yönetemiyorsan çekileceksin 2.Abdülhamit gibidir Tayyip dersen 19 yıllık anormal tavizleride hoş görürsen inönüden beter bir Türkiye ile karşı karşıya kalırsın sağduyu sahipleri Tayyip o kadar kıymetliyse Tek adamı oynamaktan vazgeçin Vatan sevdalısı şuurlu Akıllı vicdanlı dürüst imanlı kişilerden oluşmuş bir şüra heyetiyle kriz masasını kurun ve bu milletin artılarını kucaklayın olumsuzluklara ihanetlere caydırıcı cezalar getirin küfür,zülüm ve şirk,haramlar ,fitneler,ihanetler kıvılcım olmaktan çıktı memleket isyanda sefilleri oynuyor çokları, ihanet içinde olanlar kendilerine toz kondurmuyor,kendisinin  doğru yaptığına inanan aynadaki resmiyle muhatabını suçluyor ben neyim kimim birikimim ne ne derece milli ve manevi değerlerle iç içeyim  sorusunu soran yok belki en hainler iş başında memleketi ve güzelim insanlarını felakete taşıyor.

Bu memleket için ölünürde,bu memleket pisliklerin,hainlerin ,Ahlaksız,Vicdansız, İmansızların tarlası olacaksa ölünmez.Toprağın altı ,üstünden hayırlı olduğuna inandığında şehadete koşarsın.Aslında bugün bile kafir dediğimiz memleketlerden beter haldeyiz.Zalimlerin hesabı çok sorarsan bugüne dek kendileri korumuş bu memleketi sırf yıllara mal olmuş birikimlerin kaymağını yemişler.Belki memleket ALLAH(cc)ın razı olduğu Helal,Namuslu,Güzel Ahlaklı,Dürüst ,Vatanına milli ve manevi değerlerine sevdalı kudsi değerlerini samimi sahiplenen münafıklıktan hainlikten uzak şehidimle kader birliği yapmış Dinini yalnızca ALLAH(cc)a has kılmış ,ALLAH(cc) ve Resulünün(asm)samimi sevdalısı Kurani değerleri çiğnemeyen ve çiğnetmeyen ezanını bayrağını ve şehid kanıyle sulanmış vatanını canı bahasına sahiplenmiş,kula kulluktan,nefse kulluktan uzak makam mevki sevdası olmayan kalbi imanla dolu,Dünyevi çıkarları için küçülmeyen Hakiki müminlere bağışlandı her zaman.Ama bedava kahramanlara ,hainlerede feda edildi

Dünkü Atatürk,İnönü neyse bugünün Tayyibi daha tehlikelidir Akıllı bir şüra ile artılarından faydalanırsın.Kendi başına her ihanete yatkındır. Kefere en zayıf anımızı bekliyor Eğer özgüveniniz tam olsun istiyor iseniz  haramdan hainlerden uzak doğru iş üzere olun ALLAH(cc)a güveninizde tam olsun.Şerefle yaşayın şerefle ölün.Halkın içindeki Pozitif insanları kardeş yap Ya Rabbi. Vatanın,imanın  ve kudsi değerlerinin selameti uğruna canını severek verecek şuur kuvvetli iman sende yoksa  şehidime Peygambere asm  kardeş olamazsın nefsini şeytanı dinleme Verme Dünyaları aslanda bu cennet vatanı,şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda

 

 

Fevzi Çakmak Rahmetli cemaat ve tarikatların Haçlı,emperyalist,Siyonist zihniyetin ileri karakollarıdır çıkışı haksız değil hepsinde güzelim insanların kıyımı var hepsinde hainliğe yatkın insanlar önemli şahıslardır tabandaysa saf kula kullukla sınırlanmış dinini yaşadığını zanneden gafil bir kalabalık var Ancak duyarlı vatandaş sana sesleniyorum bu yapılanmalara büsbütün düşman olma eğer islamı yaşamak istiyorsan Vatanına kudsi değerlerine sevdalıysan Dinini yalnızca ALLAH(cc)a has kıl Kuran ve sünnettir senin rehberin bozuk yapılanmalar ve kula kulluk,hizipçilik Kurani mananın hakkını veren yollar değil doğru müminin hayat tarzı fitnelere kulluk değil.Sen mümin kul olmanın gayretinde innemel müminüne ihvetün bütün müminler kardeştir cemaatinin şerefli ferdi olmaya bak senin muhabbetin ALLAH(cc)a Resulüne (asm) ve Hakiki müminlere olsun kendinde haramlardan uzak güzel Ahlaklı kul olmanın gayretinde doğruluktan şaşma.Cümle masum mazluma iyilere güzel Ahlaklılara helal namuslu insanlara dost ol,duacı ol.Güzelim kulları zehirlemekten hiç doymayanlar ve hala şeytanlaşmış pislikleri bize ortak hatta lokomotif yapanlar insi cinni şeytanların güdümündeki sahte evliyalar Mahşerde hesaplaşacağız çünkü külli cinayetlerinizin hesabı bu Dünyaya sığışmaz hainler insan olamazsınız.İman,İslam,vicdan doğruluk Ahlak Vatan aşkı kapınıza hiçbir zaman  uğramamış bedavadan kahraman geçinmeyin.

 

. İTALYAN HAKİM, İDAM KARARI

VERMEDEN ÖNCE ÖMER

MUHTAR'A SORAR:

—İtalyan Devleti'ne karşı savaştınız mı?

Ömer Muhtar:

—Evet

—İnsanları İtalyan Devleti'ne karşı savaşmaya teşvik ettiniz mi?

Ömer Muhtar:

—Evet

—İtalya'ya karşı kaç yıl savaştınız?

Ömer Muhtar:

—Yaklaşık 20 yıl

—Yaptıklarından dolayı pişman mısınız?

Ömer Muhtar:

—Hayır

—İdam edileceğinizi biliyor musunuz?

Ömer Muhtar:

—Evet

Hakim şaşırdı:

—Sizin gibi birisi için böyle bir son, çok üzücü

Bunu duyan Ömer Muhtar şöyle dedi:

—Tam tersi! Bu, hayatımın sonu için en güzel yol.

Hakim daha sonra,

—Mücahidlere cihadı durdurmalarını

Emreden bir emirname yazması halinde

O'nu beraat ettirmek ve ülke dışına sürgüne göndermek istedi. Bunun üzerine Ömer Muhtar,

O meşhur sözlerini söyledi:

—“Her namazda Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed(s.a.s.)'in de O'nun resulü olduğuna şehadet eden parmaklarım,

asla yanlış bir şey yazamaz!

Bizler teslim olamayız.

Ya kazanırız ya da ölürüz!"

Biz ölsekte kazanırız ve siz kaybedersiniz.

Fakat acı olan siz bunu ancak öldüğünüzde anlarsınız ve bunun size bir faydası olmaz..!

Ömer Muhtarı ölüm yıldönümünde Rahmetle anıyoruz!

 

 

Hafız İcazet merasimleri yapılıyor kuran papağanları yetişiyor manaya ehemmiyet veren yok hele birde başlarında şarlatan tipler varsa itici bir tablo oluşuyor cehalet

 

Laikliğin hala çare diye satıldığı ve her türlü zülme imzasını attığı ,Din adına sahneye çıkanların bozuk fetva,felsefe ve ibadet tarzıyle istediği fitneyi hayata geçirdiği  medyatik maymunların her Ahlaksızlığı bizim değerlerimiz diye sattığı her türlü haramın kanunlarla korunduğu  ve daha nice pisliğin haramın şirkin küfrün zülmün hoş görüldüğü bu memleket adam olmaz iktidarınında meydanında muhalefetininde milli ve manevi değerlerimizi bilerek çiğnediği bu memleket adam olmaz fitne yuvası.Vatan hainlerinin,hırsızın,namussuzun itibar gördüğü sorgulanmadığı bu ülke bu memleket içten dıştan şeytan ve yandaşları tarafından esaret altına alınmıştır.Tağut şeytanlara ve yandaşlarına ebedi lanet olsun.Arşın ağırlığınca lanet,Kainatın zerratı adedince lanet,kumların tanesi adedince lanet Denizlerin katresi adedince,mahlükatın kılları adedince lanet onlara çalışan sözde evliyaları ya islah et ya Rabbi yada iki cihanda rezil et.Nerdeki fuhşiyat ehlini bana aileme ehli imana ehli namusa,masum mazlum güzelliklere taşıyanlara ebedi lanet.

 

 

Kur’an da rızık sadece madde anlamına gelmez.

Rezzak ismi şerifi de madde ve mana, insanın değer verdiği her bir şeyi kapsar.

Dolayısıyla Kur’an rızık deyince boğazımızdan geçen şeyler aklımıza gelmemeli.

İlim bir rızktır, sevgi bir rızktır, iman bir rızıktır, hidayet bir rızıktır, muhabbet bir rızıktır, cesaret bir rızıktır, hilkat bir rızıktır, kabiliyet bir rızıktır, yetenek bir rızıktır, akıl bir rızıktır.Ahlak,irade,sağlık ,iman İslam,namus,helal yaşam  en büyük rızıklardır.Değeri olan her şey bir rızktır ve Allah bu manada insana rızkların tamamını veren Rezzaktır.      Ahlak yoksa,Vicdan yoksa,Dürüstlük yoksa, İlahi Hukuk ve Kul Hakkı çiğneniyorsa ,Adalet diye bir şey yoktur.

 

AKP seçimden  zaferle çıkınca Milli Görüş lideri Rahmetli Erbakan Hoca  o akşam açılan sandık sonuçlarını şöyle tanımlamıştı .Bunun sonu azaptır helaktır hüsrandır.Bu sonuca davul zurna ile sevinemeyiz .Faiz vve borç sarmalının altında  milletin bütün imkanlarını  Dünya siyonizmine akıtmak üzere AKP hortumunu milletin sırtına bağladılar.Üzülerek söylüyorumki ben kara bulutlar görüyorum büyük yıkım geliyor haberiniz olsun.Evet zaman Rahmetli Erbakan Hocayı haklı çıkardı .AKP zihniyeti 19 yılda memleketi 19 cehennem zebanisinin kapısına getirdi Haim Naum doktrini tıkır tıkır işliyor daha kötü günler kapıda belki zor anımızı kollayan emperyalıst güçler savaşlar kapıda 19 yıldır olup biten olumsuzlukların listesine bir bakarsanız AKP nin göz boyamaktan öteye gitmeyen masalların perde arkasını sizde görürsünüz .Ancak koyun sürüsü olmuş nerdeyse aç sefil hale gelmiş Ahlaken çökmüş halk bu gerçeği görmek istemez onlar koyun Hiptonize edilmiş.Zaten çoğu ne idüğü belirsiz halk Hain dolu ancak bizim gibi Hak için mücadele edenleri onlarla aynı kefeye koyanlarda vicdansız kendileri hain.Biz yanlış giden çok şeyi gördüğümüz kadarıyle her zaman dile getirdik zaten tükenmiş bir milleti lükse alıştırdılar faize borca mahküm ettiler Dini yöndende kula kulluğu hatta Ahlaksızlık vicdansızlık,imansızlık içeren çok şeyi dininiz diye sattılar kısacası dini ve siyasi liderler için ibadet yaptırdılar .ALLAH(cc)ın rızasına Kuran ve Sünnete  düşman bir nesil peydah oldu çünkü hep yanlış olanı örnek gösterdiler.Medya desen zaten milli ve manevi değerlerin tahribatında eğitim hakeza bu millet nasıl dirilecek Her türlü haramın kanunlarla korunduğu,şirkin küfrün,zülmün,kul hakkı yemenin Hukukullahı Kurani manayı çiğnemenin adı hep en doğru Müslümanlık  diye satıldı.Osmanlıcılık,Kızılelma ve turan davasının hatta bizzat kurani ölçülerin sadece felsefesi yapıldı. Ey akp istediğin kadar milletin gözünü boya bu çöküşe en büyük imzayı sen attın emperyalistin kapitalistin siyonistin,satanistin senaryosunda figüranlığı marifet bilmekle ninnilerle uyuttuğunuz millet uyandığında acı gerçeği sizde görecek ve kaçacak yer arıyacaksınız.

Hiç kimse  senin neler yaşadığını,ne derdin olduğunu bilmez.Hiç kimse senin içinde ne ateşlerin yandığını ,nelerle mücadele ettiğini bilmez.Ve hiç kimse senin aslında  nasıl bir insan olduğunu bile bilmez.Ama herkes seni tanımadan  hakkında insafsızca yalan yanlış yorum yapmayı çok iyi bilir.Senin iyi niyetini gören ve yanlışlarını uyaran dosttur bencilliği tavan yapmış sorumsuza,vicdansıza  aldırma.

 

 

Bu adamla zoru olanlar kuduruyor bu adamın gücü nereden geliyor diyorlar söyleyeyim sizin gibi onun bunun çocuğu değilim damarımda asil kan var bütün sermayemde Doğruluğum.Bugüne dek sizin gibi şeytanların çok kazığını yedim ancak ben hala kendimim pozitif bir benliğin temsilcisiyim kulakulluk yolum değil Vatanıma,Kuran ve sünnetin Dinine,Güzel Ahlak sahibi ALLAH(cc)a iman etmiş her kula kudsi değerlerime,milli manevi değerlerime düşman olanada düşmanım Kısacası bu şehid kanıyle sulanmış Vatanın toprağı havası suyuyuz ışığıyız belki teminatı Türk-islam askeriyiz inşallah Bizi bize ecnebi kılanların içimize sokulan her pisliğin canı cehenneme.Tarikatçının,Nurcunun,Süleymancının,Atatürkün, Tayyibin artılarını medyanın artılarını pozitif her insanı yüce ALLAH(cc) hayırda kullansın inşallah.   Dahasını söyleyeyim ey hizipçiler benim kitabımda ALLAH(cc)ı Bütün esma Tecelliyat ve kanunlarıyle mümin kulların muhabbetiyle kucaklamak var.Ancak kula kulluğu sorgulamayan hizipçilikte Ruhu satılmışlık var doğru kişilik sergileyemezler Kuranın tarif ettiği mümin profilindende uzaktırlar nefislerini satın almak gibi bir dertleri yok Kuran dışı felsefe ve ibadetler yolları.Küfür,zülüm,şirk ve haramların,haramzadelerin paratonerliğini yaparlar    Doğru Mümin profili cihad ruhuyla yaşamak kapısına uğramamış .Ruhbanlık şirktir ancak onlar için yegane çare.Kurani şuur öylelerini rahatsız ediyor.

Evliya olmak için şaibesiz mümin kul olmalısın,bizim o şansımız yok zehirlendik

Selamet diyarı Cennet.Oraya sadece mümin kullar güzel Ahlaklılar kabul edilir. Hakiki imandan  nasibi olmayanların öyle bir şansı yok hakiki imansa her şeyden ve herkesten ziyade nefsindende ziyade ALLAH(cc) ve Resulünü(asm)sevmektir ondan sonra güzel Ahlaklı mümin kulları ALLAH(cc)için sevebilmektir.

 

Bulunan doğalgazlar petröller toryumumuz bor umuz altınımız alemin zalimlerinin iştahını kabartıyor ve seni avlamak için içeriden dışarıdan her zülmü her hainliği yapıyorlar ey bizi idare edenler derin uykunuzdan uyanın o madenleri bahşeden ALLAH cc içimizdeki iyiler hürmetine masum mazluma hediyesidir kendi öz değerlerine sahip çık maddi manevi çöküşe seyirci kalma tarihin kara lekesi olma.Bizim başta özgüvenimizi çaldılar,sonrada herşeyimizi.Piyasanın pisliklrine fitnelerine karşı mücadele edecek cihad ruhunu içinde bulamıyanlar o pislikler içinde yok olmaya mahkümdür.Ben kimim sorusunu kendine sorduğun gün özüne döneceksin ve tek kurtuluş rehberinin Kurani hakikatler olduğunu idrak edecek ,cehenneme koşmaktan kurtulacaksın inşallah.Anormal tipler,azgın nefis sahipleri ,ALLAH cc ın ve insanlığın düşmanları,Kainatın Anayasası mahlükatın iki cihan saadetinin tek Kitabı Kurani hakikatlerin düşmanları,insi cinni şeytanların güdümünde yetişir ,kula kullukla yetişir,hizipçilikle ,hainlikle,haramları,şirki,küfrü zülmü hoş görmekle yetişir,milli ve manevi değerlerimize düşmanlıkla Vatan hainliğiyle yetişir,bozuk felsefeleri din beller yetişir,her telden çalan her pisliğe razı Ahlak yoksulu,vicdansız belki doğruluktan imandan nasibi olmayan liderlerde yetişir,medyatik maymunlarda yetişir,her haramı kendine helal kılanlarda yetişir.Kârımı zararımı görecek kadar aklımı başımdan eksik etme ALLAH cc ım.Hangi ortamda olursam olayım yanlış işlerden koru,helal,haram hassasiyetim olsun,doğruları görüp yapacak feraset ve şuurum olsun,iyiyi kötüyü,gerçek güzellikleri,gerçek fitneleri ayırd edecek kabiliyet ver iyilerle haşret inşallah.

 

Ey gafil nefsim Cehennem var Cehennem .ALLAH(cc)ın rızası için Salih amellerin yoksa yandın haberin olsun benide peşine sürükleme hala bu Dünyadasın ve şansın var Cehennemden kurtulmak için samimi gayretin olsun bu dünya boş.

 

O seni sevse başkası sevmese ne olur

O senden razı olsa başkaları senden razı olmasa ne olur

Ya Rabbi beni senin sevginle doyur..

Ey en gizli sesleri işiten,Ey en hafî niyazları işiten

Ey en sessiz yalvarışları işiten,Ey kalbin en gizli çırpınışlarını işiten

Ey gözyaşlarının en sessiz süzülüşünü işiten,Ey Semî-i Rahîm!

Yalvarışlarımıza yakarışlarımız, duâlarımız ve niyazlarımıza icâbet buyur Yâ Mucib! Namaz, Allahü teâlânın hoşnut olduğu bütün amellerin en faziletlisidir.

Rızkın bereketi, duanın kabulüdür. Kabirde ışıktır. Sıratı yıldırım gibi geçiricidir.

Cennette başa taçtır. İmanın başı, gözün nuru ve Cehennemden kurtarıcıdır. -

Bütün müslümanlara senin huzurunda huzur bulmayı nasip eyle.. “İzzet ve Celâl sahibi Allâh,Derdi yarattığı gibi Devâyı da yaratmıştır.Günahlar derttir,

Tâat ve İbâdetler ise Devâdır.Allâh’a karşı gelmek bir Hastalıktır!

Günahların sarhoşluğundan Tevbe etmek ise Devâ’dır.”

Günah kirlerimizi tevbelerimşzle temizletiver Ya RABBİ. ALLAH’ım,

Şu an kimin Duâ’ya ihtiyacı varsa,O kardeşlerimize yardım eyle.Hastalara şifalar,

Dertlilere devalar,İşsizlere hayırlı iş,Aşsızlara helal rızık gönder.Yuvalara huzur,

Gönüllere ferahlık,Kalplere iman nuru ihsan eyle . RabbimÜzüntülerimizi anlık

sevinçlerimizi ömürlük,Duâlarımızı tez zamanda kabûl eylesin Amin.

Nefsani,şeytani ne yaşadıysam şerrinden ALLAH(cc)a sığınırım iyiler adına

 

 

Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) Cebrâîl (Aleyhisselâm)a soruyor:

"Ya Cebrail! Gelirimi , kazancımı nasıl arttırabilirim, ne yapmalıyım ?"

"Her zaman abdestli ol !"

"Ya Cebrail! Öldükten sonra kabrimin dar gelmemesi için ne yapmalıyım ?"

"Devamlı Tebareke (Mülk) sûresini oku!"

"Ya Cebrail! Zengin olmanın yolu nedir?"

"Müzemmil sûresini her akşam oku!"

"Ya Cebrail! Namazlarda Allah ﷻ'ın huzurunda gibi olmak için ne yapmalıyım?"

"Abdest almaya titizlik göster ve devamlı abdest al!"

"Ya Cebrail! Ben insanların en akıllısı olmak istiyorum ne yapmalıyım?"

"Allah ﷻ'dan kork!"

"Ya Cebrail! Allah ﷻ'ın yanında en sadık kul olmak istiyorum ne yapmalıyım?"

"Gece gündüz Kur'an oku!"

"Ya Cebrail! Her zaman hakkın yolunda olmak istiyorum ne yapmalıyım?"

"Allah ﷻ rızası için iyilik yap!"

"Ya Cebrail! Halkın gözünde küçülmemek için ne yapmalıyım?"

"Nefsine hakim ol!"

"Ya Cebrail! Ömrümün uzun olması için ne yapmalıyım?"

"Allahﷻ'a hamd et!"

"Ya Cebrail! Cehennemin ateşinden nasıl korunabilirim,ne yapmalıyım?"

"Diline, gözüne, eline, beline hakim ol!"

"Ya Cebrail! Günahlardan nasıl arınabilirim?

Allah ﷻ yolunda tevbe et ve ağla!"

"Ya Cebrail! Ağır bir insan olmak için ne yapmalıyım?"

"Hiç kimseden hiçbir şey isteme!"

"Ya Cebrail! İffet perdemin yırtılmaması için ne yapmalıyım?"

"Kimsenin ayıbını ortaya koyma!"

"Ya Cebrail! Kıyamet korkusunu nasıl atmalıyım?"

"Yemekten ve uykudan önce Allahﷻ'ı zikret!"

Rabbim bizleri, her daim bunları yapma gayreti içinde olan kullarından eylesin.Âmin âmin Yâ Rabbel âlemin, ecmain.

Selâm ve duâ ile..

Tonlarca taptaze meyve sebze çöpe derelere boşaltılıyor kamyon dolusu yumurta çöpe boşaltılıyor. Bütün bunlara göz yuman Hkümet yetkilileride ihanete sessiz kaldığı için haindir bunların osmanlıcılığıda,müslümanlığıda hikaye.Yahudi şeytanların borusu ötüyor insanlık katliamı var vicdanlar ölmüş kıyamet budur.

 

Yüzde 50 kazandımsa yüzde 50 kaybettim çünkü kendi hayatını yaşamıyan nice pisliğin tarlası güzelim insanlık.İnsi cinni şeytanlar her kötü karakterin müşahhas halidir ve iyileri,masum mazlumu,güzellikleri zehirleme ve kendi pislik iklimlerine pislik nefis ve ruhlarına çöplük yapmanın savaşını verir.iyilerse her güzelliğin ve güzel değerin kurtulması için çalışır ve nefis ve şeytana karşı teyakkuzdadır ALLAH(cc) iradesini hakim kılmak için iyileri kullanır.Melun şeytan ise kendi izinden gidenleri kullanır.Bu iman ile küfrün mücadelesidir.

 

 

 

İman eden insan ALLAH cc a koştukça ilahlaşmaz belki ilahileşir,pozitif bir benliğin temsilcisidir ve mümin kuldur.İmansız ise ALLAH cc tan uzaklaştıkça firavunlaşır negatif bir benliği temsil eder ruhu kafir şirkin ilahıdır.Osmanlıyı diri tutan insanı yaşatki Devlet yaşasın felsefesiydi bunun manası insan istediği gibi belki nefsani yaşasın istediğini yapsın değildi.Belki helal meşru dairede Kuran ve sünnnetin ikliminde mümin kişiliğiyle güzel Ahlakıyle milli ve manevi değerlerine sadık Vatanına sevdalı pozitif değerler üreten çalışkan nefsinin terbiyesine önem veren helal,namuslu,vicdanlı,güzel Ahlaklı,Dürüst,kişilikli özgüveni tam, iyilerin muhabbetiyle kendide iyi bir insan olmanın gayretiyle Dinini yalnızca ALLAH(cc)a has kılmış,kula kulluktan,nefse kulluktan uzak yaşasınki Devlet dipdiri ayakta dursun demekti.Ne zaman o güzel insanları Kurandan ,öz değerlerinden kopardılar,kişiliksiz haramlarda yüzen,insi cinni şeytanlarla hayatı paylaşan ruhu satılmış bir toplum olduk.Çare yeniden özdeğerlerimize ve Kainatın Anayasası Kurani Hakikatlere sarılır haramları terk eder,nefsimizi satın almanın gayretinde güzel Ahlaklı kudsi değerlerine Vatanına sevdalı kişilikli özbenliğine,özgüvenine kavuşmuş toplum oluruz bize düşman olanlar,içimizdeki hainler patır patır dökülür.Yoksa bugünkü manada samimiyetsizliğimizle ,her türlü haramı kanunlarla koruyarak ancak fitne bir toplum oluruz .Böyle bir toplumda doğru değerler güzel Ahlak ölçüleri ayaklar altındadır berekette kardeşlikte sevgide belki vicdanlar bile ölmüştür .Hakiki müminler olmadıkça hakiki iman kalbimize yazılmadıkça Dünyanın parasını teknolojisini bu ülkeye taşısan yinede adam olmaz.100 yıldır bu milletin faziletli ruhunu öldürmenin savaşı var başta kültür emperyalizmiyle medya milli ve manevi değerlerimizi çiğnemenin yarışında,bozuk gıdalarla zehirlendik genlerimiz bile bozuldu.Sonra Dinci yapılanmalar bozuk felsefe ve ibadetleri,kula kulluğu,ruhbanlığı islam diye satıp ,siyasiler milleti koyun sürüsü yapıp hiptonize ederek kimliksiz kişiliksiz Ahlaki değerlerinden uzak,özgüven ve vicdan yoksulu,Ahlak yoksulu,helal haram hesap etmeyen şirkin,küfrün,zülmün esiri,insi cinni şeytanlarla aynı havuzun balığı fitne bir toplum inşa ettiler bugünün toplumunda Kurani hakikatlere sırtını dönenler velev dinci cemaatler ya piç bir ruh ve nefisle,yada medyatik tahribatla eğitimin kalitesizliğiyle münafık fasık, firavun,nemrut,deccal şeytani nefis ve ruhla yaşıyan bir kalabalık olduk Bu toplumda iyi ile kötü,güzel ile çirkin,helal ile haram ,faydalı olanla zararlısı melekle şeytan iç içe hiçbirşey olması gereken yerde değil.Haliyle iyiler kötü kötüler iyi diye satılıyor bu gibi yapılanmalarda zalimler haklı diye haklılarda zalim diye yad edilir.Ahlaki değerler,Adalet ölçüleri ayaklar altındadır.

Falanca filanca seni Göklere çıkarsa ne yazar ,eğer yaptığından ALLAH(cc) razı değilse.Kalbine iman nakşedilmemişse iman,İslam şuurun Ahlakın Vicdanın yoksa

 

Her türlü haramın kanunlarla korunduğu,hainlerin itibar gördüğü,öz değerlerinden uzaklaştırılmış,devamlı kul hakkı yenen,ilahi Hukuğun ayaklar altına alındığı Ahlaksızlığın,Vicdansızlığın, Sefaletin Adaletsizliğin savurganlığın lüksün zülmün küfrün,şirkin hiziplerin,münafık kafir ve hainlerin hükümran olduğu,haram helal hassasiyeti olmayan,kardeşlik duygularının öldüğü,her fitnenin barındığı ve insanlarının ruhu satıldığı ihanetten geçilmeyen Vatan selametteymiş.Bu tablo karşısında bu sözünüze melun şeytan bile gülüyor.İstediğiniz teknolojiyi getirin Önce insan,önce Ahlak ve Maneviyat,Hakiki iman,Güzel Ahlak Vatanına Kudsi değerlerine sevdalı toplum.Ahlaki ölçülerden,Vicdani kişiliklerden,Doğru Güzel Ahlaklı,Vicdanlı insanlardan,İlahi Hukuktan mahrum hergün kul hakkı yiyen haramlarda yüzen,şirkin,küfrün, zülmün esiri ,insi cinni şeytanlara karışmış bir toplum çöplüktür hep birleşse ne yazar o toplumda faziletli bir ruh birliği sözkonusu olamaz ve islam toplumu denilmez.Bizleri içimizdeki hain cahil ve zalimlerden insi cinni şeytanlardan şirkten,tağuttan,küfürden,zülümden her türlü haramdan arındır şeytanlığa aklı kesenler yüzünden,gerçek pislikler yüzünden bizide helak etme ey Adili Mutlak Erhamürrahimin.Deccalizme lanet olsun.

· 

ALLAH’IN SELAMI RAHMETİ MAĞFİRETİ BEREKETİ ÜZERİMİZE OLSUN.

Allah'ım imanımızı Kàmil eyle,Sağlığımızı daim eyle

Bizleri yanlışlığa düşmekten muhafaza eyle,

Hak ve hakkaniyet üzeri olanlardan eyle,

Hayırlı işlerimizde bizleri muvaffak eyle,

Bizleri şerre kilit hayra anahtar eyle,

Allah için birbirimizi sevenlerden eyle,(Amin)

 

ALLAH(cc)ım gözümüzün nuru yavrularımızı kötülerden,kötülüklerden,her şer fitneden muhafaza eyle Kuranın ikliminde Kuranın dersiyle imanla İslam şuuruyla yaşat imanla huzuruna al razı olduğun kullarından eyle kötü niyetlilere terk etme sonu cehennem olan bir hayata mahküm etme haklarında hayırlı kapılar aç.

Nereye bakıyorsun öyle dalgın dalgın dedim.Uzaklaşan insanlığa dedi evet 300 yıldır bizde başta kültür emperyalizmiyle sonra insi cinni şeytanlarla ,Medyanın külli tahribatıyle,Öz değerlerimizden uzak eğitim sistemiyle ,Ahlaksız dizi ve yayınlarla,internetteki bozuk sitelerle her haramın kanunlarla korunmasıyle sonrada insanlığı onlara boğduran Dinci ve siyasilerle,Kurani gerçeklere öz değerlerimize ecnebi bir insanlık yetiştirmekle  insanlıktan uzaklaşan,Vicdansız  Ahlak fukarası,Doğruluğu unutan insanlarla doldu bu ülke.

 

Menfaat ilişkisinin adı ne sevgi ,ne aşk,ne kardeşlik ,ne arkadaşlık,ne dostluk ,ne evlilik,ne samimiyet,nede dürüstlüktür,nede ticatettir ticaretinde bir Ahlakı olmalı .Belki çürük temellere oturtulmuş bir bencilliktir riyakarlıktır muhatabına eziyettir zülümdür.Kalbindeki sevgiyi her zaman koru… Onsuz bir hayat çiçekler öldüğü zaman güneşsiz susuz kalan bir bahçe gibidir.

Nemrutun ateşi ne kadar büyük olursa olsun karıncanın sırtındaki bir damla su onu söndürmeye yeter...Ali Cordan.

Kula kulluk o derece pöpülerki,kafir ve zalimlerin ruh ikizi olmak,dinler dialoğu cinayeti insi cinni şeytanlarla ve onların yetiştirdiği sahte evliyalarla tarih boyu insanlığı velev ibadet ehlini bile hiziplere ayırıp öyleleri için ibadet ettirmek hala en doğru yol diye satılıyor.Kurtuluş yalnız hakiki müminler için,Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılan ve Kurani hakikatleri ders alanlar ve hayatına hakim kılanlar için .Gerisi Dünya hayatından bin beter bir hayata sürükleniyor,cehennem yolculuğu.Kula kulluğun mimarları temiz ruhları bozmakla görevli,ikinci aşama nefse kulluk yenilmedinmi senide şeyh ilan ederler gavslar silsilesi diye ucube bir dine edep ve Ahlak yoksulu mahremiyeti olmayan bir dine kaydederler onlarda ibadet bile insi cinni pislikler içindir o yapılanmalarda devamlı kul hakkı yemek var Kurani mananın tahribatı var.Ruhbanlık esastır.Kurani ölçüleri Akli bulmazlar,ateist gibi düşünürler.indirilen din Kuran ve sünnete tabi olmazlar uydurulan şirkin dinlerine bozuk itikadlarına tabi olurlar.Kuranın bir kısmını malzeme yapıp temel meseleleri gizliyerek bir gizli şirki tarih boyu yaşatırlar çünkü hocaları insi cinni şeytanlar,Rableri hevaları veya dışkı çıkaran insanlar ve cinlerdir.İman bile net değilki yaşadıkları gerçek islam olsun.Bir sürü bozuk felsefe ve cinayet içeren ibadet ve icraattir yolları,din hırsızlığı,şarlatanlık münafıklık ve kafirlerin,zalimlerin ruh ikizliği.Şirki,küfrü,zülmü,haramları ,fitneleri besleyen din anlayışları.İnsanlar uykudadır ancak öldükleri zaman uyanırlar.H.Şerif.Benim bildiklerimi bilseydiniz çok ağlar,az gülerdiniz.H.Şerif Ey müslüman uyan Kurani hakikatlerle tanış ruhunu,Aklını,kalbini dolaysıyla nefsini arındır.Şirkten,tağuttan,küfürden,  zülümden, haramlardan,fitnelerden,insi cinni şeytanlardan ve günahlarından arın kula kulluk nefse kulluk helakettir .

 

Hakiki mümin altın gibidir,pisliğede düşse kiymetini yitirmez. Ancak,hayatında mümin vasfına ulaşamıyanlar her yola yatan münafık,fasık kılıklılardır.Yüksek

dağlarda kartalada yılanada rastlanır,ama biri sürünerek,biride uçarak gelmiştir. Ben uçarak gelmiştim ancak Doğru ilim olan Kuran ve sünnetten fazla bir şey bilmiyordum,beni uçuran hayatım boyu kazandığım helal,namuslu,güzel Ahlaklı fiillerimden ve aldığım güzel Dualardan kaynaklanan genlerimdeki güzelliklerdi doğruluğumdu ne zaman vuruldum yılanlarla bir anıldım ancak pisliğe düşmüş altın misaliydim öze dönüş yıllarımı aldı .Ey helaline,namusuna Güzel Ahlaka milli ve manevi değerlerine,Kurana sünnete gönül veren müminler nefsinizi satın alın,onun bunun tarlası olmayın kişiliğinizi muhafaza ancak Hakiki mümin kul olmakla mümkün.İyilerin dostluğundan kopmadan hizip olmadan . Düşenin dostu olmaz diyenin ne kadar haklı olduğunu yaşıyarak gördüm.Ağlarsa anan ağlar gerisi yalan ağlarmış onuda yaşadık gördük birde vicdanlı dostlar.Helal haram hesap etmeyenlerle güzel Ahlaktan,doğruluktan,merhametten,empati ve sevgiden , Vicdandan ,imandan yoksun,kudsi değerlerinden Vatan,ezan,bayrak aşkından ,güzel Ahlaklıların muhabbetinden mahrum, Kurani hakikatlere sırtını çevirmiş belki düşman olmuş tiplerle sevişme o arkadaşlığın sonu helakettir,cehennemdir.

Türkiye bu sefil kafaylamı 2023 e gidiyor belki vicdansızca uçuruma koşuyor. Düzeltmek için samimi hiçbir gayret yokki,hainleri sorgulayan bir iradede yok.

İmanın gereği korku ve ümit arasında yaşamaktır bu millet haddini çok aştı .

Ya Rabbi içimizdeki cahil ve zalimlerin,hainlerin yüzünden bizi helak etme affet.

Tayyibin meded umduğu tipler yıllardır Türkiye aleyhine çalışan ülkeler,batıyoruz

Kimsenin son 20 yıllık siyaseti şaibesiz göstermeye zerre hakkı yok çünkü bu adam yıllara mal olmuş emekleri fabrikaları tüketti millet sefaleti yaşıyor ancak hala kaymağını yiyen başımızdakiler hainliğin tavanına vurmuş her şey tozpenbe.     

 

 

Yanlış adamların peşine koşup sizde yanmayın,doğrusuna doğru,yanlışına yanlış diyecek kadar Adaletli ve cesur olun.Bal arısı nasıl çiçeklerin özünü alıyor,pisliğe konmuyorsa,sende kim olursa olsun artılarını al.Cinayetlerini hoş görüp yağ çekiyorsan,pisliğe konan sinek misalisin.O kafayla arı gibi bal üretemezsin.Yanlış adam kim milli ve manevi değerlerimizin,Kuran ve sünnetin huzurunda şaibeli her kul belki ben,belki dini ve siyasi liderlerden biri.Göz göre göre uçuruma koşmayın ve koşanların uğrunada kendini feda etmeyin.Hakikati görecek ferasetiniz olsun.O feraset imandır,islamın hakkını vermektir,temiz bir Vicdandır,Güzel Ahlaktır  Doğruluktur,Adaletli olmaktır,ilahi Hukuğu çiğnememek, kul Hakkı yememektir. Helal ,haram hassasiyetidir,Vatanına ,kudsi değerlerine samimi sahip çıkmaktır Sabırlı ol  ve iyi olmaktan vazgeçme.Çünkü iyiler birgün mutlaka kazanacak

 

Filiz yavrum kendini zamanın insafsız rüzgarları ve hırçın dalgalarına kaptırıp helak olanlardan olma.Belki Filizi temiz su hükmündeki Kurani hakikatlerle  sula Filizin ağaç olup lezzetli meyveler vermesi için pozitif bir kişilik için çalış kendini çürümeye terk etme en azından Farz olan ibadetleri yapan ve haramları terk eden hakiki mümin kullardan olmanın gayretiyle Güzel Ahlaka yatırım yap doğruluktan şaşma sonunda ölümde olsa sen kişiliğini pozitif değerlerle,milli ve manevi kudsi değerlerimizle süsle ve nefsinin terbiyesini tamamla,güzel Ahlaklıları arkadaş edin

 

Türk-islam ümmetinin menfi kaderini  Atatürkün din düşmanı ilan edilmesi ve 1923 ten1938 e kadar dışlanıp zehirlenmesiyle deccalizmin ateşini yaktılar o güne dek Türk-islam davası için en büyük fedakarlıkları yapmış adamı mücizevi deha bir insanı ilahiyat fakültesini kurup Kurani şuurda hocalar yetiştirilmesini isteyen Diyanet teşkilatını kurup Din görevlilerini Devlet güvencesine alan.Elmalılı Hamdi Yazıra parasını kendi cebinden verip Kuran tefsiri yaptıran ve daha nice güzel seciyeleri olan Vatana mal olmuş bir insanı başta melun iblis ve cin milletiyle sonra dinci yobazlarla kara listeye aldılar Hilafeti görünüşte ilga eden Atatürk gibi görünsede tezgah cinni pisliklerin ve dinci yobazların tetiklemesiyle istenmiyen adam ilan ettikleri ve keferenin kucağına attıkları ve bugün içkisini konuştukları belki kendisi olmaktan ruhen çıkardıkları millete malolmuş deha.Ne kadar acıki millete mal olmuş o dehayı mahküm etmekle İslam ümmetini mahvedenlerin rezil hali bitmiyor.Atatürkse putlarla temsil edilen şirkin coğrafyasıyle temsil ediliyor kısacası bu millet bugün ne gerçek İslam ne gerçek Türk millet olarakta ümmet olarakta her türlü fitneyi küfrü,zülmü,şirki,haramları eline yüzüne bulaştıran kimliksiz fitne bir toplum evet bu fitneye secde ediliyor bu ülkede  İslam yezidi bir havada laiklik dinsizlik olarak icra ediliyor her türlü haram kanunlarla korunuyor.

 

 

İnsanlıktan doğruluktan nasibi olmayanlar Ahlak fukarası,Vicdan yoksulu,Adalet adı altında zülmedenler yalancıya,iftiracıya ,hırsıza,namussuza, hased tiplere itibar edip benide nice güzellikleride yakanlar adam diye gezmeyin,dostluğunuz ise külli yalan fitnelerden nemalananlar iyileri bilerek ezip geçenler edepsizliğini zülmünü evliyalık diye satanlar.Hayatında öz eleştirisini yapmayan,nefsini sorgulamayan ve bütün cehaletine ve yanlışlarına belki zülmüne rağmen kendini kusursuz görenler başını kuma sokmuş gerçeklerden kaçan ancak koca gövdesi sırıtan devekuşu misalidir böylelerine yanlış yapıyorsun dediğinde avukatlığa soyunur kendine toz kondurmazlar .Hayatım yalancının,iftiracının ,hasedin,felsefecinin, haramzadenin nice fitnenin yazdığı kaderin cenderesinde kahrolmakla geçti.Ancak bana vicdansız yanaşanların 35 yıldır yüzüme bakacak yüzleri yok benim haklılığımdan kuduruyorlar.Sanki Kainatta benden günahkarı yok,o kadar şerefsiz muhataplarım. Tağut egolara ebedi lanet,tağut benliklere ebedi lanet,tağut nefislere ebedi lanet,tağut ruhlara ebedi lanet,tağut sihirbazlara ebedi lanet,din hırsızı ve cümle güzelliklerin,güzel değerlerin katili,vicdansız ,imansız,Ahlaksız her tağuta her şeytana ebedi lanet,tağut kişilikleri seven,sorgulamıyan ve uğruna masum mazlumu,nice güzellikleri yakan her pisliğe ebedi lanet..Ey Tayyip Erdoğan han ey ALLAH cc ın yeryüzündeki gölgesi olduğunu söyleyen ve egosundan başka kılavuzu yağcı yalakalarından başka doğru şahidi olmayan gafil.ALLAH cc ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kafirlerin zalimlerin ta kendileridir.A.Kerime sen çıktın Kuranı güncelleştirmekten bahsettin,8 yıl istanbul sözleşmesi dayatmasıyla Ahlakımızı,dinimizi,nice güzelim insanı mahvettin,domuz çiftlikleri,eşcinsel evlilik,içki fabrikaları ,fuhşiyat,her türlü haramın meşrulaştırılması,59 kilise ve havrayı müslümanın parasıyle restore,gavura yahudiye nice güzel değerleri satış,gdo lu tohumlarla toprağı öldürmek,insanımızı zehirlemek,hes projesiyle doğallığı katletmek,yahudi sazanıyle göletlerimizdeki balıkları katletmek pkk ya yahudiye,ermeniye abd askerlerine Rahmet okuma kul hakkı yemek Hukukullahı çiğnemek dini Dünyaya feda etmek kafire şeytana figüranlık yezidi kapitalist bir müslümanlık ve din kisvesi altında her fitneyi meşrulaştırmak ve milleti hiptonize eden bir sihirbazlık senin dinin bop başkanlığı medeniyetler ittifakı başkanlığı helal haram hesabı olmayan zalim bir Dünya saltanatı fetodan beter amel defterin ve sen mehdisin şeytan amellerini ne çok süslemiş egosunun hevasının nefsinin kulu deccal değilsende ümmetin kezzabı listesindesin kalbinde imanın zerresi olduğuna inanmıyorum yağcı yalakaların seni kurtaracak boğazından bağladığın ve kirli icraatlerin için secde ettirdiğin dinci zavallılar hiçbir cinayetini sorgulamıyan deccalizim düzeninin bekçileri seni kurtaracak bulaşıcı hastalık 19 yılda memleketi 19 cehennem zebanisinin kapısına getirdin ,yahudi,siyonist,emperyalist,satanist ,kapitalist zalimlerin senaryosunda figüran olunca,her türlü haramı kanunlarınla koruyunca milleti Ahlakende çökertip sefalete mahküm edince ALLAH cc ın yeryüzündeki gölgesi oldun ulan imamhatip çıkışlısın islamın emirlerini Kuranın hükümlerini bizden iyi biliyorsun ancak hevanı egonu Rab edinip ALLAH cc ın yeryüzündeki gölgesiyim diyebiliyorsun senin inandığın gibi bir ALLAH cc yok firavunluğunu nefsini sorgulamıyorsun 19 yildır hayata geçirdiklerin hep zülüm kokuyor faydası bir ise zararı 9 belki 99 sayende cehenneme koşuyoruz ey zalim

 

Hangi ırktan,hangi mezhepten,hangi cemaatten,hangi partiden olursan ol.Eğer güzel Ahlaklı,helal,namuslu ,dürüst,Vicdanlı, merhametli,helal ,haram hassasiyeti olan ve kul hakkına riayet eden,Hukukullahı çiğnemekten korkan ve ALLAHcc ı Rab Hz.Muhammed asm ı Hak Peygamber asm islamıda din olarak kabul ettim ve sevdim diyorsan sende müslümansın.Af masum mazlum güzelliklere zalimlikten kafirlikten nasibini alanları kul hakkı yemekten zevk alanları ALLAH cc bildiği gibi yapsın.Ne şartlarda yaşamış Peygamberler asm ve Sahabiler ra .Biz mirasyediliği bile beceremiyoruz.Zahmetsiz Rahmetten kaçıyoruz. Dünyevileşiyoruz, Nefsanileşiyoruz,hiç olmazsa farzları yapan,haramları terk eden,helal haram hassasiyeti olan ,Güzel Ahlaka yatırım yapan,Vicdanlı,Dürüst,Merhametli,içimizde iyilerin,masum mazlum güzelliklerin sevgisini,muhabbetini yaşatan ve cehennemden kurtulmanın gayretinde mümin kullar olalım Rabbimizin onca nimetine bir teşekkürümüz olsun.Ne Nurculuk,ne Süleymancılık,ne ışıkçılık,ne ismailağa mahmut efendi cemaati,ne tarikatçılık,ne kemalizim,ne Diyanetin tutumu ,ne bana biçilen hayat islam değil,şialığın,vehhabiliğin zaten hainliği aşikar belki islamiyet denizinin kıyısında miasyedileriz ancak bu ve daha nicesi eğer Kurani ölçüleri bilerek çiğniyorsak fitneyiz.Ancak bütün iyi niyetime ve artılarıma rağmen hala fitne oluyorsam ve bende nice güzelim insanda hak etmediğimiz kadar mahkümsek imtihan Adil,doğru,Ahlaki ve hatta vicdani değil.Önce def'i şer,önce bütün kötü huy ve hasletlerin terki,haramların terki ve mümin kullarla,hayatına artı katacak güzel Ahlaklılarla,islama ve bu güzide Vatana,milli ve manevi değerlerimize sevdalılarla dostluk,sonra Cihad eri,ALLAH cc a asker olmak önce ortak değerlerde birleşmek sonra ittifak önce artı,sonra çarpıki güçlü riyasız bir yapılanma için yaralarını saracak cahiliye kirinden,günahlarından arındıracak dostluk çerçevesinde ,nefis ve şeytana şirk,küfür ve zülme her fitneye her harama karşı mücadele sırf ALLAH cc ın rızasını kazanmak için.Haya ile hayat aynı kökten gelir.İnsan hayası kadar hayattadır.Edebi,Güzel Ahlakı,doğruluğu,helal yaşamı kadar selamettedir,hürdür ve ALLAH cc a yakındır gerçek iman sahibidir.Bu şerefli hali korumak,haramların terkiyle ve en azından farz ibadetleri yapmakla mümkün.Gerçek tevrat yaşat diyor ancak siz şeytani ilahlarınıza şirke,küfre,zülme tabi olmuşsunuz yahudi siyonist kafalar Dünyayı yönettiğinizi zannediyorsunuz,sizi şeytanlar yönetiyor ve cehenneme koşuyorsunuz.onca zülmünüzü çocuk katliamını sorgulamıyorsunuz çünkü çoğunuz melun şeytanlarla aynı ruh aynı nefis olmuşsunuz.Bebem anasız büyürde Vatansız büyüyemez diyen Nene Hatunun imanını anladığımızda,Kurtuluş savaşındaki ve Çanakkaledeki ruhu özümsediğimizde ,şehidimize,şerefli iman cevheri ecdadımıza,ALLAH cc a Resulüne Kurani hakikatlere samimi muhabbetle sarıldığımızda bu Vatanda yaşamaya hakkımız var.Aksi taktirde şehidlerimize azap veren kafirden farkımız yok.

 

Mehmet Kibar:Allahın selamı üzerinize olsun

İnsanın bütün hayatı lezzet ve acının geçtiği yoldur

İnsan ruhu acıdan hoşlanmaz lezzet sever. Acıya yol açan şeyler karşısında öfkelenir ve korkar. Lezzet verenler karşısında umutlanır hırslanır

İnsanın davranışlarını işte bu iki duygunun çatışması belirler. Yani korku ve umudun davranışlarına etkisi belirler

Ümit silindiğinde korku kaplar. İnsandaki etkinlik söner

Korku silindiğinde ise insan ruhunu azgınlık kaplar sonunu hiç düşünmez olur. Daha fazla üretmek yerini daha fazla tüketmek alır. Yok etmek alır

Ümidin içinde bir korku, korkunun içinde bir ümit yoksa görev duygusu tembelleşir

Oysa açları çalıştıran DOYMAK DUYGUSU , tokları çalıştıran AÇLIK KOKUSUDUR.

 

Halil Dudak:Korku ve ümit arası yaşam insana haddini bildirir imanın gereğide  o dur haddini bilmeyen lükse isyana tapmış bir toplum yok olmaya mahkümdür. Bu bahtsız ülkenin geleceğide sefalet kokuyor.

Kar taneleri ne güzel anlatıyor birbirlerine zarar vermeden yol almanın mümkün olduğunu demiş vatandaş.Bizde diyoruzki onlar aynı gaye için yarışan özü aynı askerdi.Bugünün Dünyasında iyilerle,kötüler iç içe kimliksiz yaşıyoruz.

Müslümanım diyorsan,ALLAH(cc) yolundaysan koş,koşmak zor geliyorsa hızlı yürü,Oda zor geliyorsa  sadece yürü, olmuyorsa sürün ,fakat asla geri dönme İmami Şafii (ra) Şunuda unutma eğer ALLAH(cc)yolunun yolcusu olmayı terk edecek kadar bozulursan fitnelere malzeme olursun.Devamlı tövbeli,nefis ve şeytana karşı teyakkuzda ol. Haramlardan uzak,Güzel Ahlaklı,vicdanlı,Dürüst kişiliği şahsında yaşatmaya bak. Kişi kendisi için çalışıyorsa ALLAH(cc) yolundadır,çoluk çocuğu için çalışıyorsa ALLAH(cc) yolundadır,Ana,Babası için çalışıyorsa ALLAH(cc) yolundadır.Hadisi Şerif.Herhalde Hak yoldan sapmak büsbütün dalalettir.

Özümüze dönmedikçe gidişat cehennemi hayat.

Türk olsa ne yazar,yahudi olsa ne yazar,ermeni,fransız ingiliz,yunan,arap,rus vs olsa ne yazar bir adam şeytansa şeytandır.ALLAH cc indinde üstünlük takva ile Güzel Ahlaklı,Vicdanlı,Dosdoğru,Merhametli ALLAH cc korkusu taşıyan kul olmakla mümkün.Bencillik ve sorumsuzluk lüks israf faiz sefalet cehennem yolculuğu tam gaz dini yaşam bile ALLLAH cc için değil belki istisnası var ama kula kulluk nefse kulluk kâfirce yaşam her haramın kanunlarla korunması hayat tarzı doğru imanı kalbinde yaşatanın oranı müslüman Dünyada yüzde beş bile değil yeni nesle ise hep kötü örnek olundu kültür emperyalizmi medyatik tahribat tam gaz bilende bilmeyende Kurani Hukuğu çiğniyor ve şehid kanıyle sulanmış bu vatanda her sahada kul hakkı yeniyor şirke,küfre,zülme,haramlara,insi cinni şeytanlara tanınan özgürlük gerçeği haykıran hakiki mümine tanınmıyor.Gerçekten cahilliğini ve olumsuz gidişi sorgulamayan sözde müslüman ,fitne ,sefil bir ülkede yaşıyoruz.Ey mümin kardeşim arkadaş seçerken dikkat et.Kurani ölçüler düstürün olsun.Bencil, nefisperest,haramzade,yalancı,imansız,itikadı bozuk,helal haram hesap etmeyen hased,cimri,içten pazarlıklı,münafık,fasık,dedikoducu,koğucu, kişiliksiz,dengesiz, fitne tiplerle arkadaş olursan öylelerin boyasıyla boyanır helak olursun.Maddi manevi kalkınmamızda en büyük engel günahlarımız, cehaletimiz,Kurani hakikatlerden kaçış ve her türlü haramın serbestiyeti,kanunlarla korunması.Bu yapılanma ile şirkin,küfrün,zülmün ,haramların,insi cinni şeytanların ve fitnelerin oyuncağı nefisperest haramzade bir toplumuz.Böyle bir toplumda bereket arama güzel değerler esaret altındadır ve şeytani,kafir bir saltanatın oyuncağı ve ruh ikiziyiz.Bu şartlarda en yüksek teknolojiyide getirsek fitne ve musibetlerin sonu gelmez.Kula kulluğun,nefse, haramlara, haramzadelere kulluğun belki şeytani ruhlara kulluğun esas olduğu bu Deccalizim düzeni değişmedikçe ve Tevhid çatısı altında önce Ahlak ve maneviyat KURANİ HAKİKATLERE SAMİMİ SAHİP ÇIKMAK sözkonusu olmadıkça bütün güzellikler ayaklar altındadır .Bu derin uykudan uyanmadıkça nefsanileşmekten haramzade bireyler şeytani kişilikler olmaktan kurtulamıyacağız toparlanmadıkça sonuç cehennemi bir hayattır.

 

Tayyip hırslı bir kapitalist tüccardır,yarınını göremiyecek kadar ferasetsiz ve kördür çünkü ölçüsü Dünya ve egosudur her ne kadar imamhatip çıkışlı olsada islamın temel meselelerini çiğneyen yezidi bir kişiliktir liderlik onun işi değil.

 

 

Ukraynada insanlık ölüyor,deniyor.Doğru ama eksik  çünkü o insanlık Afrikada aç bırakılmış,Bosnada tecavüze uğramış ,Doğu Türkistanda unutulmuş,Filistinde terk edilmiş,Çeçenistanda görmezden gelinmiş,Hocalıda duylmamış ,Irak ve Suriyede aldatılmış,Mynmarda yakılmıştı.Pröf.Aziz Sancar Dünyanın kafir ve zalimleri kan içici şeytani pislikler hoş görüldüğü sürece semizlenecek ve her fırsatta iyilerin kanıyla canıyla namusuyla kumar oynamaktan geri kalmıyacak.

Hangi domuz ,Kuran dışı bir ölçüyle alemde tasarruf ediyor,lanet zerratına.

 

Bir Gün İbrahim Ethem Hz.lerine geliyor diyorlar ki efendim sohbet etseniz de sohbetinizi dinlesek bizde istifade etsek.

Mübarek diyor ki kafamı kurcalayan dört tane mesele var diyor o mesele ile iştigale ediyorum diyor.

Diyorlar ki efendim onu bizim ile paylaşsanız da bizde istifade etsek diyorlar.

Bir tanesi şu " ALLAH'u Teala Âlem-i Bezm, Yani Ahd-ü Misak alırken ruhlar aleminde, ben sizin RABBİ'niz değilmiyim ? dediğin de ;

bazı ruhlar kabul etti bazıları etmedi.

Ben hatırlamıyorum ki acaba ben kabul edenlerdenmiydim, yoksa etmeyenlerdenmiydim.

Öyle Kafamı kurcalıyor ki onu düşünmeden edemiyorum ..

Hiç Aklınıza geldimi ?

ikincisi Şu " Anne rahmine 120 günde cenin şekillenip belli bir surete girdiğinde , O'na ruh nefyettiği zaman bir melek diyor , O ruhu 120 günlükken getirir ,

Yarabbi bunun rızkı nerde olacak , nerde doğacak , nerde ölecek , salihlerden mi yoksa seni inkar eden kafirlerden mi , diye sorar ALLAH'u Tealada tek tek cevabını verir.

Acaba RABBİM neyi söyledi ben salihlerden miyim yoksa ,inkar edenlerdenmiyim.

Bu benim kafamı kurcalayıp duruyor diyor ...

üçüncüsü " Ruhumu Azrail a.s gelip de kabz edeceği zaman , YA RABBİ bu ruhunu kabz edeceğim kimse , salihlerden mi yoksa isyankarlardan mı diye musade alırya diyor,

Acaba ben salihlerdenmiyim , yoksa ben inkarcılardanmıyım diyor ..

Öyle kafamı kurcalıyor ki diyor ..

birde şu var " Yarın mahşer gününü vardığımızda , bütün ruhlar saf saf olduğunda , orda melekler bağırdığında ...

Ey Mücrimler salihler arasından çıkın diye bağırdığında ,

Acaba ben mücrimler tarafındamıyım , salihler tarafındamıyım ..

Bunlar beni öyle meşkul ediyor ki.. Bu anlattığım dört husus hiç aklınıza geldimi diye soruyor ve dua ediyor.

Onun için RABBİM'e gece gündüz beni salihler arasına kat ALLAH'ım diye niyaz ederim diyor. RABBİM iman neşesi ile göndersin bizi İNŞALLAH , salihler ile birlikte , böyle gittiğimiz zaman kabrimiz nur içerisinde olsun...

 

 

Davalar acılar içinde doğar ,refah içinde ölür.Aliya İzzetbegoviç .Mümince yaşıyanlara ,Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılıp Kurani şuurda yaşıyanlara hayallere sığışmayacak temiz nimetler vardır.Ey müslüman ey insanlık Ebdedi cehennem ihtimali hala seni rahatsız etmiyormu ne zaman sende hakiki mümin olmanın tek kurtuluş çaresi olduğunu idrak edecek hakiki imanı özümsemek için Kurani hakikatlere sarılacaksın.Yanlışı doğru görmemek cehaletle olmaz .Cahilsen her gördüğünü doğru diye alırsın.Belki bütün doğruların birinci adresi Vahyin ilmi Kuran ve sünneti özümsemekle gerçek doğruları,yanlışları tanımakla doğru olanı yaşamakla yaşatmakla hakikatı bulursun.İçimizdeki cahil ve aptallar yüzünden bencil tipler malı götürüyor sen istersen ağzınla kuş tut çokluk koyun sürüsü,kula kul nefsine hevasına egosuna kul,yarınını göremiyen ve doğru ilimden avare belki haramzade ve zalim aklı sıra bulanık suda balık avlıyor onuda marifet zannediyor,ne nefsini nede olumsuz giden hiçbir şeyi sorguladığı yok,düşünerek işi yok karını zararını görecek kabiliyeti yok.ALLAH cc diye diye ALLAH cc ın nurunu Kurani ölçüleri öldüren cinni insi pisliklerle dolu alem .Öylelerin nefsi hevası egosu din olmuş,öyleler itibar görüyor.Sen ne kadar güzellik üretirsen üret hiç hükmünde,şeytani bir hakimiyete herşey feda ediliyor vicdansızlığın, Ahlaksızlığın,zülmün ,küfrün,şirkin,fitnelerin hakimiyeti için kıçını yırtan bir düzen var lanet zerratına özellikle asırlardır kayrılan cinni insi pisliklerin.

Nurculuk,kemalizim ve tarikatların fitnelere paratonerlik yaptığı kesinlik kazanmış     Namazsız  hayat cehennemdir ALLAH(cc)tan Resulünden(asm)Kurandan kaçıştır

 

Kuran ilmi insan fıtratının pozitif yapılanmasıdır.Bu çerçevede haramlardan uzak en azından farz ibadetleri yapan bir kul olduğunda nefsini satın alırsın.Eğer tövbe istiğfar, zikrullah,infak ve nafile ibadetler ,hayırlara koşmak gibi ihlaslı özellikleride varsa nefsi satın almak ve iyi derecelere ulaşmakta kolaylaşır.Nefsini Kuran ikliminde satın alan kul artık kendi hür iradesiyle Rabbini bulmuş Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılmış hakiki imanı özümsemiş mümin kul dur.O artık Tevhid çatısı altında ALLAH cc a asker olmuştur.Kula kulluktan,nefse ve insi cinni şeytanlara,haramlara şirke,küfre,zülme ,fitnelere kulluktan arınmıştır ve doğru işlerin insanı olmak şerefine ulaşmış pozitif bir kişiliktir. ,Cemalullahın Cennetin varisidir ALLAH cc ın rızasına ermiş Güzel Ahlaklı Vicdanlı,Dosdoğru yalnız ALLAH cc a kul dur.Bir hafta içinde eş zamanlı toplam 2070 dönüm buğday tarlası yanmış.Sahipsiz memleketin batması Hak tır sen sahip çıkarsan bu Vatan batmıyacaktır.Mehmed Akif ra Ancak bugünün siyasi iradesi hala pkk nın siyasi yapılanması hdp yi TBMMeclisinde milletin iradesinin temsil edildiği mecliste barındırıyor yetmiyor bizim paramızla besliyor.Kamyonlar işi taptaze meyve sebze çöpe dökülüyor caydırıcı bir ceza yok Vatan hainlerinin casusların gayet rahat istediği tahribatı yaptığı bahtsız ülke.Sen her cephede zafer kazansan ne olur Ahlaken Vicdanen tükenmiş hainlerin tarlası sefil bir ülkede yaşıyoruz .Savaşmaya gerek yok emperyalist istila esaretini tamamlamış çoktan.Önce her fitneye ve haramlara karşı ,şirke,küfre,zülme karşı ,olumsuzlukları sorgulayan dik duruşunuz olsun.Aksi takdirde dualarınız hikayeden ibaret.İyilerin ittifakı,birbirinin yolunu açar kuvvet verir.Şucu bucu değil innemel müminune ihvetün,inananlar kardeştir çatısı altında riyasız toplandığımızda çok pröblemler çorap söküğü gibi son bulacak inşallah Bugün sahnedeki dini ve siyasi irade güven vermiyor.Kötülerin ittifakıda fitneleri ateşlerki o hainler kadar ihlasımız yok Hak olan davamızda.Nefsini satın almazsan,haramlara dalarsan,olumsuzlukları sorgulamazsan cihad ruhuyla yaşamazsan  kafir için küfür için yaşarsın.

 

 

Mute Savaşı Komutanları

Zeyd Bin Harise, Abdullah Bin Revâha, Cafer Bin Ebû Talib radıyallahu anhüm hazerâtının Mute harbi sırasındaki kahramanlıkları…

Mute harbinin komutanları ile kahramanlıkları...

ÜÇ BİN İSLAM ERİNE KARŞI YÜZ BİN KAFİR

Hicretin sekizinci senesinde, üç bin kişilik İslâm ordusu  ile yüz bin kişilik haçlı ordusu Şam yakınındaki Mute’de karşılaştılar. İki taraf arasında gerek sayı gerekse silah ve teçhizat bakımından, aslâ mukayese edilmeyecek kadar büyük fark vardı. İslâm mücahidlerinin çoğunda, yorulduğunda sırtına binecek bir deve, düşmana karşı koyacağı bir kılıç bile yoktu. Buna mukabil Herakliyus ve Rum Kayseri’nin kuvvetlerinden meydana gelmiş ordu, göm gök zırh içinde pür silahtılar. Hepsi de atlı veya insanın yetişmesi adeta güç vaziyette yüksek develerin üzerinde idiler.

ABDULLAH BİN REVAHA’NIN NUTKU

İlk bakışta, İslâm ordusunun ezilip mahvolması bir an meselesi idi. Ashâbdan, bazıları da tahminlerinin üzerinde bir silah ve sayı çokluğunda buldukları bu yüz bin kişilik silahlı ordu ile karşılaşmanın, iyi netice vermeyeceği kanaatinde idiler. Bu sırada tenha yerlerde sık sık: “Ya Rab! Bana şehidlik şerefini ihsan eyle, makamların en yükseği olan iman yolunda ölmek nimetinden beni mahrum eyleme!” diye yalvaran Abdullah bin Revaha’nın gür sesi duyuldu:

“Ey Müslümanlar! Sizler bu evlerinizden çıkar iken Din-i İslâm uğrunda şehit olmak niyeti ile çıkmadınız mı? Allah’a yemin ederim ki biz Müslümanlar, şimdiye kadar girdiğimiz harplerin hiç birisini, silahlarımızın mükemmelliği, bineklerimizin çokluğu ile kazanmadık. Bize, azlığımıza, maddî zaaf ve aczimize rağmen zaferler kazandıran kuvvet, sadece din kuvvetidir. Ölür isek şehit olur, bizden evvelki kardeşlerimize kavuşuruz. Kalır isek zaferi kazanır, İslâm’ın ulvî bayrağını Mute’ye dikeriz.”

Bu sözler, zaten İslâmî hassasiyeti kemâl derecesinde bulunan, İslâm mücahidlerinin coşmasına kâfi geldi. Serapa cesâret ve celâdet kesilen İslâm ordusu, yüzbin kişilik pür silah Rum ordusuna karşı koyma cesâretini kendisinde buldu. Ve Mute kasabasının önünde bir avuç denecek kadar az olan ashâb-ı kiram, koskoca bir haçlı ordusuna meydan okudu.

CAFER BİN EBİ TALİP’İN KAHRAMANLIĞI

Ordu kumandanı Zeyd bin Harise radıyallahu anh’ın elinde, Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in teslim ettiği beyaz bayrak olduğu halde, ilk çarpışmada şehit olması üzerine, İslâm bayrağını Cafer bin Ebû Talib alarak atını düşman safları üzerine mahmuzladı. Onun girdiği saf iki tarafa yol açıyor, "Cafer geliyor!” diyen düşman askerleri selameti sağa sola dağılmakta buluyorlardı. Bu arada önünden kaçışan pür silah Rum askerleri, Cafer’in arkasına düşüyor ve arkadan vurmak istiyorlardı. Düşman o kadar çok idi ki her Müslümana, bir manga mücehhez düşman askerinden fazla düşüyordu.

Birbirine yardımdan ziyade her Müslüman hedefini haklamakla meşguldü. Nihayet arkadan gelen bir kılıç darbesi ile kumandan Cafer’in sağ kolu düştü. Ordunun bayrağını yere düşürmek istemeyen kumandan, İslâm bayrağını sol eline aldı. Ve bu hal ile etrafını saranlara mukabele etmeye devam etti.

Arkadan bir uğursuz kılıç daha gelmiş, bu da Cafer radıyallahu anh’ın diğer kolunu düşürmüştü. Buna rağmen ordu kumandanı Cafer, bayrağı yere bırakmak istemiyor, bu sefer de kolunun altına alarak muhafazaya çalışıyordu. Ne var ki düşman pek çoktu. Cafer radıyalahü anh’ın mukabele edecek ne sağ, ne de sol kolu kalmıştı. Daha fazla dayanamadı. Kılıç ve mızrak darbeleri arasında atından aşağı düşerek şehit olan yüce sahabinin mübarek vücudunda, sonraları doksandan fazla ok ve mızrak yarası saydılar.

KENDİ PARMAĞINI KOPARIP ATTI

Bu sırada, Cafer radıyallahu anh’ın şehâdet haberini duyan, Abdullah bin Revaha’ya, kendisini ayakta tutacak kadar bir et parçası vermişler, onu yemekle meşgul idi. “Cafer’in gittiği dünyada benim işim ne?” diyerek eti bir tarafa bırakıp, atına sıçradığı gibi düşman üzerine yürüdü. Çarpışma sırasında kırılan parmağı sallanıp duruyor, Abdullah bin Revaha’nın canını sıkıyordu. Bir fırsatını bulup atından indi. Hareketine mani olan parmağının ucuna basarak koparıp attı.

ŞEYTANIN VESVESESİ

Abdullah radıyallahu anh şehid olmak için kararlı idi. Ne var ki Medine’deki ailesi, köleleri, hurma bahçeleri ve daha bir sürü serveti vardı. Şeytan bunları, Abdullah’ın hatırına getiriyor “Vazgeç, dünyayı sen mi ıslah edeceksin, git Medine’deki hurmalıkları işlet, para kazan, yaşamaya bak!” diyordu.

Şeytanın, bu vesvesesini de susturmak için bir ayağı atının üzengisinde, biri de kumların üzerinde olan Abdullah bin Revaha’nın, kendi kendine şöyle konuştuğu duyuldu: “Ey nefis! Zevcen olan hanımını düşünerek, kendini sakınıyor isen ben onu boşadım. Sahip olduğun köleleri hatırlayarak geri çekilmek istiyor isen ben onların hepsini azad ettim. Eğer Medine’deki bağ ve hurmalıklarını merak ediyor isen iyi bil ki şu andan itibaren onları ben Rasûl-i Ekrem e hediye ettim. Şimdi bir diyeceğin, bir vesvesen kaldı mı?”

Bunları söyledikten sonra, eline aldığı bayrak ile birlikte düşman saflarına doğru hücuma geçen Abdullah radıyallahu anh, sayısı bilinemeyecek kadar düşman askeri düşürdü. Hiç boşuna çıkmayan kılıcı her sallayışta, bazen iki, bazan üç düşmanı birden yere seriyordu. Nihayet o da diğerleri gibi şehâdet şerbetini içti.

HALİD BİN VELİD’İN (R.A.) SAVAŞ KAZANDIRAN TAKTİĞİ

O gece Halid bin Velid, İslâm ordusunun sağ cenahını sola, sol cenahını da sağ tarafa yerleştirdiği için sabah, Rum ordusu, karşılarında yepyeni mücahidleri görünce, Müslümanlara yeni takviye gelmiş zannına kapılarak yer yer bozguna maruz kaldı. Ve en sonunda yüz bin kişilik bir ordu bir avuç Müslümanın karşısında selameti, kaçmakta bularak, bir gece karanlığında cepheden çekiliverdiler.

Sayı bakımından, küçük bir kitlenin koskoca bir orduyu kaçırışının hikmetini düşünür iken Abdullah bin Revaha hazretlerinin şu sözlerini hatırlayacağız: “Ey Müslümanlar! Şimdiye kadar kazandığımız harpleri sayımızın çokluğu ile, kuvvetimizin üstünlüğü ile kazanmadık. Bize zafer kazandıran kuvvet, din kuvvetidir. Ölürsek şehid, kalır isek gazi inancıdır.”

EFENDİMİZ’İN (S.A.V.) MUTE’Kİ MUCİZESİ

Enes bin Mâlik radıyallahu anh’den, Mute harbi hakkında şehâdet haberi gelmeden evvel, Rasûl-i Ekrem ssallallahu aleyhi ve sellem efendimiz minber-i seâdetine oturmuş. HakTeâlâ hazretleri, Habibine Mute harbinin safâhatını gözü önünde gibi gösteriyordu. Buyurdular ki: “İşte sancağı Zeyd aldı, ve şehid oldu. Şehadet getirip, salât ve selâmdan sonra siz de Zeyd için istiğfar ediniz. Zeyd cennete girdi. Orada safâdadır. Şimdi sancağı Cafer bin Ebî Talib aldı. O da şehid oldu. Buna da şehâdet, salât dua edip siz de istiğfar ediniz. İşte Cafer de cennete girdi. İstediği tarafa iki kanatlı uçuyor. Bu defa da sancağı Abdullah bin Revaha aldı. O da şehid oldu. Ona da şehâdet salât ile duâdan sonra, Abdullah için de istiğfar ediniz. Bu da cennete dahil olmuştur” buyurdu. Ve bu haberi verir iken mübarek iki gözü yaş döküyordu. En sonra sancağı Allah’ın kılıçlarından biri aldı. Nihayet “Allah”

Evet kaliteli az adamla Mutedeki gibi ,Kürşad ın 40 adamıyla çin sarayını basması gibi destan yazacan kaliteli az adamla büyük işler başarılacak inşallah.Kefere melun şeytanlardan ve zalim nefsimizin şerrinden ALLAH(cc)arındırsın inşallah .Öz Benliğimize dönmedikçe Milli ve Manevi değerlerimizi samimi olarak sahiplenmedikçe  hainlere ve haramlara karşı sağlıklı duruşumuz olmadıkça çöküş kaçınılmaz.     Ey ALLAH(cc) ın bize vermiş olduğu pozitif özellikleri hasedle karşılayan sözde evliyalar Ey yanan her ışığı yangın diye söndürmeye koşanlar savrulun artık.Biz Kuran-Sünnet dairesinde olmak gayretindeysek Ahirzamanda gelecek Mehdi(r a)a yakın oluruz aynı dili konuşur Tevhidde ittifak ederiz.Kula kulluktan ,nefse harama kulluktan,fitnelere,hiziplere kulluktan uzak oluruz inşallah

Günümüzde çokları içinAdalet lafta,Dalalet,fitne,bencillik,zülüm,haramlar ön safta

Alemin yılanları,soka soka zehirleyip yaşıyanlar gidin kendi hayatınızı yaşayın siz zülmederken,kul Hakkı yerken,Hukukullahı çiğnerken ,fitneleri hayata geçirirken,insanlığın felaketine çalışırken şaibeli kişiliğinizle haklısınız öylemi.Bizde doğruyu yanlışı dile getirdiğimiz için istenmiyen adam.Ya Ebedi sizin gibi zalimlere kul köle olmamızı yada hasedinizle iftira ve yalanınızla zülmünüzle şekillenmeyi,sürünmeyi,sefaleti belki cehennemi tadacağız.

 

Sözün tesirli olmasını istiyorsan midene haram lokma sokma.Halin tesirli  olmasını istiyorsan ,söylediklerini önce sen yaşa.Dar zamanda Duan kabul olsun istiyorsan geniş zamanda çokça Dua et .İşlerin yolunda,bereketli olmasını istiyorsan Ana-Babanı razı et.Dünyanında,Ahiretininde selametini istiyorsan  ALLAH(cc) ve Resulünün(asm) rızası için Kurani ölçülerle yaşa haramdan uzak ol fitne olma.        Hevasını,egosunu,nefsini  ,insi,cinni şeytanları Rab edinmiş nicesi var piyasada.    Deccalizmin,şirk,küfür ve zülüm ehli haramzadelerin kulu olmak cehennemdir öylelerin cenderesinde azgın nefislerle ruhlarla hayatı paylaşmak cehennemdir. Hayatta saf ve aptal olmayacaksın,yarınını görecek ferasetin olacak yanmıyacaksın      iyi olmanın gayretinde iyilerle dost olacak Güzel Ahlaka yatırım yapacaksın.

 

 Esed ilede,Sisi ilede,BAE başkanı ilede Suud prensi ilede Heron ve zelinski yahudisiylede dahası bakmayın ABD başkanı Biden ilede daha nice İslam ve Müslüman düşmanıyle kanka AKP iktidarı bunlar kimin dostu .Halkının çoğunu sefalete Ahlaksızlığa mahküm eden ve bu milleti topyekün cehenneme taşıyanlar müslümanlığıda kimseye bırakmadılar en doğru Müslüman kendileri.Ancak cephede asker kırılırken bunlar hangi cephede ve kimlerle sevişiyor gidişat vahim etrafımızı emperyalist kafalar sarmış bunlar ise ihanetin tavanına vurmuş Hala savurganlık ve lüks yaşam hala zülüm ve deccalizim düzeni,ihanet putları Ancak başı secdede vicdanlar sağır yarınını göremeyen nice Müslüman olup biten bütün olumsuzluklara hala Rahmet okuyan belki kalbindeki iman sökülmüş zavallılar    Milyon kere milyon kahrolsun bu  Dünyanın şeytani düzeni iblisin tarlası insanlık Bencilliği uğruna milleti yakan torpilli domuzların ALLAH(cc)ı varmışta onların cinayetlerine,külli tahribatlarına mahküm olan doğru insanın ALLAH(cc)ı yokmuş.

 

Ben iyi iken bir masum mazlum bir güzelim kulun günahlarıma gark olmasın üstümde Rahmetinin vesilesi bir afiyet varsa değer verdiğin her kuluna nasip et ey Adili Mutlak Erhamürrahimin bizi şeytani pisliklerden tağuttan şirk küfür ve zülümden haramlardan insi cinni şeytanlardan günahlarımızdan nefis ve şeytanın şerrinden arındır yanlış işlerimizden zülmetmekten,zülme uğramaktan koru rızana erdir ya Rabbi.Ben ruhtan anlamam Ruhu ancak Rabbim bilir ölçüsüne iman etmişim ruh hususunda felsefe üretendende islamın malı olmayanı dininiz diye yükleyeninde şerrinden ALLAH cc a sığınırım.Şımarmış nesilleri ancak açlık ve savaş terbiye. eder.Aliya İzzetbegoviç.Cephede gençler kırılırken memlekette ihanet,Ahlaksızlık,fitne,sefalet,her türlü haram,insi cinni şeytanlarla bir arada azap içindeyse şehidim masum mazlum güzellikler  ,bu memleket milyon kez satılmış ve suriyedende beterdir cehenneme koşuyoruz buna rağmen sorumsuz bencil fitne ve islam düşmanlarıyle ,çocuk katilleriyle hainlerle kanka bir siyasi irade var herşey kirli paralar uğruna feda ediliyor.Onlar Akıllı ben beyinsiz onun için böyle şeyler yazıyorum.

Ben sadece Kuranın ve Hz.Muhammedin tanıttığı bir ALLAH(cc)a iman ettim beni Rabbimden koparıp fitne yapanlara asla hakkımı helal etmiyorum.Hevasına tabi olmuş hizipler Rab edindikleri kiralık katilleriyle terör estiriyor.Ey zalimler  masum mazlumu doğru söyleyeni ezip geçincemi,her cinayetinizi kanun yapıp           zülmünüzü zirveye taşıyıncamı,Hainliğinizi ve nice insanlık ve İslam düşmanıyle sevişmenizi sihirbazlığınızla yutturuncamı ,kul hakkı yemeyi,Hukukullahı çiğnemeyi umursamayan kirli kişiliğinizi sorgulayan,büsbütün haklı olsada suçlu size göre her zülmünüze rağmen haklısınız .  Deccalizim Dünyasının fitne bekçileri,belki aktörleri şirk,küfür,zülüm ehli hainler haramzade fitneler bana hesap soramaz bir masum mazlumu bir güzelim insanı mahküm edemez.Tağutun  şeytani Hukuğunun canı cehenneme zülümleri başlarını yesin inşallah.Şerefli bir ALLAH(cc)askeri olmak isterdim ancak gerçek şerefsizlerin hainlerin kurbanıyım. Belki ALLAH(cc)indinde hala mazlum kategorisindeyim sonum hayrolsun inşallah

 

 

Haklının güçlü olduğu değil ,güçlünün haklı olduğu bir Dünya düzeni var.Adaletsiz kuvvet zalim olduğu gibi kuvvetsiz adalette zayıftır.Bugünün mümini doğru müslümanı kendini ifade edemediği gibi hürde değildir.Ben iyi iken bir masum mazlum bir güzelim kulun günahlarıma gark olmasın üstümde Rahmetinin vesilesi bir afiyet varsa değer verdiğin her kuluna nasip et ey Adili Mutlak Erhamürrahimin bizi şeytani pisliklerden tağuttan şirk küfür ve zülümden haramlardan insi cinni şeytanlardan günahlarımızdan nefis ve şeytanın şerrinden arındır yanlış işlerimizden zülmetmekten,zülme uğramaktan koru rızana erdir ya Rabbi.Ben ruhtan anlamam Ruhu ancak Rabbim bilir ölçüsüne iman etmişim ruh hususunda felsefe üretendende islamın malı olmayanı dininiz diye yükleyeninde şerrinden ALLAH cc a sığınırım Şımarmış nesilleri ancak açlık ve savaş terbiye. eder.Aliya İzzetbegoviç.Cephede gençler kırılırken memlekette ihanet,Ahlaksızlık,fitne sefalet,her türlü haram,insi cinni şeytanlarla bir arada azap içindeyse şehidim ,bu memleket milyon kez satılmış ve suriyedende beterdir cehenneme koşuyoruz buna rağmen sorumsuz bencil fitne ve islam düşmanlarıyle ,çocuk katilleriyle hainlerle kanka bir siyasi irade var herşey kirli paralar uğruna feda ediliyor.Bütün günahlarımıza rağmen hala tertemiz suyumuzu temiz iklimimizi oksijenimizi yaratan,temiz yiyecekler gönderen ALLAH cc a sonsuz Elhamdülillah.Yine bütün günahlarımıza rağmen tövbe etmek fırsatı veren ve huzuruna kabul eden ALLAH cc ımız ne kadar sabırlı,ne kadarda merhametlisin. İçimizdeki cahil hain ve zalimler yüzünden bizide helak etme günahlarımıza bakıpta kahretme,bir masum mazluma bela etme zülmetmekten zülme uğramaktan koru.Bizi haramlardan koru,insi cinni şeytanlardan ,şirk ,küfür ve zülümden,her fitneden arındır ,kârımızı zararımızı,doğruyu yanlışı,iyiyi kötüyü,güzeli çirkini ayırd edecek Akıl ve şuur ver hakkımızda hayırlı kapılar aç ve bize hayırlı Tevhid çatısında Kuranı ders alıp yaşıyan şükür ehli kullarından eyle.ALLAH(cc)ım Yerdeki ve Gökteki hazineler senindir beni zengin etme dilediğin kuluna ver masum mazlum mahkümken bize gülmek haramdırki günümüz Dünyasında masum mazlum yanarken zalimler kafirler keyfediyor Bu karanlık gecelerin yokmu sabahı ,Mahşerdemi yoksa biçarelerin felahı.Belki millet olarak bizde çok şimardık haramlara daldık zalimlere hainlere karşı sesimiz çıkmadı menfi kaderimizi belki kendimiz yazdık islah eyle cehennem çok kötü bir durak,savaşlar hoş şeyler değil,açlık sefalet taşınacak şeyler değil nimetler elimizden çıkmadan çokça tövbe edip sana doğru dürüst kulluk yapmamızı şükreden Güzel Ahlaklı kullarından olmamızı, Helal-Haram hassasiyeti olan hayırlılardan olmamızı nasip et ,iyilerin dostluğundan koparma,hayırda Muaffak eyle.Bütün Esma ve tecelliyatınla ALLAH(cc)ımızsın ilahi kanunun Kuran sünnet ve rızan esastır  Ya Rabbi ALLAH(cc) ne bir insan ne bir cin sen değilsin ALLAH(cc) olduğunu iddia eden zalimlerin,kafirlerin şirk,küfür,zülüm ehli haramzade,felsefeci fitnelerin ilahlık tastlayan habislerin saltanatına terk etme değer verdiğin herbir güzelim kulunu affet ey Erhamürrahimin sana layıkıyla kulluk yapacak kalitede istidadımız yok.Deccalizim asrı insi cinni şeytanlar bize çok zarar verdi ve veriyor ey Rabbi rahim anormal fitnelerden her güzelim kulunuda bizide kurtar.Özgüvenimiz hayat boyu öldürüldü cihad ruhunu bu milletten söküp çöplüğe dolduranlar cehennemi bir hayatı gafleti,dalaleti hıyaneti,haramları çare diye sattıkları kafirin özentisiyle ,mümin kişiliğini zillet sayan ve şeytani nefsani nice pisliğe insanlığı feda edenler yönetti bizi.

 

Ben kadınların dükkan açmasını asla helal görmüyorum,kadınlar mektebe gitmez,kadından memur olmaz,hemşirelik subaylık kadın işi değildir.Kızını doktor yapmak ALLAH cc a harp açmaktır demiş ilahlaştırdıkları mahmud efendi .Hİkmetli sözler adlı kitabı-sayfa 257-258.sahabi hanımların ra röllerini bilseydi bu cinayeti işlemezdi .Ama ne hikmetse tarih boyu uydurulan dinlerin kadın düşmanlığı din kisvesi altındakilerin yobazlığı,kadın milletini günah keçisi yapması hep dinin malı diye satılmış.Şeyhe kul oldumu mübah ama helalinden rızkını aramak ALLAH cc düşmanlığı bu kadınların geçinecek imkanı yoksa namussuzlukmu yapsın veya açlıktan ölsünmü sahabiyi ra Peygamberleri asm anlamıyan din yobazlarını şişirip başımıza fitne yapmayın.Sait nursi ve cemaatine görede kadın şer,bela,fitne diye zikrediliyor 100 yıldır cemaatin gücüyle cehenneme doldurmanın yarışı var .Ey vicdansızlar siz hürriyetinize aşırı düşkünken kadını her cihette köle hatta cehennemlik fitneler yapmak için kıçınızı yırtıyorsunuz.Tayyipte Atatürkte hürriyet veriyorum diye efendiliği onlara güya layık görüp nice aileyi darmadağan nicesini namussuzluğa mahküm etmiş.Şeytani pisliklerin insi cinni şeytanların kitabında eşya,fahişe iğrenç işlerine malzeme.Ey müslümanlığı kimseye bırakmayanlar kadın niye her kesimde günah keçisi niçin cehennemlik.Kadın Peygamberleri asm doğuran ana hayatının yükünü senden ziyade omuzlayan hayat arkadaşın ve kendini sevdiren kız çocuğun kız kardeşin ancak tarih boyu günah keçisi asıl ALLAH cc kiymet verdiği meleklerin rahmet okuduğu kadınlara kızlara düşmanlıktır ALLAH düşmanlıği.İslamiyet onları kölelikten kız çocuklarının diri diri gömülmesinden kurtardı ancak özellikle siz din yobazları o nazenin çiçekleri katletmenın mücadelesini veriyorsunuz .Birde cennette binlerce kadınla yaşamanın hesabını yapıyorsunuz az zalim değilsiniz.İslamiyet kolaylaştırın,zorlaştırmayın nefret ettirmeyin sevdirin der H.Şerif.Artık düşün masum mazlumun yakasından nicesi sizin gibilerin yüzünden Dünyadada Ahirettede cehenneme mahküm.Haddinizi hiç bilmediniz çünkü siz Peygamberimizi asm ve sahabiyi ra insan yerine bile koymadınız.

 

 

Müthiş bir bakış açısı, güzele nasıl bakıyorsunuz. Güzel olan her şey Allah’ı hatırlatmalı. Bakış açısı bu olmalı.Güzele yamuk bir bakış açısıyla bakıyorsanız şeytanın ve nefsinizin  esiri olmuşsunuzdur. İşte bu zikir olarak geçiyor ayette. Yani Allah’ı hatırlamak, Allah’ı sürekli hatırda tutmak, baktığınız her şeyde, her güzellikte rabbinizin Cemal sıfatını görmek, rabbinizin mutlak güzelliğinden bir yansıma görmek, onu rabbinizin mutlak güzelliğine götürücü bir ayna bilmek, yol aynası, ya da yol taşı, yol işareti bilmek ve o işareti takip ederek Allah’a ulaşmak,Güzel yaratan ALLAH(cc)a hamd etmek,kalbini bozmamak.Mutlak güzele ulaşmak, güzelliğin yaratıcısına ulaşmak. İşte bu. Bunu yapabildiğimiz sürece güzele hakkını veriyoruz demektir. Bunu yapabildiğimiz sürece güzeli yaratana şükrediyoruz demektir. Bunu yapabildiğimiz sürece yeryüzünde ki güzelliğe katma değer oluyoruz, dahası güzelliğin artırılmasına vesile oluyoruz demektir.Güzelliğin kaynağını keşfederek, fark ederek güzeli fark etmek şükürdür. Şükürse güzelliği, nimeti arttırır. (Sad 32)

 

 

Ben güzelim yavrularımızı güzelim bacılarımızı,masum mazlumu ehli imanı ehli namusu özünde güzel seciyeler olan insanlarımızı ALLAH cc ın güzel yaratmış güzel seciyeleri olan kullarını felakete taşıyanlara,insi cinni şeytanlara layık görenlere cehenneme kapatanlara , kul hakkı yemeyi marifet bilenlere,zalimlerin hiçbirine hakkımı helal etmiyorum isterse milletin tamamı evliya diye satsın.Kul hakkı yemeği,Hukukullahı çiğnemeyi Haramlarda yüzmeyi marifet bilenler, Dinin malı olmayanı bozuk felsefeleri çare diye satanlar Kurani ölçüleri bilerek çiğneyenler  şirke,küfre,zülme,haramlara karşı mümince duruş göstermeyenler insanlığın birinci sınıf katlilleridir öylelerı hasediyle yakıyor alemi.Öyle bir zaman gelecekki insanların bütün kaygısı midesi,dini para,şerefi mal.kıblesi kadın olacak.Hadisi Şerif.O tehlikeli zamandayız Ahireti ölümü cehennemi çokları unutmuş.Dinin esası özde ALLAH cc rızası,İman,Güzel Ahlak,Tevhid,haramların terki,şirke,küfre,zülme,haramlara,fitnelere nefse ve şeytana karşı devamlı cihaddır, salih amellerdir.Bunlardan biri yoksa o din fitnedir.Aklın,Kurani şuurunAdaletin,Helal haram hassasiyetinin,merhametin,ALLAH cc için muhabbetin hakim olduğu temiz kalp ve Vicdandır,o şuurda yaşamaktır.Bir ülkenin batmasını istiyorsanız Dini ve siyasi liderlerini halka çokça anınki halkta bezginlik oluşsun demişler.Ey koyun sürüsü olmayı marifet bilenler kula kulluğu sorgulamayanlar, ALLAH cc ı unutup dışkı çıkaran ilahlara tabi olanlar,şirki,küfrü  zülmü, fitneleri,haramları, olumsuz giden hiçbirşeyi sorgulamıyanlar.ALLAH(cc) a has kılınan Tevhid dini  Kuran ve sünnet bu bozuk yapıyı kökünden reddeder.Güçlü sadece ALLAH(cc)tır benim hiçbir gücüm yok zerre nimeti yaratamıyanın gücü olmaz

 

 

 

Ben kimsenin dostu değilim,kendi kendiminde dostu değilim çünkü emniyette değilim,düşmanlarımın kimliğindende haberim yok nefis ve şeytan düşman deniyorda bu nasıl düşmanlık Peygamber asm olsak dayanamayız bana kimse güvenip yola çıkmasın bilerek değilsede elimde olmadan yarı yolda bırakabilirim çünkü yıllardır kendime yetemiyorumki başkasına yeteyim ancak unutmayın ben yanmış adamım bilerek yanlış adamı oynayan gerçek zalimlerden değilim.Hem bütün dostlukların sahte yüzünün ortaya çıkacağı ve herkesin nefsi nefsi dediği ana babanın çoluk çocuğundan çoluk çocuğun ana babasından kaçacağı ve kimsenin yardımının kimseye fayda vermeyeceği kıyametin provaları yapılıyor ALLAH cc değer verdiği kullarını kurtarsın bizide büsbütün fitne yapmasın,yakmasın inşallah.Kimseden bela arama benimle uğraşıyorlar diye,sana her kötülüğü layık gören nefis ve şeytandır,çabuk avlanıyorsun zaman fitne dolu.Kızıldereli şef kabilesini bebeklerine varıncaya kadar katleden İspanyol liderin yanındaki Din adamına şöyle der :Senin Tanrın topraklarımı istila ederek bana ve kabileme yaptığınız bu büyük zülmü hoş görüp onaylıyorsa iyi bilmelisinki o inandığın şey asla Tanrı değildir.Evet Dünyadaki zülümler azgın nefis sahibi kafir ve zalimlerin nefis heva ve egolarının kokuşmuş vicdanlarının şeytanlaşmış ruhlarının iblislerin niyeti pislerin ürünü.Ben istiyorumki cennettede namaz olsun.Aklım,Vicdanım,Ahlakım Doğruluğum temiz tarafımda öyle istiyor.Bütün Peygamberler asm Kıyamete dek namazını kılıyormuş bende öldükten sonra namaz kılmaya devam etmek istiyorum.Ancak nefis ve şeytanlar bu isteğimi hep zehirliyor ibadete layık deyilsin diyor sen cehennemliksin diyor ibadetin hayrın boş diyor daha ne ninniler umutsuz vakasın diyor bu kirli zamanda Dünyaya geldin şansın yok diyor ALLAHcc ta diyorki Ey öz nefisleri aleyhinde kendilerine zülmeden kullarım ALLAH cc ın Rahmetinden umudunuzu kesmeyin o dilerse bütün günahlarınızı affeder Gafur ve Rahimdir çokça merhamet edendir.Ayeti Kerime.ALLAH cc ın razı olduğu herkesi affediyorum bana düşman olmuşlarsa herhalde haklı sebepleri var.Benim canım yandığında buğz ettiğim lanet ettiğim her kulunu haklıyseler ALLAH cc kurtarsın inşallah.Haksız olanada ALLAH cc değer veriyorsa islah etsin.

 

 

Tasavvufun özünde kalpler ancak ALLAHcc ın zikriyle mutmain olur hakikatını yaşatmak ve ruhunu nefsini kötü hasletlerden kötü huylardan arındırmak var demişler ancak Akılla delille ispatla yani kurani öğretilerle yol gitmekle sapıtılacağına dair ibareler var tarikatlarda gerek Adıyaman gerek Süleymancılık gerek ışıkçılık ve gerek aynı görüşü paylaşan nice yapılanmalar Kuran Akli değil naklidir diyor ateist gibi düşünüyor şeyhinin kendini kurtaracağına inanıyor halbuki Kurani şuurdaki dinini yalnızca ALLAH cc a has kılmış hakiki müminler Kuran hem Akli hem naklidir diyor Kuranda defalarca Akletmemizi düşünerek tefekkür ederek karımızı zararımızı idrak ederek şuurlu mümin kişiliğine kavuşmamızı istiyor .Ancak tarikatlar ve benzeri yapılanmalar Aklı şuuru iradeyi öldürüp şeyhine üstadına yama oldunmu kurtuldun diyor .Evet zikrullah önemlide Kurani şuurdan fıkıh bilgilerinden uzak olunca hakiki mümin vasfına ulaşılmıyor.Hizipler hizbinde rahatlıyorsa varsın rahatlasın kimseyi düzeltemezsin inandıkları herşeyi doğru kabul etmiş Kurani hakikatlerden bihaber birde cinlerin aleminde evliya geçinirler.Halbuki ALLAH cc Resulü asm size iki emanet bırakıyorumki onlara sımsıkı sarılırsanız sapıtmazsınız onlar ALLAH cc ın kitabı Kuran ve benim sünnetimdir der Kurani ögretilerden uzak cinlerin aleminde yazılan kitaplarla şekillenen islam Dünyasında 1000 yıldır Kurani şuurdan uzak ve Akıldan istifa etmiş hurafelerle şekillenmiş ve 72 bozuk fırkaya ayrılmış hizip olmaktan öteye gidememiş terör estiren tasarruflar var ortalık cadı kazanı.Kuranın içeriği olan 360 Güzel Ahlak ölçüsünün 10 veya 20 sini ancak duymuş bir kısım ayetleri almış,temel meseleleri hiç saymış ve zalimlere yağ çekmeyi marifet bilen ve nice güzelim insanı yakarken zalimleri kayıran dahası piyasanın pisliklerine sesi çikmayan ve haklı eleştirileride deccal ilan eden sahte evliyalarla kahrolduk.İslamınki Kuran ve sünnetin hakkı verilse kafir ve zalimler patır patır dökülecek ancak onlar gavurcuklarının derdinde onların paratoneri

 

Ekmek elden su gölden Elhamdülillah diyemedik,Din ve emek hırsızları kadar

ALLAH(cc)sız,Ahlaksız haramzadeler kadar emekli paramızı ağız tadıyle yiyemedik

 

Burası Dünya ne çok kıymetlendirdik,oysa bir tarlaydı ekip biçip gidecektik,Sular hep aktı geçti,kurudu vakti geçti,nice Han nice Sultan tahtı bıraktı geçti,Dünya bir penceredir her gelen baktı geçti.

 

 

Ey Türkiye halkı size müjdeler olsun ALLAH cc a yemin olsunki siz Ebediyyen rezil olmazsınız,siz düşkün olanı kaldırır,olmayana verir,misafire ikram edersiniz .Pröf.Dr.Yusuf El Kardavi. Bu özelliklerini büyük ölçüde öldürdüler artık bencil ve hain dolu bu ülke her türlü haramın kanunlarla korunduğu ülkeden hayırmı gelir bereketmi kalır.Bizim mümin müslümanlar olarak Herşeyden önce ALLAH cc ın sonra Resulü Hz.Muhammed asm ın ve şaibesiz ehli imanın masum mazlumun çokça hayırla anılmasından rahatsızlığımız yok .İyilerin güzelliklerin güzel değerlerinde selametini isteriz. Kurani bir tasarrufun hakim olmasıdır muradımız.Ancak nice şarlatan yobazın hırsız namussuzun hain zalimin iblisliğe yatkın karakterlerinde kutsanması iyilerden yad edilmesi zülmü,şirki,küfrü, haramları her fitneyi hayata geçirmek çabasıdır ,devamlı kul hakkı yemektir insanlığa felaket sarmaktır deccalizmi yaşatmaktır şeytani bir hakimiyet çabasıdır.insanlık o bütün pisliğine rağmen ilahlaştırdığınız felsefeci haramzade ,hırsız münafık,din ve emek hırsızı vicdansız kafir kafalı,gerçek imandan nasibi olmayan putlarınızla belasını bulacak.Ben müslümanım diyorsam Kurani ölçülerle nefsimi satın almakla mükellefim bu uğraşımda nefis ve şeytanın en büyük düsmanım olduğunu unutmamalıyım ve Mümin kul olmanın gayretinde en doğru duruşu göstermeliyim cephem Hak olmasını istiyorsam Dinimi yalnızca ALLAH cc a has kılıp kula kulluktan nefse kulluktan kurtularak iman islam şuuruyla Akıl,vicdan ve doğruluğumla kalbime beynime nakşettiğim pozitif fikirlerimdir cephem sırf ALLAH cc ın rızasıdır esas kişi kendisi için çalışıyorsa ALLAH cc yolundadır,Çoluk çocuğu için çalışıyorsa ALLAH cc yolundadır,Ana, Babası için çalışıyorsa ALLAH cc yolundadır.H.Şerif.Dünyayı kasıp kavuran her şeytani ruha lanet olsun ebeden.

Ben kimseyi vekil edinmiyorum .Yalnızca ALLAH(cc)ı vekil ediniyorum ve rızasını istiyorum bana bahşettiği nimetlerde tasarruf hakkı yalnız onundur .Yerdeki ve Gökteki Hazineler ALLAH(cc)ındır .Ayeti Kerime.ALLAH(cc) mülkünde dilediği gibi tasarruf eder.Ayeti Kerime çünkü O kimsenin etkisi altında kalmaksızın karar veren tek yetkili

 

Yaptığı ibadet ve hayırların hesabını tutanlar ,islama ve insanlığa hizmet edemez Pröf.Seyyid Kutup.

 Acı ama gerçek:Bir genç ihtiyar Dedesine sormuş:Siz daha önce nasıl yaşadınız?uçak yok,araba yok,internet yok,bilgisayar yok telefon yok kanka yok.İhtiyar Dede şöyle cevap vermiş.Evlat asıl siz bugün nasıl yaşıyorsunuz .Abdest yok,Namaz yok,Kuran yok,merhamet yok,zikir yok,karakter yok,Ahlak yok ,helal haram hesabı yok komşuluk yok,utanma yok,vefa yok,ana babaya saygı yok kardeşlik yok,yokta yok evlat sizin zamanınızdaki yokluklar bizim zamanımızdaki yokluklardan çok daha fazla uyanın bu gidişatın sonu eğer imansız ölüm olursa sonuç cehennemdir uyanın ALLAH(cc)ı tanıyın Bu Dünyaya imtihan için geldik iyileri sevecek,iyilerden olmaya çalışacağız. .insanlığın Dünya ve Ahiretine yararlı işler yapıp hayırlı kul olmak için çalışmalı.Gaye ALLAH(cc)a kulluk olmalı yoksa kula kulluğun nefse,şeytana kulluğun sonu helakettir belki cehennemdir.

 

 

Moğol imparatoru olan Cengiz Han Anadolu’ya yaptığı seferlerden birinde Irak yakınlarında bir kaleyi kuşatır.

Yapılan görüşmeler sonunda kalenin teslim edilmesini isteyen Cengiz Han aksinde kaledeki herkesin öldürüleceğine söyler.

Hiç direnmeden teslim olan kalede Cengiz Han bütün eli silah tutan erkeklerin genç-yaşlı demeden mezarlarını kazmalarını emreder.

Herkes kendi mezarını kazarken yaşlı bir adam Cengiz Han’ın huzuruna çıkmak istediğini söyler ve huzura kabul edilir.

Yaşlı adam Cengiz Han’ın eteğini öperek eğilir ve yaşlı adam imparatorun da izniyle ağlayarak konuşmaya başlar.

”Hünkarım, şurada mezarını kazan genç benim oğlumdur ve daha yirmi yaşındadır.” Tekrar hükümdarın ayaklarına kapanarak ”Sizden onu affetmenizi istiyorum” der. Bunun üzerine Cengiz Han ayağa kalkarak yaşlı adama:

”AFFETMEM..! İHTİYAR AFFETMEM..!

OĞLUN MEZARININ BAŞINDAYKEN AĞLIYORSUN AMA VATANIN UÇURUMUN KENARINDAYKEN SADECE SEYRETTİN.” DER.

 Ben seyreden değilim son 23 yıldır mücadelemin özeti internetteki eserim cihad ruhu ve güzel Ahlak İslam dur yolcu eseridir Facebook taki paylaşımlarımdır Hayatım boyu ALLAH(cc)sız ,Ahlaksızı sevmedim ulaşabildiğime milli,manevi değerlerimi anlatmak özümüze sahip çıkmak gayretidir ben hain değilim. Ancak başta melun şeytan olmak üzere çok kimse ancak düşman oldu zehirledi durdu.

 

Yavuz Sultan Selim Han ve ordusu sefere çıkmış.

Uzunca bir müddet yol aldıktan sonra, etrafı elma ağaçlarıyla çevrili bir yerde dinlenmeye çekilmiş ordu, bir müddet dinlendikten sonra da tekrar yola koyulmuş.

Biraz yol aldıktan sonra, Yavuz Sultan Selim Han vezirini yanına çağırmış:

Canım elma istedi. Askerlere bir sor bakalım elma varsa versinler, demiş.

Vezir dışarı çıkmış, çadır çadır gezmeye başlamış. Ama kimsede elma yokmuş. Vezir, Yavuz’un huzuruna eli boş dönmüş. Utana sıkıla:

 Efendim, bir tane bile elma bulamadım, demiş.

Bu cevap Yavuz’u sevindirmiş. Gülümseyerek:

Eğer bir elma bile çıksaydı bu seferden vazgeçerdim. Haram yiyen bir orduyla zafer kazanılmaz, demiş.

Neler geldi,neler geçti biz nelerin peşindeyiz nerelerde yüzüyoruz.Ey bana Firavun yakıştırması yapan sihirbaz,ey melun şeytanların emriyle benide ,nice masum mazlum güzellikleride yakanlar boşuna evliya geçinmeyin biz yandığımızda siz fitnesiniz,asıl cehennemlikte vicdan yoksulu,Ahlak yoksulu  sizlersiniz.

 

 

Birilerini hakikatle yarala ama asla yalanla mutlu etme.Hayatın düzenli,bereketli ,musibet ve hastalıktan uzak olmasını istiyorsan çokça tövbe et farz ibadetleri yap,haramları terk et küfretme,lanet etme çokça Hasbünallahü venimel vekil de Peygamberimize asm hergün salavat getir iyilerin, hayatına artı katacak insanların dostluğunu ara, kötü Ahlaklılardan ,yanlış işlerden uzak ol ,iyilere duacı ol.Bu Asrın müslümanlığı bedava,mirasyedi müslümanlık,ALLAH cc cehenneme düşmesin kullarım diyor ancak çok şimardık,fırkalara ayrıldık.İslam Dünyasının önündeki en büyük engel kendi günahları.Ne zaman günahlarından arınır ,Merhametli vefalı iyilere karşı sevgi dolu Güzel Ahlaklı,vicdanlı,dürüst helal haram hassasiyeti içinde bir hayat sürer Dünya insanlığı islama koşar inşallah bereketli günlerde yaşanır .Günümüzdeki bütün olumsuzlukların kaynağı günahlarımız.Millet burnunun doğrultusunda bu ne biçim Dünya doğru sözede tahammül yok adam akıntıya karşı kürek çekiyor ,bu kafayla boğulacaksın diyoruz gel karadan bizim arabayla gidelim derdin bitsin diyorsun yinede kötü oluyorsun istenmiyen adam bu zamanda sadece iyi niyetliler.En yakınına bile sözün geçmiyor.Ey insan sen Dünyanın başına gelmiş en büyük felaketsin demiş vatandaş.Genellemekle bütün insanları kara listeye alıyorsunuz başta melun şeytan sonra onun izinden giden insi cinni pislik vicdansız imansız Ahlaksız haramzade zalimlerdir bela. iyilerin işi hayra Hakka hizmettir hayırlı olmak gayreti doğruluk,Güzel Ahlak,Adalet,empati sevgi ve merhamettir.

 

İttihadı İslam Kurani ölçülerdeki fikirlerle kalpten kalbe muhabbetle olur yoksa nefis ve ruhların birbirine karışmasıyla ancak fitne vicdansızlık  Ahlaksızlık ve zülüm olur

 

 

Rızkını sırtında ağır yük taşıyarak kazanan hamalın biri namazlarında dâima:

— Yâ RABBİ, bana ne vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de olsa hayırlısından ihsan eyle, diye dua ediyormuş.

Adamın hep aynı duayı tekrarlaması, yanındakilerin dikkatini çekmiş. Nihayet biri, bir gün sormadan edememiş:

— Kardeşim, sen her namazdan sonra duada:

” Yâ Rabbi, bana ne vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de olsa yine hayırlısından ihsan eyle” diye yalvarıyorsun. Ekmeğin hayırsızı da mı olur ki?

Hamal cevap vermiş:

— Birader, benim başıma geleni bir bilsen sen de aynı duayı tekrarlamaktan kendini alamazsın. Yanındakiler iyice meraklanmışlar:

— Neymiş başına gelen, anlat da biz de duyalım. Hamal, bakın, başıma ne geldi, diyerek başlamış anlatmaya:

— Ben ekmeğini sırtındaki ağır yüklerin altında inleyerek kazanan bir insanım. Bir gün yine bir yokuş yukarı sırtımda ağır yükle çıkarken fena halde yorulduğumdan sırtımdaki yükü yere indirdim. Alnımdan damlayan terleri silerken içimden bir feryat koptu, dedim ki:

— “Hey yâ RABBİ, yediğim ekmeği bana ne kadar da zor veriyorsun. Ne olur, bu bir ekmeği şöyle oturduğum yerden kazanmayı ihsan eylesen de, böyle kan ter içinde kalmasam.

Tam bu dua ağzımdan çıkar çıkmaz, birden karşımda iki kişinin sille tokat dövüştüklerini gördüm. Dayanamadım, aralarına girip ayırırken birinden yediğim bir yumrukla yüzüm kan revan içinde kaldı, işte o sırada gelen polisler, beni de kavgacılardan biri zannederek doğruca hapse attılar.

Mahkemeye çıkıncaya kadar yattığım hapiste her gün bana ekmek veriliyordu. Sırtüstü yattığım yerde ayağıma gelen bu ekmeği sıkıntı ve üzüntüden yiyemiyordum. Kendi kendime diyordum ki, işte ne sırtında yük taşıyorsun, ne de alnından öyle soğuk terler akıyor. Sana oturduğun yerde bedavadan gelen ekmek. Zevkle yesen ya. Ne var ki, dışarıda çalışarak alın teriyle kazandığım o ekmek, hapiste ayağıma gelen bu bedava ekmekten çok daha huzur verici ve lezzetliydi.

O zaman anladım ki, ben yanlış dua etmişim. Oturduğum yerden bir ekmek ver demişim, ama hayırlısından ver dememişim. İşte o günden bu yana dualarımda isteğimi değiştirdim. Rabbimden zahmetli de olsa hayırlısını, huzurlusunu vermesini niyaz ediyorum.RABBİM Cümlemize Aşın, Eşin, İşin, Evladın Ve her şeyin hayırlısını nasip etsin inşallah.
 
Aklın,kalbin,ruhun, vicdanın,kişiliğin, hayra anahtar ,şerre kilit olmasını istiyorsan;Haramlardan uzak ,Güzel Ahlaklı,en azından farz ibadetleri yapan ol.Eğer herşeyden korkacak kadar evhamlıysen çokça eüzübillahi mineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim de.Zikrullah bütün ibadetlerin üstünde en faziletli ve sevabı en çok olan ibadettir.ALLAH cc öncelikle Güzel Ahlak istiyor,ilahi Adalete uygun vicdani hareket istiyor,doğruluk, merhamet istiyor helaliyle yetinmemizi ,haramları büsbütün terk etmemizi ve yaradılış fıtratı üzerine kendisine kulluk yapmamızı hiç olmazsa farzları yapan haramları terk eden mümin vasfına kavuşmak gayretinde güzel Ahlaklı olmak için çalışan ve Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılmış kalbinde hakiki iman yazılmış gayesi Ahiret olan dosdoğru kullar olmamızı bekliyor bu hakikatleri ders alıp yaşamıyanın yolculuğu cehennem yolculuğudur.
 

Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder."(1)

Midemizin, gözümüzün ve kulağımızı gıdaları ayrı ayrıdır. Gözün gıdası güzel manzaralar, kulağın ise güzel seslerdir. Aynen öyle de aklın gıdası ile kalbin gıdası da farklıdır. Aklın gıdası ilim, mantık ve fenlerdir. Kalbin gıdası ise sahibini bulmak, onu tanımak ve yakınlık kurmaktır; tesbihtir, namazdır, duadır, ibadettir. Biri eksik oldu mu, insan da eksik olur.

Sait Nursinin  tesbitiyle sadece kalbini besleyenler, mutaassıp olurlar. Dini kaynağa dayanmayan hiçbir şeye iltifat etmezler. Gayri müslimlerden bize gelebilecek her türlü medeniyet aletlerine ve araçlarına kapalı olurlar. Sadece aklını doyuranlar ise, akıllarına fazlaca güvendiklerinden ve akla zahiren muvafık gelmeyen şeyleri reddettiklerinden, itikadi konularda şüpheden kurtulamazlar. Zira imanın yeri kalptir. İlimler ve fenler tek başına iman etmek için yeterli değildir.

"İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder." Osmanlının gerileme ve yıkılma sürecinde, İslam dünyası, fen ve teknik noktasında Avrupa’nın gerisinde kalıp bir taassubun içine girmiştir. Fen ve tekniğe gereken çaba ve itina gösterilmemiştir. Medreseler sadece dini tedrisat yapan birer kurum haline gelip fen ve tekniğe yabani kalmıştır.

Bu yabani bakışın ve geri kalışın kabahati İslam'da değil, o zaman insanlarının algılamasındadır. Üstad Hazretleri bu algı ve bakışı tadil etmek için, fen ve din ilimlerinin beraber okutulduğu eğitim kurumlarını zamanın idarecilerine takdim etmiş, hatta bilfiil müracaat da etmiştir. Ama zamanın karmaşık ve savaşlarla dolu halleri, bu projenin tatbikine müsaade etmemiştir.

Tarih kitaplarında Osmanlının gerileme ve yıkılma nedenlerinden birisi de "taassup" olarak gösterilir ve bu husus maddeler halinde şu şekilde sıralanır:

* Eğitim sisteminin temelini oluşturan medreselerin çağın gerisinde kalması ve Avrupa'da eğitim alanında meydana gelen yeniliklerin takip edilmemesi,

* Pozitif bilimlerin medreselerin müfredatından çıkarılması,

* Medrese öğrenimi görmemiş pek çok kişiye ilmi rütbeler verilmesi,

* Yeni doğmuş çocuklara müderrislik unvanının verilmesi ve "beşik uleması" diye adlandırılan bir sınıfın ortaya çıkması vs.

Matbaanın Osmanlı mülkünde kullanılması (1726) bile Batı’da (Almanya) kullanılmasından (1454) yaklaşık 300 yıl sonra hayata geçmiştir. Matbaanın bulunuşu, Batı’da okuyabilen herkesin dini ve bilimsel eserlere ulaşmasını sağlamış, bilim adamları topluluğunun oluşturulmasını hızlandıran bir etkinlik olmuştur.

Akıllı başta Peygamberimizdi(asm)Dünyaya çöp kadar kıymet vermedi Ancak insanlık,günümüzün insanı sözde Müslümanlar Dinini Dünyaya feda etti esas gayesi Dünya oldu, içinde boğuldu  Ebedi saadet cenneti bu kirli fitnelerle dolu Dünya uğruna yakmak akıl karımı  ancak insan ne kadar zalim ayetinin muhatabı oldu ve Akıllı olduğunu iddia etti sonuç hüsran.

Ah yalan Dünya ,Ah zalim nefis,Ah Dünyanın şartları,Ah yanlış ilişkiler,Ah haramlar,Ah cazibeli her fitne ,belki yokluklar,sefalet,savaş hepsi çok ağırda birazda yanlış işlerimizle şartları biz ağırlaştırıyoruz . Sağlıklı güçlü güzel Ahlakla donanmış vicdani ve doğru hareket edecek bir irade bir iman ver ya Rabbi affet biz çoğu kez kârımızı zararımızı göremiyoruz Ahirete müflis gitmekten koru.Tövbe istiğfarla ibadetle affedilmeyecek suçlar vardır eğer kul haramda ısrarlıyse başta ondan kurtulmalı kesenin dibi delikse kese dolmaz şerleri def etmek hayırları yapmaktan önemlidir.Borç faiz ekonomisinin temeli haramı haramla kapatmaktırki hergün biraz daha batağa batarsın .ALLAH cc haramlarda şifa yaratmadı.Hadisi Şerif. Bir kere helal nedir,haram nedir,iyi nedir,kötü nedir,kâr nedir,zarar nedir,doğru nedir,yanlış nedir,hayırlı olan nedir,hayırsız olan nedir,güzel nedir,çirkin nedir ,Ahlaki,Vicdani,dürüst,merhametli olmak,iyilere,masum mazluma,güzelliklere,güzel değerlere karşı sevgi dolu olmak,empati yapabilmek ,hak edene fedakarlık Dünya ve Ahiret nasıl kazanılır gerekli ilim ve bilgi ile cihazlanmadıkça farzları yapıp haramlardan kaçınan Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılmış ve esas gayesi Ahiret ve ALLAH cc ın rızasını esas almış Kurani hakikatleri rehber edinen güzel Ahlakı esas alan vicdani hareket eden hakiki mümin kul olmadıkça insan hiçtir.Pusulasız gemi gibi nereye çarpar belli olmaz

Kainatta birden fazla Rab olsaydı Kainat fesada giderdi .Ayeti Kerime Evet kanun koyucu olarak ALLAH(cc)yeter.O ne güzel vekildir Ey insan nefsinin ve şeytanın telkinini Hakikat zannedersen isyana,inada kibire sarılırsan cehenneme koşarsın.

 

 

 

KENEVİR MUCİZESİ VE ABD ŞEYTANLIĞI

Fotoğraf: Yıl 1914, I.Dünya savaşı yılları ve Amerikan doları üzerinde "Kenevir" tarımı yapan çiftçiler...

Bunu aklınızın bir köşesinde tutunuz ve okumaya devam ediniz.

Endüstriyel Kenevir sadece bir tarım bitkisi değildir!

Petrolün ve doların panzehridir!

KENEVİR NASIL YASAKLANDI?

1. Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir.

2. Yine bir dönümlük kenevirden, 4 dönüm ağaca eş kağıt üretilebilir.

3. Kenevir tam 8 kez kağıda dönüştürülebilirken, ağaç 3 kez kağıda dönüştürebilir.

4. Kenevir 4 ayda yetişir, bir ağaç ise 20-50 yılda.

5. Kenevir, gerçek bir radyasyon temizleyicidir.

6. Kenevir dünyanın her yerinde yetiştirilebilir ve çok az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca kendisini böceklerden koruyabildiği için tarım ilacına da ihtiyaç duymaz.

7. Kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşırsa, tarım ilacı sektörü tamamen ortadan kalkabilir.

8. İlk kot pantolon, kenevirden yapılmıştır; hatta “KANVAS” kelimesi kenevir ürünlerine verilen isimdir.

Kenevir ayrıca ip, halat, çanta, ayakkabı, şapka yapımı için de ideal bir bitkidir.

9. Kenevir, AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma; romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadır.

10. Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir ve içindeki iki yağ asidi'de doğada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır.

11. Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur.

12. Kenevirle beslenen hayvanlar, hormon takviyesine ihtiyaç duymaz.

13. Plastik ürünlerin tamamı, kenevirden üretilebilir ve kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır.

14. Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur.

15. Binaların yalıtımı için de kullanılabilir; dayanıklı, ucuz ve esnektir.

16. Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetik ürünler, suyu kirletmez; yani tamamen doğa dostudur.

Amerika’da 18. yüzyılda üretimi zorunluydu ve üretmeyen çiftçiler hapse atılıyordu. Ancak durum şimdi tam tersi. NEDEN?

-W. R. Hearst, 1900’lü yıllarda Amerika’da gazete, dergilerin ve medyanın sahibiydi. Ormanları vardı ve kağıt üretiyordu.

Eğer kenevirden kağıt yapılırsa, milyonlarını kaybedebilirdi.

-Rockefeller, dünyanın en zengin adamıydı. Petrol şirketi vardı. Bio yakıt olan kenevir yağı da, elbette onun en büyük düşmanıydı.

-Mellon, Dupont şirketinin ana hissedarıydı ve petrol ürünlerinden plastik üretmek için patente sahipti. Ve kenevir endüstrisi, onun pazarını tehdit ediyordu.

-Sonra ise, Mellon ABD Başkanı Hoover’in hazine bakanı oldu. Bu bahsettiğimiz büyük isimler yaptıkları toplantılarda

kenevirin bir düşman olduğuna karar verdiler. Ve onu ortadan kaldırdılar. Medya aracılığıyla, marihuana sözcüğüyle birlikte keneviri, insanların beynine, zehirli bir uyuşturucu olarak kazıdılar.

Kenevir ilaçları piyasadan çekildi, bunun yerini bugün kullanılan kimyasal ilaçlar aldı. Kağıt üretimi için, ormanlar katledildi.

Tarım ilaçları ile zehirlenme ve kanser arttı.

Ve derken dünyamızı plastik çöplerle, zararlı atıklarla donattık…

İblis cinni şeytan ABD Yahudi insi şeytan, insan dersin cehennemini hazırlar   Her şeytandan,şirkten,küfürden,zülümden,her haramdan masum mazlumu koru ya Rab Güzelim ALLAH(cc)Ey Adili Mutlak her fitneyi perişan eyle birbirinden bulsunlar

 

MEHMET KİBAR:Allahın cc selamı üzerinize olsun

Biz müslümanlar yatsı namazından sonra peygamberimizin Asm miraçtan hediye getirdiği Bakara süresi. Son iki ayetini hep okuruz. Bir iman tazeleme ve ardından dua vardır

Dua’da “ takat getiremeyeceğimiz yükü bize yükleme “ deriz. Bu duayı bize Allah cc öğretmiştir. Bizde yapıyoruz.

Peki diyelimki oğlumuzu 5 yaşında eğitime verdik. Arapça öğrendi. Hafız oldu 8 yaşında eve geldi ve sen yatsıdan sonra bu ayeti okudun. Ve çocuğada dedinki oğlum bu ayetleri yatsıdan sonra okuyana melekler Allaha cc sabaha kadar dua eder bu kulunu affet derler bu hadisi şerif ile bildirilen mujdedir dedin

Çocuk arapça biliyorya sana dediki Baba sen Allaha cc takat getiremeyeceğim yükü bana yükleme dedin. İyide sen ne kadarına takat getirebilirsin. Orda filim koptu diyeceğin şey bilmem hiç düşünmedim diyeceksin. Ne dediğini bilmeden dua edenin duada samimi olduğu söylenebilirmi samimi olunmadan yapılan dua karşılık görürmü. Kaç sene daha bu gafletle HAKK ‘ı arayacak ve buldum umuduyla yolculuğu bekleyeceğiz

Bu duadaki istenilen takatımız kadar yük imtihan dünyasının önümüze çıkaracağı her çeşit zorlukları ve bu zorluklardan önce bize verilen sorumluluklardır. Eger bir toplumu oluşturan bireylerin her biri sorumluluğunun savaşçısı hemde son nefes son damla kana kadar savaşçısı olmazsa Allaha cc takat getireceğim kadar dert ver duasını yapda yap Sırplı tecavüz eder takatda getirirsin

Şimdi ben 23 sene önce emekli oldum. O gün herkes ortalama 150 dolar emekli alırdı ve en büyük korku maaş alamama idi. Bugün ortalama 350 dolar alıyoruz hiç kimsede maaş korkusu yok. Ama yöneticiye nefret pompalamak en hayırlı iş gibi yapılıyor

Bizim aile solcu idi biz solu Adalet Hak Hukuk ve güce karşı cesaretle zülmünü haykırma diye bilirdim. Anladımki gücün tetikçiliği ülkemde sol olmuş. Gücün tetikçiliği öyle efsunlamışki sağ sol misyoner ve her çeşit dünyaya tapıcılar ülkemi iki düşman kampa sürüklemede çok yol alınmış

Eğer herkes elinden geleni yapmalı ülkeyi yöneten ve yönetecek olan bir vizyon sunmalı herbir insan önce iyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir evlat , iyi bir akraba , iyi bir arkadaş , iyi bir komşu , iyi bir esnaf iyi bir müşteri iyi bir zengin ve iyi bir fakir olacak. Buna takat getireceğiz. Bu fiili duada başarılı olacağız elimizi göğe öyle açacağız

Uygayrlık, demokrasi , insan hakları ve medeni olan batı bosnada, ırakta , libyada , suriyede , miyammarda , afrikada , ukraynada yaptığını burdada yapsın diye zimmen dua edenler bu kadar çok olan ülkede hocalar hala yatsıdan sonra “ takat getiremeyeceğimiz yükü bize yükleme “ diye dua ederek görevi tamamladık sanıyorlarsa Allah cc inşaallah hiç istemeyeceğimiz şeylere takat getirmek zorunda bırakmaz

 “MEAL OKUMAYIN” DEMEK, “ALLAH’I DİNLEMEYİN” DEMEKTİR

“İnkarcılar dediler ki bu Kur’an’ı dinlemeyin. Onun hakkında ileri geri konuşun. Belki bu sayede onun etkisini önlersiniz.” (Fussilet 26)

Meal; Kur’an’ın tercümesi, Türkçeye ve başka dillere çevrilmesi demektir.

Çeviri ile Kur’an’ın deruni anlam dünyası bütünüyle ihata edilemediği için, “yaklaşık anlam” manasına gelen “meal” adı verilmiştir.

Evet, hiçbir çeviri Kur’an’a tam olarak “eşdeğer” değildir. Eşdeğeri olmadığından, her meal bir yorum olarak kabul edilir ve her yorum eleştiriye açıktır.

Meal kavramını ilk defa Elmalılı Hamdi Yazır, Mehmet Akif’i Kur’an’ı tercümeye ikna etme sadedinde kullandığı bilinmektedir.

Kur’an mutlaka her dile çevrilmelidir; zira Allah, ayetleri okuyup anlayalım, üzerinde tefekkür ve tedebbür edelim, olaylardan ders çıkaralım diye indirmiştir. Dolayısıyla imkanı olan her Müslüman Kur’an’ı okuyup anlamak zorundadır. Zaten başta Kur’an olmak üzere bütün kitaplar anlaşılmak için var edilmiştir.

Türkiye'de yaşayan Müslümanlar için Türkçeye çevrilmiş onlarca meal ve tefsir kitabı bulunmaktadır. Bu meal ve tefsirlerde kimi ayetlerin farklı anlam ve tefsire sahip olmaları doğal ve fikirde zenginlik olarak kabul edilmelidir.

Dolayısıyla meal okurları, okudukları ayetleri mutlaklaştırmamalı, başka meallerde başka anlamların olabileceğini de hesaba katmalıdırlar. Nihayetinde okunan bir meal, bir insanın ayetlerden anladığıdır ve onun yorumudur; bütünüyle Allah’ın istediği anlam olduğu iddia edilemez. Onun için mümkün olduğunca mealleri karşılaştırmalı okumakta fayda vardır.

Meal hakkında bu kısa açıklamadan sonra şimdi asıl soruya gelelim.

Hocanın biri “meal okumayın, imanınız sarsılır” diyerek, müminleri Allah’ın kitabını anlamaktan uzak tutmaya çalışmaktadır. Peki bu ve bu zihniyette olanlar, “ayetlerimiz size okunmadı mı” (Mü’minun 105) ilahi suale nasıl cevap vereceklerdir! Allah’ın ayetlerini okumak isteyenleri engellemenin ne denli ağır bir suç olduğunu bilmiyorlar mı?

Sizce bu hoca samimi olabilir mi? Olamaz, ikiyüzlüdür; çünkü kendisi sohbetlerinde ayetleri Arapça okuduktan sonra, mealini vermeye başlıyor. Yani, ayetleri anlamak ve anlatmak için meale (Türkçe çeviriye) başvuruyor. Kendisinin imanı da sarsılıyor mu acaba!

“Meal okumayın imanınız sarsılır” diyen meal karşıtı hocanın gerekçesi şudur: Osmanlı, Selçuklu ve Karahanlılar’da meal yoktu. Kendilerince yazdıkları mevlitleri vardı.” (Harika bir gerekçe!)

Kur’an’ın anlaşılması bizzat Allah tarafından istenmişken (Biz Kur’an’ı düşünüp anlayasınız diye Arapça bir hitabe olarak indirdik) ve bu emir dikkate alınarak onlarca meal ve tefsir yazılmışken, hangi hakla meal okumaya karşı çıkılır? Kur’an başka türlü nasıl anlaşılır? Kur’an’ı anlamak için meal okuyan samimi Müslümanlar nasıl “mealci” diye aşağılanır?

Kur’an’ın gönderiliş amacı dikkate alındığında, Arapçasından okuyup huzur duyan, ancak anlamından (mealinden) rahatsız olan bir toplumun Kur’an’la tanıştığı asla söylenemez. Meale (anlamaya) karşı çıkan, Kur’an’ın gönderiliş maksadını anlayamamıştır. Anlamadan okuyanlar, onun bir öğüt kitabı olduğunu söyleyemezler. Şayet söylüyorlarsa, bu samimiyetsizliktir, ikiyüzlülüktür.

Sosyal medyada kimi meal düşmanlarını görüyoruz; “Mealciler” diye ağızlarını açtıklarında sanki inkarcı, yalancı, iftiracı, aşağılık, büyük bir günah işlemiş kimseleri tarif eder gibi sorumsuzca davranmaktadırlar. Halbuki “Mealci” sıfatıyla kötülemek istediğiniz Müslüman kardeşleriniz, Kur’an’ı okuyup anlamaya çalışarak Allah’ın emrini yerine getirmektedirler.

Kimin adına konuşarak Kur’anı (dinini) öğrenmeye çalışanları tekfir edercesine kötülüyorsunuz? Bunu yapanlar sahiden Allah’ın emrine karşı çıktıklarının farkında değiller mi? (Yoksa bu bir proje mi? Bu proje kime yarar, ona bakmak lazım!)

Onun için diyorum ki içimizdeki bu fitne ateşini (projeyi) görelim. Başta Elmalılı Hamdi Yazır olmak üzere meal yazanlar, eğlence olsun diye Allah’ın Kitabını Türkçeye çevirmediler. Allah’ın “anlayasınız diye size bu Kitab’ı indirdik” beyanını dikkate alarak çevirdiler.

Kur’an’ı meallerden okuyup anlamaya çalışanları bırakın kötülemeyi, takdir etmemiz gerekir. Çünkü Allah’ın bizden istediği anlayarak okumaktır. Dolayısıyla Kur’an Arapçasını bilmeyenlerin, yazılan meallerden okuyup anlamaya çalışması kadar doğal bir iş yoktur. Onun için hiçbir samimi Müslüman meal okumaya karşı çıkamaz. “Mealciler” sıfatıyla kimseyi itham edemez.

Meal okumaya karşı çıkanların endişeleri ve iddiaları “Resulullah as’ın devre dışı bırakılması” ise, bu endişe ve iddia asla haklı olamaz; zira Resulullah’ı en iyi tanıtan ve ona itaat edilmesi gerektiğini söyleyen Kur’an’dır. Dolayısıyla Resulullah as’ı Kur’an’dan tanıyan kimse, onu asla devre dışı bırakamaz.

Resulullah as’ın ciddiye alınmaması ve bir “postacı” gibi gösterilmesi tartışmaları üzerinden meal okuyanlara saldırmak ve faturayı onlara çıkartmaya çalışmak asla kabul edilir bir durum değildir. Esasen faturayı meal okuyanlara çıkartanlar, -bilerek veya bilmeyerek- faturayı Kur’an’a (Allah’a) çıkartmış olurlar. Bu kafaya (zihniyete) göre, Allah öyle bir hitabe (metin) göndermiş ki okuyanın aklı karışıyor ve Resulullah as’a düşman kesiliyor!

Elbette başka alanlarda olduğu gibi Kur’an’ı anlama konusunda da kimi ayetleri kendi ideolojik emelleri doğrultusunda kullanmaya çalışanlar olacaktır. Veya yeterli altyapıya, usul ve donanıma sahip olmadan “ahkam kesenler” olacaktır. Bunlar var diye Kur’an’ı anlama çabamızdan vaz mı geçeceğiz!

Hayır, asla! İfrat ve tefrite kaçan yorumlar varsa, bu yorumlara karşı “doğru ve maksada uygun yorumlar” yapılır ve sahipleri güzel bir üslupla uyarılır. Yani uyarılması gerekenler, her meal ve tefsir okuyanlar değil, İfrat ve tefrite kaçıp ayetlerden yanlış yorumlar ve ideolojik çıkarlar sağlamaya çalışanlar olmalıdır.

Özetle belirtmek isterim ki hiç kimse tarikatının, grubunun, cemaatinin paradigmasıyla hareket ederek, “Kur’an’ı anlama çabasında olanlara” söz söyleme hakkı olamaz; zira Kur’an’ı anlamayı Allah emretmekte ve üstelik anlamasını kolaylaştırmaktadır:

“Biz bu Kur’an’ı öğüt almak isteyenler için kolaylaştırdık. Niçin düşünmüyorsunuz!” (Kamer 17)

Onun için Allah’ın emrettiği bir görevi yerine getirenlerin (Kur’an’ı anlamaya çalışanların) imanı asla sarsılmaz; bilakis okuyup anlamaya çalışan müminlerin imanları artar; ama Kur’an’a “anlaşılmayan ve saptıran kitap” muamelesi yapan ve kendileri meal okudukları halde başkalarına reva görmeyen samimiyetsiz ve ikiyüzlülerin de nifakı artırır.

Herkes bilmelidir ki “meal okumayın” diyenler, “Allah’ı dinlemeyin” demektedirler. Niyetleri ne olursa olsun, sonuçta insanları Allah’ın hitabından uzaklaştırmaktadırlar.

“Biz, Kuran’ı düşünüp anlayasınız diye Arapça okunan bir hitabe olarak indirdik.” (Yusuf 2)

“Bu Kur’an bana, sizi ve ulaştığı herkesi uyarmam için vahyedildi…” (Enam 19)

Selam ve muhabbetlerimle…alıntı.

 

 

Derdi Veren Dermanı Derdin İçine Gizlemiş.Meğerse Dert Bile Nasip Kısmetmiş.Derdi Olana Kör Bakmak Değil Görmekmiş.Sabır İse Derdi İçine Gömmekmiş,Hiç Birşeyde Gözümüz Yok.Ya Rabbi karşımıza HAYIRLI insanlar çıkar. BİZİ sevdiklerimizle İMTİHAN etme Ya Cebbâr!Ey Hükmünü Ve Dilediğini ,Hakkıyla Yerine Getiren ALLAH'ım!

İyileşmesi Zor,Çözülmesi Müşkül,Tedavisi Olmayan Her Sıkıntıdan

bizleri muhafaza eyle Kerim'sin RABB'imKerem EyleLatif 'sin RABB'im

Lûtf'eyle,Rahim'sin RABB'im,Merhamet Eyle,Gafur'sun RABB'im Affeyle

Günahlarımızın Sebep Olduğu Bütün Musibetleri Def Eyle. RABB'im

İşlerimizi Kolay Rızıklarımızı Helal,Kazançlarımızı Bol ve Bereketli Eyle..

Sabah namazıyla huzuruna kabul ettiklerini,Mahrum eyleme,Mahzun eyleme

Muhtaç eyleme,Mağdur eyleme,Müflis eyleme Fitnelere,insi cinni şeytanlara terk etme Ya Rabbi.Kalplerinde ne hayır dilekleri varsa kendilerine ihsan eyle Ya Rabbi,Cümle şerlerden de muhafaza eyle,Ya Rabbi Hamd ve şükür ile Huşu ve vakâr ile,Edeb ve haya ile,Tevbe ve niyaz ile,Dikkat ve rikkat ile Hikmet ve himmet ile Tezekkür ve tedebbür ile Akl-ı Selim ve Kalb-i Selim ile,iman İslam ,cihad şuuru ile her günümüz ve gecemiz  feyiz ve bereketli olsun

Sabah huzura kabul edilenlere selam olsun.

 

 

Sabah namazı vakti geldi millet haydi namaza haydi kurtuluşa. Essalatü hayrun minen nevm. Namaz uykudan hayırlıdır.

”Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan ibadet Allah (cc)katında diğer günlerde yapılan ibadetten daha güzeldir. Çünkü bunun her bir gününde tutulan oruç bir sene oruç tutmaya ve her bir gecesini ihya etmek de Kadir Gecesi'ni ihya etmeye denktir.” (Tirmizi, İbn-i Mace)Hayırlı sabahlar arkadaşlar Allah kabul etsin.

Doğa ile savaş halindeyiz,kazanırsak kaybedeceğiz Doğa katliamı zülümdür.

 

 

 

Afiyet içindeyim sonsuz şükürler olsun ALLAH cc ım bu afiyette masum mazlumun güzelim kullarınında hissesi var herbirinin hakkında hayırlı kapılar aç Dünya ve Ahirette afiyet kurtuluş herşeyden önemlisi rızana uygun olanı nasip et hayatımızıda sonumuzuda hayreyle.Bildiğim bilmediğim günahlarımdan yaptığım,yapmadığımın şerrinden ALLAH cc ve Resulünün asm Kurani mananın Hukukunu çiğnemekten kul hakkı yemekten zülmetmekten zülme uğramaktan her haramdan şirkten,küfürden,zülümden,her fitneden insi cinni şeytanlardan değer verdiğin her kulunu arındır affet bizi .İçimizdeki cahil,hain ,zalimler yüzünden bizide cezalandırma helak olmaktan cehenneme düşmekten koru rızana uygun hayat nasip et Ey Erhamürrahimin mümin kulların Rabbi bizide mümin vasfına kavuştur.Yüzünü güneşe çeviren insan gölge görmez.Montaigne.Kendini ALLAH cc a yönelten insanda helak olmaz.Deccalların,deccalizmin,şeytanların ve satanizmin,siyonizmin,emperyalizmin,komünizmin,faşizmin,budizmin,kemalizmin deccaliyet asrînın tüm fitnelerinin din şarlatanlarının münafık ve kafirlerin,tağutun melun iblisin ,her niyeti pisin,sihirbazların,yalancıların,iftiracıların hased her pisliğin,emmare nefsin,şerli şöhretin,küfrün,zülmün,şirkin,her haramın şerrinden ALLAH cc korusun .Eğer biz sahabideki ra ve Peygamberlerdeki asm imanı islamı şuuru anlıyabilseydik kurt ile kuzu aynı pazarda gezmezdi,iyiler kötülerin ruh ikizi olmazdı,iman,islam ile şirk,küfür,zülüm cepheleri netleşirdi,masum mazlum güzellikler kötülerin ,din hırsızlarının günah keçisi olmazdı,iman ile küfür aynı pazarda satılmazdı haramların içinde yüzen bir toplum olmazdık,din hırsızları kayrılırken masum mazlum güzellikler yanmazdı.Dedilerki Allah cc bir kuluna izzetini murad ederse

1- yanlızlık hali ile ünsiyeti

2- kanaat ile zenginliği

3- kusurlarını görmeyi nasip eder

 

 

Nurculuk,kemalizim,tarikatçılık,Süleymancılık,ışıkçılık,İsmail  ağa cemaati Mevlevilik,şialık,vehhabilik  vs hizip oluşumlardır islamla beslenip cinni insi şeytani karakterlerle ortak hareketleriyle milyonları mağdur etmiş ve fitneye tarih boyu destek vermiş kafir ve zalimlerin paratoneri ,Kurani manayı tahrip eden hizip cemaatlerdirki her saniye kul Hakkı yemek ve Hukukullahı çiğnemek en bariz özellikleri İslam Dünyası 1000 yıldır bu tiplerin uydurduğu Din anlayışının eseri kula kulluk ruhbanlık esas 72 bozuk fırkayıda temsil etmek işleri.Dinini yalnız ALLAH(cc) a has kılanlar,helalinden rızkının peşine koşanlar özellikle bacılar günah keçisi , onlara göre Deccalın ordusu kendileri ise hep ibadette olsalar şirki,küfrü,zülmü,haramları,fitneleri nefse kulluğu hayata geçiren kafir ve zalimlerin ruh ikizi.Adalet,vicdan,doğruluk,Ahlaki ölçüler,iman ve İslam hizmeti  sadece felsefeleri ,hidayetide dalaletide kendileri yazıyor işin acı tarafı saf insanlar kurani manadan habersiz islamı yaşamı onların hayatı zannetmiş ve tabi olmuşlar halbuki Dinlerinin ilahı cinni insi ruhbanlar icraat ise Kurani ölçüleri öldürmek yarışı.ALLAH(cc)inanıyorsanız üstünsünüz der Kurani kerimde bugün bu hizipler yüzünden İslam alemi fitne kazanı ancak sorarsan her biri tek doğru kendileri,bunların hepsi evliya diye kendini satan şarlatan Din hırsızlarının partileri Edep kökünden katledilmiş en mahrem hayatlara tecavüz onların kitabında evliyalık,mürşidi kamillik hayatları aptal saf insanları kendilerine hevalarına cinlere kullukla iç içe kafir ve zalimlere rant kavgası ancak Kurani gerçeklere çağıranlar onlar için en büyük tehdit en büyük fitne ya ebediyen dışkı çıkaran ilahlarına tabi olacaksın yada uydurdukları Dinin günah keçisi Deccalsın çünkü kendileri islamla beslenip Kurani manayı,milletin helalini namusunu hatta imanını çalanlar nefsi satın almak şansın yoktur uydurulan Dinlerinde kula kul oldunmu ehli necatsın KENDİLERİDE EHLİ SÜNNET HER YOL MÜBAH  ihsan eliaçık,zekeriyya beyaz,yaşar nuri öztürk,turan dursun,Bahriye üç ok gibilerse Deccalizmin aktörlerinin figüranları bunun haricinde özellikle cumhuriyet tarihinde insanımızı zehirli fikir ve felsefeleriyle milli ve manevi değerlerimizden uzaklaştıran hatta fitne düşman bir nesil yetiştiren sözde Ahlaklı doğru olduğunu iddia eden münafık müşrik kalbi mühürlü bu milletin özellikle Deccalizmin dinamosu olmuş Aziz Nesinler,Yaşar Kemaller,Çetin Altanlar,Nazım Hikmetler,Orhan Pamuklar,Elif Şafaklar ve bilmediğim bu cümleden niceleride insanlığı iman ve İslam Düşmanlığına Vatan hainliğine hazırlamış şeytani kişilikler ama 100 yıldır özellikle içimizde iyi barınmışlar  Haliyle bu Vatan nice hainin zalimin insi cinni şeytanın fitnelerin tarlası olmuş. 

 

 

Mahşerde hesaplaşacağız bizi şerefsizliğe cehenneme layık gören insan müsfeddeleri ve  cinni pislikler hayatımız boyu emeğimizi ibadetimizi çalıp fitnelere boğduranlar melun şeytanlara rant uğruna kafir ve zalimleri kayırıp bizi yakanlar şeytani rant uğruna insanlığın felaketine imza atmayı en doğru din ve insanlık belleyenler.yahudi Dünyayı ateşe verir zerre sesleri çıkmaz ancak mağdur bir müslümanı günah keçisi bellediklerinde yıllarca zülmederler.Hepiniz insanlık suçu işlemişsiniz ve çok pişkinsiniz içinizdeki saf insanlarla zorum yok.

Hukukullahı çiğneyenlerin,kul Hakkı yiyenlerin Kurani manayı bilerek öldürüp Kuran Akli değil hikayesiyle kendini aklıyan yobazların Hakkı Hukuku yok.

 

Onlar  Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır" diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük, izzet ancak Allah'ın, ve onun Peygamberinin ve mü'minlerindir. Fakat münafıklar bilmezler.Münafıkun

süresi Ayet-8 

Hz Ali(ra) Namazdaki vesveseyi tarif edeken.İçinde eşya olmayan eve hırsız dadanmaz demiş.Evet melun şeytan en çok ALLAH(cc)a yöneldiğinde uğraşır

 

Barnabas incili İslami ölçüleri kabul eden ve Hz Muhammedin(asm) Peygamberliğini haber verip tasdik eden  belki incilin aslı ancak günümüz Hiristiyan Dünyası kabul etmiyor sapık kitaplara itibar ediyor

 

Eğer biz sahabideki ra ve Peygamberlerdeki asm imanı,islami şuuru,ihlası anlıyabilseydik kurt ile kuzu aynı pazarda gezmezdi,iyiler kötülerin ruh ikizi olmazdı,iman,islam ile şirk,küfür,zülüm cepheleri netleşirdi,masum mazlum güzellikler kötülerin ,din hırsızlarının günah keçisi olmazdı,iman ile küfür aynı pazarda satılmazdı haramların içinde yüzen bir toplum olmazdık,din hırsızları kayrılırken masum mazlum güzellikler yanmazdı.Hastalık ve musibetlerde biterdi.ALLAH cc elinize düşürmesin hiçbir helaline düşkün kulunu,faiz müesseseleri,bankacılar.İslamın özü güzel Ahlak temelinde bu din sevgi ve buğzdur ölçüsü esas sevgiyi başta ALLAH cc a Resülüne asm ehli iman ehli namus güzel Ahlaklılara mümin kullara,Vatanına ezanına bayrağına,Kurana,sünnete,masum, mazluma.Buğzu melun şeytana ve izinden gidenlere,insanlığın felaketine çalışanlara her türlü harama şirke,küfre zülme her fitneye .ıslam bu manada Adalet ve güzel Ahlaktır ilahi vicdanın razı olduğu bu ölçülerin rehberi Kuran ,önderi Peygamberimiz Hz.Muhammed asm .Andolsun kendiniz gibi bir beşere uyarsanız mutlaka ziyana uğrarsınız.Müminün Ayet.34 Peygamberler asm sıradan insanlar değil ALLAH cc ın insanlığa Hak olan doğruları uyarmak için vazifelendirdiği özel insanlardır .üstteki ayette Haktan Hakikatten uzak insanlardan uzak durmamız isteniyor Çocuklarınızı camiye götürünki kimin önünde eğilmesi gerektiğini öğrensinler Mutlak doğru ALLAH cc ın rızasıdır ,o da Kuran ve sünnetin hakkını vermekle kazanılır Çöplükteki çiçek olmakmış kaderimiz ömür boyu yaptığımız hiçbir ibadet ve hayır bize layık görülmemiş bizi nasıl bir Adaletle yargılayacak ALLAH cc ta en güzel Adalet belki rızai ilahi o olacak yoksa sadece isyanlarımı baz alıp cehennememi kapatacak zaman zaman ümitsiz vaka oldum artık en birinci duam ya Rabbi şerrimdende her şerlidende her şeytandanda masum mazlum güzelim kullarını koru diyorum.Dinden soğutmak için kıçını yırtan çok ancak büsbütün ölmemiş imanımla çare her düştüğümde ALLAH cc ta diyorum Ben ALLAH cc ı Rabbim,Hz.Muhammedi asm Hak Peygamberim asm İslamı Hak Din olarak sevdim ve kabul ettim benim günahımın hesabı şirkin,küfrün zülmün,haramların temsilcisi fitnelere kalmadı.ALLAH cc bir kuluna hâyır murad ederse kimse değiştiremez,şer murad edersede kendinden başka kimse değiştiremez.

Ahlaksız ALLAH(cc)sızların hayırla Rahmetle anıldığı bir Vatan zaten satılmıştır.Böyle bir Vatanda Hür ve şerefinle mümince yaşıyamazsın. Bazı konularda benim gibi düşünsede bir ateist,komünist müşrikle bir münafık Din yobazıyle  aynı olamam,beraber olamam aynı karede işim olamaz.

 

 

Kaymaklı,ballı iken mehdi mesabesinde görenler düzdürdüğünüzde selam bile vermediniz yıllarca bir vefa örneği görmedik kardeşlik hikayeleri boşmuş meğer iyi günün dostu zor günde hani artık aynı yolun yolcusu olmak riyakarlık.Çünkü defalarca felaketime sebep olanlara bende çok küfrettim çok lanet ettim artık ALLAH cc kimi neye layık görüyorsa bildiği gibi yapsın diyorum.Cümle masum mazlumu,ehli imanı ehli namusu, cümle değer verdiği kullarını ,cümle güzellikleri temiz kalplerde yaşatsın Adili Mutlak Erhamürrahimin ALLAH cc.ALLAH cc komedi oynamıyor Kuranla Kainatın gerçeklerini hesap gününü haber veriyor.Komediyi külli cinayetlerine rağmen evliya geçinen şarlatanlar ve şeytanlaşmış insan bozmaları oynuyor insanlığıda müslümanlığıda kimseye bırakmıyorlar herbiri bütün cinayetlerine rağmen çok pişkin ,nicelerinide peşlerinden sürüklüyorlar.Ömür randevüsünün en güzel daveti ezan en güzel buluşması secde anıdır ALLAH cc şirkten,tağuttan,şeytani pisliklerden,küfürden,zülümden her haramdan her fitneden arındırsın inşallah.

 

 

VAKİT istiyoruz; yolunda koşturmak icin

ÖMÜR istiyoruz; salih amellerle doldurmak icin

SABIR istiyoruz; şeytan ve nefisle başa çıkmak için

İZZET diliyoruz; mü'min ismini vakarla taşımak icin ALLAHIM

 

Artık böyle oldum ben.İnsanlara güvensiz,acılara hissiz,biraz kimsesiz yapayalnız vefasızlıklara tepkisiz,ve her şeye karşı isteksiz sevgi yoksulu amaçsız nefsinin ve ruhunun pröblemleriyle baş başa gelecek kaygısıyla iç içe. Ya çok günahkarım yada kaderimi çok zehirlemişler çaresizlik  içinde doğru değerler bile  faydasız. Bu durumda en güzel ölçü çokça Hasbünallahü Venimel Vekil Duasıdır senin her halini bilene ve rızasıyle en güzel fiatı verene pazarlıksız teslim olmaktır çare.

 

Ne kadar günahkarda olsam Kuranın bütünüyle muhatap olunca ümidim artıyor ancak yalnız azap ayetlerine saplanınca günahımdan başka bir şey görmüyorum.     Dengesiz  hayat sürüyorsan ALLAH(cc)ın sana sunduğu güzelliğe kavuşamazsın

 

 

Cinniler kazandı,insanlar kaybetti çünkü 1000 yıldır insanlık tarikatların yapısıyle tahribatıyle cinniler için ibadet yapıyor Abdülkadir Geylani sayesinde,çünkü o cinler zararsız mahlüklardır diyor,şeytanına varıncaya kadar cinleri kudsiyor.ALLAH cc ta Enam süresi 128.Ayette ey cinler topluluğu siz insanlara çok çektirdiniz,siz insanların çoğunu aldattınız ve kendinize bağladınız diyor şarlatan şeyhlerde şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır deyip insanlığı şeytanlara boğdurmanın mücadelesini veriyor her saniye kul hakkı yemek evliyalık diye satılıyor.Kurani manadan uzak,kula kulluk çare diye satılıyor çakma ilahlar,ruhbanlık pöpüler din anlayışı Aklını çalıştırmayıp Kuranın dersinden kaçanların acıklı hali.İyileri,masum mazlumu,ehli imanı ehli namusu güzellikleri ALLAH cc ın değer verdiği kullarını zarara uğratacak her fiilden ALLAH cc a sığınırım.Peygamberlerde asm ismet sıfatı var ismet=günahsız demek buna rağmen Lut as ın kavminin sapıklığı,eşcinselliği tarif ederken ,Lut as a o günahsız Peygambere as ismiyle özdeşleştirerek ibneliği lutilik diye zikrediyorlar ve ne konuştuklarının şuurunda olmadan düşünmeden konuşuyorlar bu külli cinayettir bütün eşcinsel ibnelere ebedi lanet kim bu gibi kavimlerin helakına sebep olmuş şeytani pisliği müslüman topluma belki iyi insanlara mal etmeye çalışıyor onlarada ebedi lanet.Ben hayal kırıklığını ileride daha büyük işler yapmak için büyük bir motivasyon olarak gördüm .insan düştüğünde ümitsizlik gırdabında boğulmayacak belki silkinecek,imanını tazeleyecek hayra,ibadete,pozitif çalışmalara,iyilerin dostluğuna,ALLAH cc a koşacak Kurani hakikatlere sarılacak devamlı tövbe istiğfarla dengeli istikrarlı güzel Ahlaklı olmanın gayretinde.

 

 

Ben ,ALLAH(cc)ile arama  birileri  girip tesirli olduğundan şikayet etmişim Her şey ALLAH(cc)tan ölçüsünü belki yanlış algılamışımki ne halin varsa gör denircesine dışkı çıkaranların oyuncağı olmuşum .Herşey ALLAH(cc)tandır ölçüsü imanın ölçüsüdür ne şekilde tecelli edeceğine ALLAH(cc) karar verir sen kul olarak başkalarının daha tesirli olduğunu düşünürsen şirkin ilahlarının oyuncağı olursun belkide melun şeytanlarında oyuncağı olursun sonra başına gelen her şey ALLAH(cc)istedide oldu demeye hakkın yok.

 

 

Çocuk Esirgeme Kurumunda yetişen;

ŞEHİT komando uzman çavuş. MURAT AKMAN'ın

ailesi olmadığı için TÜRK MİLLETİNE yazdığı

SON MEKTUBU :

MURAT AKMAN tarihe bu mektupla not düşmüş şehit..!

Doğduğunda ailesi tarafından bir çöplüğe atılarak terkedilmiş ve çocuk esirgeme kurumunda büyümüş..!

Murat Akman 18 yaşına geldiğinde evi ÇEK’dan ayrılmış..!

Ancak Ç.E.K.İle bağlantısını hiç koparmamış ve oradaki çocuklara yardımcı olabilmek için elinden geleni yapmış..!

Askerlik görevini komando olarak yerine getirirken devletin kendisine bağladığı maaşı çocukların ihtiyaçları için Ç.E.K.’na göndermiş.

Çıktıkları operasyonlar da hayati tehlikesi olması sebebiyle son mektubu olabileceğini düşündüğü bir mektubunu birlikte büyüdüğü bir arkadaşına ulaştırılmak üzere bir asker arkadaşına emanet etmiş..!

Murat Akman ŞEHİT olunca;

mektubunu teslim ettiği arkadaşı Murat’la birlikte büyüyen arkadaşına ulaştırmış..!

Mektup bu arkadaşı tarafından Murat Akman'ın vasiyeti üzerine bir yayın kuruluşuna belirli bir meblağ karşılığı devredilmiş ve şehit askerin vasiyeti üzerine medya kuruluşunun ödediği para Murat'ın büyüdüğü çocuk esirgeme kurumuna bağışlanmış..!

İşte Şehit Murat’ın yayınlanan SON MEKTUBU...........

“Bu yazı bir komando uzman çavuş mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok.

Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. şu an etrafımda Adana,Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon... Türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan ama birbirlerinin canını korumaya yemin etmiş bir sürü asker var. Birazdan operasyona gideceğiz, tek dileğimiz kayıp vermeden geri gelmek.

İlerde ölürsem eğer diye bir mektup yazmak çok zor. aklına getirmek istemez ya insan ölümü, hani her zaman bir umut vardır ya. askerliğim bittikten sonra yırtıp atacaktım bu mektubu ama şu an okuyorsanız yırtamadım demektir. zaten pek de kalem tutmaz elim. silah tutmayı daha iyi bilirim. sizi korumam için siz öğrettiniz silah tutmayı.

Tuhaf olan siz bu mektubu okurken ben neden öldüğümü bile bilmiyor olacağım. ya bir mayına bastım ya da yediğim bir kaç kurşun. BİLENİNİZ VARMI BEN NASIL ÖLDÜM???

Kışlada her televizyona bakışımda birbirinizi öldürdüğünüzü birbirinizin canını yaktığınızı gördüm. müziğin sesini çok açtı diye komşusunu vuranlar. gücü kadına yetenler. cebindeki on lirası için adam vuranlar. kız arkadaşına baktı diye alayını bıçaklayanlar.

Bileniniz var mı BEN KİMİ KORUMAK İÇİN ÖLDÜM???

Eti az pişti diye garsona çıkışan adam; sen rahat uyu diye kurşunlar başımın üstünden geçerken ben dağda her bulduğumu kesip yedim.

Arabasını solladılar diye levyesini kapıp arabadan inen adam, beni bir çöp bidonuna atıp giden anam; söylesene BEN KİMİN İÇİN ÖLDÜM???

Yetimhanede ve askerde en güzel şeyin ekmeğin bölmek olduğunu öğrendik biz. peki size neyi bölmeyi öğrettiler?

Sizi önce ALLAH’a sonra birbirinize emanet ediyorum. ben sizden razı oldum ALLAH’da sizden razı olsun...

 

 

"Bismillahirrahmanirrahîm"

AMİN ! AMİN ! AMİN !

-ELİF aşkına Ya Rab...! Kaldır üzerimizde ki karanlıkları,

-Felâk, Nas aşkına Ya Rab..! Kaldır üzerimizdeki nazar, kemgöz, Sihir, büyüleri, musibet ve bağlılıkları,

-Yasin, Fatiha aşkına Ya Rab..! Şifa ver tüm maddi ve manevi hastalıklarımıza,

-Fetih, vakıa aşkına Ya Rab..! Hayırlı kapılar aç bizlere, helal ve Bereketli rızıklar nasip et.

-Ayetel Kürsi, Bakara aşkına Ya Rab..! Tüm şer ve Belalardan muhafaza eyle, Korumana al bizi,

-Inşirah, Amenerrasulü aşkına Ya Rab..! İnşirah bahşet yüreğimize, huzur, mutluluk Ver yarınlarımıza...

-İhlas, Muhammed Mustafa s.a.v aşkına Ya Rab..! Dert, keder ve sıkıntılarımızdan Selamete çıkar bizi.

-İsmi azamın hürmetine Ya Rab..! Bu duayı bizden kabul et.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi üzerimize olsun! Gününüz Nur-u ÂLÂ olsun Kalın Sağlıcakla.

 

 

Önümüzde bir seçim var 2023 te kime oy kullanmayı düşünüyorsunuz.Şimdi    bize seçim hakkı vermiyorlarki seçim yapayım.Bize AK partimi CHP mi yoksa HDP mi diyorlar yani kişileri ve partileri seçmemizi istiyorlar,önümüze sistemi koymuyorlar.Şu sistemi,bu sistemi yoksa öbür sistemmi sosyalizimmi faşizimmi,Demokrasimi,islammı,laiklikmi.Bunu demiyorlar diyorlarki sistem belliDemokrasi ve Laiklik.Biz size sistemi sormuyoruz.Bu sistemi CHP mi AK partimi yoksa diğer partilermi daha iyi yönetir şimdi diğer partilerin hepside Müslümanlara zarar vermiştir.Müslümanlar şu anki sisteme oy verdikleri zaman günaha girmiş olurlar.Çünkü şu anki sistem Demokrasi ve Laiklik üzerine kurulmuştur.Demokraside Laik düzende tüm haramlar serbesttir.ALLAH(cc)  yasaklıyor Demokrası Laiklik serbestleştiriyor.Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demişler Hakikatte Egemenlik kayıtsız şartsız ALLAH(cc)ındır. Laiklik ise Din Devlete karışamaz diyor .ALLAH(cc) Hükün koyandır yani insanlar karışacak kanun koyacak,ALLAH(cc)karışamıyacak.Nasıl olurda ALLAH(cc)karışamıyacak,Araf süresi 54.Ayette  Rabbimiz dikkat edin yaratmakta kanun koymakta ALLAH(cc)a aittir.Din işleriyle Devlet işlerini birbirindenden ayırıp ALLAH(cc)ın Adaleti yerine insanların Adaletini esas alırsanınz yeryüzünde işlenen bütün zülümlerin suç ortağı olursunuz.Herkesin Adaleti şaşar ama ALLAH(cc)ın Adaleti şaşmaz.Hadid süresi 25. Atette diyorki And olsun biz resüllerimizi açık ayetlerle gönderdik.İnsanların Adaleti yerine getirmeleri için kitabı mizanı indirdik diyor.Demekki bu kitap sadece cenazelerde okunması için gönderilmedi belki insanlığın Dünya ve Ahiretini en mükemmel şekilde düzenlemesi için bir hayat nizamı olarak gönderildi.Bu kitabı gönderen ALLAH(cc) El Hakimdir.Kuranı Kerim Dünyaya Hükmetmek için Kainatın Anayasası olarak gönderildi.Maide süresi 44. Ayette kim ALLAH(cc)ın indirdikleriyle hükmetmezse kafirlerin ta kendileridir buyuruyor.Ayet açık bellidir kim ALLAH(cc)ın nizamını tanımıyorsa islamda bunlara Tağut ismi verilmiştir.Her Peygamberin mücadele ettiği Tağutlar vardır .Nahl süresi 36. Ayette ALLAH(cc)a kulluk edin ve Tağuttan kaçının.Bütün Peygamberlerin asm vazifesi ALLAH(cc)a kulluğa davet ve Tağuttan sakındırmak.İslamı temsil rölüne soyunan ve dava adamı olduğunu iddia edenler ALLAH(cc)a kulluk yapıp Tağuttan sakındırmak yerine Tağuta kulluğa  mahküm ediyorlar.ALLAH(cc)a iman edin Tağutla beraber olun diyorlar,bu nasıl bir iman şirk,zülüm ve küfrün haramların ,fitnelerin hamallığı.Küfür yine aynı küfürdür,bizim insanlarımız yönetimi sistemi değiştirmek yerine yöneticileri değiştirmekle meşgul ediyor iman ile küfrün nikahını kıyanlar çare diye sunuluyor.Küfrün idaresini Namaz kılan insan yönetse ne olur,yönetmezse ne olur küfrün rengi ne kadar değişsede küfür küfürdür,şirk şirktir,zülüm zülümdür ,haram haramdır fitne fitnedir böyle şekillenen bir toplumun yolculuğu cehennem yolculuğudur.Düzen fitne üretiyor Kurani Hükümler esas olmadıkça şeriat yaşanmadıkça hiçbir şeyde bereket arama biz şeriat deyince iranın sisteminden bahsetmiyoruz ALLAH(cc)ın nizamına uymaktan bahsediyoruz.

 

Ben insanlar La ilahe illallah Muhammeden Resulüllah asm deyinceye kadar mücadele ile emrolundum,hesapları ALLAH cc iledir.Hadisi Şerif.İnsanları günahları yüzünden cezalandırmak bizim haddimize düşmez.Hadisi Şerif.Günah işlemeye devam eden unutkan olur,ahmaklaşır,aklıda azalır.İmami Gazali ra.Eğer Adalet istiyorsan zenginlerin sözlerine değil fakirlerin masumların mazlumların gözlerine bakacaksın.Ben kardeşlerimi,dostlarımı gül gibi görüyorum ancak her gülün dikeni olduğu gibi onlarında hoşlanmadığım tavırlarını görmemeye çalışıyorum ve gülün kokusu misali iyi meziyetlerini artılarını iyiliklerini hep canlı görmeye çalışıyorum yanlış yapıyorsam özür diliyorum ve bağlarımı aramızda ne kırgınlık geçsede büsbütün öldürmedim ,öldürmüyorum islamın Aile hukuku Akraba ve dostluk ilişkileri güzel Ahlak çerçevesinde Kurani Hukuğu çiğnemeden Adaletli Vicdanlı,Özverili Fedakar ,Sevgi dolu ilişkilerle ibadet hükmündedir.Belki öz eleştirimi yaptığımda yinede en bencili benim diyorum buna rağmen onlarda bana katlanıyor sağolsunlar kalplerimizi birbirimize ısındıran ALLAH cc a hamdolsun Elhamdülillah.Ey pozitif değerlere,güzelliklere,masum ,mazluma,güzel Ahlaka,Kurana Sünnete değer veren vicdanlı dürüst olmaya çalışan kul ,deccalizme vurulduysan seni hasediyle iftirasıyle,yalanıyle,zülmüyle yakanların ilki melun şeytandır sonrada onun güdümündeki din şarlatanlarının,insi cinni pisliklerin şekillendirdiği ,seninde günahlarınla azmış bir nefis kavramıdır nefis ve şeytana karşı devamlı teyakkuzda ol haramlara dalarsan,farzları ihmal edersen ruhen,kalben,Aklen ,vicdanen mahküm duruma düşersin Kurani hakikatlerden ve ALLAH cc tan kopma,iyilerle dostluğu öldürme dengeli istikrarlı,güzel Ahlaklı dürüst,vicdanlı bir hayata yatırım yap .Ne yaşarsan yaşa tek çaren ALLAH cc ta onsuz heryer cehennem.Afiyet içinde yaşatan ALLAH cc cümle masum mazlumuda gör her şerliden her şerden koru günahlarımızı yak değer verdiğin kullarına bela etme."Yasalara dayanan yargılamadan daha büyük bir yargılama vardır ki,o da,her insanın kendi vicdanıdır."-Mahatma Gandhi-Deccalizmin,satanizmin,siyonizmin tohumlarını,şirki,küfrü,zülmü,haramları ,fitneleri,katmerli pislik insi cinni şeytanları,bozuk felsefeleri yak,bir masum mazlum,bir güzellik yanmasın ya Rabbi.Başımızda yezid misali idareciler olduğu sürece şeriatta zülümdür .Adaletli vicdanlı Ahlaklı,doğruluktan şaşmayan,ilahi Hukuğu çiğnemeyen,kul hakkı yemeyen her idare huzuru bereketi hak ediyor Millet olarak biz adam olmadıkça ALLAH cc ne yapsın ha beşeri sistem ,ha ilahi kanun Anayasa olmuş birkere millet olarakta,ümmet olarakta ALLAH cc ın kitabının neresindeyiz azgın nefis ve cahil egomuzdan başka kılavuzumuz yok.Her türlü haramın kanunlarla korunduğu lağım suyunda yüzen tabloyu ve bu tabloyu sorgulamayan nefsimizi şuursuz kafamızı değiştirmek gayretimiz yok yinede herşeyin en doğrusunu biz biliyoruz.Sabırlı ol iyi olmaktan vazgeçme iyiler birgün mutlaka kazanacak.Vatandaş saplanmış çıkmazlar ülkesinin bataklığına her cinayeti çare görüyor iş artık akıntıya karşı kürek çekmeyide çoktan aştı boğuluyoruz ama hala en doğru yoldaymışız herhalde cehennemde gözümüzü açarız.

 

Şu dört   insandan uzak dur -1-iyiliği inkâr edecek kadar nankör insandan

-2-Yanlışı savunacak kadar cahil insandan-3-İnsanların acısından,sefaletinden  çaresizliğinden zevk alan insandan- 4-Ahlaksız,Adaletsiz,Vicdansız,Haramzade  Doğruluktan nasibi olmayan merhametsiz insandan,

 

Zalimlerin,kâfirlerin ,iblislerin,niyeti pislerin,hainlerin, habislerin,münafıkların hased,yalancı,iftiracı sihirbaz din şarlatanlarının kitabında çok şeyimde,aslında hiçbirşeyim herkes hür iradesiyle ektiğini biçer.Karakter iyide olsa,kötüde olsa hür iradenle seçip benimsediğin Ahlak anlayışı ve Vicdan seviyesidir.İnsanlığın ve kendinin yararına güzel Ahlaklı olabiliyorsan,helal ,namuslu,dürüst,imanlı merhametli,Adaletli, fedakar empati kurabilen sevgi dolu ,güzel değerlere saygılı bir kişilik sergileyebiliyorsan iyilerden olmaya hakkın var.Ancak kötü Ahlaklı,hased,yalancı, hırsız,namussuz,zorba,geçimsiz,vicdansız, haramzade ,merhametsiz,zalim,bencil,nefsani ,kâfir,münafık,müşrik şeytani ,doğruluktan nasibi olmayan biriysen kötü karakterlisinki bulunduğun aileye,topluma yüksün,fitnesin. 1000 yıldır insanlık tarikatların yapısıyle tahribatıyle cinniler için ibadet yapıyor Abdülkadir Geylani sayesinde,çünkü o cinler zararsız mahlüklardır diyor,şeytanına varıncaya kadar cinleri kudsiyor.ALLAH cc ta Enam süresi 128.Ayette ey cinler topluluğu siz insanlara çok çektirdiniz,siz insanların çoğunu aldattınız ve kendinize bağladınız diyor şarlatan şeyhlerde şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır deyip insanlığı şeytanlara boğdurmanın mücadelesini veriyor her saniye kul hakkı yemek evliyalık diye satılıyor.Kurani manadan uzak,kula kulluk çare diye satılıyor çakma ilahlar,ruhbanlık pöpüler din anlayışı Aklını çalıştırmayıp Kuranın dersinden kaçanların acıklı hali.İyileri,masum mazlumu,ehli imanı ehli namusu,güzellikleri,ALLAH cc ın değer verdiği kullarını zarara uğratacak her fiilden ALLAH cc a sığınırım.Peygamberlerde asm ismet sıfatı var ismet=günahsız demek buna rağmen Lut as ın kavminin sapıklığı,eşcinselliği tarif ederken ,Lut as a o günahsız Peygambere as ismiyle özdeşleştirerek ibneliği lutilik diye zikrediyorlar ve ne konuştuklarının şuurunda olmadan düşünmeden konuşuyorlar bu külli cinayettir bütün eşcinsel ibnelere ebedi lanet kim bu gibi kavimlerin helakına sebep olmuş şeytani pisliği müslüman topluma belki iyi insanlara mal etmeye çalışıyor onlarada ebedi lanet.Ben hayal kırıklığını ileride daha büyük işler yapmak için büyük bir motivasyon olarak gördüm .insan düştüğünde ümitsizlik gırdabında boğulmayacak belki silkinecek,imanını tazeleyecek hayra,ibadete,pozitif çalışmalara,iyilerin dostluğuna,ALLAH cc a koşacak Kurani hakikatlere sarılacak devamlı tövbe istiğfarla dengeli istikrarlı güzel Ahlaklı olmanın gayretinde.

 

 

Ey bizleri ve bütün mevcudatı yoktan var eden, varlığından, rahmetinden haberdar eden Yüce Rabbimiz!

Her türlü hamdimizi, şükrümüzü, senamızı, duamızı sana arz ediyoruz. Sen kabul eyle Allahım!

Bizleri 15 Temmuz gecesinde milletçe büyük bir felaketten, büyük bir badireden kurtaran Yüce Rabbimiz! Sana sonsuz hamd ü senalar ediyoruz. Hamdimizi, şükrümüzü dergah-ı uluhiyyetinde kabul eyle Allahım!

Allahım!

İzzetimizi, şerefimizi, onurumuzu, harim-i ismetimizi çiğnetme!

Mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değdirtme, ezanlarımızı susturtma, şanlı bayrağımızı indirtme Allahım. Dinimizin, milletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici fitne ve fesatlardan milletimizi ve memleketimizi halas eyle Allahım.

Allahım!

Suret-i Haktan görünerek din görüntüsü altında bu milletin arasına fitne ve fesat tohumları ekenleri kahr u perişan eyle!

Bu aziz millete karşı hile, oyun ve tuzak kuranların tuzaklarını kendi başlarına çevir ya Rabbi!

Ya İlahi!

15 Temmuz gecesi hainlere, zalimlere, ihanet şebekelerine karşı milletçe yekvücut olduğumuz gibi bundan sonra da bu birlik ve beraberliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi daim eyle

Allahım!

Sana inandık, sana güvendik, sana tevekkül ettik. Bizleri sensiz, sahipsiz, inayetsiz bırakma. Bize lütfettiğin hidayetten sonra kalplerimizi saptırma! Bizi sırât-ı müstakiminden ayırma Ya Rabbi!

Amin Amin Amin

Sela'ların Belaları Yendiği Gecenin Adıdır 15 Temmuz ...

O Gece Şehit Olan Bütün Kardeşlerime Allah'tan Rahmet Diliyorum Mekânları Cennet Olsun..

Allah Müslümanlıkla yoğrulan bu yurdu Müslümansız bırakmasın

             Ezan ile yoğrulan bu yurdu ezansız bırakmasın

             Kur’an ile yoğrulan bu yurdu Kur’an-sız bırakmasın

            Ülkemizi bölmek isteyen hainlere fırsat vermesin

Rabbim Efendimize Komşu Eylesin Amin ...

Gazi Olan Kardeşlerimiz de

Ebedi Alemde Mükâfatını Alacaktır

Biiznillah ...

Bedir’den 15 Temmuz’a ve bugüne Şehitlerimizin

Aziz Ruhları Şad Olsun.

Mekanları Cennet Olsun.

Esselâmü Aleyküm Hayırlı Sabahlar

HAYIRLI CUMALAR

 

 

 

DAHA ÖNCE NAMAZ KILMAYAN ARKADAŞ

Uzun süre görüşemeyen iki arkadaş bir cuma günü şehrin parkında karşılşarlar. Hasret giderirler. O sırada cuma salâsı okunur. Ehli namaz olanı ötekini cuma namazına davet eder. Arkadaşı bir sürü bahane uydurur ama başarılı olamaz ikna olur ve beraberce camiye giderler. İmam efendi vaaz vermektedir.

Ey benim kalbim, temiz sen benim kalbime bak diyerek göğsünü yumruklayan adam kalbin temiz de sana ait olmayan malları gasbetmeye bedelini ödemeden kullanmaya hatta hortumlamaya utanmıyor musun..?

Daha önce namaz kılmayan arkadaş sanki kendine hitap edilmiş gibi irkilir.Gerçekten kendisi de kalbinin temiz olduğuna güvenerek ibadete ihtiyaç duymamaktadır. Ama hoca efendi gasptan hortumlamaktan bahsetmektedir.

- Her tenefüs ettiğin havayı kana kana içtiğin her damla su ışığından ve ısısından faydalandığın güneş damla damla inen rahmet ekip biçtiğin toprak senin kendi malın mı ki bunları kullanırken sahibini hiç düşünmüyorsun..? Bunların da bir bedeli olduğunu bilmiyor musun..?

Adam bunların bedeli ne ola ki derken imam efendi devam eder..

- Bu nimetlerin bedeli üç şeydir: biri zikir biri fikir biri şükürdür. Başta bismillah zikirdir ortada bu nimetleri sana vereni düşünmek fikirdir sonunda da elhamdülillah demek bir şükürdür.

Adamın kafası DANK eder. Şimdiye kadar ne havaya ne suya ne de diğer nimetler bu gözle bakmamıştır.

Bunları düşününce gerçekten yıllarca Cenab- Hakkın nimetlerini bedelsiz kullandığını gasp ettiğini ve hortum'ladığını kabul ederek pişmanlık içinde secdeye kapanmıştır.Ve artık namaza başlamıştır.

Şeytan Secde Etmediği İçin lanetlendi Ya sen Secde Etmeyecek misin ALLAH ' a... !

Küçük bir söz yakarsa içini, dost bildiklerin anlamazsa seni,

boş ver dökme içini...Koy alnını secdeye, al eline tesbihi, vallahi O'ndan başkası

anlamaz seni...

 

 

 

Din şarlatanlarının,felsefeci,haramzade imansızların ,münafık,kafir,müşriklerin iblis ve avanelerinin,melun şeytanların çaktığı nefis ve ruh kavramı kendi başlarını yesin.Cümle masum mazlumu,cümle güzellikleri ALLAH cc korusun inşallah.Sihirbaz insi cinni domuzların ALLAH cc hakkından gelsin.Deccalizmin satanizmin cümle şeytanların,her fitnenin,her haramın,şirkin,küfrün,zülmün canı cehenneme.İyiler hakkımızda hata yapsada ALLAH cc arındırsın zarar görmesinler,bizde zülmetmeyelim şirkin,küfrün,zülmün,haramların,fitnelerin temsilcilerinin ALLAH cc hakkından gelsin.Bir beldede Emri bil maruf nehyi anil münker=iyiliği emredip kötülükten arındırma ders verilmiyorsa,insanlar nefsini sorgulayıp tövbe etmiyorsa piyasadaki Ahlaksızlığa, Vicdansızlığa ,Adaletsizliğe olumsuzluklara ,haramlara fitnelere karşı sessiz duyarsız davranıyorsa farzlar terk edilmişse ALLAH cc için sevip ALLAH cc için buğz etmek yerine nefsani haram muhabbetler,haramlar ve kin nefret bencillik,zülüm,küfür ,şirk onun yerini almışsa ,kötüler itibarlı,iyiler mahkümse bütün gaye Dünya ise,Ahiret unutulmuşsa,azgın nefisler hürse ,masum mazlum güzellikler mahkümse her fitneyi,her musibeti bekle.Çünkü gidişat cehennem yolculuğu.Ya iyiliği emreder,kötülüğü nehyedersiniz yada ALLAH cc kötüleri ve bir takım musibetleri başınıza musallat edecektir işte o zaman içinizdeki iyilerde dua etse duaları kabül olunmaz.H.Şerif.

“İçinizden insanları hayra çağıracak, iyiliği emredecek, kötülükten alıkoyacak bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âli İmran Suresi 104. Ayet)insanların çoğu nefsani ve haram yaşıyor,dinini yaşadığını zannedenlerde ya ninnilerin dinini yaşıyor kula kullukla,yada nefsinin dinini yaşıyor haramlarla,haramzadelerle,Dünyevileşmekle .Hakiki iman dildeki değil,kalpteki imandır o ise en yüksek muhabbeti ALLAH cc a Resülüne Kurana,Sünnete,güzel değerlere ,Mümin kullara,masum mazluma tevcih etmekle,haramlardan uzak durup en azından farz ibadetleri yapmakla,nefis terbiyesiyle,güzel Ahlakla,Vicdanlı Dürüst insan olmakla kazanılır.Kafir ve zalimlerin muhabbetiyle,öylelerin karakteriyle yaşıyanlar henüz doğru müslümanın şuurunda değil belki haramdan münafıklıktan kurtulmamış zalimlerdir.Deccalizim,satanizim, lgbt,izimler nedir?İnsanlık düşmanı şeytanlaşmış tiplerin insanlığı Cehenneme doldurmak projesidir ALLAH cc ın Resülünün asm iyilerin masum mazlumun,güzelliklerin Kurani değerlerin,İslamın , aleni düşmanlığıdır. Piyasanın pisliklerine karşı mücadele edecek Cihad ruhunu içinde bulamıyanlar o pislikler içinde yok olmaya mahkümdür .Şirke, küfre,zülme,haramlara,her fitneye karşı mücadele. hakiki mümin kulların,Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılan Cihad ruhuyla yaşıyan Güzel Ahlaklı,helal,namuslu, vicdanlı,doğruluktan şaşmayan Vatanına,ezanına, bayrağına,kudsi değerlerine sevdalı gerçek müminlerin işi islam kardeşliğini gönlünde yaşatanların ,her harama kapısını kapatan ,en azından farz ibadetlerini yapanların işi.Gerisi fitnenin,kafirin ruh ikizi şeytani olanla aynı Dünyanın insanı,uyan ey insanlık Cehenneme koşma.

 

 

BESMELE indiği zaman  Rüzgar durdu,Denizler sakinleşti,şeytanlar Gökten kovuldu ve Cenabü Hak buyurdu;Besmele ile başlıyan her işi bereketlendireceğim.

Onca günahıma rağmen hala Huzuruna kabul eden ALLAH(cc)a sonsuz şükürler.

 

 

Her konuda ekonomik ol aşırılık hüsrandır ihtiyaç olanı yaşa lüks hayat hezimetide beraberinde getirir.ALLAH (cc) maddi manevi zenginlik verdiğinde iyilerle masum mazlumla paylaşmasını bilki Hakiki şükrü yerine getirenlerden ol ,iyilere masum mazluma Duacı ol,bencil bir hayatın olmasın.Ömrüm boyu zararını gördüğüm şeytani tiplere ne anlatacağım. şerlerinden ALLAH cc a sığınırım ruhumu bilerek zehirleyen her pisliğe ebedi lanet iyileri,masum mazlum güzellikleri zehirleyenlerede ebedi lanet bizi kötülerin hamalı yapanada lanetler.Ey kurban olduğum ALLAH cc Sonsuzluğu en küçük ayrıntısına kadar zerreden Kürreye hesap edip tanzim etmiş ALLAH cc ımız.Bütün olumsuzluklar,fitneler senin ilahi kanunlarını bilerek çiğneyen insan ve cinlerin azgın nefislerin,haramzade pisliklerin ürünü.Sen ise bu Kainatı ve mahlükatını sırf sana kulluk yapsınlar diye yarattın ancak seni dinlemiyenler mükemmel nizamına çomak sokmayı, biz daha iyisini biliriz dercesine Tağutluğu şeytanlığı şirki,küfrü zülmü, haramları,fitneleri yol bellediler Dünyada Kainatta şeytani karakterler ve bozuk felsefelerle fesada uğradı.Biz iman ehli iyi biliyoruzki aleyhimize olan herşey ve bizi cehenneme götüren hiçbir şey nefis ve şeytandan başka kimsenin eseri değil.Hele sana kulluğu zillet bilip isyankar olmak şeytani karakterlerin işi.O cümleden olmaktan kurtar iyi niyetlileri Ey Erhamürrahimin bu fakir hakir kulunu affet bir değer verdiğin kuluna bela etme.Ümitsizlik gırdabında büsbütün fitne cehennemlik olmaktan koru.Haramlardan ,haramzadelerden her fitneden koru.ALLAH (cc)sız,Ahlaksız,Vicdansız, haramzade,imansız,merhametsiz doğruluktan nasibi olmayan namussuz,kul hakkı yemeyi marifet bilen Hukukullahı çiğneyen zalim, kafir,münafık,müşrik bozuk felsefelerle,haramlarla beslenmiş şeytani iklimleri teneffüs eden ve bunu marifet bilerek kişiliği şekillenmiş şirk ehli herkes Cehennemi içinde taşıyan fitnedir.Velilik senin işin değil her türlü haramın kanunlarla korunduğu Dünyayı,şirki,küfrü.fitneleri,zülmü din diye satılan bozuk felsefeleri,Ahlaksızlığı imansızlığı,ALLAH(cc)sızlığı  vicdansızlığı, hırsızlığı ,namussuzluğu ,kul hakkı yemeği Kurani Hukuğu çiğnemeyi,nefsini,ve hakim fitneleri,deccalizim düzenini sorgulamıyan ve Güzel Ahlaktan,Cihad ruhundan mahrum müslüman kendini deli diyede Akıllı diyede satma, ölmeden uyan eğer bende müslümanım diyorsan Kurani Hakikatlerle tanış ve yaşa.

 

Alevileri,Caferileri kafir sayan ve kendileri kafirliğin tavanına vuran yezid misali yaşıyan kapitalist müslüman müsfeddelerinden ALLAH cc a sığınırım.59 kilise ve havrayı müslümanın parasıyle restore eden,mecliste pkk yandaşı hdp lileri bu milletin parasıyle besleyen,nice haramzade mütahitin yüzlerce trilyonlarını silen,nicesine 10 yerden maaş bağlayan Devletin malı deniz yemeyen domuz felsefesiyle kamu malını gaspeden,lüksün,israfın tavanına vuran ve devletin maddi manevi varlığını çarçur eden,fabrikalarını,nice değerli arazileri satan buna rağmen ekmeğini çöplükte toplayan. vatandaşa kendi sorunları içinde boğulmuş aleviye caferiye belki sünni müslümana bile fitne muamelesi yapan. zerre yardımı çok gören,sosyal Adaleti uçurum yapan ,Cumhuriyet tarihinin en büyük Ahlaki yozlaşmasının ki %de 794 leri bulmuş mimarı ,nice haine sessiz Akp iktidarımı doğru müslüman.Hiçbir artısı olmayan hainlerle iç içe yaşamak bu 19 yıldır iktidarında,muhalefetinde seçtiği yol zalimleri ,kafirleri yol arkadaşı kardeş bellemişler Bu dönemde Deccalizmin,insi cinni şeytanların,siyasi zalimlerin,Din şarlatanlarının kazığını milyon kere yedik biz buna rağmen doğru bir eser bıraktığıma inanıyorum ALLAH(cc) her fitneden arındırsın doğru insanı.

Bütün artılarıma rağmen doğru fikirlerime ve pozitif gayretime,iyi niyetime Vatanıma,ezanıma,bayrağıma Kurana ,sünnete muhabbetime iyilere sevdama  rağmen,Din şarlatanlarının insi cinni şeytanların günah keçisi benmi fitneyim

 

 

Uğruna savaşılacak ALLAH cc ve Resulüdür asm Kurani hakikatlerdir,masum mazlum güzelliklerin selametidir,Vatandır,Namustur.İlahi Adalettir,Güzel Ahlakı başta nefsimize sonra aleme Hakim kılmaktır.İnsanlar doğru değerlerden,güzel Ahlaktan ve her güzel nimeti veren ALLAH cc a şükürden,kulluktan uzaklaşıp nefsine,hevasına,egosuna,kula kul olduğunda,haramları,lüks yaşamı çare zannettiğinde zülme,küfre,şirke,fitnelere sessiz kaldığında gerçek düşmanı nefis ve şeytanı unutup iyileri düşman bildiğinde bütün güzellikler öldü.Bir damla suyu,bir anlık havayı,zerre rızkımızı yaratamayan mahlükat boşuna büyüklenmesin hiçbir şeydir ihtiyaç sahipleri bütün ihtiyaçları için her güzelliğin yaratıcısı bir ALLAH cc a nihayetsiz derecede muhtaçtır o Rabbül Alemin Ben insanları ve cinleri yalnız bana ibadet etsinler diye yarattım der Bugünün insanının çoğu yaradılış gayesini unuttu veya inkar ediyor zerreyi yaratamazken kürreyi yarattığını iddia edecek kadar azgın nefis sahibi çokları koskoca kainatın yaradılışınıda sebeplere bağlıyor bir iyne ustasız olmaz bir harf kâtipsiz olmaz,bir köy muhtarsız olmazken koskoca galaxsileri güneşi yöneten ve bizide harika bir sanat eseri olarak yaratanı kabul etmeyen sorarsan bütün harika işlerin sanatkârı olmadığını lokomotifsiz gittiğini iddia ediyor sonsuzluğun sahibini inkar ediyor.

 

Rıza Çakır

  · 

Neden rahatsızsınız arkadaş?

2015 öncesi “Çözüm” sürecinde karşı duruşuna mı?

“Açılım” rezaletini yıkmasına mı?

15 Temmuz 2016 günü

Darbe girişimine göğsünü siper edip yıkıp dağıtmasına mı?

Cumhur İttifakı ile Türkiye Cumhuriyeti Devletini ayağa kaldırmasına mı?

Neye karşısınız arkadaş?İçerde sinsi terörün

Dışarıda Türkiye Cumhuriyeti düşmanı müttefik görünümlü hain devletlerin emellerini kursaklarına gömüp milli güvenliğimizi sağlama alıp onurumuzu şahlandırmasına mı?

Egede, Akdeniz’de, Suriye’de, Libya’da ve dahi Asya’da, Avrupa’da, Afrika’da Küresel zalimlerin planlarını yırtıp, oyunlarını başlarına geçirmesine mi?

Niye karnınız ağrıyor arkadaş?Birileri “Tek Kutup”

Diğerleri “Çift Kutup” hayalleri kurarken

Ta 1997 yılında işaret edip 2023 yılında “Çok Kutuplu Dünya ve Ankara Merkezli Kutup başı Ülke Türkiye” diyerek kendisini “ağır abi” sanan devletlerin, güçlerin hayallerini yıkmasına rüyalarından uyandırmasına mı?

Allah aşkına söyleyin eski, yeni, kısa vadeli, orta vadeli, uzun vadeli ülkücüyüz diyerek

Ülküde bağımsız, rota da bağımlı

Türk’ün çıkarına kör, Türk-İslam Ülküsüne nankör

Bize düşman düşmana dost

Harekete şaşı, düşmana keman kaşı göz süzüp bakışınız neden?

İşte sizin ahvaliniz...Sanmayın ki makbuldür Hakk katında haliniz

Melekten sırt döndünüz, şeytan ve uşaklarıdır hevaliniz!

Tam 23 yıldır yıkmaya çalışıyor yıkamıyorsunuz Devlet Bahçeli’yi

Tıpkı 27 Yıl sürekli yıkmaya çalışıp yıkamadığınız gibi Alparslan Türkeş’i.Bu dava Türk İslam Davası,Hedefi Turan, rehberi Kur’an

Azmi Nizam-ı Âlem, sevdası İlay-ı Kelimetullah

Önderi iki cihan serveri Hazreti Resulullah

Yardımcısı âlemleri yaratan Azimüşşan Allah’tır!

Neye karşı durduğunuza bakın

Hırsa kapılıp ta ben davası güderek niye Allah davasına set çekiyorsunuz?

Ne diye kendinizi kandırıp kula köleliğinizi, emperyal güdümlü seferberliğinizi her türlü rezaletinizi, kirliliğinizi eski günlerden dem vurarak örtüp gizlemeye çalışıyorsunuz gardaş.

Ara sıra toplanıp, yemek yeyip şartlanıp bu mübarek Ocağa niye saldırıyorsunuz arkadaş

Ne zaman Türk Milleti atağa kalksa

Ülkücüler öne çıksa ülkeye yön verse geçmişi kucaklasa, geleceğe şahlansa,Niye hemen gem vurmaya kalkıyorsunuz ağalar.

Sizi yediren kim,İçiren kim,Bize karşı kemçirten kim?

Ne yiyor ne içiyorsunuz da bu kadar kafa yapıyor

İçen kafalar doğrudan yanlışa sapıyor

Bu meyi içen neden Hak dururken batıla tapıyor

Vallahi anlayamıyoruz!Allah akıl versin size

Rabbim sabır versin bize,Ülkücüler,Ülkücü geçinenler,Ülkücüden geçinenler,Beyler Kendinize gelin kendinize!

 

Halil Dudak:Ben ne ülkücü geçinenim,nede ülkücüden geçinenim benimde Türk-İslam davasında emeğim alın terim göz nurum ,çilem olduğuna inanıyorum ülkücülüğüde Türkiye Cumhuriyetinin bel kemiği görüyorum Dini mübini islama gönül vermiş bu Vatana sevdalı her ülkücüyü ALLAH(cc)için seviyorum.Ancak işi ırkçılık seviyesine taşıyıp mümin kullara düşmanlık edenleride Turan davasını Kızıl elma ülküsünü anlıyamamış İslam kardeşliğini Kurani şuuru idrak edememiş ham insanlar olarak görüyorum.Şu veya bu ırkın insanı olmak ortak payda olamaz ancak ortak payda mümin kul olmaktır ALLAH(cc)indinde üstünlük Takva iledir bunu haricinde bir üstünlük yoktur her ırktan iyi insanda çıkabilir kötülerde ama Tarih göstermişki Faziletli insanlar çoğunlukla eksik olmamış Türk Milletinde

Fazilet hissi ise insanlarda ALLAH(cc)korkusundandır genlerinde güzel özellikler taşıyan insanların silsileside temelinde Tevhid ve Güzel Ahlak olan insanlardır.

Haramlarda yüzen ,nefisperest insan ve cinin kainata  insanlığa doğaya bir faydası yok ancak pozitif değer üreten  müminler artı katar.Hayvanlar,bitkiler artı katar.

 

Kuran  ve sünnetin hakikatlerinden habersiz Helali,Haramı İslam fıkıhını bilmeden Dinini yaşadığını zannedenler içki içenden daha sarhoştur.

 

Bir insan Akıldan,islami şuurdan ,hakiki imandan ,namuslu,helal yaşantıdan,güzel Ahlaktan,doğru ilimden Kuran ve sünnetten uzaksa,haramlara,nefsine,hevasına  egosuna daha ötesi insi cinni pisliklerin alemine teslim olmuşa pusulasız gemi misali kayalıklara toslar öylesi helakete yakındır.Nefisler satın alınmadıkça  herkes kapısını temizlemedikçe,iman ile küfür cepheleri netleşmedikçe kurani hukuk çiğnendikçe iyiyi kötüyü aynı kefeye koyacaklar,hatta iyileri kötü,kötüleri ise iyilerden zannedeceksin.Zaten Din hırsızlığı kula kulluk kul hakkı yemek zülmedip evliya geçinmek moda.Ben saf temiz kalmaya çalışıpta kafir ve zalimleri adam zannedip onlara Rahmet okuyan ve kendinide yakan aptallara acıyorum .Belki hiç suçu yokken öylelerin ikliminde,pislik nefis,ruh ve amellerinin hamalı olup yanıyorlar.Ben geçmişimde kartal misaliyken vurulup insi cinni pisliklere pay edildim.Yıllarımın özeti sürüngen olarak ninnilerin dinini,nefsimin dinini,kula kulluğu ,zalimlerin ,kafirlerin hamallığını din diye satan şarlatanların oyuncağı olarak yaşadım.Beni yakanlar islam dünyasınıda ateşe verip bugünün zülüm dolu Dünyasını kurdular .Onlar başta melun şeytan,insi cinni kafirler ve onların güdümündeki din yobazlarıdır.Ey müslüman Kuran ve sünnetle tanışmadıkça sen içindeki pozitif kişiliği,özündeki cevheri göremiyeceksin ancak sendeki güzellikleri gören şeytani pislikler hasediyle,yalanıyla ,iftirasıyle,zülmüyle şeytani hesaplarıyle hayatını karartmaya çalışacak.Sen ALLAH cc a koş,Kurani hakikatleri öğren ve yaşa.Bende ancak Dinimi ALLAH cc a has kılmaya çalıştığımda uyandım gerçeğin acı yüzü bal ,yalanın süslü hayatının ebediyeti yakan zehir olduğunuda gördüm.Çare her güzel nimetin tek yaratıcısı ALLAH cc ta Kurani hakikatlerde iyilerin kardeşliğinde, haramdan,şirkten ,küfürden,zülümden,fitnelerden arınmakta  Güzel Ahlaka,vicdanlı,dosdoğru olana  başka türlü kavuşamazsın ömrün uykuda geçer yanarsın.Belki ömrün ibadetle dolu olsada Ahirete müflis gidersin.

Evet ey uykudaki Müslüman benim eserimi okumakla tecrübe kazanırsın Kuran ve sünnetle amel edersende inşallah Cenneti Cemalullahı Ebedi saadeti kazanırsın kula kulluk nefse kulluk,ninnilerin dini çakma ilahlar Din hırsızı şarlatanlar hepsi insi cinni pisliklerin ikliminde yüzmekten ibaret Hakikatse Kurani gerçekler.

 

 

Kişinin nefis ve ruh olarak kendisi olması nasıl birşey.Var olmanın dayanılmaz hafifliği.Hele birde otoköntrölünü ALLAH cc ile paylaşan Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılmış mümin bir kul isen ,insi cinni şeytanların ve nefsinin sende zerre hakimiyeti söz konusu olamaz cennete layık mümin kul olmak böyle birşey.Bu ise ancak Kuran sünnet çerçevesinde ilahi rızayı kazanmakla olur.Namaz Ruhun hürriyetidir,oruç ,haramdan uzak yaşam nefsin Rabbini tanıması ve selametidir bugün esaret altındaki müslüman milletin ve global Dünyanın kirli coğrafyasında boğulmuş, haramlara batmış insanlığın kurtuluşu öncelikle namaz ve oruç iledir,sonra bol tövbe ,zikrullah,infak,hayır iledir,Güzel Ahlakla ,Vicdanlı,Akıllı kişilikle dosdoğru insan olmak iledir.Rüyalarımda ve hayatımda tatbikatlı olarak görüyorum.Hem Resülüllahın asm sıkıntılı ve zor zamanlarda zikrullahı ve ibadetini artırması kurtuluşa koşmanın muzafferiyetin en birinci ilacı,yakıtsız araca yakıt koyup yolculuğu tamamlamak ALLAH ccı zikretmekle ALLAH cc a cennete hürriyetine sağlığına kavuşursun.Gaflete dalmakla dalalete esarete cehenneme düşersin başın musibet ve hastalıktan kurtulmaz ruhunu insi cinni şeytanlar sarar azap çekersin .Onun için inad etme ey ibadetsiz müslüman farz ibadetleri yapmakla ilacını alki gerçek hürriyeti yaşa.Gece namazları,seher vaktindeki Dualar en iyi ilaç sen ibadeti ihmal etmediğin sürece hayatındaki sevdiğin insanlarda ALLAH cc ın izniyle selamete çıkacak nefsani haram yaşantıdan uzaklaştıkça,Dünyanın pislik,kaos,fitne coğrafyasından kurtulacak insanlığın vicdanlı ve Ahlaki olmanın belki doğru müslüman olmanın tadına varacaksın.ALLAH cc ın hazinesinde zülüm yoktur.Zalimlere mahküm isek,zalim bir nefsin haramlara dalmanın şükürsüzlüğün Dünyadaki faturasıdır Ahiretininde büsbütün Cehennem olmasını istemiyorsan islamın Kuran ve Sünnetin kıymetini hür bir ülkede yaşıyorken bil ve Ben insanları ve. cinleri yalnız bana ibadet etsinler diye yarattım diyen merhametli Rabbimizin sinesine koş gerçek huzuru yakala.Aksine nefis ve şeytana,kafir ve zalimlere kölelik belki cehennemi bir hayat vardır.Uyan artık bile bile cehenneme koşma .Tövbe edip hayırlı amel işleyenlere altlarından ırmaklar akan cennetler vardır.Ayeti Kerime. Benim bildiklerimi bilseydiniz çok ağlar az gülerdiniz.Hadisi Şerif.İnsanlar uykudadır,ancak öldükleri zaman uyanırlar.Hadisi Şerif Dünya kafirin cenneti cazibesine kapılma harama dalma,onlar gibi yaşayıp ebedi cehennemi hak edenlerden olma .Senin Dünya ve Ahiretinin cennet olması için en azından farzları yapan,haramları terk eden,pozitif çalışmaların insanı mümin kul olmaya mecbursun .Kurtuluş hak din islamda Kurani nizamda,haliyle ALLAH cc a kullukta.Aksine nefse kullukta kula kullukta harama dalmakta,gaflette,dalalette,hıyanette azap var fitnelerin içinde yok olmak var belki ebedi cehennem var uyan zerre azaba dayanamayan kul,cehennemin çekirdeği olma.Aklını başına al kendi rızasıyle zarara gidene ALLAH cc ta sahip çıkmaz .Kuşun sesi hoşuna gidiyor o ALLAH cc ı zikrederken sen uyuyorsun onun zikri nasıl ruhunu kalbini Aklını nasıl pozitif etkiliyorsa senin yapacağın ibadet ve zikrullahın ruhuna ve nefsinin tezkiyesine daha çok tesiri var.İşin başı helal rızık sonrada ibadete sen adımını atacaksın hiçbir gayret olmadan bedavadan cennet yok .Yetmemiş nefsani bir hayatın esiri olmuş Dünyaya saplanmışsın gönlünde ALLAH cc a sevdiklerine,sevdiği tarza,Kurana,Sünnete güzel değerlere yer bırakmamışsın bu Dünya için harıl harıl çalışırken,Ebedi cennet için hiçbir gayret yok,hayret,ne kadarda Akıllı olduğunu iddia edip duruyorsun,ancak aptallığın tavanına vurmuş,ateş topluyorsun müslümanlığıda kimseye bırakmıyorsum. Cehenneme düşmenin düşüncesi bile korkunç ruhunu adeta idam ederken,neyine güvenip ALLAH(cc)tan kaçıyor nefsani yaşıyorsun.Şirkin içindeki ilahlığa soyunmuş nefis,heva ve benlikten,insi cini şeytanlardan,Din şarlatanlarından ALLAH(cc)a sığınırım ,her haramdan her fitneden,fitne şahsiyetten,her şeytandan arındır Ey Adili Mutlak Erhamürrahimin günahlarımdanda arındır rızana erdir.

 

 

 

 

O halde beni hatırlayınki bende sizi hatırlıyayım.Bakara süresi.152. Onlar ALLAH cc ı unuttular ALLAH cc ta onları unuttu.Tövbe süresi.67.İbadetin  ALLAH cc için yapılan hayırların gayretin islamı Kuran ve sünnetten öğrenip yaşamanın ALLAH cc ın rızasını aramanın,helal yaşantının ,doğruluğun,vicdanlı ,imanlı kul olmanın güzel Ahlakın zikrullahın önemi ne kadar büyük anla diyor Rabbimiz.Vatandaş geçimsizlik için en tesirli dua,süre hangisi diye soruyor bizde kuran ve sünnetten aldığımız dersle .Çok çok günahlarına tövbe istiğfar.Hak kuluna bela vermez kul azmadıkça,kul bela görmez Hak yazmadıkça Hak kulundan intikamını kul ile alır Dini bilgisi olmayan onu kul yaptı sanır,biriniz ateş olursanız diğeriniz su olun Erkek veya kadın bir mümin Allah cc a günahsız tertemiz kavuşuncaya kadar başından,malından çoluk çocuğundan musibet eksik olmaz. Hadisi Şerif Günahlardan kurtulmanın en selametli yolu tövbe istiğfardır.Hz.Ali ra farz ibadetini ihmal etme ,haramdan uzak dur Ruhunuzdaki şeytani baskıdan kurtulmak için öncelikle iman tazelemek için amentüyü ,tövbe istiğfarı sonra ayetel kürsi felek nas sürelerini oku diyoruz.

 

Düştüğüm zaman ne ibadetimi,ne emeğimi,ne hayrımı  yanımda göremedim,piyasa Din hırsızı hiziplerin istilası altında.Kurani manada bir tasarruf yok.Halbuki ALLAH(cc)rahat zamanında beni ananın zor zamanında imdadına yetişirim demişti .Demekkki ALLAH(cc)tan ziyade başkalarının hükmü söz konusu olmuş hayatımda .İsyan edincede Günah keçisi olmuşuz,fitne muamelesi görmüşüz.

Hayatımın artıları kömürün içindeki Elmas gibidir.Ben ise ancak kömür gibiyim.  Rahmetli Aliya İzzetbegoviçin dediği gibi İslamiyet en iyisi ama biz en iyi değiliz.

Alakadar olduğum masum mazlumu,güzellikleri gör ya Rabbi günahımada başıma bela pisliklerede,başlarına bela pisliklerede terk etme sahip çık ey Rabbi Rahim.

 

Nefsin istekleri bitmez o rahatına düşkündür kendini herşeyin en güzeline layık görür şeytanın dersinide çok dinler harama dalmak onu rahatlatır ibadet etmek istemez .Sen nefsani olma Kuranı sünneti ders al helali,haramı öğren boş ve haram olanın nefis ve şeytanın istekleri olduğunu bil tam tersini yapki nefsinde,şeytanında beli kırılsın ALLAH cc a yanaştıracak işlerin olsun Akıllı ol iyilerle hayatına artı katacak insanlarla arkadaş ol,hayır ve ibadetin olsunki sen nefsin kölesi değil nefsin senin kölen olsun.Ona uymak seni rahatsız etmiyorsa sonun helaket olabilir aptalları oynama kendinide yakma,nefis ve şeytana karşı devamlı teyakkuzda ol islamı doğru kaynaktan kuran ve sünnetten öğren ve yaşa Güzel Ahlaklı helal namuslu dürüst vicdanlı bir hayatın olsunki Aklın,kalbin,ruhun nefsine ve şeytana galip gelsin hakiki mümin kulun özelliklerini öğren ve mümin kul olmak için gayret et.Nurcusuylada,süleymancısıylada ,tarikatçısıylede,ışıkçısıylada,ismail ağa ilede,kemalisti ilede refah ilede akp ilede,mhp ilede bbp ilede,anap ilede alakadarım ancak hepsi mazi oldu benim kimliğim TC vatandaşı müslüman.Size biri bana 2 veya üç kelime ile şeriatı anlat derse ne derdiniz diyor cevaben İman,Tevhid,Güzel Ahlak diyorum.Kaynak Kuran ve Sünnet.Hiçbir iyiliği küçük görmeki ALLAH cc ın Rahmeti onda gizli olabilir hiçbir kötülüğüde küçük görmeki ALLAH cc ın gazabı onda gizli olabilir.İmami Gazali ra

 

Ezan okunurken ıslık çalıp yuhalayan,Kuran’ı tekmeleyen Din kardeşim değildir Ahlaki,Vicdani Adil insan olmayada hakkı yok.Ölüsünü Camilere getirmesinler

 

ALLAH cc Ben kuluma şah damarından daha yakınım derken,Mümin kulumun gören gözü,duyan kulağı,konuşan dili,tutan eli ,yürüyen ayağı olurum derken  Ben hiçbir yere sığmam ancak mümin kulumun kalbine sığarım derken Tarikatçısı Süleymancısı hala ruhbanlığı çakma ilahlığı belki şirki 1000 yılı aşkın zamandır taki Abdülkadir Geylanilerden beri cinlerin aleminde sadece kendilerinin ehli sünnet olduğunu iddia ederek temeli edepsizlik olan o  yanlış yapılanmayı ALLAH(cc)ile rabıta kuramazsın şeyhe bağlanacaksın safsatasıyle şeyhi olmayanın şeyhi şeytan diyerek nice güzelim insanı şeytanlara boğdurmanın savaşını veriyorlar sorarsan ALLAH(cc) ile Resulüllah(asm) ile direk muhatap olursanız Delirirsiniz diyorlar.Ve daha ileri gidiyorlar La Yükellifüllahü efsen illa vüseha diyen yani ben kuluma  kaldıramıyacağını yüklemem diyen ALLAH(cc) için  yalancı diyerek ALLAH(cc) anormal verir,dayanamazsınız ,şeyh ise ölçülü verir diyerek 1000 yıldır cinlerin talimatıyla kurdukları din anlayışıyla nice zülümlere imzasını atıyorlar.Tarih edepsizliklerinin meyveleriyle dolu ve seyitte geçinirler,evliyada geçinirler Kuranıda Akli bulmazlar kendileri ALLAH(cc)tan daha Akıllı onun için İslam Dünyası 72 bozuk fırkanın tekelinde fitne .

kazanı.Deccalizmi icad eden en birinci adres o zihniyettir M.Kemal gibiler kurban seçilmiştir Ancak M.Kemaldede sağlam iman olsaydı ALLAH(cc)a koşar içki şişelerine,inkilaplara sarılmaz laik dinsizlerle,ermeni,rum,Yahudi,mason devşirme pislikleriyle  meclis kurup İslam düşmanlığına soyunmazdı samimi Müslümanları meclisin dışına atmazdı Artık ALLAH (cc)a hesap verme zamanı ancak Kuranda mehdi deccal olayı diye bir şey yok ancak hadislerde  öyle bir fitnenin olacağı haber verilmiş ne kadar acıki asırlar mehdi deccal endeksli bir din anlayışıyle hurafelerle ruhbanlıkla kula kullukla en edepsiz ,yapılanmaları islamın kendisi diye satmakla şeytani havada fitnelerle dolu. Bir kere müslümanın vazifesi ALLAH(cc)a kulluktur şeyhlerin sait nursilerin Süleyman Hilmi tunahanların yaptığına sıra gelince milletin ruhuyla kumar oynamaktan ibaret bana haddini bil diyor o zevat kendileri milletin uçkurunda bile söz sahibi.

 

1000 yıldır İslam kula kullukla temsil ediliyor,ruhbanlıkla temsil ediliyor,fitneleri bozuk felsefeleri münafıklığı İslam diye satıyorlarKurani ölçleri öldürme yarışı var

 

Güzel Ahlak,Vicdanlı olmak,Doğruluk,Helal çalışma,Adalet,Disiplin Hak olan bir başarının temeli olmadıkça  istediğin kadar dikkatli çalış o başarı hakkın değil belki zülümdür.

 

Ben hiç günah işlemiyeceğim diye kendimi kandıramam zirvelerde gezip bir anda çöküşler yaşıyamam zerrede bütün hayatımı yakmışlar zaten tağut tasarruflarla kahrolmayı tattım yıllardır arızaları bitmedi ölçüm hayatı bu bozuk toplumda en az kirlenecek seviyede hiçbir konuda ileri gitmeden,her akşam evime geldiğimde nefis muhasebemi yapıp günahlarıma çokça tövbe ederek ne zamanda bir günah işlesem ardından amentüyü okuyup iman tazeliyerek tövbe istiğfarlarla toparlanmalı tabiiki farz ibadetleri ihmal etmeden istiyen evliya desin istiyen eşkiya desin aldırmadan kimseninde güdümüne girmeden ALLAH cc a kulluk şuurunda şirke,küfre,zülme,haramlara,insi cinni şeytanlara,Din yobazlarına  teslim olmadan hevama,nefsime,egoma tabi olmadan pozitif düşünüp doğru işlere hayra ibadete ALLAH cc a koşarak bu Dünyanın nimetlerini esas gaye etmeden Ahireti esas gaye edip ALLAH cc rızasını arıyarak korku ve ümitle mümin kul olmak gayretiyle yaşamalıki şereflilere kardeşlik nasip olsun inşallah.Bütün bu ölçüler içinde yaşamaya çalıştığım halde zaman zaman ruhen çok vicdansız tağuti saldırılara maruz kalıyorum zaten hayatım boyu başıma felaketler saranlar din hırsızları beni parçalayıp bana karşı kullananlar hayatımdaki kula kulluk içeren din anlayışlarının mimarları hür olduğu bir dünyada yaşıyoruz onun dışında insanlığı şeytanlara küfrü mutlaka boğduran din anlayışlarışlarının paratonerlik yaptığı vahşi insanlık kasabı insi cinni şeytanlar .Bütün bu tablo içinde Dünya Deccalizmin Dünyası ALLAH cc iyileri ,masum mazlum güzellikleri her şerliden her şeytandan arındırsın inşallah değer verdiği kulları yanmasın.Şu piyasanın gerçeklerinden habersiz odasına kapanıp insanlığa ayar veren ve çok fitneleri,zülümleri hayata geçiren kul hakkı yemeyi iman hizmeti diye satan zülüm ehli kula kulluğu çare diye hayata geçiren ve müslümanlığıda kimseye bırakmıyan,yetmemiş evliya geçinen sahte ilahlara,Din şarlatanlarınada Din ve emek hırsızı münafıklarada Adalet adı altında Ahlaksızlığın ve Vicdansızlığın tavanına vuran Doğruluktan helal yaşamdan nasibi olmayan ve buna rağmen kendini sütten çıkmış ak kaşık diye satanlarada hakkımı helal etmiyorum.Ben böyle konuşunca çirkef davalarının sorumluluğunu başımıza saranlarla ancak Mahşerde hesaplaşacağız çünkü öyleleri bu Dünyada ALLAH(cc)tan ziyade söz sahibi haliyle islam Dünyası yangın yeri.

 

Köntröllü bir Halil Dudak’a Habip Dudak’a köntröllü bir müslümana düşman olanların ilki melun şeytandır bu kadarını söyliyeyim size Ey ben kendime malik değilim diyen sait nursinin köntrölsüz gücü Nurculuk denen ve Asrın rengini tayin eden ve insanlığı zivaneden çıkaran,mazizisi şerefli bir milleti küfrü mutlaka belki kafire şeytana düzdürenler ve şarlatan şeyh takımı yine insanlığı şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır deyip 1000 yıldır melun şeytanlara düzdüren zihniyet ne hikmetse hepiniz evliyasınız İslam ile beslenip insanlığı cehenneme kapatmak nasıl  duygu.

 

Ruh birliğini İslam birliğini sağlıyamayınca ALLAH(cc)ı bile parçalanmış kabul ettik asıl parçalanan bizdik fındık kabuğunu doldurmayan meseleler için yıllarca birbirini dışlayan ,nefsin ve şeytanların güdümündeki Müslüman müsfeddeleri bütün bu fitneleri çalıştırırken nice masum mazlumun acısını hiç duymadık ancak evliya geçinecek kadarda densizleştik.Belki kendimizden başka doğru görmedik Nefsimizin Dinini yaşamaktanda öteye gidemedik alemin fitneleri harıl harıl tahribatına devam ederken  kendimize nefsimize fiske  kondurmadık hep ben haklıyım dedik tam 35 senedir bende vefa örneği bir davranış görmedim ancak nefsimin bu olumsuzluklarda hissesi ne kadar belki hiç sorgulamadım .Evet istikrarlı bir hayatım olmadı hayatımın artılarını düştüğümde yanımdada görmedim ancak birinci derecede suçlu melun şeytanlar,zamanın kirliliği ve o iklimlerde şekillenen nefis ve ruh kavramı.Ey ümmeti Muıhammed(asm) Bir kere hakiki imanı bile özümsemeden yaşar olmuşuz.Nedir Hakiki iman her şeyden ve herkesten ve nefsinden kendinden ziyade ALLAH(cc) ve Resulünü(asm) sevmekti yine nefsinden ziyade mümin kulları sevmekti şirki,küfrü,zülmü,haramları,insi cinni şeytanları dışlamaktı ancak ibadet ehli  bile birbirinin ayıplarını dağ yapıp nefsine fiske kondurmaz hale gelince Dünyevileşince ,bencilleşince,nefsanileşince hizbinden başka doğru kabul etmeyince aynı kandan candan öz kardeşler bile ayrı Dünyaların insanı oldu kardeşlik Hukuku,Akraba,komşu Hukuku iman kardeşliği hiç hükmüne girdi.İslam ümmeti nice güzellikler yetim kaldı sonumuz  hayrolsun inşallah diyoruzda,bunun için yaşadığın hayattada hep hâyır ekip hâyır  biçebileceksinki su testisi su yolunda kırılır misali yarışı hâyırla bitireceksin.Evet Kuran ve Sünnetin rehberliğinde nefisler satın alınmadıkça ne çilelerle vücüda gelmiş İslam nimetide tükenecek.Evet davalar acılarla hayat kazanır refahla gafletle,dalalete,hıyanete sapmaklada biter ALLAH(cc)ın rızasını esas yaptığımızı  iddia ederken nefsimiz bencilliğimiz içimizdeki kuruntular yersiz hesaplar bunun önüne geçmişse hiçiz.

Sait Nursi ve sivri dostlarıyla geçen geçmişim ve sonrası risalei nurdan ayrılan küfrü mutlakın malı olur ölçüsü ve pozitif onca gayretime rağmen o dairede istenmeyen adam ilan edilişim ve neticesi onların kazandırdığı ve şeyhlerin şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır ölçüsü  bu deccalizim asrında  günümü dolu dolu hâyır ve ibadetlede geçirsem hayatımın onca artısına rağmen insi ve cinni pisliklerin şeytani ruhların boyasıyle boyuyacak kadar sonra beton kemalin Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ölçüsüylede mutlak benlik gibi zehirli bir felsefeyle beni tescil etmek yarışı ruhen ve nefsen beni zehirleyeceği kadar zehirledi fitnenin haramın,şirkin,zülmün,küfrün insi cinni şeytanların alemine kapatmak yarışı  özet olarak ağzımla kuş tutsamda ne kadar doğru karakter sergilesemde ne kadar doğruları anlatsamda fitne bir ruh ve nefisten büsbütün arınamadım cinni insi pisliklerin günah keçisi dinci yobazların boy hedefi oldum Atatürk misali bir kişiliği şahsımda bina etmenin icraatinde zehirlendim durdum sonum hayrolsun   bir masum mazlumun kaderini menfi etkilemekten ALLAH(cc)korusun inşallah

 

İbadet yaparken bile alemin zaliminden,kafirinden,Din şarlatanından şeytani  karakterlerinden,münafıkından, izin alıpta yapacağız öylemi?ALLAH(cc)bizi hür yarattı size köle olmayacağız.Şirkinizi,küfrünüzü,zülmünüzü,iğrençliğinizi,fitne kişiliğinizi tağut hesaplarınızı,bozuk felsefelerinizi haramınızı alın başınıza çalın.

Ben maneviyat adamlığı yapacak bir kaderin insanı değilim ya Rabbi her işi sana havale ediyorum bana kul Hakkı yedirme ,zülüm yaptırma Hasbünallahü venimel  vekil hayatımdaki fitnelerin her daim hakkından gel yanlış işlerden günahlarımdan arındır rızana uygun bir hayatın insanı olmamı mümin kullara kardeşliği nasip et

 

Sabır ver ya Rabbi ruhumuza sokulan ve bizi zehirleyen her yobaza,her fitneye,her şeytana ve onların şekillendirdikleri nefse karşı düştüğümüz günahlara karşı sabır ver sahip çık bize yanlış işlerden koru bu fakir kulunuda büsbütün fitne yapma zülüm ehli kılma iyilerin dostluğundan koparma,din hırsızlarına yedirme masum mazlum her güzelim kulunuda sahiplen ey mümin kulların Rabbi.Tayyip %de 42 emekliye zam yaparken 5 almıştı 1 ini geri verdi artık kendinin yetersiz idaresimi hayat pahallılığını bir yılda 5 e katladı piyasanın yamyamlarımı bilmem .İnsi cinni şeytanların,uydurulan dinlerin,hiziplerin,felsefecilerin münafık ve kafirlerle vicdansız,Ahlaksız,Adaletten,doğruluktan merhametten insanlıktan nasibi olmayan şeytani pisliklerle din şarlatanlarıyle ölçme belki razı olduğun gibi kuran ve sahip  sünnetinle ölç.Hakkımızda hâyırlı kapılar aç fitnelere şeytani pisliklere terk etme  çık ey Adili Mutlak Erhamürrahimin.Aklın başında ise az çok Kurani şuurdan doğru ilimden nasibin varsa Hak uğruna mücadeleni verirsin sağlıklı bir konuma gelirsin aksine onun bunun kulusun.Bu milleti,islam ümmetini insanlığı tüketecek olan deccalizmin malzemesi haramlar,şirk,küfür,zülüm ve iğrençlikler her fitne şeytani ruhlar olduğu gerçeği kesin olduğu kadar,isyani cemaatlerin hizipçiliği uğruna cinayetleride deccalizmin açık kapısıdır.Masum mazlumu güzellikleri bilerek felakete taşıyanlara ebedi lanet inşallah.İnsi cinni şeytanlarla münafıklarla ,kafirlerle,din şarlatanlarıyle işbirliği yapan nefisten haramı ,şirki,küfrü,zülmü fitneleri,iğrençliği hoş gören nefisten her şeytani pislikten ALLAH cc a sığınırım.

 

 

Yokluğu,sefaleti,Ahlaksızlığı,Vicdansızlığı anarşiyi ,kaosu,terörü yenmenin en birinci ölçüsü helal,haram hassasiyeti,cehaletten kurtulmak,güzel Ahlaka yatırım,şirk,küfür ve zülümden her haramdan kurtulmak pozitif ilim ve pozitif çalışmalar ve toplumsal dayanışma sosyal Adaletin tesisi kula kulluktan nefse kulluktan kurtulma Dinini yalnızca ALLAH(cc)a has kılmış Doğruluktan şaşmayan vicdanlı,imanlı,inançlı,sevgi dolu bir toplum tesis etmektir milli manevi değerlere bağlılık Vatana,islama güzel Ahlaklı insanlarına güzelliklere sevgi dolu

 

Seneler önce beni 5 vakit Namaza başlatan söz şu olmuştu;Sen Namaz kılmamakla nefsinin rahatını bozmadığını sanırsın ama aslında ALLAH(cc) seni Huzuruna layık görmüyordur.Evet sen Hakka koşşacaksınki ALLAH (cc)ta sana sahip çıksın

Hem bu deveyi güdececek hemde bu diyarda kalacağız devede bizim diyarda

 

Yokluğu,sefaleti,Ahlaksızlığı,Vicdansızlığı,hainliği yenmenin en birinci ölçüsü helal,haram hassasiyeti,cehaletten kurtulmak,güzel Ahlaka yatırım,şirk,küfür ve zülümden her haramdan kurtulmak milli ve manevi değerlerimizi doğru kaynaklardan ders alıp eğitimdede baş köşeye koymalı,pozitif ilim ve pozitif çalışmalara ağırlık verilmeli öz kaynaklar iyi değerlendirilmeli tarım,hayvancılık gibi can damarı olması gereken hususlar ihmal edilmemeli ,özellikle ithalat hassasiyetle denetlenmeli çünkü çok lüzümsüz pahallı marka ürünler  ve kalitesiz hatta çürük denecek  çin mallarıyle Ekonomiye büyük zararlar veriliyor ,ihaleler Hakkaniyetle ehil insanlara verilmeli ,kaliteli iş çıkarmalı.İdarede ehliyetli ,Akıllı  milli ve manevi değerlerimizde sahip çıkan ,İslama Kurani ölçülere Vatanına sevdalı Ahlaklı,Vicdanlı doğru,branşında başarılı işin ehli şüra heyetiyle hareket edilmeli istişaresiz her iş her zaman eksiktir .Tek adam sultası olmamalı-Hitler Almanyasının 2.Dünya savaşından hezimetle çıkması sonucu Hitlerin Generali harabeye dönmüş Almanyada yıkıklar arasında Bir daha Gökten İsa (asm) dahi insa bir daha bütün yetkileri bir tek adama vermemeliyiz demiş- ve hedef bu Vatanda toplumsal dayanışma sosyal Adaletin tesisi Doğruluktan şaşmayan İslama,Vatana imanlı,inançlı,sevgi dolu bir toplum tesis etmek olmalı  milli manevi değerlere bağlılık güzel Ahlaklı insanlarına güzelliklere sevgi dolu olmaktır.Kefere kafalılara,Vatan hainlerine ALLAH cc sız,Ahlaksız,Vicdansız, Sevgi yoksulu merhametsiz Doğruluktan nasipsiz,Adaletsiz tiplere fırsat verme ya Rabbi bu şehid kanı ile sulanmış Vatanı iyilere bağışla,iyileride kula kulluktan nefse. kulluktan,Dünya muhabbetinden lüksten.saltanat,sevdasından,bencillikten zülümden arındır.Kul Hakkı yemekten Kurani Hukuğu çiğnemekten haramlara dalmaktan,her fitneden hainlikten hainlere muhabbetten koru rızana uygun yaşat bu Cennet Vatanı Cehenneme çeviren her pisliğin hakkından gel gerçek zalimleri Vatan hainlerini,şeytani kişilikleri zalim vicdansız tipleri,insanlığın felaketine çalışanları Kahhar elinle kahreyle,iki cihanda rezil rüsvay olsunlar.Sizin Hâyırlılarınız Dünyasınıda, Ahiretinide yapanlardır Hadisi Şerif Dini ve Fenni ilimleri en doğru kaynaklardan öğrenip hayatımıza kazandırmalı ve helal dairede çok çalışmalıyız.Başta her türlü harama,hainliğe,her fitneye kapımızı kapamalı milli manevi değerlerimize Vatanımıza sahip çıkan imanlı,vicdanlı,güzel Ahlaklı,helal,namuslu dürüst insanlar olmalıyız.Ey Rabbi Rahim ALLAH(cc)ım bütün güzel nimetler sendendir sonsuz şükürler rızana uygun ameller nasip et bolluk görünce şimaran azan olmayalım zülmeden isyan eden zülme,küfre şirke,haramlara saplanan fitnelere katalizör olanlardan olmayalım.İslah eyle bizleri şaşırtma devamlı nefsini sorgulayan,haramlardan kaçınan sana kulluk şuurunda ve iyilerle kaynaşan hâyırlı kullarından eyle. Herhangi bir insan idölünüz olacaksa başta Peygamberler(asm)olsun,cennetle müjdelenmiş sahabinin (ra) büyükleri olsun.Nefsinize ,hevanıza,egonuza ve en kötüsü yanlışlarınızı,cehaletinizi belki cinayetlerinizi alkışlayan Ahlak ve vicdan yoksulu,doğruluktan nasibi olmayan tiplerden uzak durun.Gerçek dost senin yanlışlarını uyaran,kendiside Güzel Ahlaklı,sana ALLAH(cc)ı hatırlatandır.Sen ise eğer sorumluluk almış biriysen nefsini devamlı sorgulayan ve vicdanıyla hareket eden sonucunda ölüm dahi olsa doğruluktan şaşmıyan,hainliğe meyletmeyen ol.Dünyada şeriatı istemesende kabirde,Heasap gününde  şeraite göre yargılanacaksın.Bu zamanın çöplüğünde büyümüş çiçeğim ben beni bu Dünyaya zamanın fitneleri hapsetti ancak özümdeki doğruluktan hiç şaşmadım  hala doğruyu,yanlışı,helali,haramı,iyiyi,kötüyü,güzeli  ,çirkini ,ak ile karayı ayırd edecek kadar Aklım var Elhamdülillah Rabbim ALLAH(cc) hala bütün olumsuzluklara,ve maruz kaldığım fitnelere rağmen Huzuruna kabul ediyor Elhamdülillah Kurani hakikatleri baş tacı yapmış ,iyilerle  dost olmuş bir insanım.İnanıyorumki TC nin hakiki mayasıda benim gibi düşünen Hainliğe şirke,küfre,zülme,haramlara,fitnelere karşı dik duruş göstermeye çalışanlardır.En önemlisi bu şerefli tarihi olan milleti Ahlaksızlığın,kültür Emperyalizminin gırdabından kurtarmak için samimi gayret .

 

Yıllardır doğru müslümana düşmanlık edenler,her şeyinizi affedebilirimde Hukukullahın,Kurani mananın ,Resulülüllah(asm)ın Hukukunun çiğnenmesini ,masum mazlum nice güzelliklerin sizlerin senaryosuyla yanmasını affedemem Bu vicdansız tablo kula kulluğun,nefse kulluğun  meyvesi Deccalizim.Her türlü haramın kanunlarla korunduğu sözde Müslümanlık.

 

 

Tağut Dünyanın kurucuları,Deccalizmin senaristleri iman kahramanları uydurulan Dinlerin idölleri bunlar cinni pisliklerden aldıkları dersleri İslam diye 1000 yıldır hayata geçirenler Edepsiz zalim fitne tipler Din ve emek hırsızı gerçek zalimler bunlar varken şeytana gerek kalmadı zaten şeytanlarla ortak çalışıyorlar her pisliğinde paratoneri Ahlakı,Adaleti,Vicdanı,Doğruluğu olmayan tasarrufların mimarları onun için İslam Dünyası fitne kazanı 1000 yıldır Dinlerinin temel gayesi insanlığı şeytanlara,küfrü mutlaka boğdurmaktan ibaret dahası şeytan misali potansiyel suçlu insan yaratmak Deccal yaratmak pislik cinayetlerine çomak sokan ve Kurani Hakikatleri ders verenlerde Deccallığın birinci adayı çünkü melun şeytandan o dersi almışlar şirkin küfrün zülmün haramların,fitnelerin insi cinni şeytanlarında paratonerleri Deccalizim asrının en hararetli mimarı hizipler Kurani manayı öldürmek yarışındalar kendileri haricinde herkeste onlara göre cehennemlik işleri kulluk değil ,ilahlık ve şeytanlık.ALLAH(cc)ın adını anarak kuran okuyarak beslenirken Kurani gerçekleri çiğneme yarışı şirkin pisliğini,zülmü,küfrü haramları nice helal insana nice güzelim kula vicdansızca geçirmek yarışı hidayette kendilerinden mahşerdeki hesapta Haşa ALLAH(cc) kim olmuş her cinayetlerinin hizmetkarı ve köleleri Bir beton kemal yarattılar Deccal diye fişlediler daha nice Deccallar yaratmanın provası var Ey zalimler Deccal arıyorsanın insanlık düşmanı,İslam düşmanı tarih sahnesi pislik dolu ama sizin zorunuz size Kurani hakikatleri anlatan ve cinayetlerinizi uyaran hakiki müminle sakın olaki bir mümin hata yapmasın ayağı kaymasın şeytanın emriyle zehirlemenin potansiyel suçlu ilan etmenin yarışına girersiniz.Çünkü Kuran dışı icad ettiğiniz uydurulan Dinler bozuk felsefelerle hurafelerle insi cinni pislik ruhlarla şekillenmiş Evet hala kula kulluğu,ruhbanlığı ve kuran dışı ölçüleri sorgulamadan dışkı çıkaran ilahlarına belki cini insi pisliklere tapanlar ölüncemi uyananacaksınız eğer doğru Müslüman olduğunuzun iddiasındaysanız hayatta ALLAH(cc)ın mesajı Kuranı anlıyarak ve geçmişinizi nefsinizi sorgulayarak bir kez olsun okuyun müşahhas Kuran Hz Muhammed(asm)ın hayatını ders alın ve insanlarlada uğraşmayın belki kurani ölçülerle cihazlanıp güzel örnek olun işiniz ilahlık veya şeytanlık olmasın.Onlar için koyun olacaksın ve sonu cehennem olan yolculuğa çıkacaksın .Ne diye bozkurtluğa,Arslanlığa özenip Doğruluğundan şaşmayan Kurani ölçülerin dersini dinleyen hür ve yalnız ALLAH(cc)a kul olmak istersinve niçin onlar gibi cinlere ruhbanlık yapan şeyhe üstada kulluk yapmayı reddedersin çünkü onların kirli çamaşırlarını teşhir ettiğin için potansiyel suçlu Deccalsın evet şeytanın güdümündekiler zerre hakkımı helal etmiyorum çünkü öyle şeyler yaşattınızki suçunuzun faturasını Rabbim Mahşerde gözünüze soksun.Sizin günahlarınız bu Dünyaya sığışmaz çünkü kurduğunuz Dünyada şeytanlar ve yolundan giden insanlık kasapları hür olduğu kadar doğru müslümana hayat hakkı yok zaten doğru müslümanı ve Kurani ölçüleri ders alsanız Deccalizmin kökü kazınacak belki insanlık islamın Adaletli,Ahlaklı,Vicdanlı insanlık fıtratının Doğruluğun Dünya ve Ahiret saadetinin tek çaresi olduğunu kabul edecek şeytanlar iflas edecek kötüler belasını bulacak .Ancak kara gözlük takmış 1000 yıldır insanlığı şeytana,küfrü mutlaka boğdurmayı evliyalık diye satıyorsunuz Dininizde mahremiyet sıfır Edepsizlik temel taş Ahlakmış,imanmış,vicdanmış Adaletmiş doğrulukmuş,merhametmiş,empatiymiş helalmış harammış sizin anlıyacağınınz şeyler değil çünkü hizipsiniz Diniziz uydurulan din indirilen dinde size göre Akli değil ALLAH(cc) ın aklından süzülen Kurani ölçülerle değil cinlerin şeytanların dersiyle çaktığınız fitne Akılla ölmüş kalbinizle yaşıyorsunuz ama 1000 yılsır sihirbazlık yaptığınız halde olup biten fitneleri hele son 300 yıldır Alemi islamdaki köleliği sorgulamıyorsunuz küfür düzeninin temel taşları sayenizde kökleşiyor nice güzellikleri melun şeytandan ve bozuk insanlardan ziyade sizin çarpık yapınız yakıyor.

 

 

İSLAMİ YAZAR DİYE BİR TERİM DOĞRU DEĞİL Çünkü İslam yanlız Kuran ve sünnettir yazarların ise kendi yorumları ,nefislerinin hissesi belki yanlışları çok ne hikmetse hepsi Din oluyor.Araştırmacı yazar diyebilirsiniz hatada yapsanız kendinizi bağlar islama bir leke gelmez.En doğru kitap Kurandır bunun dışındaki kitaplar için en doğru tabiri külliyen cinayettir.

Kafayı yiyen kapımı çalıyor,benden ne istiyorsunuz ALLAH(cc)a kulluk edin Kurani Hakikatleri okuyun ders alın yaşayın,nefse şeytana kul olmayın kendinizi tanıyın en azından Farzları yapan haramları terk eden güzel Ahlaklı, Vicdanlı Vatanına kudsi değerlerine sevdalı doğru insanlar olmaya çalışın.

Halil Dudak ın Habip Dudakın Ahlakı,Dini Hayat görüşü insanlığı mücadelesi bu eseri cihad ruhu ve güzel Ahlak İslam dur yolcu din siyaset ve hayat okulu temalı eser. Perde arkasında küfürden,zülümden, şirkten tağuttan haramdan,fitneden kahrolmaktan fazlasıyle nasibini almış ,insi cinni şeytanlarla bir tutulmuş zoraki fitne yapılmaya çalışılmış ,Din yobazlarının,insi cinni şeytanların Deccalizmin boy hedefi yıllardır deli muamelesi görmüş bir kadersiz insan var .Ruhundaki nefsindeki bütün tahribata rağmen insanlık ilişkilerini pozitif bir sosyal ilişkiler çerçevesinde sürdürmeye çalışan doğruluğundan taviz vermeyen yalansız hilesiz iyileri ALLAH(cc)için seven ve kötülere sed çekmeye çalışan vicdanlı imanlı güzel Ahlaklı olmanın gayretinde nefsini sorgulamayı bilen mümin kul olmaya çalışan bir Halil Dudak var Ancak kula kulluğu çare diye satan uydurulmuş dinlerin sivrileri hiç rahat bırakmıyor onlar insi cinni şeytanlarla ortak çalışıyor.ALLAH cc ın verdiği nimetlerle beslenip ALLAH cc a sevdiklerine,Kurani ölçülere savaş açan ve üstündeki nimetlleri kendinden bilen,bencil,Vicdansız,Ahlaksız, insanlık düşmanı tipler hiçbir zaman iyi şeylere layık değildir.Öylelerin toplumu herşeyiyle fitnedir.İslam Alimi tabiriyse helal namuslu,güzel,Ahlaklı,doğruluktan şaşmayan,Adaletli , Vicdanlı ,felsefeden. ,hurafeden arınmış ve Kuran ve sünneti iyi özümsemiş Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılmış,fitne olmaktan uzak dengeli cihad ruhuyla yaşıyan nefsini sorgulamayı ihmal etmeyen ve küfre,zülme,şirke, haramlara ,fitnelere olumsuzluklara insi cinni şeytanlara karşı istikrarla mücadele eden iyiliği emretmeyi kötülükten nehyetmeyi üzerindeki sorumluluk bilen,ALLAH cc için sevip,ALLAH cc için buğz eden Dünya saltanatına köle olmayan ve idarecilere yağcılık yapıp hakikatleri gizlemeyen Hak sözü sırf ALLAH cc rızası için hiçbir menfaat beklemeden söyleyen mümin vasfıyla özdeşleşmiş kul dur.

 

BİR KİMSEYE İLİM OLARAK ALLAH cc KORKUSU CEHALET OLARAK NEFSİNE UYMASI YETER Hadisi Şerif.

Sahabi ölürken bile İslamı Aziz kıl ya Rabbi diye Dua ederdi.Bugünün İslam

ümmetinde bu fazilet,helal yaşam olmadığı sürece sahte evliyalık,post kavgası devam edecek belki Kurani manada bir İslam hiçbir zaman yaşanmayacak.Cümle masum mazlum güzelliklere sahip çık Kurani manayı Hakim kıl ya Rabbi.Temel gaye Ahiret olmadıkça Din yalnızca ALLAH(cc)a Has kılınmadıkça ALLAH(cc) için sevip ALLAH(cc)için buğz etmenin Hakkı verilmedikçe iyiliği emredip kötülükten nehyederken nefsimizi lükse harama layık görüyorsak hüsrandayız. Haramlardan uzak kalmadıkça islamın sancısını çekmedikçe Güzel Ahlaklı Vicdanlı,Dosdoğru ilahi Adalete uygun bir Din yaşanmayacak.Dünyevileşmiş  nefsani bencil haramzade,felsefeci,fitne,zalim kişiliklerle helak olacağız.Bugünün Din anlayışı bu şuurdan uzak Dünyevileşmiş nefsani,bencil, bir Din anlayışıdırki her türlü fitneye açıktır.Kula kulluk,nefse kulluk,ruhbanlık, fitneler,haramlar olumsuzluklar tam gaz. Haliyle iman ile küfür aynı pazarda Deccalizim küfür şirk,zülüm haramlar fitneler altın çağını yaşıyor helakete koşuyoruz.Aslında Asırların hastalığı bu şuurdan uzak kalmak cihad şuurunu anlamamak,yaşamamak taki Asrı saadetten sonra Kurani şuurdan kaçışın acı faturasını yaşıyoruz nesil piçleşti mümin kişiliğini kazanmanın Güzel Ahlakı tesis etmenin ilahi Hukuğu çiğnemeden kul Hakkı yemeden yaşamanın tek förmülü Kurani manada islamdır. Başka türlü bugünün müslümanı kafirin şeytanın ruh ikizidir ve Deccalizmi olumsuzlukları,fitneleri,haramları bal diye yutuyor.

 

 

Hakikati gizliyen ve cihad ruhunu öldüren güzel Ahlakı ve müminin vasıflarını özümsememiş Kurani şuurura henüz ulaşamamış belki doğru imanı bile özümsememiş vicdanını nefsini fitne düzeni olumsuzlukları sorgulamayan ve şirke,küfre,zülme, haramlara,fitnelere karşı ciddi bir mücadelesi olmayan kula kulluğu meşrulaştıran din adamları düzenin kölesi,biraz nefsinin,rahatının. ,aldığı paranın kölesi belki Dünyevileşmiş Ahireti esas gaye edecek şuura ulaşmamış müminin vasıflarından uzak kuklalar.Din haliyle camilere hapsedilmiş ALLAH cc a kulluktan ziyade kölelik.Ey güzel Ahlakı ve cihad ruhunu içinde yaşatan kul ey iyiliği emreden kötülükten nehyeden kul herkesten ziyade takvaya ihtiyacın olduğunu unutma harama meyletme ALLAH için sevip ALLAH cc için buğz etmenin hakkını vermeye çalışan Dünya muhabbetinden uzak Adaletli kul ol.Bir kimseye ilim olarak ALLAH cc korkusu cehalet olarak nefsine uyması yeter.Hadisi Şerif.Bir kimseye aklına gelen herşeyi konuşması günah olarak yeter.Hadisi Şerif.Çünkü insanların çoğu cahildir Kurani şuurdan uzaktır düşünerek konuşmaz ,nefsani konuşur konuştuğu kelimenin sonucunu görmez yapayım derken yıkar,kalp kırar belki konuşmasıyle fitne olur çıkar Bugünün islam ümmeti derece derece hepimiz suçluyuz,çoluk çocuk hariç yaşadığımız islam bizi düzeltmiyorsa fitneler,olumsuzluklar hastalıklar musibetler bertaraf olmuyorsa ,küfür,zülüm şirk,fitneler,haramlar Deccalizim altın çağını yaşıyorsa  nefsimizi sorgulamalı ,yaşantımızı,ilişkilerimizi  ,kişiliğimizi,Ahlakımızı,helal,haram hassasiyetimizi Tevhide,Kurani manaya uygun yaşayıp ,yaşamadığımızı. ,amellerimizde ihlasın olup,olmayışını,kul hakkı yeyip,yemeyişimizi,ilahi Hukuğu çiğneyip,çiğnemeyişi   ve her fiilimizin terazisi olması gereken vicdanımızı sorgulamalı,çokça tövbe istiğfarla alakadar olduğumuz insanlarla helalleşmekle yolumuzu açmalı  aydınlatmalı. ,aydınlanmalı ,iyi bir gelecek için samimi gayretimiz olmalı.Her şey bütün gaye nefsimiz ve Dünya olmamalı birazda empati yapmalı bizdeki refahı ne derece Hak ediyoruz biz rahatken Dünyada nice masum mazlum açlıkla.musibetle  hastalıkla,savaşla boğuşuyorsa hiçmi  rahatsızlık duymayacak,Vicdanımızı nefsimizi sorgulamiyacak Ahlaki,Adaletli bir kişiliğin gayretinde olmayacağız.

 

 

Amca tesettür niçin o kadar önemlimidir sence kapanmalımıyım?Bak kızım ALLAH(cc)her güzel değerli şeyi bir kılıfın içinde yerleştirmiştir  Nasıl elmaslar inciler,altınlar,tüm değerli madenler ulaşılması zor yerlerdeler insanlarda onlara çakıl taşına dokunabildiği gibi ulaşabildiği  gibi kolay ulaşamazlar. Sen onlardan daha değersizmisinki insanlar sana kolayca ulaşsınlar .Nasıl açıkta olan bir Bala sinekler üşüşür eee açıkta heryeri meydanda olan bir bayanada insanlar o şekilde üşüşürler Bu yüzden ALLAH(cc) Tesettürü emretmiştir.Tesettür bir Bayanı değerli ve kıymetli kılar.

 

Bir çiçeği dalından koparıp seni seviyorum diyemezsin.Bunun adı sevgi değil tek taraflı bencilliktir.Eğer onu gerçekten seviyorsan  yaşamasına izin verirsin onu hergün sulayıp büyütürsün .Sevmek sahip olmak değildir,değer vermektir.Belki uğrunda fedakarlıktır,özveridir nefsine hevesine egona mahküm etmek değildir.

 

Değerli Halil Konakçı Hocam Değerli adaşım Belki yapılması gereken Cihadı yapmaya çalışıyorsunda Müslüman Halkın çoğuda duyarlılık gösterip seni sahipleniyorda asıl sancı Müslüman Halkın nefislerini satın almasından ibaret Büyük Cihad olduğunu unutma ne Sait Nursi misali pöpüler olmaya razı ol nede Timurtaş Hoca kadar sivril bence birazda gaza geliyorsun CHP li Deccalizmin Aktörü Özgür Özel gibilerin çoğalması işi zorlaştırır sen yine emri bil marufu nehyi anil münkeri üzerine birinci vazife bil hatta sadece senin yükün olması gibi bir misyonu üstlenme tek kişilik orduyla islamın sancısı biteceği yok özellikle saldırma şeklinde değilde kolaylaştırın,zorlaştırmayın,nefret ettirmeyin sevdirin Hadisi Şerifini dikkate alarak nasılki İbrahim(asm)ı nemrut ateşe attığında ağzıyle su taşıyan karınca ve kuş misali safımız belli olsun hassasiyetle üzerinde durulması gereken Müslüman halkın Dünyevileşmekten,nefsinin Dinini yaşamaktan kurtulması için nefislerin satın alınması lazım. Haramlardan ibaret Dünyanın  pisliği ile uğraşmayalım vazifemiz böyle bir  toplumda iyi örnek olmaktır, insanların giyim kuşamıyle uğraşmak değil.Hidayet ALLAH(cc)tandır ilahi vazifeye karışmayacağız hem Resulüllah(asm) insanları günahları yüzünden cezalandırmak bizim haddimize düşmez der insanlarla uğraşacağına Halkı zehirleyen ve örf ve adetlerimizi lağveden Ahlaksız dizi ve proğramları,internet ortamındaki Ahlaksız siteleri hedef al bu hususta kamu oyu oluşturup Hükümetinde yapıcı adımlar atmasına vesile olmaya çalış. Biliyorsun Mekke döneminde 2 yıla yakın açlıkla sınandı sahabe onun için heyecan verici sözlerden ziyade kula kulluktan arınmış Dinini yalnızca ALLAH(cc)a Has kılan Her türlü harama,şirke,küfre,zülme fitnelere karşı dik duruş gösteren müminler topluluğu olduğumuzda ,ALLAH(cc)için sevip ALLAH(cc)için buğz etmenin Kurani Hukuğun Hakkını verdiğimizde,Külli irade ALLAH(cc) inanıyorsanız üstünsünüz ayetinin Hakikatini tecelli ettirecek inşallah.Yeryüzünde Din tamamıyle ALLAH(cc)ın oluncaya dek kafirlerle ve münafıklarla mücadele et ayetinin gereği iyiliğin emredilmesi,kötülüğün nehyedilmesi elbette en önemli husus .Ancak nasılki sevgili Peygamberimiz(asm) ilk geldiğinde Ben Güzel Ahlakı tamamlamak için gönderildim dediyse bizimde en büyük gayretimiz her haramdan şirk,küfür ve zülümden ,her fitneden arınmak gayreti olmalı bir önemli hususta bu ancak Kurani şuurla Kurani manada bir Adalet anlayışıyle olacak biz nefislerin islahında hassasiyet göserirsek her haramdan arınırsak Hevanızı terk etmedikçe Adaletli olamazsınız ölçüsüne uyarsak inşallah iman ile küfrün yolları ayrılacak ve netleşecek nasılki Resulüllah(asm) hem tebliğ hemde nefsinin terbiyesiyle meşguldu bizim işimiz islamın sorumluluğu ise en güzel örnek şüphesiz Resulüllah(asm)da yaparken yıkmayalım nefsimiz kabarmasın Akıl,Kurani şuur helal yaşam,güzel Ahlak,kul Hakkı,ve ilahi Hukuğa hassasiyet,helal Haram hassasiyeti hususunda yapıcı dersleriniz olsun .Bütün bunları ve kurandaki müminin vasıflarını ders verdiğinde ilk kuduran melun şeytan olacak ve itlerinide harekete geçirecek sen ise it ürür kervan yürür misali  fitnelerle değil mesleğinin muhabbetiyle Tevhid çatısı altında hedefe ALLAH(cc)ve sevgili Peygamberimize (asm) kilitlenerek  Gece zahid ol mum gibi eri Rabbinin Huzuruda Gündüz ise Mücahid Rabbinin sınırları içinde inşallah tabanda islahat sağlıklı yürütüldüğünde insanlar Haramların ne kadar çirkin şeyler olduğunu ve kendi düşüncesiz kafalarıyle cehenneme koştuklarını görecek nasibi olanada ALLAH(cc)a dönenede Hidayetler nasip olacak öncelik iç Dünyanın aydınlanması sonrada güzel örnek olmak insanlık uyanıp herkes kendi kapısını temizlemenin zaruretine inandığında Dünya Güzelleşecek yoksa agresif tavırlar çare değil belki zındıkların ekmeğine yağ sürmektir Hem insanlar kendini değiştirmedikçe ALLAH(cc)insanları değiştirmez diyor Ayette .Tesiri Hakiki ALLAH(cc)tan olmalı fitne olmamalı sihirbazlık değil işimiz Kuran ve Sünneti Hayat tarzı yapıp Güzel örnek olmaktır belki hararetli Deccalizmin Aktörleri bile pes edecek işin temelinde Güzel Ahlakın helal yaşamın zaruretine inanacak çokları.Hidayetin ve Tevfikin ALLAH(cc)tan olduğu gerçeğiyle ancak cüzi irademize düşen kadarına soyunalım.Zamanı gelmeden çiçek açmaz 300 yıllık kültür Emperyalizmi bir Hocanın cesur tavırlarıyle düzelmez ancak Bahar bir çiçekle başlar Halil Konakçı  Mümin gönüllerde açmış çiçektir ancak denge istikrar,ifrata,tefrite kaçmadan istikrarla helal dairede insanlara saldırarak değil Güzel Ahlakı tesis ederek.

Yerdeki ve Gökteki Hazineler ALLAH(cc)ındır Ayetinin şuurunda İSLAMI Aziz kıl ya Rabbi Kuranın Rehberliğinde Sünnete uygun yaşam nasip et Cümle masum mazlumu kurtar.

 

Allahın cc selamı üzerinize olsun

Allahın cc yarattığı , yoktan var ettiği ve varlık alemine en son dahil ettiği ve en güzel şekilde yarattım diyerek Müsavvir , Bari , Bediyyu ve Halik isimleri ile Rabbımızın öne çıkardığı insan Rabbımızın bir sanat harikasıdır. Bu insana kendini bilme ve tanıma noktasında biraz yardımcı olmak ilgi alanını kendini bilmeye yönelmesine çevirmek bence şu fani alemin en değerli işidir

İnsanoğlu aslında üç kutuplu bir varlıktır. Üç kutuplu bir şaheserdir. Bunun birinci kutbu büyün mücizevi binlerce otomatik sistemi ile bedenimiz oluşturuyor

İkinci kutup nefsimizin etkili ve yetkili alanı

Üçüncüsü ise aklımızın ve irademizin varlığıdır.

Bu üç kutuplu varlık olan insanı bir av partisinin üçlüsü olan At , Avcı , ve köpek üçlüsüne benzetebilirsiniz. At bedenimizdir avcı aklımızdır köpek ise nefsimizdir.

Ava gidilirken köpek önde görülür. Ancak yol ikiye veya üçe ayrıldığında önde olan köpek yolun birine girer ancak gözü arkadan gelen atın üstündeki avcıdadır. Avcı başka bir yolu tercih ederse , köpek anında o yola atlar ve yine öne geçer. Bu durumda köpek önde gibi görülsede aslında avcının peşindedir

Ancak eğer avcı köpeğin girdiği yola girer ve köpek avcının kendisini takip ettiğini zannederse artık av köpeğin iradesi ile şekillenip köpeğin iştediği mecrada geçer

Allah cc insan harıkasını bü üçlü sistem ve kutuplu yaratmış , akıl ve irade avcısının bu hayat avında cenneti avlaması için kendisine tahsis edilen beden Atı ile nefis köpeğini yönetmesini istemiş bu yönetme işine cihad demiş ne yapması gerektiğini nasıl yapması gerektiğini uzun uzun hemde yapan birini bu av partisini alemi şahit tutarak göstermiş ve yapılan av veya av dediğimiz yaşanan hayat 1500 senede bugüne yeni yaşanmış gibi canlı tutarak insanlığa yardımcı olmuştur çünkü o rahman ve rahimdir. O şahit ise alemlere rahmettir

Bütün bunlara rahmen ey insanoğlu ( nefsimde dahil olarak ) sen bindiğin bu beden bineğine ramen , önünde yapman gereken doğru örneklere rahmen nefis köpeğinin gittiği yöne yanlış olduğunu bile bile bugüne kadar bir sefer , bin sefer gittin nefis köpeği seni bir kemiğe itibarsızlaştırdı şehvetin şöhretin rezili yaptı. Allah cc sana binbirinci şansını rahmeti ile yine verdi hala köpeğin peşinden gidip avcılık hayalı kuracakmısım yoksa aklını bu hayat avının yetkilisi kılıp nefis köpeğini yöneterek önündeki Peygamberimiz ( S. A. V ) gibi ve binlerce salih kullar gibi işini yapıp seni cennete götürecek ava ve avcılığa çıkacakmısın

Hayatını nefis köpeğini takip ederek geçiren herkes kendine yazık etmiş ömrünün son avını nefis köpeğini kendine tabi kılamayanlar verilen hayat ganimetini zayi etmiş bir hayat yazık olmuştur

Her av son avdır diye düşünüp iradesini Allaha cc teslimiyet içinde nefis köpeğinide bu iradenin altına alarak son avını yapanlardan olmayı Rabbim cümlemize nasip eylesin

 

 

Ey günümüzün sahte evliyaları,ey herkesle sevişenler,ey nefsinin dinini yaşıyanlar,ey haram yaşantıdan kurtulamayanlar ,ey Kurani şuurdan Kuran ,Sünnet ilminden nasipsiz,kula kulluğu,nefse kulluğu zalimlere rahmet okumayı fitneyi Ahlaksızlığı, Vicdansızlığı,hırsızlığı,kul hakkı yemeyi,Kurani Hukuğu çiğnemeyi ve nice fitneleri normal görüp hoş karşılayanlar ,münafıklıktan kurtulamayanlar fitne düzeni ve nefsini sorgulamayanlar güzel Ahlaklı,helal,namuslu,vicdanlı  dürüst,bir kişilik için hiçbir gayreti olmayanlar,fitnelerin selinde yüzenler helal,haram hesap etmeyenler açılıp saçılıp yaşamayı insanlık hatta müslümanlık zannedenler, imandan nasibiniz yok hala en doğru müslüman sizsiniz.Dünya Deniz gibidir,çok kimse boğulmuştur,gemin takva,yükün iman,karakterin güzel Ahlak,halin tevekkül ,yaşamın helal ,namuslu bir yaşam olursa Aklını ,vicdanını kişiliğini, kalbini,ruhunu kurani şuurla süslersen ALLAH cc ın rızasına uygun yaşarsan kurtulursun.ALLAH cc Haramlara dalanı,farzları hafife alanı,Ahlakını düzeltmeyeni,dinini. korumayanı,infak etmeyeni,nefsine ve fitnelere karşı şirk küfür ve zülme karşı,haramlara karşı,insi cinni şeytanlara karşı cihad etmeyeni korumaz.LGBT yi İstanbul sözleşmesini hala hararetle savunanların maneviyatta eşcinsel evlilikler yapmaya çalıştıklarınıda gördüm rüyamda.İnsanlar uykudadır ancak öldüklerinde uyanır.Hadisi Şerif Kim bir kavme benzemeye çalışırsa onlardandır.Hadisi Şerif Kendini tanımak isteyen Kuran ve Sünnet ile tanışsın Arkadaşını söyle kim olduğunu bileyim der atasözümüz Ey insanlık sözde müslümanlar Sakın zalimlere yağcılıkla yanaşmayın yoksa ateş sizede dokunur Ayeti Kerime Yahudi ve Hiristiyanlar kendileri gibi olmadıkça sizi kendilerine dost edinmez.Ayeti Kerime Ey Çanakkale ruhunu öldüren nesil Ey Kurandan ,ALLAH cc tan ve Şeriatından kaçan nesil Cehenneme koşuyorsunuz LGBT Cehennemdir İstanbul sözleşmesi siyonistin emperyalistin ,satanistin,kapitalistin Bu millete dayattığı Ahlak fesadıdırki sonu cehennemdir.

Din hırsızı münafıklar yüzünden ibadet yapamaz hale geldik,onlar hala çare

 

 

Kedi seven,köpek seven ancak Ana,Babasını Huzur evine kapatan  ve Aileyi öldüren Ahlaki ve Vicdani olmaktan uzak Dini ucube gören milli ve manevi değerlerimizden uzak bir nesil olduk.Artık her fitneyi bal zannedip yutuyoruz

 

 

Kapitalist küreselci hegemonya;

Kadının kişiliğini yok edip dişiliğini öne çıkardı. Kadını dişilikten ibaret yaptı.

Kadının anneliğini yok sayıp aileyi zayıflattı. Annelik gerici, ilkel oldu.

Kadının vücudunu reklam aracına döndürüp kadını cinsel obje yaptı.

Kadını komple moda şirketlerinin orduları haline getirdi.

Kadının dişiliğini, cinselliğini, vücudunu kullanarak dev bir kapitalist sektör oluşturdular.

Bu kapitalist şirketler kadın vücudunu ve kadını "etten" ibaret gören asıl odaklar.

Ve düzenin sahibidirler.

Bizdeki mankurtlar, kadını cinsel obje ve vucudunu da faydalanılacak et olarak gören şirket ve düzeni asla eleştiremezler.

Beyinleri, şuurları yetmez. Birikimleri yok.

İslam ise kadın, cinsel obje ve sadece et olamaz diyor.

Kadın vücudu reklam aracı olamaz ve moda şirketlerinin tekeline giremez diyor.

Anlatmak istediğimiz de budur.

Daha önemlisi var. Dikkat.

Kur'an'a iman ettim diyen bir insan:

Hem kapitalist-liberal hem Müslüman

Hem seküler-ırkçı hem Müslüman

Hem Kemalist-Marksist hem Müslüman olamaz.

Bir karar vermeleri lazım.

Veremedikleri için İslam'ı Kapitalizme, Liberalizme, Kemalizme, Sekülerizme, Marksizme uydurdular.

Halil Konakçı üzerinden İslam düşmanlığı yaptıklarını fark etmediğimizi sanıyorlar.

Düz İslam'a düşmanız deyin bitsin.

-- Mustafa Güldağı --

Kurtarıcı diye dışkı çıkaran ilahlar aradınız kula kulluğu çare bilenler.Ne zaman Dininizi ALLAH(cc)a Has kılarsınız mümin kul olursunuz.

 

Kurani manada gerçek islam anlatılınca şeytanın askerleri azgın nefisler deccalizmin Aktörleri melun iblisi ve firavun nefislerini dinleyerek islama ve doğru müslümanlara saldırıyorlar bu zamanda Peygamberimiz asm gelse onada saldırırlar bunu yaparken 100 yıldır olduğu gibi yine Atatürkün arkasına sığınıyorlar insanlığı cehenneme taşımak,şirki,küfrü, zülmü,haramları her fitneyi yaşatmak onların vazifesi .Ey Türkiye insanı 100 yıldır ninnilerin dinini,nefsinin dinini ruhbanlığı,kula kulluğu fitnelere ,haramlara rızayı öğrettiler sana hiç uyanmanı Kuranı anlamanı istemediler Deccalizmi siyonist emperyalist,satanist hesapları kapitalist islam anlayışını hayat tarzı yaptılar uyudun hiçbir olumsuzluğu sorgulamadın cehenneme koştun.Çünkü Kurandaki islamdan haberin yoktu.

 

 

Laiklik her türlü haramın kanunlarla korunduğu kafire nefse ve şeytana,şirke küfre,zülme,haramlara kölelik düzenidir Halil Konakçı belki üslübünde hata yaptı tepki topladı ama senin böyle bir insana laik düzenin hocası olmasını tavsiyen islammı lütfen kendine gel Mehmet ağabey laiklik bu ülkede dinsizlik olarak icra edildi.İmami Gazali derki bir kimse Din ve Devlet işleri birbirinden ayrı olmalı derse kabeyi tavaf ederkende ölse dinsiz imansız ölmüştür.Kötü olup kazananlardan olmaktansa,iyi olup kaybetmeyi tercih ederim.Vicdanı ile yaşamak,vicdansız yaşamaktan kat kat iyidir Ahlaki değerlere önem verelim helal,namuslu dürüst,vicdanlı bir hayata talip olalım.Özgür özel senin neren müslüman şeytanın askeri kuvai milliye ruhunun birinci düşmanı senin gibiler bu Dünyada uyanmaya niyetin yok sen Halil Konakçıya değil ALLAH cc ın kitabı Kurana saldırıyorsun şehidimizin ruhuna azap veriyorsun.Bu zamanın ebu cehilisin bu zamanda Peygamberimiz asm da gelse onada aynı şekilde saldırırsın.Atatürkün arkasınada gizlenmeyin onu islama düşman edecek kadar zehirleyen sizin gibi imansız laik dinsizlerdir.Hopa yı kafir ve zalim hain imansız  kafalar pilot bölge seçmişse her birinin zerratı cehenneme inşallah azapları bol olsun rezil rüsvay olsunlar inşallah.

 

 

Ne kadar doğru müslüman olursan ol harama daldınmı ALLAH cc bile sahip çıkmıyor.En büyük keramet Güzel Ahlaklı,Vicdanlı,Dosdoğru mümin kul olmaktır fizik ötesi harika halleri hayatımda istemiyorum benide birşey zannedip ilahlaştırmasınlar düşüncesiz cahil Kurani şuurdan uzak kula kulluğu marifet bilen insanların ve cinlerin oyuncağı yapma her değer verdiğin kulunu kurtar ya Rabbi her güzelim insana hidayeti gerçek kurtuluşu cennetini nasip et.Azgın nefislerinde şirk,küfür,zülüm ehli felsefeci haramzadelerinde hakkından gel insanlığı belki tüm mahlükatını Adaletinle rızanla kuşat iyilere masum mazlum güzelliklere sahip çık.Zahmetsiz Rahmet sadece hırsızların gark olduğu Rahmettir belki hırsızlık yaparken şeytani zekasını,olmayan Ahlakını,olmayan Vicdanını çalıştırıyor diyeceksinde neticede helalinden bir zahmet ve alınteri yok.Adamlar tutturmuş Mehdi gelecek düzeltecek diyor asırlar öyle geçti halbuki her kuranı ders alan ve yaşamaya çalışan hakiki Mümin kul Mehdi gibi kıymetlidir ancak uydurulan dinlerin çarkında kula kul etmeye mahküm etmenin bozuk felsefelere mahküm etmenin başkalarının nefis ruh ve ameliyle zehirlemenin mücadelesini vermiş hizipler.Haliyle Kurani manada bir hakimiyet mahküm edilmeye çalışılmış.İslama en büyük zararı sahte din adamları vermiş insi cinni şeytanlarıda çok dinlemişler onların dersiyle islamın malı olmayan çok şey din olmuş.Ahlaki bir bozulma Güzel Ahlak islamdan daha ziyade ses getirmiş Vicdansız fitneler hayata geçirilmiş,Nefislerin dinleri 72 bozuk fırka doğmuş .Kuranı Sünneti doğru algılayan ve dinini yalnızca ALLAH cc a has kılmaya çalışan kula kulluğu ,ruhbanlığı reddeden hakiki Müminler fitne muamelesi görmüş.Kurani hakikatler anlatılınca cehaletin tavanına vuranlar en doğru müslüman kendileri olduğunu iddia ederek gerçek islamın karşısına dikilmiş.Sonuç kafir ve zalimlerin ekmeğine yağ süren Deccalizim hortlatılmış hayat tarzı yapılmış her fitneyi her haramı millet bal imiş gibi yutmuş,yutuyor ebedi cehenneme götürecek çok şey var bu toplumda melun şeytanların ve kullandıkları insan bozmalarının hür olduğu,istedikleri cinayeti rahatça işledikleri halde kul hakkı yemenin Kurani Hukuğu çiğnemenin Ahlaksızlığın,Vicdansızlığın,her fitnenin tavan yapmasına rağmen kafir ve zalimlerin sorgulanmadığı sözde müslüman Deccalizim düzeni cehenneme koşuyoruz işin acı yanı nice saf güzelim insan kötülerin sermayesi.Çare Tevhid bazlı dinin yalnızca ALLAH cc a has kılındığı ve şirki,küfrü,zülmü,haramları,her fitneyi kökten kazıyacak Kurani mananın Güzel Ahlakın hakim kılınması.Evet Cennet o kadar ucuz değil Cehennemde lüzümsüz değil.Uyan ey insanlık Kuranı ders al ve yaşamanın cihadını ver öldükten sonra şansın yok zaten kalbe inmiş bir imanın yoksa gözünü Cehennemde açacaksın.Seni diğerlerinden farksız kılmak için gece gündüz bütün gücü ile çalışan bir Dünyada kendin olarak kalabilmen Dünyanın en büyük savaşını vermektir.Bu savaş bir başladımı bir daha bitmez.Bu korunma helal dairede,güzel Ahlakın tesisi için maddi manevi pozitif çalışmalar ve hakiki mümin kul olmak gayretidir.Bugünün bozuk toplumunda hataları tek başına yapmaz insan,ancak bedelini kendisi öder.Kurtulsada ebedi vicdan azabıyle iç içe .

 

 

Türkiyeyi kuran neslin iki özelliği çok öne çıkmaktadır Birincisi Türkçüydüler İkincisi 1.Dünya savaşında gördükleri Arap ihanetlerini asla unutamamış ve Arapları asla sevmemiştir.Pröf.Dr.Yusuf Hallaçoğlu.

 

 

Asrın fitne arabını sevmemeyi menfi ırkçılıkla Peygamber asm düşmanlığına islam düşmanlığına,ezan düşmanlığına taşımayıda marifet bilmişler nice zülümlere laiklik ismi altında 100 yıldır imzasını atan bir Devlet kurmuşlar.1000 yıllık Türk_İslam kardeşliğini katletmişler deccalizim düzenini kurmuşlar suçlu Kurani ölçüler  olmuş kafirin kuklası haramzade fitne bir toplum inşa etmişler

 

 

Hizipleri her ne kadar cinayete varan ölçü ve icraatlerinden dolayı dışlasamda,o dairelerdede farz ibadetler yapılıyor ve kurana sünnete göre bir sürü artıları var ya Rabbi haddimi bilmeyi nasip et yersiz kavgalara fırsat verme,fitne yapma beni.

Kaldıki kimsenin günahının hesabını sormak benim haddime düşmezmiş.Yinede  hiziplerle ortak hareket istemiyorum onların cinayetlerinin hamalı değilim.

 

Ya Rabbi senki İman itikad ibadet hayır karşılığında Cehennemden kurtarıp Cennetine,Cemaline layık gören ALLAH(cc)sın, ne büyük bir lütüf Cehennemden kurtarmak,Cennetini vermesende sen ancak kendini tarif ettiğin gibi merhameti gadabını geçmiş Erhamürrahiminsin.Düştüğümüz günahları yak masum mazlum güzelliklere bela etme,her şeytani pislikten arındır bizi azabından fitneden koru.

Doğa ile savaş halindeyiz,kazandığımızda ,kaybedeceğiz diyen insan ne ise ;Yanlış yolda gittiği halde kendini alemin düzelticisi zanneden sözde evliyaların konumu aynı diye düşünüyorum. Nerede bir ışık görseler yangın diye söndürmeye koşuyorlar.Haşa ALLAH(cc)kim olmuş herkesi,her şeyi külli cinayetlerine rağmen kendileri yönetecek yaktıkları her güzelim insan için inşallah fazlasıyle yanacaklar.İblisin ve itlerinin emriyle hem Din hırsızlığı yapıyorlar,hem kul hakkı yiyorlar,hem zülmediyorlar gayeleri fitneler yetiştirmek.Ama ne hikmetse evliya her biri.Helalmış,harammış,güzelAhlaklı,vicdanlı,Dürüst olmakmış umursamazlar

 

En sevgiliyi Yamalı cübbe ile değil Kuranı kerimiyle güzel Ahlakı içeren 360 güzel ölçüyle,dürüstlüğüyle,vicdanlı,Adaletli, merhametli,helal,namuslu yaşamıyle ümmeti ümmeti diyerek doğduğu andan beri insanlığın kurtuluşuna feda edilen hayatıyle dahası bizim idrak edemeyeceğimiz kadar güzel ALLAH cc ın Habibim sevgilim hitabına mazhar olan kişilik ve hayatıyle vicdan ve iman sahibi Ahlaki değerlerin sevdalısı her insanın hatta mahlükatın gönül sultanı o levlake levlak lemma hâlâktül eflak sen olmasaydın Bu Kâinatı yaratmazdım hitabının muhatabı müstesna insanı yamalı elbisesiyle özetleyecek kadar ucuzlatmayın ona ilk Peygamberlik geldiğinde ilk mesajı Ben güzel Ahlakı tamamlamak için gönderildim demişti.Onun öne çıkan en önemli özelliği Güzel Ahlakı ve cahiliye devrinde bile Muhammedül emin en güvenilir insan olmasıydı bütün hayatıyle en şerefli insandı.Benim inandığım İslam şekilcilik değil.Kaldıki ben hakaret olsun diye yazmadım yamalı elbisesiyle ön plana çıkaranlara tanıdığım Peygamberi asm anlatmaya çalıştım cevaben yazdığım yazıda kaldıki yamalı elbisesi Tevazuuydu.

Ancak inanıyorumki benim şekilcilik dediğim hususlar sakal,sarık,cübbe,şalvar gerçek İslam olan Kuran ve sünnetin islamıyle bütünleşince daha tesirli icraatlere imzasını atıyor belki ALLAH(cc)indinde makbul olanda o. Bizim belki nefsimize ağır gelmiş bu bozuk toplumda taşıyamamışız,yaşıyamamışız Peygamber kisvesini

Kendini şuurlu zanneden Müslümanlar birbirini yiyecekki kıyamet kopacak.    Adama belki 100 kişiye yazdığım bana göre güzel bir yazıyı tek kelimesini dağ gibi bir kusur yaparak beni darağacına çıkarıyor yaklaşım yapıcı değil yıpratıcı.    Nice güzelim  insana  tanıdığım güzel seciyeli insana ve bana bütün iyi niyetime ve pozitif gayretime rağmen yıllardır azap veriliyor ,küçük mutluluklar bile çok görülüyor hayatlarımız  zehir ediliyor  Nice kötüye ise fiske kondurulmuyor.      İslam kardeşliği nasıl tesis edilecek,birbirimizin ayıplarını dağ yaparakmı?Korkunç    Sadece Kuranın dersini doğru almış,helal,namuslu,vicdanlı,dürüst,merhametli,   Güzel Ahlaklı,Adaletli kişilik sahibi Hakiki Müminlerin lokomotifliğinde Kuran Sünnet rehberliğinide Dinimizi yalnızca ALLAH(cc)a has kılanlar olunca güleriz.

 

Bir çocuğun elinde iki tane Elma varmış.Annesi demişki  Elmalardan bir tanesini bana verirmisin? Çocuk elindeki Elmaların önce birini,sonra diğerini ısırmış Annenin dudaklarındaki tebessüm birdenbire donuk kalmış.Yüzünden oğlunun onu hayal kırıklığına uğrattığı okunuyormuş.Ama çocuk ısırdığı Elmaların birini Annesine uzatırken;Al Anne bu tatlı demiş.Anne öylece kala kalmış .Ne kadar tecrübeli olursanız olun yargıda bulunmayı geciktirin.Açıklamak için karşınızdakine fırsat verin.Her duyduğunuza inanıp peşin hükümlü olmayın.

Bela ve musibet Ariflerin kandili,Müridlerin uyanıklığı,Gafillerin helakidir.C.B.

Arif olmak için şaibesiz mümin olmak lazım,Ben belki müridler gibi olurum

Gafillerin helakı meselesine gelince her gafletim ve hayatta yediğim kazıklarla  başta melun şeytanın sonra kullandığı tiplerin çokça boy hedefi oldum.Nefse  güven olmaz.Dikkatli  olmalı bu kirli zamanda herkesle arkadaş olunmaz.

Ya Rab  hayatımı kanun yapma,artıları senin zaten dilediğin gibi mülkünde tasarruf etme yetkiside senindir.Yerdeki ve Gökteki hazineler ALLAH(cc)ındır Dışkı çıkaran ve hiçbirşey yaratmaya gücü yetmeyenler benim Rabbim olamaz ya ALLAH(cc)ın kuluyum,ya Rahmanın kuluyum affet ya Rab,zülmettirme.

Tarih boyu zalimlerin savaşları egolarını ,nefislerini tatmine dayalı vicdansız hegemonya mücadelesi,melun şeytanları sevindirmekten ibaret.Masum mazlumun mücadelesi ise izzeti nefis mücadelesi inşallah ALLAH cc ın rızası için.

Osmanlıda araplaşmıştık inkılap yapıldıda,Oğuz,Türkmen beyleri gibi olduk diye Demirelle,İnönünün fötör şapkalı resimlerini koymuşlar

Aynen kafirler gibi oldunuz .Oğuz,Türkmen beyliği sizin gibi hainlere kalmadı.Bu Devletin başına geçtiğinizde ne fitnelere,ne zülümlere imzanızı attınız unutulamaz.Mehmet Kibar sen beddua et ben kendim için birşey yazmadım Halil Konakçı gibi ,Deccalizmin Dünyasına savaş açmış İslamdaki samimiyetine inandığım bir ALLAH cc askerinin cephesinde yer aldım .Sende en doğrusu kendini gördüğün için onun hakkında chp lilerin ağzını kullandın laik düzenin hocası olmasını tavsiye ettin hem suçlu hem güçlüsün ilmi enaniyetinede toz kondurmuyorsun sen allamei cihan olsan her zaman iyot gibi su üstüne çıkmayıda iyi biliyorsun kaldıkı senden özür diliyecek bir yanlış yapmadım bugüne dek.Ancak sen defalarca rencide ettin beni imansızlıkla suçladığın bile oldu .Benim rehberim mehmet kibarın kafası değil.Senin dinin sana,benim dinim bana imami gazali kadar taş düşsün başına diyorsun o imamdan ALLAH cc razı olsunki asırlardır milyonların şuurlanması için eserler vermiş.Ancak bana sataşma yoluna git.Yazdığın yazı ise egonun ve nefsinin ürünü özür diliyecek biri varsa o da sensin çünkü onca ilmine güvenip bol keseden atıyorsun .Bana sıra gelince hayatımın her saniyesini ve nefsimi olumsuzlukları devamlı sorgulayan ve hergün iman tazeleyen biriyim benim amelimin hesabıda sana kalmadı kendinide sütten çıkmış ak kaşık zannetme.Mehmet Kibar yinede hakkını helal et ben yıllardır bütün iyi niyetime ve pozitif fikirlerime rağmen deccalizmin kurbanı seçilmişim alakadar olduğum ve son zamanlar büsbütün uzak kalmaya çalıştığım hizip cemaatlerse ruhumun artılarını çalmaktan başka birşey yapmamış yaklaşık 35 yıldır bir vefa örneği davranış görmemişim bakırköyler erenköyler cerrahpaşalara mahküm edilişim o sözde müslümanları kula kulluğu ruhbanlığı marifet bilenleri belki devamlı kul hakkı yiyenleri kurani hakikatleri Akli bulmayanları zülmedenleri tatmin etmemiş melun şeytanların desteğinde potansiyel suçlu muamelesine tabi tutmuşlar kısacası o hizip cemaatler kendileri gibi düşünmeyene günah keçisi muamelesi yapıyor cinni insi şeytanlara rant var yıllardır şizofren muamelesi gördüm buna rağmen ulaştığım noktada kurani konuları çiğnememeye çalışıyorum .Bizim tartışmamız yersiz kaldıki Halil Konakçıda bu düzende büyümüş laik devletten maaş alan ancak üzerinde durduğu konular her şuurlu müslümanında gönlündeki yara üslübünda veya tebliğinde hatalı olsada biz ondan Peygamber asm veya sahabi ra taki kaliteyi beklemiyelim.Senden chp nin milletvekillerinin salyalı ağızlarına karşı tavır beklerdim ve Halil Konakçı gibi cihad ruhunu haykıran birinin yanında yer almanı yer almasanda kusuruyla uğraşmamanı beklerdim kimse 4x4 lük değil .Diyanet bünyesinde 140000 cıvarında hoca var hepsi öyle ses getirse bu rezil şirki,küfrü,zülmü,haramları fitneleri yaşatan ve 100 yıldır kafirden beter bir hayata müslüman ümmeti mahküm eden deccalizmin işi biterdi.Ancak hocalar boğazından düzene bağlı gıkı çıkmıyor din camilerde toplumun %de 5 i ile sınırlı Bir Timurtaş hoca vardı 380 yıl hapis cezası kesmişti düzenin yalakaları Bugün Tayyip her ne kadar bir sürü yanlışada imzasını atmış olsa dini faaliyetlere müsamahakâr tutumuyla bir inönü devrinden çok farklı her ne kadar hala her türlü haram kanunlarla korunsada bir sürü vatan haini ve islam düşmanı içimizde barınsada yine bir bereket var onca israfa ve lükse rağmen.Bu tablo içinde Timurtaş hoca misali olamasada cesur bir kardeşimiz Hakkı üstün tutacak bir kişilik sergilemeye çalışmış mümin kulların gönlünde çiçek gibi açmış bahar bir çiçekle başlar.Her türlü melanete sessiz kalıp helak olan lut kavmi gibimi olalım sende kendini şuurlu bir müslüman olarak görüyorsan eleştirilecek o kadar azgın nefis sahibi haramzade şeytanlaşmış pislik varki her biri önemli mevkilerde öyleleri kurani hakikatlere tahammülleri yok senin gibi birininde Halil konakçı gibi birinin sadece kusurunu görmen ne derece vicdan işidir ALLAH cc hiç olmazsa başı secdede olanları islah etsin herşeyimizle inşallah güzel Ahlakın Kurani hukuğun liyakatli askeri olalım.Seni ve aileni konuştuğumda örnek aile diye bahsettim hep 5 çocuğuda hem üniversite okudu hemde islamın emir ve yasaklarına uymaya çalışan insanlar diyorum.Elbette bu tabloda Ana babanın büyük emeği var ALLAH cc razı olsun,günahlarımızı affetsin kimse kusursuz değil kusur ararsan kadı kızındada bulursun demiş eskilerimiz.Kalın sağlıcakla iyilere sahip çıkalım,bencil müslümanlar olmayalım.Rahmetli Cemil Meriçin güzel bir sözü var Her ışığı yangın zannedip söndürmeye koşuyorlar demişti maalesef iyi olmaya çalışana hele Kurani şuurun müslümanına hayat hakkı yok bu toplumda ALLAHcc islah etsin,nasibi olanı,sonumuz hayolsun inşallah.En Doğuyuda söylesen,ağzınla kuş tutsan,istenmiyen adamsın.Herkes Egosunun nefsinin dininden, kıl aldırmıyor.

 

 

Ey Akrep yetiştirmekten başka yeteneği olmayanlar,Alemin kaderini siz yazdığınız için Deccalizim her tahribatını yapıyor

 

Kendi kendime ne kadar zülmetmişim emekli olduktan sonra şu laik kapitalist haramzade şirki,küfrü,zülmü,fitneleri,haramların bilerek yaşatan ve nice haram geliri olan müesseselerden aldıkları haram paralarla bizede maaşımızı veren hükümetin parası için Beytülmalden besleniyoruz ibaresini kullanmış belki helal müslümanlarada zülmetmişim.Beytülmal islamın yaşandığı bir Devletin helal olan gelirinden halkına verdiği paradır haksızlık etmişim. İkincisi Tayibin son 20 yılda halkın maaşını aksatmadan onca zülmüne rağmen bizi madur etmediğini söylemişim o da zülmün danışkası evet haram iliklerimize işlemişken elbette firavun bize ekmek veriyor onun için terk edemeyiz diyen israiloğulları gibi Hakkı görecek ferasetimiz kalmamış.Ancak bugünün bozuk yapısının bize ödediği paranın kaynağı haramlarla iç içe olsada biz hakkımız olan emeğimizin karşılığını yediğimiz için inşallah mesul değiliz şaibelide olsa vebainden uzağız inşallah.Belki her türlü haramı bilerek yaşatan ve kanunlarıyle koruyan deccalizim düzeninin yetkilili güçlü mercilerinin o vebal.Tayyip potansiyel suçlu değil ancak bilerek işlediği her cinayeti ebedi yüküdür belki Deccalizmin cazibesinin kurbanı o da

Gidişat cehenneme doğru.Masum mazlumu ALLAH(cc) kurtarsın

 

İhsan Fazloğlu:Eğer inanıyorsanız kutsal olan islamın kendisidir.İslam tarihi değildir,o tarihide kutsallaştırırsanız,onuda taşımak zorunda kalıyorsunuz.Övgü sövgü cehaletin iki farklı yüzüdür.Bize bilgi lazım,bilgi bazen acıda olabilir.Sizin atalarınızın bir tarihsel tecrübesi vardır.Hatada yapmış olabilirler,yanlışta yapmış olabilirler,bir düşünür milletini eleştirir.Tahkir emek başka bir şey.Eleştireceksin tabii,eleştirip ordan yeni bir model belki daha sağlıklısını üreteceksin.Buna imkan tanımazsan orayıda kudsarsın,burayıda kudsarsın o zaman herkes susar.Ve o orda çürür,ya öveceğiz ya söveceğiz.Böyle iki zıt kutup,ikiside utanç verici tarihi gerçekleri belki Hakikatı kurani gerçekleri idrak etmemizi engelliyor.İdrak yakalamak demek,yakalıyamıyorsun elinden kayıp gidiyor,yani.Kudsuyorsun her şeyi bu kadar kutsal olan bir insan hareket edemezki.Kutsal olan nedir?basamaz değemezsin,değiştiremezsin.Fikirler teoridir,fikirler Vahyin ilmi hariç değiştirilir eleştirilecek dönüştürülecek.Ya o kadar kutsalımız varki,nefes alamıyoruz cendere içerisinde,her şey kutsal birilerini bir şeyleri gönlümüzde hayatımızda fazlasıyle ilahlaştırmışız.O kutsal,bu kutsal,şu kutsal,yahu öyle bir şey yok.Kutsal olan ALLAH(cc)ve Rızasıdır.Bunun dışına çıkıldı feto buradan çıktı.Herşey buradan çıkar,tıkarsan patlar bazı şeyler.Neyi reddediyorsanız bilerek reddedin.neyi kabul ediyorsanız bilerek kabul edin.Doğru bilgiyi ve doğru bilginin öncelemediği hiçbir tavrı ve duruşu benimsemeyin diyorum.Bilinçli yapın,bilinçli yapınca,senin tercihinle benim tercihim arasında bir müzakere imkanı olur.Ama körce yaparsak müzakere edemeyiz.Doğru bilgi olmadan Bilgisiz olmaz bu işler.Kendini vazgeçilmez sananlara ufak bir hatırlatma.Dikene su veriyorsak ,gülün hatırınadır.

 

Kuranın Ahkâmına,milli ve manevi değerlerimize,masum,mazluma,Bu Vatanın güzelliklerine bela her şeytanın her hainin ALLAH cc hakkından gelsin.leyse leha min dünillahi kaşifeh ALLAH cc indinde hak sahibi her masum mazluma şifa olsun Arşın ağırlığınca şifa,Kainatın zerratı adedince şifa,Denizlerin katreleri adedince şifa,Denizlerin kumları adedince şifa,mahlükatın kılları adedince şifa Kafir ve zalimlere,Vatan hainlerine,İslam düşmanlarına melun şeytanlara ALLAH cc fırsat vermesin.İyiliğe çalışanları kâfirlerden yazanların ALLAH cc hakkından gelsin,şirkin,küfrün,zülmün ,haramların,her fitnenin,her şer şeytanın .İnsanlığın belası olmuş ingilizin,siyonist bela çocuk katili yahudinin Dünyanın kanını emen Abd nin ve insi cinni her şeytanın ve maşası olmuş her teroristin her hâinin hakkından gel ey Adili Mutlak Kahhar ve Cebbar olan ALLAH cc.Alemde nice masum mazlum kan ağlarken sıkıntın olduğuna değil ,sıkıntın olmadığına ağla,haramlara dalmışsan,farzları terk etmişsen,günahlarını suçsuz mahlükata bina etmişsen ona ağla,insi cinni şeytanların ruh ikizi olmuşsan en sağlıklısıda sen isen hem bencil hem zalimsin tövbe et ve vicdan sahibi olmaya çalış imana,islama gelki sonun cehennem olmasın inşallah iyilere kardeş ol.Sopayı diksen filiz verecek şu topraklarda hala sürünüyorsak açsak yorgunsak iki sebebi var;Cehalet ve İhanet demiş İlber Ortaylı.Bizde ekliyoruz;Sadece onlarla sınırlı değil,her türlü haramın kanunlarla korunması,hizipçi din ve siyaset,Ahlaksızlığa yatırım yapan medya,tv,internet ve bütün olumsuzlukları,kâfir Anayasayı sorgulamıyan Devlet düzeni.Yeryüzünde ALLAH cc ın Hükmüyle hükmedecek müminlerdir Elbette bir Hâlifeyle,Şüra ile Adaletli,AhlaklıKuranın Ahkâmıyle Helal,Namuslu,Dürüst ,Vicdanlı idarecilere ihtiyaç var ancak onlarda zülmederse Ehli sünneti temsil etme liyakati olanlar susmayacak.Sizce Düşman Son 20 yılda Dini Dünyaya sattığı halde ve Ahlaksızlığı %de 794 lere tırmandırdığı halde mecliside salt çoğunluğuna rağmen Akp zihniyetinin hdp yi barındırdığı halde,istanbul sözleşmesiyle 8 yıl nice cinayetlere imza attığı halde,vatanın maddi manevi kazanımlarını sattığı halde,her türlu haramı haramzadeyi kanunlarla koruduğu halde daha nice ihanete imzasını attığı halde sesinizi çıkarmak ve fitneleri,şirki,küfrü,zülmü yaşatan ve 20 yılda 5 vakit namaz kılanların oranını %de 28 lerden %de 14 lere düşüren,ve insanları Dünyevileştiren,fakiri sefalete helakete sürükleyen ve iyileri yakıp hırsızları namussuzları kayıran ,hizip din anlayışını ruhbanlığı kula kulluğu nefse kulluğu ve deccalizmi bilerek yaşatan yahudinin kankası egosundan ve yağcı ,kurani hakikatleri gizleyen hain danışmanlarından başka kılavuzu olmayan 59 kilise ve havrayı müslümanın parasiyle restore eden ancak daha nice kirli işleriyle cinayetlerine devam ederken yaşadığınızı zannettiğiniz dininize ki Kuranın mecrasından uzak devamlı fitnelere hain idareye dualarınızla destek verdiğiniz dininize karışmiyor diye Hak cephesi 20 yıldır o her havaya girenlermi kafir ülkelerin kâfir idarecileri bu zalimlerden daha ziyade müslümanın seciyeleriyle yaşıyor hala gâvur Tayyibe düşman öylemi gâvur sadece pişen pastadan pastadan payını istiyor Hak kuluna bela vermez kul azmadıkça kul bela görmez hak yazmadıkça hak kulundan intikamını kul ile alır Dini bilgisi olmayan onu kul yaptı sanır öyle efelik edip Tayyip Erdoğan gibi her telde oynayan Dünya lideriyle yezidi bir islam anlayışını temsil eden zalim bir sihirbaz egoyla aynı karede fotoğraf çektirmekle islama lokomotiflik olmaz ve hala kafirden farkı olmayanları Hak cephesi görüp gerçek müminleri şer cephesi ilan ederek, düzenin borozancısı hainleri ilahlaştırıp islama hizmet ettiğini iddia edenler unutmayın firavuna sormuşlar niçin bu kadar azdın diye o da kimse yanlışımı söylemediki demiş sana gelince Halil Konakçı Bir Timurtaş hoca hiçbir zaman olamazsın onlar rahatlık içinde yaşamadı zalim idarecilerede yağ çekmedi 368 yıllık hapis cezası yanlış olmasın ve neticesinde işkenceler İmami Azam ra islam halifesine teslim olmadı islamı Tevhidi haykırdı işkenceyle öldürüldü siz ise küfür düzeninin değişmesi için hiçbir samimi gayreti olmayan ve külli cinayetlere sessiz kalan belki dinamo olan birinin uğruna dualarınızla hiçbir cinayetini sorgulamadan destek veriyorsunuz ve o hainleri sevmiyen samimi müslümanlarıda şer cephesi olarak kabul edip zehirliyorsunuz.

 

 

Tutturmuşlar cinni şeytanların ve kör nefislerinin dersiyle insan eti ağırdır diye defalarca .O tarif ettiğiniz insan tipi imansız şirk,küfür,zülüm ehli haramzade felsefeci,vicdansız fitne insi cinni şeytanlardır.Hiçbir helal,namuslu,güzel Ahlaklı,İmanlı ,Vicdanlı,Merhametli,Dürüst insanı aynı kategoriye koyamazsınız Ben ancak ALLAH cc ın verdiği fiat kadarım onun bunun verdiği fiat ancak kendi aynasıdır.Cennet bedava değil,ancak cenneti kazanmak bedava,şehadet kelimesini söylemek Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resülühü demek bedava,Tövbe istiğfar,zikrullah,Kuran okumak ,abdest almak bedava,Namaz kılmak,Oruç tutmak,Güzel söz söylemek,Güzel Ahlaklı olmaya çalışmak,hayırlılarla sohbet bedava,Tevazu, merhamet,Vicdanlı ve doğru insan olmaya çalışmak,komşuyla, akrabayla ailenle iyi geçinmek bedava.Melun şeytanı insanlığın ve islamın düşmanlarını dışlamak iyileri masum mazlumu ,Vatanını kudsi değerlerini,Kuranı, Sünneti sevmek öğrenmek,yaşamaya çalışmak bedava .Dua etmek bedava,Temiz havayı soluduğunda,temiz su içtiğinde,bir nimete kavuştuğunda Elhamdülillah çok şükür demek bedava,bir insana yardımcı olmak yol göstermek,yoldaki engeli kaldırmak ki daha tam 360 güzel hasletten bahsedilmiş Kuran ve sünnette hepsi bedava evet Cenneti kazanmak bedava.Başta cennet bedava değil dedimya o tamamen nefse dönük birşey bu zikrettiğim hususları reddecek kadar haramlara koşmakla,şirki,küfrü, zülmü,fitneleri,insi cinni şeytanları,ALLAH cc sız,Ahlaksızları hoş görmekle bedava olan cenneti kazanmak zorlaşır.Bir kere farzları yapıp haramları terk eden ve mümin kul olmaya çalışan doğru müslüman olmaya gayret edeceksin iyilerin dostluğundan kopmayacak ,yükte olmayacaksın.Cennet nefsin hoşuna gitmeyen şeylerle çevrili,Cehennem nefsin hoşuna giden şeylerle çevrilidir.Hadisi Şerif.ALLAH cc ın Resulünün asm Kurani mananın Hukukunu çiğnetme ya Rabbi Haramlardan Zalim emmare nefisten her şeytandan arındır.Affet masum mazluma güzelim kullarına zerre günahımızı yük etme,kul hakkı yedirme zülmettirme,bize acımıyanlarıda başımıza musallat etme.Her güzellik güzel nimet ALLAH cc ın eseridir kul Kurani ölçülerle sünnete tabi oldukça nimetini bol bol gönderir.ALLAH cc hakiki müminlerin yardımcısıdır Dinini korumayanı hele düşman olanı korumaz.Belki sevmediğinede bu Dünyada bol bol Dünyevi nimetlerde verir ancak imansızın sonu cehennemdir.

 

Halil Dudakın yazdıkları ve yaşamı en doğrusudur diyenler zülmeder Doğru yol sadece Kuran ve Sünnetin yoludur  İlahı rıza esastır.Doğru ve Güzel değerleri Doğru ve Güzel Ahlaklı insanları birbirine kırdıranların hepsi zalimdir henüz ALLAHcc a kul olamamıştır,ya nefsinin yada haramzade şirk,küfür ve zülüm ehlinin kuklasıdır kul hakkı yer Kurani Hukuğu çiğner öyleleri zülmeden fitnedir.

 

Hayatı taşıyabileceğin gibi,ancak,kul Hakkı yemeden,Kurani Hukuğun sınırlarını  çiğnemeden,Güzel Ahlakla taşıyacaksın gerisi zülüm,fitne.Doğru mümin olamadık

İmtihanı  bir sürüngen olarak  kazansam ne yazar kazanmasam ne yazar hala külli cinayetleriyle müsemma pislikler haklı öylemi yalancıyla hasedle iş görenler.Hala beton kemalleri sütten çıkmış ak kaşık diye satanlar insi cinni pislikler cehenneme

 

 

Elektrikli otomobilimiz diye tanıtılan TOGG un karşılığında ingiltereye ne pirim verildiki son 300 yılın insanlığının ve islamın müslüman Dünyanın katilleri ilk bayiliği kendileri için istiyor Haliyle TOGG un açılımı Tağutun Ortağı Gavuroğlu Gâvur diye kafama kazıldı.Açıkçası fakir halkı uzaktan yakından ilgilendirmeyen ve büyük başarı diye bu ülkede satılan çok şey belki hiçbirşey ifade etmiyor.Çünkü Dünya muhabbeti bütün hataların başıdır Hadisi Şerif evet son 20 yılda Din Dünyaya satıldı ve Ahlâk seviyemiz%de 794 oranında bozuldu ve daha nice ihanet

Son 20 yılın külli cinayetlerini ve helaketlerini yaşamış bir insan olarak diyorumki Vallai Hiç olsaydıkta bu kadar şerefsiz olmasaydık,Halk namussuzluğa mahküm edilmeseydi ve yine Diyorumki İslami geçinenlerin Deccal diye fişledikleri ve 15 yıl meclisinde nice ermeni,Yahudi,mason ve ingilizle bu milletin 1000 yıllık Türk-İslam dokusunu lağveden Atatürkün ve inönünün onca tahribatına rağmen Halk bu derece Ahlaksızlığı Dinsizliğe mahküm olmadı vallahi özellikle Dinci kesimin Dualarıyle son 20 yılda öne çıkan Haim Naum denen siyonistin planı fazlasıyle hayata geçirildi sadece Cerrahpaşa hastanesinde 4000 cıvarında kız 2700 cıvarında erkek cinsiyet değiştirmek için baş vurmuş bu milletin yeni nesli büyük ölçüde zehirlenmiş Hala uyanmıyacakmısın Devlet bahçeli kimin kuyruğunda sinek avlıyorsun Adam Osmanlıyı mahveden Teodor Herzelin mezarına çiçek koyuyor ve Yahudi dedelerine yağ çekiyor ve ihtişamlı Devlet töreniyle yahudiyle yeniden kanka oluyor o sebi çocukların katillerinin seninlede aynı safta olmasını nasıl hazmediyorsun.Şimdide HDP ile pazarlıklar ve ortak Anayasa hesapları. Bunlar her kafirin hainin kardeşliğini sihirbazlığıyla hayata geçirirken sen neredesin sarayın kuklalığıyla tarihe hain diye geçeceksin içinde hakikaten Türk-İslam şuuru ülküsü ölmemişse Fatih Erbakan gibi kirlenmemiş ve Necmeddin Erbakan gibi islamın ve fakir halkın cihad ruhunun temsilcisi Vatanı için fedakarlığını ve samimiyetini göz önüne getir ve yeniden Refah+MHP+BBP İttifakıyle bu Vatanın kudsi değerlerine sahip çıkın.İHA,SİHA,TİHA Yol,Köprü,Tünel,Hızlı tren,Hastane, belki lazımdıda millet cehennemde haberiniz olsun bu gidişle kıyamet başımıza kopacak .Sahipsiz Vatanın batması haktır sen sahip çıkarsan  bu Vatan inşallah kurtulacaktır.Hem Tayyip dediğin kim anası gürcü yahudisi babası rum kökenli CHP  fitnede Hdp ile yahudiyle dans edenler Bu Vatanın değerlerine ne derece sadık hedef BOP Müslüman Türk milleti hiç bu kadar köle olmamıştı.

 

Kadını hor gören yobazlarla kadını şer,bela,fitne diye zikreden Nurculukla Namusunu pazara döken kemalizimle,nefsi satın almayı iptal edip iman hizmeti yapıyoruz diyen sait nursi kafalılarla,insi cinni şeytanlarla,medyatik tahribatla,her türlü haramı kanunlarla koruyan Devlet düzeniyle ,şeyhi olmayanın şeyhi şeytan diyen şeyhlerle koruyan Devlet düzeniyle en son istanbul sözeleşmesiyle,lgbt ile vahşice şeytanca  hesaplarla bu milletin namusu satılıyor evinizde tv seyredip namusluyuz diye övünmeyin ruhunuz nefsiniz kimin koynunda belli değil.Melun şeytanlar ve tağut yandaşları kahrolsun sizi nereden tanıyor yanlış işlerimizden haram yaşantımızdan kafir ve zalimlere olan muhabbetinizden ,tahribatına göz yumduğunuz yetmemiş dualarınızla desteklediğiniz hükümetinizden tanıyor birde din yobazlarının insi cinni şeytanların çaktığı nefis ve ruh kavramlarıyle tanıyor hayranı olduğunuz tv dizileriyle tanıyor,kafiri dost ve insan zannetmenizle tanıyor sokakları,plajları çırılçıplak doldurmanızla tanıyor.Yoksa siz belki kocalarınızda kıskançlık duygusu olsaydı deyyus olmasaydı ALLAH cc tan korkup Kuranın ahkâmına uyup iffetinizle ecdadınızı örnek alsaydınız bu millet bu kadar bozulmazdı.Çoğunuzun namusu satılmıştır melun şeytanların ve deccalizmin,tağut Devlet düzeninin,Dünya siyonizminin emperyalizminin şeytani zaferi .Uyanın haramlardan kurtulun yoksa cehenneme koşuyoruz.Ey kurban olduğum ALLAH cc  Kuran ve Sünnetle ne ders verdiysen hepsi bal dır ancak insanlık zehir hükmündeki cehennemini hazırlıyan haramlara ve Dünyaya sarıldı nedir bu vicdansız sarhoşluk islah et kurtar ya Rab.Ve ey hala Bildbordlarda İstanbul sözleşmesini savunan CHP li belediyeler son büyük darbeyide siz vurdunuz hala vuruyorsunuz bu işin sonu cehennem millet olarak helakete koşuyoruz.

 

 

Bu millet bırakmışsa farz ibadetleri haramlara dalmışsa isyan edecek kadar hayatın mahkümüyse musibet ve hastalıklarla boğuşuyorsa en önemli sebeplerinden biri kendisine hayat boyu verilmiş maddi manevi nimetlere şükürsüzlüğündendir belki devamlı dua aldığı halde dua etmeyişindendir kendisi nimet içinde iken fakirin derdini görmeden bencilce yaşayışındandır.Belki kendisi için fedakârlık edip dua edeni hatırlamayışından en azından onlar içinde dua edip vefa göstermediğin içindir Doğru değerlerle doğru insanlarla Kuran ve sünnetle tanışıp yaşamadığın içindir.Böyle bir hayatta yaşadığın hayatın ismi ninnilerin dini,belki nefsinin dinidir.Ve henüz ALLAH cc ın dinini yaşıyan hakiki mümin kul olamamışsındır onun için ne kadar hayırda olsan Kurani mananın hukukunu çiğnemekten kul hakkı yemekten devamlı ALLAH cc a sığın.

 

 

Firavuna sormuşlar niçin bu kadar azdın diye.Oda  cevaben Beni kimse yanlışlarım hususunda uyarmadıki.   Büyük İskender;Hiçbir kusuru konusunda  onu uyarmayan bir vezirine ;Sna ihtiyacım yok  dedi.Vezir neden Hükümdarım deyince;Büyük   İskender;Çünkü ben bir beşerim  sen bu kadar süre zarfında  benim tek bir hatama bile  rastlamadıysan cahilsin demektir,örtbas ettiysen  o zamanda hainsin demektir.Ey Tayyip Erdoğanın çevresindeki yağcılar yalakalar bile bile memleket gerçeklerini milli manevi değerlerimizi Kurani gerçekleri gizleyip sadece yağ çekenler tarihte ALLAH(cc)her bir Vatan ve İslam sevdalısıda  sizin affetmeyecek

II. Dünya savaşı bittiğinde Almanlar, bir taraftan molozlar arasında ölmüş at eti yerken bir yandan da yeni bir sistem hakkında düşünmeye başladılar. Conrad Adenaur bu manzara karşısında şöyle der: Umarım bir daha İsa bile gelse tüm yetkiyi tek kişiye verecek kadar aptal olmayız.Evet Tayyip egosundan başka ve yalakalarından başka ve Akil adam dediği şovmen,artist ve nice nefsi azgın tipten başka özelliği olmayanlarla bugünlere gelen AKP zihniyeti biz uyarabildiğimiz kadar uyardık.GüzelAhlaklı,milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan,helal,

Namuslu,Dürüst ,Vicdanlı,Adletli Kurani hakikatleri özümsemiş Doğru insanlardan te şekkül etmiş bir şüra ile ihanetten uzak bir geleceğe yatırım yapın dedik ya yazdıklarımı hep gizlediler yada hala yahudinin Hdp nin esedin sisinin,ermeninin ikliminde yeni köprüler kurarak memleketide insaznımızıda cehenneme sürükleyenlere ne demeli,bu saatten sonra çekilsinlere Doğru insanlar lokomotiflik yapsın çünkü artık cehennemin kenarındayız yarın beklide içinde olacağız çünkü yahudiyle kanka olacak kadar çark edeni ALLAH(cc)güldürmez

Gafil ve kaderiyle oynanmış Müslümanlar listesindeyim,hayatımda bilerek işlediğim tek günahım çıplak kadınlara kızlara bakmak ALLAH(cc)islah etsin onun dışında ne pislik varsa hayatımda hayatıma  zehirini sokanların eseri.

Nasreddin hoca eşeğini dama çıkarmış o da tepinip damdan atlamış ve ölmüş bizim ruh profilimizde hayatımızın bütün artılarına rağmen ondan ibaret vicdan rahatsız

 

Beni gerek zahiri yaşantımda,gerek maneviyatta yanlış üzere görüpte belki özellikle maneviyatta rüyada benim süretimdeki pislikleri belki şeytanları baz alıp bana buğz eden iman ehline hakkım helaldir.Ancak hakkımda hiçbirşey bilmediği halde sanki alemin en pisliği benmişim gibi şeytanın emriyle yıllardır düşmanlık edip hasediyle,iftirasıyle,yalanıyle,bozuk felsefesiyle belki tağuti şeytani tavırlarıyle zehirleyip duranlara ve beni kaldıramıyacağım bir anormal kişiliğe büyük günahlara insi cinni şeytanlarla yoğurmaya kıçını yırtanlara Dünyamı Ahiretimi yakanlara belki elimde olmadan kul hakkı yedirenlere ,Kurani hukuğu çiğnetecek kadar zülümden,küfürden,şirkten,haramdan ,fitnelerden insi cinni şeytanların pislik şahsiyetlerinden nasiplendirenlere hür irademi,Aklımı,Ahlâkımı bozanlara üç devre tımarhaneye kapatanlara,kafirleri,zalimleri,münafıkları,din şarlatanlarını belki insi cinni şeytanları bile kayırıp beni fitne yapanları asla affetmiyorum kısacası deccalizme ve melun şeytanlara bilerek askerlik yapan hiçbir sivri kafalı haramzadeye hakkımı helal etmiyorum.Yoksa bana bilmeden zararlı olmuş iyileri ALLAH cc sahiplensin dertleri bitsin inşallah

 

Büyük konuşma büyuk lokma ye.Hazıra dağ dayanmaz,pozitif değerler üretmedikçe sonuç hüsrandır felakettir,helakettir .İnsanı yaşatki Devlet yaşasın sözünden çıkarılacak ders;İnsan Namuslu,Helal,Dürüst,Güzel Ahlaklı,Merhametli, Fedakâr,Vicdanlı, Adaletli,Vefalı,Cömert,Empati kurabilen,İyilere Masum,Mazluma sevgi dolu,yardımcı müşfik,Bencillikten uzak,her işinde ALLAH cc ın rızasını arıyan Hakiki Mümin kul olma gayretinde Şerefli bir kul olma gayretinde olacakki o toplum temiz bir toplum olsun Devletin başınada o temiz topluma layık iyiler gelsin.Yoksa insanı yaşatmak nefsani ihtiyaçlarının ve Dünyasının zevklerinin tatmininden ibaret değildir.Zerrede kürreyi tasfir eden ALLAH cc onca güzel sanatını görüpte,onca güzel nimetini tadıpta hala sana düşman olanlara yazıklar olsun.Ya Rabbi Beni masum mazlumun güzelim kullarının hukukunu çiğnemekten,emeğini, ibadetini,hâyrını çalmaktan koru.Ve insi cinni şeytanların fiillerinden,nefis ve ruharından cinayetlerinin şerrindende koru,cümle değer verdiğin kullarınıda koru.Bizi gaflet uykusundan uyandır .Zülmetmekten,zülme uğramaktanda koru.Geleceğimizi hâyırlı kıl hakkımızda hâyırlı kapılar aç.Bizide fitne olmaktan koru.Her fitneden,her şeytandan ALLAH cc bize değer veren her güzelim kulunuda bizide korusun inşallah.Günümüz Türkiyesinde suç hainlerin,zalimlerin, haramzadelerin,maddi manevi emek,ibadet ve mal hırsızlarının ve felsefeci,hurafeci kula kulluğu,ruhbanlığı çare diye satanların,ve milleti her saniye zehirlemeyi marifet bilen insi cinni şeytanların ve envai çeşit fitnenin haramların, haramzadelerin ve her türlü haramı hainleri kanunlariyle koruyanların değilde; Sadece din yobazlarının ve insi cinni şeytanların fişlediği ,zavallı günah keçilerinin.Düşenin dostu ALLAH cc mış sabrersen yardım ediyor,isyan edersen kendi haline belki zalimlerin şeytanların alemine terk ediyor.Ancak aklın başına gelirde tövbe edersen ilgileniyor müslümanın hali bu.İmansız kafire münafığa tövbe etmeyene bu Dünyalığını fazlasıyle veriyor ancak sonuç cehennemden ibaret.Biz bütün iyiniyetine rağmen ,kurana sünnete ALAH cc a ve Resulüne asm muhabbetimize rağmen hizipler tarafından kullanılmış düştüğümüzde sahip çıkılmamış deccalizmin kurbanlarıyız onun için 4x4 lük bir islamdan inşallah mesul değiliz çünkü gerek günahlarımız gerek ruhumuza nefsimize dadanan her pislik bizden bilindi.Bu noktada düşenin dostu olmadı hala insi cinni şeytanların attığı kazıklar bizden biliniyor.Melun iblisin niyeti pisin şeytani her pisliğin canı cehenneme alakadar olduğum ve ALLAH cc ın değer verdiği her kulu ALLAH cc yaşadığım her fitneden ruhuma nefsime musallat her şeytandan başlarına musallat her pislikten korusun inşallah değer verdiğin her kulunu..Bana feda edin kendinizi demedim benim için yanın demedim ömrümde bencil olduğumada inanmıyorum ALLAH cc sızı Ahlaksızı milli manevi değerlerimizin düşmanlarını hiç sevmedim ancak hayatımın içine bilerek zehir katanlar hep kudsandı bende hakkımı aradım suç oldu çünkü Ahlaki,Adil,Dürüst  Vicdanlı bir yapılanma yok yıllardır hep günah keçisi olduk bizse onlara sorarsan her pisliğin kankası.Beni bilen biliyor onlarıda yakarsanız ebedi kahrolun inşallah.Fazla doğrulukta başa bela belki istemesende kötü oluyorsun zalimlerle bir anılıyorsun.Ben alemin zalimlerinin kurbanı olmuşum gülmemişim  iyilere zarar vermeyeceğim gibi zülümsüz bir hayata talibim.Haram yiyerek evliya olunuyorsa şaibeli evliyalarla kahroldu Müslümanlık.

Benim hayatımı Kurani mana ilede ölçemezsiniz çünkü ben her zaman ben olamadım onun için hakkımda tek Hüküm ALLAH(cc)ın Hümüdür ilahi huzurda mahşer günü söyliyecek sözün varmı dediğine sadece Hasbünallahü Venimel Vekil ALLAH(cc) ne güzel vekildir ne derse.Bende  Adaletsiz,Vicdansız ,Ahlaksız,Hain Nice zalimin melun şeytanların darbesini çok yedim isyan ettim yakacaksan yak.

 

Kuran mahlük veya değil her iki husustada kesin böyledir diye hüküm vermek doğru değil nasılki ruh hususunda Ruhu ancak Rabbim bilir diyor Kuran o zaman ALLAH(cc)a Hakiki kul olmalı mümin vasfıyle vasıflanmalı nefsin,hevanın, egonun,insi cinni şeytanların,bozuk felsefelerin boyunduruğundan kurtulmalı helal,namuslu,Güzel Ahlaklı,Dürüst,Vicdanlı,Adaletli,Merhametli Kuran Ahkamıyle Tevhid çatısı altında kula kulluktan uzak,nefse kulluktan haramdan  fitnelerden uzak bir hayatı seçmeli.Yazdıklarım belki bir derece hakkımda şefaate kapı açacak inşallah,ancak önemli olan ALLAH(cc)ın rızasıdır.

Ne Atatürk,ne Tayyip,ne sait nursi,ne şarlatan şeyh takımı,ne Süleyman Hilmi Tunahanlar,ne Hüseyin Hilmi ışıklar ne mahmud efendiler ne Abdülkadir geylaniler nede kayırdıkları ciniler,nede onların ikliminde şişirilen ve lağvedilen ben ancak konuşunca her şeyimiz sanki en doğrusu diye satılıyor Ey insan ey Müslüman Biz Kuran ile islamın nimetleriyle belki pozitif görüntüde verdik ancak hepimizin ikliminde bizi cehenneme taşıyacak çok şeyler var Aklı başında olan Vahyin ilmine Kurana Resulün Sünnetine sarılır her yazılan kitap büsbütün doğru diye Akıl tutulması yaşamaz.Helal,Namuslu,Güzel Ahlaklı,Dengeli Vicdanlı Dürüst bir hayat sürerse Kuran ve sünnetin nurları ziyadesiyle Aklını,kalbini ve ruhunu şuurunu sarar bunun dışında Din Dünya ve nefis hesabına çok kitaplar yazılmış çoğuda bozuk felsefelerle ruhumuzu kalbimizi Aklımızı ebedi hayatımızı zehirleyen eserler doğru istifade ise Kurani gerçeklerle tanışıp yaşayıp okuduğun her kitabın doğrusunu yanlını teşhis edebilmek Çünkü 1450 yıldır Asrı Saadetten bu yana Kuranın Ahkamıyle yaşamayışın tokadını yiyor insanlık Günümüzde zincirleme trafik kazasının en önemli kurbanlarından biride benim ancak görebildiğim fitneleri bozuklukları dile getirdim diye hergün biraz daha dışlandım ben yalan konuşan biri değilim ancak Peygamber asm değilimki İsmet günahsız sıfatım olsun,nefsi olmayan melekte değilim.Haşa nimetleri yaratanda ben değilim yerdeki ve gökteki Hazineler ALLAH(cc)ındır şuuruyla yaşarsak şirk,küfür ve zülümden,fitne olmaktan arınırız inşallah birde haramzade kafir kafalıları ve haramları hayatımızdan çıkarırsak ALLAH(cc) indinde bir kıymetimiz olur zülmetmeyiz inşallah.Esas maksad Ahiret olmadıkça ALLAH(cc) korkusu olmadıkça Dinde Dünyada hiçtir fitnedir ve bu kafayla insanlık olgunlaşamaz Kuranın tarif ettiği insani kamil eşrefi mahlükat olamaz Evet  temelde Tevhid ve en yüksek muhabbeti her zaman lafla değil kalben ALLAH(cc)a ve Resulüne asm tevcih edebilen Hakiki Mümin Rabbimizin razı olduğu şereflilerden olma gayreti

 

 

Dürüst olamadımmı vicdanım rahat değil,sırf dürüst olmaya çalıştığım içinde kudurtanın haddi hesabı yok melun şeytanlara hainlere,hırsızlara,namussuzlara  bilerek zülmedenlere haram yemekten zevk alanlara,Vatan hainlerine,islam düşmanlarına zalim felsefelere lanetler .Unutma Türkiye halkı helal yaşamadığın için satıldın,şu zülüm düzenini sorgulamadığın için,her türlü haramı kanunlariyle koruyanlara,hâinliğin tavanına vuranlara duacı olduğun için satıldın,bir müslüman olarak zamanı doğru tahlil etmediğin için haramzadeleride ,nice hâinide adam zannedip peşine koştuğun için ebedi hayatında mahküm.ALLAH cc gafil kalmış iyilere feraset versin uyandırsın inşallah.Kurani hakikatleri çiğnedikçede cehennem yolcususun unutma üç kuruşluk Dünya menfaati uğruna Ahiretini Ebedi hayatını yakıyorsan Akıllıyım diye,vicdanlıyım diye gezme bir japon kadar dürüst olsaydın kendine ne büyük zararlar verdiğinide görür harakiri yapardın ancak bu millet çok pişkin ve kibirli bir millet haramlarıda şirki,küfrü,zülmü,iğrençliği,sorgulamıyor diliylede,fiiliylede hem kul hakkı yiyor hem Kurani hukuğu çiğniyor ve ne nefsini nede vicdanını ne Aklını sorgulamayada tenezzül etmiyor sorarsan en doğru insan kendisi .Bugünkü Dünyadaki gerek din adına gerek Dünya adına yapılan savaşlar hegemonya savaşıdır .ALLAH cc ın razı olduğu savaş Tevhid çatısı altında Kuran ve sünnetin ölçüleriyle nefislerin satın alınmasıdırki islam bunu büyük savaş olarak vasıflıyor haramlarla şirk,küfür,zülüm ve fitnelerle dolu Dünya bataklığından kurtulmanın savaşıdır her türlü haramdan haramzade insi cinni şeytandan deccalların çirkef  Dünyasından kurtulmanın kudsi değerlerimize sahip çıkıp Vatanıda Dünyayıda güzelleştirecek Kurani bir Adaletin Güzel Ahlakı helal namuslu Dosdoğru bereketli bir Dünyayı tesis etmenin insani kamil eşrefi mahlükat olmanın savaşıdır yoksa günümüzün sahtekârları ve zalimleri gibi edebiyatını yapıp her haltı işlemenin islamla alakası yoktur.ALLAH(cc) sız Ahlaksızlar lgbt ciler eşcinseller,şirk,küfür ve zülüm ehlini Vatan hainlerini İslam Düşmanlarını ahmak Müslümanlar hayırla anıp Rahmet okuyorsa zaten insanlık cehenneme koşuyor ALLAH(cc) için sevip ALLAH(cc)için buğz edecek kişi önce nefsindeki putu yıkmalı içindeki şeytandan kurtulmalı sonrada doğru Müslüman olduğuna ALLAH(cc) ve Resulü asm karar vermeli ALLAH(cc) ı seviyorum demek marifet değil,Asıl olan ALLAH(cc) ın muhabbetini Hak eden haramlardan arınmış güzel Ahlaklı Hakiki mümin kul olabilmek nefsin ile savaşını kazanıp mutmain nefis sahibi Dosdoğru kul olabilmek Evet çok konuştum sen bunun neresindesin ey deccalizim Asrının  içinde kaybolmuş gafil Müslüman ve nefsim

 

 

Yarın öbürgün bir müslüman beni haklı olarak öldürmeye kalkarsa onada hakkım helaldir çünkü beni temsil eden pislikler eksik değil lanet olsun insi cinni fitne olmuş Deccalizmin satanizmin,siyonizmin Emperyalizmin,komünizmin,Faşizmin  kapitalizmin,Budizmin,Hinduizmin,Aktörlerine Azgın Kemalistlere ve bu vatanı cayır cayır satan ve Ahlakımızı çökerten her pisliğe Deccalizmin tağut düzenine Global Dünyanın şeytanlaşmış tağut Aktörlerine Bırakın artık şeyhin kucağına secde ettiren,üstada ilahlık biçen siyasilere ilahlık biçen ve şeytanın tağutun hiçbir pisliğine ses çıkarmıyan ve Kurani gerçekleri Akli bulmayan uydurulmuş Dinleri ve samimi olarak Kurani gerçekleri sahiplenin lafta değil temelde esas gayeniz Ahiret olsun şişirilmeyede lağvedilmeyede tahammülüm yok Dürüst olmak gerekirse ben hala çöplük Dünyadaki çiçeğim ancak Din çevreleri Hizipçilikten kurtulmadıkça Bütün müminleri kucaklıyan Rabbi ALLAH(cc) Peygamberi Hz.Muhammed asm olan Tevhid dinine insanı düşündüren Akıllı şuurlu Cihad ruhunu ve Güzel Ahlakı tesis eden Kuranın Dinine gelmedikçe uydurulan dinleriyle ALLAH(cc) ve Resulünün yüzüne bakacak yüzleride amelleride yoktur.

 

Ya Rabbi Ey Adili Mutlak değer verdiğin her güzelim kulunu taş adamlardan taş kalplilerden her şeytani pislikten kurtar. İnsanın vazifesi ALLAH(cc)a kulluktur gerisi cehennem yolculuğudur iblise nefse niyeti pise kulluktur.Her mümin olduğunu iddia eden müslüman Kurani şuuru özümsemeli ve Ahirete endeksli olmalı.Başka islamiyet yok.

 

Altılı masa yahudinin altı yönlü yıldızını temsil eder.Ancak Akp nin 20 yıllık siyasetide siyonist haim naum doktrinini hayata geçirmekten ibaret Din Dünyaya feda edilmiş iyiler kötülere feda edilmiştir hainlerse yahudinin,ermeninin, pkk nın,sisi nin esedin kankası olmuş hemde müslümanların duasıyle.Bugünün Din anlayışı kula kulluk ve nefse kulluktur Gerçek imanı kalbine yazdırmamış Tevhidi esas almıyan ve Dinini yalnızca ALLAH(cc)a Has kılmayan ve en yüksek muhabbeti lafta değilde hakikatte ALLAH(cc)a Resulüne asm Kurani Hakikatlere tevcih etmeyen esas gayesi Ahiret olmayan Güzel Ahlakı temel gaye edinmeyenlerin müslümanlığı hainliktir şirki,küfrü,zülmü,her fitneyi meşrulaştıran nefsin ve şeytani pisliklerin hür olduğu bir Din anlayışıdırki ne Dünyada ne Ahirette gülmeye hakları yoktur.Halil Dudak uydurulan Dinlere ve şirkin,küfrün,zülmün ,iğrençliğin,haramların,fitnelerin,insi cinni pisliklerin paratonerliğini yapan uydurulan Dinlere ve insi cinni tağut şeytani kankalarına rağmen Kurani gerçekleri anlatıyor ancak hala ömrü boyu zehirleyenlerin günah keçisi.Onların eseri son yüz yıl. Mümin kul olmanın gayreti ise Dünya ve Ahiret saadeti hakiki mümin kul olmak. İnsi cinni pisliklerin işi uydurulan dinlerin desteğinde beton kemallerin desteğinde Ancak şişirmek ve lağvetmekle insanlığı fişleyerek cinni pislikler ve insan bozması yandaşlarının değirmenine su taşıyorlar

 

Madem dört mezhepte Hak tır Hanefi,Şafii,Maliki,Hanbeli ve Sünneti anlatıyor dört mezheplede birlikte amel etmenin bir sakıncasıda olmamalı.Temelde Tevhid

Temelde Kurani  Hakikatler olduktan sonra kul Güzel Ahlakla haramın terkiyle  namusuyla,Dürüstlüğüyle iyilerin muhabbetiyle her fitneyi dışllıyarak yaşamalı.

 

 

Sen usandırma eli elde usandırmaz seni,hilekarlık eyleme kimse dolandırmaz seni,Desti ada dan soğuk su içme kandırmaz seni.Korkma düşmandanki ateş olsa yandırmaz seni.Müstakim ol Hz.ALLAH(cc)utandırmaz seni.Doğru söylersen ALLAH(cc)seni  utandırmaz  diyor.Müstakim ol Hz ALLAH cc utandırmaz seni diyor.Dosdoğru yol tut Kuranın mecrasında hakiki mümin kul olmak  için  gayretin olsun Güzel Ahlaklı helal namuslu vicdanlı Adaletli kul ol.

Günümüzde Kuran ve Sünnetin islamından başka çok şey İslam diye satılıyor

 

Sizi sütten çıkmış ak kaşık yazıp,insanları deccal diye fişleyen Abdülkkadir Geylaniniz ne kadarda büyükmüş cin milleti insanları ninnilerle yaşatmış Biz ise gerçeklerin ninni olmadığını nice vahşeti bilerek yapanların başı siz cinni pislikler ve tağut dostları olduğunu Kuran haber veriyor insanların içinde piçiniz çok çoğu evliya geçiniyor göğe merdiven dayamış her biri insanlığı;Melun dostlarına düzdürmekle sorarsan en doğru Adaleti gerçekleştiriyor ALLAH(cc) diye diye kurani hukuku delik deşik ederek evliya geçinmek Adaletse başınızı yesin Bile bile hele rahat iken insanlığın felaketine çalışan herkese ,insanlığın felaketine ihlasla çalışan şeytanlarada piçlerinede siyonist ve fahişelerin piçi İngiliz domuzlarınada cehennem farz olsun inş.

 

 

 

Erbakan hocanın ve bir derece ülkücülerin dışında Türkiyenin başına geçen Atatürk İnönü,şimdide Tayyip olmak üzere hepsi kafirlerin kankası olmayı sorgulamamış Yahudi siyasetne İngiliz siyasetine Abd nin siyasetine hizmet etmekten geri kalmamış hatta başta nurcu olmak üzere  isyani cemaatlerde bu çirkefliğe önayak olmuş Erbakanı fitne görmüş Ehvenü şer hikayesiyle kafirin kankası partileri desteklemiş 100 yıldır kafirin dayattığı deccalizim hüküm sürmüş Bugün lükse alıştırılmış,faize

 esir olmuş,kültür emperyalizmiyle haram gıdalarla öz kimliğinden uzaklaşmış özellikle son 20 yılda Ahlaken tükenmiş bir millet var iyiler asgari müştereklerdede olsa kırgınlıkları unutup ortak hareket etmeli öz değerlerimize Kurani hakikatlere sahip çıkmalı.Ehliyetli helal güzel Ahlaklı hainlikten büyük günahlardan uzak lokomotifler olmalı.

 

 

Zalimlerin ,kafirlerin ,insi cinni şeytanların ,Din yobazlarının,münafık Dinsizlerin hırsızların,namussuzların Beton kemallerin,Sait Nursilerin,Fetoların,Tayyiplerin,

şarlatan şeyhlerin,şucunun bucunun biçtiği nefis ve ruhla Yahudi Domuzlarının İngiliz Domuzlarının,ABD domuzlarının,Ermeni domuzlarının,cinni pisliklerin melun şeytanların suyunda Decccalizmin koynunda yandık yanacağımız kadar Dünyanın,Ahiretin kafir ve zalimleriyle çok anıldık onların çaktığı nefse ve ruha mahküm edildik ömrümde bilerek işlediğim tek günahım çıplak kadınlara bakmak ne kadarda kötüymüşüm bende bilerek zülmü,küfrü,şirki,hainliği,iğrençliği envai çeşit haramı yol belleyen olsaydım herhalde ağa paşa yaşardım.Sonrada isyankar olduk bencilliği bize layık gördüler nefsanileştik olduk fitnenin zalimlerin adresi.

Henüz zahiri hayatımda bir pislikle hainle ünsiyet edecek kadar hain değilimde maneviyatım kafirden beter her zülme uğradığımda.Ben çöplükte çiçek topladım o çiçekleri çöplüğe layık görenler zülmetmeyi marifet hatta ibadet belliyenler vicdanı varsa imanı varsa düşünsün ben çöplüklerin mimarı değilim avukatıda değilim Zülmetmeyede sevdalı değilim kim kafir ve zalimlerle şeytanlarla tağutlarla bir zikretmiş beni onlarında ALLAH(cc) hakkından gelsin benim bir masum mazluma düşmanlığım sözkonusu değilkenbana her pisliği zülmü,küfrü,şirki layık gören ve iyilere bela eden , kulluğu bırakıp ilahlığa,şeytanlığa bilerek yatırım yapan sihirbazlar kahrolsun inşallah.Ben hangi coğrafyada olursam olayım iyilere güzelliklere kudsi değerlere,Kurani hakikatlere bilerek düşman olmam olamam Cenabü Hak iyileri iyiliğe yatırım yapanları her fitneden arındırsın inşallah.

Zikrullah Tevhide giden yolların en etkilisidir haramdanda uzak olup Güzel Ahlaka yatırım yaparsan meyvesini yersin.

 

KISA BİR HİKAYE !Daha öncede eserime aldım yine yorumlarımla alıyorum.

Tolstoy’un "İnsan Ne İle Yaşar" adlı kitabında; Çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır.

Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerde, cömert bir baronun karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için barona gidip talebini iletir. Gerçekten de Baron herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin. Fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der. “Yoksa bütün hakkını

kaybedersin!..”

Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış.

Koşar, koşar, ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Başladığı noktaya iyice yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz.

Baron olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Baron; Pahom’un mezarının başında durur şöyle der: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter!”

Mütemadiyen biriktirmek istiyoruz. Yiyemeyeceğimiz kadar erzak,giyemeyeceğimiz kadar kıyafet, kullanamayacağımız kadar eşya, oturamayacağımız kadar ev…

Gözlerimiz midelerimizden, arzularımız ihtiyaçlarımızdan daha büyük…

Elinde olan ama fark etmediği nimetleri hoyratça harcayıp durur insan. Ve yaşlandıkça besler, gençleştirir arzularını. Biriktirdikçe hayata olan bağlarını artırır. Öyle bağlanır ki hayata, bir gün bu diyardan göçüp gideceği fikri zamanla yitip gider aklından…

Tüketmeye de çok meraklıdır insan. Biriktirdiği paranın, eşyanın, malın mülkün yanında zamanı tüketir,sözleri tüketir. Benlik biriktirirken, benliğini tüketir…

Sofraya koyabildiğimiz bir bardak çaya, zeytine ve ekmeğe ulaşabilmenin bir zenginlik olduğunu ne zaman fark edeceğiz?Alıntıdır.

Neticede alınacak ders aşırı isteklerin fazla hırsın,gemlenmiyen arzuların ,nefsani isteklerin,Dünyevileşmenin,Dünya ve Ahiretin nimetlerine tamah ile yönelmenin kendini dizginlemeden yaşanan bir hayatın sonu felaketle sonuçlanabiliyormuş onun için islamiyet nefsin kölesi olmayın şeytani telkinlerle hareket etmeyin diyor nefsinizi satın alın semavi ferman Kurani gerçeklere uyun,Akli selim sahibi helal güzel Ahlaklı insanlar olunki nefsiniz sizi,Ahlakınızı Aklınızı vicdanınızı Doğru değerlerinizi yanlış yönetmesin pozitif kişiliğiniz ölmesin insi cinni şeytanlara kul olmayın haramda çare aramayın ve ne kendinize nede hak sahiplerine zülmetmeyin

 

 

Zalimlerin ,kafirlerin ,insi cinni şeytanların ,Din yobazlarının,münafık Dinsizlerin hırsızların,namussuzların Beton kemallerin,Sait Nursilerin,Fetoların,Tayyiplerin,

şarlatan şeyhlerin,şucunun bucunun biçtiği nefis ve ruhla Yahudi domuzlarının İngiliz domuzlarının,ABD domuzlarının,Ermeni domuzlarının,Sırp domuzlarının cinni pisliklerin melun şeytanların suyunda Decccalizmin koynunda yandık yanacağımız kadar Dünyanın,Ahiretin kafir ve zalimleriyle çok anıldık onların çaktığı nefse ve ruha mahküm edildik ömrümde bilerek işlediğim tek günahım çıplak kadınlara bakmak ne kadarda kötüymüşüm bende bilerek zülmü,küfrü,şirki,hainliği,iğrençliği envai çeşit haramı yol belleyen olsaydım herhalde ağa paşa yaşardım.Sonrada isyankar olduk bencilliği bize layık gördüler nefsanileştik olduk fitnenin zalimlerin adresi.

Henüz zahiri hayatımda bir pislikle hainle ünsiyet edecek kadar hain değilimde maneviyatım kafirden beter her zülme uğradığımda.Ben çöplükte çiçek topladım o çiçekleri çöplüğe layık görenler zülmetmeyi marifet hatta ibadet belliyenler vicdanı varsa imanı varsa düşünsün ben çöplüklerin mimarı değilim avukatıda değilim Zülmetmeyede sevdalı değilim kim kafir ve zalimlerle şeytanlarla tağutlarla bir zikretmiş beni onlarında ALLAH(cc) hakkından gelsin benim bir masum mazluma düşmanlığım sözkonusu değilkenbana her pisliği zülmü,küfrü,şirki layık gören ve iyilere bela eden , kulluğu bırakıp ilahlığa,şeytanlığa bilerek yatırım yapan sihirbazlar kahrolsun inşallah.Ben hangi coğrafyada olursam olayım iyilere güzelliklere kudsi değerlere,Kurani hakikatlere bilerek düşman olmam olamam Cenabü Hak iyileri iyiliğe yatırım yapanları her fitneden arındırsın inşallah.Zerrede kürreyi tasfir eden ALLAH cc onca güzel sanatını görüpte,onca güzel nimetini tadıpta hala sana düşman olanlara yazıklar olsun.

 

 

Bismillahirrahmanirrahim . Allahümme Salli ala seydina ve ala Ali seydina Muhammed Amin Huzuruna varsam ellerimi açsam Gözyaşlarımı akıtsam secdene,Bağrım yanık ağlasam,kana kana,Ya Rabbbim seni bulurmuyum!

Yunus gibi yalvarsam,Yakup gibi sızlasam,İbrahim gibi yansam,Meryem gibi ağlasam Ya Rab!Seni bulurmuyum?Kabeye girsem,topraklarına yüz sürsem

Efendimizin yanına gitsem ondan ricada bulunsam,Efendimiz gibi yalvarsam ağlasam,Tövbe ya Rab,Tövbe Ya Rab desem,Affeder misin beni Ya Rab Sen benim Rahmanımsın desem,Sen benim Rabbimsin desemSen benim Lütfedenimsin desem,Sen benim Halikımsın desem,Ben Seni Sadece Seni istiyorum desem,Seni bulurmuyum Ya Rab?Rabbim senin isimlerin dilimin lezzetidir desem,Ellerimi Senin O geniş dergahına açsam,Ey Rahmeti her şeyi kaplayan Rahmanım desem

Ey Bağışlayan,Affeden ve affetmeyi çok sevenim desem,Beni affedermisin Ya Rab.Umutla ve korkuyla kapını çalsam,Beni şevkatinle sararmısın ya Rabbim,

Geceleri kalksam,gözyaşlarımla secdeye kapansamYa AllahYa RahmanYa Rahim

Ya Gaffar, YA LATİF YA BERR YA VEDUD YA MUCİB YA FETTAH YA REZZAK YA SETTAR TEVVAB,Desem Bana Rahmetinle muamele edermisin Ya Rab.Sen istemeseydin Rabbim, Seni zikredemezdim,Sen istemeseydin Rabbim Sana dua edemezdim,Sen izin vermeseydin sana yaklaşamazdım,  Demek ki kusurlu da olsam beni kulluğuna kabul ettin,Sana sonsuz şükürler olsun..

Sana sonsuz hamd olsun.Rabbim!Beni, Senden uzaklaştıracak amellerden sana sığınıyorum.Rabbim, Kalbimi senin sonsuz sevginle doldur,Rabbim, Doldurki senden başka ebedi sevgi girmesin oraya,Seni çooook seviyorum Rabbim.Sen de beni sev, kucakla ve kuşat sevginle.Ey Rabbim!Beni Sensiz bırakma Ya Rabbim,

Göz açıp kapayıncaya kadar bile nefsime bırakma Ya Rabbim!Tüm değer verdiğin kullarını affet,bizlere hak ettiğimiz gibi davranma Rabbim,Dualarımızı katında kabul görmüş dualardan eyle Ey Rabbim.. okunmuş olan sayısını en bildiğin Kur'an'ı Kerim, salâvatı şerif, Esma-ül Hüsna tevbelerimizi, dualarımızı ind-i İlâhide kabulü karîn eyle.Burada yazılı her bir kardeşimizin,benim, yavrularımızın Ümmeti MUHAMMED'İN SAV bütün hastalarına maddi manevi, aklî ruhî hastalıklarımıza ŞAFİ ism-i tecellisiyle en güzel, kolay, kalıcı şifalar lûtfeyle YARABBİ! vermeyi dilersin, nimet, rahmet, şefkat, kudret sahibi ancak Sensin biz muhtaç kulların olarak tüm acizliğimizle olarak istiyoruz, esirgeme, sağlıklı ibadet ömrü nasib eyle.ALLAH'IM aklımızı, kalbimizi, azalarımızı yaratılış fıtratı üzerine korumamıza yardım et. Vatanımıza, milletimize, bütün İslâm âlemine dinin üzere birlik, dirlik, zaferler nasip eyle. Nefislerimizi ve nesillerimizi rahmetinle terbiye eyle, hıfzeyle, kâmil bir iman hüsnü hatime ile kelime-i şehadet, kelime-i tevhid ile şehit olarak asan bir ölüm ile dünya ve Ahiret saadeti selâmeti diliyoruz, fazl ve ihsanınla YA ERHAMÜRRAHİMİN AMİN bi hürmeti Seyyidil Mürselin

Velhamdülillâhi Rabbil alemin el-Fatiha Allahümmeselli ala seyyidina Muhammed

ALLAH(cc)ım hayatımın artıların senin ikramındır ve senindir Elhamdülillah.Biz cehaletimizle ve zamanın içindeki fitnelerle vurulduk günah yükündende kurtar Huzuruna Dost olarak al,her şerden şerliden cümle masum mazlumu koru öncelikle

Rızık ALLAH cc tan kulun kesbi ile zorlamayla haram kazançı rızık değildir Belki helal çalışma ve tevekkül iledir rızık.Helal rızıkla cennete layık şereflilere kardeş olursun ,Haram rızıkla Cehenneme koşarsın.Halil dostum sendeki şefkat çok insanda zerresi yokken seni zalimlere yedirecek kadar zalimleştirecek kadar zehirlediler vicdanı cüzdanı olanlar Bu Dünya onların Ahiret inşallah senin oldu Belki bu Dünyadada sana şerefli bir hayat tanzim edilirdide ALLAH(cc)ile arana girip kaderini zehirleyen çok oldu.Alakadar olduğum masum mazlumu koru yarab

 

Ey suçsuz insanları iftira,yalan,hased ve insi cinni şeytanların pislik şahsiyetleriyle amelleriyle şekillendirenler sizlere sonsuz cehennem farz olsun inşallah.

Biz cehennemi haleti ruhiyeler içinde her kesimin kurşununu yiyerek yalnız Tevhidin esas alınmasını istedik . Kurani şuurda mümin kullar olmadıkça kurtuluşun hayal olduğunu hizipçiliğin fitne olduğunu Ders veriyor kuran dedik.Mevcüt Deccalizim düzeninde ise hainler hırsız namussuzlar zehirli felsefeler kula kulluk nefse kulluk kafirlerin dostluğu şeytani hesaplar haramlar ahmak Müslümanların Dualarıyle destek buldu ,imanlarını satan,Akıl tutulmasına uğramış bu zevatın dışkı çıkaran ilahları var

 

Tayyip Erdoğana söylenecek sözümüz eğer içinizde şeytani siyonist,satanist  emperyalist hesaplar yoksa ve onca tavizlerinizle bu memlekette iyi şeylerde yaptığınıza inanıyorsanız vede hain olmadığınızı iddia ediyorsanız çok yoruldunuz artık istirahat edinki artılarınızla anılma şansınız olsun yoksa sağduyu sahibi mümin kulların hayatında kirli bir leke olarak Dini Dünyaya feda eden ve mileti Ahlaken tüketen sefaleti rezaleti helaketi tattıran Deccalizmin Aktörleriyle bir anılacaksınız sonra islama ve Türk insanına sevdalı şerefli Erbakan hocamızın şerefli mahdumu Muhammed Ali Fatih Erbakan çevresinde kümelenen bu Vatanın gerçek evlatlarının islama gönül vermiş önce Ahlak ve maneviyat diyen ve Tevhidi savunan Kurani şuurdaki müminleri tehdit unsuru görüp, fitneye dönüşmüş yahudiyle kanka olmuş saltanatınızın devamı adına bilerek zerre kadar zarar verirseniz Ebediyyen kahrolun inşallah ya uyanır 20 yıldır zehirlediğiniz millete lüküs hayat uğruna cehennemleri yaşattığınız saltanatın sizinde cehenneminiz olduğunu görün tövbe edip samimi müslümanlar olun yada kul hakkı yediğiniz Kurani hukuku çiğnemeyi hafife aldığınız saltanatınızla cehennemde gözünüzü açarsınız.Bütün iyi niyetime ve milli manevi değerlerime sevdalı biri olarak en ziyade zararınızı görenlerdenim.Halbuki artılarınıza hep umutla baktım hatta dua ettim ancak Türkiyenin başına senden cambazı gelmedi dincileri iyi uyuttun ve haim naum doktrinini iyi hayata geçirdin .Eğer içinde zerre kadar iman varsa ve hala müslümanım diyorsan ve müslümanlığın riyadan ibaret değilse çok yoruldun kenara çekilde şanlı islam bayrağı ehliyetli ellerde yükselsin ve hala firavun misali hakkı görmeyip Musaya asm düşman ALLAHA cc ve Hz.Muhammede asm düşman Kurani hukuğu çiğnemeye sevdalı BOP hayaliyle yaşıyan biriysen yediğin içtiğin havasını soluduğun bu ülke herkesten önce sana zindan olsun.Kim Beni altılı masanın fetonun,pkk nın kemalizmin,laik fitne düzenin yahudinin ingilizin abd nin ermeninin tağutun,şeytanın deccalizmin safında görüyor onlarada lanet çok çektirdin bütün artılarına rağmen ,insanlık seciyelerin ölmemişse iyi bilki milletin ruhu cehenneme sürükleniyor senin düzeninde halâ günah keçisi suçsuz insanlar.Evet geleceğimizin kaderi inşallah başta ALLAH(cc) ve Resulüne asm sonra tevhid ve Kuran şuurunda milli ve manevi değerlerimize Vatana,Ezana,Bayrağa  ve masum mazluma sevdalı her samimi kula  sonrada gelecek inşallah  Yeniden Refah+MHP+BBP ile şekillensin Rabbül Alemin Nusretiyle Rızasıyle  en güzelini Dünyada ve  Türkiyede  kan ağlayan iyilere bağışlasın .Gafletin bir dakikası bile Hakiki Mümine göre değil.Biz millet olarak zalimleşmişiz ne nefsimizi ne kendimizi tanıyoruz içimiz dışımız riya ve zülüm fitne olmuşuz helal haram hassasiyeti şart.

Ben kendimi yıllardır unuttum bugün inşallah bir eser vermişsem özümdeki kanımdan ve şerefimdenmi yoksa Aptallığımdanmı Cesurum bilemiyorum.Evet hayatta çok şerefsiz,zülümatlı etiketler takıldı bana biz çöplük bir Dünyada büyümüş insanlarız

 

Muhammed asm ın ümmeti,İbrahim asm ın milleti diyoruz Her ikisindede Müslüman ümmet tasfir ediliyor İbrahim asm ın milleti deyince israiloğullarını değil iman ehli Müslümanları Tevhide teslim olan Hakiki imanı özümseyenleri kastediyor .Bugün ülkücü kesim İbrahim asm ın milleti israiloğulları diye İbrahim asm ı da Müslüman ümmetide dışlıyor uyan Müslüman ülkücü özümüzde iman olmalı İslami ölçüler olmalı ne israiloğulları nede Türk ırkına ait olmak değil  fazilet ALLAH(cc)indinde ALLAH(cc)korkusudur,takvadır hakiki imandır,helal yaşamdır Güzel Ahlaktır semavi ferman Kuranın Hükmüne teslim olanlardır.

Deccalizmin Dünyasında boğulmama rağmen böyle bir esere Muaffak oldum şükür

100 yıldır en güzel İslam Türkiyede diye kandırdılar bizi bir ucu kula kulluk ruhbanlık hizipçilik diğer ucu putçuluk Dünyevileşmek nefisperestlik böyle tükettiler herşeyi

Memlekette Her türlü Haram kanunlarla korunuyor Batılıdan ziyade batmış putlarımızla övünüyoruz hala en doğru biziz. Kişi sevdiğiyle Haşrolunacak .Hadisi Şerif Onun için Kurani Hakikatlerle tanışın iyi olun iyileri Dost edinin putlarınızı yıkın.Aksi takdirde şirk,küfür,zülüm,haramlar ,fitneler hiç bitmeyecek En yüksek muhabbeti gönlünüzde ALLAH(cc)a,Resulüne asm tevcih etmedikçe,Dünyevi çıkarlar uğruna veya Ahirete tamahla yöneldiğiniz sürece Kurani Hakikatleri çiğnemeyi marifet bildiğiniz sürece Cehennemi Bu Dünyadada Ahirettede tadacaksınız.

 

 

SALAVAT GETİRMEK; Derdi giderir Gamı giderir Pröblemleri giderir Herşeyin önünü açar Rızkı çoğaltır Taleplerin yerine gelmesini sağlar

SALAVAT GETİRMEK; İnsanın unuttuğunu hatırlamasına vesile olur.

SALAVAT GETİRMEK; Muhabbeti arttırır.

SALAVAT GETİRMEK; Efendimizin (s.a.v.) şefaatini ve şahitliğini celbeder.

SALAVAT GETİRMEK; Allah teala'nın rızasını ve rahmetini celbeder.

SALAVAT GETİRMEK; Allah'ın (c.c) gazabından emin kılar.

SALAVAT GETİRMEK; Eli dar olanlar için sadaka yerine geçer.

SALAVAT GETİRMEK, Makam ve dereceleri yükseltir.

SALAVAT GETİRMEK; Endişe ve korkulardan kurtarır.

SALAVAT GETİRMEK;hataların örtülmesine,günahların bağışlanmasına vesile olur.

SALAVAT GETİRMEK; Ahirette aydınlığa vesile olur.

SALAVAT GETİRMEK; İnsanın nurunu arttırır.

SALAVAT GETİRMEK; Hz.Allah'ın salatına vesile olur.

SALAVAT GETİRMEK; Cimriliği önler.

SALAVAT GETİRMEK;Şefaate vesile olur.

SALAVAT GETİRMEK; Duaların kabulüne vesile olur.

SALAVAT GETİRMEK; Arşın gölgesine girmeyi sağlar.

SALAVAT GETİRMEK; Havz, sırat vs. yardımcı olur.

SALAVAT GETİRMEK; İtibarı arttırır.

SALAVAT GETİRMEK; Allah (c.c) ve Allah Resulüne (s.a.v) yakınlaşmayi sağlar.

SALAVAT GETİRMEK; Kalpleri nifak ve kirden arındırır.

SALAVAT GETİRMEK; O bir nurdur.

SALAVAT GETİRMEK; Sahibi hakkında gıybet edimesini önler.

SALAVAT GETİRMEK; Hz.Allah Resulünün (s.a.v) rüyada görülmesine vesile olur.

SALAVAT GETİRMEK; Uhud dağı kadar veya ölçülerin en büyüğü ile sevap verilir.

SALAVAT GETİRMEK; Söyleyen kimse için istiğfar eder.

SALAVAT GETİRMEK; Amelleri arındırır.Sonsuz salat ve selam efendimiz Hz Muhammed Mustafa üzerine olsun

 

 

 

ASLINDA HEPİMİZ ÇOK ZENGİNİZ

Kadının biri, cömert olduğu söylenen yaşlı bir,bilgeye gidip:Bu şehirde benden fakir insan yok!. demiş.Bana biraz yardım eder misiniz?Bilge adam, kadının kucağındaki bebeğin bir ipeği andıran yanaklarını okşayıp öptükten sonra:Demek fakirsin!. demiş. Hem de çok fakir.Ama karşılıksız yardım yapmak, âdetim değil!.Eğer yardım istiyorsan, çocuğunun parmağını satman gerekir..Kadın, önce deli olduğunu sanmış bilgenin.Daha sonra da, kötü bir şaka yaptığını... Ama adam ciddî görünüyormuş.

Kadına bir kese altın uzatıp:Ayak parmağına da razıyım!. demiş. Zaten cerrah olduğumdan, ona acı çektirmem Kadın, bütün kanını donduran bu teklif üzerine

kaçmayı düşünürken, adam:Sadece tırnağını söksem de olur! diye devam etmiş. Biliyorsun zamanla yenisi çıkar.Kadın, bu ruh hastasına daha fazla dayanamamış.Ve kapıyı çarpıp uzaklaşırken,adam onun arkasından:Nasıl bir fakir olduğunu anlayamadım!. Diye bağırmış. Kucağındaki hazinenin tırnak kadar bir parçasını, bir kese altına değişmiyorsun!Bazen o kadar başka şeylere yoğunlaşır ,kafamızdan sürekli olarak o düşünceleri geçiririz ki,elimizde var olan zenginliklerin farkında bile olmayız

Sağlık gibi.Evlat gibi.Ana baba,kardeş gibi.

Bu Dünya hiçbir zaman sütliman olmadı zaman oldu Müslüman ümmet Adaletli Kurana uyan idarecilerle bir derece güldü .

 

 

Güneşi istiyorsan gölgenden çık .Konfiçyüz gölgemizde nefsimiz var ve onun kirliliğinden kurtulmalıyızki insani kamil kullar olalım Güzel Ahlakı ve islam çatısı altında Kurani şuuru özümsemek ve yaşamak hakiki mümin kul olup Rabbimizin rızasına ermektir Güneşin ışığına kavuşmak.Maneviyata bakıpta ben hakikatı gördüm diyemem bu kirli zamanda gerçeği ALLAH bilir.ALLAH cc herkese Aile huzuru nasip etsin demiş gafil müslüman. İnsanlık ve islam düşmanları Vatan hainleri hak etmiyor bu duayı .ALLAH cc masum mazluma,değer verdiği kullarına sahip çıksın diye dua edilirse Kuranın Ahkâmına uygun olur.Ayasofya açıldı ancak putlar yıkılmadı nice nefisperest azgın putlar dikildi ve bu Vatanda her türlü haram kanunlarla korunduğu sürece,iyiler kötülere feda edildiği sürece kula kulluk ruhbanlık nefse kulluk din olduğu sürece,doğru yapıyorum zannıyle kâfir ve zalimlere Rahmet okunduğu sürece,kâfir anayasa kanun olduğu sürece ,bozuk felsefeler,hizipçilik din olduğu sürece şirk,küfür,zülüm,haramlar,fitneler insi cinni şeytanlar deccalizim altın çağını yaşıyacak ve daha nice putlar dikilecek.İnsanlara,cinlere,nefsinize,hevanıza dini ve siyasi liderlere,paraya, makama tapmayın,maddi manevi menfaatleriniz noktasında bencil olmayınki imanınız büsbütün ölmesin .Kendinizi düşündüğünüz kadar Aile fertlerinizide, akrabanızıda, komşunuzuda görün sılai rahimi dost ve akraba ilişkilerini öldürmeyin haramda yüzmeyin müslümanım diyorsanız Kurani hakikatlerle tanışınki Dünya ve Ahiretiniz bereketlensin nefsani olanı haram muhabbetleri menfaatleri terk edinki sağlıklı ruhunuz olsun.Tövbe edip haramları terk edip,farz ibadetlere önem veren imanlı kullar olun.Kuranın dersini dinlemediğiniz sürece Ebedi cehennemden kurtuluş yoktur.

Bütün hizip dini ve siyasi oluşumlar bu vatanın milli ve manevi değerlerinden taviz verdikçe Kurani gerçekleri çiğnedikçe meclisinde ermeni artığı hdp ve hainliğini ve kurani değerlere düşmanlığı marifet bilen imansızlarıda kardeş bildiği sürece harama tamah ettiği sürece cehennemi bir geleceğin dinamosudur gerçek Vatan hainide insanlığın ve islamında düşmanı onlardır.Dış güçler diye yakınmasınlar eserleri olan bu fitne ülke ve zehirlenmiş insanları onların eseri medyatik tahribata kültür emperyalizmine Ahlaki çöküntüye karşı etkili olamıyorlarsa nefis muhasebesine ve vicdanlarını,imanlarını pişkin müslüman kişiliklerini sorgulamaya davet ediyorum hala egosundan hevasından nefsinden bencilliğinden cahilliğinden ve yağcı taraftarlarından başka kılavuzu olmayan ve iyilere düşmanlığı marifet bilen bedbaht ruhlar cehennemin kenarındaki Türkiyenin mimarları uyumaya devam ettiğiniz sürece kurani ölçüleri çiğnediğiniz sürece şirkinizle,küfrünüzle,zülmünüzle,haram yaşantınızla cehennemide tadacaksınız.Hamdık,cahildik,kaderiyle oynanmış insanlardık,öz güvenden mahrum çok şeylerden korkmuş,kişiliğini olgunlaştıramamış cesaretimiz daha ziyade aptallığımızın meyvesi olmuş,fitnelere kurban edilmiş,hayatta yapmış olduğumuz hiçbir hâyır ve ibadetin karşılığını yıllardır görememişiz,yetmemiş nice insi cinni pisliğin günahının bedeli bize ödetilmiş,irade ve şuurumuz,Aklımız ruhumuz zehirlenmiş ve zalimlerin çaktığı nefis ve ruhla fitnelerin içinde yüzdürülmüş durmuşuz ALLAH cc cümle masum mazlumu hayatıma sokulan her fitneden korusun,her şeytani karakterden korusun.Özellikle hizip Din anlayışı Davanız çürük olmasaydı Alem cennete döerdi aksine cehenneme döndü fitnesiniz.ALLAH(cc)ım

 senin Resulünün asm ve Kurani mananın Hukukunu çiğnemekten ve fitne olmaktan zülmetmekten her güzelim kulunuda benide kurtar rızan ile yaşat yaşat.Tayyibe ağlıyayımmı,Atatürke,inönüye,sait nursilere sivri dostlarına rezaleti nursiye fetoya,Kuranı arkasına atıp Din dersi veren şirkin,küfrün,zülmün,haramların,fitnelerin paratonerliğine soyunan Din hırsızı emek hırsızı münafıklara 10 yerden maaş alanlara memleketi maddi manevi tüketenlere yıllardır Ahlaki yapımızı ruhumuzun güzelliklerini öldürenlere satılmış medyaya,hain kafir düzene ABD nin dayattığı eğitim sistemine içimize çöreklenmiş bizim gibi isimleri olan Yahudi ve ermeni piçlerine ağlıyayımmı Uyan bu Vatanın gerçek sahibi olduğunu iddia eden Müslüman Türk,laz,kürt,Arnavut.türkmen,alevi,Sünni vs gönlü İslam ile Vatan sevgisiyle dolu iyilerin muhabbetiyle dolu helaline namusuna güzel Ahlaka doğruluğa önem veren kul ruhumuz ALLAH cc a kavuşmadıkça nefsimizin köleliğinden kurtulmadıkça bu vatan esir.Dünyamızda Ahiretimizde tehdit altında cehenneme hergün bilet alıyoruz .Ben ALLAH(cc)a kul olmak istiyorum Yoksa nefse,Atatürke,şeyhe,üstada,siyasilere  Dünyaya  insi cinni şeytanlara,kafire münafıka hainlere,zalimlere haramlara değil.

 

 

Mısır fethine çıkan Yavuz Sultan Selim Han,Sina Çölünü nasıl geçeceğini düşünürken rüyasında,Muhyiddin Arabi Hz. görür.Yavuz Sultan Selim'e şu tavsiyelerde bulunur:

Koyun derilerinden su tulumları yap ve develere yükle. Askerlerin ağız, burunlarını ve kulaklarını iyice kapat, çünkü çölün kumu çok incedir..Bu tavsiyeleri tutan Yavuz Sultan Selim, Sina çölünü geçerken, ilahi bir hediye olarak çöle 200-300 yılda bir yağan yağmur kendisine yetiştirilmişti.Yavuz Sultan Selim askerleri ile çölü geçerken, bi ara attan inip yaya yürüdüğü ve bu sırada cok heyecanlı ve değişik bir haleti ruhiyede olduğu görülür. Fakat kimse bir şey sormaya cesaret edemez. O anda bütün askerler attan inip yaya yürürler. Daha sonra bunun sebebi büyük hükümdara sorulduğu zaman şöyle cevap verir:ALLAH'ın Resulü Peygamberimiz (s.a.v.) önümüzde yaya yürüyüp bize yol gösterirken bizim atla gitmemiz edebe uygun mudur

İşte Tarih, İşte Ecdad, İşte İman...

Bizim Hanım çalışmıyor diyor,ne kastettiğini biliyorum ev Hanımı demek istiyorda   Bu gömeği kim ütüledi dadim ,kahvaltıyı kim hazırladı,Hanım dedi,Çocuklara kim bakıyor Hanım dedi,çamaşırları kim yıkıyor,Ve çalışmıyor diyorsun ALLAH(cc) taş eder o adamı,Sen 8 saat  mesai yaparken çalışıyorsun,24 saat mesai yapan o fedakar insan için çalışmıyor diyorsun. ALLAH(cc) yakar.Bunun hesabını veremezsin.

 

Hadisi Şerifte Cehennemi iğne ucu kadar bir delikten görmüş olsaydınız başınızı secdeden kaldırmazdınız der.Eskiden uzun ömrü olan peygamberlerden asm birine Ahirzaman ümmetinin ortalama ömrünün 60 yıl cıvarında olduğu söylendiğinde eğer o zamanda gelseydim başımı secdeden kaldırmazdım demiş .Ey ibadetsiz kul ne kadarda cesursun bu Dünyanın mülkü senin olsa ebedi cehennemden kurtulmak için belki bir dakikalık cehennem azabından kurtulmak için hepsini vermek istersin.Madem çok para kazandığın için kendini Akıllı kabül etmişsin.Soruyorum Akıllı kısacık Dünya hayatı uğruna Ebedi cehennem fikrine kulağını tıkayıp hayrı,ibadeti terk edenmi yoksa Kurani hakikatlere sarılıp ebedi cehennemin kapısını kapatanmı,sonsuz cennete namzet olanmı.Eğer Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılmış,Tevhid çatısı altında Kurani şuurda bir müslüman olmak gayretin yoksa,Güzel Ahlâklı olamıyorsan,Adaletli olamıyorsan,helal, namuslu,dürüst, vicdanlı,merhametli cömert,empati kurabilen,fedakâr,vefalı kul olamıyorsan , hizipçilikten fitnelerden kavmiyetçilikten kurtulamıyorda kavmiyetinin ve hizipçiliğin uğruna iyilere düşman oluyorsan,Vatana İslama,milli ,manevi değerlerine sevgin iliklerine işlememiş,cihad ruhundan mahrum,Güzel Ahlaktan Hakiki İmandan mahrum isen,içinde Vatan hainlerine ve islamın,insanlığın düşmanlarınada yer varsa,sempati varsa,söylediğin en doğru söz bile tesirsiz kalıyorsa ,pröblem sende, önce ALLAH cc a ,Resülüne asm muhabbeti Kurani değerlere muhabeti öldürmeyeceksin, Hak olana rızai ilahiye teslim olacaksın,nefsini satın alacaksın,pozitif ilimle ki başta Kuran ve sünnet ile Vatanının kudsi değerlerinin,iyilerin muhabbetiyle cihazlanacaksın ruhbanlıktan,kula kulluktan nefse kulluktan,haramlardan bozuk felsefelerden,hainlikten,hainlerin,kafirlerin  melun şeytanların ruh ikizi olmaktan kurtulacaksın.Bütün bunlardan uzaksan bilki hakiki iman kalbine yazılmamış,ister Türküm de,ister Kürdüm de,ister,Arabım de ister hangi milletten olursan ol henüz doğru müslüman hakiki mümin kul olamamışsın.Müslüman   demek ALLAH cc a teslim olan demektir.Sadece masuma mazluma güzel seciyeli insanlara sahip çıkacaksın hangi milletten olursa olsun.Bu ise Kuranı bütünüyle sünneti hakkıyle yaşamak gayretidir.Vatana. ,İslama ve iyilere samimi muhabbettir. Günah batağına biz batıp fitne olmuşsak,kula kul,nefse kul,hainlere,haramlara, kafire kul olmuşsak,karga lokomotiflerin peşine koşuyorsak,helal olana istişareyle Hakkın huzurunda doğruyu bulupta hayatımızı tanzim edemiyorsak kimi kimden kurtarıyoruz Ey insanlık ALLAHcc a koşun,şeytan sizi ateşli azaba çağırıyor.Başta Peygamberimiz asm olmak üzere şerefliler gibi yaşamak gayretimiz olsun inşallah gelen her güzel nimeti her başarıyı ALLAH cc tan bilelim şükrümüz,iyilere duamız eksik olmasın işlerimizde ALLAH cc ın rızasını gözetelim.O ise başta Kurani Hukuğu çiğnemeden takva ile haramlardan uzak bir kişilikle her fitnenin ve fitne şahsın,şirkin,küfrün, zülmün ,nefsin,melun şeytanların,haramların karşışında dik duruştur.

 

 

Eski Bir İstanbul hanımefendisi anlatıyor ; Yıl 1919 . İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı. Liseyi yeni bitirmiştim.Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar.

Biri avukatmış. Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim. Nişanlandık. Nişanlımı seviyordum.Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler hazırlıyordum.Ama çok geçmedi ki mahallede bir dedikodu yayıldı.(Ayşe’nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş) dediler. Alt üst oldum.

Babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu…Yıkıldım. Nişanı atıp, ayrıldık.Aradan 5 yıl geçti. Evlenmiştim, Bir de çocuğum olmuştu.1924 yılıydı. Artık ülkemiz özgürdü.Bir gün Beyoğlu’nda rastladım ona. Oğlum yanımdaydı.

Beni görünce titredi, çeketini düğmelediSaygı göstererek durdu önümde.

Vaktiniz varsa size bir çay ikram etmek isterim, dedi.Olur, dedim. Bir büroya girdik.

Burası bir avukatlık bürosuydu ve kapıda adı yazıyordu.İçerde yardımcıları çalışıyordu.Siz gerçekten avukat mısınız, dedim. Evet, dedi.Peki, avukatsınız da neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz, diye sordum.Durdu, başı öne eğildi.Beni affedin,dedi. İstanbul işgal altındaydı,Her taraf İngiliz askeri kaynıyordu.

Her şeyi didik didik arıyorlardı.Biz de Anadoluya ,Milli kuvvetlere ancak,cenaze süsü vererek tabutlarla silah kaçırıyorduk.Bu ülke için hayati bir işti.Bunu size bile söyleyemezdim... !BU VATANI CANLARINI VE AŞKLARINI FEDA EDEBİLENLERE BORÇLUYUZ.MEKANLARI CENNET OLSUN... !

 

Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş.

Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

 

"SUÇ HEP O SARI ÖKÜZ''DE..."

 

Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:

"Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."

 

Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz''ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

 

"AFERİN SİZİ KUTLARIZ!"

 

Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk''u istemişler:

"Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim."

 

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk''u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.

 

"NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?"

 

Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar.

Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, "Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük" diye sormuş.

Boz Öküz, Benekli Öküz''ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli "Biz" demiş, "Sarı Öküz''ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı.."

Tayyip Erdoğan hala sarı öküz Hükmündedir artılarına baktığımız zaman.Bariz bir ihaneti söz konusu olmadığı sürece .Ancak Biz memleket sevdalıları ,islama gönül verenler ferasetli uyanık dengeli Adaletli Ahlaklı Doğru,Vicdanlı,İmanlı Vatanın menfaatine Güzel Ahlaklılarla ortak hareket etmeliyiz .Yalnız Tayyip egosuyla değil her doğru işte sahip çıkarak,her yanlışını engelliyerek Milli ve manevi değerlerimize samimi sahip çıkan bir Akıllı,şuurlu şüra ile ortak hareket etmeliyiz.Nasılki 2.Dünya savaşı sonu harab olmuş Almanyada yıkıntılar içine   konrad adenauer'un, nazilerin yıkılışı sonrası sarf ettiği sözler:Bir daha hazreti isa bile gelse tüm yetkiyi bir kişi ve yanındakilere verecek kadar aptal olmayacağız. Türkiyede o Aptallık Atatürklede yaşandı özellikle 1923-1938 arası ,inönüylede yaşandı,1938-1950 ve 1960 ihtilaliyle,20 yıldır ilahlaştırılan bir Tayip Erdoğanlada böyle giderse daha kötüsü yaşanabilir.Evet Akıllı,şuurlu,yağcılıktan uzak milli ve manevi değerlerimizi samimi sahiplenen helal,namuslu,Güzel Ahlaklı,Adaletli,dürüst imanlı Hakkı gizlemiyen Kurani Hukuğu çiğnemiyen hainlikten uzak bir şüra ile.

 

Ben düşmanı değilim başı secdede kimsenin,Belki ibdadet ehli olupta yanlış yollar tutan hizipçilikten,ruhbanlıktan,kula kulluktan,nefse kulluktan kurtulamıyan,Kurani manayı çiğneyip evliya geçinenlerin bozuk felsefeleri,hurafeleri islam diye satanları uyardım ancak insanlığı zehirleyenler melun şeytanların emriyle yaktığım ışığı yangın kabul edip söndürme yarışına benide fitne tapma yarışına girdiler,İnsi cinni şeytanlara layık gördüler uyanın ve birazda siz Kuranın huzurunda kendinizi nefsinizi muhasebe edin insanı ilahlaştırıp şirkin saltanatını İslam diye satmayın milyonları yakmayıda marifet bilmeyin.Yerdeki ve gökteki hazineler ALLAH(cc)ındır şuuruyla çokça tövbe edin.Ruhbanlıkla bozuk felsefe ve hurafelerle şirki,küfrü,zülmü,fitneleri sizler bilerek veya bilmiyerek yaşatıyorsunuz nice iyiler helaketler yaşıyor nice kötüsü hür özgür ve zülmüne zülüm katıyor ve siz hiziplerin hiçbir tesiri yok çünkü imanınız net değil Kurani ölçüleri rehber edinenler sizin gibi değil hangi coğrafyanın kirine bulaşsada Altın kıymetindedir hiziplerse ninni söylüyor müridleri,şakirtleri maddi manevi hortumluyor dahası içlerinde nice pisliği barındırıyor.Ve küfre,zülme,şirke ,fitnelere karşıda tesirsizler belki paratonerliğini yapıyorlar. Yahudi,Siyonist çocuk katillerine kucak açmak külli cinayettir,fitnedir o kafirleri adam yerine koymak külli zülümdür.Ben gaflet içindeki yaşantısını en doğru Müslümanlık zanneden gafillerin iyilikle islahını istiyorum yoksa ömür boyu yaptıkları ibadetler kendilerini kurtarmaz Kurani hakikatlerden uzak yaşamaksa islamın kendisi değildir mirasyedi hayattır.

Kula ilahlığı,ALLAH(cc)a kulluğu layık gören şarlatan din yobazları var ve evliya geçiniyorlar .Dalalette olanlar zaten hevasını Rab edinmişler nasibi olan tövbe eder

Bir milletin ilahı bile çakma olduktan sonra,zalim nefsin,her türlü haramın ve zalim egoların esiri olduktan sonra  ihanet bal olunca ; Son 300 yılın esareti normaldir. Belki doğru mümin kullar olduğumuzda,kula kulluktan,nefse kulluktan kurtulduğumuzda Tevhid çatısı altında Dinimizi yalnızca ALLAH(cc)a has kıldığımızda güleriz inşallah Kurani gerçeklere sarıl,innemel müminüne ihvetün şuurunda yerdeki ve Gökteki hazineler ALLAH(cc)ındır ölçüsüyle-Hakimiyyet kayıtsız şartsız ALLAH(cc)ındır şuuruyla Hakiki imanı kalbimize yazdıracak Hakiki müminler ,Her haramın kapısını kapıyan Güzel Ahlaklı vicdanlı,dürüst,helal,namuslu,Adaletli ,merhametli,iyilerle kaynaşan ve hainlikten uzak,dengeli kullar olduğumuzda güleriz  inşallah

 

Bismillahirrahmanirrahim.Kendimi sana şikayet ediyorum ALLAH(cc)ım.Ben Yusuf asm değilim bu kuyu derin.Ben İbrahim asm değilim ateş beni yakar,Ben Eyyüb asm değilim dert beni yıkar.Ben Musa asm değilim çöl beni aşar.Ben Yakup asm değilim bu kader beni tüketir.Ben Nuh asm değilim bu tufan beni boğar,Ben Yunus asm değilim bu karanlık beni boğar,Ben Bilal değilim bağrımdaki taş beni ezer,Ben Asiye değilim bu yalnızlık beni bitirir,Ben Meryem değilim bu suskunluk beni lal eder.Ben acizim ya Rabbi derdimin çareside ancak sende doğru sandığım yanlışlardan kurtar.

 

Kuranın ilminden avare hafızların durumu.Doktor reçete vermiş git bu ilaçları al kullan hastalığın iyileşsin demiş.Hasta ise ilaç alıp kullanmak yerine,devamlı reçeteyi okuyup duruyor.Evet belki diyeceksinki hiç doktora gitmeyip hakikatten habersiz yaşıyanın durumu ne olacak ,veya ilacını aldığı halde düzenli kullanmıyanın hali ne olacak arada zehir hükmündeki haramlara dalan veya zalimlerle,kâfirlerle, hâinlerle sevişenin durumu ne olacak,veya ilacın bir kısmını içip bir kısmını çöpe atan yani işine gelen ayeti yaşayıp işine gelmeyeni dışlıyan imansız ,sözde müslümanın münafığın hali ne olacak.Ya ilaç öncelikle kendisi için yazıldığı halde,benim buna ihtiyacım yok deyip aldığı ilacı başkasına  dağıtan ilmi ile amel etmeyen alimin durumu ne olacak.Ya cahil iken şişirilen alim diye satılan kukla alimlerin hali nedir Cumhuriyet tarihi böylelerle şekillendi din bazında,bozuk felsefelerle,bozuk ilaçlarla ruhlar bozuldu,fıtratındaki güzellikler öldürüldü ve fitne yapıldı çokları,ya ruhbanlık,kula kulluk,kula kaldıramıyacağını yükleyip sorumluluk beklemeler Onun için ne demiş Ömer ra.Sorumluluk sahibi olmadan ilminizi tamamlayın.Mevcüt islami cemaatlerin hepsinde külli cinayetler eksik değil.Bende alim değilim ancak zaman çok şey öğretti ancak yılların şizofren vakasıyım ümmete lokomotiflik haddime düşmez ,zülmetmektende ALLAH cc a sığınırım.Dahası kaderiyle oynanmış bir kulum.Ancak bütün yazdıklarımdan çokları nasipsiz.Kuran ve Sünnetin bütünüdür islam bu manadan kaçışın tokadını yiyor ümmeti Muhammed asm liyakatsiz alimleri,sahte evliyaları,bozuk felsefeleri,hurafeleri,ruhbanlığı,cinlerden aldıkları kuran dışı ölçüleri ,kula kulluğu,nefse kulluğu,haramları,güzel Ahlakı,doğruluğu,vicdanlı olmayı,Vatan sevgisini,Kurani şuuru nefis terbiyesini,doğru imanı hiç sorgulamadık unuttuk .İnandığımız değerlere sahip çıkmadık ve yaşadığımız herşeyi islam zannettik.Her türlü haram,şirk,küfür,zülüm,fitneler bacayı sardı müslümanım dediğimiz halde o dinin kitabını ömrümüzde bir kez ne diyor diye okumadık okuyan da ya hain çıktı ya haramzade ve deccalizim 300 yıldır milletin kaderi .Tevhid çatısı altında Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılan Kurani şuurda vatanına dinine sevdalı şirke,küfre,zülme,haramlara hâinlere,her fitneye karşı dik duran Güzel Ahlâklı,dürüst,vicdanlı,merhametli dengeli,istikrarlı,özüde sözüde sağlam bir nesil yetişmedikçe bu millet asla gülmeyecek ne Dünyada nede Ahirette.İnsan ne kadar zalim ayetini öncelikle, şeytanlaşmış,vicdansız,imansız,sadist,zalim ,Ahlaksız insanlık düşmanı ve ALLAH cc a Resulüne asm Kurani ölçülere düşman olanda,Vatan hainlerinde din düşmanlarında, haramzade şirk,küfür ve zülüm ehli fitnelerde,kul hakkı yemeyi marifet bilenlerde,savaşlarda, terörde,Ahlâksız,haram coğrafyalarda görürsün.Sonrada zülmün zirvesi gördüğüm çocuklara bacılara tecavüz ve öldürme olayları.Sonrada çöplükleri gez gör nice fakire kıyamadıklarını, milyonlarca ekmeği,taptaze meyveyi,sebzeyi, yumurtayı vs çöpe dolduranları dahası bunları sorgulamıyan ve caydırıcı büyük cezalar vermeyen sorumsuz Devlet yönetiminde ve susan sözde müslümanlarda,bencil,vicdansız,Ahlaksız, felsefeci,nefis ve vicdanını sorgulamıyan zalim tiplerde,Devletin Dini Adalettir der Hz.Ali ra.Hevanızı terk etmedikçe -nefsani ve şeytani olandan,haramlardan, Dünya muhabbeti ve  kul hakkı yemekten arınmadıkça-Adaletli olamazsınız der Kurani kerim.Evet çaremiz batağa,harama,Dünya. saltanatına,zalimlerin hainlerin,kâfirlerin muhabbetine batmış nefis ve Ahlâki değerlerden uzak kişilikten arınmak,nefislerin satın alınması,her haramın terki ve güzel Ahlâka ,helaline, namuslusuna,dosdoğru olana,Kuran ve Sünnetteki ölçülere yatırım .Aksi takdirde bu gidişatla  cehenneme koşuyoruz .

 

 

Kur'an inananlara şifa olurken, inanmayanlara kapalıdır (Fussilet, 44) Neden?Bir fiil vardır bir de fiile muhatap olan. Meselâ: Üfleme fiilini ele alalım. Fiil aynı fiil. Ama sonuç farklı.

Muma üflersin ateşi sündürür. Mangala üflersin ateşi canlandırır. Üşüyen eline üflersin elin ısınır. Sıcak çaya üflersin çay soğur.Üfleme aynı üfleme. Ama muhatabına göre etkisi değişik olur. Kur'an da böyledir. Kur'an aynıdır. Ona muhatap olan farklıdır. Netice muhataba göre farklı olur. Kimi iman eder, kimi etmez.Şa'râvî

 

KOLAY ÖLÜMÜN ÇARESİ...

Adamın birsi Mevlana hazretlerine, "Ölüm çok zormuş. Acaba ölümü kolay etmenin bir çaresi var mı? diye sorar.Hz. Mevlana, "Var" der ve şunları söyler.Bir insan cimri ise ve hep vermeye değil, almaya alışmışsa bu insan ölürken, Azrail (as) da almak için zorlayınca elbette o insanın ölümü çok zor olur. Ama bir insan cömert olarak yaşadıysa ve vermeye alışık ise canını vermekte de tereddüt etmez. Dolayısı ile cimrinin ölümü zor, cömertin ölümü kolay olur.Birisi Peygamberimiz(sav)'e gelir ve  Ben dünyayı çok seviyor, Ahireti sevemiyorum. Bunun çaresi nedir?"diye sorunca Efendimiz (sav) O'na şöyle cevap verir. İnsan, malı neredeyse orayı sever. Siz malınızı burada tuttuğunuzdan dünyayı seviyor, Ahireti sevmiyorsunuz. Senin malın var mı?Var ya Rasulullah.Öyleyse malını Ahiretin için harca. buyururlar. S.A.V.

Üç kuruşluk Aklım kalmış büsbütün helak etme doğru yerde kullandır ya Rabbi. Ey Adili Mutlak hep doğrudanda bahsetsek çok güzelliklerin öldüğü bir Dünyamız var

 

 

 

Doğru adam başta Peygamberler asm olmak üzere şaibesiz ehli iman mümin kullardır.Sonrada milli ve manevi değerlerimiz uğruna samimi olan ve Kurani ölçüleri çiğnemeden hareket eden Vatan sevdalısı dengeli istikrarlı kullardır.Doğru adam Vatanın belkemiği olması gereken özü,sözü sağlam Kurani gerçekleri gizlemiyen ve zülmün karşısında susmayan ve sonucu ölümde olsa ALLAH cc ın rızası için hakikatı haykıran ve dilsiz şeytanı oynamanın ebedi zillet hatta cehennem olduğu şuurunda kelle koltukta ,iyilerle köprüleri yıkmayan,bencillikten uzak,hainlikten uzak kudsi değerlerini bilerek çiğnemiyen ALLAH cc askerleridir. İnsanımızın derdinden anlayan ve hâinlerle çalışmayan temiz siyasete önem verenlerdir.Fedakâr, fakirin derdine koşan varlıklı insanlardır ve masum mazlum kategorisine giren ve ihtiyacını açıkça söylemeye ,dili varmıyan fakirlerdir,böylesinide ferasetinle göreceksin,imkânın varsa elinden tutacak ve yarasına merhem olacaksın.Sonrada doğru adam çalmayan zülmetmeyen haramdan kaçınan,haddini bilen ve insanımızın hizmetine koşan Devletin her birimindeki,çalışmak ibadettir şuuruyla hizmet getiren Vatanına ,İslama ezana,bayrağa,şehidime kudsi değerlere sevdalı,Güzel Ahlaklı,Vicdanlı ,Adaletli yalan,haseed,iftira,gıybet,hırsızlık,namussuzluk kapısına uğramamış  dürüst olmasını bilen kamu malını gaspetmeyen iyi insan olma gayretinde Doktoru,Hemşiresi,Hukuk personeli ,öğretmeni ,mühendisi ,işçisi, memuru.Artık köksüz hâinleride Kurani şuurla sen gör ey Vatan evladı.Ruhbanlık,kula kulluk,nefse kulluk,haramı,şirki,küfrü,zülmü  fitnelerin olumsuz giden felaket getirecek herşeyin karşısında dik dur,kimsenin gazına gelip ifrata tefrite düşme istişareyle,iyilerin ,hayatınıza artı katacak Güzel Ahlaklı helal,namuslu,Dürüst , merhametli,Vicdanlı ,Adaletli,Doğru sözlü,İhanetten uzak Vefalı insanlarla yürüki yolun açık olsun,sende haramlara dalıpta fitne olma ,kötü Ahlaklılarıda yol arkadaşı yapma.Her Akşam evine gittiğinde Kuranın,ALLAH cc ın,Resulünün asm ve milli manevi değerllerimizin huzurunda Kul hakkı yedimmi Hukukullahı çiğnedimmi ,zülmettimmi,harama daldımmı,Vatanıma ihanet edecek işlerim oldumu ,islama ve güzel seciyeleri olan insanlara,masum mazluma bir zararım oldumu diye nefsini vicdanını sogula.Tevhid çatısı altında Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılan ve kalbinde şuurunda,Aklında en yüksek muhabbeti ALLAH cc ve Resulüne asm tevcih edebilen hakiki imanı kalbine yazdırabilmiş mümin kul dosdoğru insan olki Dünya ve Ahiretin şereflileriyle kardeş ol.Artısı bol ihanetten nasibini almışlarıda ALLAH(cc)a havale et,boğuşma.

 

 

HERŞEYDE BİR HAYIR VARDIR...

Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı. Gemiden tek bir kişi sağ kurtuldu. Dalgalar bu adamı küçük ıssız bir adaya kadar sürükledi.

Adam ilk günler kendisini kurtarması için Allahü Teala’ya yalvardı ve yardım bulurum umuduyla ufka baktı. Ama ne gelen oldu ne giden...

Daha sonra rüzgardan yağmurdan ve vahşi hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklarından bir kulübe yaptı. Sahilde bulduğu gemiden arta kalan konserve pusula gibi eşyaları bu kulübeye koydu. Günler hep aynı şekilde geçiyordu. Balık avlıyor pişirip yiyor ve ufku gözlüyordu. Allahü Teala’ya dua ediyordu.

Bir gün tatlı su getirebilmek için yola koyulmuştu. Döndüğünde birde ne görsün binbir emekle yaptığı ve tek tutunduğu dal olan tahta kulübesi alevler içerisinde cayır cayır yanıyordu... Başına gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde donakaldı. Artık bu ıssız adada başını sokabileceği bir kulübesi bile kalmamıştı.

Bu üzüntüyle, Allah’ım bunu bana nasıl yapabildin diye feryat etti. O geceyi üzüntü ve keder içinde geçirdi. O kadar dua ettiği halde bu olayı başına getirmesinden dolayı Allahü Teala’ya sitemler etti.

Ertesi sabah erken saatlerde adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı. Onu kurtarmaya geliyorlardı.

Benim burada olduğumu nasıl anladınız? diye sordu bitkin adam kendisini kurtaranlara.

Cevap onu hem şaşırttı hemde çok utandırdı:

“Dumanla verdiğiniz işareti gördük.”

Bu hikâyeden sonra sizin aklınıza bu Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerif gelmedi mi?

Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de, kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir. (Bakara, 216)

Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü Kerem Sahibinden istiyorsunuz. (Buhari)

 

 

Yazdıkların hep doğru diye banada ilahlık payesi vermesinler ,maddi manevi sahada yağcı cahiller eksik değil ben beni tenkid edeni daha çok seviyorum çünkü nefsim ve melun şeytan,din şarlatanları,münafık ve kafirler çok zehirledi onların şekillendirdiği bir ruh ve nefis olmak istemiyorum ve elimden geldiğince ALLAH(cc)a koşuyorum iyilerin dostluğunu arıyorum günahlarımdanda her şerlidende her masum mazlumu ehli imanı ehli namusu ALLAH(cc) korusun ruhen ve bedenen selamete çıksın her değerli kul .Kafir ve zalimlere melun şeytanlara ALLAH(cc) fırsat vermesin,banada zülüm yaptırmasın inşallah.Cahilken kullanıldık kula kul olduk,bir şeyler öğrendik az çok Kuranın dersini almış mümin kullardan olduk hased zalimlerin boy hedefi hayat zindan oldu nice pislik insi cinni helak etmek için kıçını yırttı layığını bulsunlar ALLAH(cc) neden razıysa O yum rızasına uygun ameller nasip etsin inşallah.

 

iman,islam ve vatan hassasiyeti kimiz kimliksiz yaşamakmı cehenneme koşmakmı çare.Hayat insanı istediği trene bindirir,hemde hiç istemediği durakta indirir demişler.Öyle olmak istemiyorsan rehberin Kuran olsun insanın en doğru kişiliği vahyin ilmiyle şekillenmiş kişiliktir haramdan uzak,güzel Ahlaklı.İşte o zaman hedefin belli kılavuzun Peygamberler asm ve iyiler olur,sende kendini bilir nefsini tanır ALLAH cc a ve Resulüne asm Kurani hakikatlere iman eder selamete çıkarsın.Tam tersi nefsini ve şeytanları dinlersen,Dünyanın cazibesine kapılırsan hayat seni savurur durur, iki Dünyanıda yakarsın.Elindeki elmasın kıymetini bilmeyen gün gelir çakıl taşlarıyle oynar durur.Nurcu olunca kendin olamazsın hiçbir zaman,milyon tane ortağın olur,iyisindende ,kötüsündende ,piç bir ruh ve nefisle yaşarsın o risalei nurun ölçüleriylede nefsini satın alma şansın olmaz ne zaman hangi sele kapılacağında belli olmaz.Uyan ve Kuran ile şekillen ninnilerle Ahiret kazanılmaz.İslamiyet Tevhid çatısı altında Dinini yalnızca ALLAH cc a has kılıp,Kurani ölçüleri,Sünneti seniyeyi rehber edip,Güzel Ahlaklı,helal,namuslu dosdoğru,vicdanlı, merhametli,Adaletli, fedakar kul olmaktır.Bu Dinin temelinde ALLAH cc için sevip ALLAH cc için buğz etmek varki gerçek Adalet ve ilahi rıza Kurani ölçülerle bu manada mümkündür.Her türlü haramın terki ve nefsin satın alınması büyük cihaddır.Şirke,küfre, zülme,haramlara,her fitneye karşı mücadelede bu dinin kesin ölçüleridir.Öncelikle en yüksek arınmış bir muhabbetle ALLAH cc a ve Resülüne asm,Kurani ölçülere muhabbettir doğru iman kalbe girmiş iman sonrada iyilere mümin kullara muhabbet,kötüleri kötülükleri dışlamaktır.Ey insanlık ölmeden önce uyanın çoğumuzun ruhuda nefside cehennemdeyken ALLAH cc beden cesedini Rahman ismiyle iyiyi kötüyü ayırmadan besliyor ve Ey Rahmanın kulları ALLAH cc a asker olun diyor.Çünkü ancak ALLAH cc a hakiki kul olduğunda gerçek kimliğinle tanışacaksın ve ne halde olduğunu göreceksin.Unutma ALLAH cc ın yardımı hakiki müminler içindir .Münafık,kâfir ve fasıklar ise Rahmanın verdiği rızıkla sarhoştur,derin uykudaki o zevatın vicdanını nefsini,imanını,insanlığını sorgulamak gibi bir dertleri yok .Çoğu zülmeder,küfürde ,şirkin içindeyken cehaletini sorgulamaz.İnsanlar uykudadır ancak öldüklerinde uyanır .Hadisi Şerif Benim bildiklerimi bilseydiniz çok ağlar az gülerdiniz.Hadisi Şerif. Cehennemi iğne ucu kadar bir delikten görseydiniz başınızı secdeden kaldırmazdınız Hadisi şerif.Bugün insanların çoğu nefsinin,şeytanın, kölesi olmuş nefis ve ruhları cehenneme sürüklenmiş,iyi olmaya çalışanlarıda yakıyor.Kendini iyi zanneden çokları milletin kâbusu olmuş ancak melun şeytan amellerini süslüyor .Uyan ey insan müslümanım diyorsan ALLAH cc ın kitabıyla Kuran ile tanış ve ne halde olduğunu gör.Nefsini ve ruhunu cehennem azabından kurtar.Üç kuruşluk Dünya hayatında hep refah içinde yaşasan ne çıkar,eğer Ahiretin büsbütün cehennemse.

 

 

Millet cennetini yaşıyor,biz ise cehennemi haleti ruhiyelerde.Çünkü milletin ninni söyleyeni çok.Nefsinden egosundan hevasından ve cehaletinden başka kılavuzu olmayanlar ,bedava Cennet bekliyor.Dünya kâfirin Cenneti müminin zindanıdır.Hadisi Şerif. Kâfir gibi yaşamaktan kurtulmaya bakın.Ey insanlar size iki emanet bırakıyorum onlara sımsıkı yapışırsanız sapıtmazsınız.Onlar ALLAH cc ın kitabı Kuran ve Benim Sünnetimdir.Hadisi Şerif.Cennete yalnız Mümin olan girecek.Hadisi Şerif.Dostunda,düşmanında kendinsin öncelikle.Ne derece Kurani hakikatler çerçevesinde doğru insan sıfatına layık olacak gibi helâl ,namuslu,güzel Ahlaklı doğruluktan şaşmayan,vicdan sahibi,farzları yapan,doğru imanı özümseyen ,merhametli iyilerden olma gayretinde olursan o derecede kendinede dostsun.Aksine gafleti,dalâleti,hıyaneti,haramları kendine yol seçmişsen kötülerin dostu,iyilerin düşmanı,kendi kendininde düşmanısın.Hz.Ali ra a biri sormuş bana şeytan hiç vesvese vermiyor .Hz.Ali ra ta içinde eşya olmayan eve hırsız dadanmaz demiş.Evet imandan islamdan nasibi olmayanla şeytanın bir zoru yok öyleleri zaten istediği gibi kullanıyor hele azgınların. ,haramzadelerin neslinede ortak oluyor.Atatürk,İnönü,Tayyip gibilerin artıları birilerine hoş gelsede,ruh iklimlerinde şirk,küfür,zülüm. ,haramlar,fitneler,insi cinni şeytanlar,hainler. ,zalimler,kafirler. ,münafıklar,müşrikler altın çağını yaşıyorlar.Zaten her türlü haramın kanunlarla korunduğu ve kâfir Anayasayla yönetilen ve Abd nin dayattığı eğitim sistemiyle,milli ve manevi değerlerimizin düşmanı Ahlak,İman,Namus ve vicdan tahribatı yapan medya ile ve ninni söyleyip Kurani hakikatleri gizleyen kula kulluktan ibaret din anlayışlarıyle gerçekler nice acılarla doluyken ve bu gidişatın sonu cehennemken bal diye yutturuldu.Kurani hakikatlerin yerini hurafeler,bozuk felsefeler,ruhbanlık ve Dünyevileşmiş,hakiki imandan mahrum fitne bir din anlayışı aldı.Şeyhler,Üstadlar, Siyasi liderler Atatürkler, İnönüler Makamlar,Dünyanın cazibesi,lüks hayat insanımızın gönlünde ilahlaştırıldı.Üç kuruşluk Dünyayı kazanmak uğruna her canbazlık meşrulaştırılırken. ,haramlar leblebi gibi yutulurken zülümleriyle nice masum malzluma Cehennemleri yaşattıklarını hiç görmediler. Özgüvenden ,doğru imandan mahrum şeref ve Ahlak yoksulu ,Vicdansız bir toplum olduk.Evet hararetle cehenneme koşuyoruz kimse her türlü haramı kanunlarıyle koruyan bu düzeni sorgulamıyor ve şeytanın tağutun sanal cennetinde nefsani bir yaşamı insanlık belki en doğru müslümanlık zannediyor İnandığımız Dinin kitabı Kurana göre yaşamayınca inandığımız herşeyi dinimiz bellemişiz kısacası uyku derin kâbuslarla uyanacağız belkide sonu cehennem olmasını istemiyorsanız ben kimim ve yaratılış gayem nedir sorusunu kendinize sorun ve Cehennemden kurtulmak için samimi çabanız olsun.Putlarınızı yıkın nefsinizin dinini değil ,ALLAH cc ın dinini yaşayınki ebedi cennete Dünya ve Ahiret saadetine kavuşmak şansınız olsun. Ninnilerin Din anlayışıyle asla kurtuluş yok.Kenarından kıyısından islamiyet bizede bir derece ulaşmış.Kuranın islamı bir Okyanusken bir küçücük insancıklar, kıyısında bulanık bir su damlası olmakla bizde Okyanus gibiyiz diye kendimizi ne güzel aldatmışız.Melun şeytanların ninnileriyle müslümanlığıda kimseye bırakmamışız .O habis şeytan amellerimizi hep süslemiş ve ömrümüz boyu ninnilerin dinini yaşamışız.Ezanlar ALLAH cc En büyüktür derken firavun kafaların biz daha büyüğüz ninnileriyle şeytanların izinden gidip cehenneme koşmayı marifet bilmişiz.Hergün ölüm Haktır diyen ve her nefis ölümü tadacaktır ve sonunda bize döndürüleceksiniz diyen Kurani hakikatlere kulağımızı,gözümüzü, gönlümüzü,kalbimizi,şuurumuzu tıkamış bütün gayemiz Dünya imiş gibi yaşamışız.Din diye şarlatanların herşeyini ayet gibi kabül ederken Kurani hakikatleri merak edip öğrenmemişiziz 1450 yıldır Kurandan kaçmakla Dünyayıda Ahiretide zindan edecek 72 bozuk fîrkaya bölünmüşüz herbirinin gidişatı felsefesi kul hakkı yerken,haram yerken,Ahlaksızlık yaparken,Hukukullahı çiğnerken,kaos pröblem bir insanlığa yatırım yaparken,şirki,küfrü ,zülmü yaşatırken envai çeşit fitneyi hayata geçirirken,dışkı çıkaran sahte ilahların tekelinde bal gibi yutmuş insanlık.Belki devre devre iyilerin,Kuranı ders alanların sözlerine itibar edilmiş,Tevhidi özümsemiş Alimlerle,liderlerle altın sahifelere sünnetin Kuranın hakkını vermeye çalışan hakiki mümin kul olma gayretidekiler muaffak olmuş.Ancak bugün hiç olmadığımız kadar sarhoşuz içmeden zalimlerin,fitnelerin cazibesiyle kör ve sarhoşuz.Ey insan titre ve ölümden sonrasını belki Dünyanıda,Ahiretinide büsbütün Cehenneme çevirmeden kendine gel hakikatı görüp yaşıyacak imanın,Kurani hakikatleri idrak edecek Aklın olsunki Cehennemden kurtuluş şansın olsun.Bu Vatana,iyilere düşman münafığa kâfire,zalime hâine fitnelere teroriste. düşman olda,ikide bir onların kucağına koşacak kadar imansız ,vicdansız, Ahlâksız olma.Nefsini tanı,Kurani şuurla kişiliğini şekillendir,her telden çalma herkesi dost zannedecek kadarda ahmak olma.Unutma Dünyanın devleri kendi öz değerlerine sahip çıktığı için devleşti.Senin atam dediğin adamsa 1000 yıllık tarihini karanlık sahifelere gömüp yahudinin,ermeninin,ingilizin masonun ,laik dinsizlerin,fransızın ,yunanın kucağına oturduğu için putlarla temsil edilirken ilahlaştırıldı.Ve kahraman Türk milliyetçisi oldu,hakikatte şirkin ilahı oldu.Uyanki Cehennem olmasın sonun kukla evliyalara değil ALLAH cc a kul olki hakiki hürriyetin cennetiyle tanışmak şansın olsun.Kuranın nuruyla hikmetli sözleriyle Aklını,kalbini,ruhunu yıka,nefsini tanı ve kendin ol.Şimdikilerin çocuk katillerinin kucağına oturmasınıda kendi nefsinide sorgulaki patlıyan bombaların sebebini görecek ferasetin olsun.Aslında her türlü haramın kanunlarla korunduğu ve sorgulanmadığı şirkin,küfrün,zülmün. ,fitnelerin sorgulanmadığı bu toplumda herşey normaldir,saray kafası yağcılarıyle hakikati göremez gider hdp nin esedin sisinin ,ermeninin,siyonistin dostluğunu arar.Lanetullah cinni pisliklerin ve kullandıkları insan bozmalarının üzerine olsun cümle hırsızın namussuzun haramzadeninde üzerine olsun.İman,İslam

ve vatan hassasiyeti nerede biz nerede neremiz Türk milliyetçisi neremiz Müslüman

Ne yapayım çok yerde fitne ve kafir diye anılıyorum hayatımdan haberi olmayanlar insi cinni şeytanları Din  şarlatanlarını dinliyerek fiatımı belirliyor unutmayın Bir kimse bir kimseye kafir derse .O kişi kafir değilse kafirlikle itham den kafir olur.

 

Sayın Devlet Bahçeli ;Tayyip Erdoğan gibi pusulası bozuk kimliği güven vermeyen ve her telde oynayan Hainliğe yatkın sihirbazlarla değil ,Belki tecrübesizde olsa şerefli bir babanın şaibesiz oğlu Muhammed Ali Fatih Erbakanın Yeniden Refah Partisiyle MHP+BBP ittifakına çalışıp inşallah daha hayırlı bir geleceğin temelini atın nefsinizin esiri olmayın Bu Millet ancak Kurani şuurla kurtulur yoksa her haramı yutan ve Her türlü haramı kanunlarıyle koruyan siyonistin kankası hain gafil zalimlerle değil.Aldığı hayırlı Dualar olmasa Tayyip kendi başına azap makinesi Egonun kulu büyük fitnedir.

 

Sabah namazına 1.saat.11.Dakika.11 saniye kala rahatladım kendime geldim Tam Beş tane bir bir araya gelmişti Bu islamın Beş şartı,Bu Bayrağımızdaki Beş köşeli yıldızdı

 

ALLAH cc Bütün Esma ve tecelliyatıyle bir tek ALLAH(cc)tır Ancak hevasını Rab edinenler ALLAH(cc)tan kopar ve nefsini ilahlaştırır egosu Rabbi olur şirkte dini

CHP li müşrik münafıklar Ayderde rakı masasında sarhoş olunca Benim ALLAH(cc) ım seninkine beş basar diyor.Çünkü hevalarını Rab edinmiş imanı sökülmüş uykuda üstelik sarfettikleri söz sanki birden fazla ALLAH(cc) varmış gibi şirki içeren külli cinayet şeytan öyle melun ve askerini iyi kullanıyor.Hadiste içki bütün kötülüklerin anasıdır diyor.Devamlı içki içen puta tapan gibidir diyor.Birde islamı kafalarına göre uydurup indirilen Dine Kurani Hükümlere sed çeken Ruhbanlığın,kula kulluğun nefse kulluğun felsefe ve hurafelerin egemen olduğu uydurulan Din anlayışları,Hizipçilik her birinin ALLAH(cc)ı kendilerine çalışıyor.Evet Temelde Tevhid esas olmadıkça  üstadın,şeyhin Atatürkün,siyasi ve Dini liderin her şeyi Din olunca ilahlarıda dışkı çıkaranlar başta olmak üzere hizipçi bir anlayış Hakim oluyor şucu bucu çok düzdü Müslüman ümmeti bir ALLAH(cc)ın kuluysak nefsimize dönelim ve felsefecilerden hurafelerden arınıp  Kurani gerçekleri öğrenip öyle yaşıyalım Müslümanlığımızı islamı bir Bütün olarak kabul edelim dört mezhep Hak ise hepsi ile amel etmenin suç olmadığınıda kabul edelim hizipçinin içine itikadı sağlıklı olana kalbinde,Aklında ruhunda ALLAH(cc) ve Resulünün asm muhabbeti ziyede olan gerçek imanı ders alıp yaşamaya yaşatmaya çalışanlarla dostluğumuzu kuralım bizde itikadımızı düzeltip haramdan uzak yaşıyalım bencil olmayalım hakkında bir şey bilmediğimiz insanları melun  şeytanları dinleyipte mahküm etmeyelim ayıplarıyla uğraşmıyalım az çok islama hizmeti olanların felaketi için nefsani bir inatlaşmaya girmeyelim dengeli istikrarlı Güzel Ahlaklı bir hayata tabi olalım Dinimizi yalnızca ALLAH(cc)a has kılıp doğru müminin vasıflarını Kurandan öğrenip öyle yaşamaya çalışalım,iyilerin dostluğunu arayıp ,kötülerin şerrinden ALLAH(cc)a sığınalım pozitif yönü yüksek insanlarıda her şeyi doğru diye ilahlaştırmayalım kula kul olmayalım neticede her iyi insanı güzel Ahlaklıları sevip bizde iyi insan olmanın gayretinde rızai ilahi arıyalım.

 

Başarılı bir iş adamı vardı,yaşadığı her olumsuzluk için ALLAH(cc)islah etsin derdi.

 

Sizin islamınız horul horul uyuyunca geliyor BOP hayranları.Tevhid dini gerçek İslamsa daima uyanık ferasetli Güzel Ahlaklı Adaletli,Vicdanlı olmayı emrediyor. Kurani Şuuru ders veriyor. Hakiki imanı kalbimize yazmayı ve şirke,küfre,zülme, fitnelere,hainlere, haramlara sed olun diyor.Bizimde sarı öküzleri düşmana satma lüksümüz yok merak etmeyin.La ilahe illallah diyeni öldüren Cehennemliktir. Hadisi Şerif. Yorgunum Hancı hesap sorma birazda gerçek suçluları sorgula ömür boyu zülmedip pişkin pişkin sırıtanları put adamları sorgula insanlığı bilerek Cehenneme taşiyanları kulluğu bırakıp ilahlığa soyunan haramzadeleri.Facebook ta şeytan şöyle söylemiş böyle söylemiş diye adeta o melunun sözleri İslamın ölçüsüymüş gibi paylaşıyorlar .Ey gafil müslüman ne şeytanın,ne kâfirin ne ruhu fikri kâfir bir münafığın ölçüsü senin dinin olamaz.İslamın ölçüsü Kuran ve Sünnettir .İblisin hâbisin,niyeti pisin sözlerine inanıp kanun yapma.Nasıl inanıyorsanız öyle muamele göreceksiniz der ALLAH cc sende gafil olma ,melun şeytanın dinine çalışma.İslamda helalin,haramın ,doğrunun,yanlışın sınırları yazılmıştır.Melun şeytanın canı cehenneme o habisle meşgul olma çek eüzü besmeleyi huzura koş.

 

Allah dostlarından bir zat diyorKimse kusura bakmasın, ALLAH cc cümlemizi korusun ama ,cehenneme gidenler tamamen hak ediyor kendi suçlar.Neden mi ? Tövbe kapısını imkanını vermiş,ALLAH... cehennemden uyarıyor, tövbeye çağırıyor, günahın ne olursa olsun yeter ki vaz geç tövbe et bana dön diyor... dünyaya nefsine şeytana aldanma diyor, Rasuller göndermiş, kitap göndermiş, oku - diye emretmiş...bir SubhanAllah zikrine bile ecir vereceğini söylemiş....Peki insan hala ahiret yokmuş gibi şeytana Arkadaş oluyorsa ve bu şekilde aldanıp ALLAH af edecek sanıyorsa kendi suçu ..Evet katılıyorum.. ALLAH cc ondan razı olsun..İki yolda birden yürünmez ya dünya yada ahiret herkesin kendi seçimi ALLAH CC cümlemizi uyandırsin *ALLAH'A tevbe edip O’ndan bağışlanma dilemeyecekler mi? ALLAH (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir."(Mâide, 74)

Bırakacağın eli hiç tutma,tutacağın eli hiç bırakma,sahte sevgilere gül olmaktansa,  gerçek sevgilere diken ol. Mevlana(ra)

 

KUR'AN İKLİMİ- Doğru Tevekkül Anlayışı

Yüce Allah, Âl-I İmrân sûresi 122. âyetinde;Mü’minler sadece Allah’a tevekkül etsinler.” buyurmak suretiyle kendisine güvenip tevekkül etmemizi istemektedir. Ayrıca Şayet inanıyorsanız Allah’a tevekkül ediniz.” buyurmak suretiyle tevekkülün Allah’a inancın gereği olduğunu beyan etmektedir.

Birçok değerin ve kıymet hükmünün alt üst olduğu, ilahî vahyin ışığından uzaklaştığımız günümüzde birçok İslâmî kavram anlam kaymasına maruz kalmıştır. Nitekim günümüzde anlam kaymasına maruz kalan kavramlardan biri de tevekkül kavramıdır. İslâmî kavramlar yanlış anlaşılınca İslâm’ın mesajı da yanlış anlaşılmaktadır. Dolayısıyla İslâmî kavramların vahiy ışığında yeniden ele alınıp değerlendirilmesi ve doğru anlaşılması gerekir.

Tevekkül kavramı Arapça “vkl” kökünden “tefa’ul” kalıbına aktarılarak türetilen bir mastardır. Sözlükte; “birinin işini üstüne alma, birine güvence verme, birine işini havale etme ve ona güvenme” gibi anlamlara gelmektedir.

Terim olarak ise, “bir kimsenin kendini Allah’a teslim etmesi, rızkında ve bütün işlerinde Allah’ı vekil tutup sadece ona güvenmesi” demektir.Allah’a tevekkül eden kişiye mütevekkil, kendisine güvenilene de vekil denilmektedir. Nitekim Allah’ın Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilen sıfatlarından biri de “vekil” sıfatıdır.

Hakiki müminlerin en önemli vasıflarından biri de Allah’a tevekkül etmeleri ve mütevekkil olmalarıdır. Allah Teâlâ kendisine güvenen, dayanan ve tevekkül eden kullarını çok sevmektedir. Kur’ân’da “Eğer gerçek manada inanıyorsanız Allah’a tevekkül ediniz.”buyrularak, insanlar Allah’a tevekküle davet edilmektedir.Ayrıca Allah’a tevekkül eden insanlar övülmekte ve Allah’ın kendisine tevekkül eden kullara kâfi olduğu belirtilmektedir.

İnsanlara örnek ve rehber olarak gönderilen bütün peygamberler Allah’a güvenip dayanarak tevekkül etmişlerdir. Nitekim onlar, hayatları boyunca çalışıp çabalamışlar, kendi ellerinin emeğiyle ve alın teriyle rızıklarını temin etmişlerdir. Bu konuda insanlara örnek model olmuşlardır. Mesela ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Âdem, buğday ekip biçerek öğütüp hamur yapıp pişirmiş ve yemiştir. İnsanlığın ikinci atası sayılan Hz. Nuh (a.s) ise marangozluk yapmıştır. Hz. Davud (a.s) demircilik, Hz. Süleyman (a.s) sepetçilik yaparak rızıklarını kendi el emekleriyle kazanmışlardır. Hz. İdris (a.s) terzilik, Hz. Musa (a.s) çobanlık yapmıştır. Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v) ise ticaret yaparak rızkını temin etmiştir.

Bütün Peygamberler çalışıp alın teri dökerek kendi el emekleriyle rızıklarını temin etmişlerdir. Onlar ne insanlara muhtaç olmuşlar ne de yük olmuşlardır. Böyle davranmak suretiyle insanlara güzel örnek olmuşlardır.

İslâm peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) de hayatı boyunca daima Allah’a tevekkül etmiş ve ashabına Allah’a tevekkül etmeyi tavsiye etmiştir. Nitekim bir hadis-i şeriflerinde; “Eğer siz gereği gibi Allah’a tevekkül etmiş olsaydınız tıpkı sabahleyin kursakları boş olarak çıkıp (akşam) doymuş olarak yuvasına dönen kuşların rızıklandırıldığı gibi sizler de rızıklandırılırdınız.” buyurmaktadır.

Günümüzde kader gibi tevekkül de yanlış anlaşılmaya başlanmıştır. Zira bugün bazı Müslümanlar tarafından tevekkül, “Allah’ın dediği olur” diyerek her şeyi Allah’a bırakmak, çalışmayı ve sebeplere tevessül etmeyi terk etmek olarak değerlendirilmektedir ki, bu yanlış bir anlayıştır.

Gerçek tevekkül, bütün maddî ve manevî sebeplere tevessül edip çalışıp çabaladıktan ve gerekli tedbirleri aldıktan sonra Allah’a güvenip dayanmak ve sonucu Allah’a bırakmaktır. Şu husus asla unutulmamalıdır ki, Allah, bu dünyada her şeyi bir sebebe bağlı kılmıştır. Yani sebeplere tevessül etmeden, çalışıp çabalamadan, gerekli tedbirleri almadan bir sonuca varmak ve bir şeyi elde etmek mümkün değildir. Nitekim yüce Allah, “Gerçekten insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. Sonuçta insan, kendi kazandığının karşılığını görecektir. Sonra da çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir.” buyurmak suretiyle çalışmaya teşvik etmektedir.

Bir gün bir bedevi Hz. Peygamber’in huzuruna gelerek; “Ey Allah’ın Resulü! Devemi bağlayıp da mı Allah’a tevekkül edeyim, yoksa bağlamadan mı tevekkül edeyim?” diye sorduğu zaman Allah Resulü ona “önce deveni bağla, sonra Allah’a tevekkül et.” diye tavsiyede bulunmuştur.

Tevekkül ve iman arasında çok sıkı bir bağ vardır. Çünkü tevekkül, Allah’a imanın bir sonucudur. Allah’ın varlığına, birliğine ve O’nun ilim ve kudretinin sınırsız olduğuna inanan bir mümin, sadece Allah’a güvenerek, ona tevekkül eder. Zira kesin olarak bilir ki, yaratıcı, yarattığı varlıkların rızkını vermeyi de taahhüt etmiştir. Allah verdiği sözden asla dönmez. Ancak kul, üzerine düşeni yapmalı, çalışıp çabalamalı, gerekli tedbirleri aldıktan sonra Allah’a güvenmeli, dayanmalı ve tevekkül etmelidir. Sebeplere tevessül etmeden, çalışıp çabalamadan Allah’tan rızık beklemek doğru değildir.

Nitekim çalışıp çabalamadan sadece Allah’a tevekkül edip rızık bekleyen insanlarla karşılaşan Hz. Ömer, onlara: “Sizler kimsiniz?” diye sorduğunda onlar: “Bizler Allah’a tevekkül eden insanlarız.” demişler, Hz. Ömer onlara: “Hayır sizler müteekkil/hazır yiyicilersiniz. (Gerçek anlamda) tevekkül eden, tohumunu yere atıp (sonra) Allah’a tevekkül edendir.”demek suretiyle hakiki tevekkülün ne olduğunu güzel bir şekilde açıklamıştır.

İslâm dininde tevekkül, çalışmaya, araştırmaya ve ilerlemeye engel değildir. Maalesef son asırlarda Müslümanlar tevekkülü yanlış anlayarak çalışmayı, araştırmayı terk etmişlerdir. Bu sebeple de ilimde ve teknikte geri kalmışlardır.

Nasıl tarlasını zamanında sürmeyen, tohum atmayan ve gübrelemeyen bir çiftçi hasat zamanında tarladan hiçbir ürün alamazsa; çalışıp çabalamadan, gereken sebeplere tevessül etmeden bir şeyi elde etmek de mümkün değildir. Yani insanın çalışmadan, çabalamadan başarıya ulaşması mümkün değildir. İslâm dininde tembel tembel yatıp “Allah’ın dediği olur” diyerek her şeyi Allah’tan beklemek şeklinde bir tevekkül anlayışı yoktur. Böyle bir tevekkül anlayışı ne Kur'ân-ı Kerîm’de ne de Sünnette vardır. Nitekim merhum milli şairimiz Mehmed Akif Ersoy şu dizelerinde doğru tevekkül anlayışını çok güzel bir şekilde ifade etmektedir:

Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.”

M. Akif Ersoy, bu dizeleriyle Müslümanları önce imana, çalışmaya ve araştırmaya davet etmekte daha sonra Allah’a tevekkül etmeye çağırmaktadır.

Akif, günümüz Müslümanlarının yanlış tevekkül anlayışını da şu dizelerinde çok güzel bir şekilde ifade etmektedir:

Allah’a dayandım diye sen çıkma yataktan…

Manayı tevekkül bu mudur? Hey gidi nâdan!

Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu;

Nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?

Üç kıtada, yer yer, kanayan izleri şâhid:

Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahid.

Âlemde ‘tevekkül’ demek olsaydı ‘atâlet’;

Miras-ı diyanetle yaşar mıydı bu millet?

Çoktan kürenin meş’al-i tevhidi sönerdi;

Kur’ân duramaz, nezd-i ilâhiye dönerdi.

Tevekkül olmasa kalmaz fazîletin nâmı...

Getir hayaline bir kere sadr-ı İslâm’ı

Hicaz, Çin’i düşün nerde? Nerededir Piene!

Nedir bu harikanın sırrı? Hep tevekküldür

Ki itimad-ı zaferden gelen tahammüldür.

Tevekkül olmaya görsün yürekte azme refik

Durur mu şevkine pervâne olmadan tevfik?

Cenab-ı Hakk’a tevekkül edip yol almaya bak

Demek ki azme sarılmak gerek mebâdide.

Yanında bir de tevekkül, o azmi te’yide

İnsan çalışıp çabaladıktan ve üzerine düşen görevi yerine getirdikten sonra İbrahim Hakkı hazretleri gibi Allah’a tam teslim olarak tevekkül etmesi ne kadar güzeldir:

Hak şerleri hayreyler,

Zannetme ki gayreyler,

Ârif ânı seyreyler

Mevlâ görelim neyler,

Neylerse güzel eyler.

Sen Hakk’a tevekkül kıl,

Tefviz et ve rahat bul,

Sabreyle ve razı ol.

Mevla görelim neyler,

Neylerse güzel eyler.

 

Prof.Dr. Musa Kâzım ARICAN

 

Mehmet Âkif, hayatının her noktasında İslâm düşüncesinin içine düştüğü problemlere kafa yormuş bir isimdir. Müslümanların sosyal hayatlarındaki uygulamalarından ve tutumlarından hareketle bu duruma işaret etmeye çalışmıştır.

Âkif’in Müslümanların ve İslâm düşüncesinin en temel problemi olarak gördüğü meselelerin başında sorunlu tevekkül anlayışının geldiğini söyleyebiliriz. Safahatında dile getirdiği yanlış tevekkül anlayışının, aynı zamanda Müslümanların tembellik ve cehaletlerinin de kaynağı olduğuna işaret etmektedir. Diğer taraftan ona göre sorunlu ya da yanlış tevekkül anlayışı, Müslümanların ya da İslam düşüncesinin problemli bir ulûhiyet anlayışına sahip olmalarına da kapı açmaktadır. Dolayısıyla Âkif’in, İslam düşüncesinin veya Müslümanların en önde gelen sorunlarının başında sorunlu/yanlış tevekkül anlayışını gördüğünü söyleyebiliriz.

Biz de bu sempozyum vesilesiyle, Âkif’in İslam düşüncesinin ve Müslümanların halletmeleri durumunda birçok problemlerini çözebilecekleri bir mesele olarak gördüğü ‘sorunlu tevekkül’ anlayışı ve eleştirisi üzerinde, teolojik ve felsefi açıdan durmak istiyoruz. Benzer sorunların günümüz İslam düşüncesi için de birçok açıdan geçerli olduğunu düşünerek, söz konusu tebliğin Müslümanların yaşanan bazı problemlerine katkı sağlayacağını ve ışık tutacağınıumuyoruz.

Tevekkülün Anlamı Üzerine

Tevekkül sözlük anlamı olarak ‘vkl.’ kökünden türeyen bir kelimedir. Anlam olarak ise; bir işin

tamamını bir başkasına ısmarlamak, birini vekil kılmak, bir işte aciz olduğunu gösterip onu yapmayı terk etmek anlamlarına gelmektedir.

Bu bağlamda tevekkül, Arapça’da vekâlet formunda tefa’ul kalıbına nakledilmiş bir kelimedir.

Söz gelişi ‘Falan kimse, işini falan kimseye tevkîl etti’ denildiği zaman, bu ifade, ‘ona havale etti, ona güvendi’ anlamına gelir. Kime vekâlet verildi ise, ona vekîl, vekâlet verene de mütevekkil denir.

Tevekkül anlayışının, İslâm düşüncesinde ve inanç sisteminde önemli bir yeri bulunmaktadır.

Bilhassa, İslam düşünce sisteminde, iman, düşünce, çalışma ve sosyal hayat örgüsü içerisinde tevekkül fikri merkezî bir yere sahiptir. Bilinmektedir ki, İslâm düşünce ve sosyal hayatında, diğer bir ifadeyle fert ve toplum hayatında, tevekkül, gayret, sabır, azim ve istikrar anlayışlarının moral ve motivasyon verici bir rolü olmuştur. Bunlar, İslâm toplumlarının inanç atmosferini anlamlı kılan ve maddi-manevi heyecan kaynağı olan değerlerdir. Daha da önemlisi, İslâm düşüncesinde inancın hayata yansımasının temeli oluşturan tevekkül; azim, sabır, cehd, gayret, kanaat, takva ve teslimiyet kavramlarıyla anlam ve önem kazanmaktadır.[1]

Öte yandan, tevekkül fikri çok kolay ve rahat suiistimal edilebilecek de bir kavramdır. İslâm düşüncesinde tevekkül, gerçekte, hiçbir zaman insanın kendi gayretini ihmal ederek, her şeyi Allah’a havale etmesi anlamında da kullanılmamıştır. Zira sebeplere başvurmaksızın bir şey talep etmek İslam’ın ve Kur’an’ın ruhuyla çelişmektedir. İslam’ın özü, insandan çalışıp gayret ederek elinden gelenin en iyisini ortaya koyduktan sonra, Allah’a güvenip dayanmasını ve sonucu sadece Allah’a bırakmasını öngörmektedir. Böyle yapmaksızın kader neyse o olur diyerek, fatalist bir tavır, tembellik ve atalet olup, İslam düşüncesindeki tevekkül anlayışıyla hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır. Bununla birlikte sebeplere başvurmak da, hiçbir şekilde Allah’a tevekkül ve itimat etmeye aykırı bir durum değildir.

Âkif’te Sorunlu Tevekkül Anlayışının Eleştirisi

Âkif, İslam düşüncesi genelinde ve kendi bulunduğu Osmanlı toplumu özelinde yaygın olarak var olan tevekkül anlayışını sorunlu bir anlayış olarak görür. Hatta ona göre yanlış tevekkül anlayışı, yanlış bir kader anlayışı da oluşturmaktadır. Ona göre sorunlu tevekkül anlayışı, İslam toplumunda, aynı zamanda cehalet ve tembellik oluşturmuştur.

Âkif’e göre yanlış bir tevekkül nedeniyle oluşan cehaletin ürünü olarak oluşan dinî zihniyet tembelliği besleyip, onu meşrulaştıran bir fonksiyon icra etmektedir. Çünkü ona göre söz konusu dinî zihniyet dünyaya, ‘tevekkül’, ‘kader’ gibi dinî değerlere ve daha da önemlisi İslam

ulûhiyet anlayışına öyle bir anlam yüklemektedir ki artık çalışma, yorulma, gayret etme gibi kavramlar anlamsızlaşmaktadır.

Âkif, tembelliği teşvik eden dünya görüşünün oluşmasına neden olan yanlış tevekkül anlayışlarının; ahretin ebediliğini, dünyanın geçiciliğini vurgulayan ayetlerin, dünyanın tamamen önemsiz olduğu şeklinde yorumlanması ile oluştuğu kanaatindedir. Nitekim sonuçta

ona göre böyle bir yorum, bu dünyanın terk edilmesi gerektiği gibi yanlış bir çıkarıma yol açmıştır. Bu düşüncelerini o şu mısralarıyla dile getirmektedir.

Hatâdır ahretten beklemek dünyâda her hayrı:

Öbür dünyâ bu dünyâdan değil, hem hiç değil, ayrı.

Dilinden âhiret hiç düşmüyor ey Müslüman, lâkin,

Onun hakkında âtıl bir heves mahsûlü idrakin!

Bu satırlarla Âkif, İslâm düşüncesinde ahiret âleminin ebediliğine bir itirazda bulunmuyor. Ancak ebedi olan bu âlemin kazanılmasının, geçici olan bu dünyada gerçekleştirilecek çalışma

ile mümkün olduğuna vurgu yapmaktadır. Böylece yanlış bir tevekkül anlayışına da düşülmeyeceğine işaret etmektedir.

Âkif’e göre sorunlu bir tevekkül anlayışının oluşmasının en önemli nedenlerinden bir diğeri ve en önemlisi de tevekkül kavramına yüklenen yanlış anlamdır. Bu düşüncesini o, şu mısralarla ifade eder:

Tevekkülün, hele, manası hiç de öyle değil.

Yazık ki: Beyni örümcekli bir yığın câhil,

Nihayet oynayarak dine en rezil oyunu,

Getirdiler, ne yapıp yaptılar, bu hâle onu!

Yine Âkif, tevekkülün anlamının hiçbir şekilde atalet olmadığını vurgular. O, ecdadın azmedip, çalışıp, gayret ettikten sonra tevekkül ettiğini ve bu sayede eldeki yurdu miras bıraktığını ve üç kıtadaki nişânelerin de bunun kanıtı olduğunu dile getirir. Şayet böyle bir anlamı olsaydı tevekkülün, ona göre ne İslam bugünlere kadar gelebilirdi ne de tevhid meş’alesi hala parıldardı:

‘Allah’a dayandım!’ diye sen çıkma yataktan…

Mânâ-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nâdan!

Ecdâdını, zannetme, asırlarca uyurdu;

Nerden bulacakdın o zaman eldeki yurdu?

Üç kıt’ada, yer yer, kanayan izleri şâhid;

Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücâhid.

Âlemde ‘tevekkül’ demek olsaydı ‘atâlet’,

Mîrâs-ı diyânetle yaşar mıydı bu millet?

Çoktan kürenin meş’al-i tevhîdi sönerdi;

Kur’an duramaz, nezd-i İlâhîye dönerdi.

 

Öte yandan İslam’da ulûhiyet anlayışıyla yakından alakalı olan tevekkül inancıyla insan, çalışmaya teşvik edilmektedir. Çünkü Allah, çalışana, emeğinin karşılığını mutlaka veren bir güç ve adalet sahibidir. Âkif’in bu bağlamda da kendi döneminde mevcut olan tevekkül algısına itiraz ettiği görülmektedir.

Âkif’in dikkat çektiği yanlış ve sorunlu tevekkül anlayışında Allah; ‘çalışana emeğinin karşılığını adaletle veren’ olarak değil de, ‘tembellik eden Müslüman’’ın yerine kendisi çalışan’ olarak düşünülmeye başlanmış, böyle bir tevekkül anlayışı da ‘felaket’in başlangıcı olmuştur.

Bu kanaatini Akif’in şu ifadelerle dile getirdiğini görmekteyiz:

‘Çalış!’ dedikçe şeriat, çalışmadın, durdun,

Onun hesabına birçok hurafe uydurdun!

Sonunda bir de ‘tevekkül’ sokuşturup araya,

Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya!

Âkif, ‘Fatih Kürsüsünde’ ‘Vaiz Kürsüde’ kısmında dile getirdiği düşüncelerinde ise, yanlış ve

sorunlu tevekkül anlayışının paralel olarak yanlış ve sorunlu bir ulûhiyet anlayışı oluşturduğuna işaret etmektedir. Bu satırlarda şöyle demektedir:

Bırak çalışmayı, emr et oturduğun yerden,

Yorulma, öyle ya, Mevlâ ecîr-i hâsın iken!

Yazıp sabahleyin evden çıkarken işlerini,

Birer birer oku tekmil edince defterini;

Bütün o işleri Rabbim görür: Vazifesidir…

Yükün hafifledi…Sen şimdi doğru kahveye gir!

Çoluk, çocuk sürünürmüş sonunda aç kalarak…

Huda vekil-i umûrun değil mi? Keyfine bak!

Onun hazine-i in’amı kendi veznendir!

Havale et ne kadar masrafın olursa…Verir!

 

Âkif’in burada işaret ettiği üzere, yanlış tevekkül anlayışı Müslümanlara, çalışmadan çalışanların sahip olacaklarına elde etmeyi umma algısını vermiştir. Dolayısıyla bu algı nedeniyle Müslümanlar Allah’ı, ‘çalışana emeğinin karşılığını adaletle veren’ olarak değil de, ‘tevekkül eden Müslüman’ın yerine kendisi çalışan’ olarak düşünmeye başlamışlardır. Kısacası yanlış tevekkül anlayışı yanlış bir ulûhiyet inancını doğurmuştur.

Diğer taraftan yukarıdaki mısralarıyla Âkif, Müslümanların bazısının yanlış tevekkül anlayışı nedeniyle inandığı Allah’ı, kişinin özel işlerini yerine getirmek üzere ücretle çalıştırdığı gündelik işçiye (ecîr-i hâs) ya da bütün işlerinden sorumlu olan bir vekile (vekîl-i umûr) benzettiklerinin altını çizmektedir. Ona göre böyle bir Allah inancına sahip olan Müslüman da

çalışmaya gerek duymayacaktır.

Âkif’e göre yanlış tevekkül anlayışı sonucu oluşan sorunlu ulûhiyet anlayışında, insanın yerine

getirmesi gereken bütün görevler Allah’a havale edilmektedir. Dolayısıyla ‘Allah-insan ilişkisi’ tersine çevrilmektedir.

Silahı kullanan Allah, hududu bekleyen O;

Levazımın bitivermiş, değil mi? Ekleyen O!

Çekip kumandası altında ordu ordu melek;

Senin hesabına küffarı hâk-sâr edecek!

Başın sıkıldı mı, kâfi senin o nazlı sesin:

‘Yetiş!’ de, kendisi gelsin, ya Hızr’ı göndersin!

Evinde hastalanan varsa, borcudur: Bakacak;

Şifa hazinesi derhal oluk oluk akacak.

Demek ki: Her şeyin Allah..Yanaşman, ırgadın O;

Çoluk çocuk O’na aid: Lalan, bacın, dadın O;

Vekil-i harcın O; kahyan, müdir-i veznen O;

Alış seninse de, mes’ul olan verişten O;

Denizde cenk olacakmış..Gemin O, kaptanın O;

Ya ordu lazım imiş..Askerin, kumandanın O;

Köyün yasakçısı; şehrin de baş muhassılı O;

Tabib-i aile, eczacı..Hepsi hasılı O.

Ya sen nesin? Mütevekkil! Yutulmaz artık bu!

Biraz da saygı gerektir..Ne saygısızlık bu!

Âkif, bu satırlarla, kendine mütevekkil diyen ve tevekkül kavramının içini boşaltan Müslüman’ın bu anlayışa uygun bir ulûhiyet algısı da geliştirdiğini belirtir. Bu zihniyetin oluşturduğu düşünceye göre Allah, sınırı bekleyen asker, düşmanı mağlup edecek ordu, orduyu yönetecek kumandan, işlerini görecek ırgat, eczacı, hekim gibi beşer düzeye indirgenmiştir. Akif’e göre bu yutturmacılığın adına da ‘tevekkül’ denmiştir.

Âkif bu şekilde tezahür eden bir tevekkül ve ulûhiyet anlayışını da şirk olarak tanımlamaktadır. Zira bu zihniyette Allah’ın konumu ile insanın konumu yer değiştirmiştir. O, bu kanaatini şu satırlarla terennüm etmektedir:

Huda’yı kendine kul yaptı, kendi oldu huda!

Utanmadan da tevekkül diyor bu cür’ete..Ha?

Senin bu kopkoyu şirkin sığar mı imana?

Tevekkül öyle tahakküm demek mi Yezdân’a?

Kimin hesabına inmiş, düşünmüyor, Kur’an…

Cenab-ı Hak çıkacak, sorsalar, muhatap olan!

Bütün evâmire i’lân-ı harb eden şu sefih,

Mükellefiyeti Allah’a eyliyor tevcîh!

 

Âkif aynı zamanda bir kader anlayışına da dönüşen yanlış tevekkül fikrinin İslam’a yapılan bir

iftira olduğunu savunur. Şu satırlarla bu ızdırabını dile getirir:

 

‘Kader’ senin dediğin yolda şer’an bühtandır;

Tevekkülün, hele, hüsrân içinde hüsrandır.

 

Ömer’i örnek gösterir. Onun meskenete, zillete ve asalaklığa dayanan bir tevekkül anlayışına

savaş açtığını dile getirir:

 

Ömer, tevekkülü elbette bilirdi bizden iyi…

Ne yaptı ‘biz mütevekkilleriz’ diyen kümeyi?

Dağıttı, kamçıya kuvvet, ‘gidip, ekin!’ diyerek.

Demek: Tevekkül eden, önce mutlaka ekecek;

Demek: Tevekküle pek sığmıyormuş, anladın a!

Sinek düşer gibi düşmek şunun kabına…

 

Buna göre Âkif, Hz. Ömer’in de sebeplere ve tedbire dayalı bir tevekkül anlayışına sahip olduğunu göstermeye çalışmaktadır.

En nihayetinde Âkif, böylesi yanlış zihniyetler ve düşüncelerle dinin tahrif ve tağyir edildiğine inanmaktadır. Esasen dinin aslında ve esasında olmayan, hatta Kitap, Sünnet ve İcmâ’da bulunmayan yanlış anlayış ve algılar dine sokulmuştur. Bu da ona göre, cehaletin sonucundaoluşmuş bir durumdur.

 

Bakın ne hâle getirmiş ki cehlimiz dîni:

Hurâfeler bürümüş en temiz menâbiini.

Değil hakâyıkı şer’in, bugün, bedîhiyyat

Bilâ-münâkaşa ikrâr olunmuyor…Heyhât!

Kitabı, sünneti, icmâı kaldırıp attık;

Havâssı maskara yaptık, avâmı aldattık.

Yıkıp şerîati, bambaşka bir binâ kurduk;

Nebi’ye atf ile binlerce herze uydurduk!

 

Âkif, her şeye rağmen, tüm bu sorunların üstesinden gelinebileceği kanaatindedir. Bu hususta

o, iki noktanın altını çizmektedir. Birincisi, o, Müslümanların, cehaleti yenerek ve çok çalışarak bu sorunu çözebileceğini düşünmektedir:

 

Bir baksana: Gökler uyanık, yer uyanıktır;

Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır!

Eyvah! Bu zilletlere sensin yine illet…

Ey derd-i cehalet, sana düşmekle bu millet,

Bir hâle getirdin ki: Ne din kaldı, ne nâmûs!

Ey sîne-i İslâm’a çöken kapkara kâbûs,

Ey hasm-ı hakîkî, seni öldürmeli evvel:

Sensin bize düşmanları üstün çıkaran el!

Ey millet, uyan! Cehline kurban gidiyorsun!

İslâm’ı da ‘batsın!’ diye tutturmuş yediyorsun!

Allah’tan utan! Bâri bırak dîni elinden…

Çalışmak!..Başka yol yok, hem nasıl? Canlarla, başlarla

Alınlar terlesin, derhal iner mev’ûd olan rahmet,

Nasıl hâsir kalır ‘tevfîki hak ettim’ diyen millet?

İlahi! Bir müeyyed, bir kerîm el yok mu, tutsun da,

Çıkarsın Şark’ı zulmetten, götürsün fecr-i maksûda?

 

İkinci olarak Âkif, Müslümanların içine düştüğü sorunlardan kurtulmasının ve ayağa kalmasının ya da ayakta kalabilmesinin, ilim ve ahlak ile mümkün olacağına inanmaktadır. Hatta o, ahlak ile bir arada bulunan bilgi ile problemlere çözüm üretilebileceğini düşünmektedir:

 

Çünkü milletlerin ikbâli için, evlâdım,

Ma’rifet, bir de fazilet iki kudret lâzım.

 

Âkif, ilim olup ahlak olmazsa ya da ahlak olup ilim olmaz ise yine terakkinin ve sorunların

üstesinden gelmenin mümkün olamayacağını belirtir:

 

Ma’rifet kudreti olmazsa bir millette eğer,

Tek fazîletle teâlî edemez, za’fa düşer.

İptidâîliğe mahsûs olan âvâre sükûn,

Çöker âsâbına. Artık o da bundan memnûn!

Ma’rifet, farz edelim, var da, fazîlet mefkûd…

Bir felaket ki cemâatler için, nâ-mahdûd.

Beşerin rûhunu tesmîm edecek karha budur;

Ne musîbettir o: Tâûnlara rahmet okutur!

 

Şu halde, Âkif, milli mücadele yıllarında, beklide, bir anlamda, insanımızın mücadele ruhunu tutuşturmak ve bir meş’ale yakmak için, çalışma ve tevekkül anlayışındaki sorunlara dikkat çekmeye çalışmıştır. O, yukarıda dile getirilmeye çalışılan düşünceleriyle, bir yerde, milletimizin maruz kaldığı sıkıntılar karşısında, hatta en kötü şartlarda bile ümitsizliğe kapılmadan azim, gayret ve sebatla hareket etmesini hatırlatmaya çalışmıştır.

 

Diğer taraftan Âkif, Müslümanların, içinde bulunduğu iyi durumları muhafaza edemediği için sefalete düştüğünü ve teselli bulmak istediğinde ise ‘kaderde varmış’ diyerek yanlış ve bir o kadarda tehlikeli bir inanca kapıldığını cesaretle ifade etmekten de geri durmamıştır. Bir filozof edasıyla onun, görülmek istenmeyen ve üstü kapatılan sorunların üzerine gittiğini ve söz konusu problemlerin altında yatan gerçek nedenleri, yanlış algıları ve düşünceleri yürekli bir şekilde sorgulamaktan ve eleştirmekten de kaçınmadığını görmekteyiz. Gerçek anlamda filozof, ‘kendi toplumunun sorunlarını doğru tespit edip, bunlara çözüm üretme çabasında olan kimsedir’ ilkesinden hareketle, Âkif’in Safahat’da dile getirdiği fikir ve düşünceleriyle bu unvanı fazlasıyla hak ettiği düşüncesindeyim. Müslüman fert ve toplumlardaki sorunlu tevekkül anlayışını tespit etmesi ve bu problemin çözümü noktasındaki kanaatleri, onun filozofik yönüne en açık örneklerden bir tanesidir.

 

Sonuç

İslam düşüncesinde doğru ve sağlıklı tevekkül anlayışına göre, söz konusu kavram, çalışma hayatında en temel dinî değerlerden bir tanesidir. Buna göre tevekkül, ‘insanın gerçekleştirmek istediği bir iş için gereken her şeyi yaptıktan sonra, sonucu Allah’tan beklemesi hali’nin adıdır. Bu anlamda tevekkül, insanı çalışma konusunda harekete geçiren ve ümitsizliğe düşmekten kurtaran dinamik bir değerdir. Zira insan, ulaşmayı arzu edip de ulaşamadığı hedefleri dolayısıyla, tevekkül sayesinde ümitsizliğe düşmekten kurtulacaktır. Hedefine ulaşamayan insan, tevekkül ile, nerede hata yaptığını, hangi konularda yetersiz olduğunu sorgulayarak, hayatını sürekli gözden geçirecek ve kendi sorumluluğunu göz ardı etmeyecektir. İşte Âkif’in şiirleriyle bu manadaki tevekkül anlayışının kaybedildiğine bir isyanın, eleştirinin ve karşı çıkışın yapıldığını görmekteyiz. Gerçek tevekkül anlayışından uzaklaşılıp, bunun tamamen zıddı olan bir algıya düşüldüğüne işaret etmektedir Âkif.

Âkif’in de dikkat çektiği üzere, İslam düşüncesinde tevekkül kavramına yanlış anlamlar yüklenmesi sonucunda, zaman içinde İslam’ın ulûhiyet anlayışında da sapmalar ve sorunlu algılar oluşmaya başlamıştır. İslam ulûhiyet anlayışında Allah; müminlerin dualarını işiten, icabet eden, yani duayı kabul edip, bir anlamda, gereğini yapan mutlak güç, ilim ve irade sahibi Müteâl Zât iken, Akif’in de vurguladığı üzere, sanki çalışmadan tevekkül eden Müslüman’ın yerine kendisi çalışan olarak düşünülmeye başlanmıştır. Âkif’e göre bunun doğrusu ise, Müslüman’ın çalışıp, gayret edip ardından Allah’a tevekkül edip dua etmesidir. Oysa tevekküle yanlış anlam yüklenmesi sonucunda Müslümanlar, çalışmadan çalışanların elde edebileceği seviyeyi yakalayabilmeyi, bilgili olmadan bilgili olanlarla eşit seviyede olmayı

ister hale gelmişlerdir. Son tahlilde Âkif, İslamiyet çalışmayı emrettiği halde, tevekkülü Müslümanların, bir tembellik mesleği haline getirdiğini olabildiğince yüksek sesle haykırarak tenkit etmiştir.

Öte yandan Âkif, bir kısım Müslümanların sahip olduğu tevekkül anlayışının da fatalist ya da yazgıcı bir anlayış olduğunun altını çizer. Müslümanların durgunluğunun ve geri kalmışlığının sebebini de o, bu sorunlu tevekkül anlayışına bağlamaktadır. Bu anlayış ona göre, zaman içerisinde, yanlış bir din algısı ve Allah fikri oluşturmuştur.

 

Âkif’in dikkat çektiği ve üzerinde durduğu sorunlu tevekkül anlayışının, günümüz Müslüman toplumlarında yaygın olarak sürdürülmekte olduğunu gözlemlemek mümkündür. O halde İslam düşüncesinin ve Müslüman toplumların yeniden inkişafı, Âkif’in ifadesiyle ‘hasm-ı hakiki’ olan cehalet, tembellik ve yanlış tevekkül anlayışlarının üstesinden gelinmesiyle mümkün olacaktır.

Son olarak, bugün bile, Müslümanların ve İslam düşüncesinin, tefekkür sahasında ve uygarlaşma yolunda geri kalmışlığının ya da arzu edilen seviyede olmamasının sebeplerinden birisininde,Âkif’in dikkat çektiği ve ısrarla üzerinde durduğu-Fatalist tevekkül anlayışı olduğunu rahatlıkla söylememiz mümkündür. Fatalizm anlayışı nedir?Fatalizm kelimesinin aslı, ezeli değişmez anlamına gelen “Fatum” kelimesinden türemiştir Fatalizm, olan biten her şeyin kişinin alınyazısına göre önceden belirlenmiş olduğuna, insanın önceden belirlenmiş olan bu alınyazısını hiçbir şekilde değiştiremeyeceğine olan inançtır İslamda tarlayı ekmeden mahsül beklemek yok.Deveyi kazığa bağlamadan tevekkül yok,maddi manevi pozitif çalışmalar olmadan güzel bir gelecek beklemek sadece Dua ile olmaz Böyle hareket etmek Kuranıda ALLAH(cc)ı da anlamamak belki insanlığın felaketine çalışmaktır.

 

 

Ya Rabbi ey Adili Mutlak,Ey Erhamürrahimin, ALLAH cc ımız Bildiğim,bilmediğim günahlarımdan ,yaptığım ,yapmadığımın şerrinden,ALLAH cc ın,Resulünün,Kurani mananın Hukukunu çiğnemekten kul hakkı yemekten,şirk,küfür ve zülümden,her fitneden,her haramdan, zülmetmekten,zülme uğramaktan,kibirden her haramdan ,riyadan,ucb dan,gururdan,maddi manevi hastalıklardan,kötü huydan arındır.Adaletli  Güzel Ahlaklı,helal,namuslu, dürüst,Vicdanlı, merhametli. kullarından olmamızı nasip et.Haramları terk eden ve en azından Farz olan ibadetleri yapmada gayretli,Empati yapabilen,bencillikten uzak yaşıyan ve iyileri seven,kendiside iyilerden olmaya çalışan doğruluktan şaşmayan razı olduğun kullarından olmamızı nasip et.

 

 

Türk milletinin en büyük yanlışı Arap kültürunü din zannetmesidir .Nobel ödüllü prf.Aziz Sancar.Şeytan amellerinizi nasılda süslüyor.O senin gibilerin dini bu millet yanlışıyla doğrusuyla aslına dönüyor o taptığınız putlarınız 1000 yıllık Türk islam tarihini lağvedip 1923,1950 arası tek parti anlayışıyla ve meclislerinde ermeni,rum yahudi,mason,ingiliz,laik dinsiz pisliklerle bu milleti şanlı tarihinden kopardı ve 100 yıldır batının ve şeytanın kuklası bu. nesil kâfirden farkı olmayan belki daha beter bir toplum olduk nerede o nene hatunların,şerife bacıların belki iffetli namuslu Türk kadınının şerefli hali,nerede 100 yıldır cehenneme sürüklenen bu milletin hali ve halâ Atatürkünüz Türk milliyetçisi büyük kurtarıcı bu milleti Atatürk,inönü ve hâin idareciler kurtarmadı aksine cihad meydanında kurtarılan bir ülkeyi hâinlikleriyle sattı harf inkilabiyle 1000 yıllık tarihimizi öldürüp bir günde bu milleti kara cahil yaptı ama yüce ALLAH cc latin harflerlede olsa bu milletin içindeki iyilere o Hak Dinin Kuranını okuttu diyeceksinki Atatürk elmalılı Hamdi Yazıra Kuran tefsir ettirdi Diyanet teşkilatını kurdu hocaları maaşa bağladı o nasıl bir lidermişki nice güzelliklerle dolu tarihini ingiliz ve yahudi domuzların kirli siyasetine kurban edip hilafetti katledip hâinliğin tavanına vurduktan sonra ezanı susturup,nice alimi,hafızı katlettikten sonra keferenin fötörünü örtmedikleri için nicesini idam ettikten sonra fransızın alfabesini bu millete giydirip Türklük satınca Türkün tarinini şerefini namusunu çöpe atınca Türk milliyetçisi oldu ve milletin gafilleri ALLAH cc a değilde 100 yıldır onun taştan putlarına tapıyor .Ey Aziz sancar nobel ödülü almak marifet değil önemli olan Ebedi hayatı kazanmaktır bu ise Kurani gerçekleri yaşamakla yaşamakla mümkün.İnönü Atatürk, gibiler bu milletin Dünyasını kefereye köle etti Ahiretini ise Cehenneme çevirdi biz ALLAH cc a kul olmayı şeref biliyoruz senin gibi gafil aydınlarla desteklenen 100 yıl deccalizim devridir.Ve sen hakikaten ülkücüyüm diyorsan Rahmetli Muhsin yazıcıoğlunun,içinde islam hassasiyeti olmayan milliyetçilik anlayışının içi boştur sözünü hatırlatırım kaldıki Atatürk kendi gerçeklerini kendisi öldürmüştür ve şanlı bir tarihi kefereye kul olmakla kendisi öldürmüştür 1923 e kadar Ataturktü ve Türk-İslam askeriydi sonrası 1923-1938 ve 1938-1950inönü dönemi her ikiside hainliği seçti .Bu millet liyakatsız Tayyiplede olsa inşallah ileride daha iyilerle aslına dönecek ve cehenneme dönmüş hainlerle dolmuş bu şehid kanıyle sulanmış ve nice sahabinin-Peygamberin asm medfun olduğu bu bereketli toprakları asıl kimliğine kavuşturacak inşallah işte o zaman Türk-İslam davası kızılelma ve turan gerçekleşecek Fatihler  Alparslanlar,Yavuzlar,Abdülhamitler,Kılınçarslanlar,Selahaddin Eyyübiler ve  önemlisi Peygamberimiz asm Türk islam şehidleri huzura kavuşacak .Ben 1981 yılında askerlik yaptım ve orduda mamaz kılmak suçtu. Belki imandan nasibi olan gizlicede olsa kılıyordu üst rütbelilerde imansız tipler çoktu.Bugün Elhamdülillah tam kadro namaz kılan bir ordu var sebep olanlardan ALLAH cc razı olsun bende bugünün dinci kesiminden ve hükümetin yanlış giden ve ihanet kokan işlerinden muzdaribim ama emin ol kafirler zalimler istemesede ALLAH cc nurunu tamamlıyacaktır ayeti sırrınca inan bu kaos gidişatında inşallah sonu gelecek nefislerin putları yıkılacak hakiki imanı kalbine yazan Kurani şuurda bir millet doğacak ve her türlü haramın kanunlarla korunduğu ve kâfir Anayasayla,Abd nin dayattığı eğitim sistemiyle şekillenen medyası milleti maymunlaştıran ve cehenneme milleti kapatan bu kabus sahnenin inşallah sonu gelecek.Değerli aziz Sancar milletine muhabbetine inanıyorum,sana imansızda demiyorum bu Vatanı ve insanımızı sevdiğinede inanıyorumda sende inönü ve Atatürk gibi bütün hayatını menfi ırkçılık seviyesine çıkarıp arap düşmanlığı uğruna sevgili peygamberimiz asm a ve getirdiği dine düşman olan ve o din için arap uşağı Muhammedin asm uydurması diyen Atatürk kadar ileri gitme Türkünde İslamında şerefi islam iledir taki Nuh asm dan beri oğlu Yasef Türklerin atası ve tek tanrı inancına sahip ancak son Peygamber Hz Muhammed asm ile Hak olan Kuran ile geçmişin bozulmuş hurafelere şirke,küfre,zülme saplanmış aslından kopmuş ve insanlığı karanlığa gömmüş yolları Kuranın Diniyle aydınlandı haliyle bugün aksaklıklar varsa Kuran yaşanmadığı içindir islami diye bilinen kesimlerdede çok arızalar var 950 yıllarında Saltuk Buğra Hanlar ile kimsenin zorlaması olmadan Türk milleti hür iradesiyle islamı seçti islam adına yezit dönemi emeviler çok zülüm yaptılar Kurana onlarda düşman oldular yalnız Ömer bin abdülaziz devri az çok islam yaşandı.Ve 1000 yılı aşkın bu millet müslümandır Atatürk arızalı ancak pozitif yönünu duyarlı müslümanlar ezip geçtiği yok sen ise cahil adam değilsin ve ayrıntıların içinde boğulma imanıni tazele Kurani gerçekler yalnız Türk milletinin değil Kâinatın Anayasasıdır küçümseyipte melun şeytanların ve kâfir ruhların oyuncağı olma Tanrı kavramı ALLAH cc ın bir tecellisidir azami isimleri Kuranda ve semavi kitapların aslında ve Adem asm dan günümüze gelen en değerki söz La ilahe illallah kelamıdır .Hadisi şerif.La ilahe illallah kelamıyle imanınızı tazeleyin der Kuran islam.Ey iman edenler iman edin der yani biz küfre zülme,şirke,haramlara,fitnelere karşı iman cephesindeyiz zayıf düşünce inkâra şeytanın kucağına değil ALLAH cc a koşacağız.

 

Ya Rabbi Sadece benim yazdıklarımla veya sait nursilerin yazdıklarıyle Atatürklerle şeyhlerle siyasilerle bu millete yön verilmez ve insanlık razı olduğun seviyeye çıkmaz elbette temeli Tevhid olan Kurani şuurda bir Müslümanlıkla razı olduğunun en güzelini tecelli ettireceğine iman etmişiz ancak zaman zaman hayatımıza sokulan fitnelere belki günahlarımıza ve günahlarımıza günah katan zalimlere,kafirlere mahkümüz o saltanatta inşallah çakılacak layık olduğu çöplüğe rızan kazanacak.

 

Allah”sız Müslümanlık

-

Yazının başlığına hemen tepki gösterecek olan olursa azıcık sabretsinler. Çünkü bu başlığı görünce ben de hemen tepki göstermiştim fakat sonra mahcup olmuştum.

Yazının başlığı bir kitap ismi. Rahmetli Ömer Lütfi Mete’nin kitabının adı. Kitabı görünce; “Yapma be Ömer ağabey” demiş, içeriğine bakınca da “afedersin” demiştim.

Kitabın içeriği Kurtlar Vadisi dizisinin de epeyce gündeminde kalmıştı.

Rahmetli Kurtlar Vadisi’nin mimarlarındandı.

18 Kasım 2009 yılında aramızdan ayrıldı. O günlerde rahmet dilemeye ve yazmaya fırsat bulamadım. Allah rahmet eyleye ruhu için El Fatiha.

Benim gibi nefsinin arzularını iman esası sayıp, iman esaslarını da başkalarına anlatan herkesin; “Allah’sız Müslümanlığımız” üzerine düşünmesi gerekir.

Ne yazık ki, Türkiye’de ve dünyada daha doğrusu İslam âleminin her yerinde “Allah’sız Müslümanlık” sebil gibi akıp duruyor. “Dil”den “Hal’e” geçmiyor.

Neyse yine ben de başta olmak üzere dünyayı ve dünyalıklarımızı sevdiğimiz ve bağlandığımız kadar Allah’ı sevebilseydik, İslam’ı anlayabilseydik, Peygamberimiz (s.a.v.) ’e ümmet olabilseydik, dünya için bu kadar patinaj yapıp, “Allah için yapıyoruz” demezdik.İşte bu hakikatin adı, “Allah’sız Müslümanlık” oluyor. Yani dilimizle kalbimiz arasında aşılmaz engeller var.Ne diyor Mevlana Hz.leri;

“Söküklerini dik sözlerinin, dilini kalbine yanaştır; dilinle söylediğini kalbinle de söyle. Dikiş tutmuyorsa şayet, söylenmeyi bırak; sus, kalbinden geçmeyeni diline değdirme.”Bir de Ömer Lütfi Mete’nin dilinden bakalım meseleye, şöyle diyor rahmetli.Allah ile beraber yaşanmayan Müslümanlık, Allah’sız Müslümanlık kandırmacasıdır. Allah ile iletişim kurdurmayan, Allah için sevmeyi öğretmeyen bir Müslümanlık, insanı geliştiremez, insanı mutlu edemez.Müslümanlık bir külfetler paketi değil; bir zevk olmalıdır. Müslümanlık aşk ile yaşanmalıdır. Müslüman dışarıdan bakanı imrendirmelidir.Kişi ‘Müslümanım’ diyorsa kendisini tanıyanlar baktıkça ‘Bu ne güzel insan’ demelidir. ‘Müslümanım’ diyen herkes Müslümandır.

Fakat ‘aşk’ ile olmayan bir Müslümanlık zordur, eziyettir, zevksizdir, dışarıdan bakanı iter. Kimseyi özendirmez. Kimseye ‘Bu ne güzel insan’ dedirtmez.

Aşk gelene kadar Müslüman ‘tam’ Müslüman değildir, ‘ham’ Müslümandır. Aşk gelince kişi Allah’ın sevdiği ve Allah’ı seven kişi olur.Allah’lı Müslümanlık budur. Allah’lı Müslüman iyiliklerini kendisinden bilmez. İyilik yapmışsa unutur; kötülük yapmışsa unutmaz.Müslümanlığını Allah’tan kendisine gelmiş en büyük hediye kabul eder. Müslümanlığı seçmiş olmasını kendi marifeti saymaz.Allah’sız Müslüman ise inadına yaptıklarıyla övünür. İyiliklerini kendi marifeti bilir, kötülüklerini başkalarına mal eder.Allah’sız Müslümanlık’ ifadesi nasıl bir şeydir?

Bir bakıma, ‘Allah ile sağlıklı bir iletişim ve beraberlik sağlamaya yetmeyen Müslümanlık’ deneylerinden oluşmuş yaşantıların denizi gibidir.

Hatta ‘Allah’sız Müslümanlık’ ifadesinin ötesinde, neredeyse ‘Allah’a rağmen Müslümanlık’ dahi diyebileceğimiz İslâmi yaklaşımlar da görülmüştür.

 

ALLAH cc ın Rahmetinden ileri rahmetini ,gazabından ileri gazabını sürersen helak olursun,kendinde zülümden,küfürden ,şirkten,haramdan. ,fitneden nasibini alırsın.Ne kadar iyi niyetli olursan ol kötülerle aynı iklimi teneffüs edersin.Onun için her zaman tövbeli ol.Doğru zannettiğin işlerinde bile tövbeyi eksik etme ,çünkü neyin doğru olduğunu ve muradı ilahinin ne olduğunu bilemezsin.Sen iyilik yap Denize at balık bilmezse Hâlık bilir felsefesiyle yaşa.Çünkü kötülük kötülüğü doğurur.Ahlakını düzelt insi cinni şeytanlardan ALLAH cc a sığın,haramdan uzak ol.

Zeytinyağı,kırmızı pul biber,karabiber kekik ,zerdeçal,çörekotu,limon suyu karışımı kahvaltıda tüketilirse vücüdü hastalıklardan temizler ve yeniler.Hep nefsimiz için yaşadığımız için,bütün hastalık ve musibetler.Haramları, olumsuzlukları,şirki ,küfrü,zülmü,fitneleri sorgulamadığımız için,Kurani gerçekleri değilde kendimizi öne çıkardığımız için.ALLAH cc ve Resulünden asm ve Kurani hakikatlerden ziyade nefsani muhabbetlerle hayatımızı doldurduğumuz için,zülüm içinde,lüks içinde belki haramda ömür tüketirken,fakiri ,düşkünü görmediğimiz empati ve fadakârlıktan,güzel Ahlaktan,merhamet ve doğruluktan uzak olduğumuz için.Ne derece namusluyuz sorgulamadığımız için,iyilerden olmak için ,vicdani Ahlâki ,dürüst,helal, namuslu gayretimiz olmadığı için.Hukukullahı çiğneyip gerek dilimizle gerek fiilimizle kul hakkı yediğimiz için.Belki bizim zehirlenmemizin en önemli etkeni her türlü haramın kanunlarla korunduğu bu çarpık düzeni kabüllendiğimiz için,düzelmesi için pozitif bir gayret ,Ahlaki Kurani bir yatırım yapmadığımız için,kâfirden farksız yaşamı müslümanlık zannettiğimiz için.Aptallığı,zalimliği,haramzade,fitne yaşamı doğru insanlık zannettiğimiz için,kardeşlik fedakârlık duygularını vatan sevgisini öldürecek kadar,ailede,akraba içinde,komşu ilişkisinde bencil davrandığımız için,bir fitne baş gösterdiğinde bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyecek kadar duyarsız,hakiki imandan mahrum yaşadığımız için,iyi olmanın gayretinde,iyilerin muhabbetini unutup kötüleride adam yerine koyduğumuz için ve işin temelinde ALLAH cc için sevip,ALLAH cc için buğz etmeyi,Kurani hakikatlerle yaşamayı terk edip nefsani,helal,haram karışık bir ömür sürdüğümüz için,Dinimizi yalnızca ALLAH cc a tevcih etmemizi emreden indirilen din Kurani hakikatlere sırtımızı dönüp,Kurani hakikatleri Akli bulmayıp,uydurulan dinleri baştacı yaparak,kula kulluğu nefse kulluğu hayat tarzı yaptığımız için,nefsimizi ,vicdanımızı,Ahlakımızı,doğuluğumuzu sogulamadan,tövbe istiğfarı tenezzül etmeden yaşadığımız için,haramlarla. ,fitnelerle,musibet ve hastalıklarla dolu bir Dünya kurduk kendimize ve hergün Ahlâki değerlerin biraz daha çöküntüye uğradığı bu toplumda çok bozulduk,cehennemi hiç düşünmedik hep bu yalancı cennet Dünyada ömür sürmeyi esas zannettik.Ya sonumuz cehennem olacaksa halimiz ne olur uyan ey insan kimseye acımıyorsan kendine acı kapını temizle herkes gönül kapısını temizleyip güzel Ahlaka Farzları yapıp,haramları terk ederek Dünyevileşmekten ve bencillikten uzak,esas gayesi Ahiret ve ALLAH cc ın rızası olan bir hayata talip olup nefislerini Cenabü Haktan satın almanın gayretinde olursa toplumda güzelleşir Dünyada,Ahirette kurtulur inşallah.Yeniden canlanmak için Avrupa medeniyetini taklid değil,gücümüzün esası,İslam medeniyetine Kurani gerçeklere sahip çıkmaktır.2.Abdülhamid.

 

Sait nursinin risalei nuruyla önce cehennem istedik sonra fitnelerde,Cehennemde yüzdük.Hala ömrü boyu haram yemiş o adam ümmetin lokomotifi sanal kahraman

Şucunun,bucunun yolu yol değil.Tek selametli yol ALLAH cc ve Resulünün  çare olarak sunduğu Kuran ve Sünnetin yolu uyan artık kula kulluğu nefse kulluğu terk et

Atatük ve Tayyip gibilerin herhangi bir insanın ,cinlerin,şeyhlerin siyasilerin  fitne tiplerim ilahlaştırılmasıda büyük fitneleri tetikleten sebeplerden her fitneden koru ya Rab.Kirli insanlığın ve cinlerin alemini ,kafir ve zalimleri Dünyanın zalimane coğrafyasını tefsir edipte Kuran tefsiri diye satan Sait Nursi.Ben görmediğim hiçbir şey yazmadım deyipte bütün yazdıklarını İlhami ilahi diye satıp  birde ALLAH(cc)a iftira atan,ömrü boyu haram yemiş sait nursi .Eserinde kafire velayet takan ,zikirlerinde ise kadını şer,bela,fitne  yazan,kim olursan ol gel ,birbirinde fani ol  deyipte kristal Müslümanlar yetiştirdim diye bozuk piçleşmiş Cihad ruhundan ve Ahlaki seciyelerden uzak kalbine doğru iman yazılmamış Doğru her şeyi nicesinin emeğini ibadetini çalıpta insanlığı savunmasız bırakmayı iman hizmeti diye satan sahte evliya biz bir cinayetini biliyorsak ALLAH(cc) milyonunu biliyor .Bana sıra gelince seninle zehirlendim ben Baba evinde nurculukla gözümü açtım ve Dinimiz bu zannettim ömrüm boyu zehirlendim ,her nurcu gibi ninnilerin Dinini yaşadım sonuçta Risalei nurda ilerliyenin ruhu kararır diyen sait nursinin  küfrü mutlakı bağrında beslediği Dinin zirvesinde tauti havalarda yaşadım .Ben onun bağrında 50 yıldır beslediği Fetoş gibi Adnan Oktar gibi köksüz bir insanda değilim ancak lokomotif karga olunca ya uyutur yada küfrü mutlakına düzdürür.Hiçbir zaman kişiliğimi bulamadım senin piçleştirip düzdürdüğün insanım.Ne zamanki doğru müminleri tanıdım,Kurani gerçekleri gördüm .O Zaman senin uydurduğun Dini cinayetlerinin ne derece külli cineyetler olduğunuda gördüm ve son 22 yıldır Adaletli ve Ahlaki,Vicdani ve Doğru davranmaya özen gösterip bir eser verdim ancak hayatımı yutup insi cinni kafirlerle paylaşan sen ve sivri dostların beni kahretmekle kalmadınız sevgi dolu hayat dolu pozitif insanlaıda zehirlemeyide iman hizmeti diye yutturdunuz.Şeyh efendiler edepsizlik ve zülümleriyle bir cepheden zehirliyor adresleri belli.Ancak sen 1000 cepheden zehirliyorsun ve Ben kendime Hakim değilim ne yapayım kaderinizi yazmak bana kalmış diye hezeyanlar içinde birde ebedi cehennem istiyorsun.Sen ALLAH(cc)ın Dostu değil tağut benliğinin ve Deccalizmin ve insi cinni pisliklerin dostusun O risalei nurdan ayrılan küfrü mutlakın malı olur sözü sana göre hakikat ve gerçekte o hakikat senin tarlanda yetişiyor .O zehiri içimize risalei nurunla sen soktun ömrü boyu hiç çalışmadan çalarak ömür sürmüş sait nursi her saniye kul hakkı yiyen cemaatin Kainatında katili işiniz Kurani manayı öldürmekten ibaret ,ancak siz evliya düzüp düzdürdüklerinizde cehennemlik Vallahi Deccalizim sizi yetgiştiren cinlerin ve tağut yandaşlarının eseri sizde o sahte İslam anlayışıyle insanlığın katilisiniz isanlık yanıyor nice suçsuz insan yanıyor münafık ve kafirlikten hatta şeytanlıktan nasibini almış sizin gibi Din ve emek hırsızlarıyle.M.Kemal gibi mazisi şerefli bir insanı zehirledin kafirleştirdinde eline ne geçti yeni yeni kurbanlar arıyorsun.Ancak sana tabi olan 70 yıllık müşrik senin kitabında evliya ömrü boyu haram yemiş zülmetmiş sende evliya.Son 22 yıldır bir eser verdim ve Kurani gerçekleri ve görebildiğim cinayetlerinizi anlattım ancak dairenizde Mehdi diye vasıflandırdığınız ben Kurani gerçekleri dile getirince Deccaliniz oldum .Melun şeytan ne güzelde amellerinizi süslemiş .Ben eserimi devamlı Bakara süresinin okunduğu bir evde yazdım.Melun şeytanla ortak hareket eden ömrü boyu haram yemiş sait nursiniz ve müridlerini hortumlayıp evliya geçinen şeyhiniz ve onların sanat eseri beton kemaller .Ben Doğruluğumla inşallah bana reva gördüğünüz her pislikten kurtulacağım sizde çok istediğiniz cehennemde gözünüzü açacaksınız Adili Mutlak ALLAH(cc) O çanakkaldeki islamın birlik ruhunu,bu milletin namusunu,imanını nasıl katlettiğinizin hesabınıda sizden soracak kaç suçsuz insanı cehenneme kapattıysanız beterinede uğriyacaksınız.Saf Anadolu çocuklarını hala çirkef Din anlayışıyla Bal ile pisliği beraber satıp zehirleyenler Ben ALLAH(cc)a koşuyorum ve senin gibi Halili-ye demiyorum sen 100 yıldır bu ümmeti yemekle meşgulsün ve islamın birlik ruhunu katledip Hizipçiliği bu millete Dininiz diye yutturanda sizsiniz  kendi adımada nice güzelim helal namuslu güzel Ahlaklı kul adınada zerre hakkımı helal etmiyorum.Bugün ruhumuzda sizin gibilerin ve velayet taktığınız kafir dostlarınızın pisliği var.O hiçbir farz namazını aksatmamış Rahmetli Fevzi Çakmak Paşa sizin için Bu Cemaat ve tarikatlar Haçlıların içimizdeki ileri karakollarıdır demişse gün gibi hakikattir.Ancak 100 yıldır boğuşmayada gelmiyor çünkü insanımız kula kulluğu koyun olmayı sorgulamıyor.Çoğunuz Tevhidden,nefis terbiyesinden.Güzel Ahlaktan nasibi yok sizi adam zanneden saf Anadolu çocuklarıda sermayeniz.Bu Millete Kuranın Akli olmadığını telkin ettiniz ve ALLAH(cc)ın Aklınız ürünü Kurani gerçekleri hep çiğnediniz kısacası şerefli islamı şerefsiz Din anlayışlarınızla ALLAH(cc) diye diye Kurani gerçekleri öldürerek milletin Ahlakını pozitif birikimini çalarak siz öldürdünüz üstadınız şeyhiniz Atatürkünüz ilahınız oldu.

Medyatik maymunlar ve Devletin Dinsiz yapısıda sizin bağrınızda değişmeden eğitim desen zaten Abd nin dayattığı kapitalist Dinsiz bir  eğitim insanlık derin uykuda ancak bir İnönü ve Atatürk misali bunlarla boğuşup Din düşmanı yaftası almasın yetkili duyarlı Devlet ricali belki Diyanet bünyesinde Kurani gerçeklerle o dairedeki kökü temiz insanları kazanmaya çalışsın.Hizipçiliğin sonu cehennemdir kemalizimde hizipçiliktir bugün anormal boyuta taşınıp yahudinin kankası Hdp nin ortağı olmayı sorgulamıyan sözde islamın kurtarıcısı Tayipçilikte Hizipçiliktir İslami diye piyasada gezen ve her fitneye açık bozuk felsefeleri ve hurafeleri Dinleri olan maddi manevi hırsız namussuz her Ahlaki seciyeden uzak yapılanma vicdansızdır Hizipçidir Din milletin ruhunda saltanat sürmek değil Adalettir,Güzel Ahlaktır,Vicdan sahibi Dosdoğru  ,merhametli,fedakar kul olmaktır yoksa bugünün Din anlayışı zülümdür

Bütün bu olumsuzluğun hakkından gelecek Kurani gerçeklerdir.Tevhid bazlı bir Güzel Ahlak İslam anlayışıdır Bu ise ilmi birikimi en sağlıklı Diyanetin hassasiyetle Devlet teşvikiyle üzerinde durması gereken Dünyevileşmekten uzak ,kul Hakkına ve Kurani Hukuğa riayet edecek Adaletli,Ahlaki,Vicdani,Dürüst bir Din anlayışıdırki Hırsızlığın,namussuzluğun,zülmün,şirkin,küfrün,fitnelerin,kula kulluğun,nefse kulluğun o Hak dinde yeri yoktur.Ancak yüz yıldır Diyanette Kurani gerçekleri gizliyerek Düzenin yalakası olmuş Doğru hareket eden Diyanet başkanları düzene kurban edilmiş yalakalar  makam uğruna varlığını rahatlıkla sürdürmüş .Uyan ey millet topyekün cehenneme koşuyoruz Hizipçi Dinci yobazlarla,particilikle medyatik maymunlarla  ve Sayın başkan ın etrafında Kurani gerçekleri gizleyen yağcılarla Bugünüz Türkiyesinde anormal zülüm var ve suçsuz insanlar cehenneme sürükleniyor Doğru müminlerle olumsuzlukların karşısında Kurani gerçeklerle Hakikati dile getirmediğiniz sürece şirkin,zülmün,fitnenin,küfrün paratoneri Din anlayışlarıyle her türlü haramı kanunlarıyle koruyan ve Kafir Anayasayla kanun koyan Devlet modeliyle Bu özgüvenini çalıp Ahlakını çökerttiğiniz milletin katili yetkili duyarsız idarecilerdir

Sait nursi ve şarlatan şeyhler Din müfritidir,yaşantısıyle,felsefe,hurafe fitnelerle dolu cinayetleriyle her biri getirdiği Dini ilahıda kendileridir ve Deccalizminde birinci adresidir kafir ve zalimlerinde şeytanlarında paratoneridirler.Sevgili Peygamberimiz asm Din müfritlerine şefaatim yoktur der.Sana gelince Atatürk bugünün beton kemali Aptaldın ALLAH(cc) a koşup fitnelerin hakkından gelmek yerine 1923-1938 yılları arası yediğin haltlarla kafirlere hainlere kardeş olmayı zalimliği hainliği seçtin. Devamlı içki içen puta tapan gibidir,içki bütün kötülüklerin anasıdır Hadisini hafife aldın kısacası bu millette Asrı saadetten bu yana 100 yıldır fitne olmayı sürdüren bir bahtsız millet .İslam az çok belki Selçukluda,Osmanlıda ve Adaletli,Ahlaki ,Vicdanlı Doğruluğundan şaşmıyan,Helal,haram hassasiyeti olan insanlarla içimizde yaşamış. Bunun dışında 72 bozuk fırka varki boyası İslam işi ise insanlığın cehennemine çalışmak.Elbette kafirin paratoneri Din anlayışıyle hiçbir olumsuzluğun ve haramın sorgulanmadığı İslam Dünyasında sahte kahramanlarla kafir efendi sen köleliğe mahküm olmuş belki Doğru imanı mümin kul olmayı özümsemediğin içinde hiçbir ibadetinin ALLAH(cc)indinde bir kıymeti yoktur uyanın cehenneme koşmayın.

Helal,namuslu,Güzel Ahlaklı,Vicdanlı,Doğru insanları  Kurani gerçeklere sahip çıkan şuurlu,Akıllı pozitif değerleri olan Vatana sevdalı,masum mazlumu güzel yarattığını ALLAH(cc) sahiplensin ve korusun yoksa bunun dışında doğru insan yok.Ben sarı öküzleri gavura satmam.La ilahe illallah diyeni öldüren cehennemliktir der Hadisi Şerif dahası insanları günahları yüzünden cezalandırmak bizim haddimize düşmez diyen bir kutlu Peygamberi asm bilerek ezip geçme lüksüm olamaz olmamalı.

 

CEVŞENÜL KEBİR TÜRKÇE MANASI
1-Allah’ım Senden şu isimlerinin hakkı için istiyor ve yalvarıyorum

1-Ey her şeyin Gerçek Mâbudu olan Allah
2-Ey dünyada dost ve düşman ayırt etmeden bütün mahlukatını rızıklandıran Rahman
3-Ey âhirette sadece dostlarına rahmet edecek olan Rahim
4-Ey herseyi hakkıyla bilen Alîm
5-Ey yarattıklarına son derece yumuşak muamele eden Halîm
6-Ey sonsuz büyüklük ve yücelik sahibi olan Azîm
7-Ey herşeyi yerli yerinde yapan Hakîm
8-Ey varlığının başlangıcı olmayan Kadîm
9-Ey herşeyi ayakta tutan Mukîm
10-Ey iyilik ve ikrami bol olan Kerîm Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar
2-
1-Ey efendilerin efendisi
2-Ey dualara cevap veren
3-Ey iyiliklerin sahibi
4-Ey dereceleri yükselten
5-Ey bereketleri büyük olan
6-Ey hataları bağışlayan
7-Ey belaları def eden
8-Ey sesleri işiten
9-Ey dilekleri veren
10-Ey sır ve gizlilikleri bilen  Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



3-
1-Ey Bağışlayanların en hayırlısı
2-Ey yardım edenlerin en hayırlısı
3-Ey hükmedenlerin en hayırlısı
4-Ey herşeyi hikmetle açanların en hayırlısı
5-Ey kendisini zikredenlerin en hayırlısı
6-Ey varislerin en hayırlısı
7-Ey övenlerin en hayırlısı
8-Ey rızk verenlerin en hayırlısı
9-Ey müşkil meseleleri hal ve fasl edenlerin en hayırlısı
10-Ey ihsan edenlerin en hayırlısı  Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



4-
1-Ey izzet ve güzelligin gerçek sahibi
2-Ey saltanat ve celalin gerçek sahibi
3-Ey kudret ve kemalin gerçek sahibi
4-Ey büyük ve yüce olan
5-Ey kudret ve azabı şiddetli olan
6-Ey ikâbi siddetli olan
7-Ey hesabı süratli gören
8-Ey katında güzel ve mükafatı bulunan
9-Ey katında Ümmü’l-Kitap bulunan
10-Ey yüklü bulutları yoktan var eden  Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



5-
1-Ey sonsuz merhamet sahibi olan Hannân
2-Ey hakiki iyilik ve ihsan sahibi Mennân
3-Ey kullarının hiçbir amelini zayi etmeden karşılığı veren Deyyân
4-Ey bağışlaması bol olan Gufran
5-Ey kullarına yol gösteren Burhân
6-Ey gerçek saltanat sahibi Sultân
7-Ey bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzeh olan Sübhân
8-Ey kendisinden yardım istenen Müsteân
9-Ey nîmet ve beyan sahibi
10-Ey emnü eman sahibi   Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



6-
1-Ey azametine herşeyin boyun egdiği
2-Ey kudretine her şeyin teslim olduğu
3-Ey izzetine karşı her seyin zelîl olduğu
4-Ey heybetine her seyin itaat ettigi
5-Ey Saltanatına karşı her şeyin inkiyad ettigi
6-Ey korkusundan her şeyin kendisine boyun egdiği
7-Ey korkusundan dağların yarıldığı ve parçalandığı
8-Ey emriyle göklerin ayakta durduğu
9-Ey izniyle yerin karar kıldığı
10-Ey memleketinin ahalisine zulmetmeyen  Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



7-
1-Ey hataları mağfiret eden
2-Ey belalari kaldıran
3-Ey ümitler Kendisinde son bulan
4-Ey ihsani bol veren
5-Ey hediyeleri geniş olan
6-Ey mahlukata rızk veren
7-Ey ölümlere karar veren
8-Ey şikayetleri işiten
9-Ey askerleri gönderen
10-Ey esirleri salıveren  Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



8-
1-Ey hamd ve senâ sahibi
2-Ey şeref ve yücelik sahibi
3-Ey fahr ve bahâa sahibi
4-Ey ahd ve vefâ sahibi
5-Ey af ve rızâ sahibi
6-Ey iyilik ve bağış sahibi
7-Ey kesin söz ve hüküm sahibi
8-Ey izzet ve sonsuzluk sahibi
9-Ey cömertlik ve nimetler sahibi
10-Ey karşılıksız iyilik ve nimetler sahibi  Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



9-
1-Ey olmamasını istedigi meydana gelmesine engel olan Mânî
2-Ey zararlı şeyleri ve manileri defeden Dâfi
3-Ey faydalı şeyleri yapan Nafî
4-Ey bütün sesleri işiten Sem’î
5-Ey dilediklerinin mertebesini yükselten Rafî
6-Ey herşeyi san’atla yapan Sânî
7-Ey kullarına şefaat eden Safî
8-Ey istediğini istediği şekilde toplayan Camî
9-Ey ilim ve ihsanı herşeyi içine alan Vasî
10-Ey istediği şeyi istedigi şekilde genişletip bollastıran Mûsî  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Eman  ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar


10-
1-Ey bütün sanatlarin sanatkârı
2-Ey bütün mahsulatların yaratıcısı
3-Ey bütün rızıklananların rızık vericisi
4-Ey bütün sahip olunanların sahibi
5-Ey bütün sıkıntıya düşenlerin ferahlatıcısı
6-Ey bütün üzüntüye düşenlerin sevindiricisi
7-Ey bütün merhamet olunanların merhamet edicisi
8-Ey bütün yardımcısız kalanların yardımcısı
9-Ey bütün ayıplıların ayıbını örten
10-Ey bütün zulme uğrayanların sığınagı  Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar


11-
1-Ey sıkıntım anında hazırlığım
2-Ey musibetim anında ümidim
3-Ey yalnızlığım anında arkadaşım
4-Ey gurbetliğimde dostum
5-Ey nimetlendiğim anda sahibim,
6-Ey kederim anında ferahlatıcım
7-Ey ihtiyacım anında yardımıma koıan,
8-Ey zor durumumda sığınagım,
9-Ey korkum anında yardımcım, Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar

10-Ey şaşkınlığım anında yol göstericim, 


12-
1-Ey gayblari bilen,
2-Ey günahlari bağışlayan,
3-Ey ayıblari örten,
4-Ey sıkıntıları kaldıran,
5-Ey kalpleri değiştiren,
6-Ey kalpleri süsleyen,
7-Ey kalpleri nurlandıran,
8-Ey kalplerin tabibi,
9-Ey kalplerin sevgilisi,
10-Ey kalplerin dostu, 
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



13-
1-Ey yücelik ve ululuk sahibi Celil
2-Ey gerçek güzellik sahibi Cemil,
3-Ey kendine güvenen kullarının işini en iyi yoluna koyan Vekil,
4-Ey kullarının takatını aşan işlerini üzerine alan kefil,
5-Ey kullarına yol gösteren delil,
6-Ey kullarının hata ve yanlışlarını bağışlayan Mukil,
7-Ey her şeyden haberdar olan Habir,
8-Ey lütuf u keremi bol olan latif,
9-Ey sonsuz izzet sahibi Aziz,
10-Ey bütün mevcudatın gerçek sahibi ve hükümdarı olan Melik, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



14-
1-Ey şaşkınlarin yol göstericisi,
2-Ey yardım isteyenlerin yardımcısı,
3-Ey medet isteyenlerin imdat edicisi,
4-Ey korunmak isteyenlerin koruyucusu,
5-Ey asilerin sığınagı,
6-Ey günahkarların bağışlayıcısı,
7-Ey korkanlara emniyet veren,
8-Ey miskinlere merhamet eden,
9-Ey yalnızlık duyanların dostu,
10-Ey darda kalanların dualarina cevap veren, Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar


15-
1-Ey cömertlik ve ihsan sahibi,
2-Ey fazl ve iyilik sahibi,
3-Ey emniyet ve eman sahibi,
4-Ey kudsiyet ve kemalat sahibi
5-Ey hikmet ve bayan sahibi
6-Ey rahmet ve rıdvan sahibi,
7-Ey kesin delil ve bürhan sahibi,
8-Ey azamet ve saltanat sahibi,
9-Ey af ve mağfiret sahibi,
10-Ey kendisinden yardim istenen şefkat sahibi,
Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar

16-
1-Ey her şeyin Rabbi,
2-Ey her şeyin ilahı,
3-Ey her şeyin yaratıcısı,
4-Ey her şeyin üzerinde olan,
5-Ey her şeyden önce olan,
6-Ey her şeyden sonra olan
7-Ey her şeyi bilen,
8-Ey her şeye gücü yeten
9-Ey her şeyin Sanii
10-Ey her şey fenâ bulup, Kendisi bâkî kalan  Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar


17-
1-Ey kalplerde iman nurunu yakan ve kullarına huzur ve güven veren mümin
2-Ey bütün varlıkları ilim ve kontrolü altında tutan Müheymin,
3-Ey bütün mahlukatı yoktan meydana getiren Mükevvin,
4-Ey bütün yaratıklarına dünyadaki vazifelerini ögretip telkin eden Mülakkin,
5-Ey kulları için açıklanması gereken her şeyi beyan eden Mübeyyin,
6-Ey musibetleri hafifleten ve zorluklari kolaylaştıran Mühevvin,
7-Ey her seyi münasip şekilde süsleyen Müzeyyin,
8-Ey diledigini yücelten ve kullarına büyüklügünü gösteren Muazzim,
9-Ey muhtaçlarin yardımına koşan Mavvin,
10-Ey her şeyi çesit çesit renklerle bezeyen Melevvin, Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar

18-
1-Ey mülkünde daim olan,
2-Ey celalinde azim olan,
3-Ey saltanatında kadim olan,
4-Ey kullarına rahmet eden,
5-Ey her şeyi bilen,
6-Ey emirlerine uymayana halim olan,
7-Ey kendisine ümit bağlayana kerim olan,
8-Ey ölçülerinde hikmetli olan,
9-Ey hükmünde lütuf sahibi olan,
10-Ey lütfunda kadir olan Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar

19-
1-Ey fazlından başka bir şey ümit edilmeyen,
2-Ey fazlından başka bir şey ümit edilmeyen,
3-Ey adaletinden başka bir şeyden korkulmayan,
4-Ey affından başka bir şey istenmeyen,
5-Ey mülkünden başkası devam etmeyen,
6-Ey saltanatından başka saltanat bulunmayan,
7-Ey bürhanlarından başka bürhan bulunmayan,
8-Ey rahmeti her şeyi kuşatmış olan,
9-Ey rahmeti gazabını geçmiş olan,
10-Ey ilmiyle her şeyi kuşatmış olan,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar

20-
1-Ey tasayı kaldıran,
2-Ey gamı gideren,
3-Ey günahı affeden,
4-Ey tevbeyi kabul eden,
5-Eyp yaratılmışların yaratıcısı,
6-Ey vaadinde sadık olan,
7-Ey yavrulara rızık veren,
8-Ey sözünü yerine getiren,
9-Ey gizliyi bilen, 10-Ey tohumu yarıp sümbüllendiren,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



21-
1-Ey her şeyiyle yüce olan Åli,
2-Ey sözünde vefalı olan ve vaadinden dönmeyen Vefî,
3-Ey Müminlerin dostu olan Veli,
4-Ey gerçek zenginlik sahibi ve hiçbir şeye muhtaç olmayan Gani,
5-Ey sonsuz servet ve tükenmez hazineler sahibi Meli,
6-Ey her cihetten temiz ve pak olan Zeki,
7-Ey kendisine kulluk edenlerden hosnut olan Razi,
8-Ey eser ve ihsanlarıyla varlığı apaçık görünen Bedi,
9-Ey siddet-i zuhurundan gizlenen Hafi,
10-Ey güç ve kuvveti sonsuz olan Kavi, ,  Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





22-
1-Ey güzeli açıga çıkaran,
2-Ey çirkinin üzerini örten,
3-Ey suç sebebiyle hemen azarlamayan,
4-Ey ayıpların üzerindeki perdeyi yırtmayan,
5-Ey affı büyük olan,
6-Ey günahkarları cezalandırmaktan vazgeçmesi güzel olan,
7-Ey mağfireti geniş olan,
8-Ey rahmeti bol veren,
9-Ey bütün sessiz yalvarışların sahibi,
10-Ey bütün şikayetler kendisinde son bulan, Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin
Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





23-
1-Ey bol nimet sahibi,
2-Ey geniş rahmet sahibi,
3-Ey tam hikmet sahibi,
4-Ey kamil kudret sahibi,
5-Ey kesin hüccet sahibi,
6-Ey açık ikram sahibi,
7-Ey yüce sıfat sahibi,
8-Ey daim izzet sahibi,
9-Ey metin kuvvet sahibi,
10-Ey geçmiş minnet sahibi, ,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




24-
1-Ey hükmedenlerin en hükmedicisi,
2-Ey adillerin en adaletlisi,
3-Ey doğruların en doğrusu,
4-Ey varlığı açık olanların en açıgı,
5-Ey temiz olanların en temizi,
6-Ey yaratıcılık mertebelerinin en güzelinde olan,
7-Ey hesaba çekenlerin en süratlisi,
8-Ey işitenlerin en iyi işiticisi,
9-Ey ikram edenlerin en iyi ikram edicisi,
10-Ey merhamet edenlerin en merhametlisi,  ,  Sen bütün kusur ve noksan
sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar






25-
1 Ey semaları yoktan yaratan,
2-Ey karanlıkları meydana getiren,
3-Ey gizlilikleri bilen,
4-Ey için için üzülenlere acıyan,
5-Ey utanılacak şeyleri örten,
6-Ey belaları defeden,
7-Ey ölüleri dirilten,
8-Ey sevapları kat kat yazan,
9-Ey bereketleri indiren,
10-Ey cezaları şiddetli olan, Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




26-
1-Ey her varlığa münasip şekil giydiren Musavvir,
2-Ey her şeyin plan ve programını ölçülü yapan Mukaddir,
3-Ey her şeyi maddi ve manevi kirlerden temizleyen Mutahhir,
4-Ey nuruyla her şeyi nurlandıran Münevvir,
5-Ey dilediğini öne geçiren Mukaddim,
6-Ey istediğini arkaya bırakan Muahhir,
7-Ey hayirli isleri kolaylaştıran Müyessir,
8-Ey kullarını azabıyla korkutan Münzir,
9-Ey kullarını Cennet ve diğer mükafatlarla müjdeleyen Mübessir,
10-Ey bütün kainati tam bir nizam içinde idare eden Müdebbir,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





27-
1-Ey Beyt’l-Haramin Rabbi,
2-Ey haram ayların sahibi,
3-Ey Mesidü’l Haramin Rabbi,
4-Ey haram belde olan Mekke’nin Rabbi,
5-Ey Rükn-u Hacerü’l-Esved ve Makam-ı İbrahim’in Rabbi,
6-Ey Mes’arü’l Haramın Rabbi,
7-Ey helal ve haramın Rabbi,
8-Ey nur ve karanlığın Rabbi,
9-Ey tahiyyat ve selamın Rabbi, , 

10-Ey celal ve ikramin Rabbi, Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





28-
1-Ey desteği olmayanların desteği,
2-Ey dayanağı olmayanların dayanağı,
3-Ey övünülecek bir şeyi olmayanların övüncü,
4-Ey imdat'a koşacak kimsesi olmayanların imdadı,
5-Ey korunacak yeri olmayanların koruyucusu,
6-Ey iftihar edecek kimsesi olmayanların iftihari,
7-Ey izzeti olmayanların izzeti,
8-Ey yardımcısı olmayanların yardımcısı,
9-Ey dostu olmayanların dostu,
10-Ey zenginliği olmayanların zenginliği,  Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





29-
1-Ey varlığında başkasına muhtaç olmayan Kaim,
2-Ey varlığının sonu olmayan Daim,
3-Ey mahlukatına merhamet eden Rahim,
4-Ey mevcudatına hükmeden Hakim,
5-Ey her şeyi bilen Alim,
6-Ey yarattıklarını koruyan Asim,
7-Ey her şeyi adaletle taksim eden Kasım,
8-Ey ayıp ve kusur kendisine ariz olmayan Salim,
9-Ey istediğinin maddi ve manevi rızkını daraltan Kabid,
10-Ey istediğinin maddi ve manevi rızkını genişleten Basit,  Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





30-
1-Ey kendisine sığınmak isteyenleri koruyan,
2-Ey kendisinden merhamet isteyenlere merhamet eden,
3-Ey kendisinden yardım isteyenlere yardım eden,
4-Ey korunmak isteyenleri muhafaza eden,
5-Ey kendisinden ikram isteyenlere ikram eden,
6-Ey kendisinden irşad edilmeyi isteyenleri irşad eden,
7-Ey kendisinden inayet isteyenlere inayet eden,
8-Ey kendisinden imdat isteyenlere imdat eden,
9-Ey feryat edenlerin feryadına koşan,
10-Ey kendisinden mağfiret isteyenleri bağışlayan,  Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





31-
1- Ey affı bol olan
2-Ey iyiliği büyük olan,
3-Ey hayıi çok olan
4-Ey fazlı kadim olan,
5-Ey sanatı güzel olan,
6-Ey lütfu daim olan,
7-Ey sıkıntıyı gideren,
8-Ey zararı kaldıran
9-Ey mülkün sahibi,
10-Ey hak ile hükmeden,  Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





32-
1-Ey mağlup edilmeyen Aziz,
2-Ey kendisinden uzaklaşılmayan Latif,
3-Ey uyumayan gözetleyici,
4-Ey yok olmayan Mevcud,
5-Ey ölmeyen Hayy,
6-Ey yok olmayan Melik,
7-Ey fena bulmayan Baki,
8-Ey cehalet ariz olmayan Alim,
9-Ey taama muhtaç olmayan Samed,
10-Ey zaafa uğratılmayan Kavi,  Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





33-
1-Ey isimlerinde, sıfatlarında ve fiillerinde ortağı olmayan Vahid,
2-Ey istedigini bulan Vacid,
3-Ey her yerde hazir ve nazir olan Sahid,
4-Ey sonsuz şan ve yücelik sahibi Macid,
5-Ey bütün işlerini ezeli hikmetine göre neticeye ulaştıran Rasid,
6-Ey peygamberler gönderen ve ölüleri dirilten Bais,
7-Ey bütün mülk ve servetlerin hakiki sahibi Varis,
8-Ey hikmeti gereği elem ve zarar verici şeyleri yaratan Darr,
9-Ey hayır ve menfaatli şeyleri yaratan Nafi,
10-Ey kullarına hidayet veren Hadi,  Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




34-
1-Ey bütün azimlerden daha Azim,
2-Ey bütün cömertlerden daha Kerim,
3-Ey bütün merhametlilerden daha Rahim,
4-Ey bütün hikmet sahiplerinden daha Hakim,
5-Ey bütün alimlerden daha Alim,
6-Ey bütün izzet sahiplerinden daha Aziz,
7-Ey bütün büyüklerden daha büyük,
8-Ey bütün yücelerden daha Celil,
9-Ey bütün izzet sahiplerinden daha Aziz,
10-Ey bütün lütuf sahiplerinden daha Latif, Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





35-
1-Ey ahdinde vefalı,
2-Ey vefasında kuvvetli,
3-Ey kuvvetinde yüce,
4-Ey yüceliğinde yakın,
5-Ey yakınlığında latif,
6-Ey lütfunda şerif,
7-Ey şerefinde aziz,
8-Ey izzetinde azim,
9-Ey azametinde mecid,
10-Ey yüceliginde Hamid,
Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




36-
1-Ey her şeyin kendisine boyun egdiği,
2-Ey her şey kendisi için var olan,
3-Ey her şey kendisi için mevcut olan,
4-Ey her şeyin kendisine döndüğü,
5-Ey her şeyin kendisinden korktuğu,
6-Ey her şeyin kendisini tesbih ettiği,
7-Ey her şey onunla ayakta olan,
8-Ey her şeyin kendisine itaat ettiği,
9-Ey her şeyin kendisine yöneldiği,
10-Ey ona bakan yüzü müstesna her şeyin helak olduğu,  Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





37-
1- Ey kullarına yeten Kafi,
2-Ey her türlü derde deva veren Safi,
3-Ey vaadinde duran Vafi,
4-Ey maddi ve manevi dertlere afiyet veren Muafi,
5-Ey her şeyiyle yüce olan Ali,
6-Ey kullarını iyiliğe ve Cennete davet eden Dai,
7-Ey iyi kullarından hoşnut olan Razi,
8-Ey hikmet ve adaletle hükmeden Kadi,
9-Ey varlığının sonu olmayan Baki,
10-Ey dilediğini doğru yola ulaştıran Hadi,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




38-
1- Ey kendisinden başka kaçacak yer olmayan,
2-Ey kendisinden başka sığınılacak yer olmayan,
3-Ey kendisinden başka iltica edilecek yer olmayan,
4-Ey kendisinden başka tevekkül edilecek kimse olmayan,
5-Ey kendisinden başka maksud olmayan,
6-Ey kendisinden başka kurtuluş yeri olmayan,
7-Ey kendisinden baskaşına rağbet edilmeyen,
8-Ey kendisinden başkasına ibadet edilmeyen,
9-Ey kendisinden başkasından yardım istenilmeyen,
10-Ey kendisinden başka güç ve kuvvet sahibi bulunmayan,  Sen bütün kusur ve noksansıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




39-
1- Ey kendisine kaçılanların en hayırlısı,
2-Ey matlubların en hayırlısı,
3-Ey rağbet edilenlerin en hayırlısı,
4-Ey kendisinden dilekte bulunulanların en hayırlısı,
5-Ey maksud olanların en hayırlısı,
6-Ey zikredilenlerin en hayırlısı,
7-Ey şükredilenlerin en hayırlısı,
8-Ey sevilenlerin en hayırlısı,
9-Ey indirenlerin en hayırlısı,
10-Ey kendisine ünsiyet edilenlerin en hayırlısı, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




40-
1- Ey yaratıp düzene koyan,
2-Ey takdir edip hedefe götüren,
3-Ey belayı kaldıran,
4-Ey gizli yakarışı işiten,
5-Ey batmışı kurtaran,
6-Ey helak olana necat veren,
7-Ey hastaya şifa veren,
8-Ey öldüren ve dirilten,
9-Ey güldüren ve ağlatan,
10-Ey saptıran ve hidayete erdiren, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




41-
1-Ey dilediği kullarının günahlarını bağışlayan Gafir,
2-Ey ayıp ve kusurları örten Satir,
3-Ey düşmanlarını mağlup eden Kahir,
4-Ey her şeye gücü yeten Kadir,
5-Ey bütün mahlukatının hallerini gören Nazir,
6-Ey bütün mahlukatı yoktan var eden Fatir,
7-Ey kendisine yapılan ibadet ve şükürlere bol mükafat veren Sakir,
8-Ey kendisini zikredenleri yad eden Zakir,
9-Ey dostlarına yardim eden Nasir,
10-Ey dilediğini zorla yaptıran Cabir, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





42-
1- Ey karada ve denizde yolu olan,
2-Ey dış alemde ayetlerı bulunan,
3-Ey ayetlerınde delili olan,
4-Ey ölümlerde kudreti tecelli eden,
5-Ey kabirlerde izzeti olan,
6-Ey Kıyamette saltanatı olan,
7-Ey hisapta heybeti olan,
8-Ey Mizanda hükmü olan,
9-Ey Cennette rahmeti olan,
10-Ey ateşte azabı olan,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




43-
1- Ey korkanların kendisine kaçtığı,
2-Ey günahkarların kendisine sığındığı,
3-Ey tövbe edenlerin kendisine yöneldiği,
4-Ey asilerin kendisine iltica ettiği,
5-Ey zahidlerin kendisine rağbet ettiği,
6-Ey hatalılarin kendisinden ümit beslediği,
7-Ey kendisini arzulayanların onunla ünsiyet bulduğu,
8-Ey iyilik yapanların kendisiyle iftihar ettiği,
9-Ey tevekkül edenlerin kendisine güvendiği,
10-Ey kuvvetler iman edenlerin kendisiyle huzur bulduğu, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



44-
1- Ey bütün yakınlardan daha yakın,
2-Ey bütün sevilenlerden daha sevgili,
3-Ey bütün büyüklerden daha büyük,
4-Ey bütün izzet sahiplerinden daha aziz,
5-Ey bütün kuvvetlilerden daha kavi,
6-Ey bütün zenginlerden daha zengin,
7-Ey bütün cömertlerden daha cömert,
8-Ey bütün şefkatlilerden daha Rauf,
9-Ey bütün merhametlilerden daha Rahim,
10-Ey bütün yücelerden daha yüce,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



45-
1-Ey her şeye her şeyden daha yakın olar Karib,
2-Ey bütün mahlukatını gözetleyen Rakib,
3-Ey müminlerin sevgilisi olan Habib,
4-Ey kullarının dualarına cevap veren Mucib,
5-Ey kullarının bütün fiillerinin hesabını gören Hasib,
6-Ey bütün dertlere deva veren Tabib,
7-Ey her şeyi bütün incelikleriyle gören Basir,
8-Ey her şeyden haberdar olan Habir,
9-Ey her şeyi nuruyla aydınlatan Münir,
10-Ey kullarına gerekli her şeyi açıklayan Mübin,Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




46-
1- Ey mağlup olmayan Galib,
2-Ey yaratılmış olmayan Sanatkar,
3-Ey mahluk olmayan Yaratıcı,
4-Ey sahip olunamayan Mülk Sahibi,
5-Ey kendisine üstün gelinemeyen Kahir,
6-Ey yükseltilmekten münezzeh Yükseltici,
7-Ey korunmayan Koruyucu,
8-Ey yardın edilmeyen Yardın Edici,
9-Ey gaib olmayan Şahid,
10-Ey uzak olmayan yakın, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





47-
1-Ey nurların nuru,
2-Ey nurları nurlandıran,
3-Ey nurlara suret ve şekil veren,
4-Ey nurları yaratan,
5-Ey nurları takdir eden,
6-Ey nurları idare eden,
7-Ey bütün nurlardan evvel olan Nur,
8-Ey bütün nurlardan sonra da var olan nur,
9-Ey bütün nurların üstünde olan nur,
10-Ey hiçbir nurun kendisine benzemediği nur, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




48-
1 Ey bağış ve ihsani şerefli olan,
2-Ey fiili latif olan,
3-Ey lütfu daim olan,
4-Ey ihsani kadim olan,
5-Ey sözü hak olan,
6-Ey vaadi doğru olan,
7-Ey affı fazla olan,
8-Ey azabı adalet olan,
9-Ey zikri tatlı olan,
10-Ey dostluğu lezzetli olan,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





49-
1 Ey kullarına nimet ihsan eden Münevvil,
2-Ey bütün müşkilleri halleden ve hak ile batılın arasını ayıran Mufassil,
3-Ey istediğini istediği şekilde değiştiren Mübeddil,
4-Ey zorlukları kolaylaştıran Müsehhil,
5-Ey istediğini zelil kılan ve mahlukatına boyun eğdiren Müzellil,
6-Ey kitaplar ve bereketler indiren dilediğinin rütbesini alçaltan Münezzil,
7-Ey kainatta bütün işleri döndüren ve kullarını halden hale sevkeden Mühavvil,
8-Ey her şeyi münasip şekilde güzelleştiren Mücemmil,
9-Ey her şeyi kemale erdiren Mükemmil,
10-Ey istediğini istediğine üstün Müfatti,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





50-
1-Ey her şeyi gören fakat kendisi görülmeyen,
2-Ey her şeyi yaratan fakat kendisi yaratılmayan,
3-Ey her şeye yol gösteren fakat kendisi yol gösterilmeye muhtaç olmayan,
4-Ey hayat veren fakat kendisi hayat verilmeye muhtaç olmayan,
5-Ey her şeyi doyuran fakat kendisi doyurulmaktan münezzeh olan,
6-Ey her şeyi koruyan fakat kendisi korunmaya muhtaç olmayan,
7-Ey her şey hakkında karar veren fakat kendisi hakkında hüküm verilmeyen,
8-Ey hüküm veren fakat kendisi hakkında hüküm verilmeyen,
9-Ey doğurmayan ve doğmayan,
10-Ey hiçbir sey kendisine denk olmayan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




51-
1- Ey en güzel Sevgili,
2-Ey en güzel Tabib,
3-Ey en güzel Hesap Gören,
4-Ey en güzel Yakin,
5-Ey en güzel Gözetleyici,
6-Ey en güzel Cevap veren,
7-Ey en güzel Dost,
8-Ey en güzel Vekil,
9-Ey en güzel Efendi,
10-Ey en güzel yardımcı, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





52-
1-Ey kendisini tanıyanların sevinci,
2-Ey kendisini arzulayanların dostu,
3-Ey kendisine müstak olanların imdadına koşan,
4-Ey tövbekarların sevgilisi,
5-Ey ihtiyaç sahiplerine rızık veren,
6-Ey günahkarların ümidi,
7-Ey sıkıntıda olanların ferahlatıcısı,
8-Ey gamlılara nefes aldıran,
9-Ey mahzunlara kurtuluş yolu gösteren,
10-Ey evvel ve ahirlerin ilahi,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




53-
1-Ey Cennet ve Cehennemin Rabbi,
2-Peygamberlerin ve hayırlıların Rabbi
3-Ey Sıddıkların ve iyilerin Rabbi,
4-Ey küçüklerin ve büyüklerin Rabbi,
5-Ey danelerin ve meyvelerin Rabbi,
6-Ey nehirlerin ve ağaçların Rabbi,
7-Ey sahraların ve çöllerin Rabbi,
8-Ey kölelerin ve hürlerin Rabbi,
9-Ey açığa çıkan ve gizlemelerin Rabbi,
10-Ey gece ve gündüzün Rabbi,Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




54-
1- Ey ilmi her şeye ulasan,
2-Ey basarı her şeye nüfus eden,
3-Ey kudreti her şeye bali olan,
4-Ey nimetleri sayılamayan,
5-Ey mahlukatın gerçek şükrüne erişemediği,
6-Ey zihinlerin yüceliğini idrak edemediği,
7-Ey hayallerin hakikatına erişemediği,
8-Ey azamet ve kibriya örtüsü olan,
9-Ey heybet ve saltanat güzelliği olan,
10-Ey bekası izzetle izzetlenen, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



55-
1-Ey en yüce misaller kendisine ait olan,
2-Ey en yüce sıfatlar kendisine ait olan,
3-Ey ahiret ve dünya kendisine ait olan,
4-Ey cennetül me’vanın sahibi,
5-Ey cehennem ve ateşin sahibi,
6-Ey en büyük ayetler sahibi,
7-Ey en güzel isimler sahibi,
8-Ey hüküm ve kaza sahibi,
9-Ey yüce göklerin sahibi,
10-Ey arş ve yerin sahibi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




56-
1- Ey kullarını çok çok affeden Afüvv,
2-Ey kullarının günahlarını bağışlayan Gafur,
3-Ey itaatkar kullarını çok seven Vedud,
4-Ey rızası için yapılan işleri bol sevapla karşılayan Sekür,
5-Ey asileri hemen cezalandırmayıp çok sabreden Sabür,
6-Ey kullarına çok şefkat edip esirgeyen Rauf,
7-Ey kullarına karşı pek merhametli olan Atüf,
8-Ey bütün mahlukatın maddi ve manevi kirlerden arındıran Kuddüs,
9-Ey gerçek hayat sahibi olan Hayy,
10-Ey gökleri yeri ve bütün mahlukatı yerinde tutan Kayyum,  Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




57-
1-Ey semada azameti görülen,
2-Ey yerde ayetleri tecelli eden,
3-Ey her şeyde delilleri bulunan,
4-Ey denizde acayip sanatları bulunan,
5-Ey mahlukatı ilk defa yaratıp öldükten sonra tekrar dirilten,
6-Ey dağlarda hazineleri bulunan,
7-Ey yarattığı her şeyi en güzel yapan,
8-Ey bütün işler kendisine dönen,
9-Ey her şeyde lütfu açıkca görünen,
10-Ey mahlukatına kudretini tanıtan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





58-
1-Ey sevgilisi olmayanların sevgilisi,
2-Ey tabibi olmayanların tabibi,
3-Ey isteklerini dinleyip cevap verecek kimsesi olmayanların nasibi,
4-Ey sefkat edecek kimsesi olmayanların şefkat edicisi,
5-Ey arkadaşı olmayanların arkadaşı,
6-Ey şefkat edecek kimsesi olmayanların şefiği,
7-Ey imdadına koşacak kimsesi olmayanların imdad edicisi,
8-Ey yol gösterecek kimsesi olmayanların yol göstericisi,
9-Ey rehberi olmayanların rehberi,
10-Ey merhamet edecek kimsesi olmayanların merhamet edicisi,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




59-
1-Ey kendisine her şeye bedel yeter görenlerin kafisi,
2-Ey kendisinden hidayet isteyenlerin hidayet edicisi,
3-Ey gizlenecek yer arayanların üstünü örten,
4-Ey kendisini çağıranları cennetine davet eden,
5-Ey kendisinden şifa isteyenlere şifa veren,
6-Ey kendisine hükmetmesini isteyenler hakkında hükmeden,
7-Ey maddi ve manevi zenginlik isteyenleri zenginleştiren,
8-Ey kendisinden her ihtiyacını yerine getirilmesini isteyenlerin ihtiyaçlarına yeterli cevap veren,
9-Ey kuvvet ve güç isteyenlere kafi kuvvet veren,
10-Ey kendisinden dostluk ve sahiplik isteyenlerin dost ve sahibi,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




60-
1-Ey her şeyden önce olan evvel,
2-Ey her şeyden sonra olan Ahir,
3-Ey varlığı apaçık görünen Zahir
4-Ey her şeyin içyüzünden haberdar olan Batın,
5-Ey her şeyi yoktan yaratan Halik,
6-Ey her şeyi münasip bir sekilde riziklandiran Razik,
7-Ey her işi doğru olan ve sözünü yerine getiren Sadik,
8-Ey varlığı her şeyden önce olan Sabik,
9-Ey her şeyi mukadder hedefine sevk eden Saik,
10-Ey tohum ve çekirdekleri yarıp sünbüllendiren Falik, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





61-
1-Ey gece ve gündüzü peş peşe değiştiren,
2-Ey karanlıkları ve nuru yaratan,
3-Ey gölgeleri ve harareti meydana getiren,
4-Ey günes ve ay'a boyun eğdiren,
5-Ey ölümü ve hayatı yaratan,
6-Ey yaratmak ve emretmek kendisine ait olan,
7-Ey eş ve evlat edinmeyen,
8-Ey mülkünde hiçbir şeriki olmayan,
9-Ey zilletten münezzeh olduğu için dosta ihtiyacı olmayan,
10-Ey havi kuvvet kendisine ait olan,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




62-
1-Ey kendisini arzulayanların muradını bilen,
2-Ey kendisinden dilekte bulunanların ihtiyaç duyduklarına sahip olan,
3-Ey üzüntüsünden kendinden geçenlerın inlemelerini işiten,
4-Ey kendisinden korkarak ağlayanların ağlayışını gören,
5-Ey suskunların içinden geçenleri bilen,
6-Ey günahlarından pişmanlik duyanların nedametini gören,
7-Ey tövbekarların özürünü kabul eden,

8-Ey fesatçılarin işini düzeltmeyen,
9-Ey iyilik yapanların mükafatını zayi etmeyen,
10-Ey kendisini tanıyanların kalplerinden uzaklaşmayan
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



63-
1-Ey bekası daim olan,
2-Ey hataları bağışlayan,
3-Ey duaları işiten,
4-Ey ihsanı geniş olan,
5-Ey gökleri yükselten,
6-Ey belaları defeden,
7-Ey medh ü şenasi büyük olan,
8-Ey varlığının parıltısı kadim olan,
9-Ey vefası çok olan,
10-Ey mükafati şerefli olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




64-
1-Ey çok affeden Gaffar,
2-Ey bütün ayıpları örten Settar,
3-Ey her şeye galip gelen ve bütün düşmanlarını kahreden Kahhar,
4-Ey istediğini zorla yaptıran Cebbar,
5-Ey çok sabreden ve kullarına sabır gücü veren Sabbar,
6-Ey bütün rızka muhtaç olanları rızıklandıran Rezzak,
7-Ey her şeyi hikmetle açan Fettah,
8-Ey her şeyi çok iyi bilen Ahham,
9-Ey bol bol hediyeler veren Vehhab,
10-Ey bütün tevbeleri kabul eden Tevvab,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



65-
1-Ey beni yaratıp azalarımı düzene koyan,
2-Ey bana rızk veren ve terbiye eden,
3-Ey beni yedirip içiren,
4-Ey beni kendisine yaklaştırıp yakın kılan,
5-Ey beni günah tehlikelerinden koruyup bana kafi gelen,
6-Ey beni muhafaza edip ayıplarımı örten,
7-Ey bana tevfik edip hidayet eden,
8-Ey beni aziz kılıp ihtiyaçlarımı gideren,
9-Ey beni öldürüp dirilten,
10-Ey bana ünsiyet verip rızıklandıran, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




66-
1-Ey kelimeleriyle hakkın hak oldugunu gösteren,
2-Ey hükmünü geri bıraktıracak kimse olmayan,
3-Ey kazasını geri çevirecek kimse olmayan,
4-Ey kişiye kalbinden daha yakın olan,
5-Ey kullarından tevbeyi kabul eden,
6-Ey izni olmadan hiçbir şefaat fayda vermeyen,
7-Ey bütün gökler kudretiyle dürülmüş olan,
8-Ey yolundan sapanların en iyi bilen,
9-Ey gök gürültüsünün hamdederek, meleklerin de korkusuyla kendisini tesbih ettiği,
10-Ey rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci gönderen, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



67-
1-Ey yeri beşik yapan,
2-Ey dağları direk yapan,
3-Ey güneşi kandil kılan,
4-Ey ay'ı nur kılan,
5-Ey geceyi örtü yapan,
6-Ey gündüzü maişet zamanı yapan,
7-Ey uykuyu huzur ve sükun vasıtası kılan,
8-Ey semayı bına kılan,
9-Ey eşyayı çift çift yaratan,
10-Ey ateşi gözcü kılan,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



68-

1-Ey gerçek şefaat sahibi Sefi,
2-Ey gizli açık her sesi işiten Semi,
3-Ey istediğini yükselten Rafi,
4-Ey istediğini engelleyen Meni,
5-Ey kainatı en güzel bir şekilde yoktan yaratan Bedi,
6-Ey hesabı en süratli bir şekilde gören Seri,
7-Ey sevdiklerini Cennet ve çeşitli mükafatlarla müjdeleyen Besir,
8-Ey kullarını itaate sevk etmek için azabıyla korkutan Nezir,
9-Ey sonsuz kudret sahibi olan Kadir,
10-Ey her şeye gücü yeten Muktedir. Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



69-
1-Ey bütün dirilerden önce var olan gerçek hayat sahibi,
2-Ey bütün dirilerden sonra baki kalacak gerçek hayat sahibi,
3-Ey hiçbir şeyin kendisine benzemediği gerçek hayat sahibi,
4-Ey hiçbir dirinin misli gibi olmadığı gerçek hayat sahibi,
5-Ey hiçbir dirinin kendisine ortak olmadığı gerçek hayat sahibi,
6-Ey hiçbir diriye muhtaç olmayan gerçek hayat sahibi,
7-Ey bütün dirileri öldüren gerçek hayat sahibi,
8-Ey bütün dirileri rızıklandıran gerçek hayat sahibi,
9-Ey ölüleri dirilten gerçek hayat sahibi,
10-Ey hiç ölmeyecek olan gerçek hayat sahibi. Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




70-
1- Ey unutulmayan ve unutturulmayan zikrin sahibi,
2-Ey söndürülemeyen nurun sahibi,
3-Ey hadd ü hesaba gelmeyen medh ü sena sahibi
4-Ey hiçbir şekilde değiştirilemeyen vasıflar sahibi,
5-Ey sayılamayan nimetler sahibi,
6-Ey zeval bulmayan saltanat sahibi,
7-Ey gerçek keyfiyeti anlaşılamayan celal sahibi,
8-Ey reddedilemeyen hüküm sahibi,
9-Ey tebdil edilemeyen sıfatlar sahibi,
10-Ey tam idrak edilemeyen kemal sahibi.
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



71-
1-Ey alemlerin Rabbi,
2-Ey amellerin karşılıklarının verildiği kıyamet gününün sahibi,
3-Ey sabredenleri seven,
4-Ey tevbe edenleri seven,
5-Ey maddi ve manevi kirlerden temizlenenleri seven,
6-Ey Allah i görür gibi ibadet edenleri ve iyilik yapanları seven,
7-Ey yardım edenlerin en hayırlısı,
8-Ey müşkil meseleleri halledip hükme bağlayanların en hayırlısı,
9-Ey iyi mallara bol karşılık verenlerin en hayırlısı,
10-Ey ifsat edenleri en iyi bilen,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



72-
1-Ey mahlukati örneksiz ve yoktan yaratan Mübdi,
2-Ey mahlukati öldükten sonra yeniden dirilten Muid,
3-Ey herseyi muhafaza eden Hafiz,
4-Ey herseyi ilim ve kudretiyle kusatan Muhit,
5-Ey hamd ve senaya en çok layik olan ve çok övülen Hamid,
6-Ey azamet, seref ve hakimiyeti sonsuz Mecid,
7-Ey her türlü mahlukata münasip rizik veren Mukit,
8-Ey darda kalan çaresizlerin imdadina kosan Mugis,
9-Ey istedigine izzet veren ve sereflendiren Muizz,
10-Ey istedigini zelil kilan Müzill,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar


73-
1-Ey ziddi olmayan Ehad,
2-Ey dengi bulunmayan Ferd,
3-Ey kusur ve ihtiyaçtan münezzeh olan Samed,
4-Ey çifti bulunmayan Vitr,
5-Ey veziri bulunmayan Rab,
6-Ey fakirligi bulunmayan Gani,
7-Ey azledilemeyen Sultan,
8-Ey aczden münezzeh olan Melik,
9-Ey benzeri olmayan Mevcud,
10-Ey mümin kullarına yakın olan. Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




74-
1-Ey zikri kendisine zikredenlere büyük seref olan,
2-Ey sükrü kendisine sükredenlere büyük kurtulus olan,
3-Ey hamdi kendisine övenlere büyük iftihar vesilesi olan,
4-Ey taati, kendisine itaat edenlere necat olan,
5-Ey kapisi kendisini arayanlara açik olan,
6-Ey yolu müminlere zahir ve belli olan,
7-Ey ayetleri bakanlar için kesin delil olan,
8-Ey kitabi kuvvetli Iman sahipleri için ögüt olan,
9-Ey affi günahkarlar için siginak olan,
10-Ey rahmeti Muhsinler için yakin olan, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





75-
1-Ey ismi yüce ve mübarek olan,
2-Ey san ve makami yüksek olan,
3-Ey sena ve övgüsü büyük olan,
4-Ey kendisinden baska ilah olmayan,
5-Ey isimleri mukaddes olan,
6-Ey bekasi devam eden,
7-Ey azameti, baha ve kadri olan,
8-Ey büyüklük perdesi olan,
9-Ey gizli nimetleri grup grup bile sayilamayan,
10-Ey ihsan ve nimeti hesap ve sayiya gelmeyen, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





76-
1-Ey kullarina yardim eden Muin,
2-Ey açiklanmasi gereken herseyi beyan eden Mübin,
3-Ey kullarina emniyet ve huzur veren Emin,
4-Ey saltanati muhkem, nüfuz ve iktidar sahibi Mekin,
5-Ey hiçbir sey hükmünü sarsmayan ve kendisine güvenilen Metin,
6-Ey azap ve ikabi siddetli olan Sedid,
7-Ey kullarinin her yaptigini gören Sehid,
8-Ey bütün islerini ezeli takdirine göre en güzel bir sekilde neticeye ulastiran Rasid,
9-Ey en çok övülen ve en çok övgüye layik olan Hamid,
10-Ey sonsuz seref sahibi Mecid,Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



77-
1-Ey yüce arsin sahibi,
2-Ey dos dogru sözün sahibi,
3-Ey yerli yerince yapilan fazl-ü kerem sahibi,
4-Ey kis kivrak yakalayan siddetli azap sahibi,
5-Ey vaad ve tehdit sahibi,
6-Ey uzak olmayan yakin,
7-Ey en fazla övgüye layik olan dost,
8-Ey herseyi mühadesi altinda tutan,
9-Ey kullarina hiçbir sekilde zulmedici olmayan,
10-Ey kuluna sah damarindan daha yakin olan,
Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar



78-
1-Ey hiçbir ortak ve veziri olmayan,
2-Ey hiçbir benzeri ve dengi olmayan,
3-Ey günes ve nurlu ayin yar
4-Ey siddetli sikintiya düsmüs fakirleri zenginlestiren,
5-Ey küçük yavrulara rizik veren,
6-Ey düskün ihtiyarlara merhamet eden,
7-Ey korku için kurtulus isteyenlerin siginagi,
8-Ey kullarinin her halini gören,
9-Ey kullarinin ihtiyaçlarindan haberdar olan,
10-Ey herseye gücü yeten, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





79-
1-Ey cömertlik ve nimetler sahibi,
2-Ey fazl ve kerem sahibi,
3-Ey siddetli bela ve çetin azaplar sahibi,
4-Ey Levh-i Mahfuz ve Kalemi yaratan,
5-Ey zerreyi, hos rüzgarlari ve nefesleri yaratan,
6-Ey bütün kullarina ilhamda bulunan,
7-Ey zarar ve elemi gideren,
8-Ey gizli sir ve kaygilari bilen,
9-Ey Kabe-i Muazzama ve Harem-i Serifin sahibi,
10-Ey esyayi yoktan yaratan, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





80-
1-Ey gerçek adalet sahibi Adil,
2-Ey rizasi için yapilan isleri kabul eden Kabil,
3-Ey herseyden üstün ve yüce olan Fadil,
4-Ey her isin hakiki yapicisi olan Fail,
5-Ey yaratiklarin her isini üzerine alan Kafil,
6-Ey herseyi meydana getiren Cail,
7-Ey her bakimdan eksiksiz olan Kamil,
8-Ey mahlukati yokluk karanliklarindan varlik nuruna çikaran Fatir,
9-Ey kullari için hayir murad eden ve onlari dergahina çagiran Talib,
10-Ey kullarini, rizasina ermek ve cemalini görmek için can attigi Matlub,
Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




81-
1-Ey güç ve havliyle nimet veren,
2-Ey genis ve bol imkanlariyla ikram eden,
3-Ey tekrar tekrar lütufta bulunan,
4-Ey kudretiyle her yerde izzetini gösteren,
5-Ey herseyi hikmetiyle ölçüp biçen,
6-Ey tedbiriyle hükmeden,
7-Ey ilmiyle herseyi idare eden,
8-Ey hilim ve yumusakligiyla kullarini cezalandirmaktan vazgeçen,
9-Ey yüceligiyle beraber kullarina yakin olan,
10-Ey yakinliginda yüceligi tezahür eden, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





82-
1-Ey diledigini yaratan,
2-Ey diledigini yapan,
3-Ey diledigine hidayet eden,
4-Ey diledigini saptiran,
5-Ey diledigini bagislayan,
6-Ey diledigine azap eden,
7-Ey dilediginin tevbesini kabul eden,
8-Ey anne rahimlerindeki yavrulari diledigi gibi sekillendiren,
9-Ey yaratiklarinda diledigi seyi ziyade kilan,
10-Ey rahmetini diledigine tahsis eden, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





83-
1-Ey hiçbir es ve evlat edinmeyen,
2-Ey kimseyi hükmüne ortak kilmayan,
3-Ey herseye bir plan ve miktar tayin eden,
4-Ey sefkat ve merhameti zeval bulmayip devam eden,
5-Ey melekleri elçi kilan,
6-Ey semada burçlar meydana getiren,
7-Ey yeryüzünü kararli ve barinmaya müsait kilan,
8-Ey insani bir damla sudan yaratan,
9-Ey herseyi sayarak hesabini yapan,
10-Ey herseyi ilmiyle kusatan, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




84-
1-Ey esi ve benzeri olmayan Ferd,
2-Ey zat, sifat ve fiilerinde çifti olmayan Vitr,
3-Ey herbir seyde birligini gösteren Ehad,
4-Ey hiçbir seye muhtaç olmayan ve herseyin kendisine muhtaç oldugunu Samed,
5-Ey san, seref ve yüceligi en büyük olan Emced,
6-Ey izzet ve galibiyeti mukayeseye gelmeyen Eazz,
7-Ey sonsuz azamet ve celal sahibi Ecell,
8-Ey bütün gerçeklerden daha gerçek ve ibadete en çok layik olan Ehakk,
9-Ey herkesten fazla isilik yapan Eberr,
10-Ey varliginin sonu olmayan Ebed, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





85-
1-Ey kendisini tanimak isteyenlerin marufu,
2-Ey kendisine ibadet edenlerin mabudu,
3-Ey kendisine sükredenlerin meskuru,
4-Ey Kendisini zikredenlerin mezkuru,
5-Ey Kendisini övenlerin mahmudu,
6-Ey Kendisini arayanlar için mevcut olan,
7-Ey Kendisini bir taniyanlarin mevsufu,
8-Ey Kendisini sevenlerin sevgilisi,
9-Ey Kendisini arzulayanlarin mergubu,
10-Ey dergahina dönenlerin maksudu, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





86-
1-Ey saltanatindan baska gerçek saltanat olmayan,
2-Ey kullarin senasini saymakla bitiremedigi,
3-Ey mahlukatin celalini vasfedemedigi,
4-Ey gözlerin kemalini idrak ve ihata edemedigi,
5-Ey zekalarin, sifatlarina ulasmaktan aciz kaldigi,
6-Ey fikirlerin kibriyasinin hakikatine ulasamadigi,
7-Ey insanlarin, sifatlarini güzelce tavsif edemedigi,
8-Ey kullarin, hükmünü geri çevrimedigi,
9-Ey herseyde kendisini tanitan deliller açikça görülen, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





87-
1-Ey günahlari için ve kendisine olan ask ve muhabbetten dolayi aglayanlarin sevgilisi,
2-Ey kendisine tevekkül edenlerin dayanagi,
3-Ey hak yoldan sapanlari hidayete erdiren,
4-Ey mü `minlerin dost ve sahibi,
5-Ey kendisini zikredenlerin can yoldasi,
6-Ey bütün güçlülerden daha güçlü,
7-Ey bütün bakanlardan daha iyi gören,
8-Ey bütün ilim sahiplerinden daha alim,
9-Ey kederli biçarelerin kaçip sigindigi,
10-Ey bütün yardim edenlerden daha çok yardim eden, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





88-
1-Ey gerçek ikram sahibi Mükrim,
2-Ey diledigini büyüten v eserleriyle büyüklügünü gösteren Muazzim,
3-Ey mahlukatini çesit çesit nimetlere gark eden Müna im,
4-Ey mahlukatina lazim olan herseyi veren Muti,
5-Ey mahlukatinin ihtiyacini giderip zengin kilan Mugni,
6-Ey canlilara hayat veren Muhyi,
7-Ey mahlukati maddesiz ve örneksiz ilk defa yaratan Mübdi,
8-Ey mahlukatini nimetleriyle hosnut kilan Murzi,
9-Ey mahlukati her türlü tehlikeden kurtaran Münci,
10-Ey bol bol iyilikte bulunan Muhsin, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





89-
1-Ey her seye kafi,
2-Ey herseyi idare eden kaim,
3-Ey hiçbirsey kendisine benzemeyen,
4-Ey mülkünde, iradesi disinda hiçbir sey artmayan,
5-Ey hazinelerinden hiçbir sey eksik olmayan,
6-Ey hiçbir sey Kendisine gizli bulunmayan,
7-Ey misli ve benzeri hiçbir sey bulunmayan,
8-Ey her seyin anahtari elinde olan,
9-Ey rahmeti herseyi kusatan,
10-Ey her sey fani oldugu halde kendisi baki kalan, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





90-
1-Ey gaybi kendisinden baska kimse bilemeyen,
2-Ey kullarindan kötülügü kendisinden baska kimse defedemeyen,
3-Ey isleri Kendisinden baska kimse idare edemeyen,
4-Ey günahlari Kendisinden baska kimse magfiret edemeyen,
5-Ey kalbleri Kendisinden baskasi degistiremeyen,
6-Ey mahlukati kendisinden baskasi yaratamayan,
7-Ey nimetleri Kendisinden baskasi tamamlayamayan,
8-Ey yagmuru Kendisinden baskasi yagdiramayan,
9-Ey ölüleri Kendisinden baskasi diriltemeyen,
10-Ey kullarini Kendisinden baskasi gerçek zengin kilamayan, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





91-
1-Ey belalari kaldiran ve güzellikleri açiga çikaran Kasif,
2-Ey keder ve tasadan kurtarip ferahlatan Faric,
3-Ey her mevcuda münasip bir suret açan ve fetihler müyesser kilan Fatih,
4-Ey kullarina yardim eden Nasir,
5-Ey yaratiklarin her türlü ihtiyacini üzerine alan Damin,
6-Ey her seye fitratinin gayesini emreden amir,
7-Ey her türlü kötülükten sakindiran Nahi,
8-Ey kullarinin ümidi olan Reca,
9-Ey kullarinin ümid besledigi Mürteca,
10-Ey kendisine büyük ümitler beslenen Azimü`r Reca. Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





92-
1-Ey zayiflarin yardimcisi,
2-Ey fakirlerin hazinesi,
3-Ey gariplerin sahibi,
4-Ey dostlarin yardimcisi,
5-Ey düsmanlarin kahredicisi,
6-Ey gökleri yükselten,
7-Ey belalari kaldiran,
8-Ey dostlarin can yoldasi,
9-Ey takva sahiplerinin sevgilisi,
10-Ey zenginlerin ma`budu, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





93-
1-Ey her seyin evveli ve ahiri,
2-Ey her seyin ilahi ve sanatkari,
3-Ey her seyin raziki ve haliki,
4-Ey her seyin yaraticisi ve sultani,
5-Ey herseyi daraltan ve genisleten,
6-Ey herseyi ilk defa yaratan ve öldükten sonra tekrar iade eden,
7-Ey her seye gerekli sebepleri yaratan ve bir ölçü takdir eden,
8-Ey herseyi terbiye ve idare eden,
9-Ey herseyi döndüren ve degistiren,
10-Ey herseyi dirilten ve öldüren, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





94-
1-Ey yad edenlerin ve yad edilenlerin en hayirlisi,
2-Ey sükrü kabul edenlerin ve sükredilenlerin en hayirlisi,
3-Ey övenlerin ve övülenlerin en hayirlisi,
4-Ey görenlerin ve görülenlerin en hayirlisi,
5-Ey çagiranlarin ve çagrilanlarin en hayirlisi,
6-Ey cevap verenlerin ve cevap verilenlerin en hayirlisi,
7-Ey ünsiyet verenlerin ve Kendisiyle ünsiyet edilenlerin en hayirlisi,
8-Ey bütün dostlarin ve meclis arkadaslarinin en hayirlisi,
9-Ey bütün maksud ve matlublarin en hayirlisi,
10-Ey sevenlerin ve sevilenlerin en hayirlisi, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





95-
1-Ey kendisini çagiranlara cevap veren,
2-Ey kendisine itaat edenleri seven,
3-Ey kendisini sevenlere yakin olan,
4-Ey kendisini arzulayanlari çok iyi bilen,
5-Ey kendisine ümit besleyenlere iyilik eden,
6-Ey kendisine isyan edenlere yumusak davranip hemen cezalandirmayan,
7-Ey yumusakliginda hikmetli davranan,
8-Ey hükmünde büyük olan,
9-Ey azametinde merhametli olan,
10-Ey ihsaninda kadim olan, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





96-
1-Ey sebepleri takdir eden Müsebbib,
2-itaatkar kullarini kendisine yaklastiran Mukarrib,
3-Ey esyayi hikmetle pes pese getiren Muakkib,
4-Ey kullarinin kalblerini halden hale degistiren mukallib,
5-Ey her seye bir miktar tespit eden Mukaddir
6-Ey herseyi düzene koyan Mürettib,
7-Ey kullarini iyilige tesvik eden Muraggib
8-Ey kullarina ögüt veren Müzekkir,
9-Ey mahlukati var eden Mükevvin,
10-Ey sonsuz büyüklük ve azamet sahibi Mütekebbir Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





97-
1-Ey bir isitme, kendisini diger bir isitmeden ali koymayan,
2-Ey kendisi için bir is diger bir ise mani olmayan,
3-Ey bir söz, kendisini diger bir sözden oyalamayan,
4-Ey kullarinin bir istegi digerine cevap vermekte kendisini karışıklığa sevk etmeyen,
5-Ey israrla istekte bulunanlarin israri kendisini usandirmayan,
6-Ey müminlerin kalplerini islamla genisleten,
7-Ey zikriyle mütevazi ve husu sahiplerinin kalplerini hos eden,
8-Ey kendisine istiyak duyanlarin kalblerinden kaybolmayan,
9-Ey kendisini arzulayanlarin son arzusu,
10-Ey alemde hiçbir sey kendisine gizli olmayan, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar




98-
1-Ey herseyi var olmadan bilen,
2-Ey vaadi dogru olan,
3-Ey lütfu açik olan,
4-Ey emri üstün ve galip olan,
5-Ey kitabi saglan olan,
6-Ey kaza ve hükmü var olan,
7-Ey Kur`ani yüce olan,
8-Ey saltanati kadim olan,
9-Ey fazl ü keremi daim olan,
10-Ey Arsi büyük olan, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





99-
1-Ey rablik iddia edenlerin ve bütün terbiyecilerin Rabbi,
2-Ey bütün kapilari açan,
3-Ey sebepler tasarrufunda bulunan,
4-Ey sevaplari veren,
5-Ey dogrulari ilham eden,
6-Ey bulutlari yoktan yaratan,
7-Ey azab ve ikabi siddetli olan,
8-Ey hesabi sür’atli gören,
9-Ey dönüs kendisine olan,
10-Ey bagislayan ve tövbeleri kabul eden, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar





100-
1-Ey Rabbimiz,
2-Ey Ilahimiz,
3-Ey Seyyidimiz,
4-Ey Mevla’miz,
5-Ey Yardimcimiz,
6-Ey Koruyucumuz,
7-Ey Kadirimiz,
8-Ey Razikimiz,
9-Ey Delilimiz,
10-Ey Meded karimiz, Senden baska İlah yok ki bize imdat etsin Emân ver bize, emân diliyoruz Bizi Cehennemden kurtar

Ben kahraman değilim .Bir kahraman varsa önce ALLAH ve Resülüdür asm sonrada helal ,namuslu,güzel Ahlaklı,doğruluktan şaşmayan dengeli,Kuranın hakkını veren Adaletli,Vicdanlı olmasını bilen,hakiki iman kalbine yazılmış kullardır.Ne birbirinin kıçına yama olup göğe merdiven dayıyan şeyh takımı ,nede kim olursan ol gel birbirinde fani ol diyen sait nursiler,nede hakimiyet kayıtsız şartsı milletindir deyipte putlarına ibadet ettiğiniz Ataputuz. ve nede ALLAH cc ın ve Kurani gerçeklerin dışında gönlünüzde ilahlaştırdığınız hiçbir şey sizi kurtaramıyacak belki cehenneme dolduracak Din bugün istisna mümin kulların dışında Tevhid bazlı yaşanmıyor geçmişin doğru insanlarınıda nice suçsuz insanlarıda zehirliyorsunuz çünkü nefsinizin uydurduğu cinlerin uydurduğu,kafir ve zalimlerin paratoneri dinleriniz ve cakma ilahlarınız hizipçilikten ibaret dininiz var iflah olmazsınız.Müminlerin. imanı gereği birbirine muhabbeti kalbi bir muhabbettir.Ahlaki. ,Akli bir şuurdur.Ruhların ,Nefislerin birbirine karışması ise Din müfritliğinin neticesi fitnedir,Kıyamettir.Kula kullukta asla Kurani bir ölçü değildir.Nefse kullukta müslümanlık değildir.Allah’ım! Sana teslim olan bir kalp, doğru sözlü bir dil ve dosdoğru bir ahlak istiyorum.”Tevhid bazlı,Kurani gerçeklerle yaşayın,Güzel Ahlâka yatırım yapın,şirke,küfre  zülme,haramlara,fitnelere ,insi ,cinni şeytanlara,din şarlatanlarına sed çekin,dışkı çıkaran ilahlardan,hevanızdan arının.Dininizi yalnızca ALLAH cc a has kılın,dengeli istikrarlı olun hayatınıza artı katacak pozitif karakterli insanları dost edinin,ALLAH cc sız ,Ahlaksızlarla mesafeli olun,kendinizi pozitif yönde yenileyin helal rızıkla beslenin.ibadet on kısımdır dokuzu helal kazanmaktır.Hadisi Şerif.En yüksek muhabbeti doğru imanın gereği ALLAH cc a Resulüne asm Kurani hakikatlere tevcih edin ,müminleri güzel Ahlaklı,helal,namuslu ,dürüst insanları ALLAH cc için sevin ,haram ortamlardan uzak olun,aile,komşu,akraba hukukunu gözetin,kul hakkı yemekten sakının,Kurani Hukuğu çiğnemekten,insi ,cinni şeytanlardan,tağuttan ALLAH cc a sığının ,en azından Farz olan ibadetleri ihmal etmeyin. sağlıklı sosyal ilişkilere önem verin,Ahlaki,Vicdani ,Dürüst olmaya gayret edin,kötü karakterden arınmaya haramdan arınmaya gayret edin.Günaha düştüğünüzde bir felaket hastalık ve musibete düçar olduğunuzda imanınızı tazeleyin çok tövbe edin.Erkek veya kadın bir mümin günahsız ALLAH cc a tertemiz kavuşuncaya kadar başından,malından ,çoluk,çocuğundan, musibet eksik olmaz.Hadisi Şerif.Zikrullaha ,selatü selama,tövbe istiğfara önem verin,merhameti,iyiliği elden bırakmayın,Adaletli olmak için Aklınızla kalbinizle, Vicdanınızla,Güzel Ahlakla,helal,namuslu bir yaşamla haramzadelerden uzak yaşayın,günahlarınıza çokça tövbe edin,iyilere masum mazluma duacı olun,imkânınız varsa fakire yardımcı olun,infak edin,islama Vatana,milli ve manevi değerlerimize muhabbeti doğruluğu içinizde hep yaşatın ki gerçek iman kalbinize yazılsın,hakiki mümin insani kâmil hür kullar olun.Ya Rabbi Başta Habibim Sevgilim hitabına layık gördüğün Hz.Muhammed asm olmak üzere özverisi,fedakârlığı ,merhameti,Ahlâkı yüksek,Vicdanlı Dosdoğru olmayı bilen kulllarının her zaman hamisi,koruyucusu sen ol.Bencil ve zalim münafık,kafir,fasık müşrik insanlar ve cinler,senin sevgini ziyadesiyle hak eden o güzelim kullarına düşman oluyor.Bu Dünya imtihanında iyiler,masum mazlum,kötülere bencil tiplere hatta imansızlara vicdansızlara feda ediliyor.Kurani manada hakimiyet çok yerde yok.Sen değer verdiğin kullarını kurtar.Bu fakiride fitne olmaktan zülüm ehli olmaktan koru,affet,hayatımın artısı fiillerin bir kıymeti varsa hâyırda harca onlar zaten senin lütfün beni en iyi bilen sensin merhametsizlere felsefeci zalimlere,haramzade şirk,küfür,zülüm ehli fitnelere bırakma o cümleden olmaktan değer verdiğin her kulunuda benide arındır. Bizde aşk 5 harftir ALLAH cc gibi,Sevgi gibi ,İnfak gibi,Zekât gibi,Ahlâk gibi,Kuran gibi Namaz gibi,Hilal gibi,Vatan gibi,Secde gibi,Namus gibi,Helal gibi.İslamın 5 şartı gibi İslam gibi,5 yöne bakan  bayrağımızdaki yıldız gibi,ihsan gibi,irfan gibi,erdem gibi,insan gibi ki ancak güzel Ahlaklı,vicdanlı. ,doğruluktan şaşmayan insanı kâmil iyiler gibi.Birşeyi kaybettiğin yerde ara,çalarak saltanat sürme,kul hakkı yemeyi marifet bilme kim olursan ol,Ahlaklı,Vicdanlı  Adaletli ve Dürüst ol,iyileri kötülere feda etme,bozuk felsefeleri kula kulluğu Din diye satma.Yerdeki ve gökteki hazineler ALLAH cc ındır Ayetinnin  şuurunda iyilere duacı ol.Şükür ehli,pozitif değerler üreten,helal,namuslu,dosdoğru  mümin kul ol.Bu memleket ve özellikle bu serhad şehri Hopayı cehenneme çevirmenin Dünyanın çöplüğü yapmanın gayretindeki hâinlerin ve bilerek o hâinlere destek veren ve kucak açanların canları cehenneme ,iblisin yolunu ve iblis karakterleri çare diye satanlara ebedi lanet sihirbaza ,büyücüye,iftiracıya. ,hased pislik,yalancıya köksüz zalime her Vatan ve İslam düşmanına şirkin ilahlarına,zülüm ve küfür ehline her fitneye iblise,hâbise,niyeti pise ebedi lanet,masum mazlumu helal namuslu güzelim kulları savunmasız bırakan din ve emek hırsızlarınada içimize sokulan her şeytani pisliğede ebedi lanet.

Doğruyu,yanlışı Kurani Hakikatlerle görürsün ancak,yoksa cinni insi pisliklerde değil.

 

 

 

 

Bizde aşk 5 harftir ALLAH cc gibi,Sevgi gibi ,İnfak gibi,Zekât gibi,Ahlâk gibi Kuran,gibi,Namaz gibi,Hilal gibi,Vatan gibi,Secde gibi,Namus gibi,Helal gibi.İslamın 5 şartı gibi,İslam gibi,5 yöne bakan bayrağımızdaki yıldız gibi,ihsan gibi,irfan gibi,erdem gibi,insan gibi ki ancak güzel Ahlaklı,vicdanlı. ,doğruluktan şaşmayan insanı kâmil iyiler gibi.İslamiyeti islamiyete kırdırmak başta cinlerin şeytani ruhların sonrada onların güdümünde hareket edip islam ümmetini 72 fırka yapan şeytani karakterlerin,azgın nefislerin projesidir .Başka bir deyişle Kurandan kaçışın faturasıdır.Özellikle son 300 yıldır İngilizinde,yahudininde bilerek çalıştığı bir projedir .Particilik,hizip isyani cemaatler bu çirkef projenin ürünüdür.Son yüzyıl ise özellikle Türkiyedeki hizipleşmeler ve ermeni,rum yahudi devşirmelerin ve Atatürk,İnönü gibilerin bilerek bu şehid kanıyle sulanmış Vatanı kirlemek pahasına müslümanlığı kabul etmedikleri halde Müslüman Türk isimleri vererek özellikle 1923-1950 yılları arası mecliste barındırdıkları ve halâ Hdp ile ve Chp nin içinde barındırdıkları Vatan hâini,İslam düşmanı- milli ve manevi değerlerimizi hazmedemiyen hainler bir yana 100 yıldır gerek medyada gerek askeriyede gerek Hukuk çerçevesinde ve gerekse yüksek öğretimde ve gerekse zengin iş adamları içinde ve belki çok yerde damarımıza işlemiş müslümanlarla evlilikler yapmış haliyle Türk-İslam dokusu fazlasıyle bozulmuş.Özellikle Atatürkün inkilaplariyle ağır darbeler vurulmuş günümüzde halâ yahudiyle flört eden şuursuz müslüman müsfeddesi bir irade hükümran.Muhalefet desen yahudinin ,emperyalistin,kapitalistin,satanistin maşası.İsyani cemaatler hala cinlerin ve ruhbanların kula kulluğun,nefse kulluğun ve çirkef çıkarların cenderesinde insanlığın cehennemini hazırlıyor .Bütün bunlar Kurandan ve ALLAH cc tan kaçışın acı faturası Zaten her türlü haramın kanunlarla korunduğu ve Anayasası eğitimi kâfir bu düzende herşeyiyle ALLAH cc a savaş açılmış ,yolculuk cehenneme kıyamet kâfirleşen toplumun başına kopacak bedava kahramanlarla değil ALLAH cc a samimi teslim olmakla herkes kapısını temizlemekle şirke,küfre,zülme, haramlara,fitnelere karşı dik durmakla namuslu  helal,güzel Ahlaklı olmakla içimizdeki hainlere pirim vermeden belki güzel günler görürüz

Kuran Mahlük veya gayri mahlük iddiasına girmem aynı,ruh gibi,ALLAH(cc)bilir derim.

 

 

Ben islamı ihya edecek en zayıf özgüvenden mahrum insanlardan biriyken ağır yüklere layık görüldüm evet Doğruluktu şiarım hayatımda yalan nedir bilmem kimseyi aldatmadım şeriatın huzurunda suç teşkil edecek bir hırsızlığımda olmadı fuhşiyat desen hiç niyet etmedim kumar bilmem kumar ortada bir  değerli şey koyarak oynanandır içki desen benimle alaksı yok  haram rızka sıra gelince eğer 13 milyonu aşkın emekli haram yiyorsa demekki bizede dokunmuş ALLAH(cc)sız Ahlaksızı hiç sevmem en yakınım  olsada Gel gelelim bu adamın kaderine Vallahi şeytana kafire reva görülmeyen bana reva görüldü.



 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol